FaZıL SaY'LaR NeDeN GiTMeK İsTiYoR ?

Adam hayatının kaçta kaçını Türkiyede geçirmiş ve geçiriyormuş ki burayı terk ediyor ya.. Güle güle gitsin yolu açık olsun. Uçak bileti benden dicem ama sanatından çok aşk hayatıyla daha çok gündemde olan saygıdeğer sanatçımız şu an bile yurtdışındadır ki... Sen gelme abi buraya.. senin gibi 10% etmeyen azınlıkların istekleri doğrultusunda yaşamak istemeyen pek çok kişi var buralarda. Sana sıkıntı olur..
 
Ahmet HAKAN
[email protected]

Fazıl Say’a mektup


SEVGİLİ Fazıl...

"Nerelerdesin yahu! Görüşemiyoruz" falan diye "Selam / kelam" faslını uzatıp kafanı şişirmek yerine...

Hemen olaya dalıyorum:

Bak dostum!

Aslında seni "Alırım başımı giderim efeler gibi hey" noktasına getiren, ne "türban"dır, ne "İslamcıların gelmesi"dir, ne de "yüzde 30 ile yüzde 70 arasındaki asla kapanmayacak gibi görünen fark"tır.

Teşhiste yanılıyorsun dostum, üzgünüm...

Sorun, "din kaynaklı bir hareketin ülkeyi ele geçirmesi" sorunu falan değildir.

* * *

Sevgili Fazıl...

Sorun, AKP iktidarını oluşturanların, kendilerini "halkın gerçek temsilcileri" olarak görmesi sorunudur...

Bunlar "halkın değerleri" falan diyerek, memlekette tek tip bir yaşam tarzını ve kültür anlayışını egemen kılmak istiyorlar.

Dostum, sana "Yetti artık" dedirten işte budur...

"Halkın değerleri" adı altında yüksek sanat birikimlerine yüz çeviriyorlar.

"Halkın değerleri" adı altında memlekette iyi kötü oluşmuş burjuva kültürünü küçümsüyorlar.

"Halkın değerleri" adı altında farklı yaşam tarzlarını ve kültür birikimlerini değersizleştiriyorlar...

Sevgili Fazıl...

"Köylülük" adını verdiğimiz olgu, "halkın değerleri" kisvesine bürünüp, sinsi bir şekilde ülkenin bütün alanlarını zapt ediyor.

Ve sen aslında buna isyan ediyorsun...

Hemen söyleyeyim dostum, teşhisinde olmasa bile isyanında sonuna kadar haklısın...

* * *

Sevgili Fazıl...

İstersen ne demek istediğimi bir örnekle açıklamaya çalışayım:

Soldan AKP’ye geçen Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, senin "Çekip gideceğim" şeklindeki açıklaman karşısında, "Bir değerli sanatçının kendi toplumuna bu derece yabancılaşması üzüntü vericidir" diye bir demeç verdi ya... İşte bu demeç, hayli "açıklayıcı" kıvamdadır...

Nasıl mı? Anlatayım...

Günay bu demecinde...

"Tek tip bir toplum" yapısını "veri" olarak aldığını ortaya koyuyor.

Ona göre...

Memlekette aynı şeyleri düşünen, aynı şekilde yaşayan, aynı duygu dünyasına sahip, aynı kültürel birikimlere kucak açmış bir "toplum" vardır...

Eh, "toplum tasavvuru" böyle olan Ertuğrul Günay’ın, her türlü "aykırılık", "çıkıntılık" ya da "mızıkçılık" olayını...

"Kendi toplumuna yabancılaşma" olarak algılaması doğallaşır.

Ve sen de bir anda "kendi toplumuna yabancılaşmış bir aydın" konumuna düşüverirsin...

Sevgili Fazıl...

Sonradan AKP’li olmuş Ertuğrul Günay bile olaya böyle yaklaşıyorsa...

Her türlü farklılığı, tartışmasız "halkın değerlerine yabancılaşma" olarak algılayan anlı şanlı AKP’liler ne yaparlar...

Sen hesap et...

Bilmiyorum, "asıl" tehlikeyi anlatabildim mi dostum?

* * *

Bak Fazıl...

Osmanlı’da bile bir "şehir kültürü" vardı...

Hatta...

Her iki kültürü de "din" olgusu beslediği halde, Osmanlı’daki "köy kültürü" ile "şehir kültürü" arasında muazzam bir fark vardı...

Ancak...

Derbederliklerini ve köylülüklerini, "halkın değerlerine uygunluk" olarak gören AKP’liler, ortada bir "şehir kültürü" bırakmadılar.

Üstelik...

Bu kültürel değersizleştirme olayına, "Biz halkın değerlerine uyuyoruz" diyerek bir meşruiyet bile kazandırdılar.

Can sıkıcı olan bu pervasızlıktır.

Yani...

Sevgili dostum...

Teşhisi, "İslamcılar geldi! Eyvah" diye ortaya koymak yerine...

"Köylüler geldi! Eyvah" diye ortaya koymaya ne dersin?
 
adam diyor ki islamcılar kazandı bu nedemek ya ülkenin %99 müslüman degil mi simdi asırı islamcı falan laflarını duyarım bazı üylerden islamın asırısı ılımlısı olmaz islam 4 4lük bir dindir ayrıca fazıl saylar orhan pamuklar bunlar türkiye zarar verenler degil mi..... bi dil uzatmadıkları o klamıstı(bakan eşleri) zaten onada el attılar işallah bunun gibi düşünen herkes giderde vatanımız güzel günler yasar.....

Hakılısın %99 MÜSLÜMAN VE İSLAMCILAR KAZANDI DEMESİ BANADA BİRAZ SAÇMA GELDİ:D
 
çok lazım ve mühim bi insandır faz.işt
ülkeyi parmaklarıyla kurtarabilir.
nolur gitmesin:)

YA SEV
YA TERKET
 
“Köylü milletin efendisidir..!!"
Demişti bir zamanlar bir büyük devlet adamı ismini hatırlayan varmı.

sapla samanı karıştırmayalım

-Ahmet Hakan'ın bahsettiği "köylülük olgusu" iktidarın vizyonsuz ve tektipçi bir yaklaşımını eleştirmek için yazılmıştır.Köylülük olgusu nun ne olduğu anlamak için kırsal sosyolojiile ilgili bilgi edinmelisin.
Bu olgu kısaca köyde ve kentte yaşayan insanların arasındaki sosyo-ekonomik ve kültürel farklılıklara köylünün açısından(tarafından) bakmak olarakta özetlenebilir.
Yani bu Ahmet Hakan'ın uydurduğu bir laf değildir.

-Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün söylediği "Köylü milletin efendisidir" sözü ise 1 Mart 1922 de TBMM açılış konuşmasında söylenmiştir.Anlamınıda yine kendisi şöyle açıklamıştır:

Türkiye’nin sahibi ve efendisi kimdir? Bunun cevabını derhal birlikte verelim: Türkiye’nin gerçek sahibi ve efendisi , gerçek üretici olan köylüdür. O halde, herkesten çok refah, saadet ve servete layık olan köylüdür. Binaenaleyh, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetinin iktisadi siyaseti, bu temel hedefi gerçekleştirmektir...

TBMM Üçüncü Toplanma Yılı Açış Konuşması (1 Mart 1922)
 
Demek ki bu arkadaşlara göre demokrasi tek taraflı işlerse güzel bi şey.Değişik görüşte olanlar seçim falan kazanırsa demokrasi kötü oluyor, tehlikeli oluyor.O ülkede yaşanmaması gerekiyor. Eleştirlicek taraflar elbette çok ülkede ama bu biz onlar diyerek olacak iş değil.Art niyetli buldum...
 
Fazıl Say’ın sözleri bir milattır

Herkesin düşünme, düşündüğünü söyleme hakkı var da, Fazıl Say’ın yok mu?

Bir sanatçı konuştu.

Neredeyse gırtlağına sarılacaklar.

Onun söylediklerinin tersini söylemek serbest. Ama Say’ın söylediklerini söyleyince hakaretin bini bir para.

Onlar gibi düşünenlere alkış, onlar gibi düşünmeyenlere sopa. Hiç değilse şimdilik aba altından.

Fazıl Say’a dört koldan saldırılıyor.

Eğer samimiyseler, Say’a saldıracaklarına “Biz bir sanatçımızın böyle düşünmesine, böyle hessetmesine neden olacak ne yaptık?” diye sormaları gerekmez mi?

Diyorlar ki, “Fazıl say geçmişte bu hükümete sempati duyduğunu söylemedi mi?”

Sorun da bu ya.

“Başlangıçta bize güvenenler şimdi artık niye güvenmiyor? Neyi yanlış yapıyoruz?” sorusunu sormanın zamanı şimdi değilse ne zaman?

Bu son derece basit soruyu sormaktansa, Say’a saldırmak çok daha kolaylarına geliyor.

Tabii işlerine de geliyor.

Say’ı öyle bir hale getirelim ki, bir daha kimse böyle düşünse bile söylemesin diye Say ateş altında.

Öyle de oluyor.

Say’a destek veren tek bir aydın, tek bir sanatçı, tek bir Allahın kulu çıkmıyor.

Sağda solda Cumhuriyetçi kesilen, medyaya söven, bize küfereden, masalarda vatan kurtaran aslanlardan çıt yok.

Biliyorum, Fazıl Say’ı bu sözleri söylediğine pişman edecekler.

Bir tek kişi bile yanında durmayacak.

Kimse ona destek vermeyecek.

Meyhane kahramanı, el bardak sanatçılarımız konuşamayacaklar.

Ama Fazıl Say’ın sözleri bir milat olacak.

Anlaşılsa da, anlaşılmasa da!


( FatiH Altaylı 17.12.2007 Tarihli Yazısından )

BiRde BenDen Not DüşeYim : Köylü Milletin Efendisidir Lafını Kullananlar ŞimdiDe AtaTürkçü mü olmuşlar .
:durdurun

Siz adamı Güldürürsünüz yahu Geçen güne kadar tayyip'i Çiftçiye ( Bildiğimiz Köylü ) Ananıda Al git dErken savunanlar Siz Değil miydiniz ?
( Bas bas bağırıyorduk adama resmen küfür etti diye . Siz yok hak etti diyordunuz )

İşTe Sizin Demokrasi Anlayışınız . Taraf Tutar Gibi Adam tutmak vede Taraf Tutar gibi parti tutmak .
 
Fazıl Say'ın eski defterleri açılıyor.. İşte Erdoğan ve Eşini övdüğü cümleler, ABD'nin Afganistan'da öldürdüğü kızlarla ilgili yorumu ve annesinin kendisi hakkındaki sözleri.
Ünlü piyanist Fazıl Say, geçtiğimiz günlerde Alman Süddeutsche Zeitung gazetesinden keman sanatçısı Renaud Capuçon'a verdiği röportajın ardından, iktidar aleyhindeki sözlerini sertleştirdi.

"Türkiye'nin ortaçağ karanlığına kaymasına karşıyım. Çünkü ben, çağdaş uygarlık düzeyini amaçlayan bir kültürün insanıyım... En çok da gelecek kuşaklar için kaygılanıyoruz. Eğer, günün birinde karanlık güçler Cumhuriyetimize ve ulusal değerlere hayat hakkı tanımazsa, onlara teslim olacak değiliz.'' görüşüyle AK Parti'yi hedef alan Say'ın bundan 9 ay önce, tam tersi görüşleri savunduğu anlaşıldı. Bugünlerde, 4 yıl öncesini konu ederek, 'Metin Altıok Ağıtı' adını verdiği oratoryosunu iktidarın kültür bakanının engellediğini iddia eden piyanist, 23 Mart 2007 tarihli Sabah gazetesinde Balçiçek Pamir'e verdiği röportajda, ortaçağ karanlığının mimarı saydığı Başbakan'ı şöyle anlatıyor: "Başbakan'ı da, eşini de tanıyorum. Gayet makul insanlar. Emine Erdoğan, parlayan gözlere sahip. Sevgi saçan bir insan."

Fazıl Say'ın şikâyet ettiği konu 4 yıl öncesine aitken, Başbakan'ı ve eşini övdüğü röportajın sadece 9 ay öncesine dayanması ciddi bir tutarsızlık noktası oluşturuyor. Zeitung'a verdiği röportajda, "Bizim Türkiye rüyalarımız biraz öldü. Tüm bakan eşleri türban takıyor. İslamcılar zaten kazandı, biz yüzde 30, onlar ise yüzde 70. Başka yere taşınmayı düşünüyorum." cümlelerini kuran Fazıl Say'ın, 10 Mart 2002'de Zaman'da Nuriye Akman'la yaptığı söyleşi, 'vatan' kavramına da ışık tutuyor. Akman'ın, "Amerika'da yaşıyorsun. Vatan özlemi çekiyor musun? Yoksa vatan, piyanonun olduğu, müziğini rahatça yapabildiğin yer mi?" sorusuna, dünyaca ünlü piyanistin verdiği cevap şöyle: "Türkiye benim vatanım, özlüyorum, burada mutlu oluyorum. Ama piyanonun benim içsel hayatımdaki vatanım olduğu da bir başka gerçek. Türkiye'de olmak, piyanosuz olmaktan daha iyi değil."
ANNESİ: O ACIMASIZ

Annesi Gürgün Say'ın yazdığı 'Müziğin Doruğuna Fazıl Say Yolculuğu' adlı kitapta, kendisi hakkında, "Bir tek kişiyle güzel ilişki kuramaz... Çekingen, içine kapanık, karamsar, müzik dışında hiçbir sorunu çözmek için uğraşmaz, annesine acımasız" gibi yorumlarda bulunuyor.

"ABD ÜÇ BEŞ AFGANLI KIZI ÖLDÜRDÜ AMA.."

Say'ın geçtiğimiz yıllarda ABD'nin Afganistan işgaliyle ilgili sözleri büyük tepki toplamıştı. ABD'nin işgalini "Amerika yanlışlıkla 3-5 tane kız çocuğunu öldürdü belki. Ama milyonlarca kız çocuğunu diriltti." şeklinde savunmuştu.

aktifhaber



arkadaşlar bu adamın nasıl bir karektere sahip olduğunu anlamak için g.haneli arkadaşmızın paylaştığı bu yazıyı okumak yeterde artar bile

özellikle bundan daha 9 ay önce başbakan ve eşi için söyledikleri şimdilerde üfürdüğü laflar arasındaki uçuruma bakar mısınız.

şimdilerde orta çağ karanlığı saçmalıklarından bahseden fazıl,9 ay önce ise ne metyiler düzmüş.

eskiden çağların açılıp kapanmasının belli kriterleri vardı.şimdilerde ise 9 gibi kısa süreye düşmüş çağ açıp kapamak.

ya fazıl bırak edebiyatı bunlar reklam kokan hareketler
 
fazil say ile artik isim olmaz
onun yeri cehennemin dibi

sakin ben TÜRKÜM demesin SAKIN

konu ile alakasi yok ama daha önemlisi apo denen köpek asilmali okadar

Ne Mutlu TÜRKÜM Diyene !
 
ya neyi tartışıyorsunuz siz. adam allahın dinini yaşanmasını ve yaşatılmaaını istemeyen bi dinsiz. ***** gitsin onu zorla tutanmı war.
 
Fazıl say kimdir ? Ülke yöneticisimi ? Sadece bir piyanist...

çok güzel bir ifade bu. bunu söyleyebiliyorsak bu adamın sözleri neden bizi bu kadar meşgul ediyorki?
seninde dediğin gibi basit bir piyanist. bir arkadaş piyano çaldığı için Türkiye'ye turist geliyor diyor. en fazla birkaçbin kişilik salona dolacak kadar turist getirebiliyor arkadaşlar. bu adamı fazla büyüttünüz. bazılarınız utanmasa turizmdeki patlamayı fazıl say'a borçluyuz diyecek :)
 
Müslüm Baba Fazıl Say'a Seslendi

Arabesk müziğin yıldızı Müslüm Gürses. "Fazıl Say rahat olsun; endişelenmesine gerek yok, memleket yerli yerinde duruyor"
Şarkıcı Müslüm Gürses, piyanist Fazıl Say'ın, bir Alman gazetesine yaptığı açıklamalara ilişkin, "Fazıl Say rahat olsun; endişelenmesine gerek yok, memleket yerli yerinde duruyor" dedi.

Müslüm Gürses, tatil için gittiği Zürih'ten İstanbul'a dönüşünde, Atatürk Havalimanı'nda, AA muhabirine, Fazıl Say'ın kamuoyunda tartışılan sözlerini değerlendirdi.

Kimsenin yanlış duygulara kapılmasına gerek olmadığını belirten Gürses, "Memleketimiz, cennet vatanımız yerli yerinde duruyor, hiçbir şey olmaz. Atatürk'ü seviyoruz, izindeyiz. Endişe edilecek bir şey yok. Her şey güzel. Fazıl Say rahat olsun; endişelenmesine gerek yok, memleket yerli yerinde duruyor" diye konuştu.


yahu şu Müslüm gürses bile fazıldan daha vatansever çıktı
 
Müslüm Baba Fazıl Say'a Seslendi

Arabesk müziğin yıldızı Müslüm Gürses. "Fazıl Say rahat olsun; endişelenmesine gerek yok, memleket yerli yerinde duruyor"
Şarkıcı Müslüm Gürses, piyanist Fazıl Say'ın, bir Alman gazetesine yaptığı açıklamalara ilişkin, "Fazıl Say rahat olsun; endişelenmesine gerek yok, memleket yerli yerinde duruyor" dedi.

Müslüm Gürses, tatil için gittiği Zürih'ten İstanbul'a dönüşünde, Atatürk Havalimanı'nda, AA muhabirine, Fazıl Say'ın kamuoyunda tartışılan sözlerini değerlendirdi.

Kimsenin yanlış duygulara kapılmasına gerek olmadığını belirten Gürses, "Memleketimiz, cennet vatanımız yerli yerinde duruyor, hiçbir şey olmaz. Atatürk'ü seviyoruz, izindeyiz. Endişe edilecek bir şey yok. Her şey güzel. Fazıl Say rahat olsun; endişelenmesine gerek yok, memleket yerli yerinde duruyor" diye konuştu.


yahu şu Müslüm gürses bile fazıldan daha vatansever çıktı

illaki kardes müslüm vatanseverdir adam haklı.....
 
Kaç tane Fazıl Say varmış ki Fazıl Saylar diyosun :)
Çok komik ...

Hepimiz Fazıl Sayız deseydin bi de tam olurdu ... :D
 
Değerli bir sanatçı ve insan... bu tartışılmaz, kabul etmek lazım... ama Vatanını terketmek istiyorsa, Ülkesini terketmeyi göze alacak kadar seviyorsa, sanatçılığından yine bir değer kaybetmez ancak insanlığı sıfıra iner... e ne diyelim... Hayırlı yolculuklar... Kusura bakma biz senin değerini bilemedik, seni anlayamadık yalnız oturup arkandan ağlayacakta değiliz... nice vatan evladı bu ülke için, vatan için hiç düşünmeden gözünü kırpmadan canını veriyor... sende aynı şeyi yapacaksın, gözünü kırpmadan, sen rahat yaşa diye canını verenleri hiç düşünmeden Ülkeni terkedeceksin... tekrardan Hayırlı yolculuklar...!
 
Geri
Üst