FaZıL SaY'LaR NeDeN GiTMeK İsTiYoR ?

Fazıl Say Hakkında Dehşet Bilgiler

Fazıl Say'ın eski defterleri açılıyor.. İşte Erdoğan ve Eşini övdüğü cümleler, ABD'nin Afganistan'da öldürdüğü kızlarla ilgili yorumu ve annesinin kendisi hakkındaki sözleri.
Ünlü piyanist Fazıl Say, geçtiğimiz günlerde Alman Süddeutsche Zeitung gazetesinden keman sanatçısı Renaud Capuçon'a verdiği röportajın ardından, iktidar aleyhindeki sözlerini sertleştirdi.

"Türkiye'nin ortaçağ karanlığına kaymasına karşıyım. Çünkü ben, çağdaş uygarlık düzeyini amaçlayan bir kültürün insanıyım... En çok da gelecek kuşaklar için kaygılanıyoruz. Eğer, günün birinde karanlık güçler Cumhuriyetimize ve ulusal değerlere hayat hakkı tanımazsa, onlara teslim olacak değiliz.'' görüşüyle AK Parti'yi hedef alan Say'ın bundan 9 ay önce, tam tersi görüşleri savunduğu anlaşıldı. Bugünlerde, 4 yıl öncesini konu ederek, 'Metin Altıok Ağıtı' adını verdiği oratoryosunu iktidarın kültür bakanının engellediğini iddia eden piyanist, 23 Mart 2007 tarihli Sabah gazetesinde Balçiçek Pamir'e verdiği röportajda, ortaçağ karanlığının mimarı saydığı Başbakan'ı şöyle anlatıyor: "Başbakan'ı da, eşini de tanıyorum. Gayet makul insanlar. Emine Erdoğan, parlayan gözlere sahip. Sevgi saçan bir insan."

Fazıl Say'ın şikâyet ettiği konu 4 yıl öncesine aitken, Başbakan'ı ve eşini övdüğü röportajın sadece 9 ay öncesine dayanması ciddi bir tutarsızlık noktası oluşturuyor. Zeitung'a verdiği röportajda, "Bizim Türkiye rüyalarımız biraz öldü. Tüm bakan eşleri türban takıyor. İslamcılar zaten kazandı, biz yüzde 30, onlar ise yüzde 70. Başka yere taşınmayı düşünüyorum." cümlelerini kuran Fazıl Say'ın, 10 Mart 2002'de Zaman'da Nuriye Akman'la yaptığı söyleşi, 'vatan' kavramına da ışık tutuyor. Akman'ın, "Amerika'da yaşıyorsun. Vatan özlemi çekiyor musun? Yoksa vatan, piyanonun olduğu, müziğini rahatça yapabildiğin yer mi?" sorusuna, dünyaca ünlü piyanistin verdiği cevap şöyle: "Türkiye benim vatanım, özlüyorum, burada mutlu oluyorum. Ama piyanonun benim içsel hayatımdaki vatanım olduğu da bir başka gerçek. Türkiye'de olmak, piyanosuz olmaktan daha iyi değil."

ANNESİ: O ACIMASIZ

Annesi Gürgün Say'ın yazdığı 'Müziğin Doruğuna Fazıl Say Yolculuğu' adlı kitapta, kendisi hakkında, "Bir tek kişiyle güzel ilişki kuramaz... Çekingen, içine kapanık, karamsar, müzik dışında hiçbir sorunu çözmek için uğraşmaz, annesine acımasız" gibi yorumlarda bulunuyor.

"ABD ÜÇ BEŞ AFGANLI KIZI ÖLDÜRDÜ AMA.."

Say'ın geçtiğimiz yıllarda ABD'nin Afganistan işgaliyle ilgili sözleri büyük tepki toplamıştı. ABD'nin işgalini "Amerika yanlışlıkla 3-5 tane kız çocuğunu öldürdü belki. Ama milyonlarca kız çocuğunu diriltti." şeklinde savunmuştu.

aktifhaber
 
Paylasım için Teşekkürler.
 
"ABD ÜÇ BEŞ AFGANLI KIZI ÖLDÜRDÜ AMA.."

Say'ın geçtiğimiz yıllarda ABD'nin Afganistan işgaliyle ilgili sözleri büyük tepki toplamıştı. ABD'nin işgalini "Amerika yanlışlıkla 3-5 tane kız çocuğunu öldürdü belki. Ama milyonlarca kız çocuğunu diriltti." şeklinde savunmuştu.

bu cümleleri sarfeden birisi tabiki dünyanın istediği ülkesine kaça bilir.
 
Söyledikleririnde samimiyet ve düşüncelerinde, savlarında haklı olduğunu düşünen brakıp kaçmaz. kalır mücadele eder. Kaçanlara halk dilinde ne dendiğinde bilirsiniz sanırım. Fazıl SAY brakıp kaçmış çok mu önemli bence zerre kadar değil.
 
Millet Yapmayın Gözünüzü Seveyim .
Adam Yıllardır Türkiye için birşeyler yapıyor .
Türkiye'yi tanıtıyor .

Bakın geçen günlerde Vitali Hakko vefat etti . Adam Müslüman mıydı ? Hayır ama Türkiye'yi tanıtıyordu Türkiye'de Binlerce Çalışanı var . Adam İstihdam Sağlıyor . Ülkede gayrimüslimden çok Müslüman kişiler Ağlamıştır arkasından bundan eminiz .

Düşüncelerinde Belki Say haksız olabilir belkide olmayabilir Ama kimse kimseyi
Müslüman değil vs gibi şeylerle yargılayamaz .
Din özgürlüğü var ülkede .
Herşeyi dine indirgemeyin .

Hea şimdi Tarkan dünya starı oluyor bazılarının gözünde 750 $'cık alması TrT'den normal karşılanıyor .
Ama adam zaten abd'de yiyor Bütün paraları . Zaten orda yaşıyor .
Türklerde Kasetini alarak ona Destek veriyorlar Lüks yaşamında .

Fazıl Say bugün birçok Türkten vatanperver geçinen Türkten daha çok Türkiye Çıkarları için çalışmıştır .

ATaTürk Boşuna Dememiş : Ne Mutlu Türk Olana Değil , Ne MutLu TüRKüm DiYene !
 
# Aynı olayın devamı niteliğindeki konuları,aynı olayla ilgili yorum içeren konu ve haberleri aynı konu altından bizimle paylaşınız.Bu tip konular için ayrı başlık açmayınız.

konuları birleştirdim..
 
Fazıl Say ı Kınıyorum Bu Ülkede Demokrasi Ve Özgürlük Varsa Herkesin Kazanması Normal Diyelimki İslamcıların Dışında Başka Biri Kazandı Onların İsmi Nedir Gayrimüslümler Diyemi Adlandıracağız Diyelimki Öyle Onlar Kaybetti Kalıp Savaş Kardeşim İslamcılarla O Zaman Neden Kaçıyosun Kaçmak Bir İnsana Bu Yakışır Yolun Açık Olsun Fazıl Say Senin Türk Olmandan Utanç Duyuyorum.
 
Fazıl Say'a asıl cevabı İpekçi verdi

İslamcılar kazandı, ben gidiyorum" diyen sanatçı Fazıl Say'a en ağır cevabı, modacı Cemil İpekçi verdi. "Türkiye Nişantaşı'ndan ibaret değil" diyen ünlü modacı İpekçi bakın neler söyledi:

Sanatçıya en sert eleştiri ünlü modacı Cemil İpekçi'den geldi. İşgal yıllarında bile kimsenin Türkiye'yi terk etmediğini belirten İpekçi, ilginç bir tespitte bulunuyor:

"Fazıl Say'ı tanırım, çok şeker bir insan; ama 'onlar' ne demek? 'Onlar' dediğin çoğunluk, yüzde 70 oy alıyor. Nasıl böyle bir ayrım yaparsın? Bunlar, Türkiye'yi Nişantaşı'ndan ibaret zanneden 40 bin kişilik, içinde benim ailemin de olduğu beyaz Türkler. 65 milyonluk Türkiye'yi görmüyorlar; çünkü belirli bir azınlığın ve dinozorların son çığlıkları bunlar."

İnsanların korku çemberine sokulduğunu belirten Cemil İpekçi, Türkiye'de işlerin belli bir azınlığın isteklerine göre yürüyemeyeceğini vurguluyor. Üniversitelerdeki başörtüsü yasağını da anlamsız bulan İpekçi, "Kıyafet kanunu bir Mao'nun Çin'inde olmuş, bir de bizde. Dünyanın hiçbir yerinde böyle şey yok" ifadesini kullanıyor.

KADIN OLSAYDIM PROTESTO İÇİN TÜRBAN TAKARDIM

Türbanın kadını özgürleştirdiğini anlattıktan sonra yakın tarihe atıf yapıyor:
"Ben 60 yaşındayım, bizi düne kadar 'komünizm gelecek' diye korkuttular, şimdi 'İran oluruz' diye korkutuyorlar. Kadın olsaydım 'sırf protesto olsun diye' türban takardım."

Fazıl Say'ın böyle bir şey söylediğine inanmak istemeyen İpekçi, bir sanatçıya sarf ettiği bu cümleleri yakıştırmıyor. Hangi sebepten olursa olsun ülkenin terk edilemeyeceğine dikkat çeken ünlü modacı, Kurtuluş Savaşı'mıza atıfta bulunarak, "İşgal altındaydı bu ülke, insanlar terk etti mi? inançlarda ve düşüncelerde aynı olmayabiliriz; ama ülkeyi 'terk etme' ifadesini kullanmak çok ağır" diyor.

Türkiye yerine Batı'yı adres gösterenlere, "Yasak yok, kim nerede mutlu olacaksa orada yaşasın" diyen İpekçi, Türkiye'de işlerin belirli bir azınlığın isteğine göre yürüyemeyeceğini de söylüyor. Türbanın Türk kadınını özgürleştirdiğini düşünen ünlü modacı, kadın üzerine bir kimlik oluşturamayan geçmişteki politikaları da eleştiriyor.

Türbanın kadına kimlik kazandırdığını belirten İpekçi, "Benim türbanı savunmam ondan. Çünkü daha evvel kadınlar türbanı takmıyordu. Belki başını sadece örtüyordu. Ataerkil aile yapısından dolayı sokağa çıkamıyordu. Şimdi kadın, türbanla birlikte haklarını savunmasını öğrendi. Bir bakıyorsunuz türbanlıların yüzde 80'i okumuş, lisan, dünya ekonomisi biliyor. Başı açıkların çoğu Rolex saatten; evine Moldovalı hizmetçi geldi, gittiden başka bir şey konuşmuyor." diyor.

"TÜRBAN HER YERDE SERBEST OLMALI"

Türbanın sadece üniversitede değil tüm kamu kuruluşlarında serbest olmasını isteyen Cemil İpekçi şöyle konuşuyor.

"Bırakın üniversitelerde serbest olmasını, kamuda da serbest olmalı. Kamuda çalışana böyle böyle giyineceksin demek ne kadar doğru? Kıyafet kanunu bir Mao'nun Çin'inde olmuş, bir de bizde. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok."

Ünlü modacı, Abdullah Gül'ün, cumhurbaşkanı olmasını ise şöyle değerlendiriyor:

"Abdullah Gül, karısının başörtüsüyle değil, kendi beyniyle ülkeyi idare ediyor. Siz oturup 'bize yakışıyor mu?' diyebilirsiniz. Bu hükümet, 5 yıl önce güllük gülistanlık bir ülke devralmadı. Bir faciayı devraldı. Bugün, çok mutluyum; çünkü Abdullah Gül'ün yerinde durduğu yok. "

HABER7
 
gay modacıdanda bu beklenirdi ztn..travesti olsun taksın türbanı..alttaki arkadaşa sorarım orhan pamukla bunu nası aynı kefeye koyabiliyorsun?
 
Alsın orhan pamuğuda fransaya gitsinler...
 
Fazıl Say'ın eski defterleri açılıyor.. İşte Erdoğan ve Eşini övdüğü cümleler, ABD'nin Afganistan'da öldürdüğü kızlarla ilgili yorumu ve annesinin kendisi hakkındaki sözleri.
Ünlü piyanist Fazıl Say, geçtiğimiz günlerde Alman Süddeutsche Zeitung gazetesinden keman sanatçısı Renaud Capuçon'a verdiği röportajın ardından, iktidar aleyhindeki sözlerini sertleştirdi.

"Türkiye'nin ortaçağ karanlığına kaymasına karşıyım. Çünkü ben, çağdaş uygarlık düzeyini amaçlayan bir kültürün insanıyım... En çok da gelecek kuşaklar için kaygılanıyoruz. Eğer, günün birinde karanlık güçler Cumhuriyetimize ve ulusal değerlere hayat hakkı tanımazsa, onlara teslim olacak değiliz.'' görüşüyle AK Parti'yi hedef alan Say'ın bundan 9 ay önce, tam tersi görüşleri savunduğu anlaşıldı. Bugünlerde, 4 yıl öncesini konu ederek, 'Metin Altıok Ağıtı' adını verdiği oratoryosunu iktidarın kültür bakanının engellediğini iddia eden piyanist, 23 Mart 2007 tarihli Sabah gazetesinde Balçiçek Pamir'e verdiği röportajda, ortaçağ karanlığının mimarı saydığı Başbakan'ı şöyle anlatıyor: "Başbakan'ı da, eşini de tanıyorum. Gayet makul insanlar. Emine Erdoğan, parlayan gözlere sahip. Sevgi saçan bir insan."

Fazıl Say'ın şikâyet ettiği konu 4 yıl öncesine aitken, Başbakan'ı ve eşini övdüğü röportajın sadece 9 ay öncesine dayanması ciddi bir tutarsızlık noktası oluşturuyor. Zeitung'a verdiği röportajda, "Bizim Türkiye rüyalarımız biraz öldü. Tüm bakan eşleri türban takıyor. İslamcılar zaten kazandı, biz yüzde 30, onlar ise yüzde 70. Başka yere taşınmayı düşünüyorum." cümlelerini kuran Fazıl Say'ın, 10 Mart 2002'de Zaman'da Nuriye Akman'la yaptığı söyleşi, 'vatan' kavramına da ışık tutuyor. Akman'ın, "Amerika'da yaşıyorsun. Vatan özlemi çekiyor musun? Yoksa vatan, piyanonun olduğu, müziğini rahatça yapabildiğin yer mi?" sorusuna, dünyaca ünlü piyanistin verdiği cevap şöyle: "Türkiye benim vatanım, özlüyorum, burada mutlu oluyorum. Ama piyanonun benim içsel hayatımdaki vatanım olduğu da bir başka gerçek. Türkiye'de olmak, piyanosuz olmaktan daha iyi değil."

ANNESİ: O ACIMASIZ

Annesi Gürgün Say'ın yazdığı 'Müziğin Doruğuna Fazıl Say Yolculuğu' adlı kitapta, kendisi hakkında, "Bir tek kişiyle güzel ilişki kuramaz... Çekingen, içine kapanık, karamsar, müzik dışında hiçbir sorunu çözmek için uğraşmaz, annesine acımasız" gibi yorumlarda bulunuyor.

"ABD ÜÇ BEŞ AFGANLI KIZI ÖLDÜRDÜ AMA.."

Say'ın geçtiğimiz yıllarda ABD'nin Afganistan işgaliyle ilgili sözleri büyük tepki toplamıştı. ABD'nin işgalini "Amerika yanlışlıkla 3-5 tane kız çocuğunu öldürdü belki. Ama milyonlarca kız çocuğunu diriltti." şeklinde savunmuştu.

aktifhaber

bu yazı için teşekkürler.

bu yazı aslında Fazıl sayın nasıl bir çelişkili karektere sahip olduğunu gösteriyor.

bundan 9 ay önce başbakana methiyeler düzeceksin şimdilerde ise( ben bunu nobel ödülüünü almak için Oarhan pamuka özen me diyorum) bakanların başbakanın eşlerinin başörtülü olduğunu gerekce göstereceksin.

iyide bundan 9 ay önce bakanların eşi başörtülü değilmiydi fazıl

ama görünen o ki bakanların eşlerinin başı örtülü senin ise beynin örtülmüş
 
Fazıl SAY iktidara Saydırdı


Piyanist Fazıl Say'dan iktidara tepki. Sanatçı yazılı bir açıklama yaptı.
Ünlü besteci ve piyanist Fazıl Say, ''Türkiye'nin Orta Çağ karanlığına kaymasına karşıyım. Çünkü ben, çağdaş uygarlık düzeyini amaçlayan bir kültürün insanıyım'' dedi.

Fazıl Say, bir Alman gazetesinde yer alan görüşleri ve ardından yayınlanan haberler dolayısıyla merkezi Antalya'da bulunan Kadir Dursun Prodüksiyon aracılığıyla yaptığı yazılı açıklamada, besteci ve piyanist yönüyle Avrupa müzik kültürünü temsil etmesine rağmen, kökeni olan Anadolu halk kültüründen hiç kopmadığını; bunu, herkesin bildiğini ifade etti.


Bütün eserlerinin halk kültürüyle yoğrulduğunu kaydeden Fazıl Say, Avrupa Birliği'nin ''Kültürlerarası Diyalog Yılı''nda kendisini ''Elçi'' unvanıyla görevlendirmesinin temelinde, bu özelliğinin yattığına dikkati çekti.

Fazıl Say açıklamasında, şunları kaydetti: ''Bütün bunlara karşılık bu iktidar, bana ve müzik sanatına şimdiye kadar dostça davranmadı. 'Metin Altıok Ağıtı' adlı oratoryom dolayısıyla, iktidarın ilk kültür bakanı, çeşitli yöntemler kullanarak eserin sansür edilmesini sağladı.

Bu olayı, hiç unutamıyorum. Müzik sanatını küçümsemenin başta gelen örneklerinden biri, Milli Eğitim Bakanlığının önceki yıl okullarda müzik ve resim derslerinin kaldırılması girişiminde bulunmasıdır. Bizim milli eğitim sistemimizden sanat eğitimi dışlanamaz. Başka bir olumsuz örnek ise Türkiye'nin bugün on bin müzik öğretmeni açığı bulunduğu halde, lisans öğrenimini tamamlayan genç müzikçilerimizin öğretmen olmasını önlemek için engeller icat edilmesidir.

Bunlar, basının ve halkın gözünden kaçmış olabilir ama, müzik benim mesleğim; benim gözümden kaçmadı. 'Sanatçı, alnında ışığı ilk hissedendir' özdeyişini, 'Sanatçı, karanlığın tehlikesini ilk hissedendir' anlamında da düşünebiliriz.''


''Orta Çağ karanlığının, bütün aydınlar gibi kendisini de kaygılandırdığını'' ifade eden Fazıl Say, açıklamasında, ''En çok da gelecek kuşaklar için kaygılanıyoruz. Eğer, günün birinde karanlık güçler Cumhuriyetimize ve ulusal değerlere hayat hakkı tanımazsa, onlara teslim olacak değiliz'' görüşüne yer verdi.


AA
 
neden yurt dışında yaşayan ünlü türkler avrupada bir yer edinmek için türkiyeyi kötülüyerek bir yerlere gelmeye yada geldikleri yerleri daha saglamlaştırmaya calışıyorlar soruyorum hiç duydunuzmu
bu kişilerinin söylediklerine hep bakın mutlaka türkiyeyi eleştirmişlerdir yada kötülemişlerdir ama avrupada el üstünde tutulur bu kişiler niye cünkü türkiyeyi kötülemek için kullanılıcak bir araçtır onlar anladınızmı...
 
:saskinbir dahaki nobel ödülünün kime gidecegi belli oldu arkadaslar o yüzden elinizden kacırmayın fazıl say ı cok faydalı bir arkadstır kendisi ülke tanıtımı yapıyormus acaba neden böyle kötü bir acıklamayı ülke tanıtımı yapan fazıl say alman gazetesine yaptı:saskin lütfen bazı arkadasları dikkate alın yoksa birdaha bu ülkeden piyanist cıkmaz..
uyarı 1
birde nobel ödülü almak istiyen arkadaslar lütfen yurt dısına gidip ülkeyi kötülesin jüri en cok puanı ona veriyor...
 
oldu canım, bende flüt çalıyordum küçükkene.. flüt sanatçısıyım, kalkıp gazetecileri çağırayım "ben de ülkeden gidiyorum" diyim bakalım, bu kadar olay çıkacakmı :)
komediye bak ya... uzaktan kumandalı, kumandanın askerleri sizi...
 
Yakında bu adamda nobel için türkler ermeinleri katletti derse hiç şaırmayın
 
fazıl say(saymasak ta olur)!
bu vatan fazıl ın gibi azınlığın,onun ,bunun diğerlerinin değil hepimizin.fazıl giderse bizden birşey eksilmez.(gemiyi önce fareler terkeder).
en zor anlarımızda topraklarımızı terketmedik etmeyeceğiz, hele şimdi daha çok sarılacağız.
türk-kürt, sünni-alevi, müslüman-hristiyan, sağ-sol burada kalacak, ama dönekler terkedecek.ülkenin insanlarından "onlar" diye bahseden çoğunluk düşmanı azınlık ve diktatoral düşünce oldukça bu millet iflah olmaz. güle güle git fazıl "batılı" dostlarının yanına
 
Sözde demokratlar,zamanında demokrasi madurunu oynayanlar.Şimdi sırayla düşüncesini begenmedikleri ve kendileri gibi olmayanları kovmaya başladılar.Adam haksız değil ve adam dünyada en popüler iki üç Türkten biri ve Cumhurbaşkanı kendilerinden olan tırık sanatçılara davet verip,Fazıl Say gibi birini davet etmezse,adamda bunları haklı olarak dile getirecek.Neymiş İslamcı demiş.Bende diyorum İslamcı,sizler nasıl laikçi diyebiliyorsanız,başkalarınında iyi niyetli olmadıgına inandıklarına bu şekilde hitap etme hakkı vardır.Zaten bu tür problemler,sadece kendisinin düşüncesinin dogru olabilecegini düşünenler yüzünden oluyor...

Neden terk ediyor Türkiyeyi bu adam; Türkiye müslüman bi ülke diye mi? Annem, kız kardeşim, halam, yengem, eşim, komşum, millet vekilinin eşi baş örtülü diye mi?. Bence bunun için değil, bu durum bu hükümetten önce de böyleydi.

Kendini nimetten saydığı halde istediği ilgi gösterilmedi diye şımarık çocuk edası ile dönemin hükümetine, vatanına milletine hatta özüne çamur atmak zannedersem laiklikle değil egosunun tatmini ile ilgilidir.

Dünyada istediği kadar popüler olsun İstediği kadar Türküye pasaportu taşısın. Üfürükten bir nedenle vatanına sırt dönecek olduktan sonra bir kımet ifade etmiyor.

yahu sen niye her olayı saptırıyorsun.laikçi-antilaikçi diyebilirsin ama laikçi ile islamcı karşılatırmasını yaparsan laikliğin islamdan ve dinden uzaklaşma gibi birşey olduğunu kabul ediyorsun demek oluyor. Fazıl Say ın mesleği ne piyanist...bu adamın piyanodaki başarısı tartışılmaz ama bu insanın aradan kaç ay geçmesine rağmen daha yeni bu sözü etmesi tamamen bir güdülenme ve bilinçli gündem değişikliğini ifade ediyor.

bu adam zaten yurt dışında yaşamıyormu. sanki bu ülkeye çok katkı sağlamış...ülkemizi piyanist olarak tanıtmak ne katmış bize? yada onun savunduğu partiler baştayken bu ülkede ne farklıymış? Allah Fazıl say ve onun gibi düşünenlerin yardımcısı olsun...

Eğer demokrasiden bahsediyorsan savunduğun adam demokrasiyi sindirememiş ve halkın seçimini kabullenememiş. bu nedenle demokrasiden bahsetmeyin

eğer halkın seçimini içine sindiremiyorsa bu adam halkın sanatçısı değildir. bu nedenle Cumhurbaşkanımızın onu çağırmamasını gayet normal karşıladım...ama korkmayın şu anki iktidar başta diye size zorla birşey yaptırmazlar o ancak size mahsus(başörtüsüne koyduğunuz engel gibi...)

saygılar...
 
Alman Süddeutsche Zeitung gazetesinin Paris’te keman ustası Renaud Capuçon ve piyanist Fazıl Say’la söyleşisinde Fazıl Say “İslâmcılar zaten kazandı, biz yüzde 30, onlar ise yüzde 70” demiş. Oysa onlar %10 bile değiller. Bu “Kültürlerarası diyalog için Avrupa Kültür Büyükelçisi”.. İçimizdeki onlardan biri.. Batının diyalogdan anladığı bu.. Son AB belgesi, batılıların bunu bile istemediklerini gösteriyor.. Sözkonusu söyleşisinde Say “Çankaya'daki davete bile beni çağırmadılar” demiş. Çankaya bu açıklamayı yalanladı.
ömrünün büyük çoğunluğu yurtdışında geçen biri. Türkiye’ye ayın bir kaç günü, o da konser vermek için geliyor. Yani Viyana ve Paris’te kaldığı süreden fazla değil. “Bu ülkeden gideceğim” diye blöf yapıyor.
Annelerin başörtüsü yüzünden oğullarının yemin törenine alınmadığını biliyor musun sen! Ödül almak için çıktığı sahneden kıyafeti yüzünden yaka paça indirilenlerin acısını hiç hissettin mi bir gün olsun!
Kim bu Fazlı Say diye internet sitesine bir göz attım. Hakkında 113.000 dosya var.. 294 tanesi “Sabatay’lığı ile ilgili.. Yani derin aileden ve derin yapıdan biri.. Google’dan tarama yaptığınızda ilk haber şöyle: “Adları aşk dedikodularına karışan Fazıl Say ile Zuhal Olcay'ın işte el ele, diz dize mutluluk resmi.”
Bu haberleri bizim basından değil Kartel mediasının konuyla ilgili haberlerinden derledim. İşte diğer haberler: Hande Ataizi-Fazıl Say aşkı bitti. Fazıl Say’ın gizli aşkı Yaprak. “En son Jumbo'nun sahipleri Nubar-Nişan Çolak çiftinin eski gelinleri Tamar Davutoğlu ile aşk yaşayan Say, şimdi de Yaprak’la berabermiş. Fazıl Say-Pelin Batu aşkı, Fazıl Say’ın gizli aşk bombası, Fazıl Say’ın yeni aşkı Demet Sağıroğlu. Say, bu ilişkiyi yaşadığı dönemde Gülyar Balcı ile evliydi. 2. Kadınla dini nikah yapmadığına göre rejim açısından sorun yok demektir.. Zuhal Olcay, Fazıl Say’la aşk yaşıyor. Sahi çok eşliliğe karşı çıkanlar ya da kadın hakları savunucuları bu konuda ne buyururlar?.. ADD ve ÇYDD ne düşünüyorlar acaba bu hususta!
Görme Özürlüler Kitaplığı yararına yapılacak konser için İzmir’e giden piyanist Fazıl Say “Sertap ve Zuhal Olcay gibi divalarla anılmak hoşuma gidiyor” demiş.
Adam kazanova. Sanatı ile değil, aşk dedikoduları ile öne çıkmış.. Adam gün geliyor, Montreux Caz Festivali'nde jüri başkanı oluyor, gün geliyor Stravinski'nin Bahar Ayini’ni yönetiyor..
VARIN GERİSİNİ SİZ SÖYLEYİN...

1994 yılında Avrupa birinciliği, ardından New York’ta dünya birinciliğini almış; Radio France Beracasa Vakfı, Paul A. Fish Vakfı, Boston Metamorphos Orkestrası, M. Clairmont Vakfı gibi kuruluşlardan ödül almış ve Newyork’ta yaşamaya başlamış.
SANA PİYANİST OLAMAZSIN DEMEDİK. ADAM OLAMAZSIN DEDİK.(Zaten olamamış)
 
bakanın karısı başörtülüymü, benim anamda başörtülü,
yok islamcıymış, islamcıyım elbet çünkü islam dinine mensubumbu ülkenin %99'uda müslüman,
vay efendim Reisi cumhur çağırmamış, davet edilmiş davete icabet eden olmamış,

sonra ben gidiyorum. Hastır git der insanoğluda, Çok iyi sanatçı olabilirsin dünyada parmakla da gösterilebilrsin ama kalkıpta bu ülkeyi terk etmek için bakan hanımlarının başörtüsünü bahane edemezsin.

bir önceki yazılarımdada yazdım şimdide yazıyorum, beğenmiyorsansa hastır git, kapı da orada, gümrükte orada git islamcı olmayan, yani müslüman olmayan ülkelerde yaşa
 
Geri
Üst