öncelikle özür diliyorum anlatmak istediğimi anlatmayı beceremediğim ve yanlış anlaşmalara sebep olduğum için.
düzeltme:""kadınların "artık ben örtünmek istemiyorum" deme gibi bir özgürlüğü yok"" cümlesindeki "kadınların" kelimesi "birçok kadının" olarak değişmeli. bunu tanıdığım insanlardan edindiğim tecrübeyle söyledim. başını aile zoruyla kapamak zorunda olup ailesinden kaçarak kafelere sinemaya vs giden veya küçük yaştan itibaren ailesi tarafından başı kapanmış ve başının açık olmasını bile düşünemeyen kızlarımız var. (eminim senin çevrende de vardır. ya da illaki rastlamışındır.) bu kesinlikle bir özgürlük değil! sen başını kendi özgür iradenle kapamışsın, çok güzel saygı duyarım. keşke herkes bu şekilde başını bağlamaya karar verse. kendi gözlemime göre istisna dediğim kısıma giriyorsun. yani sonuçta türbana karşı değilim ama sadece ve sadece kişinin kendi özgür iradesiyle kapanması şartıyla. hiçbir baskı altında kalmadan, başını açmak gibi bir özgürlüğü de olduğunu bilerek.
türbanın siyasi simge olması ile ilgili olarak:
evet böyle birşey var. erbakandan beri bu böyle. akpnin kadın kollarındaki kadınların çoğunun başı kapalı. bakan eşlerinin başı kapalı. başbakanın, cumhurbaşkanının eşlerinin başları kapalı. bunların hepsinin aynı partiden olması bende biraz "simgeleme" imajı yaratıyor ister istemez. (kendi isteğiyle takan elbette vardır o ayrı.) devletten ihale almak için "türbanlı bir eş" in artı puan olduğunu apkli bakanımız bile dillendirmiştir. (isteyene araştırıp haberi bulabilirim.)
okul konusunda kesinlikle haklısın fakat bunun bir çözümünü ben kendi kafamda bulamadım. dini özgürlükleini yaşamak herkesin hakkı ama bunun bir sınırı olması lazım. yoksa iş uçlara gidebilir. biliyorum abzürd bir örnek oldu ama peygamberi bob marley olan içkinin yasak ama otun serbest olduğu bir meshep mevcut. şimdi din özgürlüğü diyorsan bu da din. tek din hak din olan islamdr diyosan o zaman nerde kaldı özgürlük? ha eğer bahsettiğiniz din değil de türban özgürlüğüyse işte o başka.
(türbala otu kıyaslamadım. vicdan özgürlüğünün nerelere gidebileceğini örneklemek adına bu örneği verdim.)
umarım daha anlaşılır olmuşmdur..
not: forumlara yazma amacım kimseye fikirlerimi empoze etmek değil aksine değişik görüşlerle tartışıp kendimi değiştirmek, geliştirmek ve kavga etmeden tartışma becerisi kazanmak. çözüm diyalogda.. :victory
Ben de biraz sert çıkmışım aslında, özür dilemen incelik olmuş. Bir şeyler empoze eden bir tavrın yok zaten :goz:
Yorumun hakkında da,
Birçok kadının özgürce baş örtüsüz dolaşamaması doğrudur evet ama tersi de sözkonusudur. Mesela ailesi tarafından takılmasına izin verilmeyip de baskı altında bırakılanlar veya başörtülü olduğundan hakaret görenler ki ben de bu gruba dahilim... Birinici grup toplumda pek bilinmez ama oldukça fazladır örneklerini de bizzat tanımaktayım. Şimdi bu şekilde bir gerçek var diye baş örtüyü nasıl zorunlu kılamazsak, baş örtmeyi de kısmen veya tamamen sınırlayamayız. Konunun başörtüyle değil yurdum insanıya bağlantısı vardır. çünkü ülkemizde birine göre başörtü takmamak çok ağır bir yanlışken, birine göre takmak çok ağır bir yanlıştır. Ama bunun sorumlusu başörtüyü veya takmayan olmadığına göre ceremesini onların çekmesi beklenemez.
Bir de kendi isteğiyle takmak istisnai gibi söz etmişsin ama ben çevremde zorla takana istisnai olarak rastlıyorum. Bunların da bir kısmı zaten bir şekilde ailelerinden uzaklaşınca çoğu zaman başörtüyü bırakıyorlar. Bunun günahı zorla taktıranlar boynuna...
Siyasi simge konusunda gerekçeler göstermişsin. Şimdi bu gerekçeler ele alındığında gerçekten neden sayılabilir ama tek başına kanıt oluşturmaz gibi geliyor bana. Mesela AKP'de başını örtenlerin bulunması, bu kesimin AKP'yi kendisine yakın bulmasıyla da ilgili olabilir. Ki bir çok insanla konuştuğunda sonuç bu. Başörtü için AKP var AKP için başörtü, o kadar başörtülü tanımama rağmen rastladığım bir şey değil. Sorun çözülsün diye oy veriliyor. Çözebilir veya çözemez ayrı konu. Sonucta diğer partiler başörtüyü yasaklayalım politikasındalarsa tek iktidar şansı olan tercih AKP kalıyor, bu insanların sonucta AKP'den önce de başları örtülüydü ve AKP'li olmayıp başörtülü olan da binlerce insan var. Bu yüzden konunun siyasi simge olarak algılanması zor.
Bir de hakkın sınırı olması için sınırlamanın zorunlu olması ve amacı uygulamada elverişli olması gerekir. oysa başörtüyü sadece takmak başkasına bir zarar vermez ki, takmamak da baskıyı ortadan kaldırmaz... Burada önemli olan baskıcı bir fiil gerçekleştirmek. Kendi kendine yanındaki başörtülü diye etkilenmez aklıbaşında kimse, sonucta başını kendi istediği için açıyor ve örtmenin gerekli olmadığını düşünüyor. Ayrıca sırf yanındaki kendini kötü hissedecek diye kimse kıyafetini değiştirmek zorunluluğunda bırakılamazki... Sonucta demokratik bir ülkede herkes kendine somut ve açık zarar vermeyene tahammül yükümünde. Benzerini başörtülü de yaşayabilir. mesela bazıları başörtü takanlara belirli hakaretler, bakışları sonucu, başörtülü birinin başörtülü olarak baskıda hisetmesine yol açabiliyor çok rahat. Baskı görmeden başını örtmek/örtmemek iki tarafın da hakkıdır. Fakat bu baskıdan dolayı başörtülünün yanındakine zorla başörtü taktırması ne demektir, kendisine yapılana olan hırstan dolayı yine aynı şeyle üstlelik suçsuz insanlara da cürum yüklemektir, başörtü yasağının da ancak bir hırstan doğabileceği sonucuna ulaşırız buradan.
Bir de baskı illa başörtüyle sağlanmazki. Okulda başını açıp da bir insan baskıda bulunabilir, aynı görüşte bir erkek mesela sakalıyla siyasi görüşünü belli edebiliyor o da okulda bununla baskı yapar eğer sadece düşüncenin belli olması baskı yapıyorsa, ben anlıyorum kimin ne görüşte olduğunu okulda sonucta. :goz: Yani başörtüyü yasaklamak değil, direk baskıyı yapana ceza vermek ancak çözüm oluşturabilir. En azından herkese yasak getirmekten daha mantıklıdır.
Kaldı ki böyle bir baskının olup olmadığı doğru düzgün anketlerle sabitlenmeden kanunlarda gerekçe oluşturamaz ama ülkemizde oluşturmaktadır bakıldığında ve bu yasağı koymak ve genişletilmek de hiçbir somut delile dayanamadan dayatma ile olmaktadır("türban siyasi simgedir ve artık takmayacaksınız", neye, kime göre simge? Herkes simge olarak kullanmalı yasaklanabilmesi için.Hani delili? ) ve bu yüzden haksız bir temel hak ve özgürlük sınrılaması teşkil etmektedir diye düşünüyorum. :goz:
Vicdan özgürlüğünün sınırı konusunda da, bunun sınırı başkalarına gerçekten zarar vermektir ki başörtü tartışmalarında bu zararın verilip verilmediği tartışılır. Şimdi bakarsak ot içmek kişinin kendisine zarar verebildiği gibi aşırı alındığında başkalarına olan fiillerinde dengesizlik oluşturacağı ve suç işleyebileceği tehlikesi varsa vicdan özgürlüğü sınırlanır. kendisine olan zararına karışılamaz kişilik hakkına zarar vermediği sürece... Eroin mesela böyledir mesela, ot için bir şey diyemeyeceğim, ama kişinin kendi kişilik haklarını(bundan emin değilim) veya başkalarının haklarını zedelemediği sürece sınırlama getirilemez. Ama eğer bu zararlar yoksa beni ilgilendirmez bundan az ne yaparsa kendine sonucta.
"Allah katında tek din islamdır" sözü benim de kişisel görüşüm ama bu söz bana göre "Allah için geçerli olan dini" ifade eder, başka bir insanın böyle düşünmemesi veya düşünüp de Allah'ın rızasını kazanma amacı gütmemesi beni ilgilendirmez tabii..