kazimdemir
New member
Din eğitimini başkalarından beklemeye gerek yok. Kendimiz rahatlıkla verebiliriz.
İlköğretimli dansöz ve striptizci!
- Konbuyu başlatan kalıcı
- Başlangıç tarihi
salarha4
New member
tabiki baskalarıbndan beklemeye gerek yok hatta dini kendin ögrenırsen daha faydalı kaynakların saglam olması geregıyle bılıyoruzkı gunumuzde dını abartı sekılde carpıstıranlar var '' kızla el ele tutusma carpılırsın haaa '' gibi sacma sapan ornekler
Albayrak
Can Feda
İşte sizinle orta yolu bulabiliriz.
İnsanlar dinlerini başkalarından öğrenmemelidirler. (malum kişilerden)
İnsanlar abartmamalıdırlar, dini de dinsizliği de ...
Lakin çocukların üzerine çok gidiliyor. Onlar çocuk. Bırakın eğlensinler.
Danteab
New member
yaw anlamadığım bişey var bu olay yanlıştır ona bişey demiyorum ama benim bildiğim bir şey var kimse kimsenin dini algılayışına ne yapıp ne yapması gerektiğine karışamaz istersen adama en üst din bilgisini ver adamın içinde kötülük varsa gene yapar yani gördük o italyan gelini öldürenleri adam televizyonda haberleri görünce küfürü basıyormuş ''vay adiler'' diye ama cıkınca belli neyin ne olduğu din diyorsunuz peki kur'an'ı kac kere okudunuz?Orda yazanları nasıl yorumladınız? anlamıyorum herkesin dini kendine İSTEYEN KAFİR OLUR İSTİYEN DİNİNE BAĞLI insanların dini algılamalarına bakıcağımıza biraz kendimizi değerlendirsek biz neler yaptık diye öyle konuşsak daha iyi Peygamber Efendimiz (s.a.v) bile ne kadar ibadet ederse etsin soranlara bunlar yeterli değil diyormuş ki onun gibi bir insan böle diyorsa vay halimize önce kendinize bakın ondan sonra insanların dini anlayışlarına...
salarha4
New member
ne dıyım kalp gözün kapanmış senin orda fuhuş deil ahlaksızlık ypaılıyor
KOÇİL
New member
Yukarıdaki tartışmaya hiç diyecek sözüm yok. İkna olmayacaksınız.
Ben at gözlüğü diyeceğim, o da bana aynısını diyecek. Ön yargılardan sıyrıl diyeceğim, o da aynısını diyecek.
İdol olarak görüldüğünü zannetteği kişi, eğer o olayların içindeyse "Allah ıslah etsin."den başka ona da sözüm olmayacak. Ama tek söyleyeceğim şey; siz nasıl sıfat verirseniz verin. İdol mü, önder mi, bilmem ama ben bir tek kişiyi örnek alıyorum. O da Alemlerin Efendisi Hz. Muhammed.
Zaten O'nu örnek alanların yukarıda adı geçmeden anılan şahıs gibi durumlara düşeceği de yoktur.
Ben at gözlüğü diyeceğim, o da bana aynısını diyecek. Ön yargılardan sıyrıl diyeceğim, o da aynısını diyecek.
İdol olarak görüldüğünü zannetteği kişi, eğer o olayların içindeyse "Allah ıslah etsin."den başka ona da sözüm olmayacak. Ama tek söyleyeceğim şey; siz nasıl sıfat verirseniz verin. İdol mü, önder mi, bilmem ama ben bir tek kişiyi örnek alıyorum. O da Alemlerin Efendisi Hz. Muhammed.
Zaten O'nu örnek alanların yukarıda adı geçmeden anılan şahıs gibi durumlara düşeceği de yoktur.
salarha4
New member
sen hala sizinle dedikce biz orta yolu bulamayız kardeşim sen benı ülkücü olarak goruyorsun
ama bilki her ülkücü doğru bir ülkücü deildir
ülkücü var türkücü var
siz yok biz varız
konuya donersek tabiki zorla din dersi verilemez din hakkında herkez özgürdür Allaha şükür zaten kitapda yazanda budur kitapdan başka hic bir kaynağada fazlasıyla guvenmek gerekmez
salarha4
New member
kendi pis ici pis olanlarda kımler bılıyormusun hani internet sayfalarında crit atıyolarlya türban takıpda erkeklerın kucaklarında fotolar boy boy türban takıpta ağagısı alafranga olanlar ıcı pıs olanlar bunlar işte türban takan seviyeli ve dini en makro şekilde yaşayanlarda bunlar yuzunden zulm iicinde
Albayrak
Can Feda
Sizinle derken " seninle mi deseydim" sen ayırma mı anladın.
Ne olduğun ya da nasıl göründüğünün bir anlamı yok. Burada söylediklerindir önemli olan.
Bırakalım çocukları eğlensin bıraklım dinimizi temiz ellerde kalsın.
Burada eğer bir abartı varsa onu hemen din ile yoğurup yorumlamak anlamsız.
salarha4
New member
dinimiz temiz ellerde deil fazlasıyla galiba ama bazı kesim var kendine hacı hoca dıyor 14 yasındakı kıza tecavuz edıyor manşetlerdeler medya tabi 1 2 hafta bunu tartışıyor sonra cıkıyolar dıyolarkı o cok guvendıgınız saydıgınız hocalar kızlara tecavuz edıyor bu sefer dinimiz zarar göruyor ama bılıyoruzkı yukardada Allah görüyor
konular birlerştirildi aynı hassasiyeti baska konulardada görmek isteriz teşekkürler:goz:
Albayrak
Can Feda
Hassasiyetimiz herkesedir. Fethullah konularını da birleştirbilirsiniz? Nasıl olsa belgeli bir amerkalı.. :goz:
KOÇİL
New member
Bu tür olayların nasıl engelleneceğini bilen var mı?
"Çok ayıp." "Yuh." "Allah belalarını versin." gibilerinden başka.
Peki iyi ve güzel ahlak toplumda olmalımı?
"Soru mu bu?" demeyin.
Ülkemizde kendi çıkarları için dini kullananlar var mı?
Yobazların nasıl türediği hakkında bilgisi olan var mı?
Gençlerimiz uyuşturucudan nasıl kurtulacak?
O zaman din eğitimini yasaklayın.
İmam-Hatip Liselerini kapatın.
Bir süre bekleyin. Kadını bir meta gibi kullananlar olmayacak. Dini kendi çıkarları için kullananlar olmayacak. İyi ve güzel ahlak toplumda en yoğun biçimde olacak. Yobazlar yok olacak. Gençlerimiz harika ve topluma yararlı, herkesin onlardan emin olduğu kişiler olacak. İyi formül değil mi?!!!!!!!
"Çok ayıp." "Yuh." "Allah belalarını versin." gibilerinden başka.
Peki iyi ve güzel ahlak toplumda olmalımı?
"Soru mu bu?" demeyin.
Ülkemizde kendi çıkarları için dini kullananlar var mı?
Yobazların nasıl türediği hakkında bilgisi olan var mı?
Gençlerimiz uyuşturucudan nasıl kurtulacak?
O zaman din eğitimini yasaklayın.
İmam-Hatip Liselerini kapatın.
Bir süre bekleyin. Kadını bir meta gibi kullananlar olmayacak. Dini kendi çıkarları için kullananlar olmayacak. İyi ve güzel ahlak toplumda en yoğun biçimde olacak. Yobazlar yok olacak. Gençlerimiz harika ve topluma yararlı, herkesin onlardan emin olduğu kişiler olacak. İyi formül değil mi?!!!!!!!
ne alaka anlamadım benım kastetdiğim baskaydı hem sana hassas olmuyosun diyen oldumu olursak sevınırım dedim her lafın altında bişey aramayın birlşetirmek istesem birleştirim merak etme sen:goz: lütfen önyargılı olmayalım
konuyu dagıtmayalım tekrar teşekkürler
sedapinar
New member
Toplumdaki tüm kepazeliklerin önüne din eğitimi geçecek öyle mi?Din eğitimi bu pisliği önlemeye yetseydi her din eğitimi alan evliya olsaydı 80 yıl kendini dine adamış görünen kişi sapık çıkmazdı.
Oysa, görüyoruz ki sadece Fethiye'deki olay değil;ülkemizde İslamcı bir hükümetin iktidarda olması, okullardaki mevcut din eğitimi, tarikat ve dergahların hızla çoğalması, türbanlı ve kara çarşaflı sayısındaki artış, kutlu doğum haftaları, medyatik dinsel etkinlikler ve dinin siyasallaşması toplumsal yozlaşmayı önleyememiş, şiddet ve suç oranı daha da artmıştır. Türkiye bugüne kadar hiç yaşamadığı ahlaki bir çöküntü, suç oranında patlama, sapıklık, çocuklara cinsel taciz, öldürme, seri cinayet, terör, faili meçhul ve dinsel kökenli toplumsal şiddeti yaşamaktadır.
İslamcı bir partinin iktidarda olmasına rağmen, cami inşaatlarının hızla devam etmesine rağmen, İslamcı radyo ve televizyon kanallarının çoğalmasına rağmen, İslamcı kitaplar ve dergilerdeki artışa rağmen, tarikatçılık ve İmam Hatip Liselerinin sayısının artmasına rağmen toplumdaki şiddet,sıradan cinayetler, terör, çocuk ve kadınlara karşı saldırılar önlenemez hale gelmiştir.
Ülkemizde yıllardır çocuklar Kur'an kursuna yollanır ama aynı çocuklar büyüyüp hayata atıldıkları anda ekonomik çaresizlik ve yokluk karşısında yanlış yollara ititlir.Bir yanda insanları tüketime iten cazip vitrinler bir yanda cebinde ekmek parası olmayan büyük kitleler ve Tv lerde bizlere doğru yaşam gibi sunulan çarpık hayatlar olduğu sürece hiç bir din eğitimi yozlaşmanın önüne geçemez.Geçebilseydi İran'da cinsel kaynaklı suçlar büyük boyutlara ulaşmazdı.Dini taassub eğer beraberinde ahlak ve gelenek olmazsa sadece gizlilik getirir.Aynı rezillikler kapalı kapıların ardında yaşanır ama yok olmaz.
Eğer bu pisliği temizlemek istiyorsak önce Türk ulususnun hala bir yerlerde yaşam savaşı veren geleneklerine sahip çıkmalıyız.En başta aile kavramını korumalıyız.Biz bunca badireye rağmen eğer hala Batı'dan daha temiz kalmayı başardıysak bunu geleneklerimizden gelen utanma duygusu ve aile kurumumuzun gücüne borçluyuz.
Ama aile kurumumuzda artık ekonomik tükenişin kurbanı olmak üzere işte bu nedenle Eğer yozlaşan dünya karşısında direnmek istiyorsak önce insanımızın ekonomik anlamda geleceğe güvenle bakmasını sağlamalı ve saçma sapan AB hayallerinden uzaklaşıp geleneklerimize sımsıkı sarılmalıyız.Kurtuluşumuz ancak bu şekilde mümkün olacaktır.
Oysa, görüyoruz ki sadece Fethiye'deki olay değil;ülkemizde İslamcı bir hükümetin iktidarda olması, okullardaki mevcut din eğitimi, tarikat ve dergahların hızla çoğalması, türbanlı ve kara çarşaflı sayısındaki artış, kutlu doğum haftaları, medyatik dinsel etkinlikler ve dinin siyasallaşması toplumsal yozlaşmayı önleyememiş, şiddet ve suç oranı daha da artmıştır. Türkiye bugüne kadar hiç yaşamadığı ahlaki bir çöküntü, suç oranında patlama, sapıklık, çocuklara cinsel taciz, öldürme, seri cinayet, terör, faili meçhul ve dinsel kökenli toplumsal şiddeti yaşamaktadır.
İslamcı bir partinin iktidarda olmasına rağmen, cami inşaatlarının hızla devam etmesine rağmen, İslamcı radyo ve televizyon kanallarının çoğalmasına rağmen, İslamcı kitaplar ve dergilerdeki artışa rağmen, tarikatçılık ve İmam Hatip Liselerinin sayısının artmasına rağmen toplumdaki şiddet,sıradan cinayetler, terör, çocuk ve kadınlara karşı saldırılar önlenemez hale gelmiştir.
Ülkemizde yıllardır çocuklar Kur'an kursuna yollanır ama aynı çocuklar büyüyüp hayata atıldıkları anda ekonomik çaresizlik ve yokluk karşısında yanlış yollara ititlir.Bir yanda insanları tüketime iten cazip vitrinler bir yanda cebinde ekmek parası olmayan büyük kitleler ve Tv lerde bizlere doğru yaşam gibi sunulan çarpık hayatlar olduğu sürece hiç bir din eğitimi yozlaşmanın önüne geçemez.Geçebilseydi İran'da cinsel kaynaklı suçlar büyük boyutlara ulaşmazdı.Dini taassub eğer beraberinde ahlak ve gelenek olmazsa sadece gizlilik getirir.Aynı rezillikler kapalı kapıların ardında yaşanır ama yok olmaz.
Eğer bu pisliği temizlemek istiyorsak önce Türk ulususnun hala bir yerlerde yaşam savaşı veren geleneklerine sahip çıkmalıyız.En başta aile kavramını korumalıyız.Biz bunca badireye rağmen eğer hala Batı'dan daha temiz kalmayı başardıysak bunu geleneklerimizden gelen utanma duygusu ve aile kurumumuzun gücüne borçluyuz.
Ama aile kurumumuzda artık ekonomik tükenişin kurbanı olmak üzere işte bu nedenle Eğer yozlaşan dünya karşısında direnmek istiyorsak önce insanımızın ekonomik anlamda geleceğe güvenle bakmasını sağlamalı ve saçma sapan AB hayallerinden uzaklaşıp geleneklerimize sımsıkı sarılmalıyız.Kurtuluşumuz ancak bu şekilde mümkün olacaktır.
Bu yazıyı bugün gördüğüm başka bir yorum için yazımıştım. Ama ben yazana kadar konu iptal edilmiş ya da silinmiş sanırım gönderemedim metni. Onun yerine bu konu ile ilgili bu yazıyı heba olmasın diye buraya ekliyorum.
Bu kızların durumu ve herkesin ahlak ya da din eğitimi ile çözülür dediği şey aslında o kadar da basit değil. Ahlak din ile allah ile öğretilen bir şey değildir. Aile tarafından çocuğun vicdanına enjekte edilen bir oto kontrol mekanizmasıdır. Ahlak Allahtan koktuğu için değil yanlış olduğunu bildiği için hareketleri disipline eden bir olgudur.
Öncelikle 10 sene önceki 14 yaşındaki kızlar ile bugünküler aynı kızlar değil. 20 sene önceki 14 yaşındaki kızlar ile 10 sene öncekiler de aynı kızlar değillerdir.
Eskiden cep telefonu yoktu, internet yoktu, uydu tv yoktu.
Benim çocukluğumda tek kanal TRT akşam saat 19 da açılır 23:30 da kapanırdı.
Şimdiki çocuklar tam bir uyaran bombardımanı altındalar.
Televizyon internet çevre sürekli etki ve bilgi topluyorlar. Şu andaki 14 yaşındaki kız dünyanın diğer yanındaki 14 yaşındaki kızların ne giydiğini biliyor. Onların yaşam standartlarını da biliyor haklarını da biliyor. Bu bir kimlik ispat meselesidir. Bilgi ve etkileşim arttıkça ergenlik ve ergenlik sendromları daha erken çalıyor genç kız ve erkeklerin kapısını.
Bu kızlar 14 yaşında kendi idollerine sahip. Bizim o yaşlardaki idolümüz mahalledeki baskın bir abimiz olurdu, ya da üniversiteli bir abla rol model olurdu mahalle kızlarına. Şimdiki kızlara Paris Hilton Allison Morisette Grup Hepsi idol oluyor. Kimliklerini daha erken farkediyor, daha fazla hakkı daha erken talep ediyorlar. Gerek cinsel gerek bireysel haklarını daha erken elde etmek istiyorlar.
Bu böyle basit bir lolita sorunu, 30 lu yaşlardaki erkeklerin küçük kızlara olan ilgisi meselesi değildir. Bu bilgi çağında daha çok insanla tanışan etkileşime giren daha çok bilgiyi daha kısa sürede öğrenen genç beyinlerin kendini ispat etme mücadelesidir.
Bu genç kızların cinsel obje olarak kullanılması meselesine gelince. Bu ahlaki çöküntü zengin bir tabakadaki burjuva kızların mini etekle gezmelerinden daha vahimdir. Kendini dini bütün olarak görenlerin fakir semtlerinde köylerinde zengin semtlerden daha çok görülüyor. 30 lu yaşlardaki adamların ikinci, üçüncü hatta dördüncü imam nikahlı karıları 14-15 yaşında olabiliyor. Küçük yaşta kızı para veya menfaat karşılığında 30-40 hatta 50 yaşlarında adamların yataklarına sokan aileler var. Bunların içinde büyük kısımda dini bütün olduğunu iddia eden ailelerdir. Hatta imam nikahı da bu pedofilia konusunda bir kalkan ve araç olarak yaygınca kullanılmaktadır. Biri çıksın da hayır desin inkar etsin. 13-14 yaşında kızlar adet görmeye başlar başlamaz ergenliğe erdi diye babaları yaşındaki adamların koynuna sokulmaktadır bu ülkede.
Son örneği de İslamcı Yazar Hüsey Üzmez'dir.
Birileri sosyete mahallelerde, Türkiye'nin %1 ini bile ancak oluşturacak semtlerdeki mini etekli genç kızlara ve onların büyüme kendini ispat etme çabasıyla cinselliklerini vurgulamalarına takılmış. Bunu bir ahlak problemi olarak görüyor. Ancak ana baba zoru ile imam nikahı ile para karşılığı babası yaşındaki adamların altına sokulan çocukları görmezden geliyor.
Beyler böyle sosyolojik tespit olmaz. Bunlar kişisel ahlaki yorumlardır.
Bu işin ahlaki boyutu değişkendir. Çünkü bundan 200 sene önce ergen sayılan insan yaşı ile bugünkü farklıdır. 50 sene sonraki de farklı olacaktır. Senin ülkende ehliyet alma yaşı 18, bazı ülkelerde 16. Demek ki o ülke 16 yaşına gelen bireylerini araba kullanma sorumluluğunu alacak kadar iyi eğitiyor.
Bu yüzden bizim ülkemizde ehliyet yaşı 18 ama ehliyeti 16 da veren ülkeden daha fazla kaza oluyor.
Demek ki sen çocuğuna doğru düzgün eğitim veremezsen, çocuğuna vakit ayıramazsan, çocuğuna hayatı öğretemezsen gerisi hikaye. Başbakan ın dediği gibi sermaye sömürecek iş gücü bulsun diye 3 çocuk yaparsan o çocukları sen değil başkaları eğitir.
Normal bir insan akşam eve 6-7 de gelir, bir saat yemek yese, uyuması için 3-4 saati kalır. Bu zamanın 1 saatini eşini dinleyerek ve eşine ilgi göstererek, diğer bir saatini de çocuğuna emek harcayarak çocuğu ile oynayarak geçirmiyorsa o adam aile babası olamaz iskele babası olur.
Sen çocuğuna emek harcama, insan yavrusu gibi değil it sürüsü gibi çocuk yap, dersine yardım etme sorunlarını dinleme ona birey gibi değil köpek gibi davran sonra da suçu Madonna ya Medya ya veya Yabancı ülkelere at.
Maalesef aramızdan bazıları biz bu ülke insanı cahil dedikçe savunmaya geçiyorlar. Yarası olan gocunur misali. Ben de kendimi çok aydın görmüyorum, ben de az bilenlerin çok okuyanıyım sadece.
Ama bu ülkede çocuğu doğmadan 2-3 tane çocuk gelişimi kitabı okumayan, anasından babasından duyduğu gibi çocuk yetiştiren, çocuğuna öğrettiği hiç bir numarası olmayan ana babalar varken siz MADONNA yı suçlu bilin. Tek bir kadının tüm ahlak sisteminizi nasıl yıktığını anlatın gençlerin ahlaki çöküntüsünden bahsedin. Hayali düşmanlar yaratın trafik canavarı gibi, enflasyon canavarı gibi Don Kişot olun elinize sopa alın ahlaksızları sopalayarak yola getirin.
Bu ülkedeki ahlak sistemini esas yıkan bu zihniyettir.
Suçlu ahlaksız medya, yabancı hayranlığı, seks düşkünlüğü falan değildir.
Sorun birilerinin çocuk yetiştirmeyi becerememesi aile bağlarını doğru düzgün örememesidir hepsi bu.
Cem Yılmaz 'ın son gösterisinde bir bölüm var hala hatırladıkça gülerim.
Diyor ki;
Birileri Cem Yılmaz filmleri küfürlü diye eleştiriyormuş.
Çocuklar sizin filmlerinizden küfürler öğreniyor diye kızıyorlarmış.
Sizin yaptığınız film çok küfürlü hiç olmamış diyorlarmış...
Cem Yılmaz da diyor ki;
Eee sizin çocuk da olmamış. Ben bir şey diyor muyum?
Filmden küfür öğrenen çocuğu yetiştirene ben laf söylemiyorum onlar benim filmleri eleştiriyorlar.
Esas sizin çocuk olmamış... diyor.
Sen çocuğuna her akşam bir masal okumuyorsan ve yerine Cem Yılmaz filmi izletiyorsan, ya da filmdeki insanları kötü karakterleri kötü davranışları ayırdedecek eğitimi veremiyorsan o küfrü zaten öğrenir. Cem Yılmaz dan öğrenmezse başka yerden öğrenir.
Bu iş ahlak meselesi falan değildir.
Bu iş lolita meselesi falan hiç değildir.
Bu iş aile eğitimi meselesidir.
Cahillerin ve çocuğuna vakit ayırmayan ana babanın çocuğundan ne bekleyebilirsiniz ki?
Aile içinde sevgi ilgi görmeyen birey olmanın ayrıcalığını ve saygısını görmeyen genç bir kız, o birey olma çabasını cinselliğini ön plana çıkarıp kadınsılığı ile elde etmeye çalışır.
saygılar
Bu kızların durumu ve herkesin ahlak ya da din eğitimi ile çözülür dediği şey aslında o kadar da basit değil. Ahlak din ile allah ile öğretilen bir şey değildir. Aile tarafından çocuğun vicdanına enjekte edilen bir oto kontrol mekanizmasıdır. Ahlak Allahtan koktuğu için değil yanlış olduğunu bildiği için hareketleri disipline eden bir olgudur.
Öncelikle 10 sene önceki 14 yaşındaki kızlar ile bugünküler aynı kızlar değil. 20 sene önceki 14 yaşındaki kızlar ile 10 sene öncekiler de aynı kızlar değillerdir.
Eskiden cep telefonu yoktu, internet yoktu, uydu tv yoktu.
Benim çocukluğumda tek kanal TRT akşam saat 19 da açılır 23:30 da kapanırdı.
Şimdiki çocuklar tam bir uyaran bombardımanı altındalar.
Televizyon internet çevre sürekli etki ve bilgi topluyorlar. Şu andaki 14 yaşındaki kız dünyanın diğer yanındaki 14 yaşındaki kızların ne giydiğini biliyor. Onların yaşam standartlarını da biliyor haklarını da biliyor. Bu bir kimlik ispat meselesidir. Bilgi ve etkileşim arttıkça ergenlik ve ergenlik sendromları daha erken çalıyor genç kız ve erkeklerin kapısını.
Bu kızlar 14 yaşında kendi idollerine sahip. Bizim o yaşlardaki idolümüz mahalledeki baskın bir abimiz olurdu, ya da üniversiteli bir abla rol model olurdu mahalle kızlarına. Şimdiki kızlara Paris Hilton Allison Morisette Grup Hepsi idol oluyor. Kimliklerini daha erken farkediyor, daha fazla hakkı daha erken talep ediyorlar. Gerek cinsel gerek bireysel haklarını daha erken elde etmek istiyorlar.
Bu böyle basit bir lolita sorunu, 30 lu yaşlardaki erkeklerin küçük kızlara olan ilgisi meselesi değildir. Bu bilgi çağında daha çok insanla tanışan etkileşime giren daha çok bilgiyi daha kısa sürede öğrenen genç beyinlerin kendini ispat etme mücadelesidir.
Bu genç kızların cinsel obje olarak kullanılması meselesine gelince. Bu ahlaki çöküntü zengin bir tabakadaki burjuva kızların mini etekle gezmelerinden daha vahimdir. Kendini dini bütün olarak görenlerin fakir semtlerinde köylerinde zengin semtlerden daha çok görülüyor. 30 lu yaşlardaki adamların ikinci, üçüncü hatta dördüncü imam nikahlı karıları 14-15 yaşında olabiliyor. Küçük yaşta kızı para veya menfaat karşılığında 30-40 hatta 50 yaşlarında adamların yataklarına sokan aileler var. Bunların içinde büyük kısımda dini bütün olduğunu iddia eden ailelerdir. Hatta imam nikahı da bu pedofilia konusunda bir kalkan ve araç olarak yaygınca kullanılmaktadır. Biri çıksın da hayır desin inkar etsin. 13-14 yaşında kızlar adet görmeye başlar başlamaz ergenliğe erdi diye babaları yaşındaki adamların koynuna sokulmaktadır bu ülkede.
Son örneği de İslamcı Yazar Hüsey Üzmez'dir.
Birileri sosyete mahallelerde, Türkiye'nin %1 ini bile ancak oluşturacak semtlerdeki mini etekli genç kızlara ve onların büyüme kendini ispat etme çabasıyla cinselliklerini vurgulamalarına takılmış. Bunu bir ahlak problemi olarak görüyor. Ancak ana baba zoru ile imam nikahı ile para karşılığı babası yaşındaki adamların altına sokulan çocukları görmezden geliyor.
Beyler böyle sosyolojik tespit olmaz. Bunlar kişisel ahlaki yorumlardır.
Bu işin ahlaki boyutu değişkendir. Çünkü bundan 200 sene önce ergen sayılan insan yaşı ile bugünkü farklıdır. 50 sene sonraki de farklı olacaktır. Senin ülkende ehliyet alma yaşı 18, bazı ülkelerde 16. Demek ki o ülke 16 yaşına gelen bireylerini araba kullanma sorumluluğunu alacak kadar iyi eğitiyor.
Bu yüzden bizim ülkemizde ehliyet yaşı 18 ama ehliyeti 16 da veren ülkeden daha fazla kaza oluyor.
Demek ki sen çocuğuna doğru düzgün eğitim veremezsen, çocuğuna vakit ayıramazsan, çocuğuna hayatı öğretemezsen gerisi hikaye. Başbakan ın dediği gibi sermaye sömürecek iş gücü bulsun diye 3 çocuk yaparsan o çocukları sen değil başkaları eğitir.
Normal bir insan akşam eve 6-7 de gelir, bir saat yemek yese, uyuması için 3-4 saati kalır. Bu zamanın 1 saatini eşini dinleyerek ve eşine ilgi göstererek, diğer bir saatini de çocuğuna emek harcayarak çocuğu ile oynayarak geçirmiyorsa o adam aile babası olamaz iskele babası olur.
Sen çocuğuna emek harcama, insan yavrusu gibi değil it sürüsü gibi çocuk yap, dersine yardım etme sorunlarını dinleme ona birey gibi değil köpek gibi davran sonra da suçu Madonna ya Medya ya veya Yabancı ülkelere at.
Maalesef aramızdan bazıları biz bu ülke insanı cahil dedikçe savunmaya geçiyorlar. Yarası olan gocunur misali. Ben de kendimi çok aydın görmüyorum, ben de az bilenlerin çok okuyanıyım sadece.
Ama bu ülkede çocuğu doğmadan 2-3 tane çocuk gelişimi kitabı okumayan, anasından babasından duyduğu gibi çocuk yetiştiren, çocuğuna öğrettiği hiç bir numarası olmayan ana babalar varken siz MADONNA yı suçlu bilin. Tek bir kadının tüm ahlak sisteminizi nasıl yıktığını anlatın gençlerin ahlaki çöküntüsünden bahsedin. Hayali düşmanlar yaratın trafik canavarı gibi, enflasyon canavarı gibi Don Kişot olun elinize sopa alın ahlaksızları sopalayarak yola getirin.
Bu ülkedeki ahlak sistemini esas yıkan bu zihniyettir.
Suçlu ahlaksız medya, yabancı hayranlığı, seks düşkünlüğü falan değildir.
Sorun birilerinin çocuk yetiştirmeyi becerememesi aile bağlarını doğru düzgün örememesidir hepsi bu.
Cem Yılmaz 'ın son gösterisinde bir bölüm var hala hatırladıkça gülerim.
Diyor ki;
Birileri Cem Yılmaz filmleri küfürlü diye eleştiriyormuş.
Çocuklar sizin filmlerinizden küfürler öğreniyor diye kızıyorlarmış.
Sizin yaptığınız film çok küfürlü hiç olmamış diyorlarmış...
Cem Yılmaz da diyor ki;
Eee sizin çocuk da olmamış. Ben bir şey diyor muyum?
Filmden küfür öğrenen çocuğu yetiştirene ben laf söylemiyorum onlar benim filmleri eleştiriyorlar.
Esas sizin çocuk olmamış... diyor.
Sen çocuğuna her akşam bir masal okumuyorsan ve yerine Cem Yılmaz filmi izletiyorsan, ya da filmdeki insanları kötü karakterleri kötü davranışları ayırdedecek eğitimi veremiyorsan o küfrü zaten öğrenir. Cem Yılmaz dan öğrenmezse başka yerden öğrenir.
Bu iş ahlak meselesi falan değildir.
Bu iş lolita meselesi falan hiç değildir.
Bu iş aile eğitimi meselesidir.
Cahillerin ve çocuğuna vakit ayırmayan ana babanın çocuğundan ne bekleyebilirsiniz ki?
Aile içinde sevgi ilgi görmeyen birey olmanın ayrıcalığını ve saygısını görmeyen genç bir kız, o birey olma çabasını cinselliğini ön plana çıkarıp kadınsılığı ile elde etmeye çalışır.
saygılar