eiffel
Forumun Kulesi
- Katılım
- 10 Mar 2006
- Mesajlar
- 5,705
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 45
Ramazan Ayı Ve Oruc !!
İL : İSTANBUL
AY-YIL : EYLÜL- 2008
TARİH : 05.09.2008 (1. HAFTA)
بسم الله الر حمن الر حيم
يا ايهاالذ ين آمنوا كتب عليكم الصيام
كما كتب علي الذين من قبلكم لعلكم تتقون
وقال النبي صلى الله تعالي عليه و سلم
افطر عند كم الصاءمون واكل طعامكم اللأبرار وصلت عليكم الملاءكة
Muhterem Müslümanlar!
Bütün insanlar için hidayet kaynağı[1], muttakîler için yol gösterici[2], müminler için bir müjde[3] ve rahmet[4] kaynağı olan Kur’ân-ı Kerîm’in indirildiği Ramazan-ı Şerif ayına kavuşmanın sevincini yaşıyoruz. Bu ayın üstünlüğünü, değerini, önemini ve derinliğini sağlayan en mühim âmil, hiç şüphesiz Kur’ân’dır.
“Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’ân’ın indirildiği aydır...” [5] meâlindeki âyette açıkça ifade edildiği gibi, Ramazan ayı Kur’ân ayıdır. Oruçla eğitilen ruhlar, yoğunlaşan ibadetleri ile arınan kalpler, paylaşma ve dayanışma şuuru ile incelen duygular, infak ve sadakalarla cömertleşen müminler, namazla yükselen kullar, bu ayda Kur’ân’a yakınlaşmanın hazzına varırlar.
Ramazan ayı, Kur’ân’ın en fazla okunduğu, öğrenildiği, anlaşıldığı, hükümlerinin yaşandığı ve tebliğ edildiği bir ay olma özelliğini taşır. Bu ayda müminler, yüreklerini Kur’ân’ın mucizevî lafızlarına, eşsiz manalarına ve evrensel ilkelerine alabildiğine açmanın mücadelesini verir ve yarışını yaparlar.
Ramazan ayının bir başka özelliği orucun bu ayda farz kılınmasıdır. Müminleri, kötülüklerden koruyacak ve temizleyecek olan oruç, bu aya özgü en önemli ibadettir.
Oruç, İslam dininin temel esasıdır. Sevgili peygamberimiz bu konuda şöyle buyurmaktadır: “İslam beş temel üzerine bina edilmiştir. Birincisi, Allah’tan başka bir ilahın olmadığına ve Muhammed’in (s.a.v) Allah’ın Resûlü olduğuna şahitlik etmek. İkincisi, namaz kılmak. Üçüncüsü, zekat vermek. Dördüncüsü, hacca gitmek. Beşincisi, Ramazan ayında oruç tutmak.” [6]
Aziz Müminler!
Oruç, insanı günahlardan temizleyen bir ibadettir. Ramazan ayı, Allah Teâlâ’nın rahmeti ve orucun bereketi ile günahlardan temizlenme ayıdır. Ramazan ayında oruç tutulurken yaşanan sıkıntı, açlık ve susuzluk, günahların yok olmasına vesile olmaktadır.
Oruç, Allah’ın büyüklüğünü hatırlatır. Mümin, Ramazanın gelişi ile muazzam bir diriliş kendine gelir. Mümin, orucun kazandırdığı feraset, basîret ve güçle bütün varlıkları doyuran, yediren, içiren Allah’ın büyüklüğünü itiraf eder.
Oruç tutmak Allah’ın nimetlerine bir şükürdür. İnsanoğlu sayısız nimetlerle donatılmıştır. İnsanın nimetsiz geçen zamanı ve mekanı yoktur. Nefes alış verişinde bile iki nimeti aynı anda yaşamaktadır. Allah Teâlâ’nın verdiği nimetleri saymak, insan gücünün dışındadır. [7] Oruç, ilahî nimetlerin kıymetini bilmeyi ve onlara hürmeti öğretir. Oruç sayesinde bu şuura eren müslümanlar, fakir, yoksul ve kimsesiz insanlara yardımda bulunarak nimetin şükrünü eda etme yarışına girerler. Zengin, fakir, kadın, erkek kim olursa olsun az veya çok sahip olduğu nimetin değerini oruçla kavrar ve Allah’a şükrederler.
Değerli Kardeşlerim!
Oruç, nefis terbiyesini sağlar. Oruç, en sağlam, en köklü ve en seviyeli terbiye vasıtasıdır. Oruç, nefsanî arzuları ve hevesleri mağlup eder. Azgınlıktan, aşırılıktan, fenalıktan, kötülükten alıkoyar. Dünyanın âdi lezzetlerini, makam ve yükselme davalarını küçük gösterir, hayatın lezzetini tattırır, kalbin Allah’a bağlılığını artırır, ona bir meleklik zevki ve saflığı bahşeder. [8]
Oruç, insana sabrı öğretir. Çeşitli zamanlarda ansızın gelebilecek felaketlere ve musibetlere karşı dayanma gücünü temin eder. Peygamber Efendimiz bu konuda şöyle buyurur: “Her şeyin zekatı vardır. Vücudun zekatı da oruçtur. Oruç sabrın yarısıdır.”[9]
Oruç, sosyal dengeyi sağlar. Şefkat ve merhameti sönmemiş zenginler, mülk ve makam sahipleri, Ramazan ayının verdiği heyecan ve aşkla fakirlere yardım eder ve onların yaralarını sararlar. Böyle bir davranış toplumda dengenin, güvenin ve huzurun hakim olmasını temin eder.
Orucun kıymetini ve Ramazanın hatırını sayan gönlü zengin mü’minler de, durumlarına uygun şekilde iftar yemeği vermenin zevkini yaşarlar. Onları, bu güzelliğe sevk ve teşvik eden, Peygamberimizin şu hadisidir.“Bir oruçluya iftar yemeği veren kimseye, oruç tutan kimse kadar sevap yazılır. Oruç tutan kimsenin sevabından da hiçbir şey eksilmez.” [10]
Hutbemi Peygamber Efendimizin, şu mübarek sözü ile bitirmek istiyorum. Abdullah b. Zübeyr’in anlattığına göre Resûlullah (s.a.v) Sa’d b. Muaz’ın yanında iftarını açtı. Yemekten sonra şöyle dua etti: “Yanınızda oruçlular iftar açsın, yemeğinizi iyi kimseler yesin, melekler size dua etsin.” [11]
[1] Bakara, 2/185.
[2] Bakara, 2/2.
[3] Neml, 27/2.
[4] Nahl, 16/64.
[5] Bakara, 2/185.
[6] Buhari, İman, 1, 2, Tefsir Sûre 2, 30; Müslim, İman, 20, 21
[7] İbrahim, 14/34.
[8] Muhammed Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’ân Dili, İstanbul, 1971, I, 627.
[9] İbn Mâce, Sıyâm, 44; Tirmizî, Daavât, 87.
[10] Tirmizî, Savm, 82; İbn Mâce, Sıyâm, 45.
[11] İbn Mâce, Sıyâm, 45; Dârimî, Savm, 51.
İL : İSTANBUL
AY-YIL : EYLÜL- 2008
TARİH : 05.09.2008 (1. HAFTA)
بسم الله الر حمن الر حيم
يا ايهاالذ ين آمنوا كتب عليكم الصيام
كما كتب علي الذين من قبلكم لعلكم تتقون
وقال النبي صلى الله تعالي عليه و سلم
افطر عند كم الصاءمون واكل طعامكم اللأبرار وصلت عليكم الملاءكة
RAMAZAN AYI VE ORUC
Muhterem Müslümanlar!
Bütün insanlar için hidayet kaynağı[1], muttakîler için yol gösterici[2], müminler için bir müjde[3] ve rahmet[4] kaynağı olan Kur’ân-ı Kerîm’in indirildiği Ramazan-ı Şerif ayına kavuşmanın sevincini yaşıyoruz. Bu ayın üstünlüğünü, değerini, önemini ve derinliğini sağlayan en mühim âmil, hiç şüphesiz Kur’ân’dır.
“Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’ân’ın indirildiği aydır...” [5] meâlindeki âyette açıkça ifade edildiği gibi, Ramazan ayı Kur’ân ayıdır. Oruçla eğitilen ruhlar, yoğunlaşan ibadetleri ile arınan kalpler, paylaşma ve dayanışma şuuru ile incelen duygular, infak ve sadakalarla cömertleşen müminler, namazla yükselen kullar, bu ayda Kur’ân’a yakınlaşmanın hazzına varırlar.
Ramazan ayı, Kur’ân’ın en fazla okunduğu, öğrenildiği, anlaşıldığı, hükümlerinin yaşandığı ve tebliğ edildiği bir ay olma özelliğini taşır. Bu ayda müminler, yüreklerini Kur’ân’ın mucizevî lafızlarına, eşsiz manalarına ve evrensel ilkelerine alabildiğine açmanın mücadelesini verir ve yarışını yaparlar.
Ramazan ayının bir başka özelliği orucun bu ayda farz kılınmasıdır. Müminleri, kötülüklerden koruyacak ve temizleyecek olan oruç, bu aya özgü en önemli ibadettir.
Oruç, İslam dininin temel esasıdır. Sevgili peygamberimiz bu konuda şöyle buyurmaktadır: “İslam beş temel üzerine bina edilmiştir. Birincisi, Allah’tan başka bir ilahın olmadığına ve Muhammed’in (s.a.v) Allah’ın Resûlü olduğuna şahitlik etmek. İkincisi, namaz kılmak. Üçüncüsü, zekat vermek. Dördüncüsü, hacca gitmek. Beşincisi, Ramazan ayında oruç tutmak.” [6]
Aziz Müminler!
Oruç, insanı günahlardan temizleyen bir ibadettir. Ramazan ayı, Allah Teâlâ’nın rahmeti ve orucun bereketi ile günahlardan temizlenme ayıdır. Ramazan ayında oruç tutulurken yaşanan sıkıntı, açlık ve susuzluk, günahların yok olmasına vesile olmaktadır.
Oruç, Allah’ın büyüklüğünü hatırlatır. Mümin, Ramazanın gelişi ile muazzam bir diriliş kendine gelir. Mümin, orucun kazandırdığı feraset, basîret ve güçle bütün varlıkları doyuran, yediren, içiren Allah’ın büyüklüğünü itiraf eder.
Oruç tutmak Allah’ın nimetlerine bir şükürdür. İnsanoğlu sayısız nimetlerle donatılmıştır. İnsanın nimetsiz geçen zamanı ve mekanı yoktur. Nefes alış verişinde bile iki nimeti aynı anda yaşamaktadır. Allah Teâlâ’nın verdiği nimetleri saymak, insan gücünün dışındadır. [7] Oruç, ilahî nimetlerin kıymetini bilmeyi ve onlara hürmeti öğretir. Oruç sayesinde bu şuura eren müslümanlar, fakir, yoksul ve kimsesiz insanlara yardımda bulunarak nimetin şükrünü eda etme yarışına girerler. Zengin, fakir, kadın, erkek kim olursa olsun az veya çok sahip olduğu nimetin değerini oruçla kavrar ve Allah’a şükrederler.
Değerli Kardeşlerim!
Oruç, nefis terbiyesini sağlar. Oruç, en sağlam, en köklü ve en seviyeli terbiye vasıtasıdır. Oruç, nefsanî arzuları ve hevesleri mağlup eder. Azgınlıktan, aşırılıktan, fenalıktan, kötülükten alıkoyar. Dünyanın âdi lezzetlerini, makam ve yükselme davalarını küçük gösterir, hayatın lezzetini tattırır, kalbin Allah’a bağlılığını artırır, ona bir meleklik zevki ve saflığı bahşeder. [8]
Oruç, insana sabrı öğretir. Çeşitli zamanlarda ansızın gelebilecek felaketlere ve musibetlere karşı dayanma gücünü temin eder. Peygamber Efendimiz bu konuda şöyle buyurur: “Her şeyin zekatı vardır. Vücudun zekatı da oruçtur. Oruç sabrın yarısıdır.”[9]
Oruç, sosyal dengeyi sağlar. Şefkat ve merhameti sönmemiş zenginler, mülk ve makam sahipleri, Ramazan ayının verdiği heyecan ve aşkla fakirlere yardım eder ve onların yaralarını sararlar. Böyle bir davranış toplumda dengenin, güvenin ve huzurun hakim olmasını temin eder.
Orucun kıymetini ve Ramazanın hatırını sayan gönlü zengin mü’minler de, durumlarına uygun şekilde iftar yemeği vermenin zevkini yaşarlar. Onları, bu güzelliğe sevk ve teşvik eden, Peygamberimizin şu hadisidir.“Bir oruçluya iftar yemeği veren kimseye, oruç tutan kimse kadar sevap yazılır. Oruç tutan kimsenin sevabından da hiçbir şey eksilmez.” [10]
Hutbemi Peygamber Efendimizin, şu mübarek sözü ile bitirmek istiyorum. Abdullah b. Zübeyr’in anlattığına göre Resûlullah (s.a.v) Sa’d b. Muaz’ın yanında iftarını açtı. Yemekten sonra şöyle dua etti: “Yanınızda oruçlular iftar açsın, yemeğinizi iyi kimseler yesin, melekler size dua etsin.” [11]
[1] Bakara, 2/185.
[2] Bakara, 2/2.
[3] Neml, 27/2.
[4] Nahl, 16/64.
[5] Bakara, 2/185.
[6] Buhari, İman, 1, 2, Tefsir Sûre 2, 30; Müslim, İman, 20, 21
[7] İbrahim, 14/34.
[8] Muhammed Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’ân Dili, İstanbul, 1971, I, 627.
[9] İbn Mâce, Sıyâm, 44; Tirmizî, Daavât, 87.
[10] Tirmizî, Savm, 82; İbn Mâce, Sıyâm, 45.
[11] İbn Mâce, Sıyâm, 45; Dârimî, Savm, 51.
Dr. Kerim BULADI
İlçe Vâizi/ Zeytinburnu
İlçe Vâizi/ Zeytinburnu