eiffel
Forumun Kulesi
- Katılım
- 10 Mar 2006
- Mesajlar
- 5,705
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 45
Gıybet !
İL : İSTANBUL
TARİH : 07.08.2009
KONU : GIYBET
بسم الله الرحمن الرحيم
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اجْتَنِبُوا كَثِيراً مِّنَ الظَّنِّ إِنَّ
بَعْضَ الظَّنِّ إِثْمٌ وَلَا تَجَسَّسُوا وَلَا يَغْتَب بَّعْضُكُم
بَعْضًا
قال النبي صلي الله عليه وسلم
مَنْ يَتَكَفَّلُ لِي مَا بَيْنَ لِحْيَيْهِ وَمَا بَيْنَ رِجْلَيْهِ اَتَكَفَّلُ لَهُ بِالْجَنَّةِ
GIYBET
Muhterem Müslümanlar!
Yüce dinimiz toplumun huzurlu, fertlerin ahlaklı olmasına, kişilerin haklarının, onurlarının ve mahremiyetlerinin korunmasına büyük önem vermiştir. Bundan dolayıdır ki, dinimizde insanların gizli hallerini araştırmak, haksız eleştirilerde bulunmak, iftira atmak, yalan söylemek gibi kötü davranışlar yasaklanmıştır. Toplumun huzur ve güvenini zedeleyen davranışlardan biri de halk arasında dedikodu olarak bilinen gıybettir.
Gıybet, bir kimsenin arkasından, onun hoşlanmayacağı sözler söylemek ve kusurlarından bahsetmektir. Konuşulan sözün doğru olması gıybet yapmak için haklı bir gerekçe değildir. Sevgili Peygamberimiz, bir gün ashabına; “Gıybet nedir, bilir misiniz?” diye sorar. Onlar da; “Allah ve Rasûlü daha iyi bilir” derler. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz; “Din kardeşinin hoşuna gitmeyecek şekilde onun ardından konuşmandır” buyurur. Sahabenin; “Ya Rasûlellah! O kimse benim konuştuğum gibi ise yine de gıybet olur mu?” diye sorması üzerine Allah Rasûlü; “Şayet konuştukların o kişide varsa gıybetini etmiş olursun. Aksi halde ona iftira etmiş olursun!”[1] buyurur.
Allah Teâlâ Kur’ân-ı Kerim’de gıybet yapmayı, ölmüş din kardeşinin etini yemeye benzeterek gıybetin ne kadar çirkin bir davranış olduğuna önemle dikkat çekmiştir.
Değerli Müminler!
Başkasının malına onun izni olmadan el uzatmak nasıl ki kul hakkıysa, aynı şekilde kişinin şeref ve haysiyetine dil uzatmanın da bir kul hakkı olduğunu unutmamalıyız. Hatta kişinin şeref ve haysiyetinin onun malından daha değerli olduğu şüphesizdir. Gıybet insanlar arasında fesat çıkardığı gibi ahiret açısından da vebali ağır olan bir günahtır. Nitekim Peygamber Efendimiz (as), insanların gıybetini edenlerin göreceği azabı şöyle açıklar: “Miraca çıktığım gece bir takım insanların yanından geçtim. Bunlar, bakırdan tırnaklarıyla yüzlerini ve göğüslerini tırmalıyorlardı. Cebrail’e (as) bunların kimler olduğunu sordum. O da, “Bunlar, gıybet edenlerdir” dedi.”[2]
Gıybet etmek haram olduğu gibi dinlemek de haramdır. Onun için mümkün olduğunca gıybete engel olunmalıdır. Peygamberimiz (sav) bir hadis-i şeriflerinde; “Kim ki, din kardeşinin gıybet edilmesini önlerse Allah Teâlâ o kimseyi cehennemden korur!”[3] buyurur. Gıybete gıybetle karşılık vermek de caiz değildir. Dinimiz bize kötülüğe iyilikle karşılık vermeyi tavsiye etmiştir. Yüce Rabbimiz, “İyilikle kötülük bir olmaz! Sen, kötülüğü en güzel şekilde sav.”[4] buyurmuştur.
Öyleyse, aziz cemaat, insan onurunu zedeleyen, kırgınlıklara sebebiyet veren ve aynı zamanda kul hakkı olan gıybetten uzak duralım. Gıybetini yaptığımız kimselerle helalleşip hatalarımızdan dolayı tevbe edelim. Hutbemi, Peygamber Efendimizin (as) şu güzel müjdesi ile bitiriyorum: “Kim bana diline sahip çıkmayı ve iffetini korumayı garanti ederse ben de onun cennete girmesine kefil olurum!”[5]
[1] Müslim, Birr, 70.
[2] Sünen-i Ebu Davud, 4/269.
[3] Tirmizi, Birr, 20.
[4] Fussilet, 41/34.
[5] Tirmizi, Zühd, 61.
İL : İSTANBUL
TARİH : 07.08.2009
KONU : GIYBET
بسم الله الرحمن الرحيم
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اجْتَنِبُوا كَثِيراً مِّنَ الظَّنِّ إِنَّ
بَعْضَ الظَّنِّ إِثْمٌ وَلَا تَجَسَّسُوا وَلَا يَغْتَب بَّعْضُكُم
بَعْضًا
قال النبي صلي الله عليه وسلم
مَنْ يَتَكَفَّلُ لِي مَا بَيْنَ لِحْيَيْهِ وَمَا بَيْنَ رِجْلَيْهِ اَتَكَفَّلُ لَهُ بِالْجَنَّةِ
GIYBET
Muhterem Müslümanlar!
Yüce dinimiz toplumun huzurlu, fertlerin ahlaklı olmasına, kişilerin haklarının, onurlarının ve mahremiyetlerinin korunmasına büyük önem vermiştir. Bundan dolayıdır ki, dinimizde insanların gizli hallerini araştırmak, haksız eleştirilerde bulunmak, iftira atmak, yalan söylemek gibi kötü davranışlar yasaklanmıştır. Toplumun huzur ve güvenini zedeleyen davranışlardan biri de halk arasında dedikodu olarak bilinen gıybettir.
Gıybet, bir kimsenin arkasından, onun hoşlanmayacağı sözler söylemek ve kusurlarından bahsetmektir. Konuşulan sözün doğru olması gıybet yapmak için haklı bir gerekçe değildir. Sevgili Peygamberimiz, bir gün ashabına; “Gıybet nedir, bilir misiniz?” diye sorar. Onlar da; “Allah ve Rasûlü daha iyi bilir” derler. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz; “Din kardeşinin hoşuna gitmeyecek şekilde onun ardından konuşmandır” buyurur. Sahabenin; “Ya Rasûlellah! O kimse benim konuştuğum gibi ise yine de gıybet olur mu?” diye sorması üzerine Allah Rasûlü; “Şayet konuştukların o kişide varsa gıybetini etmiş olursun. Aksi halde ona iftira etmiş olursun!”[1] buyurur.
Allah Teâlâ Kur’ân-ı Kerim’de gıybet yapmayı, ölmüş din kardeşinin etini yemeye benzeterek gıybetin ne kadar çirkin bir davranış olduğuna önemle dikkat çekmiştir.
Değerli Müminler!
Başkasının malına onun izni olmadan el uzatmak nasıl ki kul hakkıysa, aynı şekilde kişinin şeref ve haysiyetine dil uzatmanın da bir kul hakkı olduğunu unutmamalıyız. Hatta kişinin şeref ve haysiyetinin onun malından daha değerli olduğu şüphesizdir. Gıybet insanlar arasında fesat çıkardığı gibi ahiret açısından da vebali ağır olan bir günahtır. Nitekim Peygamber Efendimiz (as), insanların gıybetini edenlerin göreceği azabı şöyle açıklar: “Miraca çıktığım gece bir takım insanların yanından geçtim. Bunlar, bakırdan tırnaklarıyla yüzlerini ve göğüslerini tırmalıyorlardı. Cebrail’e (as) bunların kimler olduğunu sordum. O da, “Bunlar, gıybet edenlerdir” dedi.”[2]
Gıybet etmek haram olduğu gibi dinlemek de haramdır. Onun için mümkün olduğunca gıybete engel olunmalıdır. Peygamberimiz (sav) bir hadis-i şeriflerinde; “Kim ki, din kardeşinin gıybet edilmesini önlerse Allah Teâlâ o kimseyi cehennemden korur!”[3] buyurur. Gıybete gıybetle karşılık vermek de caiz değildir. Dinimiz bize kötülüğe iyilikle karşılık vermeyi tavsiye etmiştir. Yüce Rabbimiz, “İyilikle kötülük bir olmaz! Sen, kötülüğü en güzel şekilde sav.”[4] buyurmuştur.
Öyleyse, aziz cemaat, insan onurunu zedeleyen, kırgınlıklara sebebiyet veren ve aynı zamanda kul hakkı olan gıybetten uzak duralım. Gıybetini yaptığımız kimselerle helalleşip hatalarımızdan dolayı tevbe edelim. Hutbemi, Peygamber Efendimizin (as) şu güzel müjdesi ile bitiriyorum: “Kim bana diline sahip çıkmayı ve iffetini korumayı garanti ederse ben de onun cennete girmesine kefil olurum!”[5]
Kadir KORKMAZ
M.Z. Kotku Camii M.K.
Başakşehir/ İstanbul
M.Z. Kotku Camii M.K.
Başakşehir/ İstanbul
[1] Müslim, Birr, 70.
[2] Sünen-i Ebu Davud, 4/269.
[3] Tirmizi, Birr, 20.
[4] Fussilet, 41/34.
[5] Tirmizi, Zühd, 61.