Temel Fıkaraları Buraya

bLaDe™

Banned
Katılım
31 Ağu 2005
Mesajlar
4,066
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
36
Konum
SeArcHing...
Temel yere bir daire çizip bu dairenin içinde horon tepmeye başlamış.
Niçin?
Kendi çapında eğlenmek için.
_____
Temel sigarasını bir metre uzunluğundaki ağızlığa takıp içiyormuş.
Niçin?
Doktoru sigaradan uzak durmasını söylediği için.
_____
Temel her gece yatmadan önce ayaklarına böcek ilacı sıkıyormuş.
Niçin?
Ayaklarında karıncalanma olduğu için.
_____
Temel hamile karısının çok su içmesine izin vermiyormuş.
Niçin?
Bebek yüzme bilmiyordur diye...
_____
Temel, her yemekten sonra cebine bir kaşık koyuyormuş.
Niçin?
Doktoru yemeklerden sonra bir kaşık almasını söylediği için......
____ _
Temel hasmına tehtid mektupları yazarken eldiven giymiş.
Neden?
El yazısı tanınmasın diye.
_____
Temel, Dolmakalemiyle mektup yazarken birden çok hızlı yazmaya başlamış
Neden?
Dolma kalemin mürekkebi bitmek üzereymiş.))))))
_____

Temel doktorunun muayenehanesine kocaman bir fıçı ile gitmiş.
Niçin?
Doktoru altı ay sonra idrarınla birlikte gel demiş...
_____

Temel, saçını ıslatmadan şampuanlıyormuş.
Niçin?
Şampuanın etiketinde "kuru saçlar içindir" diye yazdığı için.
_____

Temel,yeni aldığı ayakkabısını bir hafta giymemiş
Neden?
Satıcı bir hafta kadar ayağınızı sıkabilir dediği için
 
Deneme Atlayışı

Temel ile tursin askerde eğitimlerini paraşütçülük üzerine yapıyorlardı.
Komutan: Bu bir deneme atlayışıdır, şimdi herkes sırayla atlayacaktır sonra aşağıda buluşma yerine gidip diğerlerini bekleyecektir, eğer paraşüt açılmazsa fazla telaş yapmayın ikinci paraşütü deneyin der ve herkesi teker teker atlatır. Temel birinci paraşütü çeker açılmaz o anda ordan geçen Dursuna bağırır:
- Ula Tursun paraşüt açilmiy der.
Dursun soguk bir kanlılıkla yedeği çek der. Temel onuda dener oda açılmaz. Temel Dursuna yine bağırır:
- Ula yedeğide çektum oda açilmiy, galiba yere çakilip öleceğum Dursun der. Dursun Temeli şöyle bir süzer ver derki:
- Ula Temel hiç korkma haçen bu sadece denemedur
 
TEMEL ASKERDE

temel ve dursun'un artık askere gitme vakti gelmiş ve trabzon ordusuna gidip askerliklerine başlamışlar.Temel'e her hafta babasından mektup geliyormuş.
temel'de gelen mektuplara her hafta cevap veriyormuş.Ama artık haftalar geçmiş aylar geçmiş temel'e babasından mektup yok.Temel'de buna çok üzülmüş. aradan iki ay geçmiş temel'i geçici bir süre için başka bir orduya vermişler. temel gittikten sonra mektup gelmiş önceki çalıştığı orduya.mektup temelin amcasından gelmiş.temel'in babası ölmüş. komutanda dursunu görevlendirmiş.
dursunun görevi temel'e babasının öldüğünü söylemekmiş.temel geçici görevınden döndü ğü zaman dursun temele "sen babandan hep mektup alıyodun diymi"demiş dursun.
temelde dursuna "evet"demiş.
dursun yine temel'e "önceden mektup alıyodun ama bundan sonra NAH alırsın demiş.
 
Temel arkadaşı Dursun'u bi aksam üstü yemeğe çağırmış. Bekar olan Dursun için Temel'in karısı çok güzel yemekler hazırlamış. tam yemek sırasında Dursun sofradan bıçağını düşürünce masanın altına inince bi bakmış ki Temel'in karisi Fadime altına iç çamaşırı giymemiş!!! durumdan çok etkilenen Dursun hemen tuvalete kalkmış. Fadime peşinden gelerek:
'Dursun gördüklerin hoşuna gitti mi' demiş Dursun da:
'Gitti tabii gitmez mi' demiş
'Daha fazlasinida görmek ister misin' demiş Fadime
'İsterim tabii' demiş dursun
' O zaman yarin öğleden sonra temel gittikten sonra bize gel. Gel ama bi şartım var'
'Nedir de şartını bana'
'50 milyon !!!'
'Uyy yapma da Fadime 50 çoktur ya'
'Keyfin bilir Dursun. '
'Tamam da tamam heslenme yarın öğleden sonra geliyorum'
Böylece anlaşmışlar.... Ertesi gün öğlenden sonra Dursun 50 milyonla Temel in evinde Fadime ile beraber olmuş ve parayı vermiş.
Aksam üzeri Temel eve çok sinirli bi şekilde gelmiş...
'Laa Fadime Dursun burya geldi mi !!!!'
Paniklenen Fadime anladı mı acaba diye düşünürken...
'Cevap versene Dursun buraya geldi mi!!!'
Çaresizlik içinde Fadime...:
'Geldi öğleden sonra ne oldu ki' demiş
'Sabah benden 50 milyon aldı öğlen eve bırakırım dedi de onu merak ettim'
 
Temel bir davada avukatlik yaparken yuksek sesle konusuyordu...
Derken disardan bir esek anirmaya basladi.
-Hakim : -Biriniz konussun...Deyince Temel susar...Ve esegin anirmasi kesilince
-Hakim Temele buyur anlat ,der.
-Temel:
-Ne anlatayim ikumuzu da dinledun ver kararini.
 
Temel bir gün uçurumdan düşer ve ağaç dallarına takılır. Başlar bağırmaya:
-Kimse yokmidur? Kimse yokmidur?
Bu akşama kadar devam eder. Tanrı bu kulunun acı acı bağırmasına dayanamaz ve yardıma karar verir.
- Ey kulum, ben Tanrı. Eğer bundan sonra içmeyeceğine, zamparalık yapmayacağına, kumar oynamayacağına söz verirsen seni kurtarırım.
Temel biraz düşünür ve başlar:
- Başka kimse yokmidur? Başka kimse yokmidur?
 
Temel apartmanin onunden gecerken balkonda bir kari koca nin kavga
ettiklerini gorur,giderken adam balkondan karisini asagi atar,atar
atmasina ama kadin temelin onundeki cob bidonuna kafa ustu cakilir
Temel hemen kadinin yanina gider cop tenekesinde kadinin cansiz
yatmakta oldugunu gorur,ve kendi kendine mirildanir ula bu daha
kullanilirmis, ne diye salak adam cope atti bu kariyi anlamadum demis.
 
Dünya Genetik Projeler Yarışması yapılıyormuş. Tüm ülkelerden genetik profesörleri yarışmaya çalışmaları ile katılmış. İlk Fransız profesörün çalışmasının başına gelmişler. Jüri başkanı çalışmasının ne olduğunu sormuş. Fransız profesör başlamış anlatmaya: -Ben inek genleri ile tavuk genlerini birleştirdim, Ortaya çıkan mahlukatin eti kırmızı et kadar lezzetli, beyaz et kadar sağlıklı oldu demis. Ardından diğer çalışmaları ülke ülke gezmeye başlamışlar. Sıra gelmiş Türkiye'den bizim Laz profesöre,Jüri baskanı: -Sizin çalışmanız nedir? diye sormuş.Laz profesör anlatmış: -Ben demiş, karpuz genleri ile hamamböceği genlerini birlestirdim! Birden tüm jüri üyelerinden bir kahkaha kopmuş ve başkan Laz profesöre: -Bu çalışma ne işe yarar? diye sormuş.
Laz profesör:
-Acayip işe yarıyor, karpuzu kesiyorsun, çekirdekleri kaçışıyoo!
 
eLine saqLıq...Icınde Bayya gusel oLanlar var..
 
Temel ile Fadime, tayinleri nedeniyle Erzurum'a taşınırlar. Malum, Erzurum bol kar yağan bir yer...Kar yağdığı bir gün akşam üzeri, Temel�le Fadime evde otururlarken Belediye hoparlöründen bir anons,
'Sayın sokak sakinleri, lütfen arabalarınızı sokağın sol tarafına park edin, sokağın diğer tarafındaki karlar temizlenecektir'.
Temel, evden çıkar ve arabasını sokağın sol tarafına park eder.Ertesi aksam, yine
Belediye hoparlöründen bir anons,
'Sayın sokak sakinleri, arabalarınızı lütfen sokağın sağ tarafına park ediniz, sokağın boş bırakılan tarafındaki karlar temizlenecektir'.
Temel yine dışarı çıkar ve arabasını sokağın sağ tarafına park eder. Ancak bu arada kar yağmaya da devam etmektedir... Bunun sonucu olarak sokakların her gün temizlenmesi gerekmektedir.. Nitekim 3. günün akşamı yine bir anons,
'Sayın sokak sakinleri, lütfen arabalarınızı sokağın ....? tarafına park ediniz, sokağın diğer tarafındaki karlar temizlenecektir'.
Ancak anons sırasında ses de bir kopukluk olduğu için ne Temel ne de Fadime arabaların sokağın hangi tarafına park edileceğini anlayamamışlardır. Uzun bir süre sokağın hangi tarafına park edecekleri konusunda tartışırlar ve bir türlü bir karara varamazlar. En sonunda Fadime
'Ula Temel' der, 'Madem, arabanın sokağın hangi tarafına park edileceğini anlamadık, bugün de araba garajda kalsın, boş ver anonsu...'
 
Bazilarini HİÇ DuymamiŞtim Eyvallah Eline SaĞlik
 
İngiliz, Fransız ve Temel aynı yerde çalışıyorlarmış.
Bir hafta sonu golf oynamaya karar vermişler.
Temel : Oynayalum ama ben golf bilmiyrum.
Fransız: Çok kolay sopa, top ve delik lazım.
İngiliz: Bende sopa var.
Fransız: Bende de top var.
Temel: Ben oynamiyrum.
 
TEMEL& JAPON

Japon' un biri, Rize'de bir kahveye girmis ve, herkese kafa tutmuş :
-"Var mı ? Aranızda delikanlı
Varsa ? Çıksın dışarı..."
TEMEL kapıya doğru yürümüş,
- "Çıkıyorum ulan.. Görelim bakalım erkekliğini..."
Birkaç dakika sonra, TEMEL ağzı-burnu dağılmış bir vaziyette,
kahveye geri dönmüş...
Peşinden de, JAPON kasılarak içeri girmiş ve kahvedekilere TEMEL'i göstererek :
"Ona, 'Toyokumi' ustanın, 'Katakori' tekniğiyle vurdum."
Ertesi gün JAPON yine gelmiş. Yine meydan okuma.
Yine TEMEL' den rest. Ve birkaç dakika sonra kapıda yine, ağzı-burnu dağılmış bir TEMEL.
Ve peşinden kasılarak yaptığı oyunu açıklayan JAPON :
-"Ona, 'Kuyotomi' ustanın, 'Kihotomi' tekniğiyle vurdum."
Dayak yemekten ayakta duramaz hale gelmiş TEMEL ve sekizinci gün ! JAPON yine kahveye gelip, yine herkese kafa tutmuş.
JAPON' un restini gören yine TEMEL olmuş tabii...
Birkaç dakika sonra, herkes yine suratı dağılmış bir TEMEL beklerken, Bu kez JAPON, ağız-burun dağılmış, hoşaf ! Kanlar
içinde kapı da belirmiş ? ? ?
TEMEL' de hemen arkasından girmiş içeriye, JAPON' u göstererek : -"Ona, 'Toyota' nın 'Krikosuyla' vurdum" demiş...
 
Temel bir gun bol miktarda hasere ilaci icer...Koma halinde hastaneye kaldirilir.
-Komadan cikinca doktor:
-Zorun neydi o kadar ilaci ictin...?
-Temel heycanla inleyerek:Ben soforum yolda bir tabela gordum.
-Icunuzdeki trafik canavarini oldurun yazayi....
-Bende oyle ettum..
 
> "Ne bu hal" > Temel bigun dertli dertli iciyormus meyhanede.
demis Dursun.
> "Bosver" demis Temel'de.
>
> Dursun israr etmis biz arkadas degil miyiz diyerek.
> Temel dayanamamis "Ama kimseye anlatma.. Hani ben bir
> zaman Afrika'ya gitmistim ayi avlamaya."
> "Hatirladim bayagi da donmemistin" demis Dursun...
> "Gunler sonra buldum en sonunda avlayacak bi ayi ama
> tam ates edecekken tufek bozuldu. Bende kacarken
> ucurumdan asagi dustum."
>
> "Eeeee" demis Dursun "Sonra..."
> "Her tarafim kan revan icinde komaya girmisim. Sonra
> ayi beni yuvasina goturdu. Yaralarimi yaladi, balla,
> sutle besledi beni. Iyilestikten sonra da bana tecavuz
> etti aylarca" demis.
>
> "Buna mi uzuluyorsun, takma kafani ya bak bu kadar
> zaman gecti. Coluk cocuga karistin, mutlu bir hayatin
> var" demis Durmus.
>
> Temel "bu da mutlu hayat mi be birader... O Afrika'da
> ben burda ayrilik cok zor"
 
Temel treni surerken raylar Uzerinde bir cocuk gormus,yantaraf dada
piknik yapan 200 kisi, Temel insanlari yada cocugu ezecekmis ve cocugu
tercih etmis ertesi gun haberlerde 201 kisi tren kazasinda oldu haberi
duyulmus polisler makinist temeli sorguya cekmisler temel olayi ve
kararini anlatmis ve eklemis cocugu ezeceydum oda kalabaliga dogru
kacinca hepsini ezdim.
 
Temel uçağa binmiş ve bir bakan için ayrılan koltuğa oturmuş.
Bunu gören hostes Temel'i koltuktan kalkması için ikaz etmiş fakat Temel'in kalkmaya hiç niyeti yok. Kim ne söylediyse fayda etmememiş. Derken içeriye Dursun girmiş ve
-Bu işi bana bırakın, ben şimdi onu kaldırırım demiş.
Temel'in kulağına eğilmiş birşeyler fısıldamış ve Temel koltuktan kalkmış.
Dursuna sormuşlar
-Yahu ne dedin de kaldırdın adamı, iki saattir uğraşıyoruz kaldıramadık.
Dursun cevap vermiş
-Ona dedum ki, hemşerum habu senun otirdiğun koltik Tirabzona citmeyi...
 
FBI gizli ajan eksikliğini giderebilmek için ajan seçmeleri yapmaya karar vermiş. Ve hergün üçer kişi çağırıp aralarından birini ajan olarak himayelerine alıyorlarmış. Seçimlerin 3. günü Temel' de katılmış. Yanındada bir ingiliz ve bir amerikan varmış. Bunlardan ilk olarak kamuflaj olmalarını istemişler. İçinde sadece bir çuvalın bulundu boş bir odaya sokmuşlar ve burada gizlenmelerini söylemişler. İlk önce ingiliz girmiş. 5 dk. sonra odaya giren bir yetkili gitmiş içinde ingilizin saklandığı çuvala tekme atmaya başlamış.
Hemen çuvalın içinden bir ses gelmiş: ' Miyaw, miyaw.' İngilize ilk testi başarıyla geçtiğini söyleyip amerikan' ı odaya koymuşlar. Amerikan' da aynı çuvala saklanmış. Biraz sonra yine odaya giren yetkili gitmiş ve çuvala bir tekme atmış. Çuvalın içinden: 'Hav, hav.' diye bir ses gelmiş. Amerikan' ıda tebrik edip Temel' i odaya koymuşlar. 5 dk. sonra odaya giren aynı görevli gitmiş çuvala bir tekme atmış. Ama hiçbir ses gelmemiş. Bir daha atmış yine tık yok. Bir daha bir daha derken en sonunda çuvaldan cılız bir ses yükselmiş: ' Patateeeeesss
 
Temel, İstanbul'da gezerken tam önünde bir genç kız bisikletten düşünce, kızcağızın bacakları yukarı kalkıp eteği açılmış. Bizimki bu sahneyi büyük bir zevkle seyrederken genç kız hemen toparlanmış ve durumu idare etmek için sormuş:
- "Reflekslerimi gördünüz değil mi?"
- "Uyy, İstanbul'da öyle mi deysunuz ona...?"
 
Geri
Üst