Allah zalim değildir
Allah zalim değildir
Zonguldak'ta yerin yedi kat altında gaz patlaması sonucunda can veren işçilerin ölümünü; Başbakan Erdoğan; kader olarak gösterdi.
Hatta bu ölümleri sorgulayanları da 'Kadere inanmıyorlar; yani dine aykırı düşünüyorlar!' diye suçladı. Sayın Başbakan böylece; işin içine ilahiyat bilimindeki 'kaza ve kader' maddesini soktu.
İslam tarihinde, Emeviler döneminin başlangıcından itibaren bu konular çok şiddetle tartışılmıştır.
Çünkü; İslam'ın halkçı yapısını saltana çeviren Emevi yönetimi; kendi yaptıkları zulümleri, kırımları; kaza ve kader örtüsü altına süpürerek aklama yoluna gittiler. Örneğin; Kerbela'da Hz. Muhammet'in torunlarını kılıçtan geçirtenler; bu işin Allah'ın kazası olduğunu iddia ettiler ve çevrelerindeki Müslümanları da bu yolla uyutabildiler.
Tarih içinde çok etkili olan bu zihniyete, ilk teorisyeni Ebul Musa Eşari'ye bağlantılayarak Eşarilik denildi. Eşariler; doğrudan söylemeseler de bu yorumlarıyla; yapılan zulmü, haksızlığı;
Allah'ın bir takdiri gibi göstererek Allah'ı zalim birisi gibi tarif etmiş oluyorlardı. Bunların Allah'ı ile o dönemin sultanları arasında fark kalmıyordu.
Bir de Allah'ın olumsuz eylemlerin kaynağı olmayacağına yani adil olduğuna inanan Müslümanlar vardı. Adliye grubu denilen bu bölümdekilere göre insanın aklı; şeriatın açıklaması olmaksızın; içeriğini anladığı eylemin ve varlığın çirkin veya güzel olduğunu algılayabilir. Dolayısıyla da akıl sahibi her varlık; iyi ve güzel olan işi yapmayı; kötü ve çirkin işten uzak durmayı tercih etmek zorundadır. Örneğin; insan aklı; devlet hazinesinin tarafgir biçimde harcanmasını yasaklar; bunun için Allah emrine gerek bile yoktur. İnsan aklı; zulmü önlemeyi; iyilikleri ödüllendirmeyi gerektirir.
Eşariler'e göre, insan aklı tek başına iyi ve çirkini, doğru ve yanlışı algılayamaz. Şu alemde ne oluyor ise Allah onu istemiş demektir. O yüzden; eğer bir maden ocağında grizu patlamış, ocak çökmüş; oradaki işçiler can vermiş ise bu durum; Allah'ın istediği bir sonuçtur.
İşte Eşariler ve onların yolundan gidenler; bilmeden de olsa; Allah'ı zalim olarak gösterecek bir yorumu halka dayattılar ve kabul ettirdiler.
MADEN KAZASI KADER DEĞİLDİR
Eşari anlayışa göre; maden ocağındaki patlama; Allah'ın planladığı bir gelişmenin doğal sonucudur.
Bu yüzden onu sorgulamak; tanrısal düzeni sorgulamak demektir ki bu da Allah'a karşı gelmek sayılmalıdır. Şimdi siz buradaki Allah yerine Emevi Padişahı'nı koyarsanız; manzara hemen anlaşılır.
Eşari inanışı diyor ki:
Yöneticilerin yaptıkları kötü işler; aslında kötü işler değildir; bunu Allah istemiştir ki öyle ortaya çıkmıştır.
Çağdaş Sünni inanışta; Maturudi çizgi; (Ki, Türk tipi Sünni yorumdur) Eşari yorumunu kabul etmez.
Lakin; Arabi sünnilik; Eşariliği olduğu gibi yaşatır.
Hani şu 'Alın yazısı, zalim felek' gibi kavramlar var ya; işte bunlar Eşari zihniyetin uyutucu, çürütücü yansımalarıdır.
Eğer insanoğlu; kötü olayları, yıkımları, kırımları, salgın hastalıkları 'Bu, kaderdir!' diyerek Allah'ın karşı konulmaması gereken bir işi gibi görse; aklını kullanarak önlem almasa idi; belki de yeryüzünde insan ırkı çoktan yok olmuş olurdu.
Eğer; bugün Almanya'da 1 kömür işçisi ölürken bizden 10 işçi ölüyorsa; bu durum; Allah'ın Alman işçileri bizim işçilerden daha fazla sevmesinden olmuyor. Alman kömür işletmecileri; işi kaderin sırtına yıkmayıp aklı devreye soktular ve önlem aldılar. Böylece; kaza sayısını da kaza da ölenlerin sayısını da çok düşürdüler.
Ne yani; Allah; Hıristiyan Alman işçileri Türk Müslüman işçiden daha mı çok seviyor?
HAYRETTİN KARAMAN NEDEN SUSUYOR
Artık, Sünni ilahiyatçılar da Başbakan Erdoğan'ın tarif ettiği biçimde bir 'kader' kavramının İslam ruhuna ters düştüğünü biliyorlar. Bunlardan birisi Prof. Hayrettin Karaman'dır. Hatta Diyanet İşleri Reisi de Başbakan'ın yanlış kader tanımlaması yaptığını biliyor. Lakin; bu alimler; saltanat baskısı yüzünden konuşamıyorlar.
Eğer İslam'ı yüceltecek isek; İslam'ın saltanata hizmet biçiminde kullanılmasına karşı çıkmak zorundayız.
Şimdi sorum şudur:
Peygamberimiz Muhammet, 610 yılında ortaya çıkarken; kadere isyan etmedi mi? Hz. Muhammet neden; 'Bu sömürü, bu kölelik sistemi Allah'ın takdiridir; insanlığın kaderinde vardır. sakın sesinizi çıkarmayın!' demedi?
Muhammet'e ümmet olmak; öncelikle onun gibi davranmaktır. Sadece camide değil, hayatın her alanında.
Ülkemizdeki iş cinayetlerini kaderin sırtına yıkmak; depremi de yeraltındaki sarı öküzün deprenmesine bağlamak kadar saçmadır.
Rıza Zelyut | Allah zalim değildir
__________________________________________________
__________________________________________________
Olmadı Rıza Zelyut olmadı son ettiğin laflar hiç olmadı.......