Menders KatLediLdi....!

Sonuç biz boş yere birbirimizle didişiyoruz.
Adamlar bizi birbirimize kırdırıp yok ediyorlar.
 
Yassıada duruşmaları sonucunda Başbakan Adnan Menderes ve 15 parti yöneticisi için idam kararı çıktı

1950`den itibaren seçimleri düzenli olarak kazanan DEMOKRAT PARTİ, 10 yıl boyunca iktidarda kaldı. Adnan Menderes`in başbakanlığında kurulan son hükümet; 27 Mayıs 1960`ta ordunun yönetime el koymasıyla devrildi.

1961`de, Yassıada`da kurulan askeri mahkemede yargılanan Demokrat Parti üyelerinden 592 sanığın 288`i için idam istendi. 15 sanık idam cezası alırken, 31`i müebbetle cezalandırıldı.

Bir iktidar partisini darbe sonucu yargılanmaya götüren olaylar kısaca şöyle gelişti.1 Mayıs 1960 tarihinde sokağa çıkma yasağına rağmen, İstanbul`da iki protesto gösterisi düzenlendi.Bunun üzerine Başbakan Adnan Menderes, radyodan bir açıklama yaparak `Memleketimiz ne bir ihtilal karşısındadır, ne de ihtilalin sözde haklı sebepleri bu ülkede mevcuttur` dedi. Bunalımın aşılması için cumhurbaşkanının istifasını isteyen Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Cemal Gürsel`e iki ay zorunlu izin verildi ve izin sonunda emekliye ayrılacağı bildirildi. 5 Mayıs`ta Ankara Kızılay Meydanı`nda üniversite gençliği büyük bir protesto gösterisi düzenledi. Göstericilere hitap etmek isteyen Menderes protesto edildi.

6 Mayıs`ta İsmet İnönü NATO ülkeleri gazetecileriyle bir basın toplantısı düzenledi ve serbest seçimle iktidarın değişmesini istedi. Bu sırada gezilerine devam eden Adnan Menderes 15 Mayıs`ta İzmir`de, 17 Mayıs`ta Manisa`da konuştu.

21 Mayıs`ta Harp Okulu öğrencilerinin sessiz bir yürüyüş gerçekleştirmesi üzerine, Menderes, Yunanistan gezisini iptal etti.

22 Mayıs`ta Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı haberleşmeye sansür koydu. Gece 20:00`den sabah 05:00`e kadar sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

24 Mayıs günü muhalefet meclisi terk etti ve mecliste konuşmalar yasaklandı.

Ülkenin içinde bulunduğu durumu açıklamak için yurt genelinde gezilere çıkan Menderes, 25 Mayıs`ta Eskişehir`de bir açıklama yaptı. Tahkikat Komisyonu`nun üç ay sürecek çalışmasını kısa sürede bitireceğini belirtti. Tahkikat Komisyonu, Nisan 1960`da oluşturuldu ve mecliste İsmet İnönü`nün kuvvetli tepkisiyle karşılaştı.Bu tepkinin nedeni şuydu. Komisyon üyeleri, askeri adli amirler ile sorgu ve sulh hakimlerine verilen yetkilerin tamamına sahip olarak, soruşturmanın yürütülmesi için her türlü yayını yasaklama hakkına sahipti. Soruşturmaya itiraz edenlerin hapis cezasıyla cezalandırılmasını öngörüyordu.

27 Mayıs günü Menderes Kütahya yolunda tutuklandı ve Ankara`ya getirildi.

27 Mayıs saat 04:36`da Ankara Radyosu`ndan yapılan bir anonsla ordunun yönetime el koyduğu bildirildi. Başlangıçta kısa bir süre belirsizlik olsa da, bir süre sonra ihtilalcilerin İstanbul ve Ankara`da yönetime el koydukları anlaşıldı.

Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve o sırada Eskişehir`den Kütahya`ya geçen Başbakan Menderes gözaltına alındı. Girişimin lideri Orgeneral Cemal Gürsel, saat 16:00`da radyoya bir açıklamada daha bulundu ve ihtilal süresince meclis yerine yasama organı şeklinde çalışması için kurulan Milli Birlik Komitesi`nin üyelerini açıkladı. Yeni bir anayasa hazırlanmasını istedi.

28 Mayıs`ta Milli Birlik Hükümeti kuruldu.

30 Mayıs`ta İçişleri Bakanı Namık Gedik intihar etti.

Ekim 1960`ta başlayan Yassıada duruşmalarında, Demokrat Parti yöneticileri yargılanmaya başladı.

14 Ekim 1961 günü başlayan Yassıada davaları, 11 ay 1 gün sürmüş, 15 Eylül 1961 tarihinde karar açıklanmıştır.Bu süre içinde 203 gün davalara bakılmıştır. 203 günde 872 oturum yapılmış, bu oturumların saat olarak toplamı da 1033 saat tutmuştur.

Yassıadada 19 davaya bakılmıştır. Bunlardan Değirmen davası, zaman akımı bakımından düşmüş, 17 si de, en önemli dava olan Anayasayı İhlal davası ile birleştirilmiştir. Davalarda 1068 tanık dinlenmiştir.

Yassıadada görülen davalar şunlardır:

1 - Anayasayı ihlal davası,

2 - Köpek davası,

3 - 6/7 Eylül davası,

4 - Bebek davası,

5 - Vinylex davası,

6 - Zimmet davası,

7 - Arsa davası,

8 - Gemi davası,

9 - Değirmen davası.

10 - Barbara davası,

11 - Örtülü ödenek davası,

12 - Radyo davası,

13 - Topkapı olayları davası,

14 - Çanakkale ve Geyikli davası,

15 - Kayseri olayları davası,

16 - Demokrat İzmir gazetesinin tahribi davası,

17 - (27 - 28 Nisan)

Ankara ve İstanbul olayları davası, 18 - İstimlak yolsuzluğu davası, 19 ? Vatan Cephesi yolsuzluğu davası.

1 - Anayasayı ihlal davası:

Bu davaya, 14 Ekim 1960 günü, Yassıadada ilk dava olarak başlanmıştır. Aynı gün yapılan oturumda, Anayasayı ihlal kararnamesi okunmuş, uzun bir süre ara verildikten sonra bu süre içinde öbür davalar görülmüştür. 11 Mayıs 1961 gününden itibaren devam edilmiştir. Bu dava; Yurt dışında bulundukları için haklarındaki davalar geri bırakılan 4 kişi, duruşmalar sırasında öldükleri için haklarındaki davalar düşen 3 kişinin dışında, 395 sanığı olan bir davadır.

Bu davanın sanıkları şunlardır : Eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar eski Başbakan Adnan Menderes, eski Bakanlar, Meclis Tahkikat Komisyonu kurulması teklifini yapan dört milletvekili, Tahkikat Komisyonunun 15 üyesi B.M. Meclis Başkanı ve başkan vekilleri, D. P. Genel idare Kurulu üyeleri, eski D. P. milletvekilleri.

Sanıkların işledikleri kabul edilen suçlar şunlardır: C.H.P. mallarının alınması. Kırşehirin siyasi sebeplerle ilçe haline getirilmesi, yargıç teminatı ve mahkeme bağımsızlığının ihlal edilmesi, seçim kanununda yapılan antidemokratik değişiklikler, Meclis Tahkikat Komisyonunun kurulması, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunun çıkarılması, Meclis Tahkikat Komisyonunun aldığı kararlar

Başsavcı, bütün bu olayları, kararnamesinde delilleri ile inceleyerek Anayasanın ihlal edilmiş olduğunu söylemiş, sanıkların, idam ile 5-15 yıl arasında değişen ağır hapis cezasıyla cezalandırılmalarını istemiştir.

Bu dava ile ilgili olarak 216 tanık dinlenmiştir. Sanıklar ve savunucuları, gerek tanıkların gerekse savcının ileri sürmüş olduklarını kabul etmeyen savunmalarda bulunmuşlar, böylece Anayasayı ihlal davası, 11 Ağustos 1961 günü son bulmuştur. Bu tarihte, aynı zamanda, görülmekte olan bütün davalar bitmiş olduğundan Yassıada davalarının duruşmaları da sona ermiştir. 14 Ağustos 1961 günü, Yüksek Adalet Divan Başkanı tarafından ,gerek Anayasayı, ihlal davasının gerekse bu dava ile birleştirilmiş olan öbür davaların kararlarının 15 Eylül 1961 tarihinde yapılacak oturumda verileceğini bildirmiştir.

15 Eylül 1961 günü yapılan oturumda, Yassıada davaları ile ilgili kararlar okunmuştur.

2 - Köpek davası:

14 Ekim 1960 günü öğleden sonra, Irtikap davası da denen Köpek davasına başlanmıştır. Bu davada sanık olarak eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve eski Tarım Bakanı Nedim Ökmen bulunmuştur. Kararnamede, Celal Bayar ve Nedim Ökmenin nüfuz ve makamlarını suistimal ederek, Afgan kralı tarafından armağan edilen bir köpeği, yirmi bin liraya Atatürk Orman Çiftliği Hayvanat Bahçesine sattıkları ileri sürülmüştür. Buna göre de sanıkların beş yıl ağır hapis ve müebbeden memuriyetten mahrumiyetine karar verilmesi istenmiştir. Sanıklar, bu davaya karşı olan üzüntülerini belirtmişler, ortada bir irtikap olayının olmadığını, elde edilen bu para ile İzmirin bir köyünde bir çeşme yaptırılmış olduğunu söylemişlerdir. 6 duruşma devam eden bu davada 7 tanık dinlenmiş ve 24 Ekim 1960 günü karar açıklanmıştır. Bu karara göre, Köpek davası, 1 numaralı dava olan Anayasa davası ile birleştirilmiştir. 15 Eylül 1961 günü açıklanan tararlarda da, Celal Bayarın 4 yıl 2 ay hapsine, müebbeden memuriyetten mahrumiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.

3 - 6/7 Eylül olayları davası:

Bu davaya, 19 Ekim 1961 günü taşlanmıştır. Bu davada sanık olarak bulunanlar şunlardır: Celal Bayar, Adnan Menderes, Fatih Rüştü Zorlu, Fuat Köprülü, Fahrettin Kerim Gökay ile Selanikteki bomba olayı ile ilgili olan 6 kişi. Bu dava, 6/7 Eylül 1955 günü İstanbul da meydana gelen olaylarla ilgilidir. 6 Eylül 1955 günü, Selanikte, Büyük Atatürkün doğmuş olduğu eve bir bomba atılmış, bu olayın İstanbul da duyulması üzerine de, büyük olaylar meydana gelmiş, yüzlerce dükkan ve ev yıkılmış, milyonlarca lira zarar meydana gelmiş, dış ülkelerdeki milli itibarımız zedelenmişti. Savcı, okuduğu kararnamede, bombanın, hükümetin emri ile Oktay Engin tarafından atıldığını, bombanın konsolos tarafından Selanike götürüldüğünü, olayların önceden tertip edildiğini ileri sürmüştür.

Açıklanan karar sonunda, Gökay ve İstanbul Emniyet Müdürü Eriş, 18.11. 1960 tarihli af kanununa göre dava dışı bırakılmışlar, Menderes 6 yıl, Zorlu 4 yıl ,Kemal Hadımlı 4,5 ay ağır hapis cefası almışlar, öbür sanıklar da beraat etmişlerdir.

4 - Bebek davası:

Bu davada, Adnan Menderesin gayri meşru hayat yaşadığı Ayhan Aydandan yeni doğmuş gayri meşru çocuğunu, doktor Fahri Atabeyi Ankaraya çağırtarak öldürttüğü, savcı tarafından Meri sürülmüştür.

Bu davanın sanığı olan Adnan Menderes ve tanık olarak dinlenen Ayhan Aydan, münasebetlerini gizlememişler, ancak, doğmuş olan çocuğun eceli ile ölmüş bulunduğunu ifade etmişlerdir. Bu dava 7 oturum devam etmiş 31 Ekim 1960 tarihinde başlayarak 22 Kasım 1960 tarihinde son bulmuştur. Açıklanan karara göre, davanın iki sanığı, Adnan Menderes ve Fahri Atabey, beraat etmişlerdir.

5 - Vinylex davası:

4 Kasım 1960 günü başlayan bu davanın sanıkları, eski Maliye Bakanı Hasan Polatkan, Vinylex, Şirketinden Hüseyin Altay, Necati Dolay ve Ragıp Sipahi idi. Savcı tarafından okunan kararnamede, Maliye Bakanı Hasan Polatkanın, nüfuz suıstimali suretiyle ve maddi menfaat karşılığında Vinlex Şirketi mensuplarına usulsüz kredi sağladığı ve Hasan Polatkanın bu işten dolayı 110 bin lira rüşvet aldığı ileri sürülmüştür.5 oturum devam eden bu davada 14 tanık dinlenmiş, sanıklar, yapılan kredilerin normal olduğunu ileri sürmüşlerdir.

16 Kasım 1960 günü dava son bulmuş, 15 Eylül 1960 günü açıklanan karar sonucuna göre de sanıkların şu cezaları aldıkları anlaşılmıştır: Hasan Polatkan 7 yıl ağır hapis, 550 bin lira para cezası, müebbeden memuriyetten mahrumiyet; diğer üç sanık da 3 er yıl 6 şar ay ağır hapis.

6 - Zimmet davası:

Eski Ticaret Bakanı Hayrettin Erkmen ve Zeyyat Mandalincinin sanık olarak bulundukları bu dava 8 Kasım 1960 tarihinde başlamış, 5 oturum sürmüş ve 3 Aralık 1960 tarihinde son bulmuştur. Okunan kararnamede, bir Amerikan gezisine çıkan Mandalincinin, devlet bütçesinden aldığı 12 bin lira avansı, Hayrettin Erkmenin yardımı ile Toprak Mahsulleri Ofisi bütçesinden kapattırdığı, böylece zimmetine para geçirdiği, Hayrettin Erkmenin bu suça katılmış olduğu ileri sürülmüştür.

5 Oturum devam eden bu davada 9 tanık dinlenmiştir. Sanıklar, savcı tarafından ileri sürülmüş olan suçları kabul etmediklerini, Amerikaya Mandalincinin görevli gittiğini söylemişler ve beraatlarını istemişlerdir.

Kararda Mandalincinin zimmet suçundan beraat ettiği, Erkmenin de 6 ay hapsine karar verildiği bildirilmiştir.

7 - Arsa davası:

Nedim Ökmenin sanık bulunduğu bir davadır. 11 Kasım 1960 tarihinde başlanmış 3 oturum sürmüştür .Davada 6 tanık dinlenmiştir. Savcı tarafından okunan kararnamede eski Tarım Bakanı Nedim Ökmenin Pendikte karısına ait bir arsayı, nüfuzunu kullanarak İş Bankasına yüksek fiyatla sattığı ileri sürülmüştür.

Sanık ve akuvatı, satışın normal yapılmış olduğunu ileri sürmüşler ve beraatlarını istemişlerdir.

Açıklanan kararda, Nedim Ökmenin bu davadan 5 yıl ağır hapis cezası aldığı anlaşılmıştır.

8 - Gemi davası:

Menderes, Zorlu, Ataman, Polatkan, Erkmen, Berk ve Ali İparın sanık olarak bulundukları bir davadır. 15 Kasım 1960 da başlamış, 13 oturum sürmüş ve 19 Ocak 1961 de bitmiştir. 10 tanık dinlenmiştir. Savcı tarafından okunan kararnamede, Zorlunun Menderes aracılığı ile Koordinasyon heyetine baskı yaptığı, gemi ithal rejimini değiştirdiği, Ali İpara büyük menfaat sağladığı, döviz kaçakçılığına sebep olduğu ileri sürülmüştür.

Açıklanan kararda, sanıkların hepsi cezalandırılmışlardır.

9 - Değirmen davası:

Sıtkı Yırcalının sanık olarak bulunduğu bir davadır. 18 Kasım 1960 ta başlamıştır. Savcının okuduğu kararnamede, Yırcalının Ticaret Bakanı bulunduğu sırada nüfuzunu kötüye kullanarak, bir un değirmenini, bir makarna fabrikası sahibi olan Şemsi Demirkana tahsis ettiği ileri sürülmüştür. Ancak, zaman aşımı olduğundan, Yüksek Adalet Divanı, bu davanın düşmesine karar vermiştir.

10 - Barbara Davası:

Koraltan ile Polatkanın sanık olarak bulundukları bir davadır. 21 Kasım

1960 günü başlamış, 26 Aralık 1960 günü bitmiştir. Kararnamede, Koraltanın, hasta olan eşine ilaç getirmek için al-dığı dövizle, Barbara adlı bir Alman kızını getirttiği, böylece Türk Parasını Koruma Kanununa aykırı hareket ettiği, Polatkanın da bu suça katılmış, olduğu ileri sürülmüştür. Açıklanan kararda, Koraltanın 5 ay 25 gün, Polatkana 6 ay hapse mahkûm oldukları anlaşılmıştır.

11 - Örtülü ödenek davası:

Adnan Menderes ile Başbakanlık müsteşarı Ahmet Salih Korurun sanık olarak bulundukları bir davadır. 25 Kasım 1960 ta başlamış, 13 oturum sürmüş, 9 Şubat 1961 de bitmiştir. 47 tanık dinlenmiştir.Bu dava sırasında gizli oturum da yapılmıştır.

Savcı tarafından okunan kararnamede Menderesin on yıl boyunca, üç milyon tutarındaki örtülü ödeneği, şahsi işlerinde D.P. hizmetlerinde kullandığı, bu arada süveter, pardesü, ayakkabı tamiratı gibi bazı masrafları bile yaptırdığı, vergilerini örtülü ödenekten verdiği, cımbız, viski gibi şeyler satın aldırdığı, dilediği kimselere, işine gelen amaçlar için bol bol paralar verdiği ileri sürülmüş. Ahmet Salih Korurun da, aynı paradan 250 bin lira zimmetine geçirdiği ileri sürülmüştür.

Menderes, yaptığı savunmada, bu iddialardan bazılarını kabul etmek istememiş, yapılan masrafların çoğundan habersiz olduğunu ileri sürmüş, kabahati Ahmet Salih Korura atmıştır. Ahmet Salih Korur da, her şeyi Menderesin bilgisi altında yaptığını söylemiştir.

Bu dava, Anayasayı ihlal davası ile birleştirmiştir. Açıklanan kararda, bu dava sebebi ile Menderesin 15 yıl ağır hapse ve 4 milyon 878, Korurun da 2 yıl 11 ay ağır hapse mahkûm oldukları anlaşılmıştır.

12 - Radyo davası:

Başta Menderes olmak üzere 6 eski bakan ve eski Basın Yayın ve Turizm Genel Müdürü Altemur Kılıçın sanık oldukları bir davadır. 29 Kasım 1960 günü başlayan dava, 6 oturum sürmüş, 22 Aralık 1960 ta bitmiştir. Savcı tarafından okunan kararnamede, sanıkların, demokrasiyi yıkmak ve bir zümre egemenliği kurmak için radyoyu bir parti organı haline getirdikleri, bu amaç için de 1957 seçim sonuçlarını, saat 17 den önce ilan ederek baskı yaptıklarını ileri sürmüştür.

Sanıklar yaptıkları savunmalarda, bu iddiaları kabul etmek istememişler, radyo ile olan ilgi durumlarını, çeşitli yönlerden açıklamışlardır. Dava, Anayasayı ihlal davası ile birleştirilmiştir. Menderes ve eski bakanların bu davadaki sorumlulukları da, Anayasayı ihlal suçunun maddi vakıası olarak kabul edilmiştir.

13 - Topkapı olayları davası:

Başta Celal Bayar ,Menderes, Aygün, Yetkin er olmak üzere sanıkları fazla olan bir davadır. 2 Aralık 1960 tarihinde başlamış, 22 oturum sürmüş, 17 Nisan 1961 de sora bulmuştur. Bu davanın konusu, 5 Mayıs 1959 da, İzmir den İstanbula gelen muhalefet lideri İnönüyü Topkapıda öldürmeye çalışıldığı idi.

Savcı tarafından okunan kararnamede ,olay günü, bütün ayrıntıları ile anlatılmıştır. Savcı tarafından, olay günü, Yeşilköy ve Topkapıda suikast için büyük ölçüde hazırlıklar yapıldığı, çeşitli yerlerden bu iş için adamlar getirtildiği, ellerinde şişeler, sopalar ,şişler bulunan bu adamların, Topkapıya geldiği sırada İnönünün arabasını çevirdikleri, bu büyük kargaşalık sırasında, ancak ordu birliklerinin olayı önlemeleri ile, istenilen korkunç suikastın meydana getirilemediği açıklanmıştır.

Bu dava ile ilgili olarak 166 tanık dinlenmiştir. Tanıklar, olayla ilgili olayların, kararnamede açıklandığı gibi, o günle ilgili ayrıntılar içinde anlatmışlardır.

Sanıklar, Topkapıda meydana gelen olayları kabul etmişler, ancak bu olayların, bir suikast teşebbüsünün tertipleri olmadığını, bir parti gösterisi şeklinde tefsir edilmesini, özet olarak iddia etmişler, bazı sanıklar da, olayla ilgileri olmadığını ileri sürmüşlerdir.

Okunan kararda, 16 sanığın serbest bırakıldığı bildirilmiş, bu davanın, Bayar ve Menderes için, Anayasayı ihlal suçunun maddi vakıası olarak kabul edildiği belirtilmiş, davanın, Anayasayı ihlal davası ile belirleştirildiği açıklanmıştır. Celal Bayar, Menderes, Aygün ve Yetkiner dışındaki sanıklar yedişer yıldan başlamak üzere değişik hapis cezalarına çarptırılmışlardır.

14 - Çanakkale ve Geyikli davası:

Menderes ve üç eski Çanakkale milletvekilinin sanık olarak bulundukları bir davadır. 27 Aralık 1960 tarihinde başlamış 10 Mart 1961 tarihinde bitmiştir.

Savcı tarafından okunan kararnamede, Çanakkalede meydana gelen bazı olayları incelemek üzere C.H.P. tarafından gönderilen bir parti heyetinin, Menderesin emriyle Çanakkaleye sokulmak istenmediği, bunun üzerine bazı çirkin olayların meydana geldiği belirtilmiş, Anayasanın ihlal edilmiş olduğu ileri sürülmüştür.

Menderes, yaptığı savunmada, olayların karşılıklı tahriklerden ileri geldiğini söylemiş, öbür sanıklar da olaylarla bir ilgileri olmadıklarını belirtmişlerdir. Okunan kararda, bu davanın da, Anayasayı ihlal suçunun maddi vakıası olarak kabul edildiği belirtilmiştir.

15 - Kayseri olayları davası:

Bayar, Menderes, eski Kayseri milletvekilleri, eski Kayseri valisi olmak üzere 13 sanığı olan bir davadır. 9 Ocak 1961 de başlamış 11 oturum sürmüş, 20 Nisan 1961 de sona ermiştir. Davada 49 tanık dinlenmiştir. Davanın konusu, sanıkların İsmet İnönönün Kayseriye yapmak istediği bir geziye engel olmak istedikleri, bu sebeple İnönünün binmiş olduğu treni durdurttukları ,daha sonra bu işle ilgili olarak askeri birlikleri kullandıkları, kanun dışı emirlerle gezi hürriyetini kayıt altına aldıkları idi.

Savcı tarafından okunan kararnamede, bütün olay, en küçük ayrıntılarına kadar açıklanmış, bu davanın da, Anayasayı ihlal etmenin bir örneği olduğu belirtilmiş ve sanıkların çoğu, olayla ilgi derecelerini, çeşitli şekilde yorumlamışlar. Menderes de İnönünü Kayseriye sokmamanın, alınmış bir idari tedbir olduğunu belirtmiştir.

Anayasa davası ile birleştirilen bu dava da, okunan karara göre, Anayasayı ihlal suçunun maddi bir vakıasını teşkil etmiştir.

16 - Demokrat İzmir Gazetesinin tahribi davası:

Menderes, D. P. İzmir İl Başkanı, İzmir Valisi, Emniyet Genel Müdürü ile birlikte 36 sanığı olan bir davadır. 9 Ocak 19&1 günü başlamış, 12 oturum sürmüş, 11 Mart 1691 günü son bulmuştur. Dava Sırasında 75 tanık dinlenmiştir.

Savcı tarafından okunan kararnamede ,Demokrat İzmir gazetesinin, D.P. iktidarı aleyhindeki tutumuma engel olmak amaca ile, D.P. ileri gelenlerinin emri ve İzmir D.P. teşkilatının teşebbüsü ile Demokrat İzmir gazetesinin basıldığı, tahrip edildiği ,sonuç olarak da basın hürriyetinin, dolayısı ile Anayasanın ihlal edildiği ileri sürülmüştür.

Sanıklar, olayla ilgi derecelerini çeşitli şekilde yorumlamışlar , Andan Menderesde, bir gazetenin tahrip edilmesi ile basının susturulmuş olamayacağını ileri sürmüştür.

Açıklanan kararda, bu davanın da, Anayasayı ihlal davası ile birleştirildiği belirtilmiş ,D.P. ileri gelenleri, Menderes, İzmir Valisi için, bu davanın, Anayasayı ihlal suçunun maddi vakasının meydana getirilmiş olduğu belirtilmiştir.

17 - Ankara ve İstanbul Olayları (28 - 27 29 Nisan 1960) Davası:

Anayasayı ihlal davasından sonra, Yassıadada görülen en çok sanıklı ve en önemli bir davadır. 2 Şubat 1961 tarihinde başlamış 27 Temmuz 1961 günü son bulmuştur. 117 kişinin sanık olarak bulunduğu bir davadır. Davanın konusu, 27 Mayıs 1960 Hareketinden bir ay önce, İstanbul ve Ankara Üniversitelerin de başlayan olaylarla ilgili olarak D.P. iktidarı tarafından yürütülmüş olan bu kanun dışı hareketlerdir. 27

Mayıs Hareketinden bir ay önce, B. M. Meclisinde meydana gelen olaylar, bir tahkikat komisyonunun kurulması, bu komisyona geniş yetkiler veren kanunun kabul edilmesi üzerine 28 Nisan 1961 sabahı İstanbul Üniversitesi bahçesinde, bir protesto mitingi tertip edilmişti. Üniversite öğrencilerinin tertip ettikleri bu miting sırasında, Üniversiteye girme yetkileri olmadığı halde D.P.savunucusu olan bazı polisler (Bumin Yamanoğlu, Zeki Şahin.) Üniversite bahçesine girmişler bu hareket üzerine olay büyümüş, Üniversite bahçesinden taşarak Beyazıt Meydanına kadar genişlemişti. Bu sırada polisler tarafından öğrencilere ateş açılmış ve bir üniversiteli öğrenci olan Turan Emeksiz şehit düşmüştü. Bunun üzerine Sıkıyönetim ilan edilmiş; İstanbulda meydana gelen bu olaylar üzerine, ertesi sabah, Ankara Üniversitesi Hukuk ve Siyasal Bilgiler Fakültelerinde de, aynı protesto hareketleri başlamıştır. Ankaradaki olaylar sırasında, Sıkıyönetim Komutanı tarafından, öğrencilere çok sert bir hareket tarzı güdülmüş, öğrenciler üzerine ateş açmaları emri, askeri birliklere verilmiştir. Bu günlerden sonra, Ankarada Yenişehir de devamlı olarak gençler tarafından protesto gösterileri yapılmış, bu gösterilere katılanlar tevkif edilmişler,çok sert karşılık görmüşler ve bunların şiddetle cezalandırılmaları yoluna gidilmiştir. Fakat, bu olaylar fazla devam etmemiş, sonunda 27 Mayıs günü Türk Silahlı Kuvvetlerinin idareye el koyması ile son bulmuştu.Savcı tarafından okunan kararnamede 27 Mayıs Hareketi öncesi meydana gelmiş olan bütün bu olaylar, en ince ayrıntılarına kadar açıklanmışı,, bütün sanıkların, bu davalarla ilgili durumları, teker teker delilleri ile göz önüne serilmiştir.

Dava sırasında 395 tanık dinlenmiş, olaylarla ilgili çeşitli durumları, gördükleri gibi anlatmışlardır.Sanıklar da, olayları ve olaylarla ilgili durumlarını çeşitli şekillerde açıklama yoluna gitmişlerdir.

Açıklanan kararlarda, bu davanın da Anayasayı ihlal davası ile birleştirilmiş olduğu belirtilmiştir. Menderes, eski bakanlar, Bayar, Genel Kurmay Başkanı, Emniyet Genel Müdürü, İstanbul Valisi, Belediye Reisi, Ankara Valisi Ankara Valisi için Anayasayı ihlal suçunun maddi vakıası olarak kabul edilmiş, öbür sanıklardan çeşitli hapis cezaları ile cezalandırılanların dışında 39 sanık da beraat etmiştir.

18 - İstimlak Yolsuzluğu Davası:

Menderes, eski bakanlardan bazıları İstanbul ve İzmir valileri, İstanbul Belediye Başkanının sanık olarak bulundukları bir davadır. 17 Nisan 1981 günü son bulmuştur. Savcı tarafından okunan kararnamede, Menderesin İstanbulu imar etmek düşüncesi altında, rastgele pek çok ev yıktırdığı, istimlak bedellerini ödetmediği, istimlakler sırasında pek çok suiistimallerin meydana gelmiş olduğu belirtilmiş, sanıkların cezalandırılmaları istenmiştir.

Sanıklar, bu konuda çeşitli savunmalar yapmışlar, iddiaları kabul etmek istememişlerdir.

Açıklanan kararda, bu davanın da Anayasayı ihlal davası ile birleştirilmesine karar verildiği bu davanın da, Anayasayı ihlal suçunun maddi vakıası olarak kabul edildiği belirtilmiştir.

19 - Vatan Cephesi Yolsuzluğu Davası

Menderes, Koraltan D.P. Genel İdare Kurulu üyelerinin sanık olarak bulundukları bir davadır. 27 Nisan 1961 günü başlamış 21 Haziran 1961 günü son bulmuştur.

Savcı tarafından okunan kararnamede, sanıkların, Türkiyede Demokrasiye son vermek amacı ile Vatan Cephesi adı altında çok geniş imkan ve şartlarla hazırladıkları bir teşkilatı kurma yoluna gittikleri, bu sebeple de Anayasayı ihlal ettikleri ileri sürülmüştür.

Menderes ve öbür sanıklar, iktidar partisinin üyelerini bir teşkilat altında birleştirme amacı içinde, Vatan Cephesini kurduklarını söylemişlerdir. Demokrasi taraftarı olduklarını belirtmişlerdi.

Açıklanan kararda bu davanın da Anayasayı ihlal davası ile birleştirildiği belirtilmiştir. Bu dava da, sanıklar için, Anayasayı ihlal suçunun maddi vakıasını meydana getirmiştir.

Kararlar:

15 Eylül 1961 tarihindeki son oturumda, Yüksek Adalet Divanı tarafında ,Yassıada davaları ile ilgili kararlar açıklanmıştır. 15 sanık idam cezası alırken, 31`i müebbetle cezalandırıldı. 418 sanık çeşitli cezalara çarptırıldı.

Açıklanmış olan bu kararlara göre, suçlu oldukları davalar ve suç durumları ayrı ayrı gösterildikten sonra sanıklar şu cezalara çarptırılmışlardır

Ölüm Cezaları: Celal Bayar, Kefil Koraltan, Adnan Menderes, Emin Kalafat, Fatih Rüştü Zorlu, Hasan Polatkar Agah Erozan, Hamdi Sancar, Bahadır Dülger,Baha Akşit, İbrahim Kirazoğlu, Nusret Kirişçioğlu, Zeki Erataman, Osman Kavrakoğlu, Rüştü Erdelhun, (Bunlardan yalnız Adnan Menderes, Fatih Rüştü Zorlu, Hasan Polatkanın idam cezaları Milli Birlik Komitesi tarafından onaylanmış öbür ölüm cezaları da, Milli Birlik Komitesi tarafından, müebbet hapis olarak değiştirilmiştir).

Müebbet Hapis: Yüksek Adalet Divanı tarafından 31 kişi müebbet hapis mahkûm edilmiştir.Bunlar arasında başlıca ,Bakanlar Kurulu üyeleri, Takikat Komisyon üyeleri, bu komisyon kurulmasını teklif edenler bulunmaktadır.

Çeşitli Cezalar: 1 sanık ondokuz ; , 4 sanık onbeş yıl, 1 sanık ondört yıl , 2 sanık onar yıl, 2 sanık sekizer yıl, 1 sanık 7 yıl 10 ay, 31 sanık yedi yıl altı ay, 8 sanık yedi yıl, 15 sanık altı ay, 16 sanık dörder yıl ikişer ay, 8 sanık üçer yıl dokuzar ay, 2 sanık üçer onbir ay, 8 sanık ikişer yıl dörder ay, 7 sanık ikişer ; 9 sanık da altışar ay ile birer buçuk aya mahkûm olmuşlardır.



http://www.tumgazeteler.com/?a=4112937






bu kadar davadan yargılanıyorlar ve burda herkesi ergenekon davasını sulandırmakla suçlayan bazı üyeler çıkıyor köpek-bebek davsıyla admmı asılır diyorlar.


evet köpek bebek davasıyla adam asılmaz


bu kadar davayla adam asılır
 

Yaw Neyin Peşindesiniz, çok Basit SuçLamaLarLa ve Sıfır DeLiLLe İdama GönderiLdiLer. Bu Kararı ALanLar HatıratLarında PişmanLıkLarını Açıkça Beyan EttiLer.

Size Tek Örnek Verdim, NormaL Zeka ÖLçüLerindeki İnsanLarın AnLayabiLeceği Bir Örnek.6-7 EyLüL OLayLarında Hükümetin parmağı OLduğu İddiası Var.Aynı Hükümet Başkanının Yani Mendersin Sabateycı ve Yahudi YanLısı OLduğu İddiasıda Yine Bu Darbe NedenLeri Arasında..Tezatı Düşünen Görür.


Menderesin KatLediLdiğini Dönemin Savcısı SöyLüyor.Bundan Daha Büyük Şahit OLurmu
 
Sıfır delil mi yapma arkadaşım adam bir kere kurduğu tahkim kuruluyla demokrasinin temeli olan kuvvetler ayrılığı ilkesini hiçe saydı sadece bu bile vatana ihanettir cumhuriyeti hazmedememektir.Ha asılmalı mı o ayrı ancak Menderes'in Türkiye'ye verdiği zarar yanında Apo solda sıfır kalır
 
Sıfır delil mi yapma arkadaşım adam bir kere kurduğu tahkim kuruluyla demokrasinin temeli olan kuvvetler ayrılığı ilkesini hiçe saydı sadece bu bile vatana ihanettir cumhuriyeti hazmedememektir.Ha asılmalı mı o ayrı ancak Menderes'in Türkiye'ye verdiği zarar yanında Apo solda sıfır kalır


ApoyLa NasıL Mukayese Ediyosunuz AnLamıyorum ki? Bu Kadar Gözü KapaLı ve Kindar OLmamaLısnız.Her YıL 10 MiLyar DoLar Civarında Savunma Yatırımı Yapmamızı Gerektiren ve Bir O Kadarda Doğrudan Gelir Kaybına Sokan Bir Terör Örgütü Lideri İLe Adnan Mendersi Aynı Kefeye Koymak NasıL Fikr-i İzanLa TanımaLanabiLirki.

AskerLer Bu Kuvvet AyrıLığı İlkesini tesis Ettilerde Neden Sonra Her 10 YıLda Bir Darbe Yapma İhtiyacı HissetiLer.

ABD YanLısı OLsaydı menderes, darbeciLer Onu AsamazLardı, Tıpkı APO'yu AsamadıkLarı Gibi..

 
yeri geldimi darbeci marbeci dersiniz ama Türkiyenin gördüğü en büyük faşistlerden birinin idamına katledilme olarak görürsünüz.Bence asılmamalıydı ve onun gazabına ugrayan ellerine verilmeliydi parçalamalıydılar.Ayrıca 27 Mayıs demokrasi için kara leke degil Türkiyenin görüp görebilecegi en demokratik Anayasa bir diktatör aslt edilerek yürürlüğe girmiştir.Tabi emperyalizmin işbirlikçisi olup onların medyasıyla yetiştirilenler bunları anlayamazlar.

Aynen Katılıyorum...Keşke Ondan Sonra Gelen İş Birlikçilerde Asılsaydı....
 

ApoyLa NasıL Mukayese Ediyosunuz AnLamıyorum ki? Bu Kadar Gözü KapaLı ve Kindar OLmamaLısnız.Her YıL 10 MiLyar DoLar Civarında Savunma Yatırımı Yapmamızı Gerektiren ve Bir O Kadarda Doğrudan Gelir Kaybına Sokan Bir Terör Örgütü Lideri İLe Adnan Mendersi Aynı Kefeye Koymak NasıL Fikr-i İzanLa TanımaLanabiLirki.

AskerLer Bu Kuvvet AyrıLığı İlkesini tesis Ettilerde Neden Sonra Her 10 YıLda Bir Darbe Yapma İhtiyacı HissetiLer.

ABD YanLısı OLsaydı menderes, darbeciLer Onu AsamazLardı, Tıpkı APO'yu AsamadıkLarı Gibi..


Apodan neden daha berbat biliyomusun adam ekonomimizi dışa bağımlı yaptı ismet inöünün uğrunda iktidarı kaybettiği borç ödeme politasından kayıp borç almaya geçti korede binlerce mehmetçiğin canına kıydı boşyere sırf amerikan emelleri için binlerce vatan evladını ölüme sürükledi.Cumhuriyeti ve anayasayı hiçe sayarak halka 'Siz isterseniz saltanatı bile getirirsiniz' dedi.Güçler birliği ilkesini hiçe sayıp Dikta bir kurumla devleti ve tüm kurumları baskı altına aldı.Gelelim Darbe Amerikancı Tezine.1- bu darbeyi başta genç subaylarla birlikte halkın desteği alınarak yapıldı ve tüm anti amerikan politikalar terk edildi. 2- ülkede yabancı ülkelere peşkeş çeken kurumlar kaldırıldı.

Ve türkiyenin şimdiye kadar gördüğü en demokratik anayasa oluşturuldu.Anayasa Mahkemesi kuruldu.Bugün başımızda dikta yoksa 27 MAYIS oldudğu içindir.Asılmalılydı Tartışılır ama suçsuz değildi.Ülkeyi SATTI.

Ayrıca 10 yılda bir süren darbeler sürecininde amacı 1960 anayasını ve onun getrdiklerini geri almaktı.Antiamerikan kurumlar özerk üniversiteler lav edildi.Senin 1960 darbesiyle 12 eylülü aynı kefeye koyman bile bilgisizliğini gösterir eğer bu kanıtlarwa ve kesinliğe rağmen hala Menderesi savunuyopsun tartışmak bile gereksiz olur bilmem anlatrabildim mi....
 
Ah bilgisiz mi desem bilipte görmez mi desem ne desem bilemedim.Apodan neden daha berbat biliyomusun adam ekonomimizi dışa bağımlı yaptı ismet inöünün uğrunda iktidarı kaybettiği borç ödeme politasından kayıp borç almaya geçti korede binlerce mehmetçiğin canına kıydı boşyere sırf amerikan emelleri için binlerce vatan evladını ölüme sürükledi.Cumhuriyeti ve anayasayı hiçe sayarak halka 'Siz isterseniz saltanatı bile getirirsiniz' dedi.Güçler birliği ilkesini hiçe sayıp Dikta bir kurumla devleti ve tüm kurumları baskı altına aldı.Gelelim Darbe Amerikancı Tezine.1- bu darbeyi başta genç subaylarla birlikte halkın desteği alınarak yapıldı ve tüm anti amerikan politikalar terk edildi. 2- ülkede yabancı ülkelere peşkeş çeken kurumlar kaldırıldı.

Ve türkiyenin şimdiye kadar gördüğü en demokratik anayasa oluşturuldu.Anayasa Mahkemesi kuruldu.Bugün başımızda dikta yoksa 27 MAYIS oldudğu içindir.Asılmalılydı Tartışılır ama suçsuz değildi.Ülkeyi SATTI.

Ayrıca 10 yılda bir süren darbeler sürecininde amacı 1960 anayasını ve onun getrdiklerini geri almaktı.Antiamerikan kurumlar özerk üniversiteler lav edildi.Senin 1960 darbesiyle 12 eylülü aynı kefeye koyman bile bilgisizliğini gösterir eğer bu kanıtlarwa ve kesinliğe rağmen hala Menderesi savunuyopsun seninde uşaklıktan farkın kalmamıştır.Tartışmak bile gereksiz olur bilmem anlatrabildim mi....


Önce Yazındaki Şahsıma Hakaret İçeren KısımLarı Çıkaracaksın.Sonra SeninLe Konuşuruz.Yoksa Bende Aynı Muameleyle Sana davranırım ki; Buda Hoş Bir Manzara Ortaya Çıkmaz
 

ApoyLa NasıL Mukayese Ediyosunuz AnLamıyorum ki? Bu Kadar Gözü KapaLı ve Kindar OLmamaLısnız.Her YıL 10 MiLyar DoLar Civarında Savunma Yatırımı Yapmamızı Gerektiren ve Bir O Kadarda Doğrudan Gelir Kaybına Sokan Bir Terör Örgütü Lideri İLe Adnan Mendersi Aynı Kefeye Koymak NasıL Fikr-i İzanLa TanımaLanabiLirki.

AskerLer Bu Kuvvet AyrıLığı İlkesini tesis Ettilerde Neden Sonra Her 10 YıLda Bir Darbe Yapma İhtiyacı HissetiLer.

ABD YanLısı OLsaydı menderes, darbeciLer Onu AsamazLardı, Tıpkı APO'yu AsamadıkLarı Gibi..


Doğru dedin gelir kaybı bakımından düşünürsek apo Menderes'in yanına yaklaşamaz.Buna rağmen beni bu kadar rahatsız eden şey Devletin başındaki adamın Cumhuriyetin en temel değerlerini hiçe sayması.Yani bulunduğu mevki itibariyle vatana ihaneti çok ağır geliyor.
Apo zaten Emperyalistlerin Türkiye'nin önünü biraz daha kesebilmek için besledikleri büyüttükleri bir çoban.

Ayrıca türkiyedeki darbelerin yapısı çok farklıdır.Menderes tamamiyle ABD nin uşaklığını yapmıştır ancak her nasılsa gerçekten devrimlere ve Atatürk ilkelerine sahip insanlar(asker sivil) tarafından alt edilmiştir(daha sonraki darbeler hakkında tamamen olumsuz düşüncelre sahibim).Ancak o zamanlar Türkiye hala biraz bağımsızlığa sahiptir.

Sonuç olarak "Siz isterseniz hilafeti bile getirirsiniz" diyen bir adam var ortada bunun daha nesi savunulabilir.Ha idam edilmez ömür boyu hapse atılır o olur bak
 
idam edilmedikleri için törüyorlar .ibret olsun diye sürekli sallandıracaksın böyle ara sıra ki kimse hainliğe yeltenemesin

Ne Çok Hain Var Sizin Lügatinizde, Menderesin HainLiği Konusunda Darrbeyi YapanLar Şüphe İçerinde, Sen NasıL Bu Kadar Emin OLabiLiyorsun


_____________________________
 
Ne Çok Hain Var Sizin Lügatinizde, Menderesin HainLiği Konusunda Darrbeyi YapanLar Şüphe İçerinde, Sen NasıL Bu Kadar Emin OLabiLiyorsun


_____________________________

Adnan Menderes diyor ki:
"İnkılâp kanunları halk tarafından benimsenmemişse, jandarma zoruna dayanacaksa, milli vicdanın hilâfına olan bu kanunları kaldırmak, demokratik idarenin başta gelen vazifesi olmak icap eder."




bu sözü söyleyen bir kişi benim gözümde masum biri değildir .yaptıklarından dolayı ceza alması kesinlikle gerekiyordu belki o pişman dediklerin asılmasında müebbet verilsin diyordur ve bu beni ilgilendirmez .şu sözü söyleyen ve bir kaç sayfa gerilerdeki suçları işleyen kişi haindir .ben milletin lafına göre bir kişi hakkında düşünmem .suçlamalara bakıyorum yaptıklarına bakıyorum çok rahat bir şekilde haindir diyebiliyorum .çok kolay bi şekilde emin olabiliyorum .:goz:
 
Adnan Menderes diyor ki:
"İnkılâp kanunları halk tarafından benimsenmemişse, jandarma zoruna dayanacaksa, milli vicdanın hilâfına olan bu kanunları kaldırmak, demokratik idarenin başta gelen vazifesi olmak icap eder."




bu sözü söyleyen bir kişi benim gözümde masum biri değildir .yaptıklarından dolayı ceza alması kesinlikle gerekiyordu belki o pişman dediklerin asılmasında müebbet verilsin diyordur ve bu beni ilgilendirmez .şu sözü söyleyen ve bir kaç sayfa gerilerdeki suçları işleyen kişi haindir .ben milletin lafına göre bir kişi hakkında düşünmem .suçlamalara bakıyorum yaptıklarına bakıyorum çok rahat bir şekilde haindir diyebiliyorum .çok kolay bi şekilde emin olabiliyorum .:goz:


Hangi İnkiLap Kanunu KaLdırmış SöyLermisin? IsrarLa İdamı Haketti Diyorsunuz, Başımıza CeLLat kesiLdiniz.İdamı HakedenLer Onu İdam Sehpasına Gönderenlerdir.


__________________________
 
öldümeyi bilirler..sevdirmeyi değil... uğraşma Mcnamara...korku cumhuriyetinde ülfet beklemiyoruz kendi vatanaımızda yaşamak için icazetmi alacaz birlerinden..asarız keserizle olsa olsa çete çıkar işte. devlet değil.60 yılık tiyatro bunlar için devlet idaresi..
 
Adnan Menderes diyor ki:
"İnkılâp kanunları halk tarafından benimsenmemişse, jandarma zoruna dayanacaksa, milli vicdanın hilâfına olan bu kanunları kaldırmak, demokratik idarenin başta gelen vazifesi olmak icap eder."


mcnamara

üstteki sözü söyleyen adam fazlasıyla idamı hak ediyor .

neyi kaldırmış söylermisin demişsinde bişeyi kaldırmadı tabi ki .kaldıramazda .yeltenmesi bile yeter cezalandırılması için .

menderes diyor ki "milli vicdanın hilâfına olan bu kanunları kaldırmak" bu kanunlar milli vicdanın hilafına olan bişey değil .bu saçma sapan sözü nasıl söylersin sen başbakan olarak .birde kaldıracakmış duyuyormusun ? kaldırırsın ya çok iyi kaldırdın gördüm :goz:


sen başbakansan eğer iddia ettiğin gibi inkılaplar halk tarafından benimsenmemişse senin vazifen halka bunları sevdirmek öğretmektir .iddia ettiği gibi halk tarafından benimsenmeme durumuda söz konusu değil .benimsemeyenler bu ülkede gözü olan hainler yobazlardan başkaları değil ..bir başbakan bu tür insanların sözcülüğünümü yapıyor yoksa ?


sonuç olarak kimsenin değişmeye gücü yetmez .biz bu ülkenin sistemi cumhuriyetle atatürk ilke ve inkılaplarıyla barışık müslümanlar istiyoruz .bunlara düşmanlık eden sahtekarlarada itibar etmeyiz . bunlara düşmanlık besleyip bırak yıkmayı yıkmaya teşebbüs etmenin bile cezası ağır olmalı ve olmuşta zaten

ülkemiz için hayırlı olsun

öldümeyi bilirler..sevdirmeyi değil... uğraşma Mcnamara...korku cumhuriyetinde ülfet beklemiyoruz kendi vatanaımızda yaşamak için icazetmi alacaz birlerinden..asarız keserizle olsa olsa çete çıkar işte. devlet değil.60 yılık tiyatro bunlar için devlet idaresi..

kime sevdirilecek ?

mecliste bu ilkelere bağlı kalacağına namusu ve şerefi üzerine yemin edip daha sonra o yemine sadık kalmayan namussuz şerefsizleremi sevdirilecek .

seçilenler çocuk değil sonuçta .hepsi biliyor bu ülkenin kanunlarını sistemini .kimse buna aykırı hareket etmemeli edemezde .

edende gereken şekilde cezalandırılsın derim ben
 
mcnamara

üstteki sözü söyleyen adam fazlasıyla idamı hak ediyor .

neyi kaldırmış söylermisin demişsinde bişeyi kaldırmadı tabi ki .kaldıramazda .yeltenmesi bile yeter cezalandırılması için .

menderes diyor ki "milli vicdanın hilâfına olan bu kanunları kaldırmak" bu kanunlar milli vicdanın hilafına olan bişey değil .bu saçma sapan sözü nasıl söylersin sen başbakan olarak .birde kaldıracakmış duyuyormusun ? kaldırırsın ya çok iyi kaldırdın gördüm :goz:


sen başbakansan eğer iddia ettiğin gibi inkılaplar halk tarafından benimsenmemişse senin vazifen halka bunları sevdirmek öğretmektir .iddia ettiği gibi halk tarafından benimsenmeme durumuda söz konusu değil .benimsemeyenler bu ülkede gözü olan hainler yobazlardan başkaları değil ..bir başbakan bu tür insanların sözcülüğünümü yapıyor yoksa ?


Türkçe Ezanın KaLdırıLıp OrjnaL Ezanın OkutuLaması İnkıLap KanunLarına Aykırı Bir Durum Olarak ELeştirLince O Cevabı Vermiştir.Safsata Hepsi ÜLkeyi 10 YıL Yönetmiş ve Bu Yönde Bir Adımı OLmamıştır.GizLi NiyetLer Üzerinden Kimse SuçLanamaz, Kimse YargıLanamaz.













.
 

Türkçe Ezanın KaLdırıLıp OrjnaL Ezanın OkutuLaması İnkıLap KanunLarına Aykırı Bir Durum Olarak ELeştirLince O Cevabı Vermiştir.Safsata Hepsi ÜLkeyi 10 YıL Yönetmiş ve Bu Yönde Bir Adımı OLmamıştır.GizLi NiyetLer Üzerinden Kimse SuçLanamaz, Kimse YargıLanamaz.





o zaman inkilap kanunları diye başlamayacaksın sözlerine !!!

ezanla ilgili konuşacaksın sadece.

gerideki sayfalarda ona yöneltilen suçlar yazıldı onlara bi göz at sonra devam ederiz .

politikaları ve işlediği suçlar gizli niyetlerinden dolayı asılmadığını zaten ispatlıyor .ama hala bunlara safsata diyorsunuz siz .kafasına göre çok iş yaptı ve çıktılar durdurdular sordular hesabını .helal olsun.siz hala safsata diyin .geçmiş olsun
 
o zaman inkilap kanunları diye başlamayacaksın sözlerine !!!

ezanla ilgili konuşacaksın sadece.

gerideki sayfalarda ona yöneltilen suçlar yazıldı onlara bi göz at sonra devam ederiz .

politikaları ve işlediği suçlar gizli niyetlerinden dolayı asılmadığını zaten ispatlıyor .ama hala bunlara safsata diyorsunuz siz .kafasına göre çok iş yaptı ve çıktılar durdurdular sordular hesabını .helal olsun.siz hala safsata diyin .geçmiş olsun


Rüyadamısın SergatiL Hangi Sözümde İnkıLap KanunLarı Diye BaşLadım.İnkıLap KanunLarını SöyLeyen Sensin ben Sana Cevap verdim.Türkçe Ezandandan DönüLünce İnkıLap KanunLarına MuhaLif OLmakLa ELeştiriLen Menderes Bu AçıkLamayı Yapmıştır.AçıkLamanın Tam Metnini BuLursan Konuya Daha İyi Hakim Olacaksın.Geçmiş Olssun Diyeceksin Tabi, ÖLen ÖLdü, DiLeyen Kına Yaksın











.
 
Geri
Üst