Menders KatLediLdi....!

Kitap İsimLerini Vereceğim.Linkdekinide Beğenmiyorsan Sen BiLlrsin.

linki beğenmemek deyip kestirip atmamalısın .

yalan haberde bir numara zaman gazetesinin haberlerini eklemiş bir blog sitesine nasıl güvenmemi beklersin ki ?

eğer link koyacaksan fethullahcı medyadan olmamalı bence .çünkü onlar ne olursa olsun körü körüne savunurlar bir yerlerden aldıkları emri .

ve menderesi asanların yargılayanların pişmanlık duyduğu iddian henüz ispatlanamadı .

kitaplar en azından yobaz takımdan olmasın olurmu ? :goz:


ayrıca bu adamlar pişman olucak internette hiç bir yerde bununla ilgili haber olmayacak işimiz kitaplara kalacak öylemi ?

valla kusura bakma ama buda ilginç bi durum..ama sen yinede kitapları yazarsan temin etmeye çalışıcam
 
linki beğenmemek deyip kestirip atmamalısın .

yalan haberde bir numara zaman gazetesinin haberlerini eklemiş bir blog sitesine nasıl güvenmemi beklersin ki ?

eğer link koyacaksan fethullahcı medyadan olmamalı bence .çünkü onlar ne olursa olsun körü körüne savunurlar bir yerlerden aldıkları emri .

ve menderesi asanların yargılayanların pişmanlık duyduğu iddian henüz ispatlanamadı .

kitaplar en azından yobaz takımdan olmasın olurmu ? :goz:


ayrıca bu adamlar pişman olucak internette hiç bir yerde bununla ilgili haber olmayacak işimiz kitaplara kalacak öylemi ?

valla buda ilginç bi durum


Serigatill show yapmak derdindesin, taraflı OLacağını SöyLeyerek İtibar Etmeyeceğin Bir Sürü Kitabı Sana SıraLardım Şurda.Bunu Sende Gayet iyi BiLiyorsun.Ama Verdiğim Haberler Röportaj yorum değil,BLog Siteside TarafLı DeğiL.
 
Serigatill show yapmak derdindesin, taraflı OLacağını SöyLeyerek İtibar Etmeyeceğin Bir Sürü Kitabı Sana SıraLardım Şurda.Bunu Sende Gayet iyi BiLiyorsun.Ama Verdiğim Haberler Röportaj yorum değil,BLog Siteside TarafLı DeğiL.

kime göre ? tabiki sadece sana göre

valla hiç öyle bi derdim yok .iddianı sağlam kaynaklarla ispatlamanı bekliyorum .

blog sitesi taraflı değil diyorsun ama girişte kocaman yazı var bu sitedekiler zaman gazetesinden alınmıştır diye .ne yani fethullahın yayın organınamı inanıcam .kaldı ki ben fethullahın ve gazetesinin allah bir dediğine inanırım sadece başka hiç birşeylerine inanmam .

bunlara inansa inansa fethullahın müridleri inanır .müridi olmayanlara hitap edebilecek kaynaklar ve haberler eklersen daha iyi olur .derdim ve anlatmak istediğimde bu zaten .

kitapları yazarları ile birlikte yaz gerçekten temin etmeye çalışıcam .

ayrıca diyorum ya .

yargılayanlar pişman olduk biz diyecekler bu hiç bir haber sitesinde yer almayacak ama senin vereceğin kitaplarda ve fethullahcı basında yer alıcak sadece öylemi ?valla komik bi durum .gerçekten söylüyorum .
 
kime göre ? tabiki sadece sana göre

valla hiç öyle bi derdim yok .iddianı sağlam kaynaklarla ispatlamanı bekliyorum .

blog sitesi taraflı değil diyorsun ama girişte kocaman yazı var bu sitedekiler zaman gazetesinden alınmıştır diye .ne yani fethullahın yayın organınamı inanıcam .kaldı ki ben fethullahın ve gazetesinin allah bir dediğine inanırım sadece başka hiç birşeylerine inanmam .

bunlara inansa inansa fethullahın müridleri inanır .müridi olmayanlara hitap edebilecek kaynaklar ve haberler eklersen daha iyi olur .derdim ve anlatmak istediğimde bu zaten .

kitapları yazarları ile birlikte yaz gerçekten temin etmeye çalışıcam .

ayrıca diyorum ya .

yargılayanlar pişman olduk biz diyecekler bu hiç bir haber sitesinde yer almayacak ama senin vereceğin kitaplarda ve fethullahcı basında yer alıcak sadece öylemi ?valla komik bi durum .gerçekten söylüyorum .



Seni Utandıracam Kardeşim.KaLdı ki OrdakiLerin Çoğu Yorum DeğiL.KitapLardan ALıntı.Neyse Ben Temin Edeceğim Burda PayLaşıma Sunacağım
 
Seni Utandıracam Kardeşim.KaLdı ki OrdakiLerin Çoğu Yorum DeğiL.KitapLardan ALıntı.Neyse Ben Temin Edeceğim Burda PayLaşıma Sunacağım

işte linklerden ümidi kestim bari kitapların yazarları ile birlikte belirterek eklersen sadece benim için değil başka insanlar içinde daha inandırıcı gelebilir .neyse beklemeye devam herhalde bir süre daha .senide yoruyoruz ama :melek
 
işte linklerden ümidi kestim bari kitapların yazarları ile birlikte belirterek eklersen sadece benim için değil başka insanlar içinde daha inandırıcı gelebilir .neyse beklemeye devam herhalde bir süre daha .senide yoruyoruz ama :melek



Dert Etme Birader, Bunun YorgunLuğu OLmaz, Saygı çerçevesinde Her TürLü Tartışmayı Yapar, Her TürLü Emeği Veririz, Karekterimiz Bunu Gerektirir.
 
Adnan Menderes,Türkiye'nin ilk demokrasi deneyinin baş aktörlerindendir,yeni yapılan devrimleri daha henüz sindirememiş olan halkımız, bu alternatife adeta bağlanmış,onu alışkın oldukları düzeni tekrar getireceğini düşünüp onu desteklemiştir,

Adnan Menderes ve partisi emperyalizmin kullandığı bir hareket olmuştur,geçmişten günümüze emperyalizmin yardakçısı olan bütün hareketler özde aynı özellikleri yansıtmakta;nedir bunlar? hepsi gericilikten beslenir! hepsi din üzerinden politika yapar!,hepsi demokrat olduğu iddasındadır! Hepsi borç alır,hepsi özelleştirir vs vs..Bugün de iktidar merciinin aynı politikaları güttüğünü görebiliriz.

Menderes ne yaptı? bizi natoya soktu, sırf natoya girmek için bizi hiç ilgilendirmeyen bir savaşa kore savaşına soktu! soğuk savaşta,aslında bağlantısızlar kampında özgür bir ülke olabilecekken abd'nin ortadoğu karakolu olmamızı sağladı, dahası bu ülkeye enbüyük zararı gelecek neslimize yönelik politikalarıdır! Bu köy enstitülerinin kapatılmasıdır! bizim gibi bir ülkenin kültür devrimi diye niteleyebileceğimiz aydınlık atılımının önünü kesti!

Demokrat parti zamanında,ülkemiz dışa bağımlı olmaya başladı,ekonomik ve siyasi bağımsızlığımızın elimizden alınma çabaları 1960 darbesiyle kesintiye uğrasada bugüne değin Menderes benzeri liderlerle devam edegelen süreçte ülkemiz açıkça emperyalizmin pazarı haline dönüşmüştür.
 
Ne idüğü belirsiz Yeniçeri bozuntuları...




Başlığa aldığım ibare, 27 Mayıs askerî diktasının tepesindeki Millî Birlik Komitesi üyeleri için sarf edilmiş. Söyleyen de yine tasfiyeye uğramış bir MBK üyesi olan Alparslan Türkeş.

Malûm, darbeyi üsteğmenden başlayıp en yüksek rütbelisi albay olan 37 kişilik bir cunta gerçekleştiriyor. Sonra darbeciler kendi aralarında anlaşmazlığa düşüyor. İçinde Türkeş'in de yer aldığı 14 MBK üyesi tasfiye ediliyor. Kısaca "ne idüğü belirsiz Yeniçeri bozuntuları" lafı darbeci birine ait. Doğru bir söz mü? 27 Mayıs darbecilerini ondan daha iyi mi tanıyacağız?

Aksiyon dergisinin bu haftaki sayısı, 27 Mayıs darbesini mercek altına yatırıyor. Bu çarpıcı dosyada çok önemli tanıklıklar ve safça itiraflar yer alıyor. Erzurum'daki 3. Ordu komutanı, darbecilerin "çoluk çocuktan ibaret Yeniçeri takımı" olduğunu anlayınca frene basıyor. Kendisinden daha yüksek rütbede biri darbenin içinde yoksa, ordusu ile Ankara'ya yürüme tehdidinde bulunuyor. Telaşa kapılan MBK üyeleri, emekliliğine hazırlanan Kara Kuvvetleri Komutanı Cemal Aga'yı başlarına geçirip Köşk'e oturtuyorlar. Cemal Aga'nın darbe yorumu ise safiyane bir itiraf: "...Kara Kuvvetleri Kumandanlığı'nda iken bu hususta daha salahiyetli olarak ordu menfaatlerini korumağa ve bu uğurda mücadeleye devam ettim. Fakat çok şey yapamadığımı itiraf ederim, çünkü idare orduya arkasını çevirmiş vaziyette idi. Ordunun dertlerini duyan azdı ve hükümet buna hiç aldırmıyordu." Cemal Gürsel, tipik bir "kazan kaldırma" hikâyesi anlatıyor. Darbe "ordunun çıkarlarını korumak" güdüsüyle ordu içinde taraftar ve destek buluyor.

27 Mayıs darbesini, yakın tarihimizin bir felaketi olarak hatırlamamız doğal. Ama asıl bu darbenin Türk ordusunun tarihinde kocaman bir kara leke olduğunu kimse unutmamalı. En başta da askerler. 27 Mayıs darbesi Patrona Halil'in, Kabakçı Mustafa'nın kurduğu komplolardan farklı değildi. Ünlü tarihçimiz Halil İnalcık'ın naklettiği gibi, ulufe peşinde koşan Yeniçeriler gibi, maaşını az bulan subaylar tarafından desteklendi. Sivil kanatta işbirlikçiler edindi. Daha ötesi, kendisini haklı çıkartacak bir düzen tesis etti. Ordu kendi iç disiplinini ve hiyerarşisini kaybetti. Bir orgeneralin, bir üsteğmenin karşısında hazırola geçtiği bir ordunun bırakın savaş kazanması, savaşabilmesi bile mümkün değildir. Darbeyi yapanlar, Türkiye'nin savunmasının NATO'ya teslim edilmesi lüksüne dayanarak, ülkeyi korumak için kendilerine verilen silahı halka çevirme fırsatı yakaladılar. Bugün yaşadığımız bütün tersliklerin, kötülüklerin anası bu darbedir. Patrona Halil'in 1730'da Osmanlı medeniyetinin şaheserlerini yakıp yıkmaya girişmesi gibi, 27 Mayıs darbesi bu milletin asil duygularını tarumar etmiş, devletle toplum arasındaki yüzlerce yıldır devam eden bütünlüğü yerle bir etmiştir. Hâlâ 27 Mayıs'ın yarattığı bu kötü canavarlarla boğuşuyoruz.

Çıkartmamız gereken çok önemli dersler var. Bugün 26 Mayıs... Darbeden önceki gün. Halkın tek tek sandığa giderek oylarıyla belirlediği iktidarın ve Parlamento'nun son günü. Milyonların tercihine ve kararına karşı çıkan 37 adet "Yeniçeri", ellerindeki silahları halka çevirerek iktidarı bir gece baskını ile gasp etmeye hazırlanıyor. İktidar uyumamalı, halkın kendisine verdiği emanete sahip çıkmalı. Ordu hiyerarşisini işletmeli, küçük rütbeli subayların macera arayışlarına ket vurmalı. Demokrasi dışında çare arayanlar neleri gözden çıkarttıklarını fark etmeli. 27 Mayıs darbesi, bugün Ergenekon adı ile yargıladığımız silahlı çetenin 1960 modelinden başka bir şey değil. 27 Mayıs'a bugün hâlâ sahip çıkanların tamamının aynı zamanda Ergenekon'a destek verenler olması, bu yüzden tesadüf olmamalı. Türkiye, o gün bir çete tarafından teslim alındı ve hâlâ kendine gelemedi. Öyleyse çare 26 Mayıs'ta bulunmalı; askerin kendi hiyerarşisi içinde değil. O zaman, demokratik iktidarlar devletin bütün kurumlarına hükmetmeli ve darbecilik bir suç olarak tescil edilmeli.







Kaynak:http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=851703&title=ne-idugu-belirsiz-yeniceri-bozuntulari




.
AkLıma GeLmişken Sayın SerigatiL1 AdLı Üyemizin İstediği KitapLardan Bir Kaçının Adın Vereyim=)

Kiatbın Adı=Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Ordu Siyaset İlişkisi ve 27 Mayıs 1960 Askeri Darbesi
Yazarı=Gül Tuba Taşpınar Dağcı
yayınevi=İlgi Yayınları


Kitabın Adı=27 Mayıs 1960 Darbesi: Hatıralar Gözlemler Düşünceler
Yazarı=Davut Dursun
Yayınevi=Şehir Yayınları;


.
 
AkLıma GeLmişken Sayın SerigatiL1 AdLı Üyemizin İstediği KitapLardan Bir Kaçının Adın Vereyim=)

Kiatbın Adı=Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Ordu Siyaset İlişkisi ve 27 Mayıs 1960 Askeri Darbesi
Yazarı=Gül Tuba Taşpınar Dağcı
yayınevi=İlgi Yayınları


Kitabın Adı=27 Mayıs 1960 Darbesi: Hatıralar Gözlemler Düşünceler
Yazarı=Davut Dursun
Yayınevi=Şehir Yayınları;


.



bu kitaplarda menderesi asanların biz pişman olduk bir sürü haksızlık yaptık onlara dediği konuları geçiyordur umarım :goz:

yoksa bi işe yaramaz bu kitaplar da o yüzden soruyorum .


bide işin ilginç yanı menderesi asanların bu sözleri neden hiç biryerde yokda bu kitaplarda var şayet varsa ?

bu yazarlar o asanların kankisimiymiş sadece bunlaramı beyan vermişler nedir

neyse yinede genel kültürümüz artsın temin edip okumaya çalışıcam .thaks
 
bu kitaplarda menderesi asanların biz pişman olduk bir sürü haksızlık yaptık onlara dediği konuları geçiyordur umarım :goz:

yoksa bi işe yaramaz bu kitaplar da o yüzden soruyorum .


bide işin ilginç yanı menderesi asanların bu sözleri neden hiç biryerde yokda bu kitaplarda var şayet varsa ?

bu yazarlar o asanların kankisimiymiş sadece bunlaramı beyan vermişler nedir

neyse yinede genel kültürümüz artsın temin edip okumaya çalışıcam .thaks

Yorum Senin, DeğerLnedirmeni Yap
 
Adnan Menderes,Türkiye'nin ilk demokrasi deneyinin baş aktörlerindendir,yeni yapılan devrimleri daha henüz sindirememiş olan halkımız, bu alternatife adeta bağlanmış,onu alışkın oldukları düzeni tekrar getireceğini düşünüp onu desteklemiştir,

Adnan Menderes ve partisi emperyalizmin kullandığı bir hareket olmuştur,geçmişten günümüze emperyalizmin yardakçısı olan bütün hareketler özde aynı özellikleri yansıtmakta;nedir bunlar? hepsi gericilikten beslenir! hepsi din üzerinden politika yapar!,hepsi demokrat olduğu iddasındadır! Hepsi borç alır,hepsi özelleştirir vs vs..Bugün de iktidar merciinin aynı politikaları güttüğünü görebiliriz.

Menderes ne yaptı? bizi natoya soktu, sırf natoya girmek için bizi hiç ilgilendirmeyen bir savaşa kore savaşına soktu! soğuk savaşta,aslında bağlantısızlar kampında özgür bir ülke olabilecekken abd'nin ortadoğu karakolu olmamızı sağladı, dahası bu ülkeye enbüyük zararı gelecek neslimize yönelik politikalarıdır! Bu köy enstitülerinin kapatılmasıdır! bizim gibi bir ülkenin kültür devrimi diye niteleyebileceğimiz aydınlık atılımının önünü kesti!

Demokrat parti zamanında,ülkemiz dışa bağımlı olmaya başladı,ekonomik ve siyasi bağımsızlığımızın elimizden alınma çabaları 1960 darbesiyle kesintiye uğrasada bugüne değin Menderes benzeri liderlerle devam edegelen süreçte ülkemiz açıkça emperyalizmin pazarı haline dönüşmüştür.

Olaylar zincirini çok güzel özetlemişsin,taktir ettim
 
CHP ZuLmünün Faturasını Menderes Ödedi....!

CHP ZuLmünün Faturasını Menderes Ödedi....!​





27 Mayıs darbesinin üzerinden 49 yıl geçti ve hâlâ tazeliğini koruyor. Sadece darbeyi yapan zihniyet kıllarını kıpırdatmıyor ve darbenin haklılığı üzerinde ısrarla duruyorlar.
Bu tavırları bile Türkiye’nin ve milletin partisi olmadıklarını göstermek için yeterli sebep değil midir? Halk ve hak düşmanlıklarına bu kadar büyük bir özveriyle sahip çıkan bir başka nesil ve bir başka parti daha olamaz herhalde.
Rahmetli Menderes’in CHP zulmüne son vermek için sahneye çıktığı ve 27 Mayıs’a nasıl gelindiği üzerine pek çok kitap yazıldı, paneller, konferanslar, açık oturumlar, seminerler düzenlendi, belgeseller yapıldı ve daha da yapılmalı, kıyamete kadar da CHP anlatılmalı.
CHP zihniyetinin bu milletle zerre kadar anlaşamayacağı çok açık ve nettir. İsmet İnönü’den bu yana CHP’nin ülkemiz ve halkımız üzerine “iyi ve doğru” adına bir tek tezleri olmamış, olması da mümkün değildir. Tarih böyle yazıyor çünkü.
Dün ne iseler bugün de aynı yolda bütün kararlılıkları ve azimleriyle yürümekteler. Dünyada ve Türkiye’de her bakımdan değişiklikler yaşanırken, CHP’de tırnak kadar herhangi bir zihniyet değişikliğine rastlamak imkânsızdır. Bunun sebebi şudur. CHP’yi milletin “ahı” tutmuştur ve bu “ah”tan kurtulması hayal dahi edilemez.
Millet “ah” etmekten vazgeçmedikçe, “Hak” bu “ah”tan asla vazgeçmeyecektir. Hak, kulun rızası dışında “af “ve “mağfiret” yapmaz çünkü. Allah’a şükür ki, rahmetli Menderes’le başlayan CHP zihniyetinin çöküşü ve devam etmesi milletimizin tek tesellisidir.
Halkımız her fırsatta milletimizin önünü kesenlere ve kesmek isteyenlere cevabını vermiştir. Yakın siyasi tarihte bunun örneklerini hep birlikte gördük. Nice CHP tarzı denemelere kalkışıldı ama eskiden olduğu gibi uzun zaman sonra değil, karşı cevaplar hemen verildi. Milletimiz kendi iradesine ve ülkesine sahip çıkmayı bildi.
Şimdi CHP zihniyetinin “ah” aldığı yıllara bir yolculuk yapalım ve neden milletle barışamadıklarının sebepleriyle ikide bir darbe istediklerini görelim. “Türk Siyaset Tarihinde Demokrat Parti’yi anlatan kitapta CHP zihniyetinin millete yaptıkları şöyle anlatılıyor:
“Şehirde polis, köyde jandarma hâkimdi. İdare edenlerle edilenler Çin setiyle iki ayrı dünyada yaşıyorlardı. Sinema, radyo, sahne, gazete, okul, kürsü, kitap, propaganda vasıtası olarak akla gelen ne varsa, her şey CHP’nin ideolojisini yaymakla görevliydi. Kitaplar sadece bunları yazacak, şiirler bunları alkışlayacaktı. Tek şef, tek parti dönemiydi.
Halkın yokluk, açlık, çaresizlik içinde çırpınmasına rağmen her ilde, her ilçede ve hatta her kasabada burnu havada yaşayan, CHP’ye sırtını vermiş, kibirli, gururlu nice insanlar vardı. Bunların çoğu köylünün fındığını, tütününü, zeytinini ucuza kapatan ensesi kalın eşraf takımı, toprak ve köy ağalarıydı. Halen CHP’li zenginlerin büyük kısmı o günlerden kalmadır.
İşte 14 Mayıs 1950’de Menderes ve arkadaşları halkı ezen bu parti mutemetlerinin, nüfuz simsarlarının saltanatını yıkmış, iktidarı bir avuç şahsın elinden alıp, asıl sahibine tevdi etmişti. O dönemin senatörlerinden birisi köylünün 1940’lardaki durumunu şöyle anlatıyor:
‘CHP hükümeti, köylülerin ürünlerinin yüzde onunu vergi olarak almakta idi. Rüşvet almış yürümüştü. İstenen ürünü veremeyen köylülere gazyağı dağıtımı yapılmıyordu. Köylü de vergisini ödeyebilmek için, ürününün içine kum koyup ağırlaştırıyordu. Yol parasını veremeyen köylere gazyağı dağıtımı yapılmıyordu.
Köylüler habire çocuk yapıyorlardı. Çünkü beş çocuklu ailelerden yol parası alınmıyordu. Üç çocuklu bir kadın, yol parası veremediği için, elleri kelepçeli götürülmüştü. Tahsildarlar, okuryazar olmayanlara verdikleri makbuzlara eski tarihler atıp devamlı yol parası istiyorlardı. Bir kadının tek horozunu da vergi borcuna karşılık haczetmişlerdi.’ Yine bir başka notta köylünün isyanı şu şekilde dile getiriliyor:
‘Bütün mahsulümüzü Toprak Mahsulleri Ofisi’ne verdiğimiz halde hâlâ onlara yüzde yetmiş mahsul borçluyuz. Borcumuzu ödemek için öküzlerimizi sattık. Toprağı öküzsüz nasıl işleriz, çaresiz tarlalarımızı nadasa bırakıp, zenginlerin topraklarında çalışıyoruz. Şehre buğdayı biz satıyoruz ama biz ekmeğe otuz beş kuruş öderken, onlar otuz kuruştan yiyorlar.’ ”








Kaynak:http://www.habervaktim.com/yazar/14548/chp_zulmunun_faturasini_menderes_odedi.html



.


.
 
Geri
Üst