Kim demiş 'ATATÜRK dinsiz' diye

€rd@ls10

Altın Üye
Katılım
2 Ocak 2008
Mesajlar
16,867
Reaction score
0
Puanları
0
Edit: Cehennem_Zebanisi:

RainX = Atatürk hakkında birşeyLer yazıcaksan kötülieceksen yanLıs böLüm ve yanLıs forumdasın... bu sana son uyarım 2 hafta cezaLısın... Atatürk'ü azına aLıcaksan 3 defa düşün!
MG_eVİL ve Mert Aslan hakaret yarısına bir daha girmeyin... bundan sonra aLıcaqınız cezaLar 3 gunluk oLmayacaktır...
sedt ip taramanda ve eklediqin yazıda kimin cLonu anlamamak için salak oLmak gerek; sedatdunya + cLone'unLa beraber sınırsız cezaLısın!


----------------------------------------------------------------------

Bu böLümde sizLeri son kez uyarıyorum arkadasLar... Burası Siyasi böLüm deiLdir! Burada eLeştiri yapamassınız! Eleştiri yapıcaksanız Siyaset böLümLerimiz mevcut! Orda da böLüm kuralları mevcut! SınırLarı zorLamayın! Bu böLümde bir daha en ufak eleştiride "kim olursa olsun babamda olsa fark etmes" en az 3 hafta ceza aLıcak!!!

SeviyeLi bir sekiLde konusucaqınızı düşünüyorum..

konu acık!





Türkiye'de sayısı az ancak sesi çok çıkan bir azınlık sürekli Atatürk'ün 'dinsiz' olduğunu söylüyor. Atatürk'ü din karşıtı olarak göstererek kendi çıkarlarına temel oluşturmaya çalışıyor. "Atatürk ve Din" isimli kitapta Atatürk'ün dine bakışını bilimsel metotlarla inceleyen Dr. Ahmet Faruk Kılıç, ilginç belgelere ulaşmış.

11145_172281687583_107251602583_2940226_8311849_n.jpg

Mustafa Kemal Atatürk'le ilgili yapılan çalışmalarla, Türkiye Cumhuriyeti üzerine yapılan tarihî analizler çoğu zaman birbirine benzer oluyor. 1923 yılında kurulan Cumhuriyet'i, geçmiş bağlarından ayıklayarak değerlendiren yazarlar, çoğu zaman Mustafa Kemal'i de Osmanlı kültüründen bağımsız bir birey olarak ortaya koyuyorlar. Öte yandan, Şerif Mardin gibi Cumhuriyet'in köklerini Osmanlı'nın son yıllarında arayan sosyologlar ise, Mustafa Kemal'in geçmişiyle bağlarını özenli bir biçimde gösterme gayretine giriyorlar. Dem Yayınları bu ikinci yoldan giden ve Atatürk'ün yetiştiği ortamı, sosyal ve kültürel açılımlarıyla birlikte değerlendiren bir çalışma yayınladı. "Atatürk ve Din" isimli kitapta Dr. Ahmet Faruk Kılıç, Atatürk'ün dine bakışını, Namık Kemal'in, Ziya Paşa'nın veya Ali Suavi'nin din algılarından ayrı değerlendirmenin yanlışlığını vurguluyor.

Dr. Kılıç, Jön Türklerin dinle irtibatlarından Mustafa Kemal'in etkilenmeme olasılığını, psikolojiye ve sosyolojiye aykırı görüyor. Türkçe ezan, Türkçe hutbe, kılık kıyafet değişikliği ve dil devrimiyle ilgili pek çok reformun kökenlerini geçmişte bulmanın da mümkün olduğu görüşünde. Atatürk'ün dindar olup olamayacağı ve dini meselelere bakışı kitapta kendi sözleri ve davranışları ile yer buluyor. Evlâd-ı Fatihan toprağı olan Makedonya'da dünyaya gelmiş Atatürk'ün asırlarca dinî ve millî duygularla haşır neşir olduğunu söyleyen Kılıç, psikolojik bir gerçeklik olarak inanç kavramının bilinçaltında yer ettiğini ifade ediyor. Ömrünün son demlerinde bu görüşlerini tamamen değiştirdiğini söylemenin, Atatürk'ü samimiyetsizlikle suçlamak olacağını, fakat buna dair işaretlerin olmadığını da kitapta açıkça belirtiyor. Atatürk'ün bir insan olarak psikolojik ve sosyolojik açıdan dinle ilişkisini irdelemekle doğru tespitlere yaklaşmak daha mümkün görünüyor...

Nasıl bir sosyo-kültürel çevrede büyüdü?

Ahmet Faruk Kılıç'ın anlattığı kadarıyla, her iki dedesi de çevrece dindar bilinen, babası Ali Rıza Efendi'nin eşine hitabında "gülzâr-ı cennetim" gibi dini motifli ifadeler bulunan, annesi mahallece Molla Zübeyde olarak anılan birisidir Mustafa Kemal. İsmi Peygamber Efendimiz'in güzel isimlerinden Mustafa'dır ve annesi Zübeyde Hanım, ona hep "Mustafa'm" diye hitap eder. Doğduğu dönemde Balkanlar'daki "fetih ruhu" ve mahalledeki Mevlevihane etkilemiştir onu. Tıpkı mahalle arkadaşları gibi Kur'an öğrenmiş, camiye gitmiş, namaza başlamıştır. Zamanla dinî bilgisi ve dine olan alakası dedelerinin iftihar vesilesi dahi olmuştur. Kılıç'ın Ali Fuat Cebesoy'dan aktardığı kadarıyla Harp Okulu'nda da zaman zaman namaz kılar. Sonra lise yıllarında Cebesoy'un babası İsmail Fazıl Paşa'nın konağında kalır bir müddet. Bu konakta, Doğu ile Batı'nın bir sentezini bulacaktır. Kılıç'a göre "askerî okulun pozitivist havasından sıyrılıp, maneviyatla buluştuğu" bir mekândır İsmail Fazıl Paşa Konağı.

İbadet eder miydi?

Dr. Kılıç tarih kaynaklarında, Mustafa Kemal'in ilk gençlik yıllarında Ramazan ayı yaz tatiline denk geldiğinde, arkadaşları ile mahalledeki Kasımiye Camii'nde teravih kıldığını gösteriyor. Bu yıllarda yine Mevlânâ Celaleddin-i Rumi'ye olan ilgisi artar ve Mevlevî tekkesini ziyaret ederek semazenleri seyreder. Çanakkale'de ve İstiklal Mücadelesi yıllarında, silah arkadaşları, onun cephede namaz kıldığını ve askerlerin namaz kılabilmeleri için yer ve vakit tahsis ettiğini belirtirler. Yakınında bulunan insanlardan Hafız Yaşar Okur, onun Ramazan aylarında şehitler için hatim okunmasını rica ettiğini, Cumhurbaşkanlığı konağında gelen misafirler için sahur ve iftar verdirdiğini, Ramazan aylarında saz heyetini konaktan göndererek, kendisinden Kur'an-ı Kerim dinlemeyi tercih ettiğini anlatır.

Dine bakışı nasıldı?

Kurtuluş mücadelesinin başlaması için Anadolu'ya geçtiği sırada, gittiği her beldede dinle ilgili referanslar verir Mustafa Kemal. Bu mücadeleyi "Allah'ın yardımı" ile başlatacağını vurgular. Sadece bu dönemdeki konuşmaları bile Dr. Kılıç'a göre Atatürk'ün dini hassasiyet taşıdığını gösterir. Anadolu şehirlerinde yaptığı konuşmalarda dini ve milli duyguları harekete geçirecek kadar inanmıştır. Sözleri sık sık dualarla ve âminlerle kesilir. Bunun yanında, Allah'ı kutsal ve aklın alamayacağı enginlikte bir varlık olarak tahayyül ettiğini pek çok konuşmasında belirtir. En meşhur konuşmalarından birisinde "Dinsiz bir millet olamaz. Olsa da yaşayamaz." dediği bilinmektedir. Kılıç'ın verdiği ilginç bir bilgi de Halk Fırkası'nın (CHP) kuruluşu esnasında "İslam âleminin bize gösterdiği teveccühe layık olabilmek için Halk Fırkası'nı kuruyoruz." demesidir. Meclis konuşmalarında da sıklıkla, İslam âleminin savunuculuğunu yapar, milletvekillerine İslam âlemiyle ilgili düşüncelerini aktarır.

note.php

Ahmet Faruk Kılıç, Atatürk'ün teorik olarak dinin Anayasa'ya girmesini istememektedir. Bunu, Avrupalı bir devlet olmanın şartı olarak görür. Fakat yine de, halkın bunu isteyeceğini düşünerek ilk anayasada "Devletin dini İslam'dır" ibaresini kaydettirir. Halkın dini ve milli duygularının anayasada temsilini "halkın kendi kaderini tayin etmesi" düşüncesiyle kabullenir. Bu sıralarda bazı milletvekilleri, din olarak İslam'ın yerine Hıristiyanlığın yazılmasını uygun görerek, İslam'ın gelişmeye mani olduğunu savunur. Kılıç'a göre Atatürk'ün tavrı nettir: İslam'ın gelişmeye mâni olduğunu değil, aksine İslam'ı yanlış tatbikin ilerlemeye engel olabileceğini söyler. Bu nedenle okullarda dini eğitimin verilmesini özenle teşvik eder. İslam'ın yanlış tanınmasını, yanlış yorumlara mal eder. "İslam en mantıklı ve en tabii dindir" demiştir. Bu nedenle Kılıç, hukuktan eğitime sosyal hayatın her aşamasında, Atatürk'ün İslami uygulamaları değerlendirdiğini savunuyor.

Başörtüsü ve kadın meselesine yaklaşımı nasıldı?

Dr. Kılıç, Atatürk'ün tesettür konusundaki fikirlerinin, bugün sadece peçeyi kaldırttığı şeklinde ele alınmasını eleştiriyor. Oysa kayıtlı birçok konuşmasında Atatürk, İslam kadınının tesettürle de sosyal hayatta yer alabileceğini, bu konuda aşırıya kaçan yahut büsbütün önemsemeyen örneklerin yanlış olduğunu vurgular. Yani onun karşı çıktığı, tesettür konusunda ifrat ve tefrit ölçüleridir. Mustafa Kemal Müslüman kadının, Avrupalı kadından farkı olmadığını, kadınların ilerlemede önemli rolleri olduğunu da belirtir. Kılıç, Atatürk'ün Müslüman kadının eğitimli olmasını istediğini vurguluyor. Müslüman kadının da örf ve geleneği koruyarak, Avrupalı kadınla yarışabileceğini, bunun mümkün olduğunu tekrarlar. Ahmet Faruk Kılıç'ın altını çizdiği nokta, Atatürk'ün medeniyet algısında yatıyor: Ona göre her ülke halkının kendi köklerinden ortaya çıkan bir medenileşme reçetesi vardır. Bu reçetede dini, milli ve geleneksel değerler göz ardı edilemez.

11145_172282432583_107251602583_2940228_5165350_n.jpg

Kılıç'ın Atatürk'ün genel sekreteri Hasan Rıza Soyak'tan aktardığına göre, onun son sözleri "Aleykümesselam" olur. Psikanalitik bakışa göre, bu onun iç dünyasındaki yoğun İslamî geleneği işaret eder. Atatürk ve Din kitabında, Atatürk'ün çocukluğundan itibaren dini ve milli duygularla yoğrulmuş, kültürel olarak da olsa Osmanlı yaşamını beraberinde taşıdığını gözlemliyoruz. Kitaptaki bilgiler ve belgeler ışığında, çocukluk ve ilk gençlik yıllarında daha dindar, olgunluğuna doğru ibadetlerini ihmal etmiş, fakat her daim dine saygılı bir görüntü çiziyor Mustafa Kemal. Kılıç, bu durumun samimiyetsizliğin değil, insanda tabi olan his ve düşünce değişikliklerinden kaynaklandığını söylüyor. Bazı siyasi manevraları göz ardı etmeden, dinin Atatürk'ün algısında hep önemli olduğunun altını çiziyor.


kaynak
 
dinsiz degil ama dindarda degil ama benim icin farketmez Atamın dindar olup olmaması gozumde asla kucultmez
 
Atatürk dinsiz olsaydı ne farkederdi?

Neden insanlar dinleri ile yargılanırlar?

Bizler için neden yaptığı ibadetler önemlidir de, neden bu Ülkeye, bu Millete bıraktıkları önemli değildir?
 
Atatürk dinsiz olsaydı ne farkederdi?

Neden insanlar dinleri ile yargılanırlar?

Bizler için neden yaptığı ibadetler önemlidir de, neden bu Ülkeye, bu Millete bıraktıkları önemli değildir?

İmza: dr.mud
 
Atam sen ne büyük bir insansınki öleli 71 sene oldu hala bazı aklı kıtlar seninle uğraşıyor
 
şöyle bi dinci çevreleri dolaş görürsün Atamıza "dinsiz" yakıştırması yapan densizleri...

ve ayrıca din Tanrı'yla kul arasındaki bir olgudur. bu bağlamda bireyleri değerlendirmede din bir ölçüt olmamalı.

son olarak Atamızın veya bir başkasının dinsel anlamda ne yaptığı "HİÇKİMSEYİ" ilgilendirmez.
 
İslam Peygamber'inin Mezarını Yıkmaya Kalkan Kendi Müslüman Sanan Yobaz'a Verdiği CEvap Zaten... Diniyle İlgili Düşüncelerine Yetiyor....

"Ey millet! Allah birdir. Şanı büyüktür. Allah'ın selameti, sevgisi ve hayrı üzerinize olsun. Peygamber Efendimiz hazretleri, Cenab-ı Hak tarafından insanlara dini hakikatleri duyurmaya memur ve elçi olmuştur. Koyduğu esas kanunlar cümlemizce malumdur ki, Kur'andaki anlamı açık olan ayetlerdir. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir. En mükemmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor."

Büyük inkılap yaratan Hazreti Muhammed'e karşı beslenilen sevgi, ancak O'nun koyduğu fikirleri, esasları korumakla tecelli edebilir...

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
 
Atamın içerken, dinsiz dedikleri hali ile kurtardığı memleketi, bazıları ayık kafa ve çok fazla din bağlılıkları ile yönetemiyorlar...

Bütün dünyanın hayranlık duyduğu Atatürk'ümüzü, kendi halkından kendini bilmezler karalamaya çalışıyor.

En büyük Türk herzaman Atatürk.

Merak ediyorum Atama dil uzatanlar hiç inkilap tarihi okumamışlarmı.

Yazık...
 
En azından dini kullanarak sömürmemiş bu kadar büyük bir insana hala saçma sapan yakıştırmalar yapıyorlar! O suçlamaları yapanlarda beyin olsa konuşmazlardı gerçi ama bütün milletler düşüncelerine yaptıklarına hayran bizimkiler asimile etmeye çalışıyorlar

Bu nasıl bir beyin neyle besleniyor bunlar :(
 
hiçkimseyi tabi olduğu din ile yargılamak
tabi olduğu dinin gereklerini ne kadar yerine getirdiğiyle uğraşmak
doğru değil
Atamızı bizlere bıraktığı özgür vatan ve bu vatanda birey olarak herkesle eşit şekilde yaşayabilme hakkı ile değerlendirsek
yapamadıkları yada yapmadıkları ile değil sadece yaptıkları ile değerlendirsek haksızlık yapmamış oluruz
--velev ki-- demişti birisi şimdide ben diyorum
velevki başka dinden yada dinsiz olsaydı yaptıklarının kıymetini değerini bununlamı ölçecektik
türklükten vazmıgeçecektik
 
Kulun kula ve Kulun Allah a karşı görevleri vardır.
Kulun kula karşı görevleri toplumu ve toplumun fertlerini ilgilendirir.
Ancak kulun Allah a karşı görevleri sadece o kişiyi ilgilendirir. Çünkü gerek sorumluluk gerekse sorumluluğun yerine getirilmemesi sebebiyle doğacak her türlü sonuçtan kulun sadece kendisi mesuldur.

Her liderde sonuçta kuldur ve onun Allah a karşı görevleri beni değil kendini ilgilendirir. Atatürk ün kılmadıysa kılmadığı namazın hesabı bana sorulacak ne de Erbakan yada Başbakanımın kıldığı namazın sevabı bana yazılacak..

Onun için her liderin yaptığı hizmetlere bakmak lazım.
Bu anlamda bir tane Atatürk ün üstüne lider gösterin gösterebiliyorsanız...
 
ben yorum yapmıyorum ama sadece SON DEVRİN DİN MAZLUMLARI (NECİP FAZIL) kitabını okumanızı tavsiye ederim
 
haklısın yorum yapmıyorsun polemik ortamı yaratmaya çalışıyorsun .. Din mazlumuymuş ? Bu ülkede kim hangi dini yaşadı yada yaşamadı diye mazlum olmuş söyle bakayım ? He tabi siz kendinizce neydüğü belirsiz Cumhuriyet e yararı değil zararı olan said nursi ve tayfasını kastediyorsanız bilemicem ..

Bu ülke şeyhler , dervişler yeri değildir efendiler ..

Bu ülke Atatürk un kurduğu ve onun kadar Cumhuriyet ateşiyle dolu gençlerin ülkesidir
 
haklısın yorum yapmıyorsun polemik ortamı yaratmaya çalışıyorsun .. Din mazlumuymuş ? Bu ülkede kim hangi dini yaşadı yada yaşamadı diye mazlum olmuş söyle bakayım ? He tabi siz kendinizce neydüğü belirsiz Cumhuriyet e yararı değil zararı olan said nursi ve tayfasını kastediyorsanız bilemicem ..

Bu ülke şeyhler , dervişler yeri değildir efendiler ..

Bu ülke Atatürk un kurduğu ve onun kadar Cumhuriyet ateşiyle dolu gençlerin ülkesidir

Atatürk'ün Saidi Nursiye mecliste yer vermek istediğini fakat Saidi Nursinin bundan şiddetle kaçınıp Van da bir medrese açmak istediğini ayrıca oradan oraya sürülüp hapislerde kaç kez zehirlendiğini bilmem biliyor musun
ayrıca ben polemik ortamı yaratmaya çalışmıyorum sözünü ettiğim kitabı oku sonra konuşalım kardeş
 
medrese açmak istediğini ?? Senin ve senin gibilerin tek savunduğu medreseler olur zaten .. Madem o kadar bilgilisin söyle bakalım . Madem bu ülkeye yararı vardı da Medreseler kapatıldı , kendini şeyh , alim gibi gösterenler neden idam edildi ? Halifelik kaldırıldı ..

Al said nursi dediğin neydüğü belirsiz adam sizin olsun o na duyun saygınızı siz ..

Ben ve Benim gibiler de Atatürk ve Hz. Muhammed e saygı duymaya ve izinde olmaya devam ederiz ..

Ayrıca sorumu yineliyorum .. Kim bu ülkede Atatürk zamanında Bir dine mensup olduğu yada olmadığı için mazlum durumuna düşmüştür ??
 
Atatürkün dini olsa nolur olmasa nolur? siz onun sayesinde dininizi bukadar rahat yaşıyorsunuz ve onun sayesinde inanç özgürlüğünüzü kazandınız . Atatürk olmasaydı belki bir yahudi belki bir hristiyan doğacaktınız geçin bu işleri, neticedir önemli olan. Ayrıca gercekten de atatürk imanlı bir insandı.
kendi günlüklerinde de yazdığı üzere her fırsat bulduğunda eve hafız çağırtıp kuran okuturdu. aynı zamanda elmalı hamdı yazır tefsirini de yaptırdı ..aynı zamanda laik, cumhuriyetçi, güzel ahlaklı, insan gibi bir insandı...


din gerekli bir kurumdur. dinsiz ulusların devamına olanak yoktur. yalnız şurası var ki; din, allah ile kul arasındaki bağlılıktır.. Atatürk ..
 
dindar olmadığı kesin .cumhuriyetin ilk yıllarını merak eden okur doğru düzgün kaynak bulabilirse
 
medrese açmak istediğini ?? Senin ve senin gibilerin tek savunduğu medreseler olur zaten .. Madem o kadar bilgilisin söyle bakalım . Madem bu ülkeye yararı vardı da Medreseler kapatıldı , kendini şeyh , alim gibi gösterenler neden idam edildi ? Halifelik kaldırıldı ..

Al said nursi dediğin neydüğü belirsiz adam sizin olsun o na duyun saygınızı siz ..

Ben ve Benim gibiler de Atatürk ve Hz. Muhammed e saygı duymaya ve izinde olmaya devam ederiz ..

Ayrıca sorumu yineliyorum .. Kim bu ülkede Atatürk zamanında Bir dine mensup olduğu yada olmadığı için mazlum durumuna düşmüştür ??

Saidi Nursi çok önemli bir alimdir.İngilterede üniversite müfredetlarına onu Riselelerini koymayı düşünüyo İngiliz bakanlar.ayrıca bende yeniliyorum sözüne ettiğim kitabı oku
he illede içinde örnek ver dersen İskilipli Atıf hocayı söyleyebilirim
neden idam edilmişler okuyunca anlarsın ama o kitabı okumadan tartışmayalım
benim gibiler sözünüde saygızıca buluyorum benim nasıl biri olduğumu biliyomuş gibi konuşma.ön yargılı davranmamaya seni şiddetle davet ediyorum
 
dindar veya değil seni ilgilendirir mi bu ?? Hem çok biliyosan önce sen doğru bi kaynaktan oku .. uLash sana gerekli cevabı vermiş saolsun ..

Sen eğer dindarsan bugün Atatürk ' ün sayesinde dindarsın ..

Atatürk olmasaydı başka bir dinde doğabilirdin ;) Tekrar söylüyorum .. Din , Allah ile kul arasındadır sanane bundan ??

Neyzen Tevfik ' den " Be hey dürzü " şiirini oku .. özetler sana ne demek istediğimi
 
Geri
Üst