Yine Bir Gülnihal Aldı Bu Gönlümü
Dede Efendi'nin "Yine Bir Gülnihal" adlı eserini besteleyiş hikayesi ise oldukça dramatiktir.
Yine bir gülnihal aldı bu gönlümü
Sim ten, gonca fem, bibedel ol güzel
Ateşin ruhleri yaktı bu gönlümü
Pür eda, pür cefa, pek küçük, pek güzel
Görmedim kimsede böyle bir dilrüba
Böyle kaş, böyle göz, böyle el, böyle yüz
Aşıkın bağrını üzmeye göz süzer
El aman, pek yaman, her zaman, ol güzel
Dede Efendi , Padişah Abdülmecid başta olmak üzere saray ahalisinin "alafrangalaşma"ya başlamasına çok içerler. Özellikle Vals türü müzik, döneminde hem Avrupa'da hem de Osmanlı sarayında çok popülerdir. Dede Efendi "Yine Bir Gülnihal" adlı parçasını Vals usülünde besteleyerek alafranga müziğe nispet yapmıştır. Gerçekten Vals türünde Avrupa'da dahi eşsiz bir eserdir. Vals usülündeki besteyi yaptıktan sonra Hz.Muhammed'in, Medine' deki karşılanış müziğini (Taleal bedru aleyna) mânâdan alıp, bestelemiştir. Gece rüyasında dinlediği, sabahleyin notasını yazdığı bu ilahinin asıl güftesini yeniden bulduğu söylenir. Bu besteyi "mana aleminden madde alemine getirdikten" sonra "artık ben buralarda bulunamam" deyip, öğrencileri Mutafzade Ahmed ve Dellâlzade İsmail Efendi ile birlikte padişahtan izin isteyip hacca gitmeye karar verir. Hicaz'da hacı olduktan sonra yakalandığı kolera nedeniyle vefat eder. Mezarı Mekke'dedir.
hikayesi buymuş.