Genelkurmay'dan FLAŞ açıklama/////

VERDİĞİMİZ İSTİHBARATI TÜRKLER DEĞERLENDİREMİYOR Bu konuda ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Ross Wilson yaptığı bir açıklamada, "Türk askeri güçlerinin, vermiş olduğumuz istihbari bilgileri doğru bir şekilde değerlendirebilmelerini sağlayacağız" demişti. Son olayda ABD'den gelen anlık istihbarat görüntülerine rağmen gerekli tedbir alınmamasının ortaya çıkması ve bu konuda ABD'nin sorumlu tutulması konusunda TSK'nın sessiz kalması Amerikalıları gücendirmiş olabilir mi? Bu durumda ABD'nin imaj düzeltmek için bu görüntüleri el altından kamuoyuna sızdırması ve 'Biz istihbarat verme sorumluluğumuzu yerine getirdik, bizi eleştirmeyin' mesajı vermiş olabilir mi?
http://www.ensonhaber.com/gundem/157267/o-goruntuleri-taraf-a-kim-sizdirdi.html

Hayretle bakıyorum bu habere.Adamlar Amerikanın oyunlarına çanak tutuyor ya...Kıblesi Abd olanlar ortaya çıkıyor
 
arkadaşım sen yazılanları okuyamıyorsun galiba.

bak bir daha yazıyorum buraya busfer daha dikkatli oku.



dikkatli okursan eğer " "Türk askeri güçlerinin, vermiş olduğumuz istihbari bilgileri doğru bir şekilde değerlendirebilmelerini sağlayacağız diyor Türk devleti demiyor. TSK diyor. dolayısı ile

istihbarat paylaşımı direk orduya veriliyor.

ordu kanalı ile de devletin ilgili birimlerine dağıtılıyor

ayrıca sana şunu hatırlatırım ki kişisel bazda olmasada kurumsal bazda TSK herzaman Amerikancı dır

TSK nın yaptığı hiçbir darbe ABD nin izni ve onayı olmadan yapılmamıştır.

darbe yapılmadan önce ABD ile temesa geçilmiş onay alındıktan sonra darbeler yapılmıştır

sen amerikanın bu bilgileri sadece orduya verdiğini sanıyorsan sana sadece allah şifanı versin derim ayrıca darbeler konusunda da dediğin doğrudur fakat sizin eleştrileriniz yanlış tarafadır çünkü o darbeler yapıldığı sırada şimdiki komuta kademesi en fazla yarbay dı ben ne diyorum yazımda 1994 te MASK imzalandığından beridir diyorum ordu Amerikancı çizgiden çıkıp Anti Amerikancı çizgiye geçmiştir diyorum sen bana bambaşka şeyler söylüyorsun eğer ordu amerikancı çizgide ise niye sürekli saldırı altında niye mit e kimse bir şey demiyor niye kimse emniyetteki fettullahçı yapılanmayı irdelemiyor da sürekli orduya saldırılıyor
 
ya arkadaşım önce askere veriliyor.saçmalamayın

"Türk askeri güçlerinin, vermiş olduğumuz istihbari bilgileri doğru bir şekilde değerlendirebilmelerini sağlayacağız

üstelik adamlar kalkıp böyle bir açıklama yapıyor ki TSK yı küçük düşürücü şekilde ,

ama bizim TSK nedense sesszi kalıyor.madem işin aslı senin iddia ettiğin gibiyse bu açıklamaya neden cevap vermedi TSK.

senin söylediklerini kamuoyuna çıkıp anlatsın. ama onların yerine siz açıklama yapıyorsunuz. hayırdır Genelkurmay bu görevi kendisi yapmayıp size devretti galiba.Bana belge getir arkadaşım işkembe-i kübradan sallama

ama nedense bu alaycı bir açıklamaya cevap veremeyen başbuğ paşa hırsını kendisini eleştiren Türk medyasından çıkarıyor.
 
Sıkılmadan sonuna kadar okudum yazdıklarınızı ...yazık sizlere Atatürk'ün kemikleri sızlıyor...
olayları bütün içinde görmektense kendinize ait olmayan bazı kendini bilmezlerin çarpık fikirleri ve haberlerini o kadar benimsemiş ve sahip çıkmışsıınız ki okuyanda gerçekten tüm bu olayları bizzat yaşadınız sanır...
GENÇLER titreyin ve kendinize gelin!

Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
M.KEMAL ATATÜRK

İyice okuyun cevaplarınız burada zaten var ....
Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
 
-''KESİN İSTİHBARAT BİLGİLERİYMİŞ GİBİ...''

Orgeneral Koşaner, basın organlarında yer alan ve adeta ''kesin istihbarat bilgileriymiş gibi'' Aktütün olayıyla ilişkili oldukları iddia edilen haber ve duyumlara da değindi.

Koşaner, 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı kaynaklı 2 Ekim tarihli haber metni esas alınarak, ''Aktütün eylemini yapacak teröristin adının bile belli olduğu, ağır silah taşıyacak 25-30 katırın Aktütün karşısında Mezi Deresinde bekletildiği'' yönünde iddialar bulunduğunu anımsattı. Orgeneral Koşaner, 25-30 katırın beklediği yerin, belirtilen koordinata göre Aktütün'e 125 kilometre mesafede, ismi Mezi olan bir başka dereye ait olduğunu anlattı. Koşaner, ''Bu nedenle haberin Aktütün ile ilgisinin olması mümkün değildir'' dedi.

Hakkari İl Jandarma Komutanlığı'nın 29 Eylül tarihli duyumuna ait haberde, Dağlıca bölgesindeki gelişmelere ait bilgilerin, Aktütün olayıyla ilişkilendirilmeye çalışıldığını da söyleyen Orgeneral Koşaner, Aktütün ile Dağlıca arasında bölgenin son derece sarp olduğunu, yüksek dağların yer aldığını, iki bölge arasında coğrafi bir bağlantı bulunmadığını bildirdi. Koşaner, ''Dağlıca'da bulunduğu söyleyen teröristlerin Aktütün'e eylem yapma niyetinde olduğunu bilmek mümkün değildir. Bu nedenle bu duyum Aktütün olayı için bir emare teşkil etmemektedir'' diye konuştu.

Hakkari 3. Taktik Piyade Tümen Komutanlığının, 2 Ekim 2008 tarihli ''35 teröristin 6 katırla Çukurca'ya geldiği ve diğer gruplarla birleşerek bölgedeki askeri birliklere eylem kararı aldıkları'' duyumunun da Aktütün ile ilişkilendirilmek istendiğini anlatan Orgeneral Koşaner, Çukurca'nın Aktütün'e kuş uçuşu mesafesinin 60 kilometre olduğu, Aktütün'e yönelik bir eylem için emare teşkil etmesinin de söz konusu olmadığını bildirdi.

Orgeneral Koşaner, 2 Ekim tarihli bir başka duyumda, ''İsmi belirtilen bir terörist sorumluluğunda 32 teröristin füze ve havanlarla Hakkari'nin Karanlıkdağ bölgesinde mevzi hazırlığında olduğunun'' belirtildiğini ifade ederek, bu bölgenin de Aktütün'e kuş uçuşu mesafesinin 88 kilometre olduğunu, Aktütün saldırısına emare kabul edilemeyeceğini söyledi. 2 Ekim 2008 tarihli diğer bir duyumda da ''Sayıları 40-45 arasındaki teröristin Hakkari'nin Şemdinli kırsalında ve köylerde oldukları, kamu kurumlarına, koruculara, konvoylara, polislere ve izne giden gelen askerlere eylem yapacakları''nın belirtildiğini ifade eden Orgeneral Koşaner, bu haberlerin de Aktütün olayıyla doğrudan bir ilgisinin bulunmadığını bildirdi.

Orgeneral Koşaner, ''Görüldüğü gibi basında 'istihbarat alındı' şeklinde yer alan haberlerin ve bunlara dayanılarak ileri sürülen iddiaların Aktütün olayı için emare teşkil edecek hiç bir yönü yoktur, iddialar doğru değildir'' dedi.

Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Bayraktepe'de meydana gelen olayın her safhası incelendiğinde, tertiplenme ve uygulamanın askeri teknik ve taktiğe uygun olduğunun görüldüğünü belirterek, Bayraktepe'de görevli birliklerin vazifelerini sütün bir cesaret ve feragatle yerine getirerek canları ve kanları pahasına mevzilerini savunduklarını bildirdi.

Orgeneral Koşaner, Genelkurmay Başkanlığı'ndaki basın toplantısında, Aktütün olayının nasıl meydana geldiğine ilişkin bilgiler verdi.

Aktütün'de konuşlu jandarma sınır bölüğünün, olay öncesinde Bayraktepe, Berçartepe ve bölük mevziinde olmak üzere üç ayrı yerde tertiplendiğini belirten Orgeneral Koşaner, Bayraktepe'nin hem bölük merkezi hem de Aktütün köyüne hakim bir tepe olduğundan, bölgenin yakından gözetlenmesini ve görerek ateş altına alınması amacıyla yaz başından itibaren tutulduğunu anlattı. Bayraktepe'nin aralarında yüz metre olan iki küçük ve kayalık tepeden oluştuğunu, bunlardan kuzeyde olana bir piyade kolunun, güneydekine ise bir jandarma kolunun görevlendirildiğini, personel mevcutlarının yeterli seviyede olduğunu anlatan Orgeneral Koşaner, şöyle konuştu:

''Bayraktepe'de bulundurulacak emniyet kuvvetinin gücü, arazinin yapısı, boyutları, mevzilenme imkanları, ateşle gözetleme sahaları, yaklaşma istikametleri, irtibat yolları ve karşılıklı yardımlaşma imkanları değerlendirilmek suretiyle belirlenmiştir. Taktik boyutlu olan bu değerlendirme araziyi bilen, orada görev yapan, birliğinin imkan ve kabiliyetleriyle personelini tanıyan, bilen bölgedeki komutanlar tarafından doğru olarak yapılmıştır. Daha fazla kuvvet daha fazla emniyet demek değildir. Belirttiğim değerlendirmeler yapılmadan, daha fazla kuvvetin tahsis edilmesi, mevzilerde hassasiyet yaratır, sevk ve idareyi güçleştirir, zayiatın da artmasına neden olur.

Bayraktepe'ye ayrıca personelin kendi silahlarına ilave olarak 2 adet makineli tüfek, 1 adet 81'lik, 1 adet 60'lık havan, bir adet termal kamera ve çeşitli gece görüş teçhizatı da verilmiştir. 2-3 Ekim gecesi ilk terörist görüntüleri tam gece yarısında Bayraktepe'nin batısında 3'er kişilik iki grup olarak alınmış, üzerlerine topçu ve havanlarla atış yapılmış ve görüntüler gözden kaybolmuştur. Birlik, muhtemel yaklaşma istikametlerine göre destek silahlarının ateş planlarını önceden tam ve doğru hazırlamış olduğundan süratle ateş açılmış ve hedefe isabet sağlandığı görülmüştür. Müteakiben, saat 01.15 sularında güneybatı istikametinde 3 kişilik, saat 03.10'da batı istikametinde 5 kişilik görüntüler alınmış, yine hazır olan topçu, havan ve makineli tüfeklerle ateş açılmış, görüntüler tekrar kaybolmuştur.

2. ve 3. Ordu bölgelerimizde sayıları bin civarında olan üs bölgeleri ve emniyet mevzilerimizin etrafında görüntü alma olayları hemen hemen her gün olmaktadır. Bu görüntülere derhal tepki gösterilmektedir. Görüntü alınan bölgeler, hava aydınlanınca uygun istikametler kullanılarak kontrol edilmekte, görüntülerin sebebi anlaşılmaya çalışılmaktadır. Aktütün Jandarma Sınır Bölük Komutanı tarafından da yapılan değerlendirmede, bölgede birkaç yerden alınan görüntülerden şüphelenilmiş ve 3 Ekim sabahı, Bayraktepe emniyet mevzileri merkezde bulunan Jandarma Özel Harekat Timi (JÖH) ile takviye edilerek, görüntü alınan bir bölgenin aranmasına karar verilmiştir. Gece 03.10'da alınan görüntüden itibaren bölge dikkatle gözetlenmesine rağmen başka bir görüntü alınamamıştır.''

-BAYRAKTEPE VE ÇEVRESİNDEKİ ÇATIŞMALAR-

Orgeneral Koşaner, İnsansız Hava Aracı'nın (İHA) da sabah saat 07.54'ten itibaren Irak topraklarında ve Keritepe'de ilk terörist görüntülerini tespit ettiğini ve izlenmeye alındığını bildirdi. Bayraktepe'ye intikal eden timin bir unsurunun emniyet alarak kuzeydeki kayalık tepecikten gece görüntü alınan bir bölgeyi saat 12.00 civarında keşfe çıktığını anlatan Orgeneral Koşaner, keşfe giden timin saat 13.04 sıralarında aldığı bir görüntüye ateş açması üzerine bölgede gizlenmiş teröristlerle çatışmaya girdiğini, aynı anda Bayraktepe ve Berçartepe'ye yoğun terörist ateşinin başladığını kaydetti.

Keşfe giden JÖH timinin çatışmaya girmesi üzerine, teröristlerin muhtemelen planlarının açığa çıktığını düşünerek, eylemi planladıklarından önce başlatmak mecburiyetinde kaldıklarını ifade eden Orgeneral Koşaner, saat 13.04'te çatışmanın başlamasıyla önceden planlı olan destek ateşlerinin derhal açıldığını, görülebilen hedeflerin ateş altına alındığını söyledi. Bu arada Irak topraklarında 17,5 kilometre mesafedeki Keritepe'deki teröristleri izlemekte olan İHA'nın, Aktütün bölgesine yönlendirildiğini, ayrıca silahlı helikopter desteği için talepte bulunulduğunu ifade eden Orgeneral Koşaner, İHA'nın saat 13.58'de çatışma bölgesine geldiğini, görüntü aktarmaya başladığını ve saat 16.10'a kadar bölgeyi izlediğini belirtti. Bu süre zarfında bölgedeki yoğun topçu ve havan atışları nedeniyle İHA'nın atışlardan etkilenmemesi için çatışma bölgesine emniyetli mesafede kalarak görüntü aktardığını dile getiren Orgeneral Koşaner, mesafenin uzaklığı nedeniyle de bu sürede sağlıklı görüntü alınamadığını söyledi.

İlk taarruz helikopter grubunun saat 14.35'te bölgeye ulaştığını ve ateş desteği sağlamaya başladığını vurgulayan Orgeneral Koşaner, Bayraktepe'de sağlanan ateş desteğiyle mevzilerin savunulmaya devam edildiğini, teröristlerin yoğun roket atışları nedeniyle zayiat verildiğini, bazı mevzilerin hasar gördüğünü anlattı.

Orgeneral Koşaner, ateş desteği altında ilerleyen teröristlerin Bayraktepe'nin kuzey tepeciğindeki bazı mevzilere ulaştığını, buralarda şiddetli çatışmalar meydana geldiğini, ancak bölgedeki piyade ve JÖH timi unsurlarınca bulundukları yerlerde etkisiz hale getirildiklerini belirtti. Orgeneral Koşaner, Irak'ın kuzeyindeki Keritepe'deki teröristlerin ise saat 16.58'de iki F-16 tarafından etkisiz hale getirildiğini bildirdi. Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı'nın bölgeyi takviye için hazırlık emrini verdiği JÖH bölüğünün talimnamelerde yer alan standartlara uygun olarak jandarma sınır bölüğü merkezine helikopterle indiğini, derhal tertibat alarak Bayraktepe'ye ateş altında ilerlemeye başladığını ve saat 19.58'de tepeye ulaştığını ifade eden Orgeneral Koşaner, diğer bir komando bölüğünün de JÖH bölüğünü müteakip Berçartepe bölgesine indirildiğini anlattı. Terörist atışlarının aralıklarla saat 20.19'a kadar devam ettiğini, teröristlerin kaçış yollarının topçu ve havanlarla etkili bir şekilde ateş altına alındığını vurgulayan Orgeneral Koşaner, mevzilerin içinde ve civarında 9 terörist cesedinin bulunduğunu, girilmesi tehlikeli olan yakın bir bölgede 3 terörist cesedinin görüldüğünü, uzak bölgelerde ise 11 cesedin daha tespit edildiğini bildirdi.

-''BAYRAKTEPE TERÖRİSTLERE TERK EDİLMEMİŞTİR''-

Orgeneral Koşaner, şöyle konuştu:

''Sonuç olarak, Bayraktepe'de görevli birlikler vazifelerini üstün bir cesaret ve feragatla yerine getirerek, canları ve kanları pahasına mevzilerini savunmuşlardır. Teröristler her zaman yaptıkları gibi mevzi bölgesi yakınındaki ölülerini alıp götürmeye imkan bulamamışlardır. Bayraktepe teröristlere terk edilmemiştir.

Eylem öncesinde Bayraktepe ve diğer bölgelere kuvvet tahsisi, mevzilenme, mevzilerin hazırlanması, engellerin tesisi, ateş planları, sevk ve idare askeri esas ve tekniklere uygun şekilde yapılmıştır. Havan ve topçu atışları önceden uygun hedef bölgelerine planlanmış, atış esasları belirlenmiş, çatışmanın başlamasını müteakip hedefler süratle ateş altına alınmıştır. Ateş kaydırmaları ve tanzimler uygun şekilde yapılmıştır. 2-3 Ekim 2008 gecesi Bayraktepe çevresinde alınan görüntüler nedeniyle ve doğru bir kararla 3 Ekim sabahı Bayraktepe bir JÖH timiyle takviye edilmiş ve alınan görüntülerin aydınlığa kavuşturulması için keşif yapmak üzere görevlendirilmiştir. Taarruz helikopterlerinin bölgede görevlendirilmesi için zamanında üs komutanlığa talepte bulunulmuş ve helikopterler belirlenen standartlar içinde hazır olarak saat 14.35'te ateş desteğini sağlayacak şekilde çatışma bölgesinde olmuşlardır. Helikopterler, yerde bulunan görevli personel tarafından talimatlara uygun şekilde hedeflerine yönlendirilmişlerdir. Üs komutanlık tarafından bölgenin takviyesi, zamanında düşünülerek ihtiyat birliklerine zamanında hazırlık emri verilmiş, zaman geçirilmeden birlikler terörist ateşi altında risk alınarak Aktütün bölgesine indirilmişlerdir. Çatışmalar esnasında Bayraktepe'de bulunan 6 lider konumundaki personelin biri şehit olmuş, 4'ü yaralanmıştır. Bu elbette önemli bir durumdur. Buna rağmen görevi devralan diğer personel sayesinde önemli bir aksaklık yaşanmamıştır.

Bayraktepe'ye yapılan bu terörist eylemin bölücü terör örgütü açısından adeta bir intihar saldırısı olduğu görülmüştür. Olayın her safhası incelendiğinde, tertiplenmenin ve uygulamanın askeri teknik ve taktiğe uygun olduğu görülmektedir.''

Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, 2. Ordu Komutanlığınca Aktütün Jandarma Sınır Karakolu'na yönelik saldırı kapsamında yürütülen soruşturma sonucunda, herhangi bir eksiklik ve aksaklığın saptanmadığını söyledi.

Orgeneral Koşaner, Genelkurmay Başkanlığı'nda düzenlenen basın toplantısında, TSK'nın sınırların ve bölgede yaşayan halkın güvenliğini sağlamak ve ülke içinde alan kontrolünü elde tutmak amacıyla teröristlere karşı mücadelesini 25 yıldır büyük bir azim ve kararlılıkla sürdürdüğünü ve sürdürmeye devam edeceğini belirtti.

Orgeneral Koşaner, şöyle konuştu:

''Bu mücadelesini Bayraktepe gibi yaklaşık bin müstakil noktada gece ve gündüz demeden, 365 gün 24 saat, terör tehdidi altında, en zor coğrafi şartlarda ve öncelikle kırsal alanda yürütmektedir. Bu şekilde kırsal alanda yürütülmekte olan teröre karşı mücadelenin dünyada bir başka örneği daha yoktur. 25 yıldır süren bir mücadelede terör örgütünün yaklaşık 50 bin civarında elemanını kaybettiği bilinmektedir. Bu terörle mücadele tarihinde güvenlik kuvvetleri tarafından elde edilen büyük bir başarıdır. Bu derece ağır sorumluluğu yüklenen birliklerimizin morallerinin en üst seviyede tutulması ve görevlerini strese girmeden yürütebilmeleri, bizim için hayati öneme haizdir.

Bayraktepe olayı gibi özellikle taktik seviyede meydana gelen olayların değerlendirmesi, ancak görev başında bulunan askerler tarafından doğru şekilde yapılabilir. Çünkü onlar araziyi ve olayın oluş şeklini doğru olarak bilebilirler. Bu hususları bilmeden yapılan değerlendirmeler, yanlış sonuçlar ve etkiler doğurabilir.

Teröre karşı yürütülen mücadele bir psikolojik savaştır, bu mücadelede bir süreçtir. Bu süreç içerisinde vuku bulan şiddetli bir terör eylemi, hiçbir zaman örgütün etkinliğinin göstergesi olamaz ve böyle değerlendirilemez. Terör tehdidiyle karşı karşıya olan ülkelerde bazı zamanlarda önemli terör olayları yaşanabilir. Bu olaylar sağduyulu ve soğukkanlı olarak değerlendirilmelidir. Bir olayın ülkeyi ve toplumu sarsacak boyutlara taşınması esasen terör örgütünün isteğidir. Zor ve acılı bir süreç olan terörle mücadelede karamsarlığa asla yer yoktur. Bütün güvenlik güçlerimiz görevlerinin başındadır. Ve bu mücadeleyi aynı azim ve kararlılıkla sürdürmeye devam edecektir.

İnsansız Hava Aracı (İHA) görüntülerinin yetkisiz ellere nasıl geçtiği konusu Genelkurmay Askeri Savcılığımız tarafından dikkatle soruşturulmaktadır. Soruşturma henüz sonuçlanmamıştır. Gizli gizlilik dereceli harekat durum raporlarının dağıtıldığı bir çok adresin hangisinden sızdığı veya sızdırıldığı konusu da dikkatle sorgulanmaktadır. Benzer olayların tekrarını önleyecek tedbirler alınmış ve alınmaya devam edilmektedir.''

-SORULAR-

Orgeneral Koşaner, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

''Aktütün bölgesindeki görüntülerin alındığı insansız hava aracının Türkiye'ye mi ait olduğu yoksa istihbarat paylaşımı kapsamında ABD'den mi alındığı?'' sorusu üzerine Orgeneral Koşaner, ''Gece alınan görüntüler atış yapıldıktan sonra en son saat 03.10'da alındı. Bundan sonra bölge tabi devamlı izlendi. ertesi gün öğlene kadar hiçbir görüntü alınmadığını söyledim. Irak toprakları üzerinde bizim İHA'mız uçmuyor. ABD'den istihbarat paylaşımı ile alıyoruz'' dedi.

''2. Ordu Komutanlığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında herhangi bir eksik saptandı mı?'' sorusuna, Orgeneral Koşaner, ''Zaten incelememizin amacı buydu. Herhangi bir aksaklık ve eksiklik olmadığını izah ettim. Olsa zaten söyleyecektim. Herhangi bir eksiklik saptanmadı'' karşılığını verdi.

İHA'lara ilişkin bir başka soruyu yanıtlarken Orgeneral Koşaner, İHA'ların seyir rotasının uçağın hafızasına yüklendiği şeklindeki iddiaların kesinlikle doğru olmadığını, İHA'yı yönlendirmenin kendilerinin elinde olduğunu söyledi. Orgeneral Koşaner, ''Biz karşı tarafa söylediğimizde, biz istediğimiz yere İHA'yı yönlendirebiliriz'' dedi.

Basın organlarında yer alan görüntülerin nereden sızdığı konusunun adli makamlara intikal ettiğini anımsatan Orgeneral Koşaner, ''Bizim bir bilgimiz yoktur. Bekliyoruz, inşallah ortaya çıkacaktır. Adli süreç devam ediyor. O konuda birşey söyleme durumunda değilim'' şeklinde konuştu.

Orgeneral Koşaner, bir başka soruyu yanıtlarken ABD'ye ait bir İHA'nın tamamen Türkiye'ye tahsis edildiğini bugünlerde ikincisinin de devreye girmek üzere olduğunu bildirdi. Orgeneral Koşaner, bu uçakların belli bir uçuş zamanı olduğunu bu uçuş süresinde Türkiye'nin istediği bölgeye yönlendirilebildiğini söyledi. Bu görüntülerinin ABD tarafından sadece Genelkurmay'a mı verildiği yoksa başka kurumlara da verilip verilmediğine ilişkin soruyu da yanıtlarken Orgeneral Koşaner, görüntünün Genelkurmay Başkanlığı'na geldiğini, görüntünün ilgili bölgedeki birliğe de gönderildiğini, başka kurumlara gönderilmediğini anlattı.

-''HER YERİ HER DAKİKA GÖRMEK MÜMKÜN DEĞİL''-

Orgeneral Koşaner, ABD'nin söz konusu görüntüleri bir başka yere aktarıp aktarmadığı sorusunu da ''ABD'nin görüntüleri bizden başka nereye aktarıp aktarmadığını biz bilemeyiz. Görüntü kendi görüntüsüdür, bilemeyiz. Ancak bize anlık istihbarat dediğimiz görüntüyü aktarmaktadır'' şeklinde yanıtladı.

Bölgenin çok derin ve sarp arazilerden oluştuğunu, İHA da olsa başka gözetleme vasıtası da olsa her yeri her dakika görmenin mümkün olmadığını belirten Orgeneral Koşaner, doğru yerde doğru zamanda uçak gezdirilirse o zaman görüntünün alınabileceğini söyledi.

Bayraktepe'deki saldırıyı düzenleyen terörist sayısına ilişkin bir tahminleri olup olmadığı sorusu üzerine Orgeneral Koşaner, sayısı konusunda çeşitli rakamlar söylendiğini böyle bir ortamda tek tek şahıs saymanın mümkün olmadığını belirterek, ''150 civarı olduğunu tahmin ediyoruz. Fakat tahmindir, kesin rakam asla mümkün değildir. Bir değerlendirmedir, tahmindir'' yanıtını verdi.

Orgeneral Koşaner, ''Mevzilerini canları pahasına savunan personelin ödüllendirilmesi olacak mı?'' sorusunu yanıtlarken, ''Değerlendiriyoruz. Daha çoğu personelimiz yaralı biliyorsunuz, iyileşmelerini bekliyoruz. Gereken yapılacaktır'' dedi.

''Teröristlerin havan gibi ağır silahlarca saldıracağı istihbaratı alınmış mıydı?'' sorusunu da yanıtlayan Orgeneral Koşaner, şöyle konuştu:

''İstihbarat başka şey haber başka şey. Haber, duyum, sağdan, soldan aracılardan, köylülerden, gidip gelenlerden bir çok şey duyuyoruz. Bunların doğru olma ihtimali bazen çok az bazen doğruya yakın olabiliyor. Buna benzer bilgiler her gün çok miktarda bizlere gelmektedir. Bazen yanıltmak için bazen dikkatimizi başka yöne çekmek için bu tür duyumlar yayılabilmektedir. Bu durumun farkındayız. Her duyum doğru demek değildir, teyidi gerekir. Bunlar çok sık aldığımız duyumlardır, duyum istihbarat değildir. Doğrularsak istihbarat olur.''

-''İSTİHBARAT RAPORLARIMIZ PEK ÇOK ADRESE DAĞITILIYOR''-

İstihbarat bilgilerinin nerelere dağıtıldığı sorusunu Orgeneral Koşaner, ''İstihbaratla ilgili duyumlar tabi ki güvenlikle görevli tüm kuvvetler arasında paylaşılır. Bizim istihbarat raporlarımız pek çok adrese dağıtılmaktadır. Pek çok adresten hangisinden sızdığı hakkında araştırmamız devam etmektedir. Raporda yazılı bilginin ilgilendirdiği her makama yayımlanır. Emniyete mahalli olarak verilir. O da bize verir. İstihbarat tabi paylaşılacaktır, bunda bir şey yok, normaldir'' diye yanıtladı.

Orgeneral Koşaner, bir başka soru üzerine, İHA'ya ait görüntüyü başka bir ülkenin teknik olarak alıp almadığını bilemeyeceğini söyledi. ABD'nin bu konuda bir soruşturma açıp açmadığı sorusu üzerine de Orgeneral Koşaner, ''Biz önce kendi soruşturmamızı yapıyoruz. Sonucuna göre gerekli adım atılır. Biz daha soruşturmamızı bitirmiş değiliz'' dedi.

ABD'ye bu konuda bir rahatsızlığın yansıtılıp yansıtılmadığı sorusuna ilişkin olarak da Orgeneral Koşaner, ''Zannetmiyorum ve ben bilmiyorum böyle bir rahatsızlığın yansıtıldığını. Benim bilgim dahilinde değil'' karşılığını verdi.

''Aktütün saldırısı öncesinde Emniyet ve MİT tarafından Genelkurmay'a böyle bir saldırının yapılacağı yönünde bir rapordan söz ediliyor. Doğru mu?'' sorusu üzerine Orgeneral Koşaner, ''Böyle bir raporu bir gazete yazdı. Ama ben böyle bir rapor görmedim. Basın her şeyi yazabilir ama bildiğim böyle bir şey yok. Bizim saklı gizlimiz yok. Olanların hepsini burada ortaya koyduk. Öyle bir rapordan bilgim yok. Bize gelen öyle bir şey yok'' şeklinde konuştu.

-''GİZLİLİK SAĞLAYAN İSTİKAMETTEN GELMİŞ OLDUKLARINI DEĞERLENDİRİYORUZ''-

Orgeneral Koşaner, en çok ''Bayraktepe'de bir istihbarat zafiyeti var mı?'' sorusunun kendilerine yöneltildiğini belirterek, şöyle konuştu:

''O bölgedeki coğrafi yapıyı dikkate aldığınız zaman herhangi bir tepede durarak veya herhangi bir yüksek yere çıkarak dürbününüzü, gece görüş teçhizatınızı koyarak tüm bölgeyi görmeniz, gözetlemeniz mümkün değildir. Her tepenin üzerine de birlik koymak mümkün olmadığına göre sadece emniyet mevzilerimizdeki imkanlarımızla görebildiğimiz sahayla sınırlıdır. Birbiri arkasında pek çok dereler, tepeler, derin vadiler, ağaçlık kesimler, kayalık kısımlar vardır. Bunun için Aktütün, Bayraktepe ve benzeri yerlerde gözetleme imkanı bulunduğunuz yerden görebildiğiniz sahayla sınırlıdır. Bir diğer imkan da insansız hava aracıdır.

Bu bölgede devamlı duyum alınıyor, halen de alınıyor. İHA, alınan duyumların genel istikametine göre bölgede kullanılır. Göremediğimiz yerdeki istihbaratı, bilgileri almamız o şekilde sağlanmaya çalışılır. Bu olaydan önce de Aktütün'den Dağlıca'ya, güneye Yeşilova karakoluna kadar bölgelerde İHA önceki günlerde dolaştırılmış, ancak herhangi bir görüntü alınmamıştır. Bunun için bir mevzi bölgesine yaklaşan göremediğimiz vadilerden, sırt gerilerinden, ormanlardan sızarak yakınlara kadar yaklaşma imkanları pek çok bölgemizde vardır. Bu bölgeye sızan teröristlerin muhtemelen böyle örtülü gizlilik sağlayan istikametlerden gelmiş olduklarını değerlendiriyoruz.''

-''GÖRÜNTÜLERİN ANLIK AKTARIMI SÖZ KONUSU DEĞİL''-

Orgeneral Koşaner, Irak toprakları üzerinde İHA görüntülerinin anlık istihbarat anlaşması çerçevesinde ABD tarafından aktarıldığını belirterek, bu görüntü aktarımının az da olsa bir süre aldığını, anlık aktarmanın söz konusu olamadığını söyledi. Orgeneral Koşaner, şöyle konuştu:

''Kendi kanallarından geçtikten sonra Genelkurmay Başkanlığımıza devredilmekte, bizim kanallarımızdan da görüntünün ilgili olduğu birliklere aktarılarak kullanılması sağlanmaktadır. Bir noktayı 20 dakika izlemişseniz, 20 dakikanın başında aldığınız görüntü tabi ki bize o kadar süre sonra gelmiş olacaktır. 20 dakikalık paket gidecek, bir yerden bize gelecek. Görüntü 20 dakika eski olacaktır. İzleme süresi kadar eski olacaktır, çünkü direk aktarma değildir.''

Bir gazetecinin son dönemde terör eylemlerinin arttığını ifade etmesi üzerine Orgeneral Koşaner, şunları söyledi:

''Yapılan bu eylem terör örgütü açısından kesinlikle başarı değildir. Kendi kanallarından, telsiz konuşmalarından ve istihbarat raporlarından anladığımız kadarıyla büyük miktarda zayiatları vardır. Başarısızlıklarından dolayı birbirlerini suçlamaktadırlar, övünülecek bir tarafları yoktur.

Silahlı Kuvvetlerimiz de kendisine verilen vazifeyi yerine getirmiştir. Aktütün karakolumuzu ve Aktütün köyümüzde yaşayan insanlarımızı teröristlerin direkt ateşinden korumuştur. Mevzilerine teröristlerin girmesine müsaade etmemiştir, terk etmemiştir görevini yapmıştır.

Eğer basınımız daha sağduyulu ve dikkatli davranırsa, kamuoyumuzu yanlış yönlendirmezse, terörist örgütün arzu ettiği şeyleri yapmaktan imtina ederse, gerçekler daha iyi ortaya çıkar.
'' 27.10.2008

http://www.stargazete.com/guncel/flas-aktutun-sorusturmasi-sonuclandi-141496.htm bak bunu iyi oku ondan sonrada yorum yaparken biraz daha dikkat et özellikle hem kendi haber kaynağının haberi verdiği tarihe dikkat et hemde Genel Kurmayın Basın açıklaması tarihine dikkat et
 
XL@rg€;3665068' Alıntı:
aslında bu komutanların çıkıpta hatamız yok tu demesi suç Hepsini divanı harbe vereceksin

madem senin hatan yok ,görevini tam yaptın ozaman sen bu açıklamanla PKK nın başarılı olduğunu ima etmeye çalışıyorsun.Senin yaptığın tam görevde 17 tane şehit 20den fazla yaralı vermişisz

bu ne biçim mantıksız açıklama böyle senin hatan yoksa ozamn PKK şerefszileri mi başarıl olmuş oluyor

Bari çıkıp deyin ki hatamız vardı.Biz de diyelim ki " zaten hata olmasaydı ihmal olmasaydı PKK denen o itler ordumuza bunu yapamazdı kesin ihmal vardır"

sonrada o ihmali yapanları görevden alıp cezalandırsaydınız bu millet ozaman derki bakın yapılan en ufak bir yalnışta birileri bunun bedelini ödüyor demekki bundan sonra daha dikkatli olunacak


ama bunları yapmak yerine bizim hatamız yok dememk bile bile PKK yı başarılı göstermek tir. Bu ne saçma bir durum allahım bu ne talihsiz açıklamalar




ama onlarda haklı

eğer hatamız var derlerse 5-10 kişi koltuğunu kaybedecek.

yazıklar olsun TSK nın itibarı koltuklara tercih edildi


olayın bide bu yönü var dimi

gerçekten böyle bir talihsiz açıklamanın yapılmasına bende inanamıyorum
 
G€NÇ B€YİN;3676538' Alıntı:
bnede yapılan yalnışlar olduğunda ordumuzun eleştirilmesini ancak çok fazla yıpratılmamasını düşünüyorum

Hatta son PKK baskınlarında ordunun çok fazla ihmali ve zaafiyeti olduğunu düşünüyorum

şimdi benide hemen ordu düşmanı ilan etmeyin :)

bu yorumu yazarken bir yandan da "SARI SAÇLIM MAVİ GÖZLÜM şarkısını diniliyorum ona göre ilan etmeden önce birkez daha düşünün :)

ne yapayım çok seviyorum bu şarkıyı.Gerçi şarkı mı yoksa ulusalcı marşı mı onuda tam olarak bilmiyorum ama güzel söylüyor Faruk demir

müziği çok güzel


aman arkadaş sen ne yaptın. Bunlarının numarasını sen bilmezsin . bunlar cevap veremeyecek soruları başlarından savmak için herzaman artık ezberlediğimiz "ASKER DÜŞMANI VATAN HAİNİ YADA PKK YANADAŞI gibi sıfatlarla geçiştirmeye çalışırlar

Bunların bu numaraları kimden öğrendiğine gelince

tabiki en büyük Hocaları PKK işbirlikcisi YALÇIN KÜÇÜK ten

bu zat kalkmış çocuk katilini ölümden kurtarmış sonrada hakaret eder gibi diyor ki " Ben bunu devletim menfaatleri için yaptım "

PKK nın yüksek menfaatleri için yaptım diyemiyor tabi

ama iişin daha komik yanı Bu iddiaları gündeme getirenleri

ORDU düşmanı olarak görüyor

İşte gördün mü numaraların benzerlğini

konu ne olursa olsun numaralar ayaklar aynı sanki fotokopi :)
 
400 pkklı saldırmış diyorsun.
peki genelkurmay neden 150 pkklı saldırdı dedi.
sen söyle kim yalan söylüyor? :melek
samanyoluhaber karayılanın söylediklerini değil, genelkurmayın dediklerine inanıyor.
taraf gazetesi neyi düzeltti. 2 ekim gününe ait olan görüntülerde hatamız var dedi. 3 ekimdeki saldırıyı yalanladı mı? bizim neden haberimiz yok.
yukarda benim soruma neden cevap vermiyorsun.
dünya savaşları 4 yıl sürüyor. çeyrek asırdır dünyanın en iyi kara ordularından olan Türk ordusu neden pkkyı bitiremiyor?
verdiğim linkler sana bişey ifade etmiyorsa ben ne yapayım.
genelkurmay açıklamasını okuyanlar orda ne diyordu:
istihbarat zaafiyetimiz yok. Allah aşkına bu ne demek biri söylesin. zaafiyetin yoksa aktütünü biliyordun. biliyor ve önlemimi aldım diyorsan 17 tane şehit nasıl verildi?
:vur :vur :vur :vur :vur :vur

madem taraf ve taraftarları biliyordu
öyleya
insansız hava aracının bile görüntülerini ele geçirebildiğine göre
onların daha gelmeden haberini almış olmaları lazım
neden haber vermediler

sende bu soruya cevap versene remixmisin nesin

dur ben söyliyeyim neden haber vermediklerini
galiba zaten hep beraberler
birileri askere kurşun atarken
birileride kalemini sattığı adamlara yaranmak için gazeteyi kullanıyor

Saygılarımla...
 
bu konu roj tv ızleyenlere yada roj tv ıle ılgılı bır konu degıldır.
konuyu yanlıs yonlere cekıp bulandırmayın ve konuyla alakasız ıkılı polemıklere gırmeyın lutfen aksı takdırde konu kapanacaktır.
 
Bu PKK işbirlikcisi Yalçın Küçük geçmişte Bu Apo itini ölmekten kurtardıya

şimdilerde bu öcalanı hapisten nasıl kurtara bilirimin hesabını yapıyordur
 
Geri
Üst