+18 FıkRaLAr Serisi...[ Belaltı Fıkraları] Güncellenecek....

erotik fıkralar (18+)

Pozisyon

Yeni evli iki çift gerdek gecesi sevişmek için hazırlanırken kadın birden eşine
- "Yapamayacağım", der.
Eşi sebebini sorduğunda
- "Bu papağan bana bakarken rahat davranamıyorum", yanıtını verir. Bunun üzerine adam papağana doğru yönelir. Papağana
- "Şimdi arkanı dön. Eğer bizim tarafa dönecek olursan senin ananı mikerim" der.
Bunun üzerine papağan arkasını döner. Karı kocanın işi biter, sabah olur. Papağanın arkası hala dönüktür. Çift ise balayına gitmek için
valizlerini toplamaya başlarlar. Fakat son bir parça valize sığmamaktadır. İçeride şu diyalog geçer:
- "İttir ittir..."
- "Olmuyor ittiriyorum."
- "Biraz daha zorla, girdi girecek."
- "Dayanamayacağım, gücüm kalmadı."
- "Ha gayret, sık dişini, az kaldı giriyor."
- "Yok bu böyle olmayacak.Ben en iyisi gardolabın üstüne çıkıp oradan atlayiim, belki o zaman girer."
Bunun üzerine papağan arkasını dönerek
- "Valla diil anamı, sülalemi mikseniz bu pozisyon kaçmaz..."





Kaykay

Üç adam ölür ve cennete giderler. Sorgu meleği birincisine sorar, "Seni cennete yollamadan önce sana bir sorum var: Karına karşı sadık oldun mu?" Adam yanıtlar; "Evet, asla bir başka kadına bakmadım." Sorgu meleği, "Şuradaki Rolls-Royce'u görüyor musun? O senindir. Cennetteyken kullanabilirsin.." Sorgu meleği ikinci adama da aynı soruyu sorar ve şu cevabı alır; "Bir kez karımı aldattım ama bunu ona itiraf ettim. Beni bağışladı ve mutlu yuvamızı kurtardık." Bunun üzerine sorgu meleği, "Şuradaki Mercedes'i görüyor musun? Cennetteyken onu kullanacaksın.." der ve üçüncü adama da sorar, "Karını hiç aldattın mı?" Adam yutkunur ve şöyle der; "itiraf edeyim ki; bulduğum her kıza asıldım ve her fırsatta onlarla yattım, birçoğu ile beraber oldum. Üzgünüm." Sorgu meleği; "Ehh" der, "Ama temelde iyi bir adamsın. Şuradaki eski vosvos'u görüyor musun? Cennette onu kullanacaksın." Bunun üzerine üç adam vedalaşır, arabalarına atlar ve kendi yollarına giderler. Birkaç hafta sonra ikinci ve üçüncü adam birlikte gezerlerken barın önünde birinci adamın Rolls-Royce'unu görürler. Bara girdiklerinde adamın perişan bir halde, etrafındaki boş şişelerin arasında salya sümük oturduğunu görürler ve şaşırırlar. "Heyy! ne oldu sana?" der ikinci adam, "Cennettesin, altında bir Rolls-Royce var, hersey mükemmel ama sen niye bu haldesin?" "Bugün karımı gördüm!" der birinci adam. Diğerleri; "Aaaa! ne kadar güzel, peki derdin nedir?" diye sorarlar. Adam içini çekerek konuşur, "Kaykay'la dolaşıyordu..."


Hava Durumu

Adamın biri bayağı günah işlemiş.Bir papaza günah çıkartmaya gitmiş. "Papaz efendi ben çok günah işledim. Mesela dün komşunun küçük kızı geldi. Yağmur yağdı şimşek çaktı ben bir günah işledim." "Allah affeder oğlum".. "Önceki gün de büyük kızı geldi. Yağmur yağdı şimşek çaktı ben bir günah işledim." "Allah affeder oğlum".. "Daha önceki gün de komşumun karısı geldi. Yağmur yağdı şimşek çaktı ben bir günah işledim." Tamam oğlum Allah affeder affeder de, sen yavaş yavaş gitsen. Hava da bozmaya başladı zaten.




Kurşun

Bir gün hamile bir kadın mağazada alışveriş yaparken, bir çatışma çıkar ve vurulur. Hemen hastaneye kaldırırlar. Doktor ameliyat sonrası kadına: "Hanımefendi hayati tehlikeyi atlattınız. Ancak iki kursunu çıkaramadık. Bunlardan biri doğacak olan kız çocuğunuza diğeri ise erkek çocuğunuza isabet etmiş. Şimdi çıkarırsak ölürler. Ancak üzülmeyin ileride bu kurşunları vücutlarından atarlar. Kadın doğum yapmış. Çocuklar sağlıklı. Aradan yıllar geçmiş. Kız çocuğu bir gün bahçede oynarken "Anne anne çabuk gel" diye bağırmış. Annesi telaş içinde "Ne oldu kızım?" diye kosmuş. "Bak anne vücudumdan bir demir parçası çıktı. Kadın sevinmiş: "Telaşlanma. Doktor amcan demişti. Bak kurşunu vücudundan attın. Bundan birkaç gün sonra bu kez erkek çocuk bağırmış. "Anne anne çabuk gel!" Kadın yine telaşla koşmuş: "Ne oldu oğlum?", "anne, mastürbasyon yaparken kediyi vurdum!"





Genel müdür

Bir şirkette genel müdür olarak çalışan bir adam, eksiksiz bir sağlık kontrolünden geçmek üzere doktora gider. Doktor, hastaneye yeni bir bilgisayar sistemi aldıklarını ve bu sistem sayesinde küçük bir idrar tahlili ile "full check up" yapabildiğini söyler. "Harika" der bizim genel müdür de, "başlayalım öyleyse". Doktor, adama bir cam kavanoz vererek idrar için tuvalete gönderir. Bizim adam bir süre sonra, kavanozu dolu olarak geri getirir. Doktor, kavanozdaki numuneyi bilgisayara bağlı küçük bir konteynere döker. Bilgisayar ilginç sesler çıkartarak çalışır ve bir süre sonra yazıcısından uzunca bir döküm alınır. Doktor yazıcıdan gelen çıkışları uzun süre incelemeye koyulur. Adam dayanamayıp sorar: "N'oldu doktor, bir terslik mi var?", "Bilgisayarın verdiği sonuçlara göre.." der doktor; "bir terslik yok, ama tenisten mütevellit sağ bileğinizde bir kavis oluşmuş". "Yapmayın doktor" der bizim adam, "ben meşgul bir adamım; ne tenis ne de golf oynarım. Bütün bunları yapacak vaktim yok; nasıl olur da sağ bileğimde tenis oynamaktan bir kavis oluşur?". Bunun üzerine doktor, bilgisayarın şimdiye kadar hiç yanılmadığını, asla hata yapmayacağını söyler ve "ancak" der; "içinizin rahat etmesini istiyorsaniz, bu steril kavanozu yanınıza alıp eve götürün. Sabah kalkar kalkmaz da lütfen test için gerekli idrarı yapın. Sonra, doğruca buraya gelin, sizden ekstra bir ücret almadan testi yineleyelim". Bizim adam, "tamam" der ve arabasına atlayıp evin yolunu tutar. Bilgisayarın koyduğu teşhis canını sıktığı icin, bilgisayarlara hiddetlenir. Bütün dünyayı bu aptal makinelerin ele geçireceğini düşünür ve hiddeti daha da artar. Eve vardığında, bilgisayarın "aklını başına getirmeye" karar vermiştir. Arabadan iner inmez, kavanoza biraz idrar yapar ve sonra da; arabasının kaputunu açıp karterden bir kaç damla motor yağı alıp kavanozun içine damlatır. Eve girince de olup biteni karısıyla kızına anlatır. Onlardan da kavanoza bir miktar idrar yapmalarını ister. Onlar da bizimkinin isteğini yerine getirirler. Ertesi sabah, bizim genel müdür uyanır uyanmaz eline bir playboy alip bilgisayar için tasarladığı son hinliği yapmak üzere, kavanozuyla birlikte tuvalete girer. 15 dakika sonra tuvaletten çıktığnda yüzünde mutlu bir gülümseme vardır. Doğruca hastanenin yolunu tutar. Doktor, kendisini selamlayıp nasıl olduğunu sorar. Yüzünde hin bir gülümseme ile, "iyiyim doktor, iyiyim" der bizim adam. Doktor, bir yandan kavanozdaki numuneyi bilgisayarın konteynerine dökerken; bir yandan da, "formunuzda gözüküyorsunuz bu sabah" der. Az sonra bilgisayar yeniden tuhaf sesler çıkarmaya başlar. Birkaç dakika sonra da uzunca bir kağıt çıktısı gelir yazıcıdan. Doktor, bilgisayardan gelen belgeyi titizlikle incelerken, bizim adam "bakalım senin bilgisayar bugün ne diyor doktor?" der, sinsi sinsi gülümseyerek. "Hımm..." der doktor "Bilgisayarımıza göre, arabanızın yağ değişim zamanı gelmiş, kızınız hamile, karınız da bel soğukluğuna tutulmuş. Ayrıca, tuvaletlere girerken yanınıza böyle ha bire Playboy almaya devam ederseniz, bileğinizdeki kavis daha da kötüye gidecek".




Nerde o ibne

Hollywood'da bir parti veriliyor,güzel bir evde. Partinin sahibi partiye heyecan ve değişim katmak için mikrofonu eline alıp başlıyor: -Arkadaşlar akvaryumdaki iki piranayı bu havuza atacağım. Havuza atlayıp karşıya çıkan arkadaş şu gördüğünüz sarışınla sabaha kadar eğlenebilir. Kimsede ses seda yok. -Bu esmeri de sunuyoruz. Yine kimsede ses yok. -Bu kumral bayanı da hadiye ediyoruz. Yine ses yok. -Bu ibneyide veriyoruz. Slaaaaaşş!... Adamın biri suda hızla yüzüyor ve karşıya geçiyor. Tekrar koşup havuzun öbür kenarına geliyor: -Nerede o ibne? -Beyefendi o havuzun karşısında.. Adam şaşkın şaşkın: - O değil, Beni havuza iten ibne nerede?





Yumuşak nesne

Merhum Hoca Nasreddin’e bir gün Şeyyad Hamza “Be Hoca, senin kemalin alemde hep maskaralık mıdır, der. Hoca da “Yiğide bir hüner yeter, ya senin hünerin nedir, diye cevap verir. Hamza da “Benim hünerim çok, kemâlime nihayet yok” der. “Her gece gökyüzüne çıkarım, aşağıdan yukarı el vururum.” Hoca “Elini vurduğun zaman yumuşak bir nesne gelir mi, diye sorar. Hamza da “gelir” deyince, “İşte o benim taşaklarımdır” diye cevap verir.




Avcı mısın?

Avcımız avlanmaya çıkar dağa tepeye.. Bir bakar ki bir ayı karşısında.. Çeker tüfeğini ateşler ama tüfek tutukluk yapar.. Napsın, kaçmaya başlar, ayı da peşinde.. Ayı yakalar bunu, bir güzel becerir.. Avcımız hırs yapar, öldürecektir illa ki bu ayıyı.. Bir müddet sonra bir daha görür ayıyı, çeker tüfeği, basar tetiği yine tutukluk yapar; bizimki kaçar, ayı peşinde, yakalar ayı bunu, bir daha becerir.. Avcımız iyice hırslanmıştır illa ki vuracaktır ayıyı.. Takılır ayının peşine, görür, çeker tüfeği basar tetiğe yine tutukluk yapar, ayı bunu bir daha yakalar bir daha becerir.. Bu olay gün boyunca tekrarlanır.. Artık avcının dayanacak gücü kalmamıştir, hayat meselesi olmuştur bu, son bir defa daha bakar ayı karşısında.. Çeker tüfeği basar tetiğe ve tüfek yine tutukluk yapar.. Ayı yakalar bunu ve der ki: - "Ya kardeşim avcı mısın, i*ne misin?"




Sultanın göğüsleri

Ahmet sarayın hizmetkarlarından biri.. Yıllardır Kraliçeyi görür ve onun göğüslerine hayran olurmuş.. Artık bir saplantı halini almış Kraliçenin göğüslerine dokunmak.. Tüm cesaretini toplayıp haremağasına açılmış.. - "Bana sultanın göğüslerini koklat. Ömür boyu biriktirdiğim bin altın senin" demiş. Harem ağasının aklı yatmış bu karlı işe. Kenar mahallelerde tanıdığı bir simyacı - büyücü karışımı bir kadın varmış. Ona gidip bir losyon hazırlatmış ve bu losyonu, sultanın o gün banyodan sonra giyeceği korsaya iyice sürmüş. Sultan çıplak tenine korsayı takınca, losyon etkisini hemen göstermiş. Göğüsleri yangın yeri gibi yanmaya başlamış. Saray doktorları merhemlerle, ilaçlarla çare bulamamışlar. Sultan acıdan, kaşıntıdan, yanmadan ölecek. Harem ağası ortaya çıkmış ve padişaha "Saray hizmetkarlarından Ahmet, derdinize derman olabilir. Onun salyası, herşeye iyi geliyor. Tek çare, Ahmed'in dili. Kraliçemizi ancak o kurtarır, eğer siz izin verirseniz" demiş. Padişah çaresiz çağırmış Ahmet'i hareme. Ahmet bir saate yakın sultanla yalnız kalıp muradına ermiş. Ne var ki söz verdiği halde 1000 altını harem ağasına vermeye yanaşmamış. "Bu olayı açıklarsan ikimizin de kellesi gider. Bunu göze alamazsın. Hadi bakalım, çek arabanı" demiş, haremağasına. Çok kızmış harem ağası.. Öyle kızmış ki.. Ertesi gün aynı yakıcı losyonu padişahın, banyodan sonra giyeceği donuna iki kat sürmüş...


Bedava Seks

Benzin istasyonunun önünde bir afiş: "Depoyu dolduran lotaryada tutturursa bedava seks kazanıyor." İki kafadar benzinciye "Doldur depoyu" der, sonra bedava seks için lotaryaya talip olur... Benzinci sorar: - "Kafamdan bir sayı tuttum, bilirseniz bedava seks..." "Üç" derler... Benzinci, "Bilemediniz, ben beş tutmuştum." Bir hafta sonra iki kafadar yine gelir, depo yine doldurulur, yine lotarya... Bizimkiler "Yedi" der. Benzinci "Olmadı, ben altı tutmuştum". Üç gün sora yine depoyu doldururlar, yine lotarya... "Iki" derler, benzinci "Bir" der. Kafadarlardan biri arkadaşına açılır: "Yahu bu bizi kandırıyor galiba, hep başka rakam söylüyor. Hile yapmasın?" Diğeri cevap verir: "Yok canım kızkardeşim arka arkaya iki kere kazandı."



nasıl olmus yorum yapmassanız devamını paylasmıyacağım :cool:
 
1 tanesi haric hepsi verilmiş konu eklerken arama yapalım oLmazmı :]
 
+18 ibaresine dikkat edelim konuları birleştirdim
 
Arkadaşlar verildimi bilmem ama gerçek bi hikayeymiş galiba :p
'Bigün Osmanlı yine sefere çıkıcakmış görevliler asker toplamaya başlamışlar bi eve gitmişler bu evdeki adamın da 4 oğlu varmış 3 ü savaşta ölmüş.Adama demişlerki oğlunun askere gelmesi lazım adamda kızmış:
-Git o padişaha söyle benim ..kime güvenerek sefere çıkmasın'
 
Temel Her Genç Gibi Askere Gider Herşey Ormaldir
Komutani Bi Gün Yanina çağirir Ve şöle Der
-oğlum Temel Sana 3 Soru Soriim, Bilrsen 3 Ay Askerlik Yap Git
-peki Komutanum
-şu Nedir Demiş Tanki Göstrerek
-tank Demiş Temel
-tank Oldunu Bildin Ama E-320 Tank Oldunu Bilemedin Demiş 2.soruya Geçelim Bil 2 Sini 4 Ay Askerlik Yap
-peki Komutanum
-bu Nedir?
-tüfeeek
-tüfek Oldunu Bildin Ama Kalaşnikof Tüfek Oldunu Bilemedin Sonuncuyu Bil 6 Ay Yap Git
-peki
-bu Nedir
-uçaak
-uçak Olduğunu Bildin Ama F16 Uçak Oldunu Bilemedin Olsun Temel Normal Yapar Gidersin
-komutanum Bende Size Bi Soru Sorabilirmiyum
-tabi Sor Temel
-eliyle *m Işareti Yapmiş Ve Sormuş Bu Nedir Komutanum Die
-*m
-*m Oldunu Bildin Ama Ananin *m Oldunu Bilemedin



:)
 
teşekkür ederim kardeş çok güzeldi
 
bunlar süper şeyler..gerçekten..Tşkler
Notdefterine kaydettim :D :)
 
güzeldi arkadaşlar tebrikler...beni bile güldürdünüz...kısmen :sigara:
 
vazelin

adamın biri yeni bir motor alir, satici da adama 1 kutu vazelin verip yağmur yağdiği zaman bunu aciktaki dişLiLere surun performans kaybini engeLLer der. Adam almır vazeLini atLar motoruna kız arkadasini aLmaya gider. kız arkadaşi akşam yemeğe davetlisin seni ailemle tanıştırcamder. Ama bi sorun war bizim evde yemekte konuşan bulaşıkLari yıkar bu yuzden yemekte çıt cikarmak yoq der. adam 3 kişilik bi ailenn bulaşiindan ne olur die düşünürken kızın evine gelirler. adam içeri bir girer dağ taş bulaşik. içinden der eer ses cikarirsak y.rrai yedik. yemekte adamin aklina bişi gelir. 3 aydir istiodum da wermiodu burda s.ksem sesi cikmaz der atlar kızın ustune bi guzel s.ker kız. sora ulan bunn annesi de guzelmis diip annesini de bi gzl s.ker. yemeğe devam ederlerken bi muddet sora yağmur yağmaya baslar. adam da bunu gorunce cebindeki vazelini cikartip ayağa kalkmaya yeltenir. Bu sırada kızın babasi
- tamam lan tamam ben yıkarim bulasiklari. der

mokoko -1-

adanin tekinde mokoko adinda bi adam warmis we bi kadina hastadir ölüyodur onn icin.. bi gün kadının yanna gider [mokoko = (m) , kadin= (k)]
m - mokoko seni sever, seninle evlenmek ister.
k - bana dunyannin en buyuk hazinesini getirirsen olur
m - mokoko seni sevecek hazineyi getirecek
aradan aylar geçer kadinin karşisina mokoko tutankamunun hazinesi ile çıkar... kadin yine burun kıvırr mokoyu istememektedir.
k - bana dunya uzerinde eşi benzeri olmayan bi çiçek getirrsen sennle evlenirim
m - mokoko seni sevecek , hazineyi getirecek der we yine ortadan kaybolur. aradan yine aylar geçer mokoko dunya uzerinde eşi bnzeri olmayan bi cick gettr kadina. kadin yine istemez
k - bnmle evlenicek adamin 1 m y.rrai olmasi lazm
m - mokoko seni sevecek , yarisini kesecek...


mokoko - 2-

bilim adamlarini taşiyan ucak bi ada uzerinden gecerken arizalanir we adaya duser. ucaktan sadece 2 kisi canli cikabilmistir .. hemen yerliler bunlari yakalar we köye gotrrler.. kaziğa bağlanmis bi sekilde beklemektedirler bilim adamlari yerli sefi 1. bilim adamina sorar

ş - mokoko mu ölüm mü?
b1 - mokoko

dedikten sora köyün en iri adami geLir we bilim adamini bi guzel s.ker. şef 2.ye doner sorar

ş - mokoko mu ölüm mü?
b2- ölüm

die cewap werri bunun ustune şef bağirr

ş - koşun cocukLar öLene kadar mokoko...
 
Bir Gun Temelle Annesi Banyodam Yıkanıyolarmıs ..

Temel Annesının Amını Gormus We Annesıne .

-Anne O Ney Demıs ..

Annesıde Temele Oglum orası Garaj Demıs ..

Temel aradan 2-3 dakka gectıkten Sonra KeNdim aletını gostererek ..
-Pekı Anne Bu ne demis..

Annesı Temele Sakın bır Sekılde o Taxi oglum Demis..

Temelde Annesine;
-Anne Benim taxsiyi Senın garaja Sokabılırmıyım Demıs..

Annnesı ;
-Hayır oglum olmaz Baban Aksam Gelınce Oraya Tırı Park edecek ..


Neyse Aksam olur We Temel Anne we Babasının yatagının ıcıne gırer ..

Babası Annesını Sıkerken ..Temel Bırden Soyle Seslenır Babasına...


--Ha Gayret Baba Dayan Dıngıller Dısarda Kaldi:))
 
Millet Delirdim Gülmekten Ya.. Işyerindeyim Millet Psikopat Gibi Bakiyo
 
Bir tavsan ormanda kosarken, esrar saran bir zürafa görür Ona Dostum > zürafa, içme bunu,saglıgana zararli, kosalim form tutalim'der.Ve baslar > >bunlar kosmaya. Biraz sonra kokain çekmeye hazırlanan, bir fil görürler ve > >fil arkadasim, kokaini birak,gel bizimle kos beraber form tutalim,diyerek > >ikna eder. Biraz kostukta sonra, kendine eroin enjekte etmeye hazırlanan > >aslani görürler Sevgili,Âslan kardes,batirma kendine bunu, gel bizimle > >kos,sana da iyi gelir, der. Aslan yaklasir tavsana ve yumruŸunu indirir tavsanin suratina. Digerleri saskin: Niye yaptin bunu, iyiliimizi istiyordu. Bu amına kodumun salagi her extacy aldiginda ormanda deli gibi kosturuyor bizi!...






Köyü basan bir gurup terörist bütün köy halkını sıraya dizer... Grubun başı köy halkına derki... - Hayatta kalabilmeniz için bir şansınız var. Köyün erkekleri tek sıra dizilecekler. Hepiniz mallarınızı çıkartacaksınız. Karıların gözünü bağlayacağım. Gözü bağlı olarak kadınlar hepsine elleyecek. Kim kocasınınkini elleyerek tanırsa o karı kocanın hayatını bağışlayacağım... Derken kadınlar birer birer gözleri bağlanıp getirilir. - Birinci kadın başlar. “ Bu değil, bu değil, bu değil BU!! “ kocasını ve kendini ölümden kurtarır. - İkinci kadın gelir. “Bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, BU!”.. onlarda kurtulurlar. Üçüncü kadınıda getirdiklerinde terörist dayanamayıp adamların arasına geçer. Kadın başlar kocasını aramak için ellemeye. - Bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, Bu Bizim Köyden Değil, bu değil, bu değil,




bir gun hoca nin biri azmis ve dayanamamis gece disari cikmis bir tagne or...u bulmus ve sormus, Hoca: kac lira istiyorsun bacim !!! demis Orospu da 50 ytl demis hoca da ise 25 ytl varmis neyse anlasmislar hoca kadina yarisini sokacak. ve kadinla bir hotel e gidiyorlar neyse bunlar baslamislar hoplamaya ziplamaya derken bu sefer de orospu dayanamamis ve azmis ve soyle demis Orospu:hepsini sok hepsini sok !!!!!demis hoca da demis ki Hoca: yok ben haram yemeeeeeeeeeeeeeeeem demis



Temel ile Fadime evlenirler ve gerdeğe girerler,fakat Temel tutturur Fadime ye illaki ters ilişkiye gireceğim diye, Fadime ne kadar olmaz dediyse de, Temel yalvara yakara ters ilişkiye girmeyi başarır. Aradan üç gün geçmesine rağmen Temel, Fadime ile konuşmaz. En sonunda Fadime dayanamaz "Temel bütün suç senin zorla ilişkiye sen girdin konuşmayacak birisi varsa oda benim" der.Temelden tek bir cevap ben göt verenler ile konuşmam


Pamuk Prenses, cücelerin evine geldikten sonra 7 cüce, prensesin tüm gün ne yaptığını merak etmişler. Sabahleyin evden çıkıp arka tarafa geçmişler ve arka arkaya dizilerek bir delikten içeriye bakmaya başlamışlar. En öndeki prensesin ne yaptığını söylüyor, arkadakiler ise sırayla birbirlerine fısıldanıyorlarmış.
-"Prenses banyoya doğru ilerliyor" -"Prenses banyoya doğru ilerliyor" -"Prenses banyoya doğru ilerliyor"
-"Banyoya girdi" -"Banyoya girdi" -"Banyoya girdi"
-"Duşu açtı" -"Duşu açtı" -"Duşu açtı"
-"Sabunu aldı" -"Sabunu aldı" -"Sabunu aldı"
-"Sabunu düşürdü" -"Sabunu düşürdü" -"Sabunu düşürdü"
-"Eğildi" -"Eğildi" -"Eğildi"
-"Kalktı" -"Benimki de" -"Benimki de" "Benimki de"



Temel ABD'ye gitmiş ve bir adamla tanışmış. Adamın mesleği ise mantıkçılıkmış. Temel sormuş.
"Ya abi nedir bu mantık?" Adam da anlatmak için sorularına başlamış.
A: Senin akvaryumun var mı?
T: Vaar.
A: O zaman sen hayvanlardan hoşlanıyorsun.
T: Eveet
A: Sen hayvanlardan hoşlandığına göre insanlardan da hoşlanırsın
T: Doğru.
A: İnsanlardan hoşlandığına göre kadınlardan da hoşlanırsın
T: Haklısın.
A: Demek ki sen i.ne değilsin. Bak işte buna mantık derler.
Temel mantığı öğrendi ya köye gidince soruyorlar:
"Yav ne öğrendin ABD'de?"
T: Mantık.
Köylü: Hadi yaa. O ne ki?
T: Dur anlatayım. Akvaryumunuz var mı?
Köylü: Yook.
T: O zaman hepiniz i.nesiniz.
 
3 İSTEK



Aşırı kiloları nedeni ile kadınlardan yana hiç şansı olmayan adamın karşısına çıkan melek üç istekte bulunmasını istemiş. Adam da isteklerini sıralamış: "Kilolarımdan kurtulayım, incecik olayım, kuş gibi hafif olayım, kadınlara çok yakın olayım" Melek: "Derhal" demiş ve adamı kanatlı orkid şekline sokuvermiş.
 
Geri
Üst