Azizim ben Hocaefendiyi savunacak değilim. Onun gibi muhterem bir insanı ancak tanıyınca, klişe sürü psikolojisine kapılmadan araştırınca tanıyabilirsiniz. bildikleriimi yazayım ...
1: Hocaefendi neden Amerikada olduğunu, kendi ağzından çok defa dile getiridi. Benim gibi çok internet bilmeyen bir adam bile kendi ağızından dinlemiş ise o yayın kanalları sizede açıktır. Birilerinden duymak yerine kendinden dinlemek, mimik ve davranışları ile kanaat getirrmek kendi adıma daha evla, sizede tavsiye ederim. Diyeceksiniz ki, önünde hiç engel madem yok niçin dönmüyor. Çok derini bilmememle birlikte, ülkem için diyor. Belki kendi öngörüsü ile ortaya koymadığı, kendine sakladığı bazı dini mülahazları da olabilir.
2: Buda çok klişe bir laf ama yazayım. Hocaefendinin tek geliri, emekli maaşı ve yazdığı kitapların neşir geliridir. Üzerine kayıtlı tek iğne yok. Bu değirmen dediğiniz eğer Dünya üzerinde yapılanlar ise, ismi çok da bilinmeyen Anadolulu işadamları ... Herşey onlar tarafından karşılanıyor.
3: Samimiyetle söylüyorum. Ne ortağını, nede böyle bir açıklmasını biliyorum. Size söyleyenlerden derinlemesine açıklama istemek size kalmış.
4: Değerli kardeşim. Bende onların dershanesi ile üniversiteyi kazandım. Orası bir ticari müessese, isterse benim derecem gibi 2. yılımda hiç para almayabiliyorlar. Bildiğim kadarı ile bir kontejyanları var ve bu kontejyan hem ekonomik bazda hemde dersane ismini duyurucu bazda kullanılabiliyor. Ben bir ticarethane gibi işletildiğini biliyorum.
5: Bu ithamın yine çok ağır. : ) Ama şöyle diyeyim: Herkesi bir bilmek, bir sanmak, bir olduğuna inanmak biraz saflık olur. İnsan mükemmeliyete ancak belli safhaları aşarak ulaşır. Birileri bu müessede de, alt ve üst limit arasında yer tutmuş olabilir. Ama ben ferdi olan hiçbirşeyi genele ithaf etmem.
Bu mesajınız için teşekkürler.