Ergenekon'un kasasının içler acıtan durumu.Allah'tan korkun.

Vtnsvr

New member
Ergenekon zanlısına ölüm döşeğinde tahliye
Fırat KESKİNKILIÇ- Ali Can ZEREY- Belma ALTUNCU/EDİRNE, İSTANBUL, (DHA)

ERGENEKON soruşturması kapsamında, ‘örgüte finansal destek sağlamak’ suçlaması ile tutuklanan, ancak sağlık sorunları nedeniyle 1 Temmuz'da tahliyesine karar verilen reklam şirketi sahibi 60 yaşındaki Kuddusi Okkır, Trakya Üniversitesi Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yaşam mücadelesi veriyor. Hastanenin Onkoloji Servisi’nde, ‘Akciğer kanseri, beyin ve kemik metastası’ teşhisiyle tedavisi gören Kuddusi Okkır’ın yanından eşi Sabriye Okkır biran olsun ayrılmıyor. Hastane yönetiminin tahliye tarihinden sonrası için tedavi giderlerini Adalet Bakanlığı yerine kendisinin ödeyeceği tebligatı üzerine, eşi Sabriye Okkır çaresizlik içinde para aramaya başladı. Eşine yargısız infaz yapıldığını iddia eden Sabriye Okkır, “Ben sağlıklı olan eşimi istiyorum. Ben onlara ölmekte olan bir insan vermedim. Eşim kahrından bu hale geldi. Kendisini savunamadan gözü açık gidiyor” dedi.

Ergenekon soruşturması kapsamında ‘Çeteye finans sağlamak ve silahlı örgüt üyeliği’ suçlarından 20 Haziran 2007 tarihinde tutuklanarak önce İstanbul Bayrampaşa Cezaevi'ne konulan, 10 gün sonra da Tekirdağ F Tipi Cezaevi'ne gönderilen Kuddusi Okkır, mayıs ayından bu yana hastalığı nedeniyle Trakya Üniversitesi Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi görüyor. ‘Akciğer kanseri, beyin ve kemik metastası’ tanısı konulan Okkır’ın bilinci kapandı. Konuşamayan ve hareket edemeyen Okkır’a sadece yaşamını uzatabilmek için ilaç tedavisi yapılabiliyor.

“EŞİMİ SEDYEDE YATARKEN BULDUM”

Eşinin Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nde tek kişilik hücrede tutulduktan sonra ‘majör depresyon’ tanısıyla önce Bakırköy, ardından ciğerlerindeki rahatsızlık nedeniyle Bayrampaşa Devlet Hastanesi'ne sevk edildiğini belirten 57 yaşındaki Sabriye Okkır, şunları söyledi:

“Eşim daha sonra Bayrampaşa ve Haseki Devlet Hastaneleri ile Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi arasında defalarca dolaştırıldı. Çünkü, hiçbir hastane kabul etmedi. Bu süre içinde eşimin rahatsızlığı hakkında hiçbir bilgi alamadım, kendisiyle temas kuramadım. Uzun uğraşlardan sonra eşimin izini buldum. Bir koridorun köşesinde, bir karış yerden yüksek yer sedyesinde yatıyordu. Beslenemediği için kendisi tanınmaz haldeydi. Savcılığın devreye girmesiyle Tekirdağ Cezaevi'ne ve Tekirdağ Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Daha sonra Trakya Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi. Bilinci kapalı ve konuşamıyor. Ciğeri su toplamış durumda. Hastalık ciğerden kemik iliklerine, oradan da beyine sıçramış. Doktorlar hastalığın çaresi yok diyor. Vücudu da kemoterapi tedavisi kabul etmiyor.”

‘BEN SAĞLIKLI OLAN EŞİMİ İSTİYORUM’

Önceki gün cezaevinin ikinci müdürünün yanına gelerek eşinin tahliye edildiğini söylediğini belirten Sabriye Okkır, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Eşim tutuklandıktan sonra depresyona girdi ve sağlık sorunları ortaya çıktı. Bütün sıkıntılarını da içine atınca bu hastalıklar ortaya çıktı. Eşimin hastalığı nedeniyle tahliye edilmesi için mahkemeye başvuru yaptık. Ancak mahkeme bu talebimizi reddetti. Daha sonra üst mahkemeye gittik ve oradan da talebimize ret cevabı aldık. Önceki gün eşimin tahliye olduğunu söylediler. Ancak bu karara sevinemedik. Çünkü eşimin sağlık durumu hiç iyi değil. Eşime yapılmış bir haksızlık var. Benim eşim cezaevine girmeden önce sağlıklıydı. Ben sağlıklı olan eşimi istiyorum. Ben onlara ölmekte olan bir insan vermedim. Eşim kahrından bu hale geldi. Kendisini savunamadan gözü açık gidiyor. Savunma şansı vermediler. Sorgusuz ve yargısız mahkum ettiler. Ülkemizde idam kararı bile kaldırıldı, idamı hak eden bir insanın hüküm giymiş olması gerekiyor. Bunun hesabını bana versinler.”

“MADDİ GÜCÜMÜZ YOK”

Eşinin cezaevine girmesinin ardından işlerinin bozulduğunu ve maddi güçlerinin kalmadığını, sıkıntı çektiklerini belirten Sabriye Okkır, “İşlerimiz iyi olmadığı için eşim Bağ-Kur primlerini ödeyemedi ve sağlık karnesini kullanımıyoruz. Bu nedenle de hastanenin bize çıkartacağı ücreti ödeyecek durumumuz yok. Ben sigortalıyım, ancak eşim benim üzerimden faydalanamıyor. Ne yapacağımı şaşırdım” dedi.

Eşi Kuddusi Okkır’ın cezaevine girmeden önce sağlıklı olduğunu belirten Sabriye Okkır, “Ancak şu an eşim ölümle pençeleşiyor. Ben de bu ihmalin nedenini araştırıyorum. Gerekli suç duyurularında bulunacağım ve hakkımızı arayacağım. Eşimi kendi elimle sağlıklı teslim ettim. Bana hastanede koma halinde geri verdiler. Eşim niçin bu hale geldi. Niçin yargısız infaz yapıldı. Madem çok önemli deliller vardı, neden bir yıldır beklediler. İdam cezası kalktı ama, onu sorgusuz sualsiz idam etmiş oluyorlar” dedi.

DOKTORLAR: DURUMU İYİ DEĞİL

Kuddusi Okkır’ın bilincinin kapalı olduğunu belirten Trakya Üniversitesi Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi Onkoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç.Dr. Hakan Kadragöl, “Hastanın şu an bilinci kapalı. Konuşamıyor ve hareket edemiyor. Aşırı derecede zayıflamış durumda. Yapılan kontrollerin ardından akciğer kanseri, beyin ve kemik metastası tanısı konuldu. Hareket edemediği için de vücudunda yaralar oluştu. Tedavisini sürdürüyoruz. Ancak durumu iyi değil. Acı çekmesini önlemek için ilaç tedavisi yapıyoruz” dedi.

TAHLİYEYE KADAR FATURA BAKANLIĞA

Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi yetkilileri, hastanın 10 Mayıs günü kendilerine geldiğini ve 1 Temmuz tarihi ile tahliye edildiğini söyleyerek, “Tahliye tarihine kadar olan tedevi giderleri 8 bin 660 YTL tuttu. Bu ücreti Adalet Bakanlığı’na fatura edeceğiz. Ancak tahliye tarihinden sonra tedavi masrafı bugün itibari ile 570 YTL oldu. Taburcu olana kadar oluşacak masrafları ailesi ödeyecek. Sosyal güvencesi olmadığı için ücretli hasta konumunda yatıyor” dedi.

BİLİŞİM VE REKLAM ŞİRKETİ VARDI

Soruşturma kapsamında tutuklanan ve Kuvayımilliye Derneği’nin bir gecesinde çekilen bir fotoğrafta Oktay Yıldırım, Fikri Karadağ, Hüseyin Görüm, Muzaffer Tekin ile birlikte görüntülenen Kuddisi Okkır, Teknopark Elektronik Bilişim Danışmanlık şirketinin sahibiydi.

Kuddusi Okkır, Orion yapımcılık, Orion Reklam ve Markam Danışmanlık şirketinin de ortağıydı.
 

MaLum-kişi

Hbeşer-i KamilH
ato baskanın kasında 2.5trılyonbulundu hesabını vercekler ayrıca ato baskanın tuvaletının termosıfonunda GLOCK marka sılah bulunuyo bu bulan tamıre gelen tehsısatcı GUOCTU artık ama daha 1 numara bulunammamıs cozuluo KUKLA İnsanlar?
Benim şahsi görüşüm bu insanların birer Türk vatandaşı olmadıkları.Bu insanların her ibri birer KUKLA...Ya bu ülke ne zaman iyi işler yapsa, rayına otursa ve gelecek için insanlar umutla dolsa, birileri çıkıyor ve bu ülkenin aleyhinde işler yapıyor.Şu hayırlı mübarek günlerde o insanları ALLAH'a havale ediyorum.Çünkü ALLAH' ın intikamı öyle çetindir ki...
haluk yildirim
03 Temmuz 2008, Perşembe 10:44
 

portios

New member
ato baskanın kasında 2.5trılyonbulundu hesabını vercekler ayrıca ato baskanın tuvaletının termosıfonunda GLOCK marka sılah bulunuyo bu bulan tamıre gelen tehsısatcı GUOCTU artık ama daha 1 numara bulunammamıs cozuluo KUKLA İnsanlar?
Benim şahsi görüşüm bu insanların birer Türk vatandaşı olmadıkları.Bu insanların her ibri birer KUKLA...Ya bu ülke ne zaman iyi işler yapsa, rayına otursa ve gelecek için insanlar umutla dolsa, birileri çıkıyor ve bu ülkenin aleyhinde işler yapıyor.Şu hayırlı mübarek günlerde o insanları ALLAH'a havale ediyorum.Çünkü ALLAH' ın intikamı öyle çetindir ki...
haluk yildirim
03 Temmuz 2008, Perşembe 10:44
bilader o glock marka silah şans eseri sinan aygünün klozetini tamir etmeye gelen tesisatçı tarafından bulunuyor.sonra emniyete tutanak tutulması için haber veriliyor. ve akşam saat 18:30 da tutanak tutulup ifadeler alınıyor.yani senin anlayacağın o silah sinan aygüne ait değil.ama ogün o silah orda şans eseri bulunmamış olsaydı herhalde adamın üzerine o silahla ilgili bi dünya suç yükleyeceklerdi...artık gözünüzü bazı şeylere biraz açın
 

bbxvv

New member
Benim anlamadığım yer adam içeri girerken suçum cumhuriyeti sevmek Atatürk ü sevmek diyor. Bizde bunları seviyoruz ama kimse bizim evimize baskın vermiyor acep neden?
 

portios

New member
Benim anlamadığım yer adam içeri girerken suçum cumhuriyeti sevmek Atatürk ü sevmek diyor. Bizde bunları seviyoruz ama kimse bizim evimize baskın vermiyor acep neden?

dostum sen fettullah gülen yada ampül partisi aleyhine konuşuyormusun? :vur
sende konuş senide evine gelip alsınlar sonrada bu adam örgüt üyesidir desinler

güzel memleketimde doğruları konuşup yanlışların karşısında durmak artık suç örgütü kurmak manasına geliyor.umarım güzel yurdumun güzel insanı bir gün titrer ve kendine gelir:aşk
 

kenan usta

New member
Bunlar son çırpınmalar ALLAHIN İZNiYLE kapanacak akp

Sinan aygün olmasaydı bugün kaç kişi kart borçları yüzünden intahar etmişti bu bankalar bizi faiz oranlarında kazıklıyor diye bangır bangır bağırdı BİLEN BİLİR BOŞVERİN ARKADAŞLAR

Akp nin en büyük muhaliflerinden biri kendi

Cem uzan da siyasete girmeseydi tayyibin yanında olsaydı tv ve radyolarıyla
bunlar başına gelmezdi
 

Kara Kartal

Banned
ato baskanın kasında 2.5trılyonbulundu hesabını vercekler ayrıca ato baskanın tuvaletının termosıfonunda GLOCK marka sılah bulunuyo bu bulan tamıre gelen tehsısatcı GUOCTU artık ama daha 1 numara bulunammamıs cozuluo KUKLA İnsanlar?
Benim şahsi görüşüm bu insanların birer Türk vatandaşı olmadıkları.Bu insanların her ibri birer KUKLA...Ya bu ülke ne zaman iyi işler yapsa, rayına otursa ve gelecek için insanlar umutla dolsa, birileri çıkıyor ve bu ülkenin aleyhinde işler yapıyor.Şu hayırlı mübarek günlerde o insanları
ALLAH'a havale ediyorum.Çünkü ALLAH' ın intikamı öyle çetindir ki...
haluk yildirim
03 Temmuz 2008, Perşembe 10:44


bir kerede allahı karıştırmasanız olmaz değilmi

tamamen uydurma ve hayal ürününden ibaret olan bu örgütle allahın ne alakası var böyle bir örgütün olduğuna dair mahkemenin iddeanamesi bile yokken ve allahla olan münasebetini anlat madem bize

-iftiralar edersiniz allah dersiniz
-sübyancılık yapar allah dersiniz
-insanları yakarsınız allah dersiniz
-her türlü sapıklığınızın ardından allah diyorsunuz
-hainlik yapar allah dersiniz

-Allahtan Korkun sapıklığınıza ,siyasetinize Allahı alet etmeyin biraz laik olmaya gayret edin

ayrıca intikamcı kindar bir şekilde allahı tasvir etmişsin sen apaçık şirke girmişsin
 

kenan usta

New member
bir kerede allahı karıştırmasanız olmaz değilmi

Günaha girerler kardeş çarpılırlar sonra:durdurun
 

bLueX

New member
Gerçek devlete operasyon düzenliyorlar ama bakalım ne olcak..

Akp (edit FLeTCh) bakalım kimlerin üzerine gidebilcek en fazla ;)
 

SEGMEN

İstiklal Mahkemesi Hakimi
ato baskanın kasında 2.5trılyonbulundu hesabını vercekler ayrıca ato baskanın tuvaletının termosıfonunda GLOCK marka sılah bulunuyo bu bulan tamıre gelen tehsısatcı GUOCTU artık ama daha 1 numara bulunammamıs cozuluo KUKLA İnsanlar?
Benim şahsi görüşüm bu insanların birer Türk vatandaşı olmadıkları.Bu insanların her ibri birer KUKLA...Ya bu ülke ne zaman iyi işler yapsa, rayına otursa ve gelecek için insanlar umutla dolsa, birileri çıkıyor ve bu ülkenin aleyhinde işler yapıyor.Şu hayırlı mübarek günlerde o insanları ALLAH'a havale ediyorum.Çünkü ALLAH' ın intikamı öyle çetindir ki...
haluk yildirim
03 Temmuz 2008, Perşembe 10:44

bu işler rayına oturdu arkadaşım ama

DİKİNE OTURDU

elektiriğe yapılan zammı bu gün mahkemeye verdiler

ocaktan bu yana %41

enflasyon kaçtı?
memur maaşına kaç zam yapıldı?

bunlardan haberin yok herhalde

Türkiyede bunlar oluyor
 

bbxvv

New member
dostum sen fettullah gülen yada ampül partisi aleyhine konuşuyormusun? :vur
sende konuş senide evine gelip alsınlar sonrada bu adam örgüt üyesidir desinler

güzel memleketimde doğruları konuşup yanlışların karşısında durmak artık suç örgütü kurmak manasına geliyor.umarım güzel yurdumun güzel insanı bir gün titrer ve kendine gelir:aşk

kardeşim doğru söyleyeni 9 köyden kovarlar ama herzaman 10. bir köy vardır. Eğer hiç birinin bir suçu yoksa 3 gün sonra çıkarlar. Ama cezası varsada bunuda akp chp mhp v.s hiç bir partiyle ilişki kurulmaması gerek.
 

ezel_1907

New member
bu işler rayına oturdu arkadaşım ama

DİKİNE OTURDU

elektiriğe yapılan zammı bu gün mahkemeye verdiler

ocaktan bu yana %41

enflasyon kaçtı?
memur maaşına kaç zam yapıldı?

bunlardan haberin yok herhalde

Türkiyede bunlar oluyor
Arkadaşım açılan konu: Ergenekon
Senin verdiğin cevap enfalsyon ve memur zammı :saskin
Başka linklemi karıştırdın yoksa kafanmı çok karışık
 

64general1

New member
Cinayette Tesadüf Olmaz!..
Hesaplaşmanın son perdesine girdik, hayırlı olsun!..
Dün sabah bir televizyon muhabirinin, “bu gözaltılar, tam da Cumhuriyet Başsavcısı’nın Anayasa Mahkemesi’nde kapatma iddianamesini anlatacağı güne rastladı. Bu sizce tesadüf mü?” sorusuna bir an bile düşünmeden şu yanıtı verdim:
- Cinayette tesadüf olmaz!..
Hele bilinçli bir “Hukuk cinayeti”nde asla!.. Olanlar aslında gayet açık; Türkiye Cumhuriyeti’ni savunan, ülkenin emperyalizme peşkeş çekilmesine karşı yiğitçe direnen, ılımlı İslam projesinin ülkeyi karanlığa teslim etmek olduğunu haykıran yurtseverler, toplum önderleri, son derece kaba biçimde tasfiye edilmek isteniyor… Üstelik bir taşla, bir çok kuş vurma hedefi gözetilerek!.. Hem etkili, sevilen ve sayılan yurtseverler tasfiye edilecek, hem de topluma, “bak ben bunları bile sustururum, ona göre” mesajı verilecek!.. Son 6 yılın da özetidir aslında bu, yaratılmak istenen, hedeflenen düzenin dışavurumudur:
- Korku imparatorluğu!..

* * *

Gözaltına alınan isimlere baktığınızda verilen mesajın, yaratılmak istenen terörün dozu ve içeriği de olanca çıplaklığı ile gözümüze sokulmaktadır…
Türkiye’nin yüz akı, onurlu, başı dik, yurtsever bir gazeteci, İktidarın tüm falsolarını, peşkeş düzeninin tüm çirkinliğini rakamlarla, asla reddedilemeyecek bilgilerle kamuoyuna yansıtan bir Ticaret Odası Başkanı, biri dünyanın en büyük kitle örgütlerinden birinin başkanı olan iki saygın emekli orgeneral ve iktidara karşı etkili muhalefet yapan bir gazetenin genel yayın yönetmeni… Her biri , bir telefon daveti ile ifade vermeye gidebilecek, toplumun saygı gösterdiği, kamuoyunda etkili isimler…
Sokaktaki en sıradan yurttaş bile, bu isimlere baktığında, iktidarın ve işbirlikçilerinin uzun süredir adeta bir kampanya havasında sürdürdüğü saldırıların artık son aşamaya ulaştığını, hesaplaşmada son perdeye gelindiğini anlar…
Fakat saldırı öylesine kaba, öylesine ilkel ki, insan bu senaryoyu yazanlar adına utanç duyuyor!.. İşbirlikçi takımın adeta tek merkezden dağıtılmış teksirleri okuyormuş izlenimi veren konuşmalarını utanç sözcüğü de karşılamıyor!.. Bu nasıl bir uyumdur, bu nasıl bir çok parçalı tek sesli korodur, hayran olmamak elde değil!.. Hangi ikbal, hangi duygusal durum(!) böyle bir birlikteliği yaratır, bizlerin anlaması olası da değil!..
- Tümünü birden kutluyorum!..

* * *
Bir de unutulmaması gerekenler var tabii…
Bu “siyasi şovu” yapanlar asla unutmasınlar ki, devrimciler, yurtseverler bu türden saldırılarla çok karşılaştılar. Diğer bir anlatımla, bu ülkenin aydınlık insanları bu denli kaba saldırılara şerbetli!..
Uzun bir süredir Cumhuriyete ve onun kurucusu olan büyük devrimci Mustafa Kemal’e yönelik ağır saldırılar, bir yeni “atağın” gündemde olduğu izlenimini veriyordu. O atak dün yapıldı… Türkiye, tarihinin en açık ve en kritik hesaplaşmasını bu kez tüm dünyanın gözü önünde yapıyor… Çok uzun süreceğini de sanmıyorum!.. Olacak olan ise şimdiden bellidir:
- Karanlık yırtılacaktır!..
Karanlığın uşakları, her türden ikbal uğruna onlara destek veren işbirlikçiler ise yarattıkları karanlığın içinde yok olup gideceklerdir… Son sözüm ise sevgili kardeşim Balbay’a ve haksızlığa uğrayan tüm yiğit yurtseverlere; bu gözaltı sizin göğsünüzde şeref nişanıdır. Bu ülkenin tüm aydınlık insanlarının en alçakça saldırıların yapıldığı şu süreçte bir an olsun dilinden düşürmediği sözcüklerle noktalayalım:
- Keser döner sap döner, bir gün gelir hesap döner!..

Ümit Zileli.(Gelecek parti ergenekoncu adayı)
 

shamur_80

New member
kardeşim doğru söyleyeni 9 köyden kovarlar ama herzaman 10. bir köy vardır. Eğer hiç birinin bir suçu yoksa 3 gün sonra çıkarlar. Ama cezası varsada bunuda akp chp mhp v.s hiç bir partiyle ilişki kurulmaması gerek.

sen külahıma anlatt dostum bu kadar da fanatik olma olurmu adamlarr neyle suçlandıklarını bilmedikleri hallde bir yıldır cezaevinde tutulmaktadır.. dünyanın neresinde böyle bir hukuk sistemi vardır banaa örnekk bile veremezsin sadece amerika nın yapmış oldugu guantanoma üssünü örnek gösterebilirsin.

dogru söyleyeni 9 köyden kovmazlar dostum sesini keserler olur biter bir daha asla konuşamaz.içeri alınanların hepsine bak ak partiye yakın birisi varmıydı. hepsi iyi yada kötü ak partiye muhalif kesim
 

oliwertr

New member
konunun içeriği "Ergenekon örgütünün "kasa"sı olarak tabir edilen bir ikişin ölüm döşeğinde olması." ama altında yazılan bazı mesajlar öylesine, alel acele, konuyu okumadan, saçma sapan şekilde yazılmış. ato başkanının parası bilmem nesi demiş. Arkadaşlar konuyu bir okuyun önce ne yazıyor? 1 yıl önce örgütün kasası olarak göz altına alınıp tutuklanan kişi 3 gün önce sağlık sorunları sebebiyle serbet bırakıldı diyor. kanser olmuş herif 1 yıldır neden yattığını kendisi bile bilmiyor. düşünsenize geliyorlar tutukluyorlar sizi suçunuzun ne olduğunu bile bilmiyorsunuz 1 yıl hapis yatıyorsunuz. ve sonunda kanserden konuşamayacak hale gelince atıyorlar sizi bir köşeye nasıl olsa bir işe yaramaz diye. birde o anlattığınız koskoca mafya dediğiniz örgütün "kasa"sının maddi durumu içler acısı, kocasını içeriye aldıklarında kirasını ödeyemnediği için istanbuldan yalovaya taşınmış. yani sizce kasa vazifesi gören bir adamın karısı böyle bir durumda olurmuydu? hemde sizin iddanıza göre çooooook büyük bi mafya örgütünün kasası
 

Vtnsvr

New member
konunun içeriği "Ergenekon örgütünün "kasa"sı olarak tabir edilen bir ikişin ölüm döşeğinde olması." ama altında yazılan bazı mesajlar öylesine, alel acele, konuyu okumadan, saçma sapan şekilde yazılmış. ato başkanının parası bilmem nesi demiş. Arkadaşlar konuyu bir okuyun önce ne yazıyor? 1 yıl önce örgütün kasası olarak göz altına alınıp tutuklanan kişi 3 gün önce sağlık sorunları sebebiyle serbet bırakıldı diyor. kanser olmuş herif 1 yıldır neden yattığını kendisi bile bilmiyor. düşünsenize geliyorlar tutukluyorlar sizi suçunuzun ne olduğunu bile bilmiyorsunuz 1 yıl hapis yatıyorsunuz. ve sonunda kanserden konuşamayacak hale gelince atıyorlar sizi bir köşeye nasıl olsa bir işe yaramaz diye. birde o anlattığınız koskoca mafya dediğiniz örgütün "kasa"sının maddi durumu içler acısı, kocasını içeriye aldıklarında kirasını ödeyemnediği için istanbuldan yalovaya taşınmış. yani sizce kasa vazifesi gören bir adamın karısı böyle bir durumda olurmuydu? hemde sizin iddanıza göre çooooook büyük bi mafya örgütünün kasası
tebrik ederim arkadaşım.Çok güzel yorum.
 

Vtnsvr

New member
Kuddusi Okkır'ı Ölüme Zorlayan Yaklaşım
Ali İhsan Gürcihan

Yıl 1997, Nisan ayının sonlarındayız. Bingöl ile Diyarbakır arasında Sağgöze denen yerde uzun süreli yeni bir görevdeyiz.


Gece yarısından beri Heli Çayı vadisine sızmaktan ve gün boyu devam eden çatışmadan yorgun ve bitkin düşen birliklerin üzerine sessizlik ve karanlık çökmeye başlamıştı bile .

Zayiatımız yok diye biraz keyif içerisinde hayale dalmışken, yakınında olduğum birliğin birden hareketlendiğini hissettim.

Telsizle birlik Komutanı'na sorduğumda,yaralı bir teröristi tespit ettiklerini söyledi.


Sakinleşen havanın yerini, birden yeni bir heyecan daha kaplamıştı.Yaralı da olsa son ana kadar bizimle çatışan ve kaçan bir teröriste daha rastlamışlardı; halen de silahlıydı.Çatışmada ölen teröristler gibi o da ölebilirdi. Günün onca heyecanına ve kinine rağmen hiçbir askerim çaresiz kalan teröriste dokunmamış ve onu tahrik etmemişti.


"Mukavemet etmiyorsa silahını alın, yarasını sarıp kanını durdurun" dedim. Belki bazı bilgiler elde ederim diye, sırt hattı üzerinden yaralı teröristi bana doğru getirmelerini ve benim de onlara doğru yaklaşacağımı söyledim.


Kısa bir süre sonra, gecenin içerisinde bir yığın karanlık insan, sanki bir çuval yükle bana doğru yaklaşıyorlardı. İki asker parkasını sedye yapıp içerisine koyabildikleri teröristi ancak bir külçe gibi karşıma getirebilmişlerdi.


Yarası ağırdı ve umutsuzluğu yüzünden okunuyordu. Zifiri karanlığa rağmen , o an canı ve acısı ile uğraştığı hem iniltisinden, hem de zoraki sezdiğim gözlerinden belli oluyordu.

İlk ve son sorum, "Yakınımızda başka terörist var mı?" oldu. İnilti ile karışık "yok" diyebildi. Adı Salih, kod adı Hacı idi.



Böyle bir durumda canı ile uğraşan birine terörist bile olsa bir şey sormayı düşünmüyor ve artık onun yaşam mücadelesine destek olmayı istiyordum.Teröristti; son âna kadar bizi öldürmeye çalışmıştı ama artık bizim elerimizde çaresiz bir bedendi ve benim de hemen yanı başımdaydı...


Bir teröriste karşı çelişkiler yaşıyordum ama bir yandan da eğer yalnızlığa bırakır ve kaderine terk edersem, Allah'ın dağında acısını paylaşacak ve ona ölüm anında destek verecek başka kim var diye düşünüyordum.


Doktor yakınımızdaydı, çağırmalarını söyledim. Bir cesaretle, askerlerime belli etmeden onun kanlı elini aramaya ve tutmaya çalıştım . Gözlerine baktım.Karanlıkta olsa birbirimizi seziyorduk. Uzattığım elimi, kan ve terle karışmış bir elin parmak uçları ile ve ürkekçe kavradığını hissettim.


Matramı çıkarıp dudaklarını ıslatınca ve yavaşça su içirince o cansız haline rağmen elimi biraz daha sıkıca kavramaya ve titreyen vücudu da sakinleşmeye başlamıştı. Bense karanlıktan da istifade ederek askerlerim görmeden doya doya ağlıyordum.Ölüme giden son anları bir teröristle beraber yaşıyorduk...


Doktor yanımıza vardığında bile elimi bırakmamıştı. Adım gibi eminim, o an için Salih de terörist olduğunu unutmuştu. Sabah gün ağardığında helikopterle Diyarbakır'a hastaneye gönderirken can çekişen ve ölüme koşan yarı açık gözleri ile gülümsercesine bana bakıyordu...

Yıl 2008, 2Temmuz Çarşamba .


Yer, Trakya Üniversitesi Hastahanesi...Ergenekon zanlısı ve Tekirdağ F Tipi tutuklusu altmış yaşındaki iş adamı Kuddusi OKKIR, bir deri bir kemik kalmış vaziyette,başucunda ağlayan eşi ile ölüm döşeğinde.


Tıpkı Nazi kamplarında yakılmaya ,ya da Afrika'da açlıktan ölmeye mahkum edilmişler gibi bir çift göz ve bir iskelet olarak kalmış zavallı bir insan görüntüsü .


İnsanlık tarihi yazılmış ülkemde Nazi duyarsızlığını andıran bir görüntü. Olayın mağduru ve de kahramanı Kuddisi OKKIR ve eşi, diğer oyuncuları ise bu ülkenin tüm insanları.


Devlet bu adamı,bir yıl önce 'ERGENEKON 'zanlısı olarak tutuklamış. Bir suç işlemediğini iddia eden bu onurlu insan ise kendini anlatamamanın ve anlaşılamamanın küskünlüğü ile sonuçta canına kahretmiş ve herkesin gözleri önünde ölümü tercih etmiş.


Zanlı durumda olan bir yurttaşımızın, kişisel hak ve özgürlükleri çiğnenerek bir sene içerisinde bu duruma sokulmasından utanç duyuyorum!


Onu bu duruma soktuktan sonra, sorumluluğu üzerinden atarcasına tahliye edilmesine ve tamamen çaresiz bırakılmasına ise daha büyük bir sorumsuzluk diyorum ve insanlık adına kahrediyorum...


Altmış yaşındaki bir insanı 'terörist zanlısı' ilan edip ölüm çizgisine getirdiğimiz, karşılıklı güven ve saygıyı yitirdiğimiz, insanlığı bitirdiğimiz bu sorumsuz ve duyarsız noktada, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere DEVLET ve onun tüm yetkilileri adına ağlıyorum .


Ve bu ülkede yaşayan insani değerlere sahip olan tüm vatandaşlarımızı, Kazakistan'a yeni bir yurt dışı gezisine giden Cumhurbaşkanı dahil tüm yetkililerimizi, bir an için insanlık adına düşünmeye ve ciddi olmaya davet ediyorum.


1997 yılında Sağgöze'de yaralı ele geçen terörist Salih ve onu dağda silahlı çatışma ortamında bile ölümden kurtarma yaklaşımı ile , bugün 2008 yılında altmış yaşında 'terörist zanlısı' duruma sokulan Kuddusi ve onu barış ortamında ovada ölüme iten yaklaşımı Türkiye Cumhuriyeti ve onun vatandaşları adına mukayese etmeye ve ne yaptığımızı düşünmeye davet ediyorum .


Yurt dışı gezilerin, köşklerin ve saltanat sürmenin, insan hak ve özgürlüklerinden daha kıymetli ve öncelikli bir konu olduğu bu ülkede, sorumsuzluk ve duyarsızlık böyle devam ederse, sanırım nice Kuddusi'ler önce suskunlaştırılacak ve daha sonra Devlet sessizliği ile ölüme terk edilecektir .



NOT : Bu yazıyı 'Devlet'i yıpratma' kapsamına sokmak isteyebileceklere şunu hatırlatırım: Devleti esas yıpratan konu, vatandaşını ölüm noktasına getiren bu olaya karşı gösterilen,sorumsuz ve duyarsız yaklaşımdır.

'Bir sevgiliye serzeniş' yaklaşımıyla içimizi döktüğümüz bu yazı, her şeyden yüce tuttuğumuz Devlet'e olan sadakatimiz nedeni ile Devlet adına sorumsuz davranan ve onu yıpratanlara karşı duyduğumuz tepkinin açık bir ifadesidir.

Yıpratma sorunu, esasen kendisi Devlet olup da Devlet'e sadakat göstermeyenlerin gocunduğu bir saptırmadır.



Kaynak: Ali İhsan Gürcihan
 

64general1

New member
Bu ergenekon savcıları ve arkasındaki destekler,Ferhat Sarıkaya'dan beter olacaklar.O da bir çok kişilerin kanına girdi ve günahını aldı.Hazırladıgı iddianameler mahkemelerden döndü ve sanıklar beraat etti ve beraat edenler milyarlarca dava açtılar kazandılar.Devam eden tazminat davaları sonuç bekliyor.
 

undead5858

New member
bilader o glock marka silah şans eseri sinan aygünün klozetini tamir etmeye gelen tesisatçı tarafından bulunuyor.sonra emniyete tutanak tutulması için haber veriliyor. ve akşam saat 18:30 da tutanak tutulup ifadeler alınıyor.yani senin anlayacağın o silah sinan aygüne ait değil.ama ogün o silah orda şans eseri bulunmamış olsaydı herhalde adamın üzerine o silahla ilgili bi dünya suç yükleyeceklerdi...artık gözünüzü bazı şeylere biraz açın
ark bu bir tesadüfmü yani geliyo tamirciler buluyo lütfen bir birimizi kandırmayalım

solcular seçimle yönetime gelemediler yaa darbeyle geçecekler başa olan yine millete olcak
 

HTML

Üst