maki1907
New member
NTV'de yayınlanan 'Haydi Gel Bizimle Ol' programında 4 kadın birbirine girdi. Programın sunucuları Aysun Kayacı, Pınar Kür, Çiğdem Anad ve Müjde Ar "uzlaşma" konusundan başlayan tartışmalarında bir türlü uzlaşamadılar.
ÇOBANLA BENİM OYUM NEDEN EŞİT
Kavga programın eski mankeni Aysun Kayacı'nın "Ben vergi veriyorum niye vergisini vermeyen, 'dağdaki çoban'la benim oyum eşit mesela. Niye? Hiç vergisini vermeyen biriyle niye benim oyum eşit. O benim kadar duyarlı benim kadar sorumluluk sahibi bir şekilde yaklaşıyor mu acaba?" sözleri üzerine çıktı.
Müjde Ar, Kayacı'ya demokrasiyi bilen her insanın vereceği şu cevabı verdi: "O zaman en çok vergiyi veren 60 tane oy versin. Öyle şey olur mu?"
İNSAN NE ZAMAN ONURLU OLUR?
Kayacı "Belediyelerin diploma dağıtır gibi tapularını dağıttığı gecekondu dikenle, kaçak elektrik kullananla ki bu yüzbinleri buluyor Türkiye'de; vergi kaçıranla niçin benim oyum eşit acaba?" diye konuşmasına devam ederken, Türkiye'nin zaten az olan kadın yazarlarından biri olan Pınar Kür'ün de Kayacı'ya destek veriyordu.
Pınar Kür, kaçak elektrik kullanmanın sosyal bir yara olduğunu görmezden gelip, kişinin onuruyla alakalı olduğunu düşünen Aysun Kayacı ile aynı şeyi düşünüyordu.
Çiğdem Anad söze girdi: "İnsan önce karnını doyuracak, sonra çocuğuna bakacak, başını bir yere sokacak. Sonra onur gelir" dedi. Ama ikili nuh diyor peygamber demiyordu.
"PINAR İNANAMIYORUM SÖYLEDİKLERİNE"
Hayatının büyük bir kısmını Paris'te geçiren Kür'ün, İstanbul'da da oradaki gibi yaşamak istediği çok açıktı. Hatta Çiğdem Anad esprili bir dillle de bunu vurguladı.
Ancak gerilim duracak gibi değildi. Pınar Kür'le Müjde Ar arasında şu konuşmalar geçti:
Pınar Kür: Avrupa'nın herhangi bir büyük kentinde böyle bir akın oluyor mu, İstanbul'a olan akın gibi...
Müjde Ar: Herhangi bir Avrupa kentinde bu kadar aç insan var mı? Yok...
Pınar Kür: Otursun memleketinde niçin geliyor buraya, burada iş var mı?
Müjde Ar: Nerede otursun ayol. Adam alıyor tezgahını iki tane limon koyuyor. Pınar inanmıyorum senin bunları söylediğine.
Pınar Kür: Ben de senin bunu söylediğine inanmıyorum.
ONLAR RAHATSIZ MI ETTİ?
Müjde Ar: Nerede otursun ablacağım, nerede oturacak?
Pınar Kür: Köyü neredeyse, memleketi neredeyse orada otursun.
Müjde Ar: Köyünde toprağı mı var, tohum alacak parası mı var?
Pınar Kür: Bunun sorumlusu ben miyim pardon!
Müjde Ar: Senmiş gibi niye kızıyorsun o zaman insanlara?
Pınar Kür: İstanbul'da yaşayan birisi olarak bunun acısını çekiyorum.
Çiğdem Anad: Ama siz rahatınızdan hiç taviz vermek istemiyorsunuz. Rahatsız oluyorsunuz.
FRANSA'NIN DA KÖYLÜSÜ VAR
Aysun Kayacı: Ne alakası var. Benim rahat olduğumu nereden biliyorsunuz? Herkesin iyiliği için konuşuyorum ben.
Çiğdem Anad: Herkesin iyiliği iş bulma umudu olmayan yerde kalması mı Aysun?
Aysun Kayacı: Fransa'nın da köylüsü var, İtalya'nın da köylüsü var. Köylünün toprağı var.
Müjde Ar: Sen Fransa'nın köylüsünün haklarını biliyor musun? Fransa'nın köylüsü durduğu vakit bütün Fransa duruyor.
ÇOBANLA BENİM OYUM NEDEN EŞİT
Kavga programın eski mankeni Aysun Kayacı'nın "Ben vergi veriyorum niye vergisini vermeyen, 'dağdaki çoban'la benim oyum eşit mesela. Niye? Hiç vergisini vermeyen biriyle niye benim oyum eşit. O benim kadar duyarlı benim kadar sorumluluk sahibi bir şekilde yaklaşıyor mu acaba?" sözleri üzerine çıktı.
Müjde Ar, Kayacı'ya demokrasiyi bilen her insanın vereceği şu cevabı verdi: "O zaman en çok vergiyi veren 60 tane oy versin. Öyle şey olur mu?"
İNSAN NE ZAMAN ONURLU OLUR?
Kayacı "Belediyelerin diploma dağıtır gibi tapularını dağıttığı gecekondu dikenle, kaçak elektrik kullananla ki bu yüzbinleri buluyor Türkiye'de; vergi kaçıranla niçin benim oyum eşit acaba?" diye konuşmasına devam ederken, Türkiye'nin zaten az olan kadın yazarlarından biri olan Pınar Kür'ün de Kayacı'ya destek veriyordu.
Pınar Kür, kaçak elektrik kullanmanın sosyal bir yara olduğunu görmezden gelip, kişinin onuruyla alakalı olduğunu düşünen Aysun Kayacı ile aynı şeyi düşünüyordu.
Çiğdem Anad söze girdi: "İnsan önce karnını doyuracak, sonra çocuğuna bakacak, başını bir yere sokacak. Sonra onur gelir" dedi. Ama ikili nuh diyor peygamber demiyordu.
"PINAR İNANAMIYORUM SÖYLEDİKLERİNE"
Hayatının büyük bir kısmını Paris'te geçiren Kür'ün, İstanbul'da da oradaki gibi yaşamak istediği çok açıktı. Hatta Çiğdem Anad esprili bir dillle de bunu vurguladı.
Ancak gerilim duracak gibi değildi. Pınar Kür'le Müjde Ar arasında şu konuşmalar geçti:
Pınar Kür: Avrupa'nın herhangi bir büyük kentinde böyle bir akın oluyor mu, İstanbul'a olan akın gibi...
Müjde Ar: Herhangi bir Avrupa kentinde bu kadar aç insan var mı? Yok...
Pınar Kür: Otursun memleketinde niçin geliyor buraya, burada iş var mı?
Müjde Ar: Nerede otursun ayol. Adam alıyor tezgahını iki tane limon koyuyor. Pınar inanmıyorum senin bunları söylediğine.
Pınar Kür: Ben de senin bunu söylediğine inanmıyorum.
ONLAR RAHATSIZ MI ETTİ?
Müjde Ar: Nerede otursun ablacağım, nerede oturacak?
Pınar Kür: Köyü neredeyse, memleketi neredeyse orada otursun.
Müjde Ar: Köyünde toprağı mı var, tohum alacak parası mı var?
Pınar Kür: Bunun sorumlusu ben miyim pardon!
Müjde Ar: Senmiş gibi niye kızıyorsun o zaman insanlara?
Pınar Kür: İstanbul'da yaşayan birisi olarak bunun acısını çekiyorum.
Çiğdem Anad: Ama siz rahatınızdan hiç taviz vermek istemiyorsunuz. Rahatsız oluyorsunuz.
FRANSA'NIN DA KÖYLÜSÜ VAR
Aysun Kayacı: Ne alakası var. Benim rahat olduğumu nereden biliyorsunuz? Herkesin iyiliği için konuşuyorum ben.
Çiğdem Anad: Herkesin iyiliği iş bulma umudu olmayan yerde kalması mı Aysun?
Aysun Kayacı: Fransa'nın da köylüsü var, İtalya'nın da köylüsü var. Köylünün toprağı var.
Müjde Ar: Sen Fransa'nın köylüsünün haklarını biliyor musun? Fransa'nın köylüsü durduğu vakit bütün Fransa duruyor.
ne yediğini merak etiğine göre aysun kayacının yediğinde gözün var olsa gerek.
