Ahmet SALTIK: Türban'ın Gerçek Kökeni Amerikan Emperyalizmi !... - Prof. Dr. Ahmet SALTIK
Evet, ne paranoya ya yanılsama (hezeyan), ne de her kökeni belirsiz sorunu emperyalizme yıkma kolaycılığı..
Diyorlar ya, “40 yıllık sorun.. “ diye.
Gerçeği itiraf ediyorlar.
Rastlantı değil bu söz.. Tam 40 yıl önce 1968’de Mısır’da kimi İslami terör örgütleri gizli bir toplantı yaptılar.
Kuşkusuz toplantının güdümleyicisi Atlantik ötesi trajik müttefikimiz idi. Yeşil Kuşak öğretisi (doktrini) diye bir tasarımları vardı.
SSCB’yi güneyden 3 ülke ile Pakistan, İran ( Şah baştaydı, Humeyni darbesiyle ABD’den kurtuldu, Pakistan ve Türkiye hâlâ uydu ! ) ve Türkiye kuşatacaklardı. Bu ülkelerde İslami rejim daha yeşil kılınacak ve komünizme karşı panzehir olarak set görevi üstlenecekti. Bir kılıf da bulundu, RCD : Kalkınma için Bölgesel İşbirliği ! Güdümlü toplantının somut eylem kararı şuydu : İSLAM SİYASALLAŞACAK, SİMGESİ DE TÜRBAN OLACAK !
O tarihe dek Türkiye’de, İmam Okulları ve İlahiyat Fakülteleri dahil, hiçbir kızımız başını örtmüyordu.
Türkiye’ nin gündeminden düşmüştü konu..
Böylesine bir sorunu kalmamıştı laikleşen ve uygarlaşan Atatürk ülkesinin.
Militanlar hemen göreve soyundular.
Kur'an’ın Nur ve Ahzap surelerinden bulunan 3 ayet yeniden yorumlandı !
Bu Sureler, meğer kadının başını örtmesini buyuruyordu da, İslam alemi 1400 yıl boyunca bu meali ( yorumu, interpretasyonu ) çıkaramamıştı ! Kafalara saksılar düşmüş, birilerine adeta vahiy gelmiş ve bu malum kişiler dinde olmayan islam ruhbanlığına soyunarak fetvayı burunumuza dayatmışlardı : Türban Kur’anın emri !??
Bu emperyalist proje 40 yılda çok yol aldı. Şimdilerde son atak ile tamamlamak gerekiyor.
Konnjonktür uygun. Ülkenin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı’nın eşleri “Şulebaş” örtülü.
Sıra elbet topluma gelmeli. Bu kez Yeşil Kuşak tasarımına gerek yok, SSCB dağıldı. ABD, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da hemen hepsi müslüman 22 ülkenin sınırlarını yeniden çizecek ! Bu kez “Ilımlı İslam” projenin adı ya da ünlü deyişiyle Büyük Ortadoğu Projesi.. İçerde de bu tasarıma gönüllü taşeronluk yapacak bir yönetim işbaşında. Dolayısıyla AKP için vazgeçilmez bir güç desteği. İki tarafın da işine geliyor. 40 yıldır mevziler dövüle dövüle yumuşatıldı ve gökten zembille indirildi Türban !
Dünya küresel bir ekonomik krize hazırlanırken, ülke her bakımdan kuşatılmış SEVR ile bölünüp parçalanması dayatılırken, TÜRBAN yapay biçimde, hem gerçek sorunları örtmek hem de ülkeyi vahabi şeriatına sürüklemek amacıyla, ciddi bir yumuşak karın olarak AB ve ABD emperyalizmince kalleşçe kulanılmakta.. Ne acı..
Aydın din bilginleri, hatta Diyanet Vakfı bile Kuran’ın örtünmeyi ve de Türkiye’ye dayatılan biçimde sıkmabaşı buyurmadığını açıklasa da, RTE ve D. Bahçeli, aynı yerden talimat almış olmalılar ki, kutsal ittifakı ısrar ve inatla sürdürüyorlar!? Türban’ın asla Kuran’da yeri olmadığını, Yahudi geleneği olduğunu, gerçekte erkek sarığı olduğunu; gelenek-örf-töre ile ilişkili olduğunu dolayısıyla din-inanç özgürlüğüyle kesinlikle ilintisi bulunmadığını vargüçleriyle topluma duyurmaya çalışmalarına karşın, dayatma sürdürülüyor. İlahiyat hocası Doç.Dr.Bahriye Üçok, aydın din bilgini Turan Dursun bu nedenle öldürüldüler. Doç.Şahin Filiz, Prof. Zekeriya Beyaz, Prof. Yaşar N. Öztürk gibi gerçek din bilginlerinin feryat düzeyindeki açıklamalarına sağır ve körüz..
Toplum bir karmaşaya sürükleniyor.. Belki de kanlı iç çatışmalara..
Yeniden de-stabilizasyon, güçsüzleştime, yapay sorunlarla boğularak başı dik bir bölgesel güç olmanın engellenmesi temel amaçlardan..
Ülkenin 22 İlahiyat Fakültesi’nin dekanlarını halka gerçekleri açıklamaya çağırıyorum,
Hem de ivedilikle! Susmanın zamanı değildir, haydi aydın din hocaları..
Onlar yapmıyorsa gerçek ilahiyat hocaları siz açıklayın !
Sn. Bn. Gül ve Sn. Bn. Erdoğan; ülkenin ateş çemberine sürüklendiğini görmüyor musunuz ?
Sıkmabaşlarınızı geleneksel Türk kadınının başörtüsüne dönüştürerek yangını söndürebilirsiniz.
Çok hayırlı olur ülke için, haydi !
Cumhurbaşkanı Sn. Gül; anayasa değişikliklerini veto ediniz..
Siz de, Başbakan Erdoğan da çok rahatlayacak emin olun..
Ülkeye yazık ediyorsunuz. TBMM’ye iade edin anayasa değişikliklererini..
Bir güzel gerekçe yazın, öyle ki, TBMM yeniden ele almasın, gündemden sonsuza dek düşürülsün; tarihe geçersiniz. Yapın bunu Sn. Gül !
Değerli Milletvekileri, anayasal yeminlerinizi anımsayın.. 411 el bu yeminle çelişkiye düşmedi mi ?
Siz parti başkanlarının kulları mısınız, bu ülke insanlarının özgür istençli vekilleri misiniz ? Bu vebali taşımayın..
1 Mart 2003 Tezkere oylamasında olduğu gibi tarih yazın, ülkenin geleceğini karartanlardan yana olmayın..
Bu kritik çağrı bizden.. 1 / 2 Şubat gecesi Cevizkabuğu’nda, 15 Şubat gecesi Kıbrıs ATV’de bu çıplak gerçekleri uzun uzun açıkladık, kulak verin.
Sağduyu için hâlâ geç değil..
Size yakışanı yapın, yanlıştan dönme erdemini gösterin lütfen..
Yarın çok geç olacak, muazzam vicdan azabınız bile sizi ve ülkeyi kurtarmaya yetmeyecektir..
Prof. Dr. Ahmet SALTIK
ADD Genel Başkan Önceki Yard.,
Ankara Üniv. Tıp Fak.