Türban şeriat aracı

Vtnsvr

New member
€rd@ls10;3222382' Alıntı:
Allah emrederken nasıl takılacağını da emretmiş.. ninelerimizin annelerimizin bagladığı şekilde olsun vs....Zaten kimse karışyo mu isteyen istediği gibi takmakta.Ama sizin gibi başörtüsüne karşı olanlar lafı eveleyip gevelemekten başka bi şey yapmazlar.Zaten konunun isminden de belli size göre türban şeriat aracı ...Türban kardeşim Allah' ın emri takan takar.Takmayan da günahsa çeker. Kimsenin özel yaşantısı beni ilgilendirmiyor.Ama sizi türban takanlar deli ediyor.Sizin felsefenize göre onlar gerici, yobaz........
Valla ben sölemedim ha siz sölediniz gerici ve yobazı.
 

klavuz13

Banned
Sana mı soruluyor Yaradanın huzurunda ne deyip,ne demiyecegimiz?Asıl şirkçi ve putperestliğin işaretini genelde bu tür konuşmalarınızla veriyorsunuz.Silkininiz ve kendinize geliniz.Yaradanla kulun arasına hiç bir yaratık giremez.

sanamı soruluyor başörtü takıp takmayacağı....

yaradanla kulun arasına hiçbir yaratık giremeyeceğini bildiğiniz halde BAŞÖRTÜ takan insanların dinine, dini inançlarına niye karışıyorsunuz...

Neden Yaradanının emrini yerine getirmek isteyen kullara engel oluyorsunuz...
 

alex_1907

New member
Öncelikle Şeratın ne olduğunu bilmek lazım : Şeriat islami kanunlardır. öyle durduk yere parmak kesme, kelle uçurma değil, mağdurun hakkını koruma için verilen cezalardır. hem kol, bacak kesme işlemleri çok basit olarak uygulanan cezalar değil, öncesinde birçok gerekçe gerektiren olaydır. şeriatın uygulandığı dönemlerde ise suç oranları oldukça düşük olmuşur. Mesela tarih kaynaklarında kanuninin padişah olduğu 46 yıl boyunca seneye ortalama bir cinayet vakası düşmekteydi. tabii bunun tek kaynağı şeriat değildir * ama etkisi de küçünsenemez. Ayrıca bilinen bir gerçek değilmidir Osmanlının dünyanın 4 bir yanına hakim olduğu. Nasıl oluyorda bunlar oluyor ?
 

Vtnsvr

New member
Tesettür?..

İLHAN SELÇUK

Kadında tesettür, demokrasinin amentüsü olan kadın-erkek eşitliğine aykırıdır…
Tesettürü kadın ‘bizzat’ istese bile bu temel kural değişmez; çünkü kadının dinci talebi akla, bilime, özgürlüğe, İnsan Hakları Bildirisi’ne ters düşmektedir…

Dünyanın çoğu ülkesinde tesettürlü yaşayan milyonlarca kadın, demokratik kişilikten yoksun olarak hayatlarını sürdürüyorlar demektir…


Faiza Hanımın Fransa’da yaşadığı olay bu olgunun çarpıcı bir örneğini oluşturuyor…
Faslı bayan Faiza bir Fransız vatandaşıyla evlenmiş, Fransızca konuşan, Fransa’ya yerleşmiş bir hanım, ancak tesettürün kölesi…

Neden?..

Çünkü burka giyiyor…

Fransız Danıştayı bu nedenle Bayan Faiza’nın vatandaşlık başvurusunu reddediyor…

Fransa’nın Müslüman kadın bakanı Fadela Amara bu konuda diyor ki:

- Kadın-erkek eşitliğine ters düşen karanlık burkaya karşı mücadele gereklidir; tesettür kadına yönelik baskının göstergesidir…

*

Kadınlarımızın çoğu bu göstergenin farkında bile değillerdir…

Türkiye’nin en acı gerçeklerinden biridir bu…

Ancak zaman içinde kadın eğitim ve öğretimle özgürleştikçe, erkek bu süreci içine sindirdikçe tesettür elbette kalkacak…

Peki, milyonlarca kadının rahatça içine sindirdiği tesettüre karşı çıkan erkeğin durumuna ne demeli?..

*

Amerika’nın ünlü iç savaşı tarihe yazıldı, Holivut filmlerinde bile sergilendi…

Avrupa’dan yeni kıtaya göçmüş, zamanına göre uygar ve beyaz Amerikalılar neden birbirlerinin gırtlağına sarılıp kan döktüler?..

Amerikan iç savaşı beyazla beyaz arasındadır…

Karaderililer için geçerli köleliğin kaldırılması davasında beyazlar birbirlerine girmişlerdir…

Zenciler neden başkaldırıp öne çıkmadılar?..

Hiç kuşkusuz iç savaşın itici gücü ekonomik nedenlerdi, Kuzeyliler Güneylilerin bedava köle kullanmasına karşı çıkmışlardı…

Ama sonuçta zenci köleliğine karşı bir savaştır bu…

*

Bugün Türkiye’de kadın tesettürüne karşı bir savaşım veriliyor…

Kadınlar ne ölçüde bu savaşa katılıyorlar?..

Çoğu kadınımız Amerikalı zenciler gibi kendi özgürlüklerini ilgilendiren kavgaya seyircidir…

Ama kimi kadındaki edilginlik ve kölelik ruhu tarihsel kavganın yazgısını belirleyemeyecek…

İnsan özgürlüğü kolay kazanılmadı…

Burka, çarşaf ya da türban bir kişinin çağdaş ve demokrat kimliğe sahip olmasını ve bu nedenle de yurttaşlık bilincini engeller…

Fransa bu gerçeğin farkında…

Türkiye de gerçeğin farkına elbette varacak…
 

cmtsysn

New member
єℓ_мαяια¢нι;3222326' Alıntı:
Tmm Güzel Allah Emretti Evet İnkar Eden Yok Zaten...Sizlerin Dediği Şu Kalıp ''Türban Takıyorlar Ve Dinlerini Yaşıyorlar'' Bu Nedir Ya Nebiçim Bir BasmaKalıp Bu Cümlelerden Sizlerin Türban Takmayanlara Kafir Dediği Ortaya Çıkıyor...Allahın Emrettiği Kapanma 21.yy nin Türkiyesinde Siyasi Bir Araç Olmustur Bunu Kimse İnkar Edemez
ben öyle bişemi dedim.rahatsızmısın sen. siz derken kimi kastediyon önce ona cewp ver. konuyu saptırma. beni öyle kafana göre istediğin yere koyamazsın.ben tekim. sana sorduğum soruya cwp ver. Allahın huzuruna cıkınca Allahın emrettiği şeyi laikliğe aykırı diyemi istemediğini savunacaksın.
 

_KarabaS_

Banned
Türban, Bireyin mi, Siyasetçinin mi, Yoksa Emperyalizmin mi Bayrağı?

Türban, Bireyin mi, Siyasetçinin mi, Yoksa Emperyalizmin mi Bayrağı?

Türbanın neyin ve kimin tercihi ve simgesi olduğu konusunda kafalar iyice karıştırıldı.

- Türban dinin (ve inancın) simgesi mi? Başbakan'a göre böyle; inancın, dinin (ve İslamın) bir simgesi oluyor ona göre... Buna da kimse karışamazmış.

- Türban acaba kimi siyasetçilerin (ve partilerin) de simgesi mi?Kesinlikle öyle. Dinci partiler türbanı bir bayrak gibi önlerine katıp ardından yürüyorlar hem de Cumhuriyet devrimlerine karşı...


- Türban bir " kimlik ve aidiyet " göstergesi mi? Örneğin " ben çok dindarım " ya da " ben şu partiyi destekliyorum " dercesine bir aidiyet (ve cephe) gösterisi olabilir mi? Kimi siyasi partiler "Hintkumaşı bir mal bulmuş gibi" üzerine atladıklarına göre bu olasılığı göz ardı edemeyiz.

- Acaba türban " bir sosyal ve sınıfsal statü ve prestij aracı olarak " düşünülemez mi? Öyle ya, " First Lady " onu takıyor; Sayın Bayan Erdoğan da türbanlı. Bir ve iki numaralar türbanlı olduğuna göre kimi genç kızlarımız bunu bir statü gösterisi, üst sınıflara tırmanmanın simgesi olarak görmüş olamazlar mı? Bence pekâlâ mümkün...

- Bir de işin " medyatik boyutu var". Öyle ya türban her gün televizyonlarda, gazetelerde. Sabah türban, akşam türban onunla yatıp onunla kalkıyoruz. Adeta paparazzi malzemesi yapılmış, tövbe, tövbe...

Acaba genç kızlarımız türbanı, " medyatik görünmenin bir aracı gibi" algılamış olamazlar mı? Vakko'sundan Versace'sine, beş liralığından beş yüz lira olanına kadar değişiyormuş. Takarsın beş liralık bir türban, atarsın bir Versace düğümü çene altından, çıkarsın yollara.

Medyatik görünmenin en kolay yolu bu. Kızlarımız özenir tabii. Öğrenciliğimde hocalarımız dağdaki çobanın gösteriş özentisini anlatırlardı bize; içi görünen naylon gömleğinin cebinde Marlboro sigarası, elinde pilli bir radyo... Al sana " gösteriş için tüketimin " medyatik boyutu...

Çoban Beyoğlu'na çıkamayacağına göre bu gösteriş köydeki kızlar için olsa gerek...

- Yoksa türban kimi siyasiler için kirli işleri gözden kaçırmanın bir örtüsü mü?

Herkesi türbana yöneltip arkadaki pisliği bununla örtme çabası mı? Türbanı başı örtmek için değil, toplumdaki kokuşmayı, yoksulluğu gizlemek için kullananlar yok mu?

- Belki de o sadece masum görünen bir basamak,bir atlama taşı... Dinci bir yapılanmaya geçişte, zararsız sanılan bir simge, bir bayrak.

- Ancak bu masum görünüşlü örtü,Türkiye üzerinde hesapları olan herkesin işini görüyor.Cumhuriyet'in değerlerinden, Atatürk' ten, laiklikten pek hoşlanmayanlar onu masum bir özgürlük simgesi olarak sunuyorlar.

Bunun yanında oy avcılığı yapan dinci partiler türbanı, balığı yakalamak için kullanılan oltanın yerine koyarak oy avcılığı yapıyorlar.

Bir taşla iki kuş; geçiş döneminde şirin bir araç ve aynı zamanda iktidara götüren bir kaldıraç.

- İçerdeki oy avcıları ve takıyyecilerle birlikte dış güçlerin de işini görüyor türban. Bush ne diyor? Biz Atatürk'ten, sosyal devletten, Cumhuriyetten, laiklikten hoşlanmıyoruz. Cumhuriyetin yerine "Ilımlı İslam Devletini" tercih ederiz.Türban, ılımlı İslamın sembolü... Hele bir de çene altından bağlanırsa bütün sorun çözülüyor.

Türban Noel Baba gibi...

Türban Noel Baba gibi herkese bir şeyler dağıtıyor. Oy avcıları yararlanıyor, varoşları ve kırsalı türbanla avlıyorlar. Cumhuriyetin yerine din devleti kurmak isteyenler onu bir köprü gibi kullanıyorlar.

Cumhuriyeti, devlet düzenini değiştirmek isteyen dış güçler türbanı bir siyasi silah gibi görüyor ve değerlendiriyorlar. Küçücük, masum bez parçası bir anda atom bombası gibi büyük güce ulaşıyor. Bir bez parçası, koskoca Cumhuriyeti yıkabilecek bir kaldıraç haline dönüşüyor.

- Sorunun temelinde din mi var, hayır. Sorun bir hukuk sorunu mu? O da değil. Sorun, " mazlumlar ve sömürgeciler arasındaki çatışmada " türbanın bir maşa olarak kullanılması.

Dünyadaki paylaşım kavgasında emperyalizmin ve onun işbirlikçilerinin türbanı, toplumdaki çatışmanın bir aracı haline getirmeleri.

- Sağ-sol çatışması,Türk-Kürt çatışması ve laik-dinci zıtlaşmaları emperyalizmin " böl ve yönet kuralının uygulamalarıdır ".

Türban ve Marlene Dietrich!..

18 Ağustos 2006'da Bıçak Sırtı'nda yayımlanan yazımın başlığı "Türbanlı Kadın ve Marlene Dietrich" idi.

Attilâ İlhan anlatmıştı; ünlü yıldız Mia West, Holywood'a Avrupa'dan henüz gelen Marlene Dietrich'e nasihat etmiş: Burası çok tutucu, faşist bir düzen var. Gözlerini kullan, başkasını göstermene toplum izin vermez demiş.

Çeşme'de otelimin önünden geçen türbanlı zarif hatun da yalnızca ayaklarını özgürleştirip kullanabilmişti, onu anlatmıştım öykümde. (*)

Kimi baskıcı rejimler postallarla gelir, Irak'ta olduğu gibi. Kimileri de mahalle baskısı ve din faşizmi ile elde edilir. Dünyamız ortaçağın karanlık döneminden beri bu baskıyı bir türlü üzerinden atamadı.

Son yüzyılda emperyalizmin, dini bir araç olarak yoğun bir biçimde kullanmaya başlaması, din faşizmi diyebileceğimiz yeni bir baskı rejimi yarattı.

Sömürgeciler, iktidara getirdikleri yönetimlerle Türkiye'yi bölmeye çalışıyorlar. Türban bu çatışmanın içinde kullanılan küçük bir bez parçası...

Son bir not: Meclis'teki oylamada türbana destek veren üç parti, bulundukları cepheyi de ifşa etmiş oldular...

(*) Attilâ İlhan'la Hayatın İçinden,Truva, 2007

Erol MANİSALI Cumhuriyet,08.02.2008
 

teyo teyo

New member
böyle konuları tartışmaya açtığınıza hiç utanmıyosunuz değilmi sen alevisin-sen sunnisin-sen müslümansın-sen kürtsün dersek nasıl yanyana yaşarız ülkede bırakın herkes istediği gibi yaşasın başörtüsüne karşı çıkanları görüyorumda o karşı olduğu caminin musallah taşına yatıyorlar en sonunda ibret alın sinde öleceksiniz birgün onun için konulara dikkat edelim
 

ARCHANGEL!

New member
Ya Sizene milletin başındaki şeyden ? Kur'an da Yazıyor isteyen kadınlar takar İstemeyenler Takmaz ! Elbette Takmayanlar da müslümandır Ancak Allah emretmiştir yapılırsa güzel olur ! Unutmayalım ki insanın güzelliği içindedir . Türbanlı olup gavur gibi davrananları da gördük biz ..

Türkan Saylan ; Misyoner Kahraman oldu Desek yanlış olmaz herhalde

Açıkça Söylüyorum :

Milletin Başındaki Kimseyi ilgilendirmez Allah emretmiştir isteyen takar istemeyen takmaz Takanlar da müslüman takmayanlar da ancak takarsa iyi olur ! Önemli olan insanın İÇ GÜZELLİĞİ !
 

HTML

Üst