Tkp

nazım hikmet'in* anlatımıyla:
...
sosyalizm,
yani şu demek ki, dayı kızı,
sosyalizm,
senin anlayacağın yani,
el kapısının yokluğu değil de
imkansızlığı.
ekmeğimizde tuz,
kitabımızda söz,
ocağımızda ateş oluşu hürriyetin,
yahut, başkası yel de,
sen yaprakmışsın gibi titrememek,
bunun tersi yahut...
sosyalizm,
devirmek dağları elbirliğiyle,
ama elimizin öz biçimi,
öz sıcaklığını yitirmeden.
yahut, mesela,
sevgilimizin bizden ne şan, ne para,
vefadan başka bişey beklemeyişi...
sosyalizm,
yani yurttaş ödevi sayılması bahtiyarlığın,
yahut, mesela,
-bu seni ilgilendirmez henüz-
esefsiz,
güvenle,
emniyetle,
gölgeli bir bahçeye girer gibi
girebilmek usulcacık ihtiyarlığa,
ve hepsinden önemlisi,
çocukların ama bütün çocukların,
kırmızı elmalar gibi gülüşü...
 
içip fuhuş yapmıyorum demokratik bir ülkede yaşıyorum kominist bir ülkede olsa giderdim ... hiç bir ülkenin tam anlamıyla şeriatı yaşadığınada inammıyorum ironik bir örnek verdim sadece ...
karıyı devletew teslim etmek teorik olarak doğrudur pratikte kimse alıp karısını teslim etmesede KOMİNİZM her bireyi ekonomik bir birim (mal) gibi görür gelenek,din örf kabul etmez karını kızını alır devlete çalıştırır çalıştırmassan okutmaz ... bölece sistem kurulur bizim ülkemizde sende konuşur dilediğin hayatı yaşarsın bende ... Atamızın devrimlerinden kimin şikayeti var ??? varmı daha akıllısı?? Atatürkte devrimciymiş (!) öle bi sölüyonuzki snaki tam Komizmi getirecekken yapamamış yarıda kalmış gibi Atatürkçüyüm diosun kominizmden bahsediyosunuz... T.C. laik ve demokratik kalacaktır herkez devletin ve anayasanın belirlediği sınırlar çerçevesinde istediği din ve inancı yaşayabilir... tam demokrasi oturana kadarda tam otumadan yıkmaya manupile çalışan koministler arap,abd özentileri ergenokoncular çıkacaktır...

bu kadar konuuyonda şeriatı niye savunuyon bize tam nlmyla yaşnmıyo diyosun iranda çizgi filmlerde bile hırsızlık yapanın eli kesiliyor bu çocukları şeriata alıştırmk değilmidir..tam anlamıyla şeriat var htta şeriat demekte az kalır bu gibi ülkelerde
 
bu kadar konuuyonda şeriatı niye savunuyon bize tam nlmyla yaşnmıyo diyosun iranda çizgi filmlerde bile hırsızlık yapanın eli kesiliyor bu çocukları şeriata alıştırmk değilmidir..tam anlamıyla şeriat var htta şeriat demekte az kalır bu gibi ülkelerde

Öncelikle doğru düzgün bi üslupla konuştuğun için tşk ederim Şeriat kuran daki anlamıyla islamın yaşanış şeklidir aslında. Beni irandaki anlamı ilgilendirmiyor. Sen şimdi Şeriat adına birinin kolunu kesersen o şeriatı değil seni bağlar aslında. Laikliği ondan savunuyorum İslam kusursuzdur ama insan kusurludur bu sebeble asla devlet yönetim şekline %100 islamı uygulayamazlar
ama Demokratik Laik bir biçimde insanları istedikleri dini yaşamalarına izinverirsen sınırlar çerçevesinde olayı halletmiş olursun Ona bakarsan PKK da "kürt halkımın kurtuluşu" için 20 yaşında askere gitmiş kürtün kafasına kurşun sıkmayı meşru görüyo.. İhale kürt halkına kalıyor...
 
birinde içip fuhuş yapamassın rahatla hırsızlık yaparsan kolun kesilir dierinde karını devlete teslim edersin dimi ? tercih meselesi...


sen karinin devlete teslim edilecegini dusunuyorsan burdan su cikar sen karini sermaye veya mulk olarak goruyorsun...eger oyleyse yapacak bisey yok
 
ya TKP nin ilk adı SİP deilmiydi :S Sosyalist İktidar Partisi diye biliyordum
cevap yazarsanız sevinirim
 
ya TKP nin ilk adı SİP deilmiydi :S Sosyalist İktidar Partisi diye biliyordum
cevap yazarsanız sevinirim

SİP "TKP" ADIYLA SADECE KENDİNİ ALDATMAKTADIR


SİP (TKP) nin safı tarihinden beliridir refomizm şovenizm isim hırsızlığı ...

Evrensel olarak bilindiği gibi; Türkiye Komünist Partisi, TKP 10 Eylül 1920'de yalnızca bir defa Mustafa Suphi önderliğinde kuruldu. Zaman zaman burjuvazinin yoğun saldırıları ve bazı hainlerinin teslim olmaları karşısında durağanlıklar yaşasa da "nerede bir komünist varsa TKP oradadır" sloganı ile özetlenebilecek anlayış partinin hep var olmasını sağladı. TKP ve TKP'liler 81 yıllık parti tarihi boyunca legal / illegal süreçlerde zindanlar, sürgünler, zulümler ve ölümler yaşayarak çok ağır bedeller ödediler. 12 Eylül sonrasında ikibini aşkın TKP üye ve yöneticisi yargılandı kimileri Mustafa Hayrullahoğlu, Ahmet Fevzioğlu gibi yargılanmadan katledildiler. Sözde yargılananlar yargısız infazlarla zindanlarda zulüm çektiler. Yargılanan partililerden bini aşkın insanımızın avukatlığını yapmış olmanın onurunu taşıyor aynı zamanda savunmanları sıfatıyla onların sesi ve isyanlarını yansıtmaya kendimi yetkili görüyorum.


Bu bağlamda Sosyalist İktidar Partisi'nin (SİP) 11 Kasım 2001 günü temel sosyalist etik ilkelerini, tümüyle yok sayarak siyasi bir korsanlıkla "TKP"nin ismini gasp ederek Türkiye komünistlerini ve dünya komünist partilerini aldatarak onun tarihi ve onurlu adından geçici de olsa yararlanıp, Nazım'ın adı gibi sömürme girişimini şiddetle kınıyor, Türkiye ve dünya komünistlerine bunların gerçek yüzlerini sergiliyoruz. Türkiye ve dünya işçi sınıfının onların gayri meşru girişimlerine izin vermeyeceğine inanıyoruz.


Bilindiği gibi komünist partilerin temel dayanağı işçi sınıfıdır. Komünist partiler de bunun için işçi sınıfının öncü partileridir. Oysa SİP son iki yılda yoğunlaşmak üzere giderek sosyalist ilkeleri terkle, burjuvaziye ödünler verip teslimiyet çizgisine gelerek varlığını koruma çırpınışına girmiştir. SİP'in yayın organı "Gelenek" dergisinde en yetkili partililer ağzından aşağıdakileri okuyoruz.


1) Umutlarını kestikleri işçi sınıfının "kapitalizme karşı bilinçlenmesinin boş bir beklenti olduğu"nu söyleyerek işçi sınıfının tarihsel misyonunu reddetmektedirler.
2) Devamla "işçi sınıfı ve emekçi kitleleri anti kapitalizmle harekete geçirmenin imkansız olduğu"nu söyleyerek bilimsel sosyalist teoriyi ve işçi sınıfını yok saymaktadırlar.
3) "Emek sermaye çelişkisinin sosyalist devrime yol açmayacağı"nı söyleyerek sınıf mücadelesini ve emek sermaye çelişkisini reddetmektedirler.
4) "Emek sermaye çelişkisinin sosyalist öğretiye uymadığını" söyleyerek umutlarını burjuvazinin resmi ideolojisine bağlamaktadırlar.
5) "Sosyalizmin ideolojik mücadelesi işi emek sermaye çelişkisine indirgemek değildir" diyerek emek sermaye çelişkisini yok saymaktadırlar.
6) "Türkiye kapitalizmi bağımsız olmadan edemez ve bunu yitirmekten ölesiye korkar" diyerek Türkiye burjuvazisinin emperyalist kapitalizmle ortaklığını yok sayarak, burjuva milliyetçiliğine sığınmaktadırlar.
7) "Militarizmin anti-emperyalist olduğu"nu söyleyerek, emperyalizmle mücadeleyi mc donald's ile mücadeleye indirgemekte ve "yanlış yolların buluştuğu kavşakta anti- kemalizm yatmaktadır" diyerek de, Şevket Süreyya TKP'ciliğini benimsediklerini açığa dökmüş, burjuvazinin resmi ideolojisine sığınmışlardır.
8) SİP genel başkanı TKP adını gasp girişiminden sonra yaptığı açıklamada "TKP'nin kapatılması halinde başkaları gibi ülkemizi yabancılara şikayet etmeyiz" diyerek bir yandan Türkiye'nin, AB ile yürüttüğü süreçten yararlanmak amacıyla KP adına sığınırken öte yandan "sizi diğerleri gibi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne şikayet etmeyiz" diyerek burjuvaziye göz kırpmaktadır.


Bunu yaparken, işkence tezgahlarında can verenlerin, sakat bırakılanların, çarmıha gerilen yaralarına kan emici böcekler salınan TKP MK üyesi Ayhan Bulutgil, zulme karşı direnme hakkını kullandıkları için katledilen TKP MK üyesi Mustafa Hayrullahoğlu, (Deniz) Ahmet Fevzioğlu ve adlarını sayamayacağımız yüzlerce insanımızın haklarını burjuva hukuk düzeni içinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde aramak zorunda kalmasını suç gibi göstererek TKP adına nasıl talip olunur?


Sadece TKP'liler mi? 12 Eylül faşizmi boyunca ve halen yapılan işkence, baskı ve zulme karşı bu düzen içinde hak arama özgürlüğü bulunmayan yediyüzbini aşkın ilerici-sosyalist-komünisti, kendilerine zorla dışkı yedirilenleri, yaşadıkları zulmü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine şikayet ettikleri için faşistler gibi vatan haini ve kendilerini böylece vatansever sayanlardan TKP'li olur mu?


SİP yönetimi yalnızca SİP'ten yeni kopmaları önlemek niyetiyle, komünist ilkeleri çoktan terk etmiş oldukları halde, onun Türkiye ve dünya komünist parti ve çevrelerinde saygın ve onurlu adını sahtekâr biçimde kullanarak geçici güncel çıkarlar sağlamak amacı ile TKP adını gasp etme girişiminde bulunmuştur.


Oysa, Ocak-Şubat 2000 tarihinde yaptığımız "Türkiye Komünist Partisi üzerindeki yasağın kaldırılmasına yönelik platform" çağrımızı kabul etmeyerek hemen akabinde SİP içinde bir grubu görevlendirerek "komünist parti" adlı bir tabela partisi kurdurdular.


Şimdi ise sözde KP'lerini fesh ederek, TKP adını sahtekâr biçimde kullanmaya kalkışmaları işçi sınıfı ve emekçi halkın gözünü boyamak, kadrolarının kafasını karıştırmak, proletarya liderlerini pusuya düşürmek, burjuvaziye teslimiyetlerini gizlemek için, övgüler dizdikleri burjuvazinin beklentileri doğrultusunda 1921'lerde kurulan sahte/resmi TKP adını kullanmayı tekrarlamaktadır.


SİP uzunca bir zamandan beri TKP MK üyesi olarak ölen "sevdalınız komünist" ozan Nazım Hikmet'i baş siyasi malzemesi haline getirerek, onun saygınlığını ve tıpkı bir süreden beri burjuvazinin Nazım ve Che'yi sömürdüğü, ticari ve siyasi çıkarlarına alet olarak kullanmaya kalkıştığı gibi kullanmaya kalkışmıştır.


Son olarak da TKP adını kullanma girişiminde bulunurlarken, TKP'nin kurucusu Mustafa Suphi ve önderleri Ethem Nejat, Salih Hacıoğlu, Şefik Hüsnü, Reşat Fuat, Zeki Baştımar ve İsmail Bilen gibileri yok sayarak aynı ticari ve siyasi sömürü amacı ile Nazım Hikmet'i sahte TKP'lerinin bir numaralı üyesi ilan etmeleri TKP'ye ve onun adına, tarihine ne denli saygılı olduklarını ve ne denli sahte ve siyasi sömürücü olduklarının en somut kanıtıdır .


Komünist teori, ilke, felsefe ve siyasal çizgiden, enternasyonalizmden vazgeçip milliyetçiliğin kuyruğuna takılanlara yeni bir ad gerekiyorsa bu hiç bir şekilde TKP değil, bugün varmaya çalıştıkları çizgiye uygun başka bir ad olmalıydı. Çünkü :


SİP'in sahte -T'K'P-'sinin,
Ne felsefesi
Ne sınıfsal kökeni
Ne örgütsel geleneği
Ne siyasal çizgisi
Ne programı
Ne tüzüğü
Ne amblemi ve bayrağı
Ne marşı
Ne de tarihinin gerçek TKP ile hiç bir ilgisi yoktur.


SİP, varlığını öteden beri vurguladığı ve yayın organları "gelenek" dergisinin son sayılarında görülebileceği gibi TKP'yi red, inkar ve ona siyasi küfre dayandırmaktadır..


Buna rağmen TKP adının evrensel saygınlığı, onuru ve dünya komünist partileri nezdindeki enternasyonalist kimliğinden yararlanmak, geçici likidasyondan sonra kendini boşlukta hisseden bir kısım eski TKP'lileri de çizgisine çekebilmek, likidasyona rağmen saygınlığı, onuru ve kendileri yok edilemeyen TKP üye ve taraftarlarının TKP'yi yasal olarak da örgütleyip yeniden ülkenin kaderine el koymalarını engellemek ve bu yoldaki girişimlerinde onların önünü keserek, likidatörlerin dahi tümü ile yok edemediği TKP'lileri ve taraftarlarını yok etmek amacı ile bu siyasal korsanlığı üstlenmişlerdir.


Ancak bu işi yapanların gerçek yüzleri Türkiye komünistlerine dünya komünist partilerine gösterilmiş olduğundan bu sahte komünistlere sahte TKP adı da hiç bir yarar sağlamayacaktır.


Tersine TKP adını alarak, aralarında bulunan komünistleri SİP'te tutma girişimlerine rağmen; daha önceleri SİP'ten ayrılanların çoğu gibi, merkez komitelerindeki darbecileri ve SİP'i terk etmeye devam ederek , gerçek komünistlerin saflarında yerlerini alacaklardır.


Çünkü bilindiği gibi TKP'nin mücadele tarihi 10 Eylül 1920'de başlayan emektar üyelerinden genç taraftarlarına kadar enternasyonalizme dünya komünist hareketine komünist ilkelere ve işçi sınıfına sadakatin tarihidir. Ona ihanet edenler olmuştur.(Şevket Süreyya, Vedat Nedim, Nabi Yağcı gibi) olacaktır.


Ancak, işçi sınıfı, reel sosyalizmin geçici yenilgisine rağmen, Büyük Ekim Sosyalist Devrimi ve Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın ateşleri içinden doğmuş ve ağır bedeller ödemiş olan TKP'nin sahte etiketini kullananları affetmeyecek ve tarihin çöplüğüne atacaktır.


Onlar TKP adını kullanmayı hiç bir şekilde hak etmemişlerdir. Bu adı ancak TKP felsefesi ve siyasal çizgisini benimseyen ve bu güne taşıyanlar kullanacaktır. Bunu söyleyenler, tescil ettikleri patentleri nedeni ile burjuva yargısından dava açarak değil, ama etik olarak SİP'in bu adı kullanmasının sosyalist siyasi ahlakla bağdaşmadığını işçi sınıfına ve emekçi halka ve komünistlere teşhir ederek onların kendiliğinden bu adı terk etmeleri sağlanacak, bu adı hak edenler kullanacaktır.


Hatırlanacağı gibi sahte TKP'nin genel sekreteri bir yıl evvel Yunanistan Komünist Partisi Radyo ve Televizyonu ile SİP'i temsilen yaptığı söyleşide neden TKP değil de KP adını aldıkları sorusuna verdiği yanıtta:


"TKP'nin devamı gibi gözükmek istemiyoruz."
"Bu partinin adı Türkiye'deki sosyalist mücadelenin mirasını temsil etmez."
"Bu ad Kürt ve Türk emekçilerinin aynı örgütte örgütlenmesine engeldir."
"Mevcut engeller karşısında kurulacak bir komünist parti; majestelerinin partisi olacaktır."
"TKP adı altında bir kavgaya katılmıyoruz, partimiz SİP'in belirli bir siyasal çizgisi var. Biz bunu terk etmeyeceğiz."
"TKP hiç bir zaman milliyetçi ön yargılardan kurtulamamıştır"(yani enternasyonalist değildir) diyordu.


Senesine varmadan ve adını gasp etmeye giriştiği güne kadar değin küfrettiği TKP adını alması hangi etik ve siyasal kuralla bağdaşır?


Majestelerinin partisi hangi adı alırsa alsın Ziya Paşa'nın özdeyişinde olduğu gibi kırk yıllık "Yani"nin "Kâni" olmayacağını söylediği gibi aynı özü muhafaza etmektedir. Devlet Bahçeli'nin, adını değiştirerek Vladimir İlyiç Lenin adını alması onu ne kadar Lenin yaparsa SİP'in isim değişikliği de onu o kadar TKP yapacaktır.


Bu gerçek tüm Türkiye komünistlerince bilinmektedir, dünya komünistleri de bilecektir. SİP'in merkezindeki cunta ne tabanındaki ve ne de dışındaki komünistleri değil yalnızca kendisini aldatacaktır.
Kaynak
 
ağzına , yüreğine emeğine sağlık YOLDAŞ!
 
Can Yücel in bi sözü war
"BEYLER BEYLER, Türkiyede komünist olmak tüzük değil B*Z*K ister..."
Boşuna dil dökmeyin yanı demek istiyo :D
 
sen gelenegi gormemisindir bile.... kopyala yapistir... kaynak nerden onu da mi bilmiyorsun...soyleyim sana rasim oz den alinti ...o kim aihm den medet uman ab ci kendi siyaseti olmayip baska partilerin siyasetine camur atarak kendini kanitlamaya calisan ilkesiz ... bir avukat
 
****ya bunlar hala konuşabiliyor ve bide üstüne vatansever ve eşitçi falanız diyorlar. ve hala bunlara inanıp bu tür örgütlerde yer alıyosunuzya valla evrim teorisi yalanına inanan varmı bilmiyorum (ben asla inanmıyorum ) ama siz evrimleşme konusunda baya geri kalmışsınız.beyin olayı pek gelişmemiş sizde.gözleri bu kadar kör, kulakları bu kadar sağır, konuştuğu bu kadar anlaşılmayan insana benzerlere ancak böyle denir. lütfen biraz daha evrimleşmeye ve gerçekleri görmeye çalışın lütfen.

siz ne milliyetçisiniz neden vatansever sizler teröristen başka bişey değilsiniz...

İster inan ister inanma...Türk ve Müslüman bilim adamları evrim teorisini çürütecek kanıtlar bulamazlarsa sende böle teorilere inanmak zorunda kalırsın.Yani istersende inanma.Ama senin okulunda bioloji darwinizm üzerine kuruludur.Yani inansanda inanmasanda ona uyuyorsun.
Ayrıca komünizmin evrim teorisiyle bağlantısı ne acaba?Bi söyleyebilirmisin?
Ayrıca yok başı ezilmesi lazımış,yok oymuş buymuş...Bu ülkede her düşünce rahatça söyleyebilme hakkı varsa her insanın sen ancak şeyin başını ezersin.Neyse söylemeyeyim.Son olarakta , komünizme(her ne kadar yanlış olsada) inanmış bu kişilerinde konuşmaya hakları vardır







Ben buna gülüp geçerim

Türk ve Müslüman bilim adamları evrim teorisini çürütecek kanıtlar bulamazlarsa sende böle teorilere inanmak zorunda kalırsın


Harun Yahya ne güne duruyor kardeşim !!!!
 
Hyatında tek kitap okumamış cahil adamlar gelmiş burada sosyalizmi yorumluyurlar.
Bir defa sizin aklınız sosyalizmi algılayamaz çünkü siz arabeskçisiniz yani hayat boyu ezik ezik dolaşmayı kader sanan insanlarsınız.Eloğlu ferrari ile gezerken ''batsın bu dünya diye köşe basında kendini yerden yere vuran insan profilisiniz.

Bu dünyada milyonlar fakir yaşarken birkaç bin kişinin güzel yaşamasını kader olarak algılarsınız.Allah bizi sınıyor diye kandırırsınız kendinizi.Bu dünya bir sınav yeri acılar çeksemde nasıl olsa öbür dünyada cennete gidecem hurilerle günümü gün edicem diyede kendi kendinize mutlu olmaya çalışırsınız.Oysa bu kendinizi kandırmaktan baska birşey degildir.

Cenneti yaşamak için bu kadar ezilmeye,öbür dünyayı beklemeye gerek yok.İşte bunu anladıgınız anda zaten degişecek dünya ve milyonlarca insanın acısı dinecek.
Tabi hayat boyu tek bir kitap bile okumadan kahvede oturup fotomaç okuyan insanlarla bunun olması zor.
Amacımız sizi eğitmek,bilgilendirmek ama kabul edersinizki dünyanın en zor şeyidir cahil bir insanı bilgilendirmek...:goz:
 
Dünyada komünizmi tam anlamıyla uygulayabilen bir devlet örneği yoktur. SSCB'ye komünist diyip "aha bak adamlar kasaplık yaptı vay dinsiz köpekler" demeye çalışanların da cehaletine veriyorum. SSCB sosyalisttir. Tabi bu yaptıkları şeyler sosyalizm ya da herhangi bir ideolojiyle uyuşmaz bu da ayrı (yani kusursuz sosyalist değillerdi). Sosyalizmle komünizmi bir tutmak atıp-tutmakla aynı şeydir. Komünizm iyidir kötüdür tartışılır ama daha bazı şeylerin ne anlama geldiğini bilmeden konuşunca insanın aklına hemen "bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak" tarzında şeyler geliyor.

Bu arada bazıları da komünizmi sadece ve sadece dinsizlikle suçlayarak onu tukaka haline getirmeye çabalıyorlar. Sizin işiniz gücünüz yok mudur faşizanlar? En az TKP'liler kadar isyankarsınız bu konuda. Olura olmaza "ya allah bismillah vatan millet sakarya" diye atlıyorsunuz. Biraz okuyun araştırın sonra gelin yazın. Sevmek zorunda değilsiniz. Komünizm bana da ters geliyor ama hiç değilse ben komünistim diyene tekme tokat girişmek zorunda hissetmiyorum kendimi.

Benim gördüğüm kadarıyla komünizmin temelinde yatan tümden anti-kaptalist düşünce dünya üzerinde gittikçe daralan bir alanda son çırpınışlarını yaşıyor. Şöyle bir baktığınızda kapitalizm tüm hızıyla dünyayı esir almaya başlamış ve bırakın önünü almayı, bu yolu azıcık kenarından kapamaya çalışanları bile inanılmaz planlar ve propagandalarla ortadan kaldırmaktan çekinmiyor dünyanın jandarmaları (!). Türkiye açısından bakarsak en belirgin nokta; ABD gibi ekonomik eziciliği bulunan ülkelerin kuklası, diğer bir deyişle kapitalizmi yayma aracı olarak yaşamaya devam ediyoruz. Etrafınıza bir bakın. Tüketim gün geçtikçe artıyor. Diyeceksiniz ki üretim de var. Sizin tüketim hızınız üretim hızınızın kat kat üstündeyse ne işe yarayacak o üretim? Bu konu çok çok uzun bir konu. Ben kendimce özetlemeye çalıştım. Ama eksik ama yanlış, Buna bu sebeplerle itiraz edecek olanlar kanıtlarla bir şeyler yapsınlar. Lafla değil.

Uzun lafın kısası; TKP'nin, militanlaşmış taraftarlarıyla varmak istedikleri yere varacaklarını sanmam. AKP gibi partilerle birbirlerini yemeye devam edeceklerdir. Kendi aralarındaki kavgalarını saymıyorum bile bu zaten baştan koparıyor olayı. Tüm bu olanlardan her zamanki gibi bizler zararlı çıkacağız. Komünizm bir ütopyadır. Tüm dünyadaki insanlar aynı anda komünizmi tercih etmedikleri sürece de öyle kalacaktır. Çünkü "özel mülk" güdüsü tek bir insanın bile sahip olması halinde tüm dünyadaki geri kalan insanları etkileyecek kadar güçlüdür. Sahiplenme olgusunun insanın doğasında olduğunu ve mevcut dünyada insan doğasının bu özelliğini değiştirebilecek bir güç olmadığını düşünüyorum. Neden komünizme ulaşmaya çalışan ülkelerin dışarıya bu kadar kapalı olduklarını umarım bazı kıt beyinler biraz olsun anlamışlarıdır. Atıp tutmak kolaydır. Fakat araştırmak okumak her zaman zordur. Çünkü batar birilerine. Ne komünizm ne sosyalizm ne anarşizm ne teokrasi ne demokrasi ne monarşi ne de diğerleri. Bunlar tek başlarına her zaman zararsızdırlar. Ama cehalet işin içine girer o zaman b.k olur. Allah insalığı cehaletten korusun diyorum.
 
Hyatında tek kitap okumamış cahil adamlar gelmiş burada sosyalizmi yorumluyurlar.
Bir defa sizin aklınız sosyalizmi algılayamaz çünkü siz arabeskçisiniz yani hayat boyu ezik ezik dolaşmayı kader sanan insanlarsınız.Eloğlu ferrari ile gezerken ''batsın bu dünya diye köşe basında kendini yerden yere vuran insan profilisiniz.

Bu dünyada milyonlar fakir yaşarken birkaç bin kişinin güzel yaşamasını kader olarak algılarsınız.Allah bizi sınıyor diye kandırırsınız kendinizi.Bu dünya bir sınav yeri acılar çeksemde nasıl olsa öbür dünyada cennete gidecem hurilerle günümü gün edicem diyede kendi kendinize mutlu olmaya çalışırsınız.Oysa bu kendinizi kandırmaktan baska birşey degildir.

Cenneti yaşamak için bu kadar ezilmeye,öbür dünyayı beklemeye gerek yok.İşte bunu anladıgınız anda zaten degişecek dünya ve milyonlarca insanın acısı dinecek.
Tabi hayat boyu tek bir kitap bile okumadan kahvede oturup fotomaç okuyan insanlarla bunun olması zor.
Amacımız sizi eğitmek,bilgilendirmek ama kabul edersinizki dünyanın en zor şeyidir cahil bir insanı bilgilendirmek...:goz:

Çok doğru söylüyorsun
 
Hanginiz devlet hastanelerinde muayene olmayı goze alabiliyor bu kapitalist düzende, hanginiz iyileşebileceğine inanıyor. Ölümüne 1 ay kalmış kanser hastası vatandaşlarımızdan 7 8 ay oncesi kullanımlası gereken(erken teşhis sonrası) tedavi yöntemeleri kullanılarak binlerce lira alınıyor. İnsanlarımızın gözünü para bürümüş. Onların suçu yok bu düzende oyle öğretildi hepsine. PARAN YOKSA SEN BİR HİÇSİN. Sosyalizmi anlamadan konuşanlara sesleniyorum umarım hayatınız boyunca parasızlık çekmezsiniz. Kanser tedavisi olacağım diye bobreklerinizi satmak zorunda kalmazsınız. Sizleri sömüren kapitalist duzene boyun eğmeye devam edin. İnsanlığını unutan bireyler görmekten yoruldum artık.
Hep birlikte yoldaşlar! Daha iyiye daha güzele yürümek için kol kola verdik biz. Meydanlarla kalmayacak savaşımız. İçimizde nicelerimiz var başarılarıyla kendini kabul ettirmiş. Ben bir tıp öğrencisiyim. Benim gibi nice kardeşlerim var korkmayın.
Güzel Günler Göreceğiz Çocuklar.. Motorları Maviliklere Süreceğiz.
 
ben devrim devrim diye bağrındığımda bana herkes kominist gözüyle bakmıştı... deniz gezmiş fotosu koydumda aynı şeyler vardı...ama ben kemalist devrimden bahsettim herkes beni yine yanlış anladı... ama şu an küresel dünyada hiç bi zaman yer almayacak bi yönetim biçimdir... türkiyede de sayılı üniversitede oluşumlar oluyor ama çok küçük gruplar içinde... hiç bi zaman gelmeyecek düşünceden vazgeçin ve özünüze dönün... SAYGILARIMLA...
 
Geri
Üst