Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Swiss Otel'de yapılan "Marka 2010 Konferansı"nda Kemal Kılıçdaroğlu'nun ardından Fatih Altaylı'nın ikinci konuğu Cem Yılmaz oldu. Sahneye gelen Cem Yılmaz kendisini, "İşte Türkiye'nin aydınlık yüzü" diye tanıtınca herkes kahkahaya boğuldu. "Siyasi espriler yapmayı sevmiyorum" diyen ünlü komedyen, Fatih Altaylı'nın "Neden sürekli siyah giyiyorsun?" sorusu üzerine de, "Siyah giymemin nedeni sahnede ellerimi kollarımı hareket ettirerek kendimi daha fazla anlatıyorum. Siyah giyince ellerim kollarım daha fazla seçiliyor. Siyah giyen bir de Sinan Çetin var. Sinan Çetin bir ara Usame Bin Ladin'e benziyordu. Ladin'i yakalayan ABD 50 milyon dolar veriyordu. Bende onun sakallarının uzamasını bekleyip, ABD'ye teslim etmeyi düşünüyordum" dedi.
Yılmaz, bir süre önce basında çıkan, "Benden çocuk olmaz" sözlerinin sorulması üzerine de, "Şimdi bana gazeteciler geldi. Arkadan soru sordu. 'Sizden iyi çocuk olur' dediler. Bende, 'benden çocuk olmaz' dedim. Onu yazmışlar. Çocuk gerçekten çok kutsal bir şey ama bunu tek başınıza yapamıyorsunuz. Onun için bir eş lazım. Tek başıma deneyince ortaya bir şey çıkmıyor" şeklinde espri yaptı.
"Günün birinde biri çıkıp, 'bu senin çocuğun' derse ne yaparsın sorusuna Yılmaz'ın verdiği cevap ise salondakileri gülmekten kırdı geçirdi. Her şeye hazırlıklı olduğunu belirten Cem Yılmaz, "Benimde seks kasetlerim ortaya çıkabilir. Ama önemli değil, her şeye hazırlıklıyım. Seks kasetinden ziyade içeriği önemli. İzleyenler 'vay be ne iş çıkarıyor' desinler" diye konuştu.
Cem Yılmaz, herkesin kendisini "küfür ediyor" diye eleştirdiğini de belirterek, "Bunu kesinlikle anlamıyorum. Küfür terbiyenin bir ölçüsü değil. Bunu normal hayatta herkes yapıyor. TEM'de bir gün giderken, öndeki arabanın şoförü el frenini çekerek aracını durdurdu. Yanıma geldi. 'Bu filmde küfür yok, yok küfürlü yapın' dedi. yolda giderken önümü kesip bana belden aşağı fıkralar anlatıyorlar. Bunu ne yapacağız. Hadi ben şov yapıyorum. Yolda giden adam gelip bana hangi hakla küfürlü fıkra anlatıyor bunu anlamıyorum" dedi.
Ünlü komedyen Cem Yılmaz'ın bu cevabı seyircileri gülme krizine soktu!..
MARKA Konferansında konuşan ünlü komedyen Cem Yılmaz da ÖTVyle dalgasını geçti: Otomobilimi İtalyada alıp burada tur atmıyorum. Türkiyeden alıyorum memlekete de katkısı var. İki katı vergi ödeyip yani ÖTVyle... Temmuz pulu, Ağustos pulu sonra bunlar asfalt oluyor...
Birbirinden pahalı ve hızlı otomobilleriyle kamuoyunun sık sık gündemine gelen ünlü komedyen Cem Yılmaz da yüksek Özel Tüketim Vergisine (ÖTV) kafayı taktı: Otomobiller konusunda tutkulu değilim. Paran olunca otomobil sahibi oluyorsun. Ama otomobilimi İtalyada alıp burada tur atmıyorum. Türkiyeden alıyorum memlekete de katkısı var. İki katı vergi ödeyip yani ÖTVyle Temmuz pulu, Ağustos pulu sonra bunlar asfalt oluyor.
Marka Konferansında Marka kişi olmak konulu bir konuşma yapan Cem Yılmaz, geliriyle ilgili ortaya çıkan esprilerin de kendinden değil, bir gün şovuna gelen seyircisinin salondaki koltukları sayıp bilet parasıyla çarpmasıyla ortaya çıktığına dikkat çekerek, şöyle konuştu: Benim ne kadar kazandığım ortada. Ama komik olan seyircinin yaptığı o hesap. Gördüm ki o şovda kazanılan seyircinin ilgi alanına giriyor. Bu işte en zevklisi bedava yapmaktır. Ama bu organizasyonu bedava yapamazsınız. Bunun için ya delirmem lazım ya da çok zengin olmam lazım, işin Nirvanası bu zaten Biletli gösteriyi ben keşfetmedim. Parayla ilgili yapılan esprinin kaynağı ben değilim.
Seyirciden korkarım
Ocakta yeni şovunun başlayacağını da açıklayan Cem Yılmaz, çok heyecanlı olduğunu belirtti ve ekledi: Seyirciden her zaman korkarım. Çok akıllıdır, hızlıdır, beklentisi yüksektir. Bir siyasetçiden daha fazlasını bekler. Ama başarısızlık benim takmadığım bir şey. Çünkü benim marka vaadim başından belliydi: Dinlerseniz anlatırım. Çok hızlıyım, komiğim dediğinizde bunu sürdürmek lazım. Ben gülmekle ilgili çok içgüdüsel hareket ettim. Kendi seyircimi yaratmaya çalıştım. Eskiden 10 kişi gülüyor, gerisi ne bu diyordu. Şimdi 10 milyon gülüyor gerisi yine bu ne diyebiliyor.
Siyasi mizah yapmayı tercih etmediğini de vurgulayan Cem Yılmaz, Siyasi mizah öyle bir bomba ki bazen evcilleştirmeye de neden oluyor. Bir siyasinin fiziki unsurlarıyla dalga geçerken, onu sevimli gösterme tehlikesi de var dedi.
Kızlardan elektrip alıp-verme sorunum yok güneş enerjisiyle çalışıyorum!
KOMİK olmasından dolayı bir cazibesinin bulunmadığını düşünen Cem Yılmaz, Kızların benim yaşımdaki erkeklerle ilgilendikleri şeyleri vermeye çalışıyorum. Elimden geldiğince ortak ilgi alanlarının, muhabbet denilen şeyin peşindeyim. Birinden elektrik alıp verme durumum yok. Güneş enerjisiyle çalışıyorum. İnsani ilişkiler kurmak derdindeyim dedi.
Garson bile edepsiz fıkra anlatıyor
- Şovumun adı CMYLMZı tuvalet kağıdından musluğa kadar tescil ettirdim. Çünkü siz tescil ettirmezseniz başkası bunu yapıyor. Tescil benim fikrimdi.
- Küfürlü söz bir terbiye meselesi değildir. 40 yaşıma yaklaşıyorum profesyonel komedyen olduğumdan beri tanımadığım insanlar, bir restorandaki garson beni durdurup hayatımda duymadığım edepsiz fıkralar anlatıyor ama benim tarafımdan bakıldığında ben fıkralar, hikayeler anlatmak için afiş yapmışım. Ben duyurduğum için bunu rahatım. Ben sokakta Küfürlü film yap diyen adamlar gördüm.
- Bana komedyen denmesini isterim, Maliyede serbest meslek olarak geçiyorum. Ben sadece bir şey olmaya çalışıyorum. Birgün çocuğuma okulda öğretmeni Baban ne iş yapıyor? diye sorarsa çocuğumu o okuldan alırım.
- Herhangi bir teşkilatın müridi falan değilim, oldukça şüpheciyimdir.
- Yeni bir kavram yerleştirmeye çalışıyorum: Durayen. 40 sene durduktan sonra oluşuyor.
Sinanı Bin Ladin diye vermeyi düşündüm
Sahnede sürekli siyah giyinmesinin başlarda biraz da zayıf görünmek istemesiyle açıklayan Cem Yılmaz, Bilinçli değildi ama bir süre sonra sahne kostümüne dönüştü. Çünkü ilgi başka bir yere kaymıyor. Bütün dahiler de öyle giyiniyor dedi. Siyah kıyafet konusunda ünlü yönetmen Sinan Çetine de takılan Yılmaz şöyle devam etti: Bir gün Cannesda yürürken Are you somebody demişler. Düşünün Bir ara zaten Bin Ladine benziyordu, ABDnin getirene para verdiği zamanlarda. Düşünmedim değil, bir sarığa bakıyordu.
Bir gün seks kasedim de çıkabilir önemli olan içeriği
SON dönemde kendisine sürekli Çocuk istiyor musunuz? sorusunun sorulmasından rahatsız olan Cem Yılmaz, şunları söyledi: Yalnız yaşayan birine çocuk yapacak mısınız diyorlar. Cevap verirken bile utanıyorum. Deneme yapıyormuşum da olmuyormuş gibi durum yaratılıyor. Çocuklu birini gördüğünüzde Bu 4 tane yapmışsa, ben 8 tane yaparım diye düşündüğü oluyor insanın ama bunun için partner gerekiyor. Yılmaz, bir çocuğunun çıkması halinde ne yapacağı sorusuna ise Her şeye hazır olmaya çalışıyorum. Bir gün seks kasedim de çıkabilir önemli olan içeriği! Bu duruma gelmekten çok korkarım yanıtını verdi.
Parmak arasız terlik Türk icadı
MARKA Konferansında zihni sinir projeler de dedirten ilginç icatlar da görücüye çıktı. Ankara Patentin standında Türk mucitlerinin de yaratıcıları arasında olduğu 200e yakın icat tanıtıldı. İcatlar arasında engelliler için herhangi bir düğmeye basmayı ya da kapıyı kapatmaya yarayan portatif elden, güneşte yürürken iz bırakmasın diye vakumlu parmak arasız terlik gibi birçok ilginç ürün bulunuyor.
Yaşam filozofu aryayla şaşırttı
MARKA Konferansı sırasında ünlü viski markası Ballantines Plan B adı verilen ilginç bir şov da gerçekleştirdi. Alışkanlığı Yıkmak: Plan B konulu sunumda The Three Waiters adlı grubun üyesi Jason Taylor Yaşam Filozofu olarak sahneye çıktı ama izleyiciler arasındaki kadın ve kameraman rolündeki diğer grup üyeleriyle Arya söyleyerek izleyicileri şaşırttı.