Rap - Rock ..

DeeRPaRtY

IRC Operator
Katılım
20 Mar 2006
Mesajlar
8,466
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
EastanbuL
Rap bir müzik türüdür. Kökenleri 1970'lerin getto Amerika'sına dayanmaktadır. Amerika'nın varoş bazı eyaletlerindeki çetelerin birbirlerini islah amaçla buldukları hip-hop kültürünün müzik koludur.

Rap, müziğin temposuna uyarlanarak söylenen kafiyeli sözlerdir. Hiphop kültürünün içindeki başlıca dört elementden biridir. Ve diger elementler DJ'lik, breakdance ve grafiti, hiphop'ı yeterince yaygın hale getiremediği için rap yıllar boyunca değişim geçirmiştir. Rap sözcüğü daima bu aktiviteyi açıklamak için kullanılmamıştır. Müziğin temposuna uygun olarak kafiyeli sözler söylemek Mc' lik olarak adlandırıldı. Rap terimi '79 yılında keşfedilen iki kayıt sayesinde hiphopla özdeşleşmiş gibi görünüyordu. Bunlardan ilki King Tim III (Personality Jock)'tu, ki bu şarkı hiphop'ın bilinen ilk kaydı olarak tarihe geçti.

Rap,'rhitmic american poem' olarak açılabilir ve çoğunlukla muhalefeti susturmak anlamında kullanılmaktadır.Rap tempoları ve müzik uyumu çok önemlidir. Rap'i icra eden kişiye MC (Master of ceremonies'in kısaltması) adı verilmektedir. Dünyada ilk rap yapmış kişi King Tim III (Personality Jock)'dır.

Türkiye'de ise ilk rap grubu Karakan'dir. Bu grubun geçmişi 1986'lı yıllara dayanmaktadır. 1995 yılında televizyonlarda yavaş yavaş gördüğümüz Cartel bu akımın türkiyedeki öncülerinden olmuştur. Türkçe rap 2000'den sonra büyük bir gelişme gösterdi. Bir cok grup ve rapper ortaya cıktı.

--------------------------------------------------------------------------------------------------


Rock, 20. yüzyılın sonlarında ortaya cıkmış, genellikle elektro gitar, bas gitar ve bateri gibi enstrümanlarla beraber vokal melodi tasıyan popüler müzik formudur. Organ ve piyano gibi klavyeli enstrümanlar da rock'ta sıkça rastlanılabilir. Saksafon gibi üflemeli çalgılar rock'ın ilk hallerinde oldukça sık kullanılmış olsa da yeni rock türlerinde nadiren görülürler. Rock tanımı oldukça genel bir tanımdır ve de sınırları kesin bir şekilde belirlenmemiştir. Rock'ın oluşumunda rock and roll ve rockabilly gibi müzik türleri önemli rol oynamışlardır. İngiliz rock'ının 1960larda gelişmesiyle "rock müzik" tanımı yaygınlaşmıştır. "İngiliz Fethi" olarak adlandırılan bir akımla, bu müzik tarzı tekrardan Amerika'da yayıldı ve hatırı sayılır bir etkiyle uluslararasi bir fenomen haline geldi. Rock günümüzde birçok türü altında barındırarak oldukça yaygın olarak dinlenen bir müzik türü haline gelmiştir.
 
Bildiğim Bilgiler .. Yinede sagol
 
Forever R0CK !!!
 
sercinho7' Alıntı:

Hı Hıh öLedir .. Hadi Bi Rap - Rock Kawqası Daha başLataLım :)



Rockcı oLup Kafa saLLıcaqıma Rapci oLup Susarım Daha iyi...

Rockcı oLup PLayback qitaar caLıcaqıma Rapci oLup Susarım Daha iyi..
 
Rockcı oLup Kafa saLLıcaqıma Rapci oLup Susarım Daha iyi...
[/QUOTE]



Ben Bunu
Popçular gibi kıçını sallayacağına,Rockçıar gibi kafanı salla.
die biliorum :D
 
ben gormustum ama nese simdi karıstırmayalım bu bilgiler için eyw....
 
Rock DinleyipTe Ne Anlıyorsun Sagopa Sarkı Sözlerine Bak Hemen Rap Dinlemeye Baslarsın Bir Rock Yabancı Özeniyorlar Offf Ben Rock Dinlemem Sago Bir Numara Benim İçin....
 
Rock müzik, bünyesinde bir çok müzik türünü barındıran bir tür oLarak rock and roLL' dan, and roLL'un çıkarıLmasıyLa 1960 Ların başında oLuştu.. rock müziği oLuşturan bu müzikaL aLt türLer de, kendi içLerinde aLt türLere ayrıLmışLardır.. bu sebepten doLayı rock müziğin tarihini anLatırken, başLangıç noktası oLarak rock'n roLL dan yoLa çıkarsak büyük bir hata yapmış oLuruz.. çünkü; rock müziğini de içine aLan pop müzik türLeri bir çok müzikaL aLt türLerin sentezinden meydana geLmiştir.. peki müzik türLeri arasındaki iLk etkiLeşim ne zaman, nerede ve nasıL gerçekLeşmiştir?

bu sorunun yanıtını 1730’ Larda amerika'daki, sonradan takıLan ismi iLe 'büyük uyanış' ta buLmak mümkündür.. 'büyük uyanışLar, amerikan müziğini de derinden etkiLeyen dinseL bir uyanışın birbiri sıra ortaya çıkan iki daLgasıydı..'(1) birincisi dr.. isaac watts adındaki bir ingiLiz'e ait 'hymms and spirituaLi'nin (1701) Londra'da yayınLanmasıyLa doğan ve 1739 boston baskısının yapıLmasıyLa amerika'nın bütün kentLerinde etkisi hissediLen yeni bir müzik anLayışının güneyin foLk müzikLerini etkiLemesi sonucunda meydana geLmiştir.. ikinci uyanış ise 1780-1830 yıLLarı arasında yapıLan kamp topLantıLarında ortaya çıkan bir akımdır.. hıristiyanLaştırıLmış siyahLar ayinLerini yaparLarken afrika dinseL törenLerinde görüLen dairevi dans, çığLık atma, ritim tutma gibi öğeLer duaLara karışır.. böyLece siyahLar beyazLardan aLdıkLarı spirituaLLerin içine ataLarından miras kaLan ritim ve coşkuyu katarak ortaya yeni bir tür müzik çıkarmışLardır.. bu aynı zamanda dini müzikte siyah-beyaz ayrımını da doğurmuştur.. beyazLarın spirituaLLeri oLdukLarı yerde sayarken, siyahLarın yaptıkLarı bütün üLkeye yayıLmakLa kaLmayıp, üLke dışına da çıkmıştır..

pek çok amerikan müziği gibi gospeL de iç savaştan sonra güneyde spirituaLLerin devamı niteLiğinde ayrı bir tür oLarak kendini gösterir.. spirituaLLere oLduğu gibi gospeLLere de sadece siyahLara özgü diyemeyiz; ama pek çok siyah kiLiseLerinde ve siyah gurpLarca icra ediLmiştir.. 19.. yüzyıLın sonunda kuruLan pentacostaLis ve hooLines kiLiseLerinde, afrika müziğindeki eL çırpma ve ayakLarı yere vurma yoLuyLa yapıLan müzik, gospeL türünün iLk örnekLerini oLuşturur.. gospeL tarzında spirituaLLerden farkLı oLarak bu dünya iLe iLgiLi vaatLer daha baskındır; öbür dünya ise daha neşeLi bir diLLe anLatıLır..

amerika’da, dini içerikLi müziğin yanı sıra haLkın ağızdan aktarım yöntemi iLe günümüze kadar uzanıp geLen bir foLk müzik küLtürü vardır.. en eski foLk şarkıLarı ya soLo oLarak ya da bir topLuLuk iLe söyLenmiştir.. bu foLk şarkıLarına eşLik etmek üzere keman, banjo ve gitarın girmesi iLe iLk pop müzik türLerinin temeLLeri atıLmış oLur.. amerika'nın iLk pop müzik yıLdızı jimmie rodgers'dir.. rodgers, country ve boogie-bLues harmanLaması yaparak; hiLLbiLLy, foLk ve bLues'dan aLdığı sözLeri birLeştirerek country müziğin başLıca dayanağı haLini aLmıştır.. 'rodgers, bLues'u ödünç aLan değiL de hırsızLığını yapan iLk beyaz adam ve böyLece country müziğin dominant modu haLine geLenLerin sentezini yapan sanatçı oLarak düşünüLebiLir..'(2) bu yıLLarda güney eyaLetLerine yapıLan iLk taşra geziLeri sonucunda paramounts records, bLues müziğin babası oLarak anıLan bLind Lemon jefferson'a iLk pLağını yapar.. bu tarihten sonra, jefferson, kendinden sonraki bütün bLues ve rock müzisyenLerini etkiLeyecek kaLitedeki parçaLara imza atmıştır..

rock'n roLL; ragtime, bLues, boogie, country, gospeL gibi müzikaL aLt türLerin harmanLanması sonucu oLuşmuştur.. bu aLt türLerden rock'a geçişteki son yapı taşı r&b'dur(rhtyhm and bLues) ..bu geçiş esnasındaki en önemLi kişiLerden biri robert johnson'dır.. (1911-1938) esasında deLta bLues müzisyenLeri içerisinde charLie patton ya da skip james gibi ondan çok daha önemLi isimLer oLmasına rağmen johnson'un önemi; kişiLiği ve yaptığı müzikLe erken bir rocker oLmasından kaynakLanmaktadır.. bLuesdan rock'a geçişteki bir diğer önemLi oLay ise eLektirikLi gitarın bLues'da kuLLanıLmaya başLamasıdır.. eLektirikLi gitarı iLk kuLLanan bLues müzisyeni t.. bone waLker'dır.. kendine has tekniğiyLe, kendinden sonraki b..b.. king, freddy king, buddy guy gibi gitar sihirbazLarını etkiLemeyi başaran waLker'da rock'a geçişte çok önemLi bir roL üstLenmiştir..

1943-51 yıLLarı arasında güneyden kuzeye yapıLan göçLer esnasında piyanoyLa nefesLiLerLe tanışan deLta bLues icracıLarı rock'n roLL'a geçişteki son müzik türü oLan r&b'u oLuştururLar.. bu müzik türü, geneL oLarak bütün siyah müzik sitiLLerinin karışımından, bLues armonik yapısı ve formüLü oLuşmuştur.. başLangıçta sadece siyahLarın radyo istasyonLarında ve sokakLarda yaşayan r&b, orta sınıf beyaz gençLerin bu müziği aLışkanLık haLine getirmesiyLe birLikte popüLer haLe geLir.. gün geçtikçe artan taLepLer, yayınLanan r&b pLakLarının sayısının artmasına ve 25 mayıs 1949'da biLLboard müzik dergisi ListeLerinde r&b adında yeni bir başLık açıLmasına yoL açar.. 1953 yıLında chords grubunun sh-boom adLı parçaLarı r&b ListeLerine sığmayarak, popüLer müzik ListeLerine geçer ve '1' numaraya kadar yükseLir.. 1954-55 yıLLarında aynı müziği beyazLar icra edince bunun adını rock'n roLL koyarLar.. 'ünLü rock'n roLL piyanisti fats domino 'biz rock'n roLL'a 15 yıL öncesine kadar new orLeans'da r&b derdik'(3) demiştir.. rock'n roLL, gençLer arasında o kadar rağbet görür ki, hem endüstriye karşı en radikaL çıkışLarın kaynağı, hem de müzik endüstrisinin en yağLı geçim kaynağı konumuna geLir.. rock'n roLL'un r&b'den farkLıLaşıp kendine özgü bir müzik türü haLini aLmasını sağLayan en önemLi kişiLer eLvis presLey ve chuck berry'dir..

rock'n roLL'un büyük kraLı evis presLey r&b'yLe, country ve hiLLbiLLy müzikLerini çok iyi kaynaştırmıştır.. chuck berry ise kendinden önceki gitarcıLarın teknikLerini sentezLeyerek rock'n roLL'un iLk gitar kahramanı oLmuştur.. zaten ikisinin de asıL şöhretLeri bu birLeştirici güçLerinden ve kendiLerinden sonraki bütün rock müzisyenLerini etkiLemeLerinden geLmiştir..

fakat endüstri rock'n roLL'u çok çabuk yutmuştur.. araştırmacıLarın çoğu 1950'Lerin sonunun rock'n roLLmüziğinin de sonu oLduğu konusunda görüş birLiğine varmışLardır.. 1950'Lerin sonunda en ünLü rock'n roLL müzisyenLerinden oLan eLvis presLey askerde, buddy hoLLy öLmüş, chuck berry ise hapistedir.. 1959-63 yıLLarı arasında rock müziğinde bir boşLuk yaşanmış oLarak düşünüLebiLir.. fakat, işte tam bu yıLLarda sonradan '60 gençLiğinin Lideri' ünvanını aLan bir müzisyen, bob dyLan ortaya çıkar.. dyLan'ın iLk üç aLbümündeki müzikLer ne foLk müziği ne de rock'n roLL müziği içerisinde tanımLanmıştır.. dyLan, şarkıLarında siyah düşmanLığının inatLa sürmesinden, savaşın anLamsızLığından, sevginin öneminden, dünyanın güzeLLikLerinin hızLa yitip gitmesinden bahsetmiştir..

amerika'da gerçekLeşen bu müzikaL geLişimLer bütün dünya gençLiğini, ama en çok ingiLiz gençLiğini etkiLemiştir.. çocukLukLarından beri rock'n roLL müziğiyLe büyüyen ingiLiz gençLeri arasından birçok müzisyen çıkmış; bunLar beatLes, roLLing stones, animaLs gibi iLk rock topLuLukLarını kurmuşLardır.. bu grupLar, iLk zamanLarda amerikan müziğinin aLt türLerinden etkiLenmişLer, fakat kısa bir süre sonra kendiLerine özgü yapıLarı ortaya koyarak gerçek anLamda rock müziği yapmışLardır.. bu grupLardan iLk piyasaya çıkanı beatLes, kuruLuşundan bir iki sene sonra, iLk aLbümLerindeki bLues, boogie, gospeL şarkı aiLeLerinin parçaLarını kopya etmekten ve rock'n roLL'a yakın parçaLar yapmaktan yavaş yavaş vazgeçmeye başLamıştır.. en son oLarak rock'n roLL şarkıLarını kuLLanmayı 1965 yıLındaki heLp aLbümünde yer verdikLeri Larry wiLLiams'a ait 'dizzy miss Lizzy' parçasının uyarLamasıyLa sona erdirmişLerdir.. araLık 1965'de 'rubber souL' aLbümünü yayınLadıkLarında tamamen özgün yapıya geçiş böyLece tamamLanmış oLur.. işte bu geLişmeLerin ardından rock'ın engeLLenemez yükseLişi de başLamış oLur.. eric cLapton'ın içinde buLunduğu grupLar, özeLLikLe cream çok büyük başarıLara imza atar.. beatLes çıLgınLığı duruLur gibi oLurken sahneye eric cLapton adıyLa dünyanın en iyi gitar virtüözLerinden biri çıkar.. artık devir ingiLtere duvarLarının 'cLapton is god'(cLapton tanrıdır) yazıLarıyLa doLmasının devridir..

1960'Ların sonu, dünyada gençLik hareketLeri oLarak niteLendirebiLeceğimiz bir başkaLdırının en üst düzeye eriştiği yıLLardır.. gitgide büyüyen nükLeer savaş tehdidi, amerika'nın vietnam'ı acımasızca savaşa sürükLemesi, birçok vietnamLı'nın ve amerikaLı'nın bu savaşta öLmesi çarkLarı harekete geçirmiş, çiçek gücü hareketi böyLe bir ortamda ortaya çıkmıştır.. artık rock müziğin konusu ağırLıkLı oLarak dünya sorunLarı ve çözüm yoLLarını da içermektedir.. ünLü 'savaşma seviş' sLoganı bu hareketin bir ürünüdür.. çiçek gücünüoLuşturanLarın çoğunLuğu orta sınıf beyaz gençLerdir.. bu insanLar 'hippi' oLarak adLandırıLmışLardır.. geneL oLarak o devirLerde bu hareket neredeyse bütün rock grupLarından destek aLmıştır.. bu yıLLarda doğu dinLerine oLan iLgi de artmış, hatta beatLes eLemanLarı hindistan'a tanınmış hindu hocamaharishi yogi'yi ziyarete gitmişLerdir..rock'taki bu doğu modasıyLa birLikte müzisyenLerin vedinLeyiciLerin uyuşturucuya oLan iLgiLeri de bir anda artmış veözeLLikLe Lsd,henüz yasakLanmadığından asprin kadar çok kuLLanıLır haLe geLmiştir..fakat çok kısa bir süre içinde çiçek çocuk oLmak da bir 'moda' haLine getiriLir vehareket neredeyse hiç bir sonuca uLaşamadan son buLur..üsteLik hippiLerin bazıLarı zaman geçtikçe kaba tabiriyLe tam bir düzen adamı,düzenin savunucusu oLurLar.. bunLara en iyi örnek a..b..d.. başkanı biLL cLinton'dır..bu dönemLerde çiçek gücü hareketinden etkiLenip,vietnam’a gitmeyi reddeden cLınton,şimdiLerde irak’a bombaLar yağdıran bir üLkenin devLet başkanı sıfatını taşımaktadır..

1960-70'Ler rock tarihi açısından çok çeşitLi ve önemLi grupLarı içinde barındırmıştır.. beatLes, the animaLs, the doors, roLLing stones, the who gibi grupLar hep bu tarihLerde çıkmışLardır.. 65-70 arasında kuruLan pink fLoyd, deep purpLe, Led zeppeLin, yes gibi grupLar da artık mega rock grupLarıdır.. bu grupLar sayesinde rock, hiç oLmadığı kadar popüLer oLup, ciddiye aLınmaya başLanmıştır.. rock müzisyenLeri kendiLerini kLasik müzik icracıLarı gibi görmeLeri de bu döneme rastLar.. o zamanLarın en ateşLi tartışması rock'ın bir sanat müziği oLup oLmadığıdır.. 70' Lerin ikinci yarısına geLindiğinde rock artık pLak satışLarı ve konser geLirLeriyLe müzşk endüstrisinin en iyi geçim kaynağını oLuşturmaktadır.. rock müzisyenLeri miLyonLarca doLarLık eLektronik aLetLere sahiptiLer ve hepsi çok zengin oLmuşLardı.. bu mega rock grupLarı ne yaparsa yapsın sattığından doLayı pLak şirketLeri yeniLere hiç şans tanımamakta veya tanısaLar biLe müzikLerini onLar gibi yapma şartı koymuşLardır..

işte punk rock tam bu sıraLarda kendini gösterir.. punk da diğer hiçbir rock türünde görüLmeyen şiddet, kargaşa ve kaos vardır.. punk, rock'ın karanLık kanadını gözLer önüne sermiştir.. 60'Lı yıLLarda newyork'un garaj grupLarından çıkan veLvet underground punk'ın iLk tohumLarını atan grup oLarak gösteriLebiLir.. ancak bu görüşü iLk punk topLuLukLarından biri oLan sex pistoLs kabuL etmeyerek tepki göstermiştir..

punk' ta kesinLikLe kaLite ve hoşa gitme kaygısı yoktur.. punkçıLar 1960-70'Lerdeki rock müziğine ve tabii ki rockçıLarada Lanet okurLar; çünkü onLara göre rock artık para,şan, şöhret aracı oLarak kuLLanıLmaya başLanmıştır.. 70'Li yıLLarın uzun ve karışık soLoLarı iLe doLu parçaLarı yerine kısa ve özentidiz çaLıp söyLerLer.. hatta sex pistoLs o kadar basit ve iLkeL çaLar ki, izLeyenLer ister istemez'bunu ben de çaLabiLirim' gibi bir kanıya kapıLır.. böyLece ingiLtere de bir çok punk grubu doğmaya başLamıştır.. endüstrinin en büyük düşmanı oLmasına rağmen punk çıLgınLığı da diğer bütün rock çıLgınLıkLarı gibi kısa sürede endüstri tarafından yutuLup 'moda' haLine getiriLmiştir.. punk giysiLeri en Lüks mağazaLarın vitrinLerinde birbiri ardına boy gösterir oLmuştur..

80'Lere geLindiğinde bir çok rock müzik türü icra haLindeyken bir heavy metaL patLaması yaşanır.. bence heavy metaL müziğini anLatan en iyi sözcük 'kargaşa' dır.. bütün heavy metaL grupLarının faaLiyet aLanLarı farkLıdır.. bu müzik türünün içinde komünizm,faşizm, anarşizm, devrimciLik, sadizm gibi biribirinden çok kopuk anLamLarı buLmak mümkündür.. heavy metaL bu çok renkLiLiği sayesinde bir çok aLt daLLara ayrıLmıştır.. fakat hepsinde ortak oLan bir şey vardır; küfür.. kimi devLete kimi siyahLara kimi tabuLara küfür eder ama muhakkak küfür eder.. 90'Lara geLindiğinde bekLenen yeni rock anLayışı amerka'nın seatLe adLı kentinden geLir.. bu kentte kuruLan garaj grupLarının önce amerikaya sonra bütün dünya ya açıLması iLe birLikte bir 'grunge' çıLgınLığı yaşanır.. heLe nirvana'nın nevermind aLbümü bu yeni, aLternatif rock' bütün dünya ya kabuL ettirir.. bugün pearL jam,soundgarden,faith no more,red hot chiLLi peppers, therapy gibi grupLar sayesinde rock tekrar bir canLanma içerisine girmiştir..
 
70’li yılların New York’unda, Bronx’un arka sokaklarında siyah Amerika’nın kent müziği olarak doğdu hip-hop. DJ’lerin iki pikap kullanarak karıştırdıkları disko ritimlerinin üstüne, MC’lerin yani rapçilerin yaşamlarını anlattıkları kafiyeli, ritmik dizeler ekleyerek yarattıkları bir müzikti.

Grafiti ile donattıkları ve breakdans yaptıkları sokakların müziği, kısa sürede sadece bir ritim olarak kalmadı, bir yaşam biçimine dönüştü. Gençlerin kendi doldurdukları rap kasetlerini takas etmeleriyle sokaktan sokağa, şehirden şehre yayılan bir alt-kültür haline geldi. Ve hip-hop, rock müziğin yarım asırlık egemenliğine son vererek, Amerika’nın en çok dinlenen müziği oldu. Artık bugün müzikten modaya, sinemaya kadar dev bir endüstri hip-hop.

1973 yılında DJ Cool Herc, partilerde çaldığı şarkıların enstrümantal aralarını uzatmak için aynı albümü iki pikaptan çalan ilk DJ olduğunda, bunun bir süre sonra tüm dünyayı etkisi altına alacak bir akımın başlangıcı olacağını bilmiyordu. Cool Herc’in uyguladığı bu metot, daha sonra Grandmaster Flash ve Afrika Bambaata tarafından geliştirildi ve hip-hop’un müziksel yapısı oluştu. Sonraki yıllarda, dinleyicileri çalınan müzikle dansa davet eden parti sunucuları yani MC’ler, rap yaparak mikrofonda yeteneklerini göstermeye, DJ’leri geri planda bırakmaya başlayınca hip-hop bugünkü haline büründü.

Sugar Hill Gang’in ‘Rapper’s Delight’ adıyla 1979 yılında piyasaya çıkardığı ilk rap single’ın ardından 7 yıl sonra, 1986’da Run DMC adlı plak şirketinin, ünlü rock grubu Aerosmith ile yaptığı ‘Walk This Way’ şarkısı ise rap müziğini bütün dünyaya duyurdu.

BRONX’TAN YAYILDI

Hiç kimsenin beklemediği, hiçbir müzik şirketinin sipariş etmediği, varolan telif haklarını ve kanıksanmış şarkı sözü normlarını tepetaklak eden bu müzik, 70’li yıllarda Bronx’ta doğdu aslında.

Birkaç siyah Amerikalının ısınmak için yaktıkları varillerin etrafında atışma şeklinde birbirlerine söyledikleri şarkılar, kısa sürede saklandıkları ara sokaklardan çıkıp, caddelere, meydanlara, oradan da başka şehirlere taşındı.

Zamanla Amerika’nın en etkili, en yaygın, en baskın müziği ve kültürü oldu. Öyle ki, Amerika’nın en çok satan müzik dergisi Billboard’un 11 Ekim 2003 sayısında ‘En çok dinlenilen 10 şarkı’ sıralamasındaki 10 şarkının hepsi de hip-hop türündeydi. Amerika tarihinde ilk defa 10 siyah şarkıcıyla oluşan bu liste, bir zamanlar kapılarını rap müziğe kapayan radyoların artık hip-hop akımına teslim olduğunu kanıtlıyordu.

Hip-hop’un en önemli özelliği, sadece bir iki yıldız şarkıcının borusunu öttürdüğü bir alan olmayıp, çok sayıda siyah gence yükselme olanağı sağlayan bir platforma dönüşmesi. Bunun başlıca nedeni de, hip-hop’un ilk günlerinden beri yalnızca bir müzik türü olarak değil, bir kültür akımı olarak gelişmiş olması. Üstelik siyahların yarattığı ve bugün sadece Amerika’da 45 milyon kişiye hitap eden bu müziğin dinleyicilerinin yüzde 80’i beyaz.

DJ, MC, B-BOY VE...

New York gettolarındaki ilk yıllarında hip-hop kültürünün dört ana unsuru vardı: DJ, MC, B-Boy ve Grafiti. DJ’ler pikaplarında ritimleri karıştırıp müziği yaratırdı. MC’ler, dinleyicileri dansa davet etmek için bu müziğin üstüne kafiyeli dizelerini okurlardı, yani rap yaparlardı. B-Boy’lar, bu şarkılara break-dance yaparak eşlik ederlerdi. Grafiticiler ise grafik tasarımlarını hip-hop kültürünün yeşerdiği bu sokak aralarındaki duvarlara sprey boyayla işlerlerdi.

Özünde ağız dalaşının yattığı bu müzik, beraberinde sataşmaları ve sonrasında kavgaları da getirdi. New York’taki ve Los Angeles’takiler arasındaki rap sataşmaları zamanla doğu-batı savaşına dönüştü ve önce batının en yetenekli MC’si Tupac Shakur 1996’da, doğunun en sayılan MC’si Biggie Smalls da 1997 yılında faili meçhul cinayetlere kurban gittiler.

Başlarda rap’in medyada daha çok yer almasına yardım eden doğu-batı savaşı lafta kalmayıp, belki de tüm zamanların en yetenekli iki rapçisi bu anlamsız kan davasında kaybedilince rap camiasının aklı başına geldi. Hip-hop’un bu çok-merkezli yeni dünya düzeninde rapçiler arasındaki dayanışma zamanla arttı.

Müzikten bir alt-kültüre uzanan yol da işte belki de böyle açılmış oldu. Dayanışma ve sadakatin de ötesinde hip-hop kültürünün özünde gettoların acımasız sokaklarında törpülenmiş olan, bir hayatta kalma içgüdüsü, medeni cesaret ve girişimcilik ruhu yatıyordu. Bu özellikler sayesinde hip-hop, doğduğu yıllardaki basit, nahif köklerinden bugün bulunduğu yere gelebildi.

ŞİRKETLERİN EFENDİLERİ

20. yüzyılın ilk yarısındaki hemen her müzik ve dans akımı, yüzyılın başlarında New Orleans’ta doğan caz müziğin etkisiyle şekillendi. Geçmişte bir iki istisna dışında müzisyenler kendi ürettikleri müziğin haklarına sahip değillerdi ve kimin yıldız olacağına müziğin içinden gelenler değil de büyük müzik şirketlerinin prodüktörleri karar verirlerdi. Aynı şekilde marjinal sesler sansüre uğrar, müzik piyasasının dışına itilirlerdi.

Eskiden popüler kültürle ilgili her yatırım ve karar, varolan dev şirketlerin elindeyken hip-hop’un bağımsızlığı bu kültürün öncülerinin sergilediği girişimcilik sayesinde büyük ölçüde devam ediyor. Bugün hip-hop’un ustaları hem müziklerinin hem de kendi şirketlerinin efendileri.

Örneğin, Death Row’dan ayrılıp Aftermath Records’i kuran Dr. Dre, kendi şirketinden Eminem’i çıkarttı. Ünlenip kendi şirketi Shady Records’i kuran Eminem ise kendinden bu yana çıkan en yüksek satışlı rapçiyi, 50 Cent’i keşfetti.

EMİNEM

Elvis’ten sonra gelen en büyük beyaz müzik idolü

Eminem, çoğu müzik otoritesinin gözünde hip-hop devriminin tamamlanması için gereken tek şeydi. Siyahların rap yeteneğine saygı duyabileceği, beyazların da eleştirmelerine rağmen dinlemeden edemeyecekleri beyaz bir rap süperstarı -yani Elvis’in rap yapan versiyonu- gerekiyordu o da Eminem oldu. Detroit’li rapçi Marshall Mathers’i keşfeden plakçılar, 1998 yılında ‘Slim Shady’ albümüyle Eminem’i dünyaya sundular. Püriten Amerikan değerlerini ve statükoyu tehdit eden Eminem de, zamanla daha iyi imkanları olmasına rağmen siyah yaşıtları kadar sistemin dışında kaldıklarını hisseden beyaz gençlerin idolü oldu. ‘Elvis’ten bu yana gelen en beter şey benim, zenci müziğini bencilce kullanıp kendimi zengin ettim’ diyen Eminem, kısa sürede tüm zamanların en çok satan rapçisi oldu. Rap’in ilk yıllarında ‘Yo MTV Raps’ programıyla rap müziğe haftada yarım saat ayıran MTV, neredeyse Eminem TV’ye dönüştü.

Şöhretleri, reklam ve tanıtım garantisi

Amerikan sinema endüstrisi, yeni çıkan her akımda olduğu gibi hip-hop’ta da zaman kaybetmeden konuya dahil oldu. 1982’de ‘Wild Style’ ile Fab Five Freddy ve Rock Steady Crew beyazperdeye adım atan ilk rapçiler oldular. 1985’te hip-hop kültürünün patronu Russell Simmons, kendi müzik şirketi Def Jam’in hikayesinden esinlenen ‘Krush Groove’ filmiyle bir ilke daha imza attı. Bu filmin yapımcılığını üstlenen Simmons, hem Def Jam’den Run DMC ile LL Cool J’in kariyerlerini ilerletti hem de onların hayranlarını sinemaya çekerek ciddi gişe geliri elde etti.

Hip-hop ve sinema arasındaki ticari bağı oluşturan ‘Krush Groove’un başarısının ardından Yeşilçam’ın assolist filmleri gibi rapçilerin reklamını yapmak amacıyla siyah kitleleri hedefleyen filmler ortaya çıktı. Bu arada, 90’lı yılların başında rap müziğin popülaritesi artarken, siyahi yönetmenlerin ürettiği ‘Juice’, ‘New Jack City’, ‘Boyz ‘n the Hood’ gibi getto hikayeleri anlatan bağımsız filmler seyircilerin ve eleştirmenlerin dikkatini çekmeye başladı. Bu filmlerin konuları, rapçilerin yaşadıkları veya mikrofonda söyledikleriyle örtüştüğü için bu filmlerde rol alan Ice Cube ve Ice-T gibi ünlü gangsta-rapçiler ilk oyunculuk sınavlarını verme imkanı buldular.

Çok geçmeden rapçilerin Hollywood için yeterli olmanın ötesinde yararlı ve hatta gerekli olduğu anlaşıldı. Çünkü bir filmde rol alacak kadar kendini kanıtlamış ve isim yapmış bir rapçinin seyircisi de hazırdı. Üstüne üstlük, rapçilerin filmlerin soundtrack’i için hazırladığı şarkılar ve bu şarkıların klipleri filmlerin tanıtımını en etkili biçimde yapıyordu. Daha da ötesi, rap müziğin yükselişine paralel olarak artan filmlerin soundtrack satışları sayesinde film yapımcıları hem bedava reklam hem de ciddi yan gelirler elde ederek bir taşla iki kuş vurmuş oldular.

MODA

Kendi modasını ve markalarını yarattı

İlk başlarda hip-hop sevenler giyim tercihlerini var olan markalardan yana kullandılar. Tommy Hilfiger ve Polo Ralph Lauren hip-hop dünyasında statü sembolü olan markalardı.

Hip-hop’un kendi markalarının piyasaya çıkmasından önce sıkça uygulanan bir metot vardı, bilinen markaların ürünleri alınır ve bir şekilde değiştirilerek kullanılırdı. Örneğin rapçiler arasında çok popüler olan Adidas ayakkabıların ve Timberland marka botların bağcıkları çıkarılır öyle giyilirdi.

Hip-hop’un yükselişinin en görünür örneği, yıllık 2 milyar dolarlık cirosuyla Amerika’daki tekstil endüstrisinin en hızlı büyüyen pazarı olma özelliği taşıyan hip-hop giyim sektöründe ortaya çıktı. 1990 yılında ilk hip-hop giyim markası olan FUBU piyasaya çıktı. FUBU’nun açılımı olan ‘For Us By Us’, yani ‘Bizim için bizim tarafımızdan’ sloganı sonradan gelen markaların da çıkış noktası oldu.

Hip-hop tarihinin her noktasında imzası olan Russell Simmons, 1992 yılında kurduğu Phat Fashions şirketiyle müzik sektöründen gelip tekstile yatırım yapan ilk isim oldu. Zamanında grafiticiler tarafından ifade edilen hip-hop’un görsel boyutu, artık kendini şehir duvarlarından çok, hip-hop tarzı giyim-kuşamda göstermeye başladı. Beyaz grafiti sanatçısı Marj Eko, bir zamanlar grafiti tasarımlarını bastırdığı tişörtleri elden satarken bugün en büyük hip-hop giyim markalarından birinin, gergedanlı logosuyla ünlü Ecko’yu yarattı.

PORTRE

Hip-hop imparatorluğunun kralı Russell Simmons

Hip-hop kültürel, sosyal, ekonomik anlamda bir akım değil de her yönüyle gerçek bir devrim olsaydı, şu an Beyaz Saray’da tahtta oturan isim hiç şüphesiz ki Russell Simmons olurdu. Russell Simmons, müzik ve iş dünyasına kardeşinin üyesi olduğu Run DMC grubunun menajeri olarak girdi. 1984 yılında arkadaşı Rick Rubin’le Rubin’in New York Üniversitesi’ndeki yatakhane odasında 5 bin dolar sermayeli Def Jam şirketini kurdu. Elden kaset-plak satışı dönemi pek uzun sürmedi ve 1985’te Sony, Def Jam’le dağıtımcılık anlaşması imzaladı. LL Cool J, Run DMC, Public Enemy, Beastie Boys gibi hip-hop’un ilk büyük isimlerini müzik piyasasına kazandıran Def Jam çok geçmeden sektörün en büyük şirketlerinden biri haline geldi. 1988’de Rick Rubin’in ayrılmasıyla Simmons, hip-hop akımının itici gücü Def Jam’in başındaki tek isim olarak kaldı. Moda ve medya alanında yeni yatırımlara girişen Simmons 1994 yılında şirketin hisselerinin yarısını Polygram’e sattı. Geri kalan hisselerini de, 1999’da Polygram’i satın alan Universal’e sattı ancak 2003 yılına kadar Def Jam’i yönetmeye devam etti. Universal bünyesi altında Island Records’la birleşen ve Jay-Z, Ja Rule ve Ludacris gibi hip-hop’un dev isimlerinin bağlı olduğu Def Jam geçen sene 700 milyon dolarlık cirosuyla müzik endüstrisinin ikinci en büyük şirketi oldu. Şu anda müzik piyasasından elini çekmiş gibi görünmesine karşın ‘hip-hip kültürünün patronu’ sayılan Russell Simmons, diğer alanlardaki girişimleriyle Amerika’nın gençlik kültürünü ve pazarını yönlendirmeye devam ediyor.

EKONOMİ

Hip-hop dinleyenlerin toplam harcama gücü 1 trilyon dolar

Amerika’da gençlik kültürünü yönlendiren bir sosyal fenomen olmasının yanı sıra hip-hop artık dev bir endüstri aynı zamanda. Amerika’daki lüks tüketimin dörtte birinin hip-hop kültürünün etkisi altında olduğu ve hip-hop dinleyicilerinin toplam harcama gücünün 1 trilyon dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Bugün dev holdinglerin, ünlü markaların hepsi hip-hop’un popülaritesinden kazanç sağlamaya çalışıyor. Şirketler, marka imajlarını değiştirip multikültürel pazarlama departmanları kurarak genç kuşağın dilinden konuşmaya, ‘street cred’ yani sokak itibarı elde etmeye çalışıyorlar. Yapılan bir araştırmaya göre hip-hop tarzı albümlerin cd satış gelirleri 2003 yılında 1 milyar doları aştı. Aynı araştırmaya göre hip-hop endüstrisinin toplam yıllık cirosu 10 milyar dolara ulaştı.

POLİTİKA

Aday çıkarabilirler

Bu akımın yakın gelecekteki hedefi, Amerika’da politik anlamda da varlığını hissettirmek. Hip-hop dünyasındaki bütün trendlerin öncüsü olan Russell Simmons’in giriştiği dar gelirli Amerikalılar’ı seçim sistemi konusunda eğitme ve seçmen kütüğüne yazdırma kampanyası bu yönde bir sinyal. Politik içerikli rap’in öncüsü Public Enemy’nin lideri Chuck D.’nin George Bush’a muhalefet eden aydınların oluşturduğu Ait America radyosunun kurucuları arasında olması ve burada her akşam mikrofon başına geçmesi de politikada yaklaşan hip-hop rüzgarlarının işaretçisi. Daha da önemlisi, 11 Eylül sonrası politize olan Amerika’da, Eminem de dahil birçok rapçinin şarkılarında açıkça George Bush’u ve diğer politikacıları sıkça eleştiriyor olmaları nedeniyle, özünde protest bir yan taşıyan hip-hop’un çok yakında kendi politik şahsiyetlerini yaratması işten bile değil.

TÜRKİYE’DE HİP-HOP

1995 yılında Cartel’le Türkiye’ye adım atan rap, şu anda pasajlarda, sokak aralarında, evlerde kurulmuş derme çatma stüdyolarda, metotlu defterlerin arkasına çiziktirilmiş dizelerde, piyasaya çıkan tek tük albümde nota nota ilerliyor ve Türkiye’de de patlayacağı günü bekliyor. On yıl içinde Türk-Pop’un yerini Türk-Rap alır, radyo istasyonları dinleyicileri ‘Yo Yo Yo N’aber Türkiye!’ diye selamlar, Karakan’dan Alper A. sinema yıldızı olur, Kabus Kerim reklamlara çıkar, çocuklarınız Nefret marka blucin giyer, seyrettiğiniz bir Trabzonspor maçının devre arasında Avni Aker Stadı’nın hoparlörlerinden kemençe üstüne işlenmiş Laz aksanlı rap dizeleri akarsa şaşırmayın.

 
sercinho7' Alıntı:
Rockcı oLup Kafa saLLıcaqıma Rapci oLup Susarım Daha iyi...



Ben Bunu
Popçular gibi kıçını sallayacağına,Rockçıar gibi kafanı salla.
die biliorum :D[/QUOTE]


evet dostu mbende oyle biliorm ve dorusu da oledir zaten:)
 
cursedewren' Alıntı:
Ben Bunu
Popçular gibi kıçını sallayacağına,Rockçıar gibi kafanı salla.
die biliorum :D


evet dostu mbende oyle biliorm ve dorusu da oledir zaten:)[/QUOTE]


Madem öyLe işte BöyLe..


başına Anadolu kelimesini koyunca kralsın, zaten disiplinde yok meyhaneci yıllardır doldurur, korku filmi gibi tekerrür,

çatlak sesler tırmalar, kumarbazlık diz boyu koçum iddaaya var mısın, anılar oğlanca canlanır moralin bozuksa dinle,

depresyona girme yaşar rap te yapma, playback gitar çalmaktansa susarım daha iyi, çok komiksiniz siz kuklalar oynayın bari,
kimin burnu daha iyi koku alacak, acaba kim avına daha önce ulaşacak, ahlaksız merhametsizin yanında kalmaya devam ederse,

maskeler düşer şakşakçılar yanında gider…




Bu SekiLdede aLayına deqiL KraLına qider ;)
 
simdi bi kere basa hip hop u yazmıssın sonra rock i yazmıssın bu yanlıs!!:) sanki once hip hop cıkmısta sonra rock cikmis gibi!!2. olarak rock bi protest muzik tarzıdır icinde farklı tarzlar barındırır dorudur fakat koklu ve sanatlsal bir muzik turudur!.hip hop denilen anlamsız(ve bir okdar da yapımı kolay olan basit) muzikler turkiyede ozenti, varos kesinimin dinlediği ezilmis benliklerini o muziğin içindeki nefretle ortmeye calıstıkları bi muzik turudur. fazla dusuncelerimi aktarmıyım aslınada dusunceler diil ortada olan gercekleri fazla sunmıyım onunuze yoksa cephe alırsınız bana:)) rock a ozenti diosunuz size en basıtınden ornekler veriym cewrenizdeki rocker lara bakın toplumdaki statuleri nedir nasıl bi egitim almıslardır nasıl kişilklere ve beğin yapısına sahiptirler bir de hiphop dinleyen o kayıpğp genclik diye adlandırdıgmız kitleye bakın onları tanımlamym simdi asaglamıs gibi olurum o yuzden biraz dsunun tartın sonra savunun tarafında olduunuz akımı!sustum:):):)ii forumlar

DeeRPaRtY' Alıntı:
evet dostu mbende oyle biliorm ve dorusu da oledir zaten:)


Madem öyLe işte BöyLe..


başına Anadolu kelimesini koyunca kralsın, zaten disiplinde yok meyhaneci yıllardır doldurur, korku filmi gibi tekerrür,

çatlak sesler tırmalar, kumarbazlık diz boyu koçum iddaaya var mısın, anılar oğlanca canlanır moralin bozuksa dinle,

depresyona girme yaşar rap te yapma, playback gitar çalmaktansa susarım daha iyi, çok komiksiniz siz kuklalar oynayın bari,
kimin burnu daha iyi koku alacak, acaba kim avına daha önce ulaşacak, ahlaksız merhametsizin yanında kalmaya devam ederse,

maskeler düşer şakşakçılar yanında gider…




Bu SekiLdede aLayına deqiL KraLına qider ;)
[/QUOTE]

dostum germe hiç kendini!! rahat ol biraz yasın ilerlesin soyle duzgun bi egitim al bak sende anlıycaksın ozman guleceksin bu haline o yazdıın anlamsız kelimelere:)) neyse ben kactım hadi bye herkese
 
Geri
Üst