metal nedir?
- Konbuyu başlatan vasya
- Başlangıç tarihi
lad666
New member
Metal ya hertürlü metal."Metal yaşam tarzı, metal isyan,metal coşku, metal herşey ya.Evden çıkarken herşey metal için diyip çıkmak.Renkli görünen tospembe hayattan sıyrılıp, kendini siyahın, karanlığın güzelliğine vermek.Aynı "iyilik buysa ben kötülüğü seçiyorum" demek gibi.Müziğin insana olan etkisini bu denli yaşamak.Eline sağlık kanka.
vasya
New member
nerede gördüğümü hatırlamadığım bir yazı.hayran oldum
tuketime, emip bitirip bir ko$eye firlatmaya kar$i olmaktir.. bu yuzden bir grubun yeni albumleri kadar eskileri de dinlenir, cunku degerlidir. madem hedef sectik, bugun jennifer lopez dinlemeye ba$layan birisi 'acaba bunun eski albumleri nasildir?' diye merak etmez. heavy metal degerlerin olumsuzlugune inanir, a$k olacaksa insanin kendine saygisini yitirmeden ba$kasina maymun olmadan sonsuza kadar gitmesini ister, corap degi$tirir gibi sevgili degi$tiren tiplerin kalbine kazigi cakmak ister..
tuketime, emip bitirip bir ko$eye firlatmaya kar$i olmaktir.. bu yuzden bir grubun yeni albumleri kadar eskileri de dinlenir, cunku degerlidir. madem hedef sectik, bugun jennifer lopez dinlemeye ba$layan birisi 'acaba bunun eski albumleri nasildir?' diye merak etmez. heavy metal degerlerin olumsuzlugune inanir, a$k olacaksa insanin kendine saygisini yitirmeden ba$kasina maymun olmadan sonsuza kadar gitmesini ister, corap degi$tirir gibi sevgili degi$tiren tiplerin kalbine kazigi cakmak ister..
GITARUD
New member
bu konuda yazılanlar çok güzel ve etkileyiciydi...
hele son yazılan..
metal sonsuz beyazın içinde siyahı bulmak...
yanlız tek katılmadığım nokta...isyan konusu...yani tanrıya isyan..olabilir..ben de isyankar bir insanım ama isyanım tanrıya değil zalimlere....
belirli bir kesmin tekelinde olmadığını düşünüyorum...ben biraz geç bu rüzgara kapıldım...ama bu rüzgar umarım bir gün en şiddetli kasırgalara tufanlara dönüşür..
sanat bir güç se bu gücün simgesi METAL dir...
hele son yazılan..
metal sonsuz beyazın içinde siyahı bulmak...
yanlız tek katılmadığım nokta...isyan konusu...yani tanrıya isyan..olabilir..ben de isyankar bir insanım ama isyanım tanrıya değil zalimlere....
belirli bir kesmin tekelinde olmadığını düşünüyorum...ben biraz geç bu rüzgara kapıldım...ama bu rüzgar umarım bir gün en şiddetli kasırgalara tufanlara dönüşür..
sanat bir güç se bu gücün simgesi METAL dir...
Iced Earth
New member
metal müzik gerçek müziktir hissedilerek yapılır çalınır icra edilir.brutal vokali böğürtü diye tabir edenler keşke anlayabilseler de dark tranquillity den lethe yi dinleseler duygular ancak böyle ifade edilir. ancak bir metal parçada sevgi öfke nefret aynı anda belirtilir. ballad parçalarda istersen iç istersen efkarlan başka tür tanımam ve evet metal müzik isyan ise ben isyankarım.
vasya
New member
evet metalci bağırır , böğürür. peki hiç düşündünüz mü neden???
öyle berbat bir dünyada yaşıyoruz ki.popüler kültür her şeyi yutuyor,çevremizdeki her şey anlamını yitiriyor.dünya insanları o kadar yormuş ve köreltmiş ki kimse sesinizi duymuyor.
ve kimsenin sizi dinlemediği bir yerde sesinizi duyurmak istiyorsanız bağırmalısınız.bu hakkınızdır ve biz de bu hakkı kullanıyoruz.
öyle berbat bir dünyada yaşıyoruz ki.popüler kültür her şeyi yutuyor,çevremizdeki her şey anlamını yitiriyor.dünya insanları o kadar yormuş ve köreltmiş ki kimse sesinizi duymuyor.
ve kimsenin sizi dinlemediği bir yerde sesinizi duyurmak istiyorsanız bağırmalısınız.bu hakkınızdır ve biz de bu hakkı kullanıyoruz.
vasya
New member
işte harika bir klip.metale gönül vermiş herkese armağanımdır!
http://www.youtube.com/watch?v=vc5L5CotV64&search=arch enemy we will rise
http://www.youtube.com/watch?v=vc5L5CotV64&search=arch enemy we will rise
meurglyse
New member
Dünya döndükçe herşey dönüyor ve yuvarlaklaşıyor. Bu yuvarlaklaşma dünya insanlarına da yansıyor. Gizli kaynaklar; "2070 yılında bütün dünya insanlarının -dünya kadar deneyimli ve sabırlı olmasa da- dünya gibi yuvarlak" olacağını belirtiyorlar.
Sorunumuz farklı olma çabası....
Aslında farklı olma degil, farklı olduğunu hissettirme cabası... Artık dünya insanlarımız her şeyi bir kenara bıraktı ve herkesten daha farklı nasıl olabileceklerini düşünmeye başladılar. Globalleşme ve liberalzm çubuğu her yerimize değdiğinden; bütün insanlar !!birey!!! olmanın verdiği mutlulukla neresini nasıl oyacağını/deleceğini ve nasıl konuşacağını, kime nasıl bakacağını, nasıl cekici bir şekilde "naber" diyeceğini bulmaya calışıyor. Şimdilerde sosyete ağzı lügatlar türetilmeye başlandı. Vejeteryanlık arterken, hayvansal terimlerin kullanımı çoğalmaya başladı. "oha oldum, ayımısın oldum, sanane oldum"...Nede olsa herkes özgür!!... Özgür bir ülkede yaşıyoruz ya! sana neci olduk.
Herşeye;
-Sana ne
-Bana ne
-Ona ne
Hiç bir şey bizi ilgilendirmiyor artık; Türkiye çarşafın içine girmiş, dışında kalmış, çöl olmuş kimsenin umrunda degil! Yarışmalarda tuttuğumuz yarışmacıya zeval gelmesin yeter! Eeee!.. hal böyle olunca farklılaşma çabası rock müziği dinleyenlere de yansıdı... Rock müzinin felsefesi çarpıtılarak, zıvanadan cıkmak olarak alğılanmaya başlandı. Rock müziği yapmak kadar rock müziğini dinleyebilmek / anlayabilmekte zordur. Şu günlerde rock müziği denilince aklımıza, zibidi olmak, ağzımızı yaya yaya konuşmak ve bana neci olmak gelmeye başladı.
-Baba ben rockçıyım anlamam memleket meselelerinden...
-Hoca boşver sallayalım kafaları...
Rock müziği -bazı kesimler tarafından kabul edilmese de- oluşumu ve gelişimi açısından toplumun ve özelliklede gençlerin, "düzen"e karşı duyduğu tepkinin yansıması olarak ortaya çıkmış, gelişimini sürdürmüş, düzenin dayattığı yaşam tarzını; emperyalist güçlerin/kodamanların tüketici toplum oluşturma anlayışını reddetmiş, tepkisel duruşunu ortaya koymuştur. Modadan bağımsız olarak kendi giyim tarzını oluşturmuşken, özgürlük ve dünya barışı olan felsefesini de temellendirmiştir. Bu giyim tarzı farklılığın çabası olarak değil, tek tip ve tüketici insan oluşturma cabasına karşı duyulan tepki sonucu ortaya çıkmıştır.
Ancak bizim sert(!) hiç bir işe yaramayan tek yapabildiği şey içtiği biraları saymak olan bazı zibidi sözde rockırlarımız, Rock müziğini bananecilik, soysuzluk, çökmüşlük, ve bitmişlik olarak algılıyorlar. Ve açınacak egolarını, popüler kültürden aldıkları minicik beyinleriyle coşturmaktan büyük bir haz alıyorlar.
Yazım size değil Rock müziği ve felsefesinden bihaber, kıçı kırık olan sözde rockerlaraydı...
Rock dolu ve anlamlı günler dilerim.
yazan: Barış Y. Aygün.
barış abimiz yazmış herşeyi
ekstradan yazacak bir şey yok diye düşünüyorum
Sorunumuz farklı olma çabası....
Aslında farklı olma degil, farklı olduğunu hissettirme cabası... Artık dünya insanlarımız her şeyi bir kenara bıraktı ve herkesten daha farklı nasıl olabileceklerini düşünmeye başladılar. Globalleşme ve liberalzm çubuğu her yerimize değdiğinden; bütün insanlar !!birey!!! olmanın verdiği mutlulukla neresini nasıl oyacağını/deleceğini ve nasıl konuşacağını, kime nasıl bakacağını, nasıl cekici bir şekilde "naber" diyeceğini bulmaya calışıyor. Şimdilerde sosyete ağzı lügatlar türetilmeye başlandı. Vejeteryanlık arterken, hayvansal terimlerin kullanımı çoğalmaya başladı. "oha oldum, ayımısın oldum, sanane oldum"...Nede olsa herkes özgür!!... Özgür bir ülkede yaşıyoruz ya! sana neci olduk.
Herşeye;
-Sana ne
-Bana ne
-Ona ne
Hiç bir şey bizi ilgilendirmiyor artık; Türkiye çarşafın içine girmiş, dışında kalmış, çöl olmuş kimsenin umrunda degil! Yarışmalarda tuttuğumuz yarışmacıya zeval gelmesin yeter! Eeee!.. hal böyle olunca farklılaşma çabası rock müziği dinleyenlere de yansıdı... Rock müzinin felsefesi çarpıtılarak, zıvanadan cıkmak olarak alğılanmaya başlandı. Rock müziği yapmak kadar rock müziğini dinleyebilmek / anlayabilmekte zordur. Şu günlerde rock müziği denilince aklımıza, zibidi olmak, ağzımızı yaya yaya konuşmak ve bana neci olmak gelmeye başladı.
-Baba ben rockçıyım anlamam memleket meselelerinden...
-Hoca boşver sallayalım kafaları...
Rock müziği -bazı kesimler tarafından kabul edilmese de- oluşumu ve gelişimi açısından toplumun ve özelliklede gençlerin, "düzen"e karşı duyduğu tepkinin yansıması olarak ortaya çıkmış, gelişimini sürdürmüş, düzenin dayattığı yaşam tarzını; emperyalist güçlerin/kodamanların tüketici toplum oluşturma anlayışını reddetmiş, tepkisel duruşunu ortaya koymuştur. Modadan bağımsız olarak kendi giyim tarzını oluşturmuşken, özgürlük ve dünya barışı olan felsefesini de temellendirmiştir. Bu giyim tarzı farklılığın çabası olarak değil, tek tip ve tüketici insan oluşturma cabasına karşı duyulan tepki sonucu ortaya çıkmıştır.
Ancak bizim sert(!) hiç bir işe yaramayan tek yapabildiği şey içtiği biraları saymak olan bazı zibidi sözde rockırlarımız, Rock müziğini bananecilik, soysuzluk, çökmüşlük, ve bitmişlik olarak algılıyorlar. Ve açınacak egolarını, popüler kültürden aldıkları minicik beyinleriyle coşturmaktan büyük bir haz alıyorlar.
Yazım size değil Rock müziği ve felsefesinden bihaber, kıçı kırık olan sözde rockerlaraydı...
Rock dolu ve anlamlı günler dilerim.
yazan: Barış Y. Aygün.
barış abimiz yazmış herşeyi
ekstradan yazacak bir şey yok diye düşünüyorum