Lozandaki Yahudi

DeRSaaDeT

Islambol
Katılım
3 Şub 2006
Mesajlar
6,597
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
118
Milli mücadelenin başarıyla bitirilmesinden sonra bağımsız Türkiye’nin dünyada tanınması için Lozan görüşmeleri başladı. Lozan görüşmelerinde Türk delegeler arasında anlaşmazlık çıktı, Dr. Rıza Nur’un görevine son verildi. Yahudi Hahambaşı Haim Nahum Efendi, İnönü’nün Baş danışmanı oldu ve anlaşma imzalandı. Kıbrıs, adalar, Irak sınırı konularında Türkiye önemli kazanımlara seyirci kaldı. Lozan anlaşmasının gizli tutanakları da günümüze kadar yayınlanmadı.

yahudi-hahambasi-haim-nahum-efendi.jpg

Yahudi Hahambaşı Haim Nahum Efendi​

Milli mücadelenin askeri başarı ile bitirilmesinin doğal sonucu olarak bütün dünyanın tanıdığı bir anlaşma ile geleceğin bağımsız Türkiyesini şekillendirmeye sıra geldi. İsmet İnönü başkanlığındaki Türk heyeti İsviçrenin Lozan kentinde taraf olan ülkelerin heyetleri ile buluştu. Ve görüşmeler başladı. Kısa süre sonra Türk heyetinde görevli Rıza Nur ile İsmet Paşa’nın arası açıldı, Rıza Nur, görüşme heyetinden ayrıldı. Lozan görüşmeleri kesintiye uğradı. Ve görüşmelere ara verildi. Tarih 1923 yılı şubat ayını gösteriyordu.

Ve görüşmeler yeniden başladı. Konuların gündeme getirilmesi, tartışmalar, teklifler sonrası onaylanan maddeler anlaşmanın kabul edilen hükümleri arasındaydı. Bu sırada ilginç gelişmeler oldu. İstanbul’daki Yahudi Hahambaşısı Haim Nahum Efendi, İsmet Paşa’nın danışmanı görevine getirildi. Toplantılara katılıyor, yabancı heyetlerin sözlerini Türkçeye çeviriyor, Osmanlı’dan kalan sorunların çözümü için tekliflerini sunuyordu. Ve aradan geçen aylar sonra 24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan anlaşmasının kabulü ilan edildi. Türkiye’de Lozan anlaşması “Bağımsız Türkiye’nin güvencesi” olarak tanımlandı ve resmi tarih kitaplarına da bu yönde bilgiler yansıtıldı. Peki, Lozan görüşmeleri sırasında delegelerin ileri sürdükleri görüşler, ele alınan maddelere esas olacak açıklamalar ile ilgili gizli tutanak belgeleri yok muydu? Elbette ki vardı. Peki Lozan anlaşmasının imzalanmasından sonra geçen uzun süre içinde Lozan anlaşmasının gizli belgeleri neden açıklanmaz! Ve bir sır gibi saklanır.

Lozan görüşmeleri esnasında ABD temsilcileri neden toplantılara katılmayıp anlaşmaya da imza atmadılar. Özellikle Türkiye’nin en ceddi askeri sorunu olan Türkiye- Irak sınırının çizimi konusundaki çıkarları neden sonuçlandırılmaz. Yine Osmanlı zamanında imzalanan 1913 Uşi anlaşması çerçevesinde Türkiye’nin Ege’deki 12 ada üzerindeki olası hakları neden ele alınmaz? Padişah Abdülhamit, 1878 yılında imzaladığı Kıbrıs’ı İngiltere’ye askeri üs olarak veren anlaşma metnine “Hukuku şahaneme asla halel gelmemek kaydıyla” notu düşerek imzalamıştı.Burada bahsi edilen “hukuku şahane” sözleri devletin varlığı ve bağımsızlığı anlamındadır. Lozan’da Kıbrıs konusu neden gündeme getirilmez?

Lozan’ın sorgulanması ve ortay çıkan bilgiler şaşırtıcı özellikler taşıyor. Ama en önemlisi de hiç şüphesiz Türk heyeti içinde bulunan Yahudi Hahambaşısı Haim Nahum’un oynadığı tarihi rolün arka planının bilinmesidir.

Haim Nahum, 1872-1960 yılları arasında yaşadı. İzmir’de doğmuştu. Yahudi dini ve kültürünü esas alan okullarda okuduktan sonra Sorbon Üniversitesinde Doğu dilleri üzerinde diplomasını aldı. Dilbilimci, tarihci ve fizozof olarak mezun olmuştu. 1909 yılında İstanbul’da Osmanlı Yahudileri dini liderliği olan “Hahambaşılık”görevine getirildi. Ve aynı yılda Osmanlı Harb Okulunda siyaset bilimi ve tarih üzerinde dersler vermeye başladı. İttihat ve Terakki harekatına katılan genç subayların yetişmesine yönlendirilmesine önemli katkıları oldu. Aradan geçen yıllar sonra Lozan görüşmeleri esnasında İngiltere temsilcisi Lord Curzon’a karşı ikna yeteneği olan Haim Nahum Efendi’nin Türk resmi danışmanı olarak görev alması düşündürücü bir konuydu. Ve bu şartlar altında Lozan anlaşması imzalandı.

Bundan sonrası Haim Nahum’un hayatında yeni bir dönem başladı. Haim Nahum, Mısır’a gitti. Kahire’de Yahudi cemaatinin teşkilatlanması çalışmalarını yürüttü. 1920 ve 30’lu yıllarda Filistin topraklarında Yahudi Siyonist hareketlerinin gelişip güçlenmesine önemli katkılarda bulundu. Ve 1948 yılı içinde İsrail Devleti kuruldu. Bu tarihten sonra Nahum Efendi, dünya Yahudileri’nin İsrail’e olan desteğinin sürmesi çalışmalarını yürüttü.

Özetle söylemek gerekirse Lozan’da Türkiye Devleti kendi bağımsızlığını sağlayacak temel garantileri alamadı. Özellikle İngiltere ve ABD’de etkin Yahudi ve Mason kişi ve kuruluşlarının yön verdiği “küresel sermayenin” istekleri doğrultusunda Türkiye-Irak sınırı gelecekte baş ağrıtan bir bela olarak hep varlığını korudu. Sorunun bu boyutta kalıcı olmasında Haim Nahum Efendi’nin Lozan’daki rolü çok önemli bir husustu… Türkiye’de Lozan’ın gizli tutanakları açıklansa da açıklanmasa da…

(Cezmi YURTSEVER, Nisan 2008)
 
İnanmadım.. Basit karalama kampanyası.. Yıllardır Atatürkü ve başarısını çekemeyen bir takım insanların yarattığı karalama kampanyası. Lozanı beğenmeyen açar mondrosu sevri okur nerden nereye gelinmiş.. Musulu alsak kudüsü almadı derler kudusü alsak mekke medine derler.. Adaları alsak selaniki niye almadı derler.. Derlerde derlerrr.. ..
 
araştır... direnmekle bi yere gelemezsin.. bunun yazarı adam senin tabirinle takunyacı da değil.
ayrıca aç araştır arkadaş. yukarıdaki yahudinin hayat hikayesini oku.. araştırmadan kestirip atıyorsun...

o kadar desteksiz konuşuyorsun ki mustafa kemalin başarısını onu hiç tanımayan insanlar neden çekemesin... sen fatih sultan mehmedi karalayan bir insan gördün mü halk arasında?...
 
araştır... direnmekle bi yere gelemezsin.. bunun yazarı adam senin tabirinle takunyacı da değil.
ayrıca aç araştır arkadaş. yukarıdaki yahudinin hayat hikayesini oku.. araştırmadan kestirip atıyorsun...

o kadar desteksiz konuşuyorsun ki mustafa kemalin başarısını onu hiç tanımayan insanlar neden çekemesin... sen fatih sultan mehmedi karalayan bir insan gördün mü halk arasında?...

Neyi araştır yaşadığın toprağa bak sen önce toprak için verilen şehitlere bak.... Almıs kendi zihniyetinden birinin kitabını okumuş 2-3 blog saydır babam saydır... Amacın ne neyini çekemiyorsun... Meraklıysan fransız babaya kapı açık sana güle güle... Fatih deyip konuyu dramatize etme.. Kafa padişahın ayağını öpmekte kalmış sizin.. Size rahat batıyor göbeğini kaşırken can sıkıntısına kendi tarihine bok atıyorsun.. Birde araştırmamış diyor... Hangi ülkenin lozan gibi bir antlaşması var hangi ülkenin kurtuluş savaşı var.. Bok atcana şükür et o insanlara...
 
Evet Fatih Sultan Mehmet ide karalayan bir çok insan gördüm halk arasında, şu gizli tutanak diye tutturulmuş gidiyor ancak nasıl gizli ise herkesin ağzında bir gizli madde dolaşıyor bir tek araştırmacılar bulamadı şu maddeleri...
 
Evet Fatih Sultan Mehmet ide karalayan bir çok insan gördüm halk arasında, şu gizli tutanak diye tutturulmuş gidiyor ancak nasıl gizli ise herkesin ağzında bir gizli madde dolaşıyor bir tek araştırmacılar bulamadı şu maddeleri...

Evet o gizli maddeler Levh-i Mahfuzdadır =)

Neyi araştır yaşadığın toprağa bak sen önce toprak için verilen şehitlere bak.... Almıs kendi zihniyetinden birinin kitabını okumuş 2-3 blog saydır babam saydır... Amacın ne neyini çekemiyorsun... Meraklıysan fransız babaya kapı açık sana güle güle... Fatih deyip konuyu dramatize etme.. Kafa padişahın ayağını öpmekte kalmış sizin.. Size rahat batıyor göbeğini kaşırken can sıkıntısına kendi tarihine bok atıyorsun.. Birde araştırmamış diyor... Hangi ülkenin lozan gibi bir antlaşması var hangi ülkenin kurtuluş savaşı var.. Bok atcana şükür et o insanlara...

Dediğin fransıza benzemek için can atan batılılaşmaktan kasıt olarak onların ahlaksızlığını almayı hedef bilen zihniyet islam zihniyetiymiş =)... İslam ne dansı, ne güzellik yarışması adına 1500 yıldır soyunmayan genç kızlarımızı soyundurmayı, ne karma eğitimi, ne binlerce masum islam alimini gereksiz yere şehit etmeyi, ne de islam hukuku dışında kalan isviçre hukukunu savunur... Fransız baba kapısını açsa ilk girecek olan şu zihniyet =).. Vatan hainiymişim gibi göstermeye çalıştığın ben alparslanların nurettin zengilerin torunuyum. Senin Atam dediğin daha resmi tarihin en yakın akrabalarını bile gösteremediği, annesi, babası ve kardeşi dışında hiçbir akrabası olmayan (ki o zamanki şartlarda geniş aileler varken böyle hiç akraba olmaması mümkün değil var bir terslik de boşver ) adamlar yokken onlar vardı orta asyada at üstünde gezen orta asyanın kendisine dar geldiği, islamdan sonra da cihanın kendisine dar geldiği islamı en uzun süre savunmuş olan senin gerçek ataların vardı... Sen kimin torunusun? Onu de bir hele... Resmi tarih tam manasında yalandır. Mustafa Kemal 1. dünya savaşında hiç yenilmemiş komutan değil filistin cephesinde hezimete uğramış bundan dolayı sınırlarımızın taaa anadolu içlerine kadar gerilemesine sebep olmuş bir askerdir. Birtek yunan harbi vardır o da askeri okul okumuş herhangi bir paşanın kolaylıkla kazanabileceği bir muharebedir zira yunan nüfusu türkün 10 da biridir, ahirete inanan, gözünü kırpmadan allah yolunda ölebilecek bir müslüman halk anadoluda bulunmaktadır. Bugün yaşıyorsan hayatını o müslüman halka, onları savaşa teşvik eden ama çoğu cumhuriyet sonrası kasıtlı olarak asılan din alimlerine ve herşeyden önce onlara yardım eden allaha borçlusun . Hergün şu şehitlerin ruhuna bir el-fatiha oku da bir rahmetle analım.... Hiç yenilmemiş sınırlarımızı şu anki sınırlar ötesine taşıyabilmiş tahrana kadar girmiş ve sonrasında istanbula çağırıldığı için gitmek zorunda kalmış tek 1 asker varsa o da karabekir paşadır =). Şimdi o ulular ulusu yüceler yücesi olmasaydı filan demeyi bırakıp allahın yardımı olmasaydı biz ne olurduk diye düşün ilk önce. Tabi o şehitler sonrasını tahmin edemez. Senin niyetinin islamı yoketmek olduğunu bilseler seni adamdan bile saymazlardı... Mesela Mustafa Kemal askerlikten istifa etti olayı da yalandır... Madem askerlikten istifa ettiyse erzurum kongresine gittiğinde yani askerlik görevi fesh edildikten sonra neden üniformasıyla erzurum kongresine gitmiştir =)... O bölgenin halkı o aralarda sadece halifeyi ve doğuda başarılar kazanmış olan kazım karabekiri tanıyordu... Mustafa Kemali kim nereden tanısın koskoca imparatorlukta bir tane asker... Doğuda hiç görev yapmamış doğuya geçiyor... O zamanlar tv de yokki herkesin paşalar kimdir haberi olsun =)... 1. meclisin fesh edilme sebebi gerçekten demokratik olan bir meclis olmasıdır. Velhasıl resmi tarih külliyen yalandır... Bu da bize tek sonucu hatırlatır... tarihi galip gelen yazar. Mesela bugün nazi almanyası hala olsaydı resmi tarihinde hitler övülür müydü yerilir miydi? Ama şimdi resmi tarihleri bu adamı yerden yere vuruyor halbuki büyük başarıları devam etseydi hala sınırları yunanistanda olsaydı bütün almanlar nazi aşığı hitleri büyük adam olarak gören insanlar olmaya devam edeceklerdi.

Bu egedeki adaları da ismet inönüye almanlar çekilirken size bırakalım demiş ismet inönü ne tek bir toprak veririz ne de toprak alırız demiş... Almanlar çekildiği anda batı trakyadan tut adalara kadar müslüman halkın yoğun olduğu bu bölgeleri ele geçirme fırsatı varken bu da geri tepilmiştir...
 
madem gizli tutanaklar var bugünkü hükümetin elinde koz var demektir açıklasınlar..
Değil mi yani ?
Ancak belge yaratılmadan açıklansın..
 
Bu egedeki adaları da ismet inönüye almanlar çekilirken size bırakalım demiş ismet inönü ne tek bir toprak veririz ne de toprak alırız demiş... Almanlar çekildiği anda batı trakyadan tut adalara kadar müslüman halkın yoğun olduğu bu bölgeleri ele geçirme fırsatı varken bu da geri tepilmiştir...

Bunları kim söylemiş..İnanmak istediğiniz insanlar mı ?
Peki bu adaları yunanlara kim kaptırmış..Alamayana laf ediliyor da kaptırana niye laf edilmiyor ?
 
Bu egedeki adaları da ismet inönüye almanlar çekilirken size bırakalım demiş ismet inönü ne tek bir toprak veririz ne de toprak alırız demiş... Almanlar çekildiği anda batı trakyadan tut adalara kadar müslüman halkın yoğun olduğu bu bölgeleri ele geçirme fırsatı varken bu da geri tepilmiştir...

Bunları kim söylemiş..İnanmak istediğiniz insanlar mı ?
Peki bu adaları yunanlara kim kaptırmış..Alamayana laf ediliyor da kaptırana niye laf edilmiyor ?

Almanlar, işgal ettikleri bu adalardan çekilmek zorunda kalınca, Yunanistan'da ortaya çıkan açlığı göz önünde bulundurarak sırf insani duygularla bu adaları Türk Hükümeti'ne teslim etmek teklifinde bulunmuşlardır. Bu teklif, bu hususta bir müzakereyi dahi kabul etmeksizin reddedilmişti."
Konuyla ilgili bir başka yazıda işe şunlar anlatılmaktadır:
"1942 yılına kadar Fethiye İl Genel Meclisi üyesi olan Sayın Süleyman Harmanlar, durumu buna bir mektupla aynen şöyle anlatıyor:
- 1942 sonlarına doğru bir gün yüksek rütbeli üç Alman subayı ve bir sivil (İstanköy’lü Nazım Bey), Vali İbrahim Edhem Akıncı'yı ziyaret ettiler. Şüphelendim. Onlar gittikten sonra vilayet makamına gittim.
- Hayrola Vali bey, bu yüksek rütbeli Alman subaylarının ziyaret sebebi ne?
- Çok mühim, dedi. Oniki Ada Başkumandanı mektup göndermiş Oniki Ada'yı size teslim edelim. Yalnız Yunanlılar dahil, Yahudilere vermeyeceğinize dair imza verin, dedi. Ben de acele Ankara'ya yıldırım telgrafı ile durumu bildirdim. Ankara'dan "Bir karış yer istemeyiz! Bir karış da yer vermeyiz diye cevap geldi. Ben de içim sızlayarak Almanlara durumu bildirdim.

Kaynak: Fenik, Adviye, "Ya şu Oniki Ada", Son Havadis Gazetesi, Kasım 1971.
 
Üstad,
yalan söyleyen tarih utanmaktan kırmızının tonu kalmadı ama azıcıkda söylenmeyenleri dile getirmek lazım :)

eğer iş atalarla övünülecek konuma getirilecekse yandı gülüm keten helva...

başka bir konunda kendi ilave ettiğin bir sözü hatırlatmak isterim:

eğer çoğunluğa uyar yada onlardan birileri tarafından yönetilirseniz helak olursunuz,gibi bir sözdü...iktidardan aldığınız güç çoğunluğun sayesindedir bunu unutmayınız ama sevmediğiniz demokrasinin ferdi olan bu toplum insanları tokat attığı vakit memlekette ne fransızı,ne italyanı nede ingilizi kalmıştır ki,içimizdeki irlandalılar çerez gelir...

selametle...
 
Hayim Naum,Lozan Barış Kuruluna eşlik eden 33 görevliden biridir ve o sırada Hahambaşı değil Yüksek Mühendis Okulu Fransızca öğretmenidir.
Mesela Mısıroğlu Hilafet kitabında,Lozan sırasında bu adamın Ankara'ya gidip geldiğini söylüyor.Belge vermiyor,o zamanın gazetelerinde de böyle bir bilgi yok zaten.Sonra İzmir İktisat Kongresine katıldı diyor,yine belge yok.Hatta Rıza Nur bile bundan bahsetmiyor.
Yine saltanatçı tayfanın önde gelenleri bu adamı hep kullanıyor ama hiç kanıt yok,hatta bazılarında komik duruma düşüyorlar.Tarihleri yanlış veriyorlar.
Ayrıca Lord Curzon'un Avam kamarasındaki sözlerini kanıtlayan belgeyi de aktarırsan sevinirim,ben bulamadım da!
 
Üstad,
yalan söyleyen tarih utanmaktan kırmızının tonu kalmadı ama azıcıkda söylenmeyenleri dile getirmek lazım :)

eğer iş atalarla övünülecek konuma getirilecekse yandı gülüm keten helva...

başka bir konunda kendi ilave ettiğin bir sözü hatırlatmak isterim:

eğer çoğunluğa uyar yada onlardan birileri tarafından yönetilirseniz helak olursunuz,gibi bir sözdü...iktidardan aldığınız güç çoğunluğun sayesindedir bunu unutmayınız ama sevmediğiniz demokrasinin ferdi olan bu toplum insanları tokat attığı vakit memlekette ne fransızı,ne italyanı nede ingilizi kalmıştır ki,içimizdeki irlandalılar çerez gelir...

selametle...

bu söz değil ayet kardeş hangi ayet hatırlamıyorum ama senin de dediğin gibi bir yazımda vardı... demokrasinin yanlış olduğunu allah 1400 yıl önce söylemiştir... içimizdeki irlandalılar sözü güzelmiş =)
 
Hayim Naum,Lozan Barış Kuruluna eşlik eden 33 görevliden biridir ve o sırada Hahambaşı değil Yüksek Mühendis Okulu Fransızca öğretmenidir.

bu kadar eminsin hahambaşı olmadığına aşağıyı oku bakalım...

Genç yaşta büyükbabasıyla Filistin'e giderek İbranice ve Arapça öğrendi. Ülkeye döndüğünde arzusu İstanbul'da İslam hukuku ve diplomatlık eğitimi görmekti.(?!)

Kaynak: Haim Nahum - Vikipedi

1897'de haham tayin edilmeden 1895'te Teoloji Yüksek Okulu'ndan; 1896'da ise yaşayan Doğu dillerinden edebi Arapça ve Farsça!? bölümlerinden diploma almayı başardı. (!?)

Kaynak: Haim Nahum - Vikipedi

Nahum 1897'de İstanbul'a dönüşünde Ruhani Okulu'nda ders vermeye başladı. Aynı zamanda hahambaşılığın yönetiminde de görev aldı. Çalışmaları, Alliance tarafından desteklenen Nahum 1898'de Bulgaristan, 1902'de ise Roma başhahamlığına aday gösterildiyse de seçilemedi. 1908'de II. Meşrutiyet'in ilanıyla görevinden istifa eden Moşe Levi'nin yerine hahambaşı seçilen Haim Naum bu görevini 1919'a kadar sürdürdü.

Kaynak: Haim Nahum - Vikipedi

Görevinden istifa ettiği 1919'dan Kahire başhahamı seçildiği 1926'ya kadar Paris'te oturan Nahum, bu dönemde de siyasetle ilgilendi. Özellikle Fransız basınında kurulmakta olan Türkiye Cumhuriyeti ve Kemalist akımla ilgili demeç ve röportajları yayımlandı. 1922'de Cumhuriyet'in ilanından önce yeni bir kampanyayla büyük güçlerin Ankara hükümetiyle barış anlaşmaları imzalamaları için çaba gösterdi. Kemalistlerin propagandasını yaptı. 1923'te Türk heyetinde yer alarak Lozan Barış Konferansı'na katıldı. Bu hizmetinden ötürü Türk hükümeti tarafından Efendi unvanı verilerek ödüllendirildi.

Kaynak: Haim Nahum - Vikipedi

1908-1919 11 yıl osmanlıda hahambaşı sonra 1919-1926 Kahire hahambaşı... Ayrıca Kahire hahambaşı seçiliyor yani neden arapça farsça öğrenmeye çalıştığı da ortaya çıkmış oldu... Cumhuriyet öncesi son derece Kemalist olan türkiyeyi türklerin yerine lozanda fransızca çevirmen olarak temsil eden bu insan Türkiye ile işi bitince bu israilin kurulması için siyonist faaliyetler yapmak üzere ortadoğuya gidiyor... Hayatının devamını hep beraber okuyalım...

Nahum 1926'da başhamam seçilmesi üzerine Kahire'ye yerleşti. Kısa bir süre sonra senatör tayin edildi. Mısır'daki Yahudi Etütleri kuruluşunun kurucularından olan Nahum'un 1934'te iki eseri yayımlandı; Administration des biens privés et des palais royaux (Kraliyet Saraylarının ve Özel Mülkiyetinin Yönetimi) ve Recueil des firmans impériaux ottomans (Osmanlı İmparatorluğu Fermanları).
Mısır toplumu tarihi üzerine çalışmaları özel önem taşır. 1944'te Mısır Yahudileri Tarih Araştırmaları Derneği'nin (Société d'Etudes Historiques Juives d'Egypte) yeniden kurulmasına yardım etti ve onursal liderliğini yaptı. Dünya Yahudilerinin birbirleriyle ilişki kurmasına yardımcı oldu.
İsrail'in kurulmasından sonra 1940'ların sonlarında ve 1950'lerin başlarında Mısır'da yükselişe geçen Arap milliyetçiliği Mısır Yahudilerini zor durumda bıraktı. Nahum bu dönemde Yahudilere dönük yaptırımların ve baskıların yumuşatılması için uğraştı.

Kaynak: Haim Nahum - Vikipedi

Amacının yahudi devleti kurmak olduğu çok açık ve kurduktan sonra da oluşacak zulüm imparatorluğunun temelini atıyor arapça öğrenmesi, şeriati öğrenmesi, mısırın tarihiyle ilgilenmesi hobi olsun diye olmadığı açık. İslamı bu kadar öğrenmek isteyen iç işlerindeki detayı çözümlemeye çalışan bir yahudi... İşte savunulan lozanın iç yüzü!.....Üstelik vikipedinin yararlandığı kaynakta Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, Cilt 6, s. 27-28, TC Kültür Bakanlığı ve Tarih Vakfı (1994)... Devlet onaylı bir kaynak ;)

humy61' Alıntı:
Ayrica Lord Curzon'un Avam kamarasindaki sözlerini kanitlayan belgeyi de aktarirsan sevinirim,ben bulamadim da

Lord Curzon, Lozan Antlaşmasının imzalanması ve Türklere özgürlüklerinin verilmesinin eleştirilmesi üzerine, İngiltere Avam Kamarasında yaptığı konuşmada, "İşte asıl bundan sonraki Türkler bir daha eski satvet ve şevketlerine kavuşamayacaklardır. Zira biz onları, mâneviyat ve ruh cephelerinden öldürmüş bulunuyoruz…"

Kaynak: (Büyük Doğu, 29. sayı, “Lozan'ın İçyüzü” makalesine atfen Emirdağ Lahikası, 1997, s. 277-78)

velhasıl yolun üstü çölün kumuyla kapatılsa bile ara ara esen rüzgardan dolayı yolu gizleyemiyorsunuz...
 
Büyük Doğu'yu referans aldıysan işimiz iş.O kaynağa göre Hayim Naum Amerikaya gidip ülkenin yahudi olması için gizli anlaşmalar yapıyor.Lord Curzon'a da "Siz Türkiyenin toprak bütünlüğünü tanıyım ben onlara halifeti ayaklar altına aldırmayı taahhüd ederim "diyor.Tabi kanıt yok belge yok.Ama okuyucu onu mu araştıracak boşver!

Bu adam A.İzzet Paşa tarafından Amerikaya gönderiliyor.Ateşkes yapmak için,ilişki kurmak üzere.Ama İngilizler engel oluyor ve geri döndürülüyor.8 Mart 1919 da İstanbulda oluyor.Yani Amerikaya hiç gitmemiş ki anlaşma yapsın.Yani verdiğin kaynağın güvenirliği bu kadar.Şu Avam kamarası olayını düzgün bir kaynaktan verecek misin?

O sırada Fransız öğretmeni olduğuna dair.A.N:Karacan,Lozan s.70
Ayrıca Wikipedia kaynağı vermişsin orada şu ifade var,görmedin herhalde
"Görevinden istifa ettiği 1919'dan Kahire başhahamı seçildiği 1926'ya kadar Paris'te oturan Nahum, bu dönemde de siyasetle ilgilendi."
 
Günümüzün popüLer yaftaLaması dindarLığını ortaya koymayan herkesi yahudi iLan etmek.

Cumhuriyeti içerisine sindiremeyen grupLar ve bu grupLara bugün gaz ve ateş takviyesi yapan rte tüm irticai faaLiyetLeri yürütüyor.

Aslına bakacak oLursanız hedef LaikLik,Cumhuriyet ve onun simgesi Atatürk.Direk Atatürk ismi veriLemediği için en başta yakın çevresine saLdırıLıyor.Bu cepheLer aşıLdıktan sonra sıra Atatürk e geLecek.

Hedef Atatürk ü ve bu üLkedeki mirasını 'hazmettire hazmettire' yoketmek.Daha sonra Türkiye Cumhuriyeti değiL,Türk İslam Cumhuriyetini iLan etmek.

Gidin bu insanLarın arasına 2 dk oturun.Atatürk e dinsiz,yahudi,içkici diyecekLerdir.ÖzgürLüğe karşıdırLar,şeriat ın geLmesinden yanadırLar.Yaftalamada sınır yok.

Aslında adamLar Türk değiL,arap oLmak istiyor.ArapLık özLemi var herkesin içinde.

Sırf bu üLkeyi kuran Laik insanLara bir yaftaLama yapmak istiyosanız Kurtuluş Savaşına bakın.Bugün avatarLarınıza koyduğunuz padişahLar bu üLkeyi yabancıLara pazarLadı..Karadan gemiLer yürütüLüyodu o sırada..:smile:
 
Büyük Doğu'yu referans aldıysan işimiz iş.O kaynağa göre Hayim Naum Amerikaya gidip ülkenin yahudi olması için gizli anlaşmalar yapıyor.Lord Curzon'a da "Siz Türkiyenin toprak bütünlüğünü tanıyım ben onlara halifeti ayaklar altına aldırmayı taahhüd ederim "diyor.Tabi kanıt yok belge yok.Ama okuyucu onu mu araştıracak boşver!

Bu adam A.İzzet Paşa tarafından Amerikaya gönderiliyor.Ateşkes yapmak için,ilişki kurmak üzere.Ama İngilizler engel oluyor ve geri döndürülüyor.8 Mart 1919 da İstanbulda oluyor.Yani Amerikaya hiç gitmemiş ki anlaşma yapsın.Yani verdiğin kaynağın güvenirliği bu kadar.Şu Avam kamarası olayını düzgün bir kaynaktan verecek misin?

O sırada Fransız öğretmeni olduğuna dair.A.N:Karacan,Lozan s.70
Ayrıca Wikipedia kaynağı vermişsin orada şu ifade var,görmedin herhalde
"Görevinden istifa ettiği 1919'dan Kahire başhahamı seçildiği 1926'ya kadar Paris'te oturan Nahum, bu dönemde de siyasetle ilgilendi."

adamın osmanlı ile işi bitti 1919 yılında osmanlı kalmış gibi konuşuyorsun bir de =)... 1. dünya savaşı sonuçlanmış... Adam hemen arkasından başka yerde yine hahambaşı seçiliyor... Lozan imzalandığında da bir yandan hilafet pazarlığı yaparken bir yandan da siyonizmi desteklediği mısırda hahambaşı seçilmiş olması ve yaptığı icraatlerinden anlaşılıyor ;)... Adam açıkça vatan haini hayatındaki her adımı bunu görmek isteyen için attığı ortada... Kemalizmi destekliyor çünkü ulus devlet olursa orta doğuya yerleşebilir israil... Hilafetin olmadığı ortamda daha da kolay olur bu işler... İlla senin istediğin kaynaklar mı doğrudur her zaman =)... Fransız öğretmeniymiş önemsiz sen mısırda hahambaşımı değil mi yahudi mi değil mi? Üstelikte musevilik yanında islam hukukunu biliyor mu bilmiyor mu musevi mi müslüman mı, arapçası farsçası var mı yok mu bunları söyle =). Bu adam daha öncesinde hahambaşı mıydı değilmiydi osmanlıda o arada ayrılmış olması veya olmaması neyi değiştirmiş çok merak ediyorum üstelik hahambaşılık görevinden vazgeçmemiş bir adam hemen arkasından mısır hahambaşısı oluyor... O sırada fransaya gitme sebebi kemalizme destek verme amaçlı her işin bir zamanı var halifeliğin kaldırılacağı böyle kritik bir dönemde hahambaşı olması beklenemez herhalde...

Not: Bu kadar kaynaklı konuşma ardından konuya girip yafta takiye rte filan denmesi ciddiye bile alınacak bir mesaj değildir... Benim için ne böyle boş mesajlar ne rte ne başkası ölçüt değil... Benim ölçüm kuran ve sünnettir....2. abdülhamidin tek bir vatan hainliğini söylesin ya da herhangi bir padişahın... Bu kadar mesnetsiz konuşma da görülmüş şey değil... Kaynak olmadan at tut mantığıyla mesaj yazmalar biz kaynak verince kaynaklarımız sayılmaz iyiymiş =)... Ayrıca hayatında bir kütüb-i sittenin kapağını bile açmamış adamın gelip burada arap özlemi filan demesi ironiktir... İslamiyeti kabul ediyorsa da bu kişinin islamiyetten bihaber olduğunu gösterir...
 
adamın osmanlı ile işi bitti 1919 yılında osmanlı kalmış gibi konuşuyorsun bir de =)... 1. dünya savaşı sonuçlanmış... Adam hemen arkasından başka yerde yine hahambaşı seçiliyor... Lozan imzalandığında da bir yandan hilafet pazarlığı yaparken bir yandan da siyonizmi desteklediği mısırda hahambaşı seçilmiş olması ve yaptığı icraatlerinden anlaşılıyor ;)... Adam açıkça vatan haini hayatındaki her adımı bunu görmek isteyen için attığı ortada... Kemalizmi destekliyor çünkü ulus devlet olursa orta doğuya yerleşebilir israil... Hilafetin olmadığı ortamda daha da kolay olur bu işler... İlla senin istediğin kaynaklar mı doğrudur her zaman =)... Fransız öğretmeniymiş önemsiz sen mısırda hahambaşımı değil mi yahudi mi değil mi? Üstelikte musevilik yanında islam hukukunu biliyor mu bilmiyor mu musevi mi müslüman mı, arapçası farsçası var mı yok mu bunları söyle =). Bu adam daha öncesinde hahambaşı mıydı değilmiydi osmanlıda o arada ayrılmış olması veya olmaması neyi değiştirmiş çok merak ediyorum üstelik hahambaşılık görevinden vazgeçmemiş bir adam hemen arkasından mısır hahambaşısı oluyor...


Gerçekten müthiş cevap aldım.Tebrikler.Bu mantığa göre Hitler de yahudi,sonuçta onun yüzünden bugün ki İsraile göç oldu.Bm olaya el koydu,şu anki harita ortada.

Ne demişler doğru yalana yaklaşabilir ama ona yetişemez.
 
Gerçekten müthiş cevap aldım.Tebrikler.Bu mantığa göre Hitler de yahudi,sonuçta onun yüzünden bugün ki İsraile göç oldu.Bm olaya el koydu,şu anki harita ortada.

Ne demişler doğru yalana yaklaşabilir ama ona yetişemez.

hitler ne alaka şimdi adam hahambaşı diyoruz arapça farsça diyoruz mısır tarihi ortadoğuya ilgisi kemalizme lozana hilafete ilgisi diyoruz hitler sokuyor =).... Bu adam nasıl tescilli yahudi ve siyonistse aç vikipediyi oku hitler de o derece alman ırkçısıdır, öz almandır ve buna yahudilerin o dönemde almanya içinde elde ettiği yüksek mevkiler sebep olmuştur.. Bu da bu adamı ırkçı yapmıştır. Yani ne alaka..... Gerçekten mesnetsiz atma budur.. Adam hem koyu musevi hahambaşı hem de kendi kitabında yer alan vaadedilmiş topraklara yerleşmek istemeyecek... tek amacı osmanlıya hizmet etmek olacak.. söylenecek tek söz var YOK YA!

"O zaman Rab bütün milletleri önünden kovacak ve sizden büyük
kuvvetli milletlerin mülkünü alacaksınız Ayak tabanlarınızın bastığı her yer sizin olacak Sınırınız çölden Lübnan'dan ırmaktan, Fırat ırmağından garp denizine kadar olacaktır Önünüzde kimse duramayacak, Allah'ınız Rab size söylediği gibi dehşetinizi ve korkunuzu ayak basacağınız bütün diyar üzerine koyacaktır"

(Tevrat, Yasanın Tekrarı, 11/24 )

arz-i_mevud.jpg

Almanyaya kadar gideceğine ismet inönü ölürken ermeni alfabesini saymış aç onu irdele =)
 
hitler ne alaka şimdi adam hahambaşı diyoruz arapça farsça diyoruz mısır tarihi ortadoğuya ilgisi kemalizme lozana hilafete ilgisi diyoruz hitler sokuyor =).... Bu adam nasıl tescilli yahudi ve siyonistse aç vikipediyi oku hitler de o derece alman ırkçısıdır, öz almandır ve buna yahudilerin o dönemde almanya içinde elde ettiği yüksek mevkiler sebep olmuştur.. Bu da bu adamı ırkçı yapmıştır. Yani ne alaka..... Gerçekten mesnetsiz atma budur..

Almanyaya kadar gideceğine ismet inönü ölürken ermeni alfabesini saymış aç onu irdele =)

Renkli harflerle "Hahambaşı olan Hayim" diye yazıyorsun.Bana gösterdiğin kaynaktan adamın o dönem hahambaşı olmadığını kanıtlıyorum.Yani kendi verdiğin kaynak seni ele veriyor.
Sonra da çıkıp diyorsun ki ne fark eder adam yahudi değil mi sonuçta,hahambaşı değilse ne olmuş.

Şaka mısın sen? Dalga mı geçiyoruz burada.Tarih konuları ciddidir ve sadece belgeyle iş yapar.Neyse Allah sana yardım etsin,ben sadece iki farklı tarihimiz
varmış gibi gösteren bu zihniyete kızıyorum.
 
Renkli harflerle "Hahambaşı olan Hayim" diye yazıyorsun.Bana gösterdiğin kaynaktan adamın o dönem hahambaşı olmadığını kanıtlıyorum.Yani kendi verdiğin kaynak seni ele veriyor.
Sonra da çıkıp diyorsun ki ne fark eder adam yahudi değil mi sonuçta,hahambaşı değilse ne olmuş.

Şaka mısın sen? Dalga mı geçiyoruz burada.Tarih konuları ciddidir ve sadece belgeyle iş yapar.Neyse Allah sana yardım etsin,ben sadece iki farklı tarihimiz
varmış gibi gösteren bu zihniyete kızıyorum.

şaka mıyım ben? belgesiz konuşmadım ki... siz belgesiz konuşuyorsunuz.. belge yalanlayan sizsiniz.. sonra da kalkıp belgesizlikle suçlamana sadece güldüm.

"O zaman Rab bütün milletleri önünden kovacak ve sizden büyük
kuvvetli milletlerin mülkünü alacaksınız Ayak tabanlarınızın bastığı her yer sizin olacak Sınırınız çölden Lübnan'dan ırmaktan, Fırat ırmağından garp denizine kadar olacaktır Önünüzde kimse duramayacak, Allah'ınız Rab size söylediği gibi dehşetinizi ve korkunuzu ayak basacağınız bütün diyar üzerine koyacaktır"

(Tevrat, Yasanın Tekrarı, 11/24 )

sen yahudinin neye iman ettiğini, okullarda verilen din derslerinde neler öğretildiğini bilmediğin için sadece konuşuyorsun.. bu arada aşağıdaki haritadaki türkiyeyi kapsayan bölge bizim doğu ve güneydoğu anadolu değilmi ya? Hani kürt kardeşlerimizin nüfusunun yoğunukta olduğu yer... Hani şu kendisini kürt zanneden türkler denilen oradan oraya göçe zorlanan dil eğitimlerine osmanlıda sekte vurulmamışken cumhuriyet tarihinde kişilik hakları gasp edilmiş kürtlerin yoğunlukta olduğu bölgeler... Ama boşver ya ne mutlu türküm diyene!

arz-i_mevud.jpg

bir firavunu kendi dilinden, tapınaklarına yazdırdıklarından dinlersen mükemmel liderdir, tanrıdır ölünce daha yüceleşir... ama gerçek öyle değildir... Malesefki bir milletin ya gerçek tarihi vardır... ya da yalan tarihi vardır...
 
Geri
Üst