DeRSaaDeT
Islambol
- Katılım
- 3 Şub 2006
- Mesajlar
- 6,597
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 118
Milli mücadelenin başarıyla bitirilmesinden sonra bağımsız Türkiyenin dünyada tanınması için Lozan görüşmeleri başladı. Lozan görüşmelerinde Türk delegeler arasında anlaşmazlık çıktı, Dr. Rıza Nurun görevine son verildi. Yahudi Hahambaşı Haim Nahum Efendi, İnönünün Baş danışmanı oldu ve anlaşma imzalandı. Kıbrıs, adalar, Irak sınırı konularında Türkiye önemli kazanımlara seyirci kaldı. Lozan anlaşmasının gizli tutanakları da günümüze kadar yayınlanmadı.
Yahudi Hahambaşı Haim Nahum Efendi
Milli mücadelenin askeri başarı ile bitirilmesinin doğal sonucu olarak bütün dünyanın tanıdığı bir anlaşma ile geleceğin bağımsız Türkiyesini şekillendirmeye sıra geldi. İsmet İnönü başkanlığındaki Türk heyeti İsviçrenin Lozan kentinde taraf olan ülkelerin heyetleri ile buluştu. Ve görüşmeler başladı. Kısa süre sonra Türk heyetinde görevli Rıza Nur ile İsmet Paşanın arası açıldı, Rıza Nur, görüşme heyetinden ayrıldı. Lozan görüşmeleri kesintiye uğradı. Ve görüşmelere ara verildi. Tarih 1923 yılı şubat ayını gösteriyordu.
Ve görüşmeler yeniden başladı. Konuların gündeme getirilmesi, tartışmalar, teklifler sonrası onaylanan maddeler anlaşmanın kabul edilen hükümleri arasındaydı. Bu sırada ilginç gelişmeler oldu. İstanbuldaki Yahudi Hahambaşısı Haim Nahum Efendi, İsmet Paşanın danışmanı görevine getirildi. Toplantılara katılıyor, yabancı heyetlerin sözlerini Türkçeye çeviriyor, Osmanlıdan kalan sorunların çözümü için tekliflerini sunuyordu. Ve aradan geçen aylar sonra 24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan anlaşmasının kabulü ilan edildi. Türkiyede Lozan anlaşması Bağımsız Türkiyenin güvencesi olarak tanımlandı ve resmi tarih kitaplarına da bu yönde bilgiler yansıtıldı. Peki, Lozan görüşmeleri sırasında delegelerin ileri sürdükleri görüşler, ele alınan maddelere esas olacak açıklamalar ile ilgili gizli tutanak belgeleri yok muydu? Elbette ki vardı. Peki Lozan anlaşmasının imzalanmasından sonra geçen uzun süre içinde Lozan anlaşmasının gizli belgeleri neden açıklanmaz! Ve bir sır gibi saklanır.
Lozan görüşmeleri esnasında ABD temsilcileri neden toplantılara katılmayıp anlaşmaya da imza atmadılar. Özellikle Türkiyenin en ceddi askeri sorunu olan Türkiye- Irak sınırının çizimi konusundaki çıkarları neden sonuçlandırılmaz. Yine Osmanlı zamanında imzalanan 1913 Uşi anlaşması çerçevesinde Türkiyenin Egedeki 12 ada üzerindeki olası hakları neden ele alınmaz? Padişah Abdülhamit, 1878 yılında imzaladığı Kıbrısı İngiltereye askeri üs olarak veren anlaşma metnine Hukuku şahaneme asla halel gelmemek kaydıyla notu düşerek imzalamıştı.Burada bahsi edilen hukuku şahane sözleri devletin varlığı ve bağımsızlığı anlamındadır. Lozanda Kıbrıs konusu neden gündeme getirilmez?
Lozanın sorgulanması ve ortay çıkan bilgiler şaşırtıcı özellikler taşıyor. Ama en önemlisi de hiç şüphesiz Türk heyeti içinde bulunan Yahudi Hahambaşısı Haim Nahumun oynadığı tarihi rolün arka planının bilinmesidir.
Haim Nahum, 1872-1960 yılları arasında yaşadı. İzmirde doğmuştu. Yahudi dini ve kültürünü esas alan okullarda okuduktan sonra Sorbon Üniversitesinde Doğu dilleri üzerinde diplomasını aldı. Dilbilimci, tarihci ve fizozof olarak mezun olmuştu. 1909 yılında İstanbulda Osmanlı Yahudileri dini liderliği olan Hahambaşılıkgörevine getirildi. Ve aynı yılda Osmanlı Harb Okulunda siyaset bilimi ve tarih üzerinde dersler vermeye başladı. İttihat ve Terakki harekatına katılan genç subayların yetişmesine yönlendirilmesine önemli katkıları oldu. Aradan geçen yıllar sonra Lozan görüşmeleri esnasında İngiltere temsilcisi Lord Curzona karşı ikna yeteneği olan Haim Nahum Efendinin Türk resmi danışmanı olarak görev alması düşündürücü bir konuydu. Ve bu şartlar altında Lozan anlaşması imzalandı.
Bundan sonrası Haim Nahumun hayatında yeni bir dönem başladı. Haim Nahum, Mısıra gitti. Kahirede Yahudi cemaatinin teşkilatlanması çalışmalarını yürüttü. 1920 ve 30lu yıllarda Filistin topraklarında Yahudi Siyonist hareketlerinin gelişip güçlenmesine önemli katkılarda bulundu. Ve 1948 yılı içinde İsrail Devleti kuruldu. Bu tarihten sonra Nahum Efendi, dünya Yahudilerinin İsraile olan desteğinin sürmesi çalışmalarını yürüttü.
Özetle söylemek gerekirse Lozanda Türkiye Devleti kendi bağımsızlığını sağlayacak temel garantileri alamadı. Özellikle İngiltere ve ABDde etkin Yahudi ve Mason kişi ve kuruluşlarının yön verdiği küresel sermayenin istekleri doğrultusunda Türkiye-Irak sınırı gelecekte baş ağrıtan bir bela olarak hep varlığını korudu. Sorunun bu boyutta kalıcı olmasında Haim Nahum Efendinin Lozandaki rolü çok önemli bir husustu Türkiyede Lozanın gizli tutanakları açıklansa da açıklanmasa da
(Cezmi YURTSEVER, Nisan 2008)

Yahudi Hahambaşı Haim Nahum Efendi
Milli mücadelenin askeri başarı ile bitirilmesinin doğal sonucu olarak bütün dünyanın tanıdığı bir anlaşma ile geleceğin bağımsız Türkiyesini şekillendirmeye sıra geldi. İsmet İnönü başkanlığındaki Türk heyeti İsviçrenin Lozan kentinde taraf olan ülkelerin heyetleri ile buluştu. Ve görüşmeler başladı. Kısa süre sonra Türk heyetinde görevli Rıza Nur ile İsmet Paşanın arası açıldı, Rıza Nur, görüşme heyetinden ayrıldı. Lozan görüşmeleri kesintiye uğradı. Ve görüşmelere ara verildi. Tarih 1923 yılı şubat ayını gösteriyordu.
Ve görüşmeler yeniden başladı. Konuların gündeme getirilmesi, tartışmalar, teklifler sonrası onaylanan maddeler anlaşmanın kabul edilen hükümleri arasındaydı. Bu sırada ilginç gelişmeler oldu. İstanbuldaki Yahudi Hahambaşısı Haim Nahum Efendi, İsmet Paşanın danışmanı görevine getirildi. Toplantılara katılıyor, yabancı heyetlerin sözlerini Türkçeye çeviriyor, Osmanlıdan kalan sorunların çözümü için tekliflerini sunuyordu. Ve aradan geçen aylar sonra 24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan anlaşmasının kabulü ilan edildi. Türkiyede Lozan anlaşması Bağımsız Türkiyenin güvencesi olarak tanımlandı ve resmi tarih kitaplarına da bu yönde bilgiler yansıtıldı. Peki, Lozan görüşmeleri sırasında delegelerin ileri sürdükleri görüşler, ele alınan maddelere esas olacak açıklamalar ile ilgili gizli tutanak belgeleri yok muydu? Elbette ki vardı. Peki Lozan anlaşmasının imzalanmasından sonra geçen uzun süre içinde Lozan anlaşmasının gizli belgeleri neden açıklanmaz! Ve bir sır gibi saklanır.
Lozan görüşmeleri esnasında ABD temsilcileri neden toplantılara katılmayıp anlaşmaya da imza atmadılar. Özellikle Türkiyenin en ceddi askeri sorunu olan Türkiye- Irak sınırının çizimi konusundaki çıkarları neden sonuçlandırılmaz. Yine Osmanlı zamanında imzalanan 1913 Uşi anlaşması çerçevesinde Türkiyenin Egedeki 12 ada üzerindeki olası hakları neden ele alınmaz? Padişah Abdülhamit, 1878 yılında imzaladığı Kıbrısı İngiltereye askeri üs olarak veren anlaşma metnine Hukuku şahaneme asla halel gelmemek kaydıyla notu düşerek imzalamıştı.Burada bahsi edilen hukuku şahane sözleri devletin varlığı ve bağımsızlığı anlamındadır. Lozanda Kıbrıs konusu neden gündeme getirilmez?
Lozanın sorgulanması ve ortay çıkan bilgiler şaşırtıcı özellikler taşıyor. Ama en önemlisi de hiç şüphesiz Türk heyeti içinde bulunan Yahudi Hahambaşısı Haim Nahumun oynadığı tarihi rolün arka planının bilinmesidir.
Haim Nahum, 1872-1960 yılları arasında yaşadı. İzmirde doğmuştu. Yahudi dini ve kültürünü esas alan okullarda okuduktan sonra Sorbon Üniversitesinde Doğu dilleri üzerinde diplomasını aldı. Dilbilimci, tarihci ve fizozof olarak mezun olmuştu. 1909 yılında İstanbulda Osmanlı Yahudileri dini liderliği olan Hahambaşılıkgörevine getirildi. Ve aynı yılda Osmanlı Harb Okulunda siyaset bilimi ve tarih üzerinde dersler vermeye başladı. İttihat ve Terakki harekatına katılan genç subayların yetişmesine yönlendirilmesine önemli katkıları oldu. Aradan geçen yıllar sonra Lozan görüşmeleri esnasında İngiltere temsilcisi Lord Curzona karşı ikna yeteneği olan Haim Nahum Efendinin Türk resmi danışmanı olarak görev alması düşündürücü bir konuydu. Ve bu şartlar altında Lozan anlaşması imzalandı.
Bundan sonrası Haim Nahumun hayatında yeni bir dönem başladı. Haim Nahum, Mısıra gitti. Kahirede Yahudi cemaatinin teşkilatlanması çalışmalarını yürüttü. 1920 ve 30lu yıllarda Filistin topraklarında Yahudi Siyonist hareketlerinin gelişip güçlenmesine önemli katkılarda bulundu. Ve 1948 yılı içinde İsrail Devleti kuruldu. Bu tarihten sonra Nahum Efendi, dünya Yahudilerinin İsraile olan desteğinin sürmesi çalışmalarını yürüttü.
Özetle söylemek gerekirse Lozanda Türkiye Devleti kendi bağımsızlığını sağlayacak temel garantileri alamadı. Özellikle İngiltere ve ABDde etkin Yahudi ve Mason kişi ve kuruluşlarının yön verdiği küresel sermayenin istekleri doğrultusunda Türkiye-Irak sınırı gelecekte baş ağrıtan bir bela olarak hep varlığını korudu. Sorunun bu boyutta kalıcı olmasında Haim Nahum Efendinin Lozandaki rolü çok önemli bir husustu Türkiyede Lozanın gizli tutanakları açıklansa da açıklanmasa da
(Cezmi YURTSEVER, Nisan 2008)