Laiklik ve şehitlik

türk ocağı

serdengeçti
HH Üyesi
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
1,813
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Taceddin Dergahı
Laiklik ve şehitlik

Laik bir devletin insanlara şehit veya gazi payeleri vermek gibi bir hakkı veya imkânı var mıdır? Dinle, ahiretle hiçbir ilişkisi olmadığını dosta düşmana karşı ballandıra ballandıra ilan eden bir siyasi merci, şehitlik ve gazilik gibi her ikisi de tamamen dinsel anlam dünyasından sadır olan, bütün boyutlarıyla dini içerikli olan makamları istese de insanlara bahşedebilir mi?

Bunlar ilginç ve her gün karşılaşmakta olduğumuz derin bir çelişkiye ışık tutacak, ama genellikle kimsenin dilendirmeye yanaşmadığı sorular.

Taraf Gazetesi'nden Rasim Ozan Kütahyalı bir süredir bu soruları soruyor. Güneydoğu'da yitirdiğimiz askerlerimizin ülkenin her tarafına birer ateş koru gibi düşen acılarıyla yurt sathına yayılan cenaze törenleri vesilesiyle laik bir devletin cömertçe kullandığı şehit söylemleri üzerine yazıyor.

Anadolu insanının şahadet ve genel olarak ölüm olgusu karşısındaki mümin ve mütevekkil tavrının Türkiye'de kirli savaşı sürdürmek isteyenler açısından bulunmaz bir sermaye oluşturduğundan bahsediyor Kütahyalı. Ona göre “Derin Anadolu'nun bu iman ve tevekkülü Türk devlet zihniyeti tarafından çok açık biçimde istismar ediliyor... Bu ailelerin imanlarından kaynaklanan ölüm karşısında mütevekkil ve metin duruşları, onların manevi dünyasına tamamen yabancı olan modernist bir zihniyet uğruna, dünyevileşmiş kirli ilişkiler adına sürekli istismar ediliyor...”

Doğrusu PKK ile veya terörle mücadele adı altında yürütülen savaşın dinle hiçbir ilgisi yoktur. Savaşın haklı olup olmaması ayrı bir konudur, son derece makul çerçevede, tamamen laik temelde, bir ülkenin sınırlarını korumak üzere yürüttüğü bir savaş da olabilir. Gerçi bugünlerde Ergenekon soruşturmaları dolayısıyla bu savaşın başka kirli boyutlarına da vakıf oluyoruz. Vakıf olduğumuz hiçbir yanıyla bu savaşta dinin bir dahli yok. Buna rağmen savaşın yoğunlukla bir din diline müracaat edilerek yürütülmesi açıkça bir din istismarından başka bir şey değildir.

Laiklik aslında dünyevileşmeyi ifade eden bir kavram ve dolayısıyla değer dünyası da ölümden ziyade hayatla, öldürmekten ziyade yaşatmakla ilgili olması beklenen bir kavramdır. Şu veya bu şekilde ölen insanların şehit olup olmadıkları gerçekten ayrı bir mevzudur. Bu, doğrusunu Allah'tan başka hiç kimsenin bilemeyeceği bir mevzudur. Alan Allah'a ait bir alandır. Sorun, neredeyse Allah'la kavgalı bir laiklik anlayışı benimsemiş olanların, özü itibariyle Allah'a ait olan bir makamı nasıl bir yetkiyle dağıtabildikleridir.

Kütahyalı, devletin Anadolu'nun şehadet kavramına yüklediği anlamı fena halde istismar ettiğinden yakınırken anlamlı bir çelişkiye daha dikkat çekiyor. “İslami kimliği benimsemiş insanların görünür olması, toplumsal ve siyasi arenada mesafe kat etmesi karşısında rahatsız olan, laiklik kavramını insanların hakkını, hukukunu gasp etmek için kötüye kullanan, fakat konu “devlet için” ölmeye ve öldürmeye geldiğinde İslami kavramları sonuna kadar istismar etmekte hiçbir sakınca görmeyen bir devlet...”

Tabii ki İslami kavramları bu şekilde istismar eden söylemin hedefi büyük ölçüde Anadolu halkıdır. Seküler değerleri benimsemiş büyük kentli ailelerde dine dayalı ölüm veya ölüme teselli veren dinsel söylem işlevselliğini yitirmeye yüz tutmuştur. Genellikle kentli ailelerde çocuk sayısının azlığı ve alabildiğine seküler değerlerin benimsenmiş olması, devletin sürdürdüğü bir savaşın anlamını daha fazla sorgulamaya yol açmakta, laik devletin bahşettiği şahadet makamı bir teselli oluşturamamaktadır.

Konuyu laik devletin şahadet kavramını bu kadar hoyratça kullanmasının haklı olup olmadığı noktasından, daha sosyolojik bir açıklama düzeyine taşıdığımızda karşımıza çıkan bir gerçek daha var. Gerçekten de laik de olsa, hatta ateist de devlet savaşa ihtiyaç duyduğunda ölen insanları, ölümü nispeten daha kolay kabullenebilecekleri bir ideolojiye ihtiyaç duyar. Böyle bir anda devlet söyleminin çekildiği nokta derin ve karmaşık kimlik (özdeşlik) noktasıdır. İnsanın bütün çelişkilerinin çıplak bir biçimde açığa çıktığı çizgidir burası.

O yüzdendir ki, şahadet kavramını istismar eden sadece devlet değil. Ateist bir hareket olan PKK da, hatta yine ateist sol silahlı gruplar da şahadet söylemine başvurmaktan imtina etmiyorlar.

Yine de dünyevileşme arttıkça bu istismar daha iyi görülüyor. Anadolu'da bile bu kavramın istismarı sınırsız değildir. Buna kendine göre muzip ve bilgece bir tavrı geçmişte de göstermesini bilmiştir. Hani birçok çocuğu sırayla şehit düşen ve artik iyice yaşlanmış babanın sn oğlunu da almaya geldiklerinde, “padişah efendimize selam söyleyin bu kalan son oğlum, devamı da yok, artık bana güvenip kimseye savaş açmasın!”

Devletin artık vatandaşın şahadet inancına güvenip savaş ve kahramanlık söylemleri üretmekten vazgeçip, vatandaşını yaşatmayı önceleyen bir anlayış benimsemesi şart, çünkü vatandaşın da artık laiklik ve şehitliği birbiriyle uzlaştıran saflığı

Yasin Aktay
Yeni Şafak

kaynak:http://www.habervaktim.com/haber/31903/laik_devlet_sehit_payesi_verebilir_mi.html

Çok ilginç ve tartışılmayan bir mevzu yukarıdaki yazar tarafından kaleme alınmış, eğer bu şekilde düşünen vatandaş sayımız artmışsa çok ciddi bir problemin eşiğindeyiz demektir. Halkı askerlikten soğutmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürecek bu tür açıklamalar ancak ülkenin yıkılmasını veya bölünmesini isteyenlerin işine yarar. Bütün bu suistimallere fırsat vermemek için devletimize büyük bir görev düşmektedir.

Çatışmada ölen askerini şehid olarak uğurlayan devlet, aynı askerin annesinin başörtülü haliyle ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmesine artık bir son vermelidir.

Ne hazindir ki şehid olan askerinin; Annesinin başörtüsüne düşman kesilirsin, ilahi okuyan bacısına düşman kesilirsin ancak şehidlik, gazilik ünvanlarını verir, operasyonlarını gaza havasında yaparsın.

Bu yüzdendir ki devlet düşmanları çıkar, seni vatandaşın duygularını istismar etmekle suçlar, halkı askerlikten soğutur.

Aziz Türk Milletinin inançlı, imanlı cefakar neferleri, iyi biliyorsun ki sana şahadet ünvanını veren cenab-ı haktır, iyi biliyorsun ki sen orada operasyonda, atalarının emaneti cennet vatanının ve müslüman halkının müdafası için oradasın, iyi biliyorsun ki bu memleket senindir, memleketin senden, emaneti alacağın günü bekleyerek alev alev senin iktidarını, anadolu kıtası büyüklüğündeki kutsal dava taşını gediğine koyacak anı beklemektedir. İyi biliyorsun ki Türk Silahlı Kuvvetlerinin bünyesinde şerefli bir Türk askeri olarak vatanına kasteden köpeklere dağları dar etmeye devam edeceksin, Vuracak vurulacaksın, Şahadetin kutlu olsun. Bu devlet son Türk Devletidir. Sen savunmayacaksında kim savunacak.
 
bu vatan için şehit olmayı değil
evlatlarını askere göndermeyen vatan hainleri
kesinlikle aziz şehitlerimize laf söyleyemezler
adamı oyarlar.
 
yazının kaynak linkini ekliyebilirmisiniz
 
Böyle şerefsizce aziz şehitlerimizi lekelemeye yönelik ve şehitliklerini tartışılır hale getirmeye yönelik yazıları yazan ve onları buraya kopyalayan kendini bilmezlere cevap bile vermeye değmez.!

Cevap vermeye değmezse vermezsin olur biter bu bir,

Kopyalamakta ki maksadı anlayamıyorsan, kendini bilmeyen sanırım sensin bu iki,

Yırtınıp dövüneceğine böyle bir düşünce nasıl oluştu diye düşünüp çözüm üretmen daha makuldur, çözüm üretirsen ülkene hizmet etmiş olursun bu üç.
 
Laiklik e her fırsatta saldırma eğiliminde bulunursanız, bu tip yazarlar rant kazanırlar.

Aziz milletimin askerlerine kötü sıfatlar eklemek gayretinde olanlar, yıllarca devletimizin güçlenmesine engel teşkil etmişlerdir.

Bu konunun burada yanlış olarak gösterilmiş olması bile nabız yoklama gayretidir.

Sizin gibileri Türk Silahlı Kuvvetlerinin kahraman askerleri tükürükleri ile boğarlar.

Yaşamın sizin için anlamı kan kusmak olur.
 
yazının daha girişinde sacmalık baslıyor

"Laik bir devletin insanlara şehit veya gazi payeleri vermek gibi bir hakkı veya imkânı var mıdır? Dinle, ahiretle hiçbir ilişkisi olmadığını dosta düşmana karşı ballandıra ballandıra ilan eden bir siyasi merci, şehitlik ve gazilik gibi her ikisi de tamamen dinsel anlam dünyasından sadır olan, bütün boyutlarıyla dini içerikli olan makamları istese de insanlara bahşedebilir mi?"

din ve devlet işlerinin ayrılmasıdır laiklik en genel tanımıyla.

devlet işlerini yürütürken din esas alınmaz, hukuka dayanır.

din bireyseldir, şehit düşende bireydir.

laik devlette de şehitlik olur elbette.

ama bunu anlamadınız,anlamazsınız,anlamayacaksınız.

niye mi?

çünkü bir kısmın işine gelmiyor. laiklik oldugu surece orumcek agları orulemedigi icin aglayan ve laiklikten yarası olan cok.

çok önemli hatırlatma

Atatürk ilkeleri:

cumhuriyetçilik
milliyetçilik
halkçılık
LAİKLİK
devletçilik
devrimcilik
-------

kimlerin laiklige dolayısıyla Atatürk'e ve onun kurdugu cumhuriyete düşman oldukları açıkça ortadadır.

fazla soze ne gerek var.
 
Cevap vermeye değmezse vermezsin olur biter bu bir,

Kopyalamakta ki maksadı anlayamıyorsan, kendini bilmeyen sanırım sensin bu iki,

Yırtınıp dövüneceğine böyle bir düşünce nasıl oluştu diye düşünüp çözüm üretmen daha makuldur, çözüm üretirsen ülkene hizmet etmiş olursun bu üç.

Sende deli zırvalarını buraya taşıma olsun, bitsin! Din baronlarının gazetelerinde ve AB güdümlü gazetelerde hergün Mehmetçiğimizin ölüsüne dirisine saldırıyorlar. O yazıları buraya taşımak onlara hizmet değildir de nedir? Onların kumaşı da, onlardan çıkacak elbise de belli. Bunların pis yazılarını burnumuza sokarak, midemizi bulandırmanın esprisi ne?
 
Cevap vermeye değmezse vermezsin olur biter bu bir,

Kopyalamakta ki maksadı anlayamıyorsan, kendini bilmeyen sanırım sensin bu iki,

Yırtınıp dövüneceğine böyle bir düşünce nasıl oluştu diye düşünüp çözüm üretmen daha makuldur, çözüm üretirsen ülkene hizmet etmiş olursun bu üç.


Türk ocağı arkadaş. sadece şunun cevabını vermeni rica ediyorum. Paylaşımını yaptığın konu gerçekten çözüm arayan bir şey mi.
Sen bu konuyu ülkene hizmet etmek için mi yoksa başka şeylere hizmet etmek için mi açtın?

Açtığın konunun yanlışlığını görmeden, çözüm üretilmesini istiyorsun bence...
 
Laiklik e her fırsatta saldırma eğiliminde bulunursanız, bu tip yazarlar rant kazanırlar.

Aziz milletimin askerlerine kötü sıfatlar eklemek gayretinde olanlar, yıllarca devletimizin güçlenmesine engel teşkil etmişlerdir.

Bu konunun burada yanlış olarak gösterilmiş olması bile nabız yoklama gayretidir.

Sizin gibileri Türk Silahlı Kuvvetlerinin kahraman askerlerini tükürükleri ile boğarlar.

Yaşamın sizin için anlamı kan kusmak olur.

Meselenin üstünü örterek çözemezsiniz... Nabız yoklamaktan korkacağına çıkta deki madem askerimiz şehiddir, anasının başındaki örtüde, bacısının dilindeki ilahide bizim kutsalımızdır. Bunu deyin ki art niyetliler milletimizi askerlikten soğutacak malzemeler bulmasın.

Son cümleleri şahsıma yönelttiysen kelimelerini dikkatli seçmeni tavsiye ederim, ömrümün sonuna kadar tsk nın bir neferi olmaktan şeref duyarım. Kan kusturacak delikanlıya da henüz raslamadık...
 
Meselenin üstünü örterek çözemezsiniz... Nabız yoklamaktan korkacağına çıkta deki madem askerimiz şehiddir, anasının başındaki örtüde, bacısının dilindeki ilahide bizim kutsalımızdır. Bunu deyin ki art niyetliler milletimizi askerlikten soğutacak malzemeler bulmasın.

Son cümleleri şahsıma yönelttiysen kelimelerini dikkatli seçmeni tavsiye ederim, ömrümün sonuna kadar tsk nın bir neferi olmaktan şeref duyarım. Kan kusturacak delikanlıya da henüz raslamadık...

Bütün değerler, bütün din kuralları, kutsal bez parçasında birleşiyor değil mi?

Sizin itaatlerinize uymayanlara faklı ithamlarda bulunmanıza artık alıştık, lakin konusunu ettiğin Türk Milletinin savunucusu askerimizdir.

Son cümle ortayaydı.

Kendinden bu kadar emin konuşma, eğer saldırı varsa ilk olurum, aynı zamanda son olurum.
 
Türk ocağı arkadaş. sadece şunun cevabını vermeni rica ediyorum. Paylaşımını yaptığın konu gerçekten çözüm arayan bir şey mi.
Sen bu konuyu ülkene hizmet etmek için mi yoksa başka şeylere hizmet etmek için mi açtın?

Açtığın konunun yanlışlığını görmeden, çözüm üretilmesini istiyorsun bence...

Meseleye faşizanca yaklaşan malum şahsa cevap vermek istemiyorum, kendi çalıp kendi oynasın.

Bugün yukarıdaki fikirlere inanan insanların sayısını tahmin etseniz gerçekten bu mevzuya çözüm üretilmesi gerektiği konusunda bana hak verirdiniz.

Bu yazı Yeni Şafak gibi belli bir tirajı olan, genel anlamda akp hükümeti yanlısı bir gazetenin köşesini süslemektedir. Bugün akp nin oy oranının sanırım söylememe gerek yok.

Maksadımız milletimizi iki kutba bölmeye çalışanların oyunlarına gelinmemesi için yaplıan bir uyarıdır. Uyarımız hem size yani laikçilere, hemde laikliğe karşı olanlarıdır. İlk paragraflardan siz, son paragraftan ise onlar faydalanmalıdır diye düşünüyorum.

Laikliğe inanmamak vatan müdafasını boş saymak olarak düşünülmemeli.

Laik olmak milletin mukaddesatına düşmanlık olarak düşünülmemeli.

İki tarafta böyle düşündüğü için milletimiz kutuplaşıyor, milli birlik ve bütünlüğümüz zedeleniyor. Her türlü bölücülüğe karşı olduğum gibi bunada karşı olduğumu ifade etmek istedim. Başka türlü algılayanların kendi hezeyanlarıdır.

Alın buyrun konuya benim yapmış olduğum yoruma verilen cevabı paylaşıyorum sizinle:


mirac tan alıntı
türk ocağı kardeşim
dediklerin doğrudur amma belakin tavrın yanlaştır. Şehit olabilmek için KUR'AN inancı gerekir, istersen git bir müftülüğe danış.Laik kelimesi ise fıransızca ( laique, laicus ) yunanca ( laikos )'dan gelir. Hepsinin anlamı dinsiz demektir. dinsiz olan şeyle din olanın ne alakası var. araştırırsan eğer bulursun ocaklık geleneği orta asyadan şamanizimden gelir. Gerçi insanımız ( türk milleti ) okumaktan ve araştırmaktan uzaktır genelde kulakdan dolma yalan yanlış bilgilerle hareket ederler. İKRA ( oku).
 
böyle insanlar olursa krdeşler daha çok kavga eder
 
Meseleye faşizanca yaklaşan malum şahsa cevap vermek istemiyorum, kendi çalıp kendi oynasın.

Bugün yukarıdaki fikirlere inanan insanların sayısını tahmin etseniz gerçekten bu mevzuya çözüm üretilmesi gerektiği konusunda bana hak verirdiniz.

Bu yazı Yeni Şafak gibi belli bir tirajı olan, genel anlamda akp hükümeti yanlısı bir gazetenin köşesini süslemektedir. Bugün akp nin oy oranının sanırım söylememe gerek yok.

Maksadımız milletimizi iki kutba bölmeye çalışanların oyunlarına gelinmemesi için yaplıan bir uyarıdır. Uyarımız hem size yani laikçilere, hemde laikliğe karşı olanlarıdır. İlk paragraflardan siz, son paragraftan ise onlar faydalanmalıdır diye düşünüyorum.

Laikliğe inanmamak vatan müdafasını boş saymak olarak düşünülmemeli.

Laik olmak milletin mukaddesatına düşmanlık olarak düşünülmemeli.

İki tarafta böyle düşündüğü için milletimiz kutuplaşıyor, milli birlik ve bütünlüğümüz zedeleniyor. Her türlü bölücülüğe karşı olduğum gibi bunada karşı olduğumu ifade etmek istedim. Başka türlü algılayanların kendi hezeyanlarıdır.


Siz işte buradan kaybediyorsunuz. Ak parti de ya da yanlısı bildiğimiz gazete de kendi kafasına göre şeyler yazanları hemen %47 ye yoruyorsunuz.

Türk milleti akp yolsuzluk yapsın diye mi seçti. Türk milleti akp ye Atatürk e düşmanlık etsin diye mi seçti.

Yapılan anketlerde zaten sürekli akp nin yanlış yolda, politikasını değiştirmesi gerektiğini söylüyor. Diğerleri de kendince edindikleri davalarının peşinde.. Ama ortada dava yok.
 
Gerçek anlamda her şeyi biliyozda hani gönül eylendirme diyoruz ya hah işte ondan ... anlayan anladı :))
 
Esas istismarı yapanlar bellidir.Her fırsatta TSK ve Cumhuriyete
saldıranlar,sürekli akla hayale gelmiyecek söylemlerle.yazılarla
vatandaşın aklını bulandıranlar,Demokrasimizi aşındırmak zafiyete
uğratmak için çekinmeden günahtır yazıktır demeden dinimizi
alet edenler.Zamanımız varken bırakın bu tür işleri bu işlerden
inanın başkaları karlı çıkar.Kuzey Asyaya bakın doğuya bakın
Boğazlardan USA gemilrri geçti Rusya örtülü tehdit ediyor .
kimseden korkumuz yok ama barış içinde mutlu yaşamak
varken böylesine kirli oyunlara alet olmaya gerek yok diyorum.
Eğer azıcık bu vatanı düşünüyorsan en asından kalemini kır.
ağzını kapa.
 
Ünlü sosyolog Ernest Renan’ın LAİKLİK tanımı aşağıdadır :

“L a i k l i k; dinler arasında devletin yalnızlığıdır.”

Ayrıca Anayasa Mahkememiz de bu kavramı yetkinlikle ve benzer içerikte tanımlamıştır.

Anayasa Mahkemesi’nin LAİKLİK tanımı :

“Laiklik; egemenliğe, demokrasi ile özgürlüğe ve bilgi bileşimine dayanan toplumsal bir atılım, siyasal, sosyal ve kültürel yaşamın çağdaş düzenleyicisidir. Laik düzende din, siyasallaşmadan kurtarılır, yönetim aracı olmaktan çıkarılır, gerçek saygın yerinde tutularak kişilerin vicdanlarına bırakılır. Böylece siyasal yaşamın dayanağı bilim ve hukuk olur.”

Dolayısıyla çok net bir biçimde denebilir ki, LAİKLİK TOPLUMSAL BARIŞTIR !


Demek ki, laiklik yurttaşların inançlarının en sağlam güvencesidir. İnanç özgürlüğü devletçe sağlanmaktadır. Herkes inancında ve ibadetinde serbesttir. Laikliği, resmi politikası dinsizlik olan rejimlerden kesinlikle ayırmak gerekir. Böylesi rejimlerde devlet dine karşıdır. Vatandaşın dinsiz olarak yetişmesi için gerekli her türlü önlemi alır. Atatürkçü laiklikte ise, devlet işlerine karıştırılmaması koşulu ile tam bir din ve inanç özgürlüğü vardır.

Laiklik sömürüsü ve AKP Hükümeti
:
Başbakan Sn. Erdoğan’ın çarpıttığı gibi Laiklik sınırsız bir din ve inanç özgürlüğü değildir.
Tüm özgürlüklerin doğal sınırları vardır. Bu sınır, başkalarına ve topluma zarar vermemek ilkesine dayalıdır. Dolayısıyla Devlet gereğinde din adına kişilere ve topluma dayatılan bireylerin ve kamunun açıkça zararına olan akıl ve bilim dışı olgulara müdahale hakkına sahiptir. Örn. geçtiğimiz yıllarda ABD’de David Koresh tarikatının üyelerinin toplu özekıyımlarına (intihar) hükümet zor kullanarak müdahale etmiş ve bu eylemi laik hukuka tümüyle uygun görülmüştür.

Somut örnek olarak İmam Hatip Liseleri konusu gündemdedir. Bu liselerden, Necmettin Erbakan’ın övünerek itiraf ettiğine göre;
· ” İmam Hatip Liselerinde 27 yılda 1 300 000 inançlı mücahit yetiştirilmiştir.”
Büyük Atatürk’ün uyarılarının ne denli yerli yerinde olduğu, yaşanarak bir kez daha deneylenmiştir.
· “ Dinden maddî çıkar sağlayanlar, iğrenç kimselerdir. İşte biz, bu duruma karşıyız ve buna
izin vermiyoruz. Bu gibi din ticareti yapan insanlar, saf ve masum halkımızı aldatmışlardır.
Bizim ve sizlerin asıl mücadele edeceğimiz ve ettiğimiz bu kimselerdir.”

(1930, Kılıç Ali, Atatürk’ün Hususiyetleri, 1955, syf.. 116)

Prof.Dr.Ahmet SALTIK' ın Laiklik nedir ne değildir? yazısından alıntıdır.


Bu şekilde askerimize saldıramazsınız. Laikliki bir gün fransa dan, ertesi gün yunanlardan getirenler okuyun.
 
Şehitlik
Dini bir kavrammıdır önce onun adını koymak gerekir
Peygamber Efendimiz s.a.v. hazretlerinin şehitlik mertebesi ile alakalı verdiği müjdeler
Dini içerikli müjdelermidir yoksa tüm dine mensup kişiler için geçerlimidir onu bilmek gerekir öncelikle

Sonunda eğer Şehitlik mertebesinin Dİni bir mesele olduğu konusunda hemfikir olabilirsek arkadaşlarla

Laik bir ülkenin işlerine dini karıştırmanın ne derece yanlış olduğunu sürekli vurgulayan arkadaşlara bi çift sözümüz olabilir :hhmanD
 
Şehitlik
Dini bir kavrammıdır önce onun adını koymak gerekir
Peygamber Efendimiz s.a.v. hazretlerinin şehitlik mertebesi ile alakalı verdiği müjdeler
Dini içerikli müjdelermidir yoksa tüm dine mensup kişiler için geçerlimidir onu bilmek gerekir öncelikle

Sonunda eğer Şehitlik mertebesinin Dİni bir mesele olduğu konusunda hemfikir olabilirsek arkadaşlarla

Laik bir ülkenin işlerine dini karıştırmanın ne derece yanlış olduğunu sürekli vurgulayan arkadaşlara bi çift sözümüz olabilir :hhmanD

Biz farklı bir şey demedik ki yineliyorsun.

Laiklik sevdanızın ne kadar yüksek olduğunu biliyoruz, o yüzden hatırlatmalar yaptık.

Din üzerinden Laiklike demediği koymayanlar, şimdi de asker üzerinden Laiklike ulaşmaya çalışıyorlar.

Siz de Laikliki öğrendiğinizde askerimizi ağzınıza alabilirsiniz.
 
Bizim burdan giden askerler
Allah'a emanet edilip askere gönderiliyor

Askeriyeye giriştete
Esselamualeyküm diye giriyor
Çıkıştada Helallik alıyor bizim askerimiz

Şimdi sadece gidiş ve dönüşlerinde dahi
Sizin Laikliğinize çok aykırı durumlar varken
Bence bizim askerimiz demeden evvel o askerin Laikliğinmi yoksa Vatanın bölünmezliğininmi bir bekçisi olduğunu bi düşün derim ...
 
Laiklik korunmasın biz de deşelim isteğinizi anlıyorum.

Dediklerinin her ikisinin de güvencesidir asker. Sen istesen de istemesen de..

Anlıyorum, anlaşılmayacak bir şey her şey ortada.

Askere itaatinizi geçiremiyorsunuz intikam. Sizin sevdiğiniz, bizim değerimiz olan şey var mı acaba?
 
Geri
Üst