,
oncelikle islam nedir bilmediğin çok acık...bare bilmediğin bir din hakkında yorum yapma...
.........
ani bugun insanlar islamı yalan yanlış anlatıyolar yada senin gibi birşey bilmyenler konuşuyo sonra herkez bu dine on yargılı oluyo...
@BlackSabbath işte budur arkadaşım. Benim türbana sonuna kadar karşı çıkmamın laikliği savunmamın nedeni budur. Beni İslamı bilmemekle suçluyorsun, ben biliyorum benim bildiğim doğru sen bilmiyorsun sus diyorsun. Bunun amiyane tabiri yobazlıktır.
Sen benim dini ne kadar bildiğimi bilecek, ne kadar inandığımı ölçecek gücü, şuuru kendinde nasıl bulabiliyorsun? Benim ne kadar inandığımı sadece allah bilir. Ama senin gibi ben bilirim diyen zihniyet bu dünyada allahın adına yargılar karar verir infaz eder.
İşte bu yüzden laikliği savunuyorum ve herkesin savunması gerektiğini düşünüyorum. Bugün bana sen islamı bilmiyorsun diyen zihniyete, 15-20 sene sonra "sen de islamı bilmiyorsun" dendiğinde ne olacak? "kadın başını açamaz, şeritatla yönetilmek zorundasın" diyen bir zihniyetle muhtemelen bir karşılaşmada onlarada "siz islamı bilmeyen boş insanlarsınız" diyebilecek misin?
Yarın şeriata inanmayan cahildir, bizim gibi inanmayan, bizim gibi düşünmeyen herkes cahildir diyenler türeyecek. Ve bu radikal gruplarla da demokratik ortamda tartışabileceğinizi "islam özgürlük dinidir" diyebileceğini mi düşünüyorsun? Türkiye'de iran gibi radikal bir islami rejim kurarlarken, kadınları arabistandaki gibi afganistan'daki gibi kişiliksiz köleler haline getirirlerken çıkıp eleştirebilecek misin? Unutmayın Suudiler de Taliban da kadınları islam adına eve kapatır, çarşafa Burka'ya sokar. Şimdi onların islamı yanlış diyeceksin dimi? En doğru senin islamın diğer tüm müslümanlar yanlış değil mi? Kuran'da yazmaz böyle şeyler değil mi?
İnsanlar islamı yanlış anlatıyor diyorsun, bir tek sen mi doğru anlıyorsun kardeşim. Ya senin getirmeye çalıştığın islami anlayış radikalleşirse? Ya diğer yanlış anlatanların islamı iktidara gelirse o zaman delikanlı gibi şimdiki laiklerle mücadele ettiğin gibi mücadele edebilecek misin? yoksa bukalemun misali sen de mi renk değiştireceksin? Kimin islamiyetini getireceksin iktidara? Kim doğru kardeşim, kimin cennete gideceği garanti? Alevilerin müslümanlığı mı? Şiilerinki mi? Nakşibendilerinki mi? Taliban'ın islamı mı yoksa Fethullah'ın islamı mı? Hayır tek doğru islamiyet vardır o da kişinin kendi bildiği. Unutma kendine islami diyen biri ile mücadele etmeye kalktığında her zaman İslamla mücadele ediyormuşsun gibi görünürsün. Tıpkı bir sürü şartlanmış, tek bir görüşün kölesi olmuş forum sakininin şua anda benim İslamla mücadele ettiğimi islama karşı olduğunu düşündüğü gibi.
Emin ol kardeşim Fethullahçıların arasında da bulundum, Nizam-ı Alemcilerle de. Ülkü ocaklarında sohbetlere de katıldım, Atatürkçü düşünce derneklerine de devam ettim. Üniversitede sosyalizmden haz etmeme rağmen bir çok solcu hatta süzme komünist arkadaşım da oldu. Sen beni bilmemekle hem de islamla ilgili hiç bir şey bilmemekle suçluyorsun. Ve bahse girerim ezbere senden çok ayet, sure ve hadisi meali ile söyleyebilirim. Beni islamı bilmemekle suçlaman hiç umurumda değil çünkü şükür hesabımı sana değil allaha vereceğim.
Görüşlerini hiç bir bilimsel açıklamayla desteklemeden konuşuyorsun ve beni bir şey bilmeyen adam olmakla suçluyorsun. Cehalet işte tam da böyle bir şey. Normalde en aykırı fikirleri, şeriat istiyoruz diyenleri bile cehaletle suçlamam. Bana cahil diyen birini de suçlamam merak etme o zaten kendini anlatır insanlara benim sıfatlandırmam gerekmez.
Osmanlı Tarihi konusunda da sana bir ders vereyim arkadaşım çok bilmediğin belli.
Osmanlı'nın dağılma dönemi Türkiye'nin son dönemine çok benzer.
Avrupalı devlet olma sevdası ile Londra ve Paris konferanslarına çağrılabilmek için kapitülasyonları arttırır ancak sürekli dışlanır Osmanlı. Tıpkı bizim Avrupa Birliğine girebilmek için sürekli ekonomik ve kültürel tavizler vermemiz, Gümrük Birliğine girip pazarımızı avrupaya açarken onların hiç bir adım atmadan bizi dışlamaları hatta 100 yıl önceki gibi iştahla paylaşım planları yapmaları gibi.
O dönemde de Avrupalı devletler ve Rusya azınlıkların milliyetçi damarlarını okşayıp rumların, ermenilerin ve birinci dünya savaşında bizi satan arapların baş kaldırmasını sağlamıştı. Yine aynı avrupa devletleri PKK ile kürt milliyetçiliğini azdırıp Türkiye'yi zayıflatma bölmeye çalışıyor.
O dönemde de ermeni çetecilerle yıpratılıyor du OSmanlı şimdi Kürt terörü ile.
O dönemde de ekonomi berbat haldeydi, dış ticaret açığı ve dış borçlar almış başını gitmişti bugün de cari açık tavan yapmış durumda. (bir tek imf'ye borcumuz kapanmış onun dışında genel borcumuz artıyor) O dönemde de paranın yani altının saflığı düşürülüyor ve devalüasyon oluyordu son dönemde Türkiye kaç tane büyük devalüasyon yaşadı. Ve o dönemde de ekonomik kötü gidişatı dindan kopmaya bağlayanlar vardı, dine sarılmayı çözüm olarak gösterenler vardı bugün de var.
İşin ilginç yanı bu kötü gidişe dur demek için Osmanlı'da Ümmetçilik mi Ulusalcılık mı sorusunu tartışıyordu. Biz de ümmetçi mi ulusalcı mı olalım diyoruz. Osmanlı Ümmetçilik kozunu oynadı ama arap devletlerin hepsi gizli anlaşmalar ile Osmanlı Askerlerini avrupa ülkelerine altın tepside sundu. Ve Tamamı işgal altına giren Osmanlı'da, kendini kurtaramayan ümmetçilerin Amerikan mandasına mı girelim İngiliz mandasına mı diye tartıştıkları bir ortamda Atatürk, ulusalcılık bilinci misakı milli sınırları ile ülkeyi çöküşten kurtardı. Atatürk islamcıların suçladığı gibi ateist olduğu için mi laikliğe geçti hilafeti kaldırdı? Çünkü hilafetin hiç bir anlamı kalmamıştı. Dünyanın hiç bir müslüman ülkesinin itaat etmediği saçma sapan bir hilafet ve sürekli batılı gizli servislerin oyuncağı haline gelen ümmetçi cemaatlerin iktidardan uzaklaştırılması için laik olduk.
Neden Misak-ı Milli sınırlarını çizdiler mücadele için. Sadece ulus devlet olmak ile ulusalcı olmak ile sadece Türklerin yaşadığı topraklara dönerek ülkenin kurtulacağına inandıkları için. Ve başardılar da...
Yoksa senin Osmanlın bir 50-60 sene daha Afganistan gibi, Pakistan gibi İngiliz mandası ya da Amerikan mandası olarak şuursuzlaştırılmış bir devlet olarak devam ederdi.