Krizin vurmadığı tek ülke

SEGMEN

İstiklal Mahkemesi Hakimi
Katılım
13 Kas 2007
Mesajlar
1,725
Reaction score
0
Puanları
0
Krizin vurmadığı tek ülke


Dünya genelinde yaşanan krize karşın Küba çok farklı bir portre çiziyor. Bu yıl yüzde 4.3 büyümesi beklenen Küba ekonomisinin 2009 hedefi ise yüzde 6.

Küba Ekonomi Bakanı Jose Luis Rodriguez, 208'in zor bir yıl olduğunu, buna karşılık yine de büyümeyi başardıklarını söyledi. Rodriguez, hedeflerinin yüzde 8 olmasına karşın bu ortamda yakalanacak olan yüzde 4.3'lük büyümenin de önemli bir başarı olduğunu vurguladı.

Küba'da son açıklanan rakamlara göre 2008 yılındaki turist sayısı yüzde 9.3 artışla 2.35 milyona, ihracat artışı da yüzde 7.2'ye ulaştı. Ülkedeki gaz ve petrol üretimi de yüzde 1.6 artış gösterdi.

Ancak Küba'nın en büyük ihraç kalemi olan nikel fiyatlarındaki yüzde 41'lik düşüş, ülke gelirlerlerini 250 milyon dolar azalttı.

2009 bütçesi ile ilgili ayrıntılı bilgi vermeyen Ekonomi Bakanı Rodriguez, sadece büyüme hedefinin yüzde 6 olduğunu açıkladı. Rodriguez, bu projeksiyonun dünya genelindeki belirsizlik dikkate alınarak yapıldığının altını çizdi. Ancak bakan, bu hedefe nasıl ulaştıkları ile ilgili ayrıntı vermedi.



hurriyet.com.tr
 
kriz in Türkiyeyi vurdugunu dusunmuyorum cunku Turkıyede ki yastık altı para ben eminim ki hicbir ulkede yoktur
 
iranıda vurmamış olması lazım yaf
 
benzin zammı beni etkilemez ben zaten hep 10 liralık alıyorum diyen zihniyetin oldugu hiçbir yer krizden etkilenmez;) (!)
 
Onu da kriz vurmuş ama bunu neden devleti kötülemek için kullandığınızı anlamadım..
 
hamdolsun teget gecti.





teget tam uzerimizden gecti. tegetin cembere degdigi notkadayiz.
 
+10000
1929 ekonomik buhranıda bizi etkilememişti,çünkü sanayi denen olay henüz bize uğramamıştı
göya sosyalist rejimi övecekler,çok çakal bunlar yaa

İçine kapalı ve reel ekonomiye sahip ülkeler krizden daha az etkilenirler.Bu Kübanın sanayisinin olmadığı anlamına gelmez.Oysa bizim gibi yabancı sermaye ve global dengelere ziyadesi ile bağlı ekonomiler önemli biri hapşırsa etkilenirler. Biz kendi dinamiklerimizi bile başklarına emanet ettiğimiz için malesef Kübadan daha kötü yönetilen bir ülkeyiz.
 
İçine kapalı ve reel ekonomiye sahip ülkeler krizden daha az etkilenirler.Bu Kübanın sanayisinin olmadığı anlamına gelmez.Oysa bizim gibi yabancı sermaye ve global dengelere ziyadesi ile bağlı ekonomiler önemli biri hapşırsa etkilenirler. Biz kendi dinamiklerimizi bile başklarına emanet ettiğimiz için malesef Kübadan daha kötü yönetilen bir ülkeyiz.

hocam amerika dahil hiçbir devlet yabancı sermaye olmadan ayakta kalamaz ki...eskidendi kendi kendine yeten ender ülkelerden birisi olduğumuz.
madem 1929 diye giriş yaptık,bu krizin nedeni devletlerin kendini kurtarmak için dışa kapalı politikalar uygulamasıydı.kriz globaldi ama etkileri evrensel oldu...uzun lafın kısası günümüzde hiçbir devlet kendi dinamikleriyle ayakta kalamaz.burda kapitalizme karşı bi tepki var ama kapitalizme karşı mantıklı alternatifler yok.ibo ne güzel demiş;urfada oxford vardı da biz mi okumadık diye..kapitalizmden daha iyisi varda neden dünya devletlerinin hemen hemen tamamı bu lanet sistemin içinde?
 
+10000
1929 ekonomik buhranıda bizi etkilememişti,çünkü sanayi denen olay henüz bize uğramamıştı
göya sosyalist rejimi övecekler,çok çakal bunlar yaa

1929 buhranı türkiyeyi iliklerine kadar etkilemiştir. DEVLETÇİLİK de bunun sonucudur zaten. Unutulmasın 1923-1929 arasında tam kapitalist liberal bir düzen vardı Türkiye de.

hocam amerika dahil hiçbir devlet yabancı sermaye olmadan ayakta kalamaz ki...eskidendi kendi kendine yeten ender ülkelerden birisi olduğumuz.
madem 1929 diye giriş yaptık,bu krizin nedeni devletlerin kendini kurtarmak için dışa kapalı politikalar uygulamasıydı.kriz globaldi ama etkileri evrensel oldu...uzun lafın kısası günümüzde hiçbir devlet kendi dinamikleriyle ayakta kalamaz.burda kapitalizme karşı bi tepki var ama kapitalizme karşı mantıklı alternatifler yok.ibo ne güzel demiş;urfada oxford vardı da biz mi okumadık diye..kapitalizmden daha iyisi varda neden dünya devletlerinin hemen hemen tamamı bu lanet sistemin içinde?

Çünkü dünya sermayesinin %90 nına sahip olan %10 luk nüfusun işine bu sistem geliyor da ondan. Bu kadar basit.
 
Dünya üzerinde yaratılan ekonomi sisteminin büyük kısmı birbiri ile birebir etkileşimlidir.Madenleri olan ,dünya çapında markaları olan ülkeler daha az etkilenecektir ,hatta dahada zengin olacaktır.Bizim gibi kaynakları olupta kendisi kullanmayan ,ürettiği adam akıllı hiçbir markası olmayan ,yurt dışı borsalara göbekten bağlı ,kullandığı ürünlerin bir çoğu yurt dışından geldiği için dolara ,euroya direk bağlı ,borsasının %70 i yabancı sermayeye ait olan ülkeler kukla misali ya batırılır ya çıkarılır.Sizce çıkmamızı kim ister?....
 
’Halkın durumu iyi’ sözümün altında yatanı anlatayım





RADİKAL Gazetesi’nin dünkü manşeti şöyleydi: "Bakan harikalar diyarında."


Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, önceki gün değerlendirmeler yaparken, "Türkiye’de hane halkının durumu iyi, bankacılık sektöründe sorun yok, özel sektörde de korkulacak durum söz konusu değil" demişti...

Biz Hürriyet’te, doğrudan kendi sözünü başlığa çıkarmıştık:

"Halkın durumu iyi, korkulacak durum yok..."

Radikal, duruma, "Bakan harikalar diyarında" yorumu katmıştı...

HAZİNE’den sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek dün İstanbul’da bazı köşe yazarlarını toplayıp, G-20 Liderler Zirvesi’nde alınan kararlardan, krizde son duruma, Uluslararası Para Fonu’yla (IMF) görüşmelerden, Türkiye’nin tavrına kadar geniş değerlendirmeler yaptı.

Mehmet Şimşek’e sordum:

Türkiye, dünyada yaşanan krize bağlı olarak işsizlikte ve sanayi üretimi düşüşünde rekorlar kırıyor. Böyle bir ortamda siz "halkın durumu iyi" değerlendirmenizi neye bağlıyorsunuz.

Şimşek, fırsat bulmuşçasına savunmaya geçti, "Bakın anlatayım" deyip sıraladı:

Türkiye’de hane halkının borçluluğunun GSMH’ye oranı yüzde 11 düzeyinde bulunuyor. Batı Avrupa’da bu oran yüzde 56, ABD’de ise yüzde 90’lar düzeyindedir. Yani, Türkiye’de hane halkının borçluluk düzeyi yüksek değil.

Hepimiz biliyoruz ki, halkın elinde çeşitli şekillerde altın var. Vatandaş duruma göre altınını yastık altından çıkarıyor. Altın fiyatlarının yüksek seyretmesi, bu dönemde onların işine yarıyor.

Ayrıca, krizin başlangıcında Türkiye’de halkın elindeki (yani, banka hesaplarındaki) döviz varlığı 67 milyar dolar düzeyindeydi.

Elimizdeki verilere bakıyorum. Hane halkı kriz etkisiyle çok da büyük "servet kaybı"na uğramamış. İşte o yüzden "hale halkının durumu iyi" diyorum.

Şimşek’e yeniden hatırlattım:

Ya işsizlik rekoru?

- Doğru. İşsizlikte ciddi artış var ve bu trend sürecek. Biz bu durumda sadece tespit yapmak değil, çözüm de üretmek durumundayız. Öncelikle mevcut çalışanların işini kaybetmemesi formülleri üzerinde duruyoruz. O yüzden kısa çalışma ödeneğinde süreyi uzatmak gibi formülleri devreye aldık.

Peki üretimdeki büyük düşüşler?

- Bakın arkadaşlar, kimse, "kriz Türkiye’yi etkilemiyor" diye düşündüğümüzü sanmasın. Elbette Türkiye dünyada yaşanan krizden ciddi şekilde etkileniyor.

Şimşek’e baktım, belki de Merrill Lynch’deki araştırma yöneticiliğinden kalma alışkanlığıyla daha çok veriler üzerinden konuşuyor, "Söylediğim sözler sokağa yansır" diye pek dikkat etmiyor...

Bu yüzden de karşısına, "Bakan harikalar diyarında" gibi manşetler çıkıyor...

Şimşek, bu durumu, "Belki de iletişim eksikliğimiz var" diye algılıyor...

Dünya Türk Girişimciler Kurultayı’nda Dice Kayek sürprizi var

GEÇEN akşam Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, Genel Müdür Yardımcıları Ali Fuat Erbil, Gökhan Erün ve Garanti Ödeme Sistemleri Genel Müdürü Mehmet Sezgin’le buluştuk.

Onlarla sohbet koyulaşmışken, Fransa’da Dice Kayek’i kardeşi Ece Ege’yle birlikte yaratan, daha sonra Ayaydın Group’la Machka markasını ortaya koyan Ayşe Ege karşıma dikildi:

Cuma sabahı geliyor musun?

- Nereye?

Dünya Türk Girişimcileri Kurultayı’na. Mutlaka gelmelisin.

- Hayırdır, ne var?

Kurultayın açılışı öncesi Ece’yle birlikte küçük bir sunum yapacağız...

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) öncülüğünde gerçekleşen ve dünyadaki 2 bin dolayında Türk girişimcisini biraraya getiren Kurultay’ın açılışını "Dice Kayek"le yapmak, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in aklına gelmiş olmalıydı...

Çünkü Tüzmen, Ege Kardeşler’in Dice Kayek ve Machka başarısını yakından biliyordu... Nitekim Tüzmen’in Turquality projesinden ilk destek alanlar arasında Dice Kayek de vardı...

Bakalım Ayşe-Ece Ege kardeşler, 2 bin Türk girişimci üzerinde nasıl bir etki bırakacak?

IMF, Türkiye'nin dış finansman ihtiyacını karşılasın istiyoruz

DEVLET Bakanı Mehmet Şimşek’le sohbette doğal olarak Uluslararası Para Fonu’yla (IMF) pazarlıkta son durum da konuşuldu:

IMF’yle görüşmelerde son durum nedir?

- Biz Londra’da IMF Başkanı Dominique Strauss-Khan’la görüşmede ilke ve prensipte anlaştık. Şimdi Türkiye heyetinin bu ilke ve prensip üzerine hazırlanıp, görüşmeleri başlatacak noktaya gelmesini bekliyoruz.

IMF’den neler istiyorsunuz?

- Kendilerine, "Dünya olağanüstü dönemden geçiyor. Bizim elimizde olmayan nedenlerle programda sapmalar olursa, bundan bizi sorumlu tutmayın" dedik.

IMF’yle "esnek program" yapılamaz mıydı?

- Yapabilirdik. Ama bir yıllık olurdu. Biz orta vadeli program istiyoruz.

Peki anlaşma sağlanırsa, IMF’den ne kadar kaynak gelecek. Piyasadaki beklenti 40 milyar dolara kadar çıktı.

- Rakamla ilgili birşey söyleyemem. Ancak, çerçevesi, "Program boyunca Türkiye’nin dış finansman ihtiyacının karşılanması" şeklinde olacak.

Sadece kamunun ihtiyacı mı?

- Hayır, tüm dış finansman ihtiyacı...

Türkiye’nin IMF’ye borcu, bu paketin içinde yer alacak mı?

- IMF’ye borcumuz 8 milyar doların biraz altına düştü. Bizim isteğimiz, IMF’den tümüyle taze kaynak gelmesi.

Eğer IMF’yle anlaşma sağlanırsa, Türkiye dış finansman açısından çok ciddi rahatlama sağlayacak...

'Finansal İstikrar Kurulu’na da girdik

DEVLET Bakanı Mehmet Şimşek, Asya krizi sırasında gündeme gelen, sonra bir kenarda bekleyen "Finansal İstikrar Forumu"nun Londra’daki G-20 Liderler Zirvesi’nde yeniden gündeme geldiğine vurgu yaptı:

Şimdi adı, ’Finansal İstikrar Kurulu’na dönüştü. Sayın Başbakanımıza ve bana davetiyesi de geldi.

- Yaptırım gücü olacak mı?

Birden bire olmaz ama zamanla oturur. Bakın G-20 zirvesi sonrasında dünyada artık off-shore bankacılıkla ilgili titiz çalışmalar gündeme geldi.

Bu arada, Türkiye bundan sonraki G-20 Liderler Zirvesi’ne ev sahipliği yapmak için girişimde bulunmuş. Zamanlama olarak da ekimde İstanbul’da gerçekleşecek IMF-Dünya Bankası yıllık toplantılarını göstermiş.

Ancak, ABD o döneme yakın tarihlerde Birleşmiş Milletler’de (BM) gerçekleşecek toplantıya vurgu yapıp, bir dahaki G-20 Zirvesi’nin ev sahipliğini üstlenmiş…

Türkiye’nin dünya çağındaki “Finansal İstikrar Kurulu”na girmesi önemli…

Bir de G-20 Zirvesi’ni İstanbul’a çekebilseydik, iyi olurdu…

Vahap MUNYAR

10.04.2009





http://arama.hurriyet.com.tr/arsivnews.aspx?id=11403527
 
İçine kapalı ve reel ekonomiye sahip ülkeler krizden daha az etkilenirler.Bu Kübanın sanayisinin olmadığı anlamına gelmez.Oysa bizim gibi yabancı sermaye ve global dengelere ziyadesi ile bağlı ekonomiler önemli biri hapşırsa etkilenirler. Biz kendi dinamiklerimizi bile başklarına emanet ettiğimiz için malesef Kübadan daha kötü yönetilen bir ülkeyiz.

Sen kübada ki doğal zenginliği bana ver bak ben türkiyeyi tek başıma nasıl uçuruyorum..
Ayrıca hindistanın bu ne kadar büyüdüğü ile ilgili bir fikrin var mı yada iranın???

Yanlız küba tebrik edilecek kadar büyük bir işi de başarmıştır amerikaya rağmen hayatta kalmıştır...Kübaya ya bir alkış...
 
Allah a çok şükür şu zamanda amerika ve japonya gibi ülkeler büyük sarsıntılar geçiriyor oysa ülkemiz de bu krizin çok abartılacak bi yanı yok evet kriz var ama bu türkiyede olan bi şey değil bu dünyada olan şey
 
Geri
Üst