Kare Kare 28 Şubat (FOTO ANALİZ)
Türk demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçen 28 Şubat 'post-modern' darbesinin, kare kare işte hikayesi.
kaynak
Her 28 Şubat’ta darbeciler biraz daha suçlanacak.
Toplumda darbeye ve darbecilere karşı giderek artan bir öfke var..
Nerede o anlı şanlı 28 Şubat paşaları? Çoğu gidip daha sonra batık bankalara danışman olmuşlardı..
28 Şubat’tan geriye ne kaldı, acı, kan, gözyaşı, andıçlar, fişlemeler, zulüm ve yolsuzluklardan başka!
Çevik Bir nerede? Özkasnak nerede? Nerede Doğu Silahçıoğulları, Komanlar.. Karadayı son kasedinde neyi, nasıl ve niçin yaptıklarını anlatıyor.. Tehditler, şantajlar.. Çiller, Demirel, Yılmaz..
Media, Mafia, sermaye, siyaset, bürokrasi, STK.. Ne arasan var..
28 Şubat’ın sene-i devriyesinde 28 Şubat’ın Sisi destekli şeyhi Kalkancı Captagonla yakalandı..
BÇG ne oldu?
O fişler şimdi neredeler? Kokoreççilere kadar herkesi fişlediler, ama sonra gidip batık bankalara müşavir oldular. Herkesi fişlediler ama petrol kaçağını görmediler. Herkesi fişlediler ama kendi birliklerindeki vurgunu, kaçakları görmediler.. Yasama, yürütme, yargıyı baskı altına aldılar. Darbelerden hesap soran savcıları görevden aldırdılar.
Kendilerini eleştirenlere karşı her yolu denediler.. Akıllarınca dalga geçiyorlardı insanlarla. “Demokrasiye balans ayarı yaptıklarını” söylüyorlardı.. “Post modern bir darbe”den söz ediyorlardı. Faili meçhuller, şaibeli operasyonlar, daha neler neler.. Çoğu hâlâ sanık sandalyesine oturtulacakları günü bekliyor.. İrtica, terör hepsi yalandı.. Sıvas, Başbağlar.. Ne yaptılarsa yanlarına kâr kalmıştı. Yine aynı şey olacağını düşünüyorlardı. Çünki onlara göre “bin yıl sürecek bir süreçti” bu..
Üniversitelerde, Yargıda, Bürokrasideki yandaşlar brifinglerle belli bir hedefe doğru sevk ediliyordu..
YÖK’ün üniversiteleri ne hale getirdiğini bilmeyen mi var? Meslek liseleri çökertildi. İmam Hatipler, Kur’an kursları kapatılma noktasına geldi. Rektörlerin, Dekanların üniversiteleri ne hale getirdiklerini bugün ortaya çıkan yolsuzluklarla daha iyi öğreniyoruz..
Toplumun inancı, tarihi, kültürü, kimliği, kıyafeti, insanların ideolojik, politik tercihleri, dinleri ve mezhebleri, felsefi ve vicdani kanaatleri her şey suç sayıldı..
Şimdi 28 Şubat’ın 12. yılındayız. Mevsim kıştı ve hava soğuktu..
Küçük bir sır, Susurluk, Ergenekonun derin yapı içindeki belli bir kanadına karşı operasyonu idi.. Bugün yaşananlar ise, Susurluk’ta tasfiye edildiği sanılan kanadın bir karşı atağı! Yılmaz ne kadar Ergenekona yakınsa, Refahyol öteki kanada o kadar yakındı.. Çevik Bir birilerini onun için kazığa geçirmekle tehdit ediyordu.. Dalan gelir ve konuşursa, 28 Şubat’ın gizli kalan yanları da ortaya çıkar belki. Ya da Çevik Bir konuşur mu aceba? Hani o konuşmazsa bile bakarsınız bir gün biri kasetleri servis eder. Hani o günlerde bazı konuşmaları servis edilmişti de..
Yine bir Şubat soğuğunda bunları konuşuyoruz..
kaynak
kaynak
28 Şubat’tan geriye ne kaldı?
Her 28 Şubat’ta darbeciler biraz daha suçlanacak.
Toplumda darbeye ve darbecilere karşı giderek artan bir öfke var..
Nerede o anlı şanlı 28 Şubat paşaları? Çoğu gidip daha sonra batık bankalara danışman olmuşlardı..
28 Şubat’tan geriye ne kaldı, acı, kan, gözyaşı, andıçlar, fişlemeler, zulüm ve yolsuzluklardan başka!
Çevik Bir nerede? Özkasnak nerede? Nerede Doğu Silahçıoğulları, Komanlar.. Karadayı son kasedinde neyi, nasıl ve niçin yaptıklarını anlatıyor.. Tehditler, şantajlar.. Çiller, Demirel, Yılmaz..
Media, Mafia, sermaye, siyaset, bürokrasi, STK.. Ne arasan var..
28 Şubat’ın sene-i devriyesinde 28 Şubat’ın Sisi destekli şeyhi Kalkancı Captagonla yakalandı..
BÇG ne oldu?
O fişler şimdi neredeler? Kokoreççilere kadar herkesi fişlediler, ama sonra gidip batık bankalara müşavir oldular. Herkesi fişlediler ama petrol kaçağını görmediler. Herkesi fişlediler ama kendi birliklerindeki vurgunu, kaçakları görmediler.. Yasama, yürütme, yargıyı baskı altına aldılar. Darbelerden hesap soran savcıları görevden aldırdılar.
Kendilerini eleştirenlere karşı her yolu denediler.. Akıllarınca dalga geçiyorlardı insanlarla. “Demokrasiye balans ayarı yaptıklarını” söylüyorlardı.. “Post modern bir darbe”den söz ediyorlardı. Faili meçhuller, şaibeli operasyonlar, daha neler neler.. Çoğu hâlâ sanık sandalyesine oturtulacakları günü bekliyor.. İrtica, terör hepsi yalandı.. Sıvas, Başbağlar.. Ne yaptılarsa yanlarına kâr kalmıştı. Yine aynı şey olacağını düşünüyorlardı. Çünki onlara göre “bin yıl sürecek bir süreçti” bu..
Üniversitelerde, Yargıda, Bürokrasideki yandaşlar brifinglerle belli bir hedefe doğru sevk ediliyordu..
YÖK’ün üniversiteleri ne hale getirdiğini bilmeyen mi var? Meslek liseleri çökertildi. İmam Hatipler, Kur’an kursları kapatılma noktasına geldi. Rektörlerin, Dekanların üniversiteleri ne hale getirdiklerini bugün ortaya çıkan yolsuzluklarla daha iyi öğreniyoruz..
Toplumun inancı, tarihi, kültürü, kimliği, kıyafeti, insanların ideolojik, politik tercihleri, dinleri ve mezhebleri, felsefi ve vicdani kanaatleri her şey suç sayıldı..
Şimdi 28 Şubat’ın 12. yılındayız. Mevsim kıştı ve hava soğuktu..
Küçük bir sır, Susurluk, Ergenekonun derin yapı içindeki belli bir kanadına karşı operasyonu idi.. Bugün yaşananlar ise, Susurluk’ta tasfiye edildiği sanılan kanadın bir karşı atağı! Yılmaz ne kadar Ergenekona yakınsa, Refahyol öteki kanada o kadar yakındı.. Çevik Bir birilerini onun için kazığa geçirmekle tehdit ediyordu.. Dalan gelir ve konuşursa, 28 Şubat’ın gizli kalan yanları da ortaya çıkar belki. Ya da Çevik Bir konuşur mu aceba? Hani o konuşmazsa bile bakarsınız bir gün biri kasetleri servis eder. Hani o günlerde bazı konuşmaları servis edilmişti de..
Yine bir Şubat soğuğunda bunları konuşuyoruz..
kaynak