muratcolez
New member
- Katılım
- 28 Nis 2007
- Mesajlar
- 9,287
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Kanuni Sultan Süleyman
Kanuni Sultan Süleyman Osmanlı devletinin en parlak döneminde 30 Eylül 1520 tarihinde padişah oldu. Tahta çıktığında henüz 26 yaşında idi Onun zamanında yapılan bütün savaşlar kazanıldı.
Kanuni Sultan Süleyman Avrupa’nın güçlü ordularını mağlub ederek Osmanlı devletini dünyanın en büyük imparatorluğu haline getirmiştir. Karalarda cihan hakimiyetini eline geçiren Kanuni Sultan Süleyman Barbaros hayrettin paşa vasıtası ile denizler de de Osmanlı devletinin gücünü gösteriyordu.
Nitekim bu büyük deniz komutanı Haçlı donanmasını 27 Eylül 1538’de Preveze’de imha ederek müstesna bir zaferde Akdeniz de tam bir türk hakimiyeti kurdu Kanuni Sultan Süveyş te kurduğu donanma ile de Kızıldeniz’i ve Arabistan sahillerini emniyet altına aldı ve Avrupalıları Hindistan sahillerinden uzaklaştırmaya başladı.
Türklerin kendisine Kanuni ve Gazi Avrupalıların ise Muhteşem dedikleri Süleyman HAN Babası Yavuz Sultan Selim Han’dan devraldığı 6.557.000 kilometre karelik Osmanlı toprağını yaptığı fetihlerle 14.893.000 kilometre kareye ulaştırdı. Bulunduğu yüzyıl dünya tarihine Türk Asrı olarak geçti Bu asırda her saha da çok büyük devlet ve ilim adamları yetişti.
Nitekim sadrazamı İbrahim Paşa; Şeyhül islam Kemal Paşazade, Ebüssuud Efendi şairi Baki, Fuzuli sanatkarı Mimar Sinan Kaptan-ı deryası Barbaros Hayreddin Paşa olan bir devletin padişahı da elbette Kanuni olurdu.
Kanuni Sultan Süleyman Han’ın asıl adından daha fazla bilinip şöhreti olan Kanuni ünvanı önceki Osmanlı kanun namelerini ve devri icabı lüzumlu hükümleri Kanun name-i Al-i Osman adı altında İslam hukuku esasları dahilinde toplattırıp tanzim ettirmesinden ileri gelmektedir.
Kanuni Sultan Süleyman hareket ve sözleri güzel aklı kamil nezaketli irfan sahibi sözleri tatlı alim hakim ve şairlere dost bütün maddi manevi iyilikleri şahsın da toplamış emsalsiz bir padişahtı.
İhtiyar ve hasta bir halde iken 1566’da yine cihada çıkan bu büyük Türk sultanı zigetvar kalesinin zaptı sırasında top sesleri arasında 72 yaşında iken vefat etti Naaşı Süleymaniye deki türbesine defnedildi.
Zigetvar Kalesi uzun zamandır muhasara edildiği halde bir türlü alınamıyordu Bu hal yüce padişahı kahrediyordu. Son isteği kalenin alındığını görmek oraya da Osmanlı adaletini göstermekti. Son sözleri de bunlar oldu;
‘’Bu ocağı yanacak kale daha alınmadı mı ? Bu kale benim yüreğimi yakmıştır. Dilerim kendisi de ateşlerde yanar. ‘’ Kanuninin vefat ettiği gün Zigetvar feth edildi.
Kanuni Sultan Süleyman Han Budin seferinden dönerken Edirne yakınlarında bağların bahçelerin içinden askerler yollarına devam ediyorlardı. Halk sevinç içinde sultanı karşılıyordu.
Köylünün biri ısrarla padişahı görmek istiyordu. Görevliler padişaha yaklaştırmıyorlardı. Bu durumu fark eden padişah ‘’ Bırakın gelsin ‘’ dedi. Kanuni gelen köylüye sordu ‘’ Derdin nedir ? ‘’
Sultanım bizler fakir köylüleriz birkaç dönüm bağ bahçe gibi arazimiz vardır. Dünden beri askerleriniz ekinlerimize ve bağlarımıza istemeden de olsa zarar verdiler. Ya zararlarımızı ödersiniz veyahut da sizi şikayet ederim. Kanuni sordu ‘’ Söylermisin beni kime şikayet edeceksin ‘’ Köylü şöyle cevap verdi. Size kanuni demezler mi padişahım Seni kanuna şikayet ederim kanuna cevabını aldı.
Kanuni ihtiyar köylünün kendisi ile böyle rahat bir şekilde konuşmasına hakkını arayabilmesine çok sevindi. Zararını hemen tazmin ettirdi.
İşte Osmanlıyı altı asır ayakta tutan halkını huzurlu kılan bu anlayıştı. Bunun da kaynağı islamiyetti. Huzuru aydınlığı başka yerde arayan karanlıkta kalmaya mahkumdur.
Osmanlı idare ettiği insanları dini ırkı rengi ne olursa olsun sömürü vasıtası olarak görmemiştir. Her şeyden önce onları insan olarak görmüştür. Onların hak ve hukukunu huzur ve mutluluğunu korumayı birinci vazife olarak görmüşdür.
Kanuni Sultan Süleyman Osmanlı devletinin en parlak döneminde 30 Eylül 1520 tarihinde padişah oldu. Tahta çıktığında henüz 26 yaşında idi Onun zamanında yapılan bütün savaşlar kazanıldı.
Kanuni Sultan Süleyman Avrupa’nın güçlü ordularını mağlub ederek Osmanlı devletini dünyanın en büyük imparatorluğu haline getirmiştir. Karalarda cihan hakimiyetini eline geçiren Kanuni Sultan Süleyman Barbaros hayrettin paşa vasıtası ile denizler de de Osmanlı devletinin gücünü gösteriyordu.
Nitekim bu büyük deniz komutanı Haçlı donanmasını 27 Eylül 1538’de Preveze’de imha ederek müstesna bir zaferde Akdeniz de tam bir türk hakimiyeti kurdu Kanuni Sultan Süveyş te kurduğu donanma ile de Kızıldeniz’i ve Arabistan sahillerini emniyet altına aldı ve Avrupalıları Hindistan sahillerinden uzaklaştırmaya başladı.
Türklerin kendisine Kanuni ve Gazi Avrupalıların ise Muhteşem dedikleri Süleyman HAN Babası Yavuz Sultan Selim Han’dan devraldığı 6.557.000 kilometre karelik Osmanlı toprağını yaptığı fetihlerle 14.893.000 kilometre kareye ulaştırdı. Bulunduğu yüzyıl dünya tarihine Türk Asrı olarak geçti Bu asırda her saha da çok büyük devlet ve ilim adamları yetişti.
Nitekim sadrazamı İbrahim Paşa; Şeyhül islam Kemal Paşazade, Ebüssuud Efendi şairi Baki, Fuzuli sanatkarı Mimar Sinan Kaptan-ı deryası Barbaros Hayreddin Paşa olan bir devletin padişahı da elbette Kanuni olurdu.
Kanuni Sultan Süleyman Han’ın asıl adından daha fazla bilinip şöhreti olan Kanuni ünvanı önceki Osmanlı kanun namelerini ve devri icabı lüzumlu hükümleri Kanun name-i Al-i Osman adı altında İslam hukuku esasları dahilinde toplattırıp tanzim ettirmesinden ileri gelmektedir.
Kanuni Sultan Süleyman hareket ve sözleri güzel aklı kamil nezaketli irfan sahibi sözleri tatlı alim hakim ve şairlere dost bütün maddi manevi iyilikleri şahsın da toplamış emsalsiz bir padişahtı.
İhtiyar ve hasta bir halde iken 1566’da yine cihada çıkan bu büyük Türk sultanı zigetvar kalesinin zaptı sırasında top sesleri arasında 72 yaşında iken vefat etti Naaşı Süleymaniye deki türbesine defnedildi.
Zigetvar Kalesi uzun zamandır muhasara edildiği halde bir türlü alınamıyordu Bu hal yüce padişahı kahrediyordu. Son isteği kalenin alındığını görmek oraya da Osmanlı adaletini göstermekti. Son sözleri de bunlar oldu;
‘’Bu ocağı yanacak kale daha alınmadı mı ? Bu kale benim yüreğimi yakmıştır. Dilerim kendisi de ateşlerde yanar. ‘’ Kanuninin vefat ettiği gün Zigetvar feth edildi.
Kanuni Sultan Süleyman Han Budin seferinden dönerken Edirne yakınlarında bağların bahçelerin içinden askerler yollarına devam ediyorlardı. Halk sevinç içinde sultanı karşılıyordu.
Köylünün biri ısrarla padişahı görmek istiyordu. Görevliler padişaha yaklaştırmıyorlardı. Bu durumu fark eden padişah ‘’ Bırakın gelsin ‘’ dedi. Kanuni gelen köylüye sordu ‘’ Derdin nedir ? ‘’
Sultanım bizler fakir köylüleriz birkaç dönüm bağ bahçe gibi arazimiz vardır. Dünden beri askerleriniz ekinlerimize ve bağlarımıza istemeden de olsa zarar verdiler. Ya zararlarımızı ödersiniz veyahut da sizi şikayet ederim. Kanuni sordu ‘’ Söylermisin beni kime şikayet edeceksin ‘’ Köylü şöyle cevap verdi. Size kanuni demezler mi padişahım Seni kanuna şikayet ederim kanuna cevabını aldı.
Kanuni ihtiyar köylünün kendisi ile böyle rahat bir şekilde konuşmasına hakkını arayabilmesine çok sevindi. Zararını hemen tazmin ettirdi.
İşte Osmanlıyı altı asır ayakta tutan halkını huzurlu kılan bu anlayıştı. Bunun da kaynağı islamiyetti. Huzuru aydınlığı başka yerde arayan karanlıkta kalmaya mahkumdur.
Osmanlı idare ettiği insanları dini ırkı rengi ne olursa olsun sömürü vasıtası olarak görmemiştir. Her şeyden önce onları insan olarak görmüştür. Onların hak ve hukukunu huzur ve mutluluğunu korumayı birinci vazife olarak görmüşdür.