George Best
Video İzle
15 yaşında Belfast'tan yola çıkan ve Manshester United efsanesi olan George Best uzun süredir savaştığı kara ciğer enfeksiyonuna 25 Kasım'da ve hayata gözlerini yumdu.. O bir futbol EFSANESİ.. Best'in inanılmaz hayat serüveni ve hakkında merak edilen herşey..
Bir efsanenin öyküsü..
George Best – (1946 – 2005)
Kuzey İrlanda Milli Takımı’nın eski futbolcusu Dünya çapında “Futbolun gelmiş geçmiş en iyileri arasında” gösterilen bir futbol efsanesi.. Genel olarak Manchester United’da oynadığı dönemle tanınan Best, çoğu zaman futbolundan çok hızlı ve çalkantılı hayatıyla da manşetleri süsleyen bir hayat yaşadı.. O’na “futbolun ilk rock’n roll yıldızı, pop starı” diye boşuna söylenmedi !..
FUTBOLCULUK KARİYERİ
İngiltere’nin ünlü ekibi Manchester United’da 1963 – 1974 yılları arasında top koşturan George Best, bu dönem içerisinde 1965 ve 1967’de 2 lig şampiyonluğu, 1968’de bir Avrupa Kupası kazandı.. 1968’de Avrupa’nın en iyisi olan Manu’nun en önemli yıldızı olan Best, o sene sergilediği muhteşem performans ile “Avrupa’da Yılın Futbolcusu” ödülü ve “İngiltere Futbol Yazarları Birliği, Yılın Futbolcusu” ödülüne layık görüldü..
Manchester United ile İngiltere ve Avrupa’da toplam 466 maça çıkan Best 178 gol kaydetti.. Bir keresinde Northampton Town’u 8-2 yenerek kazandıkları maçta 6 gol birden attı..
Kuzey İrlanda Milli Takımı’nın formasını 37 kez taşıyan Best 9 gole imza attı.. Çoğu zaman kanat oyuncusu olarak görev alan Best özellikle fuleli koşuları, hızını hiç yavaşlatmadan attığı çalımları ve muhteşem pas yeteneği ile futbolseverleri kendisine hayran bıraktı..
2004’te “Yaşayan En İyi Futbolcular” listesinde Kuzey İrlanda’nın tek temsilcisi oldu..
Çoğunlukla Britanya’dan çıkan en yetenekli oyuncu olduğuna inanılan Best, her zaman Pele ve Diego Maradona ile kıyaslandı..
Maradona, Best ile ilgili açıklamasında “Best, benim 1 numaralı favorim” derken, Pele “Best, oynarken gördüğüm en iyi futbolcu” diye övgüde bulundu..
ŞÖHRET
Manchester United’da Denis Law ve Bobby Charlton ile oynayan Best her zaman ön planda oldu.. Hareketli karakteri ve içi içine sığmayan tavırları Best’i kısa sürede medyatik bir kişilik yaptı.. Siyah ve uzun saçları ile “Beatles’ın 5. üyesi” olarak bakılan Best’in özel hayatı her zaman alkol, kadın ve kumar haberleriyle dolu oldu.. Halbuki hayranları her zaman John Lennon, Paul McCartney, George Harrison ya da Ringo Starr’ın yerini almasını ya da en azından Beatles’a katılmasını bekliyordu..
Best’in kendisinin sürekli anlattığı bir anısı, kendi hayat tarzının kısa bir özeti oldu her zaman.. “1970’ler de bir otelde kalıyordum, odaya kat görevlisi girdi ve etrafta bir gece önce kazanılmış on binlerce pound ve şampanya var, yatakta ise dönemin Dünya Güzeli yatıyor.. Genç görevli bana sordu: “George, yanlış giden ne ?”..
1974’de 27 yaşında olan Best, Manchester United tarafından “devam eden alkol problemi, maçları ve antrenmanları kaçırması sebebiyle” kovuldu.. Best, sonraki 10 yıl boyunca Fulham, Stockport County, Dunstable Town, Hibernian, Los Angeles Aztecs, San Jose Earthquakes ve son olarak Bournemouth’da top oynadı.. Hareketli karakteri, muhteşem futbol yeteneği ve her zaman ön planda olan çalkantılarla dolu özel hayatıyla tanınan futbol efsanesi 1983’de 37 yaşındayken futbolu bıraktı !..
Best, 1984’de eski karısı Dünya Güzeli Mary Stavin ile birlikte kondisyon üzerine “Shape Up And Dance” adında bir video kaset hazırladı ve yayınladı..
1984’de Belfast’taki Windsor Park’da Best’e şükran ve taktir amaçlı düzenlenen özel karşılaşmada izleyiciler arasında Sir Matt Busby ve sahada da Ossie Ariles ve file bekçisi Pat Jennings yer aldı.. Bu sıra dışı ve duygu yüklü maçı tam 79,036 taraftar ve Best hayranı izledi..
2002’de BBC’nin “Yılın Spor Adamı ve Yaşam Boyu Başarı Ödülü”ne layık görüldü..
2004’ün Kasım ayına kadar futboldan uzak kalan Best, yeşil sahaya duyduğu özleme daha fazla karşı çıkamadı ve Premier League takımlarından Portsmouth’un genç takımına antrenör oldu..
Best’in tek çocuğu var ve adı Calum Best..
ALKOLİZM
1984’de alkollü araç kullanırken bir polise saldırdığı için 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.. 1984’de yıl başını parmaklıkların arkasında geçirdi ve Ford Açık Cezaevi’nin futbol takımının bir üyesi oldu..
1991’de BBC’nin prime time talk show programlarından Wogan’a konuk oldu ve program boyunca bir kaç kez küfür etti ve alkollü bir şekilde programdan ayrıldı.. Best sonraları davranışından dolayı özür diledi ve her zamanki esprili bakış açısıyla ekledi “Alkolizm üzerine yapılan en kötü program oldu”..
2000’de bir dönem çalıştığı Sky Kanalı’nın “Cumartesi Futbolu” programında Beckham’ı haksız yere eleştirdiği için tepki topladı, ancak sonraları Beckham’ın İngiltere Milli Takımı’nın kaptanlığı için doğru seçim olduğunu belirtti..
2002’de alkolün zararları hat safhaya ulaştığında ancak karaciğer nakli yapılarak kurtarıldı..
2003 ise en çok eleştirildiği yıllardan biriydi.. Açık alanlarda içmeye devam eden, zaman zaman şarap şişeleriyle görülen Best, başka nakil bekleyenlerin ve kendisini ölesiye sevenlerin hislerine önem vermediği gerekçesiyle bütün bir yıl derin bir üzüntüyle takip edildi..
2003’in Kasım ayında “Avrupa’da Yılın Futbolcusu” ödülünü sattı !..
2003’de karısı Alex, bir reality show olan “I’m a Celebrity, Get Me Out of Here !“a yarışmacı olarak katıldı.. Alex programda ilişkileri ile bir çok eleştri ve suçlamada bulundu.. Aynı sene 3 Ocak’ta bir kez daha alkollü araç kullanmaktan tutuklanan Best’in araç kullanması yasaklandı ve ehliyetine 20 ay boyunca el kondu..
Bir sonraki sene Nisan ayında karısı Alex ile boşandılar..
HASTALIK
Best, zamanının çoğunu Petersfield, Hampshire’da bulunan bir barda alkol alarak geçirmeye devam etti.. 2005’in son baharında özel bir hastane olan Cromwell Hastanesi’ne yatırıldı.. Soğuk algınlığı teşhisi ile başlayan süreçte yapılan kara ciğer naklinin ardından Best’in devam eden alkol problemlerinin, naklin ardından almak zorunda olduğu ilaçlarla karışarak iç kanamaya yol açtığı ve kaçınılmaz bir şekilde enfeksiyon kaptığı anlaşıldı..
4 Ekim’de Best’in menajeri Phil Hughes efsane futbolcunun son durumuyla ilgili verdiği haberde “Best’in durumu iyiye gidiyor ancak yoğun bakımda kalmaya devam edecek” dedi..
Durumu iyiye gitmeye başlayan Best’in ilk istekleri şekerli içecekler ve lolipop gibi şekerlemeler oldu.. Ancak 21 Ekim’de sağlık durumunun tekrar kötüleştiği doktorları tarafından açıklandı.. Sebebi de kara ciğerin kaptığı enfeksiyon olarak belirtildi.. Best’e bakan ekibin başındaki Profesör Roger Williams konu ile ilgili açıklamasında “Savaşıyor, savaşmasını istiyoruz ama durum çok zor” dedi..
26 Ekim’de işler iyice kötüye gitmeye başladı ve Best, Yaşam Destek Unitesi’ne bağlandı.. 27 Ekim’de Britanya’da yayım yapan gazeteler “Efsane ölümle pençeleşiyor” başlıklarını kullanarak, kötüye giden durumu bütün ulusa yaydı.. 28 Ekim’de Best’in ufak bir gelişme gösterdiği doktorları tarafından açıklandı ancak ilerleyen saatlerde kritik durum inişli çıkışlı ilerleyişini korudu..
29 Ekim’de bir kez daha Best’in durumu düzeliyor haberleri çıktı ancak ilerleyen günlerde bir değişiklik olmadı..
Kara ciğer enfeksiyonu Best’i yavaş yavaş eritmeye ve kan kaybının artarak devam etmesine sebep oldu.. 18 Kasım’da efsane bir kez daha Yaşam Destek Ünitesi’ne bağlandı..
Best için yardım kampanyası başlatan hayranları, direkt para yollamak yerine efsane futbolcuyla ilgili ürünleri internet üzerinde satarak yardım yapmaya başladı..
Aynı gün Britanya’nın tabloit gazetelerinden “News of the world” Best’in hastane yatağında bir fotoğrafını yayımladı ve Best’in son mesajını fotoğrafın altına yerleştirdi “Benim gibi ölme”..
22 Kasım’da Best’in kritik durumu devam ederken efsane futbolcu başını ve gözlerini oynatmayı başardı.. Ancak aynı gece yarısı Best’in durumu her geçen dakika ağırlaşmaya başladı ve 24 Kasım sabahı doktorları “En kötüsüne hazırlanın” mesajını ulusa yaydı..
24 Kasım’da Türkiye saatiyle 15:00 civarı Best’in doktorları “Gelecek 24 saati çıkartması çok zor” diyerek , hayranları ve futbol camiasına kötü haberin git gide yaklaştığını iletti..
Roger Williams’ın açıklamalarının ardından yakın arkadaşları ve sürekli olarak yanında bulunamayan aile fertleri Best’i son kez ziyaret etmek için hastaneye akın etti..
Best’in eski takım arkadaşlarından Sir Bobby Charlton, Denis Law ve bir diğer dostu Portsmouth başkanı Milan Mandaric, Best’i ve Best’in yanından ayrılmayan oğlu Cole’u ziyaret eden isimler arasındaydı..
25 Kasım’ın ilk dakikalarına girildiğinde de, umutsuz bekleyiş devam etti.. Sabaha karşı basına açıklama yapan doktorlar "Çok üzgünüz, bu durum herkesi çok yıprattı, ancak Best'in hayatını kurtarabilmek yapabileceğimiz bir şey kalmadı" diyerek, durumu özetledi..
Bir futbol efsanesi olan zaman zaman Diego Maradona ve Pele ile kıyaslanan ve vazgeçemediği alışkanlıkların kurbanı olan “futbolun pop starı” George Best, 25 Kasım cuma TSİ ile tam olarak 14:55'de, 59 yaşında Londra’da hayata gözlerini yumdu..
Best:
"Çok fazla param var ve ben paramı alkole, kuşlara (kadınlara) ve hızlı arabalara harcıyorum, geride kalanı da saçıp savuruyorum"..
"Galiba 15 yaşında bir dahi buldum".. Manchester United teknik direktörü Sir Matt Busby'nin telefonuna gecenin bir yarısı bırakılan mesaj..
David Sadler:
"İnsanlar Pele topa girmezdi çünkü ihtiyacı yoktu derler, best çok daha yetenekliydi ama o topa girerdi.. Onu yenme şansınız yoktu.."
Johnny Giles:
"Pele, Best kadar yetenekli değil.. Ve kesinlikle Cruyff'dan iyiyidi çünkü Best'in cesaretei vardı.."
Sir Alex Ferguson:
"Best, tartışmasız futbolumuzun ürettiği gelmiş geçmiş ve gelecek en iyi ve yetenekli futbolcuydu.."
Alan Curbishley:
"Best gibisi gelmedi, onun kadar yeteneklisi olmadı daha sık yanında olmalıydık.. O'nu korumalıydık.."
Gordon McQueen:
"Futbol oynamıyordu, şiir yazıyordu ve bizlerde dinlerken kendimizden geçiyorduk.."
Sir Bobby Charlton:
"O'nu koruyamadık.. Ondan iyisi olmadı belki de olmayacak.."
DÖNEM DÖNEM (BEST) !..
1946: 22 Mayıs’da Belfast’da doğdu
1963: Manchester United formasını ilk kez giydi
1964: Kuzey İrlanda Milli Takımı formasını ilk kez giydi
1965: United Ligi kazandı
1968: İngiltere’de ve Avrupa’da Yılın Futbolcusu seçildi
1970: Milli maçta hakeme çamur attığı için atıldı
1972: 26 yaşında Manu’dan kovuldu
Hakkında yazılan onlarca kitap ve belgesel program, hafızaları süsleyen muhteşem futbol yeteneği kaldı geride !..
George Hagi
Video İzle
Futbol tarihinin en büyük yıldızlarından biri, yapacağı jubile maçıyla kendi ülkesinin formasını son kez giyiyor. Hagi’nin oldukça ilginç yaşamının kısa bir özeti... İki kere göç etmek zorunda kalan bir Makedon ailesinin çocuğu olarak yoksul bir çocukluk geçirdi. Köyde doğmuş, çamurların içinde, yalınayak, at kılından bir topun peşinde koşarak futbola başlamıştı. Romanya’nın komünist lideri Çavuşesku döneminde yıldız oldu. Ancak o devrildikten sonra yurtdışına çıkabildi. İşte İspanya’da aradığını bulamayan, Galatasaray’la UEFA Kupası’na uzanan Hagi efsanesinin kısa özeti...
Hikaye çok eskilere dayanmıyor. Lozan Anlaşması gereği, Türkiye ile Yunanistan arasında nüfus mübadelesi yapılınca, Atina Hükümeti, Türkiye’den gelen yaklaşık 1.5 milyon Rum’u toprak sahibi yapabilmek amacıyla kuzeydeki Makedonlar’ın topraklarına el koymaya başladı. Bir başka deyişle, Hagi ailesinin 1930 ve 1940’lı yıllarda iki kez göçetmesi, Yunanistan’ın Kavala kentinden başlayan yolculuklarını Köstence’nin kuzeyindeki Sacele köyünde sonlandırmasının nedenini Lozan Anlaşması olarak görebiliriz.
Gheorghe ve Sultana Hagi’nin oğlu Iancu, yine kendileri gibi göçmen olan Chirata’yla Köstence’de tanıştı ve çiftin dördüncü çocukları 5 Şubat 1965’da dünyaya geldi. Ailenin dördüncü çocuğuna büyükbabasının ve 9 aylıkken ölen ağabeyinin ismi verildi: Ama herkes ailenin yeni bireyine Gheorghe yerine, kısaca Gica diyordu.
6 YIL SONRA GERÇEK BİR TOP
Gica’nın ilk topu, dedesinin kestiği domuzun idrar torbasını yıkayıp temizledikten sonra şişirip kuruttuğu ve torununa hediye ettiği yuvarlak biçimli oyuncaktı. Dört yaşında biraz daha ilerleme kaydetti ve büyükannesi Sultana’nın yaptığı kumaş topun peşinden koşmaya başladı. 6 yaşındayken ise Gica, annesinin kentten getirdiği ilk gerçek topuna sahip oldu.
KÖYDEN KENTE
Köydeki hayat şartları ağırlaşınca 1973 ilkbaharında, Hagi ailesi Köstence’ye doğru yola çıktı. Gica ikinci sınıfı yeni bitirdiğinde gerçekleştirilen yolculuktan sonra Köstence’de, Makedonlar’ın mahallesi olarak bilinen Coiciu’ya yerleştiler.
Hıristiyan Hacı'sı
• Kudüs'e giden yol çok tehlikeliydi ve Kutsal Dağ'a gidip sağsalim dönenler büyük törenle karşılanırdı, taşıdıkları isme Hagi sıfatı da eklenirdi.
• Makedonya tarihinde Hagi ismini sadece Kutsal Dağı ziyaret edenler taşıyordu. Osmanlılar’dan alınan 'hagi' veya ‘hagiu' sözcüğü, Makedonlar'da övülmesi gereken kişi anlamına gelirdi.
• Hagi'nin de atalarından biri Kutsal Dağı ziyaret ettiği için zamanla ailenin adı kaybolmuş, Hagi diye anılır olmuşlardı.
Gica, Makedonlar’dan oluşan bir futbol grubunda, 9 yaşındayken tanıştı. Sokak futbolunun doğal şartları onun için de geçerlişdi ve grubun en küçüğü olması nedeniyle kendine ancak kalede yer bulabildi. Zaman zaman ısrarlarına dayanamadıklarında ilerde oynama şansı yakalar, attığı gollerden sonra televizyonda seyrettiği ve tüm yaşamı boyunca taraftarı olacağı Steaua Bükreş takımının kahramanlarının adını haykırırdı.
1975 Nisan’ında F. C. Köstence gençlik takımında oynayan bir oyuncu, Gica’yı antrenörü İosif Bükössi’ye önerdi. Bükössi’nin gözü ufak tefek yeni oyuncuyu çok tutmamasına karşın, yapılan bir iki denemeden sonra 4 Nisan 1975’te, Gica, Bükössi’nin himayesine girdi. Bükössi daha sonra bunun nedenini 10 yaşındaki çocuğun ‘topa vuruş şeklinin birkaç yıl idman görmüş futbolculardan farklı olmaması’ olarak açıkladı.
ÇAVUŞESKU AİLESİ VE HAGİ
Hagi, Romanya’da Çavuşesku ailesinin hüküm sürdüğü diktatörlük döneminde yetişti. Önce Üniversite takımı ‘Universitatea Craiova’ ile sözleşme imzaladı, Craiova Üniversitesi’nin İktisadi Bilimler Fakültesi’ne kaydını yaptırdı; Gençlik Bakanı ve Sportul Studentesc takımının fahri başkanı Çavuşesku’nun küçük oğlu Nicu tarafından istenince yatay geçişle Bükreş İktisadi Bilimler Akademisi’ne geçti. Sonra devreye Steaua Bükreş takımı girdi ve Hagi’yi almak için atağa geçti. Çavuşesku’nun kardeşi General İlie’nin araya girmesiyle Hagi, sivil personel olarak orduya, bir başka deyişle Steaua Bükreş’e transfer edildi ve efsane Steaua Bükreş’te şekillenmeye başladı.
O ARTIK RESMİ FUTBOLCU
Neyse, biz biraz daha gerilere gidelim isterseniz. 1975 yılında antrenör Bükössi’nin himayesine giren Gica, yaşı tutmadığı için ilk resmi turnuvası için 1976 yılındaki İzciler Kulüpleri arasında Köstence’de düzenlenen çocuk turnuvasına kadar bekledi.
24 Mart 1978’de ise F.C. Köstence Kulübü’nün 97.515 No’lu kimliğine sahip oldu ve 13 yaşında resmi olarak da futbolcu olmuş oldu.
Gica artık yükselişteydi. Hem kendi takımında, hem de çocuk millilerde mucizeler yaratıyordu. Lisenin yanı sıra futbola da devam eden Gica, lise son sınıfa geldiğinde 1. lig takımları peşine düşmüşlerdi bile.
İLK MİLLİ MAÇ, LUCESCU VE İSTANBUL
1983’ün başında Milli takım antrenörü Mircea Lucescu, Hagi’yi kampa çağırdı ve Romanya Milli takımıyla 29 Ocak’ta dostluk maçı için ilk kez İstanbul’a geldi. Yıllar sonra Lucescu’yla İstanbul’da buluşacağını bilmeden maçı yedek kulubesinden izledi.
10 numara Gheorghe HAGI
• 5 Şubat 1965'te doğdu. Boyu 1.74, kilosu 74. Orta sahada oynuyor. FC Constanta'da başladığı futbol yaşamına, Sportul Studentesc, Steaua Bükreş, Real Madrid (1990), Brescia Calcio (1992), FC Barcelona (1994) ve Galatasaray'da devam etti.
• 1990, 1994 ve 1998 Dünya Kupaları'nda, EURO 96'da ve 3 maçta 2 kırmızı kart gördüğü EURO 2000'de forma giydi. 1985-86 sezonunda Sportul'da 31 golle gol kralı oldu.
HER YOL İSPANYA’YA ÇIKAR
Hagi’nin sivil personel olarak orduya yani Steaua Bükreş takımına geçmesinden sonra profesyonel anlamda ikinci durağı Real Madrid oldu. 1990’da demokrasinin de gelişiyle yurt dışından teklifler almaya başlayacağından emindi. Avrupa’nın pek çok dev takımını peşinden koşturan Hagi, sonuçta Real Madrid formasını giyme kararı aldı.
94 sonrası Hagi’ye bu kez Johann Cruyff’un Barcelona’sı talip oldu. Anlaşma yapıldı ama Hagi’nin işi hiç de kolay değildi. Katalan takımında yabancı futbolcu konumunda Stoickov, Romario ve Ronald Koeman’la yarışması gerekecekti. Hagi’nin Barcelona günleri kariyeri açısından pek de iyi geçmedi ve 1996 yılının Mayıs ayında Hagi, Barcelona’daki son maçına çıktı.
YA MEKSİKA, YA TÜRKİYE
Barcelona macerasından sonra bir süre dinlenmek isteyen Hagi, bu süre içinden gelen teklifleri değerlendirirken bir hayli yoruldu. Kesin olmayan pek çok teklif alıyordu yıldız futbolcu, kafasındaki asıl düşünce ise 31 yaşına gelmiş olmasına karşın Avrupa’nın köklü kulüplerinden birinde forma giymekti. Menajeri Becali, Hagi’ye “Meksika’da oynamak ister misin?” diye sorduğunda önce büyük bir hayal kırıklığı yaşadı, daha sonra ise Türkiye’den bir takımın, Galatasaray’ın teklifini kabul etmeye karar verdi ve sarı-kırmızılı takımla 3 yıllık sözleşme imzaladı.
VER HAGİ’Yİ AL FABRİKAYI
Hagi’nin futbol yaşamı başarılarla ve ilginç olaylarla dolu. Örneğin ‘mutlaka bitirmek zorundayım’ dediği üniversiteyi futbolun yardımıyla bitirmiş yıldız futbolcu. 1992 yılında oynanan ve Hagi’nin muhteşem oyunuyla 5-1 kazanılan Romanya-Galler maçı sonrasında, Hagi, İspanya’ya Madrid’e dönmek yerine bitirme sınavları için Romanya’da kaldı. İyi hazırlanmıştı yıldız futbolcu ve sınav başlar başlamaz işletme hakkında bildiklerini birbiri ardına söylemeye başladı. Ama sınav sorumlularının duymak istediği şeyler Hagi’nin işletme hakkındaki bilgileri değil, Romanya-Galler maçında attığı golün oluşumuydu. Böylece Hagi futbolla ilgili görüşlerini, Real Madrid’in şampiyonluk ve Romanya’nın eleme grubu şansını anlatarak diplomasını almayı başardı.
Hagi’yle ilgili bir diğer söylenti de, Romen futbolcunun İtalya’da yapılan bir turnuvada Fiat’ın ve Juventus’un sahibi olan Giovanni Agnelli’nin dikkatini çekmesi, Agnelli’nin, Bükreş’e kadar gelmesi ve “Hagi’yi Juventus’a verin, Bükreş’te Fiat fabrikası açayım” dediği... Dönemin hükümeti tarafından reddedilen bu teklif sonrasında Romanya fabrikadan, Hagi de Juventus formasından oldu.
GALATASARAY YILLARI
Galatasaray takımının Hagi’nin futbol kariyerinde yadsınamayacak bir katkısı var. Tabii bunun tersi de söylenebilir. Hagi de Galatasaray’ın kariyerinin ilerlemesi konusunda önemli adımlar atılmasını sağladı. Peki Meksika uçağından inerek Galatasaray’a transfer olan ve burada 4 Lig şampiyonluğu, pek çok kupa ve UEFA Kupası şampiyonluğu yaşayan Hagi bu konuda ne düşünüyor? İşte yaşı nedeniyle futbolculuğu bırakmak dışında bir seçeneği olmadığını düşünen Hagi’nin sözlerinden kısa bir derleme...
“Bence Türk futbolu incelenmesi gereken bir ilerleme kaydetti. Galatasaray, takımın tümünü yetenekli ve iyi oyunculardan kurmaya ve takıma uluslararası alanda başarılı olmuş yabancıları eklemeye çalıştı. Yabancı oyuncuların birikimlerinden yararlanmaya çalıştı çünkü Avrupa Kupaları’nda başarılı olmaya çalışıyorlardı. Takımın başında ise Fatih Terim gibi zirveye ulaşma hırsı olan bir teknik direktör vardı. Bence Taffarel, Popescu, Hagi ve Jardel gibi isimler, kulübe bir şeyler kattı, bizim deneyimlerimiz sayesinde takım Real Madrid ya da Barcelona benzeri bir havaya kavuştu”.
“Sadece sahada değil, ama yönetim, organizasyon ve davranış olarak da çok değişti kulüp. Antrenmanlar sırasında sürekli ‘en iyi olduğunu düşünmelisin’ düşüncesini yerleştirmeye çalıştım; hergün, en iyi olduğunu düşünürsen amaçlarını ulaşabilirsin. Hiçbir şey imkansız değildir. Tabii ki Galatasaray, bazı sorunları olan bir kulüp ama yıllar süren ağır çalışma sonrasında sadece kazanan bir takım değil, kazanma hırsı olan bir takım da yarattık”.
“Tabii ki bu değişimde benim da katkım var. Ama Real Madrid ve Barcelona’da bu kadar zaman geçirdikten sonra bunu yapmak benim görevimdi. Her iki kulüpte de 2 yıl geçirdim, nasıl çalıştıklarını gördüm, zirvede kalabilmek için manevi olarak nasıl hazırlandıklarını ve üzerlerindeki baskıyı nasıl hafiflettiklerini farkettim. Bence Galatasaray’ın bu iki kulübü kıskanması için bir nedenr yok ya da her hangi bir İtalyan kulübünü... Biz Milan’ı sadece yenmedik, aynı zamanda maçın tüm kontrolünü de elimizde tuttuk. Bence bu Galatasaray ve Türkiye için çok önemli bir başarıydı. Şimdi Türkiye’de herkes örnek olarak bizi almaya çalışıyor. Model olmak önemli bir şeydir”.