emrah1607
Banned
€rd@ls10;3233690' Alıntı:istediğini bal gibi yaptırdı....Bölücübaşını kim teslim etti. ABD degilmiydi işin içinde.Sıcağı sıcagına 30000 kişinin katilini...ipe neden götüremedi üç başı koalisyon....
bişey bilmeyebilirsin gayet doğal ama bari biseyler yazarken küçük bir arastırma yap öle yaz.senin yapman gereken şeyi ben yapıyorum.
1-karıstırdığın tarihler var .bölücü başı bu hükümet döneminde teslim edilmedi .
aponun yakalanma tarihi 15 şubat 1999 dur .
99 seçimleri ise 18 Nisan 1999 tarihinde olmustur .abd teslim etmiş olabilir .abd nin teslim etmesi mhp-dsp-anap hükümetinin abd yandası olduğunu göstermez .şimdi neden ipe götürmedi onu anlatalım da kimlerin yüzünden asılmamıs öğren.gerçi konu bu değil ve baska bir konuda gene yazmıstım bu yazıyı ama gene yazarız sorun değil
APO ASILMA HİKAYESİ
Agir ekonomik,ve dis politika sorunlari karsisinda kelimenin tam anlamiyla çuvallayan AKP
hükümeti,sürekli yalanci gündemler olusturarak bu basarisizliklarini örtbas etmeye çalisiyor.Sifir noktada almis olduklari
terör,hükümetin gaflet ve aymazligi sonucu cüret kazanan bölücü terör örgütü tarafından yeniden tirmandirilmis,ülke tekrar
bir ates çemberi içersine sokulmus,yurdun her kösesine hergün sehit cenazeleri tasinir olmustur. Analarin yürekleri
daglanirken,aymaz AKP hükümeti ve onun genel baskani milletten kaçmakta ve asli esasi olmayan bahaneler üretmektedir.[/font]
[Basta sn. başbakan ve AKP yöneticileri, teröre çare bulacağı yerde, yanan ateşi söndüreceği, Türk analarının gözyaşlarını
dindireceği yerde, Lübnan’a niçin asker gönderdiğimizi milletimize izah edeceği yerde, bütün bu terör olaylarının sebebi
adresini başka taraflarda göstermeye çalışmaktadır. Güya MHP’yi itham ederek, sona doğru yaklaşmakta olan iktidarsız
iktidarını acaba biraz daha sürdürebilir miyim ve hesap vermekten kurtulabilir miyim diye panikle açıklamalar yapmakta,
gerçekleri apaçık ortaya koyuyoruz. Terörist başı niçin idam edilemedi ve terör yeniden nasıl bu boyutlara erişti.
İste gerçekler
tarihi süreç
Kenya’da yakalanan terörist başı Türkiye’ye getirildi. 15 Şubat 1999
Teröristbaşı Ankara 2 No’lu devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından yargılanmaya başlandı. 31 Mayıs 1999
Teröristbaşının TCK’nin 125. maddesine göre ölüm cezası ile cezalandırılmasına karar verildi. 29 Haziran 1999
Yargıtay 9.Ceza Dairesi, teröristbasi hakkında verilen idam cezasını oybirliğiyle onadı. 25 Kasım 1999
Böylece teröristbasinin idamına iliksin iç hukuk süreci tamamlanmis oldu.cezası onanan teröristbasi ayni gün Avrupa
Insan Haklari Mahkemesine basvurdu.Peki,teröristbasi bu hakki nereden almistir.İste cevap
O gün hükümeti olusturan Refah-doğru Yol partilerinin genel baskanlari,sn Necmettin ERBAKAN(başbakan),sn Tansu ÇILLER
(başbakan Yrd.) ve aralarinda bugün disisleri bakani,58.hükümetin de basbakani olan sn.Abdullah GÜL(o zaman devlet bakani),
bugün devlet bakani ve başbakan yardimcisi olan sn.Abdüllatif SENER(O zaman maliye bakani) gibi R.Tayyip ERDOGAN’in iki sag
kolunun da aralarinda bulundugu kisiler tarafından,20.06.1997 tarihinde Avrupa Insan Haklari Sözlesmesinin 11 nolu
protokolü imzalanmistir.Bu protokole göre AIHM’nin daimi olmasi ve bireysel basvuruda bulunulabilmesi mümkün kilinmistir.
Teröristbaşı da bu protokolden dogan hakkini kullanarak AIHM’ne basvurmus ve dava sonuçlanana kadar infazin ertelenmesini
istemistir.
AIHM 30 Kasim 1999 tarihi itibariyle basvuruyu incelemeye aldigini ve mahkeme iç tüzügünün 39.maddesi geregince asagida
belirtilen ihtiyati tedbire karar verilmistir.
“Insan Haklari Mahkemesi,sözlesme hükümlerine basvuranin sikayetinin kabul edilebilirligini ve esasini etkin bir biçimde
sonuçlandirana kadar,idam cezasinin infaz edilmemesi için gerekli bütün adimlari atmasini ister.
Avrupa Insan Haklari Mahkemesinin bu karari vermesi üzerine,hükümeti olusturan DSP-MHP-ANAP’in genel baskanlari,12 Ocak
2000 tarihinde toplanarak,MHP genel baskani sn.Dr.Devlet BAHÇELI’nin her kelimesi üzerinde defalarca müzakere istedigi ve
tam yedi saatte sonuçlandirilip belirlenen asagidaki tavir benimsenmistir.
“Koalisyonu olusturan DSP,MHP ve ANAP’in genel baskanlari,bugün Basbakanlikta yaptiklari toplantida,AIHM’nin teröristbasi
Abdullah ÖCALAN hakkindaki kesinlesmis idam cezasinin infazinin bir süre ertelenmesine iliskin ihtiyati tedbir kararini
ayrintilari ile degerlendirmistir.
Bilindigi gibi Türkiye’nin de yargi yetkisini kabul etmis oldugu AIHM’nin Türk yargisinca verilmis karari degistirmesi
hiçbir sekilde söz konusu değildir.Anayasamizdan ve uluslararasi taahhütlerimizden kaynaklanan süreç tamamlandiginda dosya,
geregiiçin ivedilikle TBMM’ye gönderilecektir.
Genel baskanlar,hukuka saygi içinde kaldiklari bu kararin,terör örgütü ve yandasi çevrelerce milleti ve devleti ile
Türkiye’nin yüksek menfaatleri aleyhinde kullanilmak istendiginin degerlendirilmesi halinde,erteleme süreci kesilerek infaz
sürecine derhal geçilmesi hususunda görüs birligine varmislardir.
Özetle
IDAM CEZASININ DEGISMESI MÜMKÜN DEGILDIR.
SÜREÇ TAMAMLANDIGINDA DOSYA,IDAMIN INFAZI IÇIN MECLISE GÖNDERILECEKTIR.
BU KARAR TERÖR ÖRGÜTÜ TARAFINDAN TÜRKIYE ALEYHINE KULLANILIRSA AIHM KARARI BEKLENMEDEN INFAZ SÜRECINE DERHAL GEÇILECEKTIR.
erif']Bu karar, teröristbasinin idamdan kurtulamayacaginin en açik ifadesidir.Dahasi MHP’nin ve genel baskan sn.Dr.Devlet
BAHÇELI’nin yogun israri ile anayasa degisikligine gidilmis, 3 Ekim 2002 tarih ve 4709 sayili kararla anayasaya,terör,savas
ve yakin savas suçlarina da ölüm cezası verilecegi hükmü konmustur.
rif'] Bir süre sonra PKK’nin yerine kurulan KADEK örgütünün terörist eylemler hazirlgina girismesi üzerine,Çin seyahatinde
bulunan Devlet BAHÇELI,bu örgün de terörist örgütler listesine alinmasi için AB’ye çagrida bulunmus ve ardindan da
Türkiye’ye bomba gibi düsen APO’nun idam sürecinin baslamasi için dosyasinin TBMM genel kuruluna sevkini istemistir.
(29 Mayıs 2002)
Bunun üzerine AB parlomentosu,Türkiye’den yeni talepler de bulunmustur.Buna göre, idam cezasinin Türkiye’nin AB üyeligi
önünde engel teskil ettigi,ayrica,anadilde ögrenim ve televizyon yayini yapilmasina dair kanuni imkan saglanmasi talep
edilmektedir.Buna MHP siddetle karsi çikmasi üzerine 7 Haziran 2002 tarihinde Cumhurbaskaninin baskanliginda liderlerin
katildigi bir AB zirvesi toplanmistir.Bu zirveden çikista basin toplantisi düzenleyen MHP genel baskani sn.Dr.Devlet BAHÇELI
aynen sunlari söylemistir:
“Geldigimiz bu noktada,10 ila 12 yil sürecek bir müzakere sürecinin arih ve] Ön sart olarak
dayatilan bu talepler,idam cezasinin bu safhada terör suçlarini da kapsayacak sekilde kaldirilmasi ve ana dilde
egitim-ögrenim ile televizyon yayini yapilmasina imkan verilmesidir.
Bugün dayatilmak istenen bu üç konu ile Kibris konusunda karsimiza çikartilan denklemi,MHP’nin bugünkü konjonktürde
kabul etmesi hiçbir sart altinda mümkün değildir.”
Devlet BAHÇELI’nin bu keskin açiklamasiyla panikleyen her nevi AB yandaslari, siyasi ömürlerinin sonuna gelmis müflis
siyasetçiler,ayrilikçi bölücü politikalar savunan marjinaller ve kendilerine dinden sonra Avrupa’yi malzeme edinen siyasi
ikbal arayicilari derhal dirsek temasina geçmisler ve bir “GÖKKUSAGI KOALISYONU” olusturmuslardir. Amaçlari Devlet
BAHÇELI’siz bir hükümet eger mümkün olursa da MHP’siz bir TBMM’dir. Bu dogrultuda yogun bir kampanya baslatmis olan bu
gruplar milletimizin kafasini karistirmak için her yöntemi denemislerdir.Bir gecede bir partinin (DSP) yarisini alip başka
bir mecraya çekmislerdir.Kamuoyu destegi kazanmak içinde gazetelere sürekli ilanlar vermislerdir.Bahse konu uyum yasalarinin
Türkiye için hayati önemde oldugunu savunan bu gruplarin bu yasalari mutlaka meclisten geçirecekleri beyanini ortaklasa
verdikleri ilanlarla kamuoyuna duyurmuslardir.
“AVRUPA HAREKETI” adli AB lobicisi bir kurulusun 3 Agustos 2002 tarihinde Türkiye’deki tüm gazetelerde boy boy çikan ilanina
bakin kimler ayni anda imza atmislardir.Adi geçen uyum yasalarinin çikarilacagina dair deklarasyona LIDER SÖZÜ basligiyla,
Bülent ECEVIT,Mesut YILMAZ,Tansu ÇILLER,Ismail CEM,Recai KUTAN ve elbetteki Recep Tayyip ERDOGAN imza atmistir.
Yogun kampanyalar yürüten bu GÖKKUSAGI KOALIYONU Türkiye’deki siyasi dengeleri alt üst etmis,siyasi etige ve geleneksel
teamüllere uymayan politik manevralarla adi geçen AB uyum yasalari meclise tasinmistir.Bu süreç islerken TBMM tutanaklarina
geçen AKP yöneticilerinin beyanatlarina bakiniz
AKP Grubu Adina Bülent ARINÇ: Ölüm cezasinin kaldirilmasi konusu,geldigimiz noktada bir zaruret ifade etmektedir.
(1 Agustos 2002)
AKP Grubu Adina Mehmet Ali SAHIN: ölüm cezasinin kaldirilmasini Parti olarak,Grup olarak biz de istiyoruz.
(1 Agustos 2002)
AKP Grubu Adina Dengir Mir Mehmet FIRAT: Asamadiniz;bundan sonra da asamayacaksiniz.(2 Agustos 200)
Bu sartlar altinda yapilan 3 Agustos 2002 tarihindeki Meclis oturumunda, Milliyetçi Hareket Partisi’nin 125
milletvekilinin dimdik ayakta durarak HAYIR oyu verdigi oylama sonucunda maalesef GÖKKUSAGI KOALISYONU’nun EVET oylariyla
teröristbasinin idam cezası kaldirilmis,anadilde ögrenim ve televizyon yayini yapilmasina iliskin 4771 nolu karar
yasalasmistir.
Bu yasanin kabulünden hemen sonra Hürriyet Gazetesine (3 Agustos 2002) demeç veren AKP genel baskani R.Tayyip ERDOGAN ;
“Bu çok büyük bir basaridir.Ben, burada özellikle TBMM’yi takdir ediyorum,alkisliyorum”demistir.[/font]
Bu sonuçlardan sonra,milletimiz aleyhine dogabilecek,daha büyük felaketlerin önlenebilmesi ve yapilan tahribatlarin
onarilabilmesi için,ve Türkiye’nin yeni geleceginin belirlenmesi için MHP genel baskani sn.Dr.Devlet BAHÇELI Türk siyasi
hayatinda görülmeyen bir erdemlilikle,Bursa Kocayayla Türkmen senliklerinde bir çagrida bulunmus, yetkinin asil sahibi olan
millete gidilmesini istemistir.Çagri sonuç vermis ve 3 Kasim 2002 de genel seçimler yapilmistir.Yapilan seçimler
neticesinde,milletin yüksek teveccühüyle AKP tek basina hükümet olmustur.Ancak milletimizin bu tercihi gelinen bugünkü
noktada kendisi için asil FELAKET olmustur.
Ekonomide Sat-Kurtul,dis politikada Ver-Kurtul,iç politikada da Ye-Kurtul siyasetini benimseyen AKP iktidari,geçen
dört yila yakin zaman içersinde acze düsmüs,millete izah edemedigi sorunlarin vebalini başka adreslere havale etmeye
yeltenmeye baslamistir.Ancak günes balçikla sivanmamaktadir.
Teröristbasini idamdan kurtarmakla yetinmeyip,MHP zamaninda anayasaya konan, terör,savas ve yakin savas suçlarina
verilen ölüm cezasini bile, 7 Mayıs 2004 tarih ve 5170 nolu yasayla kaldirmistir.Bütün bunlardan cüret kazanan bölücü
terör örgütünün artirdigi eylemler sonunda sehit olan vatan evlatlarinin hesabini veremeyen,akan kani durduramayan,
ülkenin bir bölgesinin yangin yerine dönmesine mani olamayan,bütün bunlarin sorumlusu MHP imis gibi millet kandirmaya
çalisan sn.basbakan R.Tayyip ERDOGAN’a, buradan
[FSESLENIYORUM….!
Neden teröristbasinin idamiyla ilgili attiginiz bu adimlari milletimize anlatmiyorsunuz
Neden idam cezasinin kaldirilmasina MHP’nin karsi çiktigini ifade etmekten kaçiniyorsunuz ?
Neden teröristbasinin idam cezasinin kaldirilmasi için söz verdiniz ?
Neden savas,yakin savas ve terör suçlarinda idam cezası verilmesini engellediniz ?
Neden savas zamaninda bile idam cezasinin tamamen kaldirilmasi için protokolü imzaladiniz ?
Neden anayasayi degistirerek imzaladiginiz bu uluslar arasi anlasmalari kanunlarin üstüne tasidiniz ?
Neden teröristbasinin yeniden yargilanmasinin önünü açtiniz ?
Neden AIHM’nin kararlari dogrultusunda yeniden yargilamayi mümkün kildiniz ?
İste apaçık gerçekler bunlar.Ve bütün bunlarin altinda sizin imzaniz var.
bilyorsan konus alim sansınlar bilmiyorsan sus adam sansınlar.