AYGÜN’ÜN MAKAMINDA BULUNAN GLOCK SERİSİ, BUGÜN ÖLDÜRÜLEN PKK’LILARIN ÜZERİNDEN ÇIKANLARLA AYNI!!!
NURTEN AKYAZILILAR
ATO Başkanı Sinan Aygün’ün gözaltına alınması ardından makamının banyosunda ‘glock’ marka bir silah bulunduğu açıklandı. Sayın Aygün’ün odası sadece kendi parmak iziyle açılabiliyormuş. Bu haberin ardından kamuoyuna yapılan açıklamada, "Olay günü yapılan tutanak anında Aygün'ün kendisi yok iken tamir esnasında bu silahın şofbenden çıktığı ifade edildi. Balistik incelemesi yapıldı ve temiz çıktı. Ardından savcılık takipsizlik kararı verdiği için dosya kapatıldı" şeklinde konuştular.
Emniyetin silahı üreten Avusturya firmasından aldığı bilgiye göre ise söz konusu silahın Amerika'dan Irak'a hibe edilen askeri malzemeler arasında bulunduğu ve kaçak yollardan yurda sokulmuş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu bildirildi.
Gelin görün ki, Genel Kurmay Başkanlığına ulaşan istihbarat sonucu bugün Hakkari kırsalında sıkıştırılan terör örgütü PKK’nın Kuzey Irak’taki kamplarında suikast ve sabotaj eğitimi alan 12 kişilik terörist grubu ile çatışma yaşandı. Özel eğitimli 12 terörist Türkiye’de askeri ve kamuya ait önemli binalarda ses getirecek bombalı eylemlerde bulunmak ve üst düzey yöneticilere suikast yapmak için sınırı geçerken güvenlik güçlerimiz tarafından kıstırıldılar.
Çıkan çatışmada teröristlerden 2’si öldürülürken, 10’u kaçtı. Güvenlik güçleri, diğer 10 PKK’lıyı etkisiz hale getirmek için hava destekli operasyonlarını yoğunlaştırdı. Yani tıpkı gözaltına alınan ulusalcı emekli paşalar, gazeteciler ve işadamlarına yüklenmek istenen sözde 7 Temmuz eylemleri gibi bir eylemi aslında PKK’lılar yapmayı planlamış!..
Sadece sözde eylem içeriğinde değil garip tesadüfler; Sinan Aygün’ün makamında bulunan hayalet silah olarak adlandırılan ‘glock’ marka silahtan, öldürülen 2 teröristin üzerlerinde de çıkmış olması, hem de 17 tane… Üstelik onlar da ABD’nin Irak’ta kaybolan silahlarından! Teröristlerin üzerlerinde ayrıca 1 Uzi ve 28 değişik çap ve markada toplam 46 tabanca ile şifreli yazılmış suikast planları ele geçirilmiş.
Yapılan açıklamada PKK’lı suikast timinin silahları ve patlayıcıları Hakkari üzerinden Türkiye’ye soktuktan sonra başta İstanbul, Ankara, Mersin olmak üzere yapılacak eylemlerde kullanılacağı belirtiliyor.
Silahların bir kısmının Diyarbakır, Bingöl, Tunceli kırsalındaki teröristlere dağıtılacağı, bu teröristlerin il ve ilçe merkezlerine sızarak bölgedeki üst düzey, asker, vali, emniyet mensuplarına eylem yapacakları kaydedildi. Kaçan teröristlerin üzerinde de suikast silahları ve patlayıcı maddelerin bulunduğu belirtilirken, bu teröristlerle sıcak temas sağlanmasının an meselesi olduğu ifade edildi.
Ve ben buna Yüce Allahın takdiri derim. Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı eylem ve suikast hazırlığında olan PKK’lı teröristler sınırlarımızdan içeri girerken yakalanıyor. Ama birileri hala terörist diye bu devletin ulusal birlik ve bütünlüğünü korumak için canını feda etmeye hazır olan insanlarımızı aşağılayıcı bir şekilde gözaltına alarak hatta tutuklayarak, aylarca cezaevine kapatarak zaman kaybettiriyor. Kim bilir; belki de zaman kazanıyor mu demek daha doğru olacak…
Bu bilgiler bir rastlantı değil de birbirleriyle bağlantısı varsa, birilerinin silahlı örgüt suçlamasıyla Sinan Aygün’ü daha da zor duruma sokmak istediği sonucu kolaylıkla çıkabilir. Zaten böylesi ciddi bir soruşturma kapsamında o silahı bulan tamircinin daha kapsamlı bir soruşturmadan geçmesi gerekmez miydi? ATO Başkanı Aygün’ün odasında bulunduğu iddia edilen o silahın dosyası, bu kadar kolay mı kapanmalıydı?
Tıpkı soruşturma içeriğinin başlama etkenindeki en önemli delillerinden Ümraniye’de bulunan el bombalarının imha edilişinin mantıklı bir açıklaması olamayacağı gibi…
Akla başka bir şey gelmiyor; birileri delilleri mi ortadan kaldırmak istiyor???
NURTEN AKYAZILILAR
ATO Başkanı Sinan Aygün’ün gözaltına alınması ardından makamının banyosunda ‘glock’ marka bir silah bulunduğu açıklandı. Sayın Aygün’ün odası sadece kendi parmak iziyle açılabiliyormuş. Bu haberin ardından kamuoyuna yapılan açıklamada, "Olay günü yapılan tutanak anında Aygün'ün kendisi yok iken tamir esnasında bu silahın şofbenden çıktığı ifade edildi. Balistik incelemesi yapıldı ve temiz çıktı. Ardından savcılık takipsizlik kararı verdiği için dosya kapatıldı" şeklinde konuştular.
Emniyetin silahı üreten Avusturya firmasından aldığı bilgiye göre ise söz konusu silahın Amerika'dan Irak'a hibe edilen askeri malzemeler arasında bulunduğu ve kaçak yollardan yurda sokulmuş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu bildirildi.
Gelin görün ki, Genel Kurmay Başkanlığına ulaşan istihbarat sonucu bugün Hakkari kırsalında sıkıştırılan terör örgütü PKK’nın Kuzey Irak’taki kamplarında suikast ve sabotaj eğitimi alan 12 kişilik terörist grubu ile çatışma yaşandı. Özel eğitimli 12 terörist Türkiye’de askeri ve kamuya ait önemli binalarda ses getirecek bombalı eylemlerde bulunmak ve üst düzey yöneticilere suikast yapmak için sınırı geçerken güvenlik güçlerimiz tarafından kıstırıldılar.
Çıkan çatışmada teröristlerden 2’si öldürülürken, 10’u kaçtı. Güvenlik güçleri, diğer 10 PKK’lıyı etkisiz hale getirmek için hava destekli operasyonlarını yoğunlaştırdı. Yani tıpkı gözaltına alınan ulusalcı emekli paşalar, gazeteciler ve işadamlarına yüklenmek istenen sözde 7 Temmuz eylemleri gibi bir eylemi aslında PKK’lılar yapmayı planlamış!..
Sadece sözde eylem içeriğinde değil garip tesadüfler; Sinan Aygün’ün makamında bulunan hayalet silah olarak adlandırılan ‘glock’ marka silahtan, öldürülen 2 teröristin üzerlerinde de çıkmış olması, hem de 17 tane… Üstelik onlar da ABD’nin Irak’ta kaybolan silahlarından! Teröristlerin üzerlerinde ayrıca 1 Uzi ve 28 değişik çap ve markada toplam 46 tabanca ile şifreli yazılmış suikast planları ele geçirilmiş.
Yapılan açıklamada PKK’lı suikast timinin silahları ve patlayıcıları Hakkari üzerinden Türkiye’ye soktuktan sonra başta İstanbul, Ankara, Mersin olmak üzere yapılacak eylemlerde kullanılacağı belirtiliyor.
Silahların bir kısmının Diyarbakır, Bingöl, Tunceli kırsalındaki teröristlere dağıtılacağı, bu teröristlerin il ve ilçe merkezlerine sızarak bölgedeki üst düzey, asker, vali, emniyet mensuplarına eylem yapacakları kaydedildi. Kaçan teröristlerin üzerinde de suikast silahları ve patlayıcı maddelerin bulunduğu belirtilirken, bu teröristlerle sıcak temas sağlanmasının an meselesi olduğu ifade edildi.
Ve ben buna Yüce Allahın takdiri derim. Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı eylem ve suikast hazırlığında olan PKK’lı teröristler sınırlarımızdan içeri girerken yakalanıyor. Ama birileri hala terörist diye bu devletin ulusal birlik ve bütünlüğünü korumak için canını feda etmeye hazır olan insanlarımızı aşağılayıcı bir şekilde gözaltına alarak hatta tutuklayarak, aylarca cezaevine kapatarak zaman kaybettiriyor. Kim bilir; belki de zaman kazanıyor mu demek daha doğru olacak…
Bu bilgiler bir rastlantı değil de birbirleriyle bağlantısı varsa, birilerinin silahlı örgüt suçlamasıyla Sinan Aygün’ü daha da zor duruma sokmak istediği sonucu kolaylıkla çıkabilir. Zaten böylesi ciddi bir soruşturma kapsamında o silahı bulan tamircinin daha kapsamlı bir soruşturmadan geçmesi gerekmez miydi? ATO Başkanı Aygün’ün odasında bulunduğu iddia edilen o silahın dosyası, bu kadar kolay mı kapanmalıydı?
Tıpkı soruşturma içeriğinin başlama etkenindeki en önemli delillerinden Ümraniye’de bulunan el bombalarının imha edilişinin mantıklı bir açıklaması olamayacağı gibi…
Akla başka bir şey gelmiyor; birileri delilleri mi ortadan kaldırmak istiyor???