hellguard9
New member
- Katılım
- 7 May 2010
- Mesajlar
- 8
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
7. Erbakanın Başbakanlıkta tarikat şeyhlerine iftar yemeği:
Kimler vardı? Diyanet İşleri Başkanı, bütün Diyanet kadrosu, İlahiyat Fakültesi Dekanı, İlahiyat profesörlerin tamamı ve Türkiyenin önde gelen din alimleri.Şimdi Doğu ve Güney Doğu Anadoluya gidin orada din alimi diye halkın çok itibar ettiği kimseler bunlar mahali kıyafetlerle geziyorlar ve bunların yüzde doksanı da devletin memuru imam olarak. Şimdi bunlardan da diyelim dört tane, beş tane, altı tanesi bu yemeğe iştirak etmiş mahali kıyafetleriyle. Vay tarikat şeyhleri geldiRP davasının savunma metninde ise ;
SAYIN BAŞSAVCININ, BAŞBAKANLIK KONUTUNDA DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI VE İLAHİYAT FAKÜLTESİ MENSUPLARINA VERİLEN İFTAR YEMEĞİNİ LAİKLİĞE AYKIRI BİR DAVRANIŞ OLARAK NİTELENDİRMESİ HUKUKEN İSABETLİ DEĞİLDİR.Başsavcıİddianame nin10.sayfasında dercettiği sözleriyle Necmettin ERBAKANın Başbakanlık konutunda Diyanet İşleri ve İlahiyat Fakültesi mensuplarına vermiş olduğu iftar yemeğini laikliğe aykırı bir davranış olarak gösterebilmek için,bu iftara Diyanet mensubu olarak katılanların bir kısmınınDevrim yasalarını ihlal eden ve güya Laikliğe aykırı sözleri tanınan bazı tarikat liderleriolduklarını ilerisürmüştür.Bir kısım medyanın maksatlı yayınlarının etkisi altında kalınarak ileri sürülen bu görüşlerin gerçekle de, hukukla da hiç bir ilgisi yoktur.
Diğer iddialar gibi bu iddiada hukuken geçersizdir.Çünkü;
(1) Söz konusu iftar yemeği Refah Partisi adına değil, Başbakanlık adına verilmiştir; bu sebepten dolayı Refah Partisi ile hiç bir ilgisi yoktur.
(2) Böyle bir iftar davetinin yasal olup olmadığını denetleme TBMMnin görevidir.
(3) TBMM 04.02.1997 günü bu konuyla ilgili gensoru müzakeresiyle denetleme görevini yapmış ve bu konuyla ilgili iddiaların varit olmadığına karar vererek önergeyi reddetmiştir
(4) Başbakanlık Konutunda verilen bu iftar yemeği,aynı Ramazanda, toplumun çeşitli kesimlerine , ..verilen iftar davetlerinden birisidir.
(5) Bir Ramazan ayında toplum kesimlerinin geniş yelpazesini dikkate alarak yapılan bir seri iftar davetlerinden birisinin Diyanet İşleri ve İlahiyat Fakültesi mensuplarına tahsis edilmesinden daha doğal bir şey olamaz.
(6) Bu iftar yemeklerinin tertip ve tanzimi Başbakanlık Halkla İlişkiler görevlileri tarafından yapılır. Diyanet İşleri, İlahiyat Fakültesi mensuplarından kimlerin davet edileceğini bu görevliler tanzim eder.
(7) Türkiyemizde 30 Teşrinisani 1341 tarih ve 677 sayılı Tekke ve zaviyelerle, türbelerin seddine dair kanun la birlikte, yani 1925′ten bu tarafa 72 senedir tekke-zaviye ve türbeler kapatılmış, şeyhlik, meşayihlik, tarikat ve tarikate mensubiyet yasaklanmıştır.
Hukukun genel kurallarına göre; Tevehhüme itibar yoktur.
(8) Yukarki 5. maddede belirtildiği gibi söz konusu iftar daveti, Diyanet İşleri ve İlahiyat Fakültesi mensuplarının daveti münasebetiyle yapılmıştır.
Bu davete başta Diyanet İşleri Başkanı Sayın Mehmet Nuri YILMAZ olmak üzere Diyanet İşleri mensuplarından bir grup, İlahiyat Fakültesinden Dekan başta olmak üzere İlahiyat Profesörleri katılmışlardır.Diyanet İşleri mensubu olması dolayısıyla davet edilen zevata bu sıfatların dışında başka sıfatların izafe edilmesinin olayla hiçbir ilgisi yoktur.Davetin maksat ve gayesinin ve hasıl ettiği sonucu belirtmek bakımından, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr.M.Sait YAZICIOĞLUnun davette yaptığı konuşmanın önemi büyüktür:
Böyle bir ilgiyi ve beraberliği, her Ramazanda beklerdik, ancak şimdi nasib oldu; bu gibi beraberliklerin demokrasinin gelişmesine katkı sağlayacağını;zira hangi kesimden olursa olsun,halkla seçilmişler arası diyaloğa ihtiyaç bulunduğunu.. belirtmek isterim
(9) Ramazan münasebetiyle çeşitli kurum ve kuruluşlar benzer ikramlarda bulunur.
(10) Bugün artık hür dünya, her türlü taassuptan arınmış, toplumsal huzuru sağlamaya seferber olmuştur. Bu sebeple ulusal ve hatta uluslararası barışın sağlanabilmesi için her fırsat değerlendirilir olmuştur. Ulusların milli bayramları, özellikle de barış ve hoşgörü günü olan dini gün ve bayramlar barış için fırsat bilinmektedir.
Nitekim Türkiye Gazetesinin Ekte sunduğumuz resimli haberinde şu sözlere yer verilmiştir.ABDli milletvekili ve senatörler, İslâm toplumu temsilcileri ile birlikte iftar yaptı. Kongre binasındaki davete askerler de katıldı. (Ek:,Türkiye Gazetesi 8.2.1997).
Yukarıki izahattan açıkça görüldüğü gibi:Refah Partisi ile ilgisi olmayan, Başbakanlık adına halkla ilişkilerin geliştirilmesi maksadıyla verilmiş olan ve TBMM kararıyla laikliğe aykırı hiçbir yönünün bulunmadığı tebeyyün eden bir yemek davetinin gerçekle alakası olmayan yorumlarının, hukuki değer ifade etmeyeceği açıktır deniyor
Kimler vardı? Diyanet İşleri Başkanı, bütün Diyanet kadrosu, İlahiyat Fakültesi Dekanı, İlahiyat profesörlerin tamamı ve Türkiyenin önde gelen din alimleri.Şimdi Doğu ve Güney Doğu Anadoluya gidin orada din alimi diye halkın çok itibar ettiği kimseler bunlar mahali kıyafetlerle geziyorlar ve bunların yüzde doksanı da devletin memuru imam olarak. Şimdi bunlardan da diyelim dört tane, beş tane, altı tanesi bu yemeğe iştirak etmiş mahali kıyafetleriyle. Vay tarikat şeyhleri geldiRP davasının savunma metninde ise ;
SAYIN BAŞSAVCININ, BAŞBAKANLIK KONUTUNDA DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI VE İLAHİYAT FAKÜLTESİ MENSUPLARINA VERİLEN İFTAR YEMEĞİNİ LAİKLİĞE AYKIRI BİR DAVRANIŞ OLARAK NİTELENDİRMESİ HUKUKEN İSABETLİ DEĞİLDİR.Başsavcıİddianame nin10.sayfasında dercettiği sözleriyle Necmettin ERBAKANın Başbakanlık konutunda Diyanet İşleri ve İlahiyat Fakültesi mensuplarına vermiş olduğu iftar yemeğini laikliğe aykırı bir davranış olarak gösterebilmek için,bu iftara Diyanet mensubu olarak katılanların bir kısmınınDevrim yasalarını ihlal eden ve güya Laikliğe aykırı sözleri tanınan bazı tarikat liderleriolduklarını ilerisürmüştür.Bir kısım medyanın maksatlı yayınlarının etkisi altında kalınarak ileri sürülen bu görüşlerin gerçekle de, hukukla da hiç bir ilgisi yoktur.
Diğer iddialar gibi bu iddiada hukuken geçersizdir.Çünkü;
(1) Söz konusu iftar yemeği Refah Partisi adına değil, Başbakanlık adına verilmiştir; bu sebepten dolayı Refah Partisi ile hiç bir ilgisi yoktur.
(2) Böyle bir iftar davetinin yasal olup olmadığını denetleme TBMMnin görevidir.
(3) TBMM 04.02.1997 günü bu konuyla ilgili gensoru müzakeresiyle denetleme görevini yapmış ve bu konuyla ilgili iddiaların varit olmadığına karar vererek önergeyi reddetmiştir
(4) Başbakanlık Konutunda verilen bu iftar yemeği,aynı Ramazanda, toplumun çeşitli kesimlerine , ..verilen iftar davetlerinden birisidir.
(5) Bir Ramazan ayında toplum kesimlerinin geniş yelpazesini dikkate alarak yapılan bir seri iftar davetlerinden birisinin Diyanet İşleri ve İlahiyat Fakültesi mensuplarına tahsis edilmesinden daha doğal bir şey olamaz.
(6) Bu iftar yemeklerinin tertip ve tanzimi Başbakanlık Halkla İlişkiler görevlileri tarafından yapılır. Diyanet İşleri, İlahiyat Fakültesi mensuplarından kimlerin davet edileceğini bu görevliler tanzim eder.
(7) Türkiyemizde 30 Teşrinisani 1341 tarih ve 677 sayılı Tekke ve zaviyelerle, türbelerin seddine dair kanun la birlikte, yani 1925′ten bu tarafa 72 senedir tekke-zaviye ve türbeler kapatılmış, şeyhlik, meşayihlik, tarikat ve tarikate mensubiyet yasaklanmıştır.
Hukukun genel kurallarına göre; Tevehhüme itibar yoktur.
(8) Yukarki 5. maddede belirtildiği gibi söz konusu iftar daveti, Diyanet İşleri ve İlahiyat Fakültesi mensuplarının daveti münasebetiyle yapılmıştır.
Bu davete başta Diyanet İşleri Başkanı Sayın Mehmet Nuri YILMAZ olmak üzere Diyanet İşleri mensuplarından bir grup, İlahiyat Fakültesinden Dekan başta olmak üzere İlahiyat Profesörleri katılmışlardır.Diyanet İşleri mensubu olması dolayısıyla davet edilen zevata bu sıfatların dışında başka sıfatların izafe edilmesinin olayla hiçbir ilgisi yoktur.Davetin maksat ve gayesinin ve hasıl ettiği sonucu belirtmek bakımından, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr.M.Sait YAZICIOĞLUnun davette yaptığı konuşmanın önemi büyüktür:
Böyle bir ilgiyi ve beraberliği, her Ramazanda beklerdik, ancak şimdi nasib oldu; bu gibi beraberliklerin demokrasinin gelişmesine katkı sağlayacağını;zira hangi kesimden olursa olsun,halkla seçilmişler arası diyaloğa ihtiyaç bulunduğunu.. belirtmek isterim
(9) Ramazan münasebetiyle çeşitli kurum ve kuruluşlar benzer ikramlarda bulunur.
(10) Bugün artık hür dünya, her türlü taassuptan arınmış, toplumsal huzuru sağlamaya seferber olmuştur. Bu sebeple ulusal ve hatta uluslararası barışın sağlanabilmesi için her fırsat değerlendirilir olmuştur. Ulusların milli bayramları, özellikle de barış ve hoşgörü günü olan dini gün ve bayramlar barış için fırsat bilinmektedir.
Nitekim Türkiye Gazetesinin Ekte sunduğumuz resimli haberinde şu sözlere yer verilmiştir.ABDli milletvekili ve senatörler, İslâm toplumu temsilcileri ile birlikte iftar yaptı. Kongre binasındaki davete askerler de katıldı. (Ek:,Türkiye Gazetesi 8.2.1997).
Yukarıki izahattan açıkça görüldüğü gibi:Refah Partisi ile ilgisi olmayan, Başbakanlık adına halkla ilişkilerin geliştirilmesi maksadıyla verilmiş olan ve TBMM kararıyla laikliğe aykırı hiçbir yönünün bulunmadığı tebeyyün eden bir yemek davetinin gerçekle alakası olmayan yorumlarının, hukuki değer ifade etmeyeceği açıktır deniyor