Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Bekaa Vadisi'ndeki PKK kampı, 1991... Vatan haini Doğu Perinçek, Apo köpeği ile beraber kürt eşkiya sürüsünü teftiş ederek Mehmetçiklerimize kurşun sıkan kanlı elleri sıkıyor... (O dönemde kürtçülüğün ve PKK'nın en büyük destekçilerinden biriydi, bu sebepten ötürü cezaevine girmişti.)
Aşağıdaki sözler İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'e aittir:
"Kürt sorununa çözüm demokratik, federal, emekçi cumhuriyetidir. Türk milliyetçisi ve piyasacı düzen partileri Kürt illerinde iflas etti... Kürt milleti kaderini tayin hakkına kayıtsız şartsız sahiptir. Eğer isterlerse ayrı bir devlet kurabilir. Emekçilerin çıkarı, tam hak eşitliği ve özgürlük temelinde, gönül birliği gerçekleştirmektedir. Kürt illerinde referandum yapılmalıdır. Referandumda ayrılığı savunanlar da özgürce propaganda yapabilmelidir..."
(Doğu Perinçek, 2000'e Doğru Dergisi, 15 Eylül 1991)
30 bin insanın katili bölücü terörist Abdullah Öcalan'ın DGM savcıları tarafından İmralı Cezaevi'nde alınan ifadelerindeki şu sözleri, Perinçek'in kimliğini en iyi şekilde gözler önüne seriyor:
"Doğu Perinçek'in 1991 yılında kampımıza geldiği ve benimle görüşmeler yaptığı doğrudur. Doğu Perinçek bana 'siz bu şekilde muvaffak olamazsınız, benim siyasi yapılanmam içinde yer almanız daha doğru olur' şeklinde telkinlerde bulunuyordu."
Vatan haini Perinçek, 1991 seçimleri öncesinde çeşitli yerlerde ve televizyonda yaptığı bu gibi konuşmalarda, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü aleyhine propaganda" suçu işlediği için Ankara 1 No'lu DGM'de hapis cezasına çarptırılmıştı. Daha sonra doğu ve güneydoğu illerindeki İşçi Partisi teşkilat binalarına PKK bayrağı ve Abdullah Öcalan'ın resmini astırmaktan hüküm giyerek bir kez daha hapis yattı...
Henüz birkaç sene öncesine kadar oy uğruna kürtçülükten medet uman, üstüne üstlük 30 bin kişinin katili bölücü terörist Abdullah Öcalan'a siyasi işbirliği dahi teklif eden vatan haini Perinçek, tüm bu çabalarına rağmen katıldığı tüm seçimlerde %0.2 (binde iki)'den yüksek alamayınca, çareyi taktik değiştirmekte bulup "ulusalcılık" diye adlandırdığı milliyetçilik maskesini takındı ama 3 Kasım seçimlerinde de ancak %0.5 (binde beş) oy kapabildi. 35 yıllık siyasi hayatı boyunca aldığı en yüksek oy budur; yani Türk Milleti gömlek değiştirir gibi fikir değiştiren bu ne idüğü belirsiz kişiyi kaale almadığını göstermektedir.
Dün maocu, kürtçü; bugün ise "ulusalcı" olan bir kişinin yarın başka birşey olmayacağının garantisi var mı?... Yok...
İleride Türkiye'de şartlar değişirse, başka bir akım yükselişe geçerse, Perinçek'in oraya transfer olacağını tahmin edebilmek için kâhin olmak gerekmiyor. Tüm hayatı bu şekilde geçmiş, günün şartlarına göre ideoloji değiştirmiştir.
Gelelim 12 Eylül öncesine... O dönemde Maocu olan Perinçek'e ait Aydınlık adlı paçavrada resimleri ve açık kimlikleri teşhir edilmek suretiyle hedef gösterildikleri için, dev-sol ve dev-yol mensubu kızıl köpekler tarafından şehit edilen subaylarımızı, polislerimizi ve ülkücü gençlerimizi unutmadık. Perinçek ve yandaşlarının Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin mevcut anayasal düzenini silah zoruyla değiştirerek komünist rejimi tesis etmek amacıyla oluşturdukları terör örgütlerini ve bölücü - yıkıcı faaliyetlerde bulunmak için kurdukları siyasi partileri de unutmadık...
"Cinayete azmettirmek" suçunu yüzlerce kez işleyen Perinçek'in yaptırdığı katliamlardan bir tanesini örnek vermek istiyoruz:
1980 öncesi dönemde vatan haini Perinçek'e ait Aydınlık adlı paçavrada "faşistlerin lideri" ve "amerikan 6. filosunun İstanbul'a geldiği zaman yaşanan olayların sorumlusu" şeklinde hedef gösterilen Türkçü gazeteci-yazar İlhan Darendelioğlu'nun Adalet Partisi milletvekili olduğu dönemde, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan adlı teröristlerin idam dosyalarının meclis onayına sunulduğu gün T.B.M.M. kürsüsünde yaptığı konuşma esnasında sarfettiği "Bugün burada karara bağlayacağımız konu, elini kana bulamış, hıyaneti ve mutasavver cinayeti tespit edilmiş üç komünist anarşist hakkındaki idam cezasının uygulanması, bir formalitenin yerine getirilmesidir..." şeklindeki sözleri yıllar boyunca Aydınlık adlı paçavrada kasıtlı olarak sık sık yayınlanmıştır. Türkiye Komünizmle Mücadele Derneği Genel Başkanı, 37 yıl boyunca kesintisiz yayınlanan aylık Türkçü dergi Toprak'ın sahibi, Ortadoğu Gazetesi'nin başyazarı ve "Türkiye'de Milliyetçilik Hareketleri", "Türk Milliyetçiliği Tarihinde Büyük Kavga", "Nazım Hikmet Vatan Şairi mi, Vatan Haini mi?", "Türkiye'de Komünizm Hareketleri" gibi eserleriyle Türk gençliğine ışık tutan yiğit Türk evladı İlhan Darendelioğlu'nun 1979 yılında komünist katiller tarafından şehit edilmesinin başlıca sebebi, Aydınlık adlı paçavrada yapılan yayınlar suretiyle hedef gösterilmesidir...
Buna benzer yüzlerce örnek vermek mümkündür...
Yukarıda saydığımız tüm bu icraatların sahibi Perinçek, günümüzün en hızlı milliyetçilerinden (!) biri haline geldi. Henüz birkaç sene önce parti teşkilatlarının binalarına PKK bayrağı astırdığı için cezaevinde yatan bu tescilli vatan hainini, bugün elinde Türk bayrağı, dilinde "ulusalcı" söylemler ile her ortamda sıkça görmekteyiz. Sadece Perinçek'i görsek gene iyi; beş - altı sene öncesine kadar marksizmi savunduğu halde birdenbire Türkçü kesilen kerameti kendinden menkul "Türk aynştaynları", MHP'den çeşitli sebeplerle dışlanan yanardönerler ve kendi ideolojilerinin çöktüğünü görünce milliyetçilik mefkuresini iyice sulandırıp yumuşatılmış sol ile sentezlemek suretiyle icad ettikleri "ulusal solculuk" fikrini piyasaya sürerek "Türkçülük" adı altında pazarlamaya çalışan bilumum sahte Türkçü takımının Aydınlık adlı paçavrada toplandığını görüyoruz. Bu kişiler Perinçek'in kim olduğunu, geçmişteki icraatlarını ve bugünkü amacını bilmiyorlar mı? Elbette biliyorlar. Bildikleri halde Perinçek gibi tescilli bir vatan haini ile işbirliği içerisine girmelerinin sebebi nedir? Cevabı çok basit: Doğru düzgün bir lidere sahip olmadığı için lider arayışı içerisine giren milliyetçi kesimi kendi eksenlerine çekerek sandıktaki oy haline dönüştürebilmek...
Nitekim Perinçek'in dört koldan birden milliyetçi gençlere çengel attığını görmekteyiz. Konuya hakim arkadaşlarımız, İşçi Partisi teşkilatlarında "Türk'e kefen biçenin ölümü korkunç olur!" sloganlarının atılmaya başladığını söylüyorlar. Bu sözün sahibi büyük Türkçü Nihâl Atsız eğer bugün yaşasaydı, Perinçek'in suratına tükürmeye bile tenezzül etmezdi ama 20'li yaşlardaki gençlerimiz bu sahte söylemlere kolayca kanıyorlar. Okumuyorlar, araştırmıyorlar; bugün elinde Türk Bayrağı ile Kıbrıs mitinglerinde vatanseverlik gösterileri yapan bu sahtekarların beş sene önce kimlerle ne yaptığını öğrenme ihtiyacı hissetmiyorlar. Bir kısmı ise neyin ne olduğunu bildiği halde maalesef hiç aldırış etmiyor, "dün dündür, bugün bugündür" mantığıyla hareket ederek Perinçek'e hoş gözle bakıyor.
Hülasa, Aydınlıkçı takımı milliyetçilerin arasına fena sızmıştır, kirli bir oyun oynanmaktadır... Bu acizane satırları okuyan genç kardeşlerimize tek bir tavsiyemiz olur: Perinçek'e hiçbir şekilde inanmayın, güvenmeyin. Onunla birlikte hareket edenlere de güvenmeyin... 1960'lı yıllardan bu yana önce sol terör, sonra da PKK terörüne şehit verdiğimiz binlerce Türk evladını unutmayın. Tescilli vatan haini Perinçek, tüm bu olayların içerisinde doğrudan veya dolaylı bir şekilde yer almıştır. Bunu sakın unutmayın...
Size'de Anlam veremiyorum... Daha Dün Atsız'a At Hırsız'ı Diyordunuz Şimdi Onun Sitesini Kaynak Gösteriyorsunuz... Tamam Söylediklerin'de Haklısın Ama Atsız'a At Hırsızı Deyip Onun Sitesini Kaynak Göstermek Çelişki Değilde Ne ???
Size'de Anlam veremiyorum... Daha Dün Atsız'a At Hırsız'ı Diyordunuz Şimdi Onun Sitesini Kaynak Gösteriyorsunuz... Tamam Söylediklerin'de Haklısın Ama Atsız'a At Hırsızı Deyip Onun Sitesini Kaynak Göstermek Çelişki Değilde Ne ???
bu olay biraz şaşırtıcı biraz düşündürücü.chp vekilleri acaba baykalı öylesinemi dinliyorduki böyle bir yanlışlık yaptı.kürsüde genel başkan konuşuyor ama demekki vekilleri onu yarı uykulu yarı uyanık yani öylesine dinliyordu demekki.şimdi düşünmemek imkansız acaba oy veren seçmendemi baykalı böyle destekliyor.ne söylediğini neyi savunduğunu bilmeden baykalsa iyi demiştir deyip oy verdiler acaba.inşallah ben yanılıyorumdur.
arkadaşım saçmaladığının farkındamısın bence farkındasın işine gelmiyo doğruları gömek.kürt die bir millet yoktur kürt die bir boy vardır aynı laz çerkez kürt olduğu gibi adam kürt die bir şey yoktur demedi kürt die bir millet yoktur dedi.
sen istersen yazıyı birkez daha oku pek anlamamışsın nedemek istediğimi.kürt bir boydur doğru.türkler bir boydur.kürtlerin millet olabilmesi için ülke bayrak ordu gibi birtakım vasıfların olması gerekir.tarih boyunca hiç devlet olamamışlarki millet olsunlar.ama adam kürtçe diye bir dil yoktur diyor.o adamların konuştuğu kürtçe değilde nedir?yabancı kelimeler var diyor türkçede.bende diyorumki bizim türkçemizde arapçadan farsçadan fıransızdana geçme birçok kelime var ozaman türkçe diye bir dildemi yok.yazıda anlatılanların farkındayım ben ama sen kelimeleri cımbızla ayırmadan yazıyı bir bütün olarak gör derim.ben işime geldiği gibi değil gerçekleri söyledim.tabi anlayabilene söyledim.sen anlamakta zorluk çekiyorsan yazdıklarımı bir büyüğüne tercüme ettir.
Başbakan Erdoğan, demokratik açılımı bölücülük diye yaftalayan CHP ve MHP'ye “Asıl bu ifadeyi kullananlardır bu ülkede bölücü olanlar” karşılığını verdi. AK Parti'nin 81 vilayetin 80'ininde milletvekili çıkardığını hatırlatan Erdoğan, “Ey CHP ey MHP ey DTP sen nerede varsın” dedi.
Başbakan Tayyip Erdoğan, kimsenin AK Parti'ye bölücü damgasını yakıştıramayacağını belirterek, 'Şimdi bize bu yakıştırmayı yapanlara soruyoruz; Siz Türkiye'nin kaç vilayetinde varsınız, siz Türkiye'nin kaç vilayetinden milletvekili çıkardınız?' dedi.
Başbakan Erdoğan, partisinin İstanbul İl Başkanlığınca, Sütlüce Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen bayramlaşma töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin yarınlarının dünden ve bugünden çok daha parlak ve aydınlık olacağına inandığını söyledi.
SİYAHA BEYAZ DİYORLAR
'Bir 'milli birlik projesi' dedik. Bunu 'demokratik açılım' sürecinde gerçekleştireceğimizi konuştuk” diyen Erdoğan, şöyle devam etti: “Sıfatı muhalefet olanlar buna muhalefet ediyorlar. Beyaza siyah, siyaha beyaz demenin gayretiyle muhalefet ediyorlar. 'Hadi gelin bunu görüşelim' dediğimiz zaman, 'Hayır, sizinle görüşmeyiz' diyorlar. 'Görüşelim, ondan sonra gerekeni yapın', 'hayır görüşmeyiz'... Görüşülmeden, neyin ne olduğunu bilmeden nasıl olur da bunu hemen damgalıyorsunuz. Ne var bunun içeriğinde biliyor musunuz? Verecekleri cevap 'yok'. Sadece söyledikleri 'Siz Türkiye'yi bölüyorsunuz'. Bu ifadeyi kullananlardır bu ülkede bölücü olanlar.'
TÜRKİYE'NİN 7 BÖLGESİNDE VARIZ
'Kimse AK Parti'ye bölücü damgası yakıştıramaz' diyen Erdoğan, bunun ispatının ortada olduğunu belirterek, AK Parti olarak her seçimde Türkiye'nin 7 siyasi bölgesinin tamamında birinci olmuş bir parti olduklarını söyledi. AK Parti'nin 81 ilin 80'inde milletvekili çıkardığını vurgulayan Erdoğan,'Şimdi bize bu yakıştırmayı yapanlara soruyoruz; Siz Türkiye'nin kaç vilayetinde varsınız. Bakın biz Türkiye'de 61 vilayette birinci, diğer kalan 20 vilayette de ikinci partiyiz. Ey CHP, sen nerede varsın, ey MHP sen nerede varsın, ey DTP sen nerede varsın?' diye konuştu.
BİZ BU ÜLKEYE SEVDALIYIZ
Erdoğan, bu ülkeye, bu millete aşık olduklarını dile getirerek, 'Biz bu ülkeye sevdalıyız. Ben bu ülkenin Türküne de aşığım, Kürdüne de, Lazına da, Çerkezine de, Boşnağına da aşığım. Ama Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayı söylemekten asla kaçınmıyorum. Onun için tek millet, tek bayrak, tek vatan diyorum. Onun için de diyorum ki; kimse bu bereketli topraklara ayrılık tohumları atmaya gayret etmesin. Atacağınız o tohumlar bu topraklarda bereketlenmez, yeşermez' şeklinde konuştu.
Barışa vesile olsun
Erdoğan, bayram namazını Şehzadebaşı Camii'nde kıldı. Cemaatle bayramlaşan Erdoğan'a cami çıkışında badem ezmesi ve lokum ikram edildi. Birlik, beraberlik ve barış temennisinde bulunan Erdoğan, “Bu sıkıntılı dönemde temennim odur ki bayramın barış, sevgi, dayanışma ikliminde, ülkemizin birliği, kardeşliği için el ele vermek suretiyle, ülkemizi aydınlık yarınlara taşımanın da mutluluğunu, hep birlikte yaşarız” dedi.
mhp chp den daha tehlikeli bir parti.. ne yaptığı belli değil...siyasetle ilgilenmiyorsan bir bilene sor.. milliyetçilik adı altından milli duyguları sömürme bunları kendi çıkarları doğrultusunda kullanma
milliyetçilik çatısı altında milliyetçileri sömürmek tabi iyi bişey değilde dini kisvenin altında vatanı bölmek çok mu doğru acaba? bugüne kadar kim vatanı böldü bu kadar?
milliyetçilik çatısı altında milliyetçileri sömürmek tabi iyi bişey değilde dini kisvenin altında vatanı bölmek çok mu doğru acaba? bugüne kadar kim vatanı böldü bu kadar?
milliyetçilik çatısı altında milliyetçileri sömürmek tabi iyi bişey değilde dini kisvenin altında vatanı bölmek çok mu doğru acaba? bugüne kadar kim vatanı böldü bu kadar?
Peki benim partimi Atatürk kurdu diyerek her ortamda Atatürk'ün ve Cumhuriyetin arkasına sığınmak çok hoş mu sence. Hem Akpartinin dini kullandığını ima etmişsin bana tek bir örnek verirmisin bu konuda. Örn: Namaz kılmayanları Anayasa mahkemesine göndermek , Yada oruç tutmayanları üniversitelere almamak gibi..
Peki benim partimi Atatürk kurdu diyerek her ortamda Atatürk'ün ve Cumhuriyetin arkasına sığınmak çok hoş mu sence. Hem Akpartinin dini kullandığını ima etmişsin bana tek bir örnek verirmisin bu konuda. Örn: Namaz kılmayanları Anayasa mahkemesine göndermek , Yada oruç tutmayanları üniversitelere almamak gibi..
Türkiye Cumhuriyeti Atatürk ilke ve inkilapları ve cumhuriyet kurallarıyla kurulup yönetilen bir ülke. Keşke her parti Atatürk ilke ve inkilapları esas alarak siyaset yapabilse.
"camiler kışlamız minareler süngümüz" gibi bişey demişti rte. Bu en basit örnek. Hatta bu yüzden ceza yattı.