- Katılım
- 22 Haz 2005
- Mesajlar
- 13,353
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Kuran-ı kerimde kıyametin yaklaştığını ifade eden Âyet-i kerimeler olmakla birlikte bu müthiş hadisenin alâmetlerine genel olarak işaret eden Âyet-i kerimeler de bulunmaktadır. (Muhammed: 10 gibi)
Hadis-i şeriflerde ise kıyamet alâmetleri büyük ve küçük fiilen vaki olanlar, kıyametle çok yakın bir zamanda gerçekleşecek olanlar şeklinde çeşitli bölümlerle ifade edilmiştir.
-Dabbet-ül-arz-ın çıkışı da kıyamet alâmetlerindendir. Dâbbet-ül-arz, âhir zamanda Allah-u Teâlânın emirlerinin terkedildiği, insanların gerçek dini değiştirdikleri sırada çıkacak olan bir hayvandır. Tâkip edenin yetişemeyeceği, kaçanın kurtulamayacağı bir süratte olacaktır.
Âyet-i kerimede ise şöyle buyuruluyor:
--(Kıyametin kopacağına dair) O sözün tahakkuk zamanı yaklaşınca onlara yerden bir dabbe çıkarırız da insanların âyetlerimize yakînen iman etmemiş olduklarını söyler.-- (Neml: 82)
Allah-u Teâlâ bu Dabbeyi kıyametin kopması gibi büyük bir hadisenin başlangıcı olarak, insanların Kuran-ı kerime kesin olarak inanmayışları sebebiyle ortaya çıkaracaktır.
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır:
--Dabbet-ül-arz, beraberinde Musa -aleyhisselâm-ın asası, Süleyman -aleyhisselâm-ın mührü bulunduğu halde çıkar. Mühür ile müminin yüzünü parlatır, asa ile kâfirin burnunu kırar. Öyle ki insanlar sofra üzerinde biraraya gelirler de, mümin kâfirden ayırt edilip tanınır.-- (Tirmizi)
Böyle bir gün yaklaştığı zaman tevbeler kabul edilmeyecek, içinde bulundukları duruma göre insanların hükümleri verilecek.
Diğer bir Hadis-i şerifte şöyle buyuruluyor:
--Üç şey vardır ki, bunlar çıktıkları zaman, daha önceden iman etmeyen veya imanında bir hayır kazanamayan hiç bir kimseye (o günkü) imanı fayda vermez. Güneşin batıdan doğması, deccal ve Dabbet-ül-arz.-- (Müslim: 158)
Çünkü o zaman edilen imanla, işlenen amel-i salihin hükmü, can boğaza geldiği zaman edilen imanın hükmü gibidir.
Bir Hadis-i şerifte ise şöyle buyuruluyor:
--Çıkış itibariyle kıyamet alâmetlerinin ilki, güneşin battığı yerden doğması ve kuşluk vakti insanların üzerine Dabbet-ül arzın çıkmasıdır.
Hangisi arkadaşından önce çıkarsa öteki de onun hemen peşindedir.-- (Müslim: 2941)
İki alâmetten hangisinin önce olacağına dair kesin bir ifade olmamakla beraber, biri çıkınca diğeri çok kısa bir zaman sonra onu takip edecektir.
Bir diğer Hadis-i şerifte ise şöyle buyuruluyor:
--Altı şeyden; güneşin battığı yerden doğmasından, dumandan, Deccalden, Dabbeden, birinizin hususi olarak başına gelecek hadiseden ve umuma gelecek fitneden önce amellere koşunuz.-- (Müslim: 2947)
Hadis-i şeriflerde ise kıyamet alâmetleri büyük ve küçük fiilen vaki olanlar, kıyametle çok yakın bir zamanda gerçekleşecek olanlar şeklinde çeşitli bölümlerle ifade edilmiştir.
-Dabbet-ül-arz-ın çıkışı da kıyamet alâmetlerindendir. Dâbbet-ül-arz, âhir zamanda Allah-u Teâlânın emirlerinin terkedildiği, insanların gerçek dini değiştirdikleri sırada çıkacak olan bir hayvandır. Tâkip edenin yetişemeyeceği, kaçanın kurtulamayacağı bir süratte olacaktır.
Âyet-i kerimede ise şöyle buyuruluyor:
--(Kıyametin kopacağına dair) O sözün tahakkuk zamanı yaklaşınca onlara yerden bir dabbe çıkarırız da insanların âyetlerimize yakînen iman etmemiş olduklarını söyler.-- (Neml: 82)
Allah-u Teâlâ bu Dabbeyi kıyametin kopması gibi büyük bir hadisenin başlangıcı olarak, insanların Kuran-ı kerime kesin olarak inanmayışları sebebiyle ortaya çıkaracaktır.
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır:
--Dabbet-ül-arz, beraberinde Musa -aleyhisselâm-ın asası, Süleyman -aleyhisselâm-ın mührü bulunduğu halde çıkar. Mühür ile müminin yüzünü parlatır, asa ile kâfirin burnunu kırar. Öyle ki insanlar sofra üzerinde biraraya gelirler de, mümin kâfirden ayırt edilip tanınır.-- (Tirmizi)
Böyle bir gün yaklaştığı zaman tevbeler kabul edilmeyecek, içinde bulundukları duruma göre insanların hükümleri verilecek.
Diğer bir Hadis-i şerifte şöyle buyuruluyor:
--Üç şey vardır ki, bunlar çıktıkları zaman, daha önceden iman etmeyen veya imanında bir hayır kazanamayan hiç bir kimseye (o günkü) imanı fayda vermez. Güneşin batıdan doğması, deccal ve Dabbet-ül-arz.-- (Müslim: 158)
Çünkü o zaman edilen imanla, işlenen amel-i salihin hükmü, can boğaza geldiği zaman edilen imanın hükmü gibidir.
Bir Hadis-i şerifte ise şöyle buyuruluyor:
--Çıkış itibariyle kıyamet alâmetlerinin ilki, güneşin battığı yerden doğması ve kuşluk vakti insanların üzerine Dabbet-ül arzın çıkmasıdır.
Hangisi arkadaşından önce çıkarsa öteki de onun hemen peşindedir.-- (Müslim: 2941)
İki alâmetten hangisinin önce olacağına dair kesin bir ifade olmamakla beraber, biri çıkınca diğeri çok kısa bir zaman sonra onu takip edecektir.
Bir diğer Hadis-i şerifte ise şöyle buyuruluyor:
--Altı şeyden; güneşin battığı yerden doğmasından, dumandan, Deccalden, Dabbeden, birinizin hususi olarak başına gelecek hadiseden ve umuma gelecek fitneden önce amellere koşunuz.-- (Müslim: 2947)