'Cumhurbaşkanı sen buraya yakışmıyorsun'

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Cumhurbaşkanlığı bir makamdır. Kişiyi beğenmeyebilirsin bugün yarın senin beğendiğini başkası beğenmeyebilir. Ancak makama ve cumhurbaşkanı sıfatına saygılı olmak lazım bence....
 
Sen önce Cumhurbaşkanı'nın kim olduğunu hatırla.



yaşının küçük olduğunu kaale alaraktan cevap veriyorum...

çünkü bu kadar abes bir soruya bile cevap verilemez...

maalsef...

seninle birlikte bari birileride öğrenin TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN CUMHURBAŞKANINI GÜNÜMÜZDE KİM OLDUĞUNU

Biyografi
29 Ekim 1950’de Kayseri’de doğdu. Öğrenimini Kayseri Lisesi ve İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde yaptı. Aynı fakültede başladığı doktora çalışmaları için iki yıl İngiltere’de kaldı ve 1983’te İstanbul Üniversitesi’nden Doktor unvanı aldı. Sakarya Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nün kuruluşunda çalıştı ve aynı bölümde ekonomi dersleri verdi. 1991’de uluslararası ekonomi dalında Doçent oldu.

1983-1991 yılları arasında merkezi Cidde’de olan İslam Kalkınma Bankası’nda ekonomist olarak çalıştı.

1991 – 2007 yılları arasında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde beş dönem Kayseri Milletvekili olarak hizmet verdi.

1991 – 1995 yılları arasında TBMM’de Plan ve Bütçe Komisyonu üyeliği yaptı.

1991 - 2001 yılları arasında Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyesi olarak Konsey’in Kültür, Tüzük, Siyasi ve Ekonomik Kalkınma komitelerinde çalıştı.

1995 – 2001 yılları arasında TBMM’de Dışişleri Komisyonu’nda üye olarak görev yaptı.

1996’da kurulan 54. Hükümet’te Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü olarak görev aldı.

2000 yılında Yenilikçi Hareket’e liderlik etti ve Fazilet Partisi Kongresi’nde genel başkan adayı oldu.

2001’de Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kuruluşunda rol alan öncülerden oldu. Siyasî ve Hukukî İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı.

2001 – 2002 yılları arasında NATO Parlamenterler Meclisi üyeliği yaptı.

2002’de Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde 10 yıl aralıksız sürdürdüğü başarılı çalışmalarından dolayı kendisine “Pro merito” madalyası ve “Sürekli Onursal Üye” unvanı verildi.

18 Kasım 2002'de Başbakan olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin 58. Hükümeti’ni kurdu.

2003 – 2007 yılları arasında 59. Hükümet döneminde Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olarak görev yaptı.

28 Ağustos 2007 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye'nin onbirinci Cumhurbaşkanı olarak seçildi.

Abdullah Gül’ün Bulgaristan Burgaz Hür (2003), İngiltere Exeter (2005), Azerbaycan Bakü Devlet (2007) ve Romanya Dimitrie Cantemir Hıristiyan Üniversiteleri (2008) tarafından verilen fahri doktoraları bulunmaktadır.

Hayrünnisa Gül ile evli olan Abdullah Gül, Ahmet Münir, Kübra ve Mehmet Emre adlı üç çocuk babasıdır.

Ailesi

Abdullah Gül 29 Ekim 1950 tarihinde Orta Anadolu’nun en önemli ticaret kenti sayılan Kayseri’de doğdu. Ailenin soyağacı 1200’lü yıllara dayanmaktadır. Gül soyadı, Selçukluların Kayseri’de yaptırdığı Gülük Camii’nin ilk imamlarından olan atalarından gelmektedir. İstiklal Savaşı Gazisi olan dedesi Hayrullah Efendi ticaretle uğraşmıştır. Annesi Adviye Gül, kentin köklü Satoğlu ailesine mensup şair ve öğretmen bir babanın kızıdır. Kayseri’nin ilk sanayi tesisi sayılan Tayyare Fabrikası’nda ustabaşı olarak çalışan babası Ahmet Hamdi Gül, sosyal hayata katkılarıyla çevresinde tanınan ve sevilen bir kişidir. Aile çok sayıda öğretim üyesi, şair, yazar ve bürokrat yetiştirmiştir. Emekliliği sonrası 1972’de kendi işyerini kuran Ahmet Hamdi Gül, halen sanayi alanında faaliyet göstermektedir; bir kız, bir erkek evladı daha vardır.

Eğitim ve Çalışma Hayatı

Abdullah Gül, Kayseri Gazi Paşa İlkokulu, Nazmi Toker Ortaokulu ve birçok ünlü ismi yetiştiren Kayseri Lisesi’ni bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne girdi.

Gül’ün üniversitede okuduğu yıllar Türkiye’de öğrenci hareketlerinin en yoğun olduğu dönemdi. Fakülte yıllarında öğrenci hareketlerinde aktif yer aldı. O dönemin önde gelen öğrenci derneklerinden Milli Türk Talebe Birliği’nde (MTTB) öğrenci liderleri arasında yer aldı, mitinglere katıldı, dergi ve yayınlara katkıda bulundu. O yıllarda edindiği tecrübe ve arkadaşlıklar, Abdullah Gül üzerinde hayat boyu sürecek izler bıraktı.

1974 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun olan Abdullah Gül, aynı fakültede başladığı doktora çalışmasını 1983'te tamamladı. Doktora çalışmaları sırasında lisan öğrenmek ve teziyle ilgili araştırmalar yapmak üzere gittiği Londra ve Exeter’de iki yıl kaldı.

Akademik çalışmalarını sürdürürken Sakarya Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nün kuruluşunda görev aldı ve beş yıl boyunca mühendis adaylarına ekonomi dersleri verdi.

1983 yılında İslam Kalkınma Bankası’nda ekonomist olarak çalışmak üzere Cidde’ye gitti. Ailesiyle birlikte 8 yıl Cidde’de yaşadı. Görevi sebebiyle edindiği deneyim ve değişik ülkelere yaptığı seyahatler ona farklı coğrafyalardaki ülkelerin ekonomik, siyasi ve sosyal yapılarını yakından gözlemleme imkanı sundu.

1991 yılında uluslararası ekonomi dalında Doçent unvanı aldı.

Siyasi Hayatı

Abdullah Gül’ün siyasi hayata girişi planlı bir adım sonucu olmadı. 1991 yazında yıllık iznini geçirmek üzere geldiği memleketi Kayseri’de, hemşerileri kendisine siyasete atılması ve ülkesine milletvekili olarak hizmet etmesi teklifinde bulundular. Katıldığı ilk seçimde Refah Partisi’nden milletvekili seçildi. O günden başlayarak Cumhurbaşkanı seçildiği güne kadar beş dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Kayseri milletvekili olarak yer aldı.

Milletvekilliği dönemi kendisine hem ülkeyi hem de dünyayı daha iyi tanıma fırsatı sağladı. İlk dönemde (1991-1995) Plan ve Bütçe Komisyonu, ikinci dönemde (1995 - 1999) Dışişleri Komisyonu üyesi olarak görev yaptı. 1991’den itibaren Avrupa Konseyi’nde Türkiye’yi temsil eden parlamenterler arasında sürekli yer aldı. 2001 ve 2002 yıllarında NATO Parlamenterler Meclisi üyeliği yaptı.

Demokrasi ve insan haklarının beşiği sayılan Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde çeşitli komitelerde aktif olarak görev aldı ve yakın arkadaşlıklar kurdu. Buradaki on yıllık tecrübesi Abdullah Gül’ün Konsey’in demokrasi ve insan hakları standartlarının Türkiye için vazgeçilmez olduğu inancını pekiştirdi ve Türkiye’nin Avrupa Birliği yolundaki reformlarının gerçekleştirilmesinde büyük etkisi oldu. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ndeki başarılı çalışmalarından ötürü kendisine 2002 yılında “Pro merito” Madalyası ve “Sürekli Onursal Üye” unvanı verildi.

Abdullah Gül 1996 yılında kurulan 54. Hükümet’te Devlet Bakanlığı ve Hükümet Sözcülüğü yaptı. Bu dönemde görev alanına giren Türk Dünyası ile ilişkileri geliştirmek için yoğun çaba sarf etti.

Türkiye’nin ciddi siyasi sıkıntılar yaşadığı bir dönemde, yakın siyaset arkadaşlarıyla birlikte partisi içerisinde yeni bir akımın başlamasına öncülük etti. ‘Yenilikçi Hareket’ diye adlandırılan bu akımın öncüsü olarak 2000 yılında yapılan Fazilet Partisi Büyük Kongresi’nde Genel Başkanlık için aday oldu. Seçimi çok az bir oy farkıyla kaybetmiş olmasına rağmen, aldığı netice tüm siyasi çevrelerce büyük bir başarı olarak değerlendirildi. Kendi değerlerine sahip çıkarak dünyayla bütünleşmeyi hedefleyen, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünü benimseyen bir oluşum olarak algılanan Yenilikçi Hareket, Türk siyasetine büyük heyecan getirdi. Bu siyasi çizgi 2001 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kurulmasıyla neticelendi.

Abdullah Gül 3 Kasım 2002’de yapılan genel seçimlerin ardından 18 Kasım’da Başbakan olarak 58. Cumhuriyet Hükümeti’ni kurdu. Kısa Başbakanlık döneminde Irak, Kıbrıs gibi zor meselelerle yüzleşti, ekonomide Acil Eylem Planını uygulamaya koydu. Irak krizi sırasında önemli bir işlev gören Irak’a Komşu Ülkeler Süreci’nin başlamasına öncülük etti.

14 Mart 2003’te kurulan 59. Cumhuriyet Hükümeti’nde Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı. Aynı zamanda Terörle Mücadele Yüksek Kurulu, Reform İzleme Grubu ve Avrupa Birliği Müzakere Heyeti Başkanlığı görevlerini yürüttü.

Abdullah Gül’ün Dışişleri Bakanlığı döneminde Avrupa Birliği reform süreci hızlandırıldı ve 3 Ekim 2005’te Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılım müzakereleri resmen başladı. Hem Batı dünyası hem de Türk ve İslâm Dünyası’yla ilişkiler geliştirildi, komşu ülkelerle dostluk bağları takviye edildi ve uluslararası kuruluşlarda aktif görevler üstlenildi.

Abdullah Gül’ün Dışişleri Bakanı sıfatıyla Mayıs 2003’te Tahran’daki İslam Konferansı Örgütü Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda yaptığı ve İslam dünyasına reform çağrısında bulunduğu konuşma, hem Doğu’da hem de Batı’da büyük yankı uyandırdı.

24 Nisan 2007 tarihinde Cumhurbaşkanlığına aday olan Abdullah Gül, seçim sürecinin yarıda kalması ve TBMM’nin erken seçim kararı alması üzerine 22 Temmuz 2007’de beşinci kez Kayseri milletvekili seçildi. Yeni Meclisin önündeki ilk gündem maddesi olan Cumhurbaşkanlığı seçimi için tekrar aday oldu.

Abdullah Gül, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 28 Ağustos 2007 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti’nin onbirinci Cumhurbaşkanı seçildi.


KAYNAK:
http://www.tccb.gov.tr/sayfa/cumhurbaskani/


BU KADAR OLUR YANİ...
 
BİR YERLERE GİDEBİLMEK İÇİN , İLERLEYEBİLMEK İÇİN AKILLI OLMAK LAZIM
DİĞER BİR DEYİŞLE
KOŞABİLMEK İÇİN ÖNCE YÜRÜMEYİ ÖĞRENMEK LAZIM , ODA UZUN VE ZAHMETLİ BİR YOLDUR .


hani bi şarkı vardı yanlış hatırlamıyorsam şöyleydi

''Gellll yatağıma gelllll yeterki onursuz olmasın aşk''(haluk levet mi yusuf levetmi ne söylüyodu)

yani akıllı olmak yerine onurlu olmak lazım.

akp nin çok akıllı bir parti olduğunu biliyorsundur umarım.

abd-ab desteğini arkalarına alanların akıllı olduğunu biliyorsundur umarım

akıllı olup onursuz yaşayacağıma sürünmeye devam ederim!!!
 
senin cumhur başkanın kim bi sölesene bizde aydınlanalım

şu anda öyle biri yok,mevcut cumhurbaşkanı beni enterese etmez, o kanunların buglarını kullanarak cebren hileyle insanları kullanarak ve kandırarak iktidara gelmiş rejim düşmanı işbirlikçi faşist siyasal islamcı iktidarın ve müttefikleri abd nin seçtiği bir kukladır ve bu mevcut iktidar ve cumhurbaşkanı anayasa mahkemesi başkanı vs...bulundukları koltukta oturduğu sürece her türk genci tetikde olmalıdır.
 
şöyle ya da böyle zatı muhterem Cumhurbaşkanımızdır. Cumhuriyete ters düşerse (bazen atılımlar var gibi) o zaman icabına bakılır.

şunu da söylemek isterim "istenmediğin yere gitme" :D
 
şu anda öyle biri yok,mevcut cumhurbaşkanı beni enterese etmez, o kanunların buglarını kullanarak cebren hileyle insanları kullanarak ve kandırarak iktidara gelmiş rejim düşmanı işbirlikçi faşist siyasal islamcı iktidarın ve müttefikleri abd nin seçtiği bir kukladır ve bu mevcut iktidar ve cumhurbaşkanı anayasa mahkemesi başkanı vs...bulundukları koltukta oturduğu sürece her türk genci tetikde olmalıdır.

Sizin gibi düşenenlere Ergenekoncu diyorlar maalesef onlarında foyası ortaya çıktı...

kimin ülke düşmanı birbir ortaya çıktı....
 
şunu da söylemek isterim "istenmediğin yere gitme" :D


harbiden ya istenmediklerini biliyorlar bile bile neden gidiyorlar .hadi o makamın hakkını veremiyorsun bari bu kadar düşürme hem kendini (kendini derken bişeyinde kalmadı ya gerçi ) hemde o makamı dimi .


ben bugün canlı yayında dinledim abdullahı . biz kardeşiz biz şöyleyiz biz herkesi kucaklıcaz diyor her zamanki gibi .bırakın kla*** laflarıda milletin sorunlarının çözümüne somut şeylerle gidin . laftan başka ne yapıyorsun abdullah gül .


ayrıca ben bu adama zerre kadar güvenmiyorum .95 te ne işimiz var bizim hristiyan kulübünde almıyorlar işte kardeşim bunu uzatmanın alemi yok diyen adam şimdi ab nin kapısında bekliyor .açılsada bi yüzümüze baksalar diye .



aleviler bunun neyine inansın .adamlarda gömlek bol .sıkılırsa değiştirirler .biz değiştik derler .bunlara mı güvencek aleviler .alevileri bu konuda haklı buluyorum



ayrıca bir kardeşimiz "başta bunlar oldukça her türk genci tetikte olmalıdır " demiş .aynen sana katılıyorum .vahdettin gibi kaçarlarken bizede not bırakırlar . BİZ DEĞİŞTİK .bunlara güven olmaz bencede
 
Sizin gibi düşenenlere Ergenekoncu diyorlar maalesef onlarında foyası ortaya çıktı...

kimin ülke düşmanı birbir ortaya çıktı....

çok iyi bildin ben ergenekoncuyum yakında beni de gelirler evden alırlar akp ye oy vermeyerek hükümet karşıtı eylem yaptım diye:)
işin şakası bir yana siz kurdun yanına cahil cesaretiyle yaklaşan kuzusunuz tüm mevkileri de alsanız yüzde 99 da alsanız abd-ab de arkanızda olsa semaye medya da olsa bu ülkeyi bırakmayız çünkü bu ülke MUSTAFA KEMAL'in bize yani vatansever türklere mirası ve bize bu ülkeyi kan dökmeden bırakmayın dedi hakime,savcıya,polise,askere güvenmeyin dedi çok da doğru demiş hayatım boyunca polisden nefret ettim,askerin önünde diri diri yanan sivası görünce onlardan da vazgeçtim gerektiğinde elde ettiğim tüm mevkiyi kaybetmeye tüm sosyal hayatımı sınıfımı bırakmaya hazırım umarım gerek kalmaz ama kemalist gençliğin bu ülkeyi kan dökmeden kuzu kuzu bırakıp gideceğine inananlar çok saflar hele ki faşist islamcılar,gerekirse bu torakları yunan gelir alır ama siz alamazsınız yunan en azından delikanlı bir düşman ama siyasal islamcılar sırtlandan daha kaypak zavallılar.
 
Sen emeklemeye devam et o zaman arkadaşım... Başkalarının adınada konuşma

bi daha lütfen...

YANLIŞSIN
BEN EMEKLEMİYORUM
BİZİM TOPLUMUMUZ HOŞ GÖRÜLÜ BİR TOPLUMDUR İNSANCIL BİR TOPLUMDUR
KENDİMİDE ÖYLE GÖRÜYORUM .
KURU GÜRÜLTÜ PEŞİNDEN GİDECEK ÇABUK PROVAKE OLAN BİR YAPIMIZ OLMAMALI ORTADA BİR GERÇEK VAR O ADAM CUMHURBAŞKANI SEÇİLDİ ÖYLE YADA BÖYLE SEÇİLDİ , SEN SONUCA BAK .
DİYELİM ALEVİ BİRİ CUMHURBAŞKANI SEÇİLDİ .
ARKASINDA KAÇKİŞİ BULACAK ???



TEKRAR EDİYORUM BEN VE BENİMGİBİ DÜŞÜNENLER ADINA ÖZÜR DİLEDİM
BENİM GİBİ DÜŞÜNMEYENLER NEDEN GEREKSİZ MESAJ YAZIYORKİ . ONLARI BENİM ÖZRÜM İLGİLENDİRMİYORKİ...
 
PEKİ PROTESTO HER İNSANIN HAKKIDIR TAMAM
SONUÇ
NE KAZANIM OLDU HİÇ BİR ŞEY . KAYIP BÜYÜK
HER SENE SİL BAŞTAN BEN YORULDUM HEP AYNI KALMAKTAN , GAZİ OLAYLARININ BİZE LANSE EDİLMESİNDEN ,
DİNSİZ OLARAK GÖSTERİLMEKTEN . SADECE ALKOLİK VE EĞLENCE DÜŞKÜNÜ GİBİ GÖRÜLMEKTEN VS. VS .
ÖZÜRE GELİNCE
BEN SÖZÜMÜN ARKASINDAYIM ,
CUMHURBAŞKANINI SEÇECEK GÜÇTE DEĞİLSEM , GÜÇLENENE KADAR AKLIMI ÇALIŞTIRIRIM . ZATEN YETERİ KADAR YÜKÜM VAR FAZLADAN YÜK TAŞIYAMAM .
BU SÖZLERİM TESLİMİYETCİ OLARAK ALGILANMASIN


sen bu protestodan bişey kazanılmadığını düşünüyosan bişey diyemem zaten. kimin ne için orda olduğunun ayrıdımına varmamışsız daha
içkici dinsiz gibi görünmek güzel bişey değil ama bunu slmeminin yolu iktidar elemanlarından gereksiz yere özür dilemk değil. başka yolalr bul. mesela örnek insan olmak gibi
eğer yükün fazlaysa ve bundan yorulduysan sana bir söz hatırlamak istiyorum. alevi bektaşi iancının temmlerinden birini oluşturan bir söz "gelme gelme, dönme dönme. gelenin malı dönenin canı" diye. bunu bilgili büyüklerinen birine sor ne anlatıyo bu söz. ve asıl kzıdığımız olay kişisel bir özrü haddin olmayarak bütün alevi toplumu adına dilemen. bu yetkiyi ve cesareti kimden nerden alıyosun. eğer "sence" özür dilenmesi gereken bişey varsa "kendi" adına özür dile. bende senin yaptığın gibi bütün aleviler aadına birilerine hakaret etsem nolcak? hoşuna gidecekmi senin???
 
çok iyi bildin ben ergenekoncuyum yakında beni de gelirler evden alırlar akp ye oy vermeyerek hükümet karşıtı eylem yaptım diye:)
işin şakası bir yana siz kurdun yanına cahil cesaretiyle yaklaşan kuzusunuz tüm mevkileri de alsanız yüzde 99 da alsanız abd-ab de arkanızda olsa semaye medya da olsa bu ülkeyi bırakmayız çünkü bu ülke MUSTAFA KEMAL'in bize yani vatansever türklere mirası ve bize bu ülkeyi kan dökmeden bırakmayın dedi hakime,savcıya,polise,askere güvenmeyin dedi çok da doğru demiş hayatım boyunca polisden nefret ettim,askerin önünde diri diri yanan sivası görünce onlardan da vazgeçtim gerektiğinde elde ettiğim tüm mevkiyi kaybetmeye tüm sosyal hayatımı sınıfımı bırakmaya hazırım umarım gerek kalmaz ama kemalist gençliğin bu ülkeyi kan dökmeden kuzu kuzu bırakıp gideceğine inananlar çok saflar hele ki faşist islamcılar,gerekirse bu torakları yunan gelir alır ama siz alamazsınız yunan en azından delikanlı bir düşman ama siyasal islamcılar sırtlandan daha kaypak zavallılar.

kimi kimden koruyorsun...

geçmişe tarihe bakarsın.. bu ülke bu topraklar hep DÜŞMANdan alınmıştır...

kardeşden değil KALLEŞTEN alınmıştır...

ama batının oyunlarıyla bu ülkede kardeş kardeşe vurduruluyor... böyle düşündürülüyor.. işte sende o oyunlara gelen vatandaşlardan birisin...

kendi ülkenin
hakimine, savcısınıa, askerine, polisine güvenmeyen birine ben başka ne diyebilirimki...
 
Sivas ta insanları diri diri yakan zihniyetin,hiçbirşey olmamış gibi Hacıbektaş ı anma şenliklerine katılması saçma bir durum zaten.
 
ama batının oyunlarıyla bu ülkede kardeş kardeşe vurduruluyor...

bence bu senin dediğin gibi değil .

önce bi tane şerefini namusunu paraya satan bir adi kişilik buluyorlar içimizden .
sonra diyorlar ki görevin bu

oda bunları kabul ettiği an benim kardeşim olmaktan çıktığı için kardeş kardeşi vurmuyor bu ülkede .eski kardeşi hain olan işbirlikçi olan eski kardeşine vuruyor sonra .

yani bu ülkede babam olsa vatana ihanet etse vururum .türkmüş bilmemneymiş dinlemem

dolayısı ile bu ülkede vatansever ve hain savaşı oluyor .hain olan kardeşliği bozan kişidir .
 
bence bu senin dediğin gibi değil .

önce bi tane şerefini namusunu paraya satan bir adi kişilik buluyorlar içimizden .
sonra diyorlar ki görevin bu

oda bunları kabul ettiği an benim kardeşim olmaktan çıktığı için kardeş kardeşi vurmuyor bu ülkede .eski kardeşi hain olan işbirlikçi olan eski kardeşine vuruyor sonra .

yani bu ülkede babam olsa vatana ihanet etse vururum .türkmüş bilmemneymiş dinlemem

dolayısı ile bu ülkede vatansever ve hain savaşı oluyor .hain olan kardeşliği bozan kişidir .

emrah1907 bu konuyu başka bir konuda konunu içeriği ile alakalı bir durumda vede müsait vakitte tartışalım...

çünkü geç oldu...

herkese iyi forumlar...
 
YANLIŞSIN
BEN EMEKLEMİYORUM
BİZİM TOPLUMUMUZ HOŞ GÖRÜLÜ BİR TOPLUMDUR İNSANCIL BİR TOPLUMDUR
KENDİMİDE ÖYLE GÖRÜYORUM .
KURU GÜRÜLTÜ PEŞİNDEN GİDECEK ÇABUK PROVAKE OLAN BİR YAPIMIZ OLMAMALI ORTADA BİR GERÇEK VAR O ADAM CUMHURBAŞKANI SEÇİLDİ ÖYLE YADA BÖYLE SEÇİLDİ , SEN SONUCA BAK .
DİYELİM ALEVİ BİRİ CUMHURBAŞKANI SEÇİLDİ .
ARKASINDA KAÇKİŞİ BULACAK ???



TEKRAR EDİYORUM BEN VE BENİMGİBİ DÜŞÜNENLER ADINA ÖZÜR DİLEDİM
BENİM GİBİ DÜŞÜNMEYENLER NEDEN GEREKSİZ MESAJ YAZIYORKİ . ONLARI BENİM ÖZRÜM İLGİLENDİRMİYORKİ...

sen ya alevi ayağına yatan bir işgüzarsın
ya da asimile edilmişsin.özür dilediğin adamların zihniyeti 600 yıl boyunca türkmenlere etmediğini bırakmayan tarih kitaplarında bize ballandıra ballandıra anlatılan türk düşmanı bir imparatorluğun,kralları türkmen çocuklarını sünni değil diye kuyulara attırmış bir zihniyetin ,aleviyi yalnızca vergi alırken hatırlayan ,köylerine şaka niyetine cami yaptıran saygısız, faşist bir zihniyetin devamıdır,bugün benim alevi arkadaşım alevi olduğunu söylerken sesini kısıyor istemsiz olarak, öylesine sindirilmiş anadolunun gerçek sahipleri aleviler benim vatansever dostlarım yoldaşlarım.(benim ailem sünni kökenli olmakla birlikte ben hiçbir dine inanmam ama sünnileri hiç sevmem(genel olarak),yobazlar sormadan söyleyim dedim bu arada dinsizliği hakaret olarak kullananlar için söyleyim laik bir ülkede kimse müslüman yada hristiyan,yahudi olmak zorunda değil herkes eşit haklara sahipdir kimse inançsız diye aşağılanamaz,nasıl ki ben müslüman kelimesini hakaret olarak kullanmıyorsam siz de dinsiz kelimesini öyle kullanmayın bu işler göreceli şeylerdir,siz beni cehennemlik olarak görürsünüz bana göre de sizin inançlarınız, dininiz gülünüp geçilecek şeyler. kimse aynı düşünmek zorunda değil inanç konusunda)
 
sen ya alevi ayağına yatan bir işgüzarsın
ya da asimile edilmişsin.özür dilediğin adamların zihniyeti 600 yıl boyunca türkmenlere etmediğini bırakmayan tarih kitaplarında bize ballandıra ballandıra anlatılan türk düşmanı bir imparatorluğun,kralları türkmen çocuklarını sünni değil diye kuyulara attırmış bir zihniyetin ,aleviyi yalnızca vergi alırken hatırlayan ,köylerine şaka niyetine cami yaptıran saygısız, faşist bir zihniyetin devamıdır,


OSMANLI İLE AKP Yİ BİR TUTMA !!!!!!AKP KATİYEN ONLARIN ZİHNİYETİNDE DEĞİLDİR VE OLAMAZ DA .
 
sen ya alevi ayağına yatan bir işgüzarsın
ya da asimile edilmişsin.özür dilediğin adamların zihniyeti 600 yıl boyunca türkmenlere etmediğini bırakmayan tarih kitaplarında bize ballandıra ballandıra anlatılan türk düşmanı bir imparatorluğun,kralları türkmen çocuklarını sünni değil diye kuyulara attırmış bir zihniyetin ,aleviyi yalnızca vergi alırken hatırlayan ,köylerine şaka niyetine cami yaptıran saygısız, faşist bir zihniyetin devamıdır,bugün benim alevi arkadaşım alevi olduğunu söylerken sesini kısıyor istemsiz olarak, öylesine sindirilmiş anadolunun gerçek sahipleri aleviler benim vatansever dostlarım yoldaşlarım.(benim ailem sünni kökenli olmakla birlikte ben hiçbir dine inanmam ama sünnileri hiç sevmem(genel olarak),yobazlar sormadan söyleyim dedim bu arada dinsizliği hakaret olarak kullananlar için söyleyim laik bir ülkede kimse müslüman yada hristiyan,yahudi olmak zorunda değil herkes eşit haklara sahipdir kimse inançsız diye aşağılanamaz,nasıl ki ben müslüman kelimesini hakaret olarak kullanmıyorsam siz de dinsiz kelimesini öyle kullanmayın bu işler göreceli şeylerdir,siz beni cehennemlik olarak görürsünüz bana göre de sizin inançlarınız, dininiz gülünüp geçilecek şeyler. kimse aynı düşünmek zorunda değil inanç konusunda)


inançlı inansız beni ilgilendirmez...

ama OSMANLI TÜRK DÜŞMANIDIR DİYORSUN, OSMANLInın kullandığı dil osmanlı türkçesi diye geçer....


ALEVİLER ALEVİ OLAMADIĞINI SÖYLÜYORSUN.. doğudaki bir üniversitede okudum ve Alevi kökenli bir bayan arkadaşım vardı. hiç gocunmadan ben aleviyim derdi... kimsede alevi olduğu için 2. sınıf insan muamelesi yapmöazdı...

geç bunları senin mantığın çamur at izi kalsın....


yaşadığımız son 10 yıldır aleiviyim diyen birisi sırf bu yüzden dayak yemedi öldürülmedi bu ülkede....
 
YANLIŞSIN
BEN EMEKLEMİYORUM
BİZİM TOPLUMUMUZ HOŞ GÖRÜLÜ BİR TOPLUMDUR İNSANCIL BİR TOPLUMDUR
KENDİMİDE ÖYLE GÖRÜYORUM .
KURU GÜRÜLTÜ PEŞİNDEN GİDECEK ÇABUK PROVAKE OLAN BİR YAPIMIZ OLMAMALI ORTADA BİR GERÇEK VAR O ADAM CUMHURBAŞKANI SEÇİLDİ ÖYLE YADA BÖYLE SEÇİLDİ , SEN SONUCA BAK .
DİYELİM ALEVİ BİRİ CUMHURBAŞKANI SEÇİLDİ .
ARKASINDA KAÇKİŞİ BULACAK ???



TEKRAR EDİYORUM BEN VE BENİMGİBİ DÜŞÜNENLER ADINA ÖZÜR DİLEDİM
BENİM GİBİ DÜŞÜNMEYENLER NEDEN GEREKSİZ MESAJ YAZIYORKİ . ONLARI BENİM ÖZRÜM İLGİLENDİRMİYORKİ...



yapılan protestonun provakasyon sonucumu olduğunumu düşünüyorsun?

kim yapar? kimin işine gelir ?kim bundan karlı olur? mantıklı ve sağlam dayanakların varmı ?

bildiğin bir şey varsa aydınlat bizi madem.
 
"Biz ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz."
Atatürk

İnsanın ßir su damLası 0Lduğu dü$ünüLdüğünde ve ßinLerce insan 0Lduğunu varsayarsak ßu topLuLuğun en kötü ihtimaL ßir göL 0LabiLeceğinin farkında 0Lduğumuz ßir dünya war kar$ımızda. kimisi ßunun mantığını kurabiLecek kadar sivrizekaLı yada yazıdan bir anLam çıkaramayanLarın ß0k atmak maksadıyLa söyLediği gibi gerizekaLı oLmayabiLir ama gene de payLa$mak isterim ki;

Dü$man deniLen sözcük anLam ve sözLük ifadesinde çağımızLa örtü$meyen, barı$ ve iyi günLeri vaad etmekten uzak taßiri caizse istenmeyen ßir cümLedir çoğu ki$i tarafından ama görüyorum ki türk miLLeti açısından ßu ßir gerekLiLik hatta ya$am ßiçimi..

Atatürk'ün mecLis konu$maLarının arkasından kürsüye imam çıkar duaLarda ederdi.. DemokrasiyLe VeriLen kararLarın hayırLısıyLa 0Lmasını(aLlah katında) ßütün mecLis üyeLeri diLer ve imamda e$Lik ederdi.. ßöyLe titizLikLe kuruLan 0 zamanLarın düzeninden ßu yıLLara geLmek ne kadar acı..

ßen kemaListim, Laik Türkiye savunucusuyum diyeLim (ki öyLeyim). Örnek veriyorum Tayyip Erdoğan'ın konu$masından s0nra arkasından çıkan bir imamın duası Türkiye'yi tahmin edebiLeceğiniz gibi yerinden 0ynatır ve Atatürk'ün aynı $eyi yaptığını biLmeme rağmen beni yaraLar. peki neden ?

Ufacık ßir çocuk dü$ünün s0kakta $ekeri dü$tü diye ağLayan, etraftan umut bekLeyen. Denk geLseniz ne yaparsınız ? verirsiniz ßi şeker. peki günde böyLe 10 tane çocuk görseniz ?

Kusura bakmayın ßiz de y0k o kadar $eker...
 
HACI BEKTAŞ FELSEFESİ
Hacı Bektaş Veli'nin 13.yüzyılda temellerini attığı ve günümüzde de geçerliliğini koruyan düşüncelerinin ışığını; O'nun (yada O'na atfedilen) şiirleri ve özdeyişlerinde; hakkında anlatılan söylencelerin satır aralarında buluyoruz. Bu şiir ve özdeyişlerle, söylencelerin satır aralarında; Hacı Bektaş Veli'nin, sevgi, eşitlik, tanrı, din, paylaşım, hoşgörü, bilim, eğitim gibi kavramlara bakışını yakalıyoruz. Felsefesini insan sevgisi, hoşgörü, paylaşım ve toplumsal eşitlik ilkeleri üzerine oluşturduğunu görüyoruz. Hacı Bektaş Veli'nin, savaş yerine barışı; düşmanlık yerine dostluğu; kin yerine sevgiyi ve hoşgörüyü benimseyen, hümanist bir anlayışa sahip olduğunu eserlerinde de görüyoruz.
"Marifet ehlinin ilk makamı edeptir. Eline, diline, beline sahip ol. Bizim meclisimizin tarafı yoktur. Bilimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır, Kadınları okutunuz, Okunacak en büyük kitap insandır.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Geri
Üst