
Başbakan Erdoğan dünkü "Ulusa Sesleniş"te siyasi icraattan çok, ülkenin lideri gibi ortak hedeflere ve Çanakkale ruhuna vurgu yaptı.
Şimdiye kadar TV'den 45 kez "Ulusa Sesleniş" konuşması yapan ve bunlarda hükümet icraatını anlatan Erdoğan Çankaya seçimi öncesindeki konuşmasında farklı üslup sergiledi ve şunları söyledi:
CUMHURİYET VE MİLLET DEĞERLERİ
"Hayat tarzlarımızda, görüş ve düşüncelerimizde farklılıklar olabilir. Ancak bunlar aynı hedefler altında kenetlenmemize, Cumhuriyetimizin nitelikleri ve milletimizin ortak değerlerinde birleşmemize mani değildir."
ORTAK RÜYA VE İDEALLERİMİZ
"Dün Cumhuriyetimizin temellerini bu ortak rüya ve duygularla attık, bugün de gelecek ideallerimizi ve özlemlerimizi ancak bu ruhla gerçekleştirebiliriz. Çanakkale ruhunu daima diri tutmalıyız."
Ulusa Sesleniş'te farklı bir ton vardı
Seçtiği üslupla, de Gaulle'ün Fransa Cumhurbaşkanı olmadan önce yaptığı konuşmaları hatırlatan Erdoğan, polemik yerine birlik beraberlik mesajı verdi.
Başbakan Tayyip Erdoğan, dün televizyonlarda yayınlanan "Ulusa Sesleniş" konuşmasında dikkat çekici bir üslup kullandı. Son dönemde muhalafetle sürdürdüğü polemiğe dünkü konuşmasında hiç girmeyen Erdoğan, "Çanakkale ruhu" üzerinde durdu ve birlik-beraberlik mesajları verdi. Erdoğan'ın göreve geldiğinden bu yana yayınlanan 45 Ulusa Sesleniş'te, birlik beraberlik vurgusunun en yoğun olduğu konuşma da bu oldu. Erdoğan, önceki konuşmalarının aksine geçmiş hükümetlere yüklenmezken, muhalefete de yanıt vermedi ve suçlamada bulunmadı. Konuşma, siyasi kulislerde, Erdoğan'ın "Cumhurbaşkanlığına hazırlık üslubu" kullandığı yorumlarına yol açtı.
DE GAULLE'Ü HATIRLATTI
16 Nisan'da başlayacak süreçte, cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağının belli olmasından önce yayınlanan son Ulusa Sesleniş olan konuşmasında Erdoğan'ın mesajları, de Gaulle'nin Fransa Cumhurbaşkanı olmadan önceki konuşmasını hatıra getirdi. Erdoğan, "farklı olsak da aynı geleceğe yürümeliyiz" mesajını verdi ve Çanakkale ruhunun altını çizdi. Türkiye'nin sıçramanın eşiğinde olduğunu belirten Erdoğan, şöyle dedi:
BİRLİK VE BERABERLİK
"Burada dikkat etmemiz gereken tek bir şey var, o da ortak duygu ve hedefler etrafında buluşmayı başarmamızdır. Hepimiz aynı rüyayı görmeli, aynı geleceğe doğru yürümeliyiz. Elbette hayat tarzlarımızda, görüş ve düşüncelerimizde farklılıklar olabilir. Ancak unutmayalım ki bu farklılıkların hiçbiri aynı hedefler etrafında kenetlenmemize, cumhuriyetimizin nitelikleri ve milletimizin ortak değerlerinde birleşmemize mani değildir." Erdoğan, Cumhuriyetin temellerinin "ortak rüya, duygu ve hedeflerle atıldığını" vurgulayarak "Bugün Cumhuriyetimizin gelecek ideallerini, vatandaşlarımızın beklentilerini ancak bu ruhla gerçekleştirebiliriz. Çanakkale ruhu, istiklal ruhu derken kastettiğimiz işte bu duygu birliğidir" dedi.
ÇANAKKALE'YE GİDİN
Şehitliği yeniden düzenlediklerini anlatan ve vatandaşlara, "Gidin Çanakkale'de o eşsiz kahramanları ziyaret edin" çağrısında bulunan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Orada farklılıklarımızın nasıl eriyip gittiğini, ruhlarımızın nasıl tek bir kaba döküldüğünü hissedeceksiniz. İnanıyorum ki oradan ben değil, biz olarak geri döneceksiniz. Türkiye daha aydınlık yarınlara doğru çıktığı yolculuğu emin adımlarla sürdürecek."
46'ncının mesajı değişti
Başbakan Erdoğan, bugüne kadar 45 kez Ulusa Sesleniş konuşması yaptı. Daha çok hükümet icraatını anlatan Erdoğan, zaman zaman geçmiş hükümetleri eleştirerek "Biz farklıyız" mesajını öne çıkardı ve muhalefetin eleştirilerine de yanıtlar verdi. Dünkü 46'ncı konuşmada ise birleştirici bir üslup vardı.
Birlik ruhuna vurgu yaptı
Fransa tarihinde önemli rol oynayan General Charles de Gaulle, 1958 yılında Fransa Cumhurbaşkanı seçilme sürecinde yaptığı konuşmalarda birlik beraberlik ruhuna vurgu yapmıştı. Zaman zaman hüsrana uğradığı halde hep benzer mesajlar veren de Gaulle'ün en çok tartışılan konuşmasından bir bölüm şöyle: "Hiçbir an anayasayı ihlal etmeyi düşünmedim. Bu karışıklığa son vermek ve adil, güçlü bir devlet kurabilmek için, Fransız Halkı Birliği'ni kurdum. Oraya herkesi davet ettim, kökenlerine, fikirlerine, hislerine, düşüncelerine, hatta kimsenin etiketine bakmaksızın! Rejim yavaş yavaş Birlik'in seçilmişlerini de içine aldı. Öyle ki artık meşruiyet içinde hareket etme imkanım yoktu. Çekildim. İşte tehdit etmiş gibi göründüğüm cumhuriyete böyle hizmet ettim. Cumhuriyetin profesyonel kurtarıcılarını işitince de -18 yıldır sürüyor işte-, bu profesyonel kurtarıcılar beni kamunun özgürlüklerini ihlal etmekle suçluyorlardı. Sendikal hakları yok etme, cumhuriyet kurumlarını yıkmayı istemekle suçluyorlardı. Bu, benim bu kurtarıcılara, cumhuriyet yeniden tesis edilirken ne yaptıklarını sormamı engelleyemedi."
Kackar TV