Cumhurbaşkanı gibi seslendi

react

Admin
Süper Moderatör
Katılım
18 Haz 2005
Mesajlar
25,237
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
an insatiable prsn from hell
939175.jpg
Erdoğan "Ulusa Sesleniş"te ilk kez hükümet icraatını anlatmadı

Başbakan Erdoğan dünkü "Ulusa Sesleniş"te siyasi icraattan çok, ülkenin lideri gibi ortak hedeflere ve Çanakkale ruhuna vurgu yaptı.

Şimdiye kadar TV'den 45 kez "Ulusa Sesleniş" konuşması yapan ve bunlarda hükümet icraatını anlatan Erdoğan Çankaya seçimi öncesindeki konuşmasında farklı üslup sergiledi ve şunları söyledi:

CUMHURİYET VE MİLLET DEĞERLERİ

"Hayat tarzlarımızda, görüş ve düşüncelerimizde farklılıklar olabilir. Ancak bunlar aynı hedefler altında kenetlenmemize, Cumhuriyetimizin nitelikleri ve milletimizin ortak değerlerinde birleşmemize mani değildir."

ORTAK RÜYA VE İDEALLERİMİZ
"Dün Cumhuriyetimizin temellerini bu ortak rüya ve duygularla attık, bugün de gelecek ideallerimizi ve özlemlerimizi ancak bu ruhla gerçekleştirebiliriz. Çanakkale ruhunu daima diri tutmalıyız."

Ulusa Sesleniş'te farklı bir ton vardı

Seçtiği üslupla, de Gaulle'ün Fransa Cumhurbaşkanı olmadan önce yaptığı konuşmaları hatırlatan Erdoğan, polemik yerine birlik beraberlik mesajı verdi.

Başbakan Tayyip Erdoğan, dün televizyonlarda yayınlanan "Ulusa Sesleniş" konuşmasında dikkat çekici bir üslup kullandı. Son dönemde muhalafetle sürdürdüğü polemiğe dünkü konuşmasında hiç girmeyen Erdoğan, "Çanakkale ruhu" üzerinde durdu ve birlik-beraberlik mesajları verdi. Erdoğan'ın göreve geldiğinden bu yana yayınlanan 45 Ulusa Sesleniş'te, birlik beraberlik vurgusunun en yoğun olduğu konuşma da bu oldu. Erdoğan, önceki konuşmalarının aksine geçmiş hükümetlere yüklenmezken, muhalefete de yanıt vermedi ve suçlamada bulunmadı. Konuşma, siyasi kulislerde, Erdoğan'ın "Cumhurbaşkanlığına hazırlık üslubu" kullandığı yorumlarına yol açtı.

DE GAULLE'Ü HATIRLATTI
16 Nisan'da başlayacak süreçte, cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağının belli olmasından önce yayınlanan son Ulusa Sesleniş olan konuşmasında Erdoğan'ın mesajları, de Gaulle'nin Fransa Cumhurbaşkanı olmadan önceki konuşmasını hatıra getirdi. Erdoğan, "farklı olsak da aynı geleceğe yürümeliyiz" mesajını verdi ve Çanakkale ruhunun altını çizdi. Türkiye'nin sıçramanın eşiğinde olduğunu belirten Erdoğan, şöyle dedi:

BİRLİK VE BERABERLİK
"Burada dikkat etmemiz gereken tek bir şey var, o da ortak duygu ve hedefler etrafında buluşmayı başarmamızdır. Hepimiz aynı rüyayı görmeli, aynı geleceğe doğru yürümeliyiz. Elbette hayat tarzlarımızda, görüş ve düşüncelerimizde farklılıklar olabilir. Ancak unutmayalım ki bu farklılıkların hiçbiri aynı hedefler etrafında kenetlenmemize, cumhuriyetimizin nitelikleri ve milletimizin ortak değerlerinde birleşmemize mani değildir." Erdoğan, Cumhuriyetin temellerinin "ortak rüya, duygu ve hedeflerle atıldığını" vurgulayarak "Bugün Cumhuriyetimizin gelecek ideallerini, vatandaşlarımızın beklentilerini ancak bu ruhla gerçekleştirebiliriz. Çanakkale ruhu, istiklal ruhu derken kastettiğimiz işte bu duygu birliğidir" dedi.

ÇANAKKALE'YE GİDİN
Şehitliği yeniden düzenlediklerini anlatan ve vatandaşlara, "Gidin Çanakkale'de o eşsiz kahramanları ziyaret edin" çağrısında bulunan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Orada farklılıklarımızın nasıl eriyip gittiğini, ruhlarımızın nasıl tek bir kaba döküldüğünü hissedeceksiniz. İnanıyorum ki oradan ben değil, biz olarak geri döneceksiniz. Türkiye daha aydınlık yarınlara doğru çıktığı yolculuğu emin adımlarla sürdürecek."

46'ncının mesajı değişti

Başbakan Erdoğan, bugüne kadar 45 kez Ulusa Sesleniş konuşması yaptı. Daha çok hükümet icraatını anlatan Erdoğan, zaman zaman geçmiş hükümetleri eleştirerek "Biz farklıyız" mesajını öne çıkardı ve muhalefetin eleştirilerine de yanıtlar verdi. Dünkü 46'ncı konuşmada ise birleştirici bir üslup vardı.

Birlik ruhuna vurgu yaptı

Fransa tarihinde önemli rol oynayan General Charles de Gaulle, 1958 yılında Fransa Cumhurbaşkanı seçilme sürecinde yaptığı konuşmalarda birlik beraberlik ruhuna vurgu yapmıştı. Zaman zaman hüsrana uğradığı halde hep benzer mesajlar veren de Gaulle'ün en çok tartışılan konuşmasından bir bölüm şöyle: "Hiçbir an anayasayı ihlal etmeyi düşünmedim. Bu karışıklığa son vermek ve adil, güçlü bir devlet kurabilmek için, Fransız Halkı Birliği'ni kurdum. Oraya herkesi davet ettim, kökenlerine, fikirlerine, hislerine, düşüncelerine, hatta kimsenin etiketine bakmaksızın! Rejim yavaş yavaş Birlik'in seçilmişlerini de içine aldı. Öyle ki artık meşruiyet içinde hareket etme imkanım yoktu. Çekildim. İşte tehdit etmiş gibi göründüğüm cumhuriyete böyle hizmet ettim. Cumhuriyetin profesyonel kurtarıcılarını işitince de -18 yıldır sürüyor işte-, bu profesyonel kurtarıcılar beni kamunun özgürlüklerini ihlal etmekle suçluyorlardı. Sendikal hakları yok etme, cumhuriyet kurumlarını yıkmayı istemekle suçluyorlardı. Bu, benim bu kurtarıcılara, cumhuriyet yeniden tesis edilirken ne yaptıklarını sormamı engelleyemedi."


Kackar TV
 
yazıklar olsun diyorum başka da birşey diyemiyorum. aslında içimde söylemek istediğim çok şey var ama neyse.
Türkiye Cumhuriyeti böyle insanların eline kaldı ya oturup ağlayasım geliyor bazen...
 
Adam resmen dereyi görmeden paçaları sıvadı.Birlik ve beraberlikten söz ediyor ülkeyi ayıran akp zaten,"hepimiz aynı rüyaları görelim" diyor sizinle (r.t.e) aynı rüyayı görmektense kabuslar, karabasanlar görürüm daha iyi.
 
Valla adam şimdiden HAvalara girmiş..
Ne diyelim..Aç TAvuk kendisini Bugday Ambarında SAnırmış
 
yorumlarınıza Bakıyorum da Acıyorum Sizi gidi Siyasi Bilgi Yoksunları sizi Hala anlamıyorsunuz Sayın Başbakanımız Cehepe oyun kuruyor ve sizin gibiler de hemen atlıyor bu durumu en iyi başbakanımız il başkanları toplantısında şöyle özetliyor

"verdik ellerine çomağı oynuyorlar"
 
yolcu680' Alıntı:
yorumlarınıza Bakıyorum da Acıyorum Sizi gidi Siyasi Bilgi Yoksunları sizi Hala anlamıyorsunuz Sayın Başbakanımız Cehepe oyun kuruyor ve sizin gibiler de hemen atlıyor bu durumu en iyi başbakanımız il başkanları toplantısında şöyle özetliyor

"verdik ellerine çomağı oynuyorlar"
Siyasi Bilgi yoksunu diyorsun bize, peki senin siyasi eğitim düzeyin nedir?
Madem bu kadar bilgilisin bu güne kadar neden bu engin bilgilerini bizlerle paylaşmadın?
Bırakın kendi çıkarlarınızın peşinden koşmayı, artık ülkenin ortak çıkarları için hareket etme zamanıdır. Zaten bu ülkenin başına ne geldiyse insanların kendi çıkarlarını düşünmeleri sonucunda başa gelen bir takım yöneticilerin ülkeyi kafalarına göre yönetmelerinden dolayı oldu...
 
ben alıyorum kardes sen ne soyluyorsan yada ne soylediginin delili varsa bana yolla boyle atıp tutmayla olmuyo bu is
 
AlexiS_07' Alıntı:
ben alıyorum kardes sen ne soyluyorsan yada ne soylediginin delili varsa bana yolla boyle atıp tutmayla olmuyo bu is
http://www.geocities.com/hasankabze1905/index.htm
http://www.devletim.com/gundem.asp?konu=38
http://www.digimedya.com/Content/News/169563.aspx
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=184843
http://www.ortadogugazetesi.net/habergoster.asp?id=5748
Bu yukarıdaki linklerdeki yazılar sanırım yeterli olacaktır... Böyle bir insan Cumhurbaşkanı olursa sadece seni temsil etmeyecek, tüm ülkeyi temsil edecek. Ben kendim için böyle bir insan tarafından ülkemin devlet başkanı olmasını istemiyorum...
 
kardeşler istediğims gibi konusalım yorum yapalım şimdi iktidarın ezici gücü bu düşünce suçundan hapis yatan adamın elinde ve isterse cumhurbaşkanı olur fakat oda daha sonra ülkede yankılanacak tepkilerden korkuyor..
 
mulocan59' Alıntı:
http://www.geocities.com/hasankabze1905/index.htm
http://www.devletim.com/gundem.asp?konu=38
http://www.digimedya.com/Content/News/169563.aspx
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=184843
http://www.ortadogugazetesi.net/habergoster.asp?id=5748
Bu yukarıdaki linklerdeki yazılar sanırım yeterli olacaktır... Böyle bir insan Cumhurbaşkanı olursa sadece seni temsil etmeyecek, tüm ülkeyi temsil edecek. Ben kendim için böyle bir insan tarafından ülkemin devlet başkanı olmasını istemiyorum...
kardes bana İDDALARI gosterme agzından soylenmis görüntüleri göster..herkes comak sokmaya calısıyor hukumete ama hepsi faydasız..millet neyin ne oldugunu farkında..karsı görüslü medyanın yazdıklarını yollamıssın bana..bak o gazetelere aynı haber kac gün devam ediyor..senin görüsünü blmiyorum ama solcu solcuyas destek cıkıyor sagcı sagcıya hic bir defa hukumete destek cıkıldıgını gördunmu??..borclarımızın hepsi kanıtlandı mart ayı ihracat rekoru kırıldı..ama hala yok tayyip ogluna yat almıs yok esinin kolunda ki bilşeziklerde servet yatıyormus??ugrasmayın böyle yalan haberlerle ALLAH askına
 
COK GÜVENDİĞİM Bİ ABİMDEN GELEN E-MAİL AYNEN BU SEKİLDE... ÜLKESİNİ SEVEN OKUR.
Burak ile Levent
Onun adı Burak... Kendisine medyada rastlamışsınızdır. Ya bir trafik
kazasının kahramanı olarak, ya babasına borç verirken, ya da milyon
dolarlık işlere imza atarken... 28 yaşında... Bilkent Üniversitesi'nde
okurken, Londra'ya burslu olarak yollandı ve ekonomi eğitimi yaptı.
Askerlik görevini henüz yapmadı... Tecilli!..
1988 Mayıs'ında bir trafik kazasında TRT İstanbul Radyosu Sanatçısı Sevim
Tanürek'in ölümüne neden oldu. Şişli'de kırmızı ışıkta durmadı. Kazadan
hemen sonra belediye arazözlerinin caddeyi baştan aşağıya yıkayarak 35
metrelik fren izini tamamen sildikleri, olayın cezai yönünün azaltılması
için Burak'a kazadan sonra üç ay öncesine tarihli ehliyet verildiği, Sevim
Tanürek'in yakınlarının azarlandığı, tanıkların hepsinin tehdit edilip
korkutulduğu iddia edildi.
Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi, Burak için "kusursuzdur" raporu düzenledi.
Ölen Sevim Tanürek 8/8 kusurlu bulundu!. Burak hapisten kurtuldu. Kusursuz
raporunu veren dairenin Başkanı Eyüp Bey ise, daha sonra Türkiye Deniz
İşletmeleri Genel Müdür Yardımcılığına atandı.
2001 yılında evlendi. Babası, oğlunun düğününde takılan 174 adet Cumhuriyet
Altını'nı mal varlığındaki artışın nedeni olarak açıkladı. Ayrıca, babası
2001 yılında verdiği mal beyanında oğlu Burak'a 220 bin ABD Doları ve 55
bin Alman Markı borcu olduğunu açıkladı. Üniversiteden yeni mezun, o zaman
22 yaşındaki oğluna...
Babası Ülker Grubu ürünlerinin dağıtımını yapan şirketteki hisselerini 1.2
trilyon liraya satana kadar, şirket yönetimini Burak sürdürdü.
Ve Burak geçtiğimiz günlerde bir kez daha gündemdeydi. Gıda sektöründeki
hisseler satılınca, hemen şirketler kurup denizcilik sektörüne girdi. Yüzde
50 ortağı olduğu MB Denizcilik adlı şirket, 95 metre uzunluğunda Safran 1
adında bir kuru yük gemisi aldı. Gemiyi satan Hasan Doğan, satış fiyatının
2 milyon 325 bin dolar olduğunu söyledi. Burak, gemiyi ortağı ile birlikte
500 bin doları peşin 36 ay taksitle satın aldı. Ayda 72 bin YTL
ödeyecekler.
Gemiyi satan Hasan Bey ise, 705 milyon dolara İstanbul'daki İETT Garajı
arazisinin sahibi olan Dubai Şeyhi El Maktum'un küçük ortağı oldu. Ayrıca,
Hasan Bey'in ablası Remzi Gür ile evli. Remzi Bey, Burak'ı ve kardeşlerini
burslu olarak yurtdışında okutuyor, babasının yakın arkadaşı, tatillerini
onun yazlığında geçiriyorlar.
*********
Onun adı Levent... 35 yaşında... Gazetelere, televizyonlara hiç çıkmaz.
Ücretli bir çalışan. Aylık maaşından başka bir geliri yok. İş Bankası Fon
Yönetimi Bölümü'nde çalışıyor. Kolay para kazanmıyor. Risk alıyor, işvereni
adına verdiği kararlardan dolayı stres oluyor, terliyor. Ülkenin en iyi
üniversitelerinden ODTÜ'nün iktisat bölümünden mezun...
Eylül 2004'te kendi gibi ODTÜ mezunu olan Evren ile evlendi. Çankaya
Köşkü'nde sessiz sedasız, sade bir düğün yapıldı. Ne trafik kilitlendi ne
de yabancı devlet başkanları şahit oldu. Davetliler arasında Köşk'ten bazı
personel ve şoförler de vardı. Takı takma merasimi yapılmadı. Gelinin
gelinliği Versace gibi yabancı marka değildi, Ankara Olgunlaşma
Enstitüsü'nde dikilmişti.
Vergisini milletin ödediği diğer şatafatlı düğünlerin aksine, babası, düğün
nedeniyle Çankaya Köşkü'nde o saatlerde tüketilen elektriğin bedelini
cebinden ödedi. Nikahı kıyan Çankaya Belediye Başkanı, çiftten "Laik
Cumhuriyete sadık evlatlar" yetiştirmelerini diledi.
İstanbul'da 1 milyar 200 milyon liraya ev kiraladılar. Çalışıyorlar. Büyük
ihtimalle ev geçindirirken zorlanıyorlardır. Çünkü, Ocak ayında bir erkek
çocukları oldu. Bu sevindirici olay da sessiz sedasız gerçekleşti, muhabir,
kameraman falan izlemedi.
Levent, arada bir anne-babasını ziyaret için Ankara'ya geliyor. Koruma
istemiyor ve havaalanından taksiye binerek Çankaya Köşkü'ne ulaşıyor.
Ancak, şatafatlı ana kapı yerine, köşke ziyaretçilerin alındığı 5 numaralı
kapıdan giriyor. Nizamiyeden yürüyerek konuta çıkarken, her seferinde
Cumhurbaşkanlığı korumalarını şaşırtıyor.
Birinin adı Burak, diğerinin Levent...
Tahmin edin bakalım bu kişiler kim?
.
BURAK, TAYYIP ERDOGAN'IN LEVENT ISE CUMHURBASKANIMIZ SAYIN NECDET SEZER'IN
OGLU...

BU MİLLET AKP Yİ SANDIGA GÖMECEK...
 
başka bişey olamaz diyenler.. onun olacağı tek bir cumhurbaşkanlığı kaldı.. isterse onu da olabilir..daha ne olacak.. ama yine demokrasi denen şeye inanıyorsanız milletimizin kararına saygılı olmalıyız ve her düşünceye hoşgörü göstermeliyiz..
 
Geri
Üst