Bu Kavga Niye?

Sh0ck

∂σğαℓ αƒяσ∂ιzуαк
Katılım
6 Mar 2006
Mesajlar
4,248
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
always here..
BU kavgaya çok dikkat etmemiz ve iyi hazırlanmamız lazım. Bu kavgada merhamet yoktur.
Bu kavgada sendeleyen düşer, düşen ezilir. Bu kavga çok sinsidir üstelik, ilk bakışta kolayca göze çarpmayan incelikleri vardır.

Hangi kavga? Şu kavga:

Amerikan ekonomisinde çalışan bir kişi bir saatte 40 birim üretim yapıyor, Türk ekonomisinde çalışan bir kişi ise bir saatte 13 birim üretim yapıyor.

Bu rakamları CNN TÜRK'te yaptığımız programda Devlet Bakanı Mehmet Şimşek verdi.
Avrupa ekonomisi 30-35 birim civarında olsa gerek.

Çin ve Hindistan ekonomilerindeki büyüme dünyayı sarsıyor. Fakat henüz yüksek verimlilikle değil, büyük nüfusuyla... Saat başına üretim olarak Çin ve Hint verimliliği bizden çok geridedir.

Ama kişi başına tüketim 100 dolar arttığında toplam olarak 100 milyar artmış oluyor; fırlayan petrol tüketimi dünya fiyatlarını da füze gibi fırlatıyor mesela...

Ders almak

Sorunlarımızın, aramızdaki kavgalarımızın en önemli kaynağı 13 rakamının 'uğursuz' gelişme aşamasını yansıtmasıdır:

Bir lokmaya şükreden geleneksel ve mütevekkil bir fukara toplumu değiliz, ama 'doymuş' bir gelişmiş toplum da değiliz!

Saat başına 13 birim üretimle, 23 veya 33 birim üretim arasındaki farkı bir düşünün: Evvela ona göre mühendis, işletmeci, hukukçu falan demek!

Şehirleşmiş bir nüfus demek, nüfusun yüzde 90'ının ekmeğini tarladan değil, işyerlerinden kazandığı bir toplum demek.

Bu da yetmiyor... Sovyet ekonomisi bu bakımlardan Amerika'nın bile ilerisindeydi! 1980 yılında 10 bin çalışan nüfusa düşen araştırmacı sayısı Sovyetler'de 85 iken, ABD'de 65, Almanya'da 53 idi!

Buna rağmen Sovyet imparatorluğunu çöken Sovyet ekonomisi batırdı! Çünkü Sovyetler'de mühendisler, bilim adamları, teknisyenler 'memur'du, teşebbüs ruhu ve yaratıcılıkları yoktu.

Bunların bilgi ve tecrübesini ekonominin kılcal damarlarına taşıyacak piyasa yoktu, rekabet yoktu.

Ekonomik akıl?

1965 yılında Sovyetler'de reform yapmak isteyen Başbakan Kossigin'in programındaki maddelerden biri, eğitimde Marksizm-Leninizm derslerini azaltıp vasıflı işgücü yetiştirmeye yarayacak temel bilgiler ve mesleki dersleri artırmaktı.

Ama piyasa ve teşebbüs ruhu olmadığı için ne yapsalar çöküşü durduramadılar.

Buradan çıkarılan ders, ideolojik ve felsefi değerleri, bu arada dini değerleri serbest bırakıp yani demokrasiyi olgunlaştırmak, bunları kavga konusu olmaktan çıkararak bütün toplumsal enerjimizi 13 rakamını 23'e, 33'e çıkarmaya yöneltmek gerektiğidir.

Hâlâ soyut terimlerin kavgasını yapıyoruz, hâlâ yeterince "ekonomi konuşan toplum" ve "ekonomik akıl toplumu" olamadık.

En okumuşlarımız bile mitinglerde çıkıp "Ekonomi uğruna cumhuriyet değerlerinden ödün vermeyiz" diye nutuk atabiliyor!

Bu lafın neresinde "ekonomik akılcılık" var?!
Komünist Çin bile "Kedinin rengi değil, fareyi yakalaması önemlidir" diye konuşuyor çağımızda!

13 rakamını 23'e, 33'e çıkarmayı bir dava haline getirmeyen, bunun dilini kullanmayan, bunun politikalarını ortaya koymayan bir anlayış topluma ne ölçüde rehberlik edebilir?

Tabii ille de üniversite... 13 rakamını yukarılara çekmek için nasıl bir üniversite sistemi?
Yarın bunu konuşalım isterseniz.

Taha AKYOL

-Milliyet
 
çok çalışmamız gerek çok !

bu konu biraz derin ve mazisi eskiye dayanan sorunlarla birlikte anılmalı.
'80 ocak kararları, enflasyın canarının dizginlenemesi, özal'ın serbest piyasa ekonomisinin kötü yönde gelişimi, hayali ihracatcılar, demirel'in ekonomi politikası, çiller'in iki anahtar projesi ve 94 ekonomik krizi, ecevit'in sezer ile çıkardığı ekonomik kriz, imf'ye mahkum olmak , terörizm belası ve birbirini tetikleyen bir çok olay bizi bu hale getirdi.ekonomi de, siyaset te, üniversite de bunlardan payını aldı.
 
PaT!€nT ten alıntıdır.

Hâlâ soyut terimlerin kavgasını yapıyoruz, hâlâ yeterince "ekonomi konuşan toplum" ve "ekonomik akıl toplumu" olamadık.

En okumuşlarımız bile mitinglerde çıkıp "Ekonomi uğruna cumhuriyet değerlerinden ödün vermeyiz" diye nutuk atabiliyor!

Bu lafın neresinde "ekonomik akılcılık" var?!
Komünist Çin bile "Kedinin rengi değil, fareyi yakalaması önemlidir" diye konuşuyor çağımızda!



Taha Akyol ;En okumuşlarımız bile mitinglerde çıkıp "Ekonomi uğruna cumhuriyet değerlerinden ödün vermeyiz" diye nutuk atabiliyor!
............................................................. diyor.

Peki bu sözde ki akılcılık nerede?
Atatürk ilkelerinin hangisinde?


Komünist Çin bile "Kedinin rengi değil, fareyi yakalaması önemlidir" diye konuşuyor çağımızda............................................diyor.

Haydi sen git bakalım Fransada İtalyada stratejik önemi olan kaç şirket alıp, yönetimine oturabilirsin?

Bankacılık sektörünün yüzde kaçını sana satarlar?

Menkul Değerler Borsasının yüzde kaçı yabancı sermayenin elinde?


Bilen varsa söylesin.
 
Bu günki ekonomiyi şimdi değil,buraya getirenlere sormak lazım.Hoş,gelişin gidişatı belli olmasına rağmen çıkmaz yola giren yolun sonuna kadar gitmek zorundadır.Devlet kurumlarını seçim arpalığına çeviren,ve hatta devlet kurumlarında 1 kişilik işe 50 kişi yerleştiren Cumhuriyet tarihi hükümetlerini yargılamak lazım.
Sorunun çözümü bundan sonra ve evet bence devlet dahil her şey özelleşmeli.
Çalışma isteği olmayan o zaman belli olur yada bakın bakalım nasıl çalışıyorlar harıl harıl.Niye?
Kovulmamak için.Şimdi niye çalışmazlar?Arkalarında işten atılmayacaklarını bikldikleri,sırtlarını yasladıkları devlet var.
Özelleşsin arkadaş,her yer devlet de...
 
kadrolaşmanın dibine vurulursa tabiki millet kendi sırtını devlete dayamış hisseder.devletin sahip cıkmadıgı insanlar da özel sektörde kendini bile geçindiremeyecek maaşla çalışıyor.tüm kurumlar özelleşsin ve halk aç yatsın değil mi :) komşu açken tok yatanlar,ya da yatmadıklarını iddaa edenler biraz şuur sahibi olmalı.şuurdan o kadar yoksunlar ki yaptıkları özelleştirmeler ortada..

.
Özelleşsin arkadaş,her yer devlet de...

insan amacını bu kadar belli etmez ki :)
 
kadrolaşmanın dibine vurulursa tabiki millet kendi sırtını devlete dayamış hisseder.devletin sahip cıkmadıgı insanlar da özel sektörde kendini bile geçindiremeyecek maaşla çalışıyor.tüm kurumlar özelleşsin ve halk aç yatsın değil mi :) komşu açken tok yatanlar,ya da yatmadıklarını iddaa edenler biraz şuur sahibi olmalı.şuurdan o kadar yoksunlar ki yaptıkları özelleştirmeler ortada..



insan amacını bu kadar belli etmez ki :)

O zaman o özelleştirme yapılan yerler de kadrolamış yan gelip yatan insanlardan haberin yok evet özelleşecek ne var sa özelleşmeli rekabet artmalı.
 
O zaman o özelleştirme yapılan yerler de kadrolamış yan gelip yatan insanlardan haberin yok evet özelleşecek ne var sa özelleşmeli rekabet artmalı.

özelleştirilen yerleri kimin satın aldıgını araştırırsan neye hizmet ettiklerini bilirsen bi özeleştiri yapabilirsin bence.
 
Araştırmaya gerek yok.Türk asıllı yabancı sermayeli çok Türk firması var. Ora da kaç Türkün çalıştığına bak . Coca Cola boykot olduğu zaman 1 vardiyanın çıktığını bilirim ben. Bunun gibi Henkel de Algida da Pepsi de vs. kaç türk ailesini geçindiriyor. Sosyal her türlü hakla ve sendikalı olarak.
 
Araştırmaya gerek yok.Türk asıllı yabancı sermayeli çok Türk firması var. Ora da kaç Türkün çalıştığına bak . Coca Cola boykot olduğu zaman 1 vardiyanın çıktığını bilirim ben. Bunun gibi Henkel de Algida da Pepsi de vs. kaç türk ailesini geçindiriyor. Sosyal her türlü hakla ve sendikalı olarak.

TÜRK asıllı YABANCI sermayeli ve de TÜRK firması
nasıl oluyor, anlayamadım? Lütfen Açıklar mısınız.

Benim naçizane bildiğim; Sermaye kimin ise,
yönetim de onundur, Kar da onundur.

koka kola boykot edildiği zaman neden tek vardiyaya indi, acaba?
koka kola nın karları hangi TÜRKün cebine gidiyor?
koka kola nın karlarını hangi TÜRK, İSRAİL'in Filistinli
kanı dökmesi için harcıyor?

Koka kola ve pepsi için yazılanlar, çizilenler yalan mı?


Kamu şirketlerinin arpalık olduğu konusuna gelince; DOĞRUDUR.
Bu ülkede bir zamanlar işe adam değil, adama iş alınıyordu!
Çevrenize bir bakın, akrabalarınızdan, tanıdıklarınızdan
kaç kişi bu arpalıklardan besleniyor du?

Oy verdiğiniz vekillere giderek '''''Bizim oğlana bir devlet
işi verin'''''' diye kapı aşındıranlar, el etek öpenler kimler di?
Bir araştırın.

TORPİLLE başkasının hakkını gaspederek devlet işine
girenleri bir araştırın, yakınınızda kaç kişi buluyorsunuz.


Bir de çok özendiğimiz Avrupa ülkelerini araştırın;
Kendi kurdukları şirketlerinin ne kadarını yabancıya
satıyorlar? % kaç?


Bir de kamunun yapmakta olduğu işi durdurup da,
DIŞARIDAN kredi alıp bunu özel sektöre ihale edenleri
araştırın. (Bu işleri kamunun maliyetinin kat kat daha
fazlasına ihale edildiğini biliyor musunuz?)
Küçük bir sarsıntı da dahi harabeye dönen (ihale
ile özel sektöre yaptırılan) kamu binalarını ne çabuk unuttunuz.
 
Geri
Üst