neb34
Banned
- Katılım
- 20 Nis 2007
- Mesajlar
- 1,110
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Bizim vazifemiz tebliğ
İnanıp inanmamak şahıslara kalmış bir durumdur
İnanıp inanmamak şahıslara kalmış bir durumdur
İslamiyetin insana referansı Peygamberimiz Hazreti Muhammed'le bitmiştir.Sevgili Peygamberimizden sonra dinimizin tek referansı Kuran-ı Kerim'dir.Bu nedenlede dinimizde tarikatlara,şeyhlere ,şıhlara yer yoktur olmasıda mümkün değildir..
Demokrat Parti iktidarının kol kola girdiği Said-i Nursi ile bugün AKP nin gönül gönüle olduğu Fetullah Örgütünün amacı ortadadır. Artık kendileri de çekinmiyor, son olarak Arnavutluk"da açılan adı Türk üniversiteye ABD den öğretim görevlilerinin geleceğini de belirtmişler. Bu görevliler (eğer yok edilmedi ise) Millî Eğitim bakanlığı kayıtlarında “resmi pasaportlu” olarak geçiyor.
Fetullah Gülen seçimde AKP yi destekleyen, destekten de öte muhaliflerini yerle bir etmeyi amaçlayan söylemlere girmişti. Türk Milliyetçilerini “eli kanlı katil” yapmaktan tutun, şehit cenazelerinde AKP ye aldıkları tavır sebebi ile İslam"dan çıktıkları söylemine kadar bir dizi fetva vermişti. SEÇ-AKP programı ile AKP tekrar iktidar olunca hemen ilk Amerikanvari demeci geldi.. “Demokrasi kazandı” diye.. Ardından mekanı olan gazeteye tam sayfa ilan vererek kutlama yaptı.
Fetullah Gülen Örgütünün kendilerini partiler üstü, bağımsız ilan etmesinin masaldan ibaret olduğunu 22 Temmuz seçimleri vesilesi ile açığa çıktı.
İngiltere- ABD yapımı olan Nurculuğun, bugün ki versiyonu Fetullah Gülen"e İngiltere"de “İngiliz Kültürüne” yaptığı hizmetten ötürü “Üstün Hizmet Ödülü” verilmişti. Bu törende Lord Rotherham, “'50'den fazla ülkede 500'den fazla okulumuz var” demişti. Türk Milletine, “Türk Okulu – Türk Bayrağı Dalgalanıyor” vitrini ile takdim edilen bu okulların dili İngilizcedir. Öncelikle Sovyetlerin dağılma aşamasında, ABD nin el atacağı yerlerde açılmıştır. Birçok fonksiyonu vardır. Sovyet Emperyalizmi ile geri bırakılmış o yörelerde, modern donanımlı olarak açılan bu okullarda, geleceğin devlet adamları yetiştirilir, ABD ye dost olarak.
Bulundukları yerde ki elit tabakanın çocuklarını ABD nin Dünya Hakimiyetini tanıma amaçlı yetiştiren ve İngiliz kültürü ağırlıklı derslere, Türk Bayrağı paravan olmaktadır.
“İslam'ın Martin Lutheri" olarak tanımlanan Fetullah Gülen için İngiltere"de Lordlar kamarasında, “Gülen Konferansı” yapılacak.
Bahsi geçen yerde, Churchill yaptığı konuşma ile ebedi düşman olarak Türkleri tanıtmıştı. Devamında: “. Eğer Türkler' in elinden Kur' an' ı alamazsanız, onları mümkün değil yenemezsiniz. “ diye devam etmişti.
İşte İngiltere"nin o Lordlar kamarası kapısını, Fetullah Gülen"e açıyor. Ayrıca London Scholl of Economics da salonlarını bu konferansa tahsis edilecekmiş”
Bu konferans 25-27 Ekim 2007 yapılacak ve “Gülen"in İslâm “ yorumu tartışılacak katılımcılarca.
“İslâm Dünyası Yenileniyor
“Gülen hareketi uluslararası bir eğitim programıyla Batı ve İslam arasındaki ilişkileri olumlu yönde geliştirmeyi hedefliyor….İslam dünyası değişim ve yenilenme içinde. Gülen"in İslam"ı yeniden yorumlayan fikirleri İslam dünyası ile Batı arasında bir köprü kurulmasına yardımcı olabilir.” ( Hürriyet – 17.9.2007)
Yani “Fetullah Gülen İslam"ı kalvenist eda ile rayından saptırıp, batı emperyalizminin kontrolüne sokuyor.”
Bakın bu konferansta neler ele alınacak?
“Gülen"in İslam ve Kuran yorumu; Gülen"in İslam ve demokrasi, küreselleşme”
Başka neler görüşülecek bu konferansta?
Bir tanesi çok önemli: AKP ve Fethullah Gülen maddesi. AKP iktidarının cemaatçi bakanları da, Lordlar kamarasına teşrif ederse daha anlamlı olacağına hiç şüphe yok. BOP"un siyasi ayağı AKP, dini boyutu Fetullah hareketi denmesi, böylelikle Lordlar kamarasında anlam kazanacaktır.
Konferansın düzenleyicileri arasında kimler var?
“Türkiye ve Kürtler konusunda uzman olan Profesör Henry Barkey, İslam Uzmanı, “Postmodern Dünyada Kıbleyi Bulmak” adlı eserin yazarı Cambridge Üniversitesi"nden Tim Winter, "Turkish Islam and The Secular State" adlı ücretsiz dağıtılan kitapta yazısı olan Londra Üniversitesinden İhsan Yılmaz bulunuyor. Bu adlar içinde şüphesiz dikkat edilmesi gereken diğer bir isim, Arap dilleri ve İslam üzerine doktorası olan ve Vatikan"a bağlı çalışan Rahip Profesör Thomas Michel (13 yıl Vatikan"ın Dinler Arası Diyalog Konseyi"nin İslam ofisini yönetti.)
Türkiye"den katılımcıları çok iyi tanıyoruz. Birisi “bu politikaların hedefi 'modern İslam' yaratmak değil, İslam'ın hiçbir rol oynamadığı bir toplum kurmaktır” diyen Mustafa Akyol, diğeri Bekir Çoşkun"u “çomar” ilan eden, Zaman gazetesi yazarı Mümtaz'er Türköne. Katılımcılar, İslam"ın Batı kontrolüne geçmesi yönünde faaliyetlere katkısı bulunan kimlikler. Bunu ne adına yaptıklarını kendileri eserlerinde zaten anlatıyor,
Bu konferansı, orada sunulan tebliğleri ve sonuç bildirgesini yakından takip etmek gerekir.
Kimbilir belki biraz dikkat edersek Vatikanın dinler arası diyalog çalışmaları adı altında yürüttüğü misyonerlik faaliyetlerinde görevli 4 kardinalden ismi gizlenen dördüncüyüde bulabiliriz.
KAYNAK.;NEVAL NACAR