Beşiktaş Tarihi

bim_28

Altın Üye
Katılım
8 Ağu 2005
Mesajlar
5,359
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
24
Konum
İyilik
Amblemimizi Bilmeyenler İçin
Beşiktaş amblemindeki ilk beyaz çizgi 1'i; 3 siyah çizgi 3'ü; ve ikinci beyaz çizgi 1'i simgelemektedir.
Bütün Amblem 9 bölümden oluşmaktadir ve yukardaki dört numara (1,3,1,9) yanyana geldiğinde, 1319'u
oluşturmaktadir. 1319 eski takvimde 1903'e yani BJK`nin kuruluş yılına eşittir.
bjk.gif

Amblem'deki TÜRK Bayraği ise Türkiye Futbol Federasyonu'nun hediyesidir.
Beşiktaş Türk Bayrağini kullanma hakkini Yunan Milli Takimiyla oynanan bir maçta Türk Milli Takimini temsil
ettiği için almıştır. Başka hiçbir Türk Kulübünün böyle bir hakki yoktur.
Kaynak: http://bjk.com/turk
Kıskananlar çatlasın...​
 
Beşiktaş Arması İçindeki Türk Bayrağını Kullanmanma Hakkını İlk Kurulan Türk Kulübü Olduğu İçin Almıştır.

Doğrusu Budur.

Bu Yüzden Bu Bayrağı ARMASININ İÇİNDE Başka bir kulüp yasal olarak kullanamaz.

Bursa Karsıyaka gibi 2-3 kulübün armasında ki bayrak ise arma içinde değil arma üzerine ektir.

ARKADAŞLAR KONUNUN DOĞRUSU BUDUR

Alta Beşiktaş Kulübü'nün ilk kurulduğu yıllardaki armasının rozeti vardır. Bu armalı rozetlerden şuan 3 adet var. Onursal Başkanımız Süleyman Seba, Babası kulübün kurucularından olan Sayın İbrahim Altınsay ve İnönü Stadının eski açık tribün altındaki Beşiktaş Müzesinde.

Armanın bulunduğu rozetin üst kısmındaki siyah beyaz yatay şeritlarin altında sol üst köşede kare şeklinde Türk bayrağını görebilirsiniz resmi büyüterek bakarsanız daha iyi görebilirsiniz. Rozet metal olduğu için rengi biraz bozulmus ve bayrak net görünmüyor.



İste bu yüzden gelecekte de bu bayrağı armasının içinde kullanma hakkı kimseye verilemez.
 
işte BEŞİKTAŞ beyler

Beşiktaş, Türkiye'de kurulan ilk spor kulübü.. İstanbul Ligini kazanan ilk kulüp.. En büyük penaltıcılar, en büyük voleciler hep Beşiktaşın.. 5 yıl üst üste olmak üzere 8 yılda 7 şampiyonluk kazanan tek takım..

Ilk Kurulan Spor Kulubu (1903)

Ilk Tescil Edilen Spor Klubu(1910)

Ilk Spor Tesisi ve Lokali Kuran Kulup(Akaretler-1909)

Ulu onder Ataturk'un ilk ilgilendigi ve ziyaret ettigi kulup(1914)

Balkan, Canakkale ve Istiklal savaslarinda en fazla sehit veren kulup

Ilk Resmi Istanbul ligi Sampiyonu(1924)

En Fazla Resmi Istanbul Ligi sampiyonu(15 Kez)

Ust Uste Bes Yil Istanbul Sampiyonu Olan Tek Kulup(1939-1943)

Istanbul Liglerinde En Fazla Gol Atan Takim(1 Sezonda 90 Gol, 8 Yilda 599 Gol)

Resmi ligde 18 macta 18 galibiyet alan takim

Resmi liglerde en fazla "namaglup sampiyon" olan takim(7 Kez)

Turk Milli Takimi'ni Temsil Hakki Verilen Tek Takim

Ambleminde AYYILDIZ olan tek kulup

Ecnebilere karsi en iyi neticeleri alan kulup

Ilk Eskirim Sampiyonu Kulup

Ilk Atletizm Sampiyonu Kulup

Ilk Gures Sampiyonu Takim

Ilk Voleybol Sampiyonu Takim

En Fazla Centilmenlik Kupasi Aalan Takim(19 Kez)

Ilk Basbakanlik Kupasi

Ilk Federasyon Kupasi

20 Takim Arasinda Yapilan Ilk Turkiye Ligi'nde Sampiyon Olan Takim

Genc Takimlar Futbo Ligi'nde en cok lstanbul ve Turkiye sampiyonu olan kulup(30 Kez)
Otimpiyatlara ilk defa bayan sporcu yollayan kulup (1936-Berlin)

Eskrimde Balkan sampiyonu olan kulup

"19 Mayis Genclik ve Spor Bayrami" fikrini ortaya atip uygulamasini ve kanunlasmasini saglayan kulup

Ulkemizde ilk defa sahnede spor gosterisi ve jimnastik hareketi duzenleyen kulup (1910) (Kadikoy Apollon Sinemasi)

Grekoromen guresi, oncetikle kuluplere, daha sonra da Turkiye'ye yayan kulup

Ilk sualti sportari yapan kulüp

Ilk kitalar arasi seyahat yapan kulup(USA)

i!k boks subesi kuran antronerler yetistiren kulup

Atletizm, eskrim, boks, basketbol, gures ve futbolda Turkiye sampiyonluklan olan kulup

Avrupa takimlarina en fazla oyuncu veren kulup

Turkiye'de dekatlon yarislari yapan ilk kulup

Istanbul'da ilk defa Beynelminel gures turnuvasi yoneten kulup(1910-1911)

Turk Milli Takimi'ni Temsil Hakki Verilen Tek Takim

Sirikla Atlamayi Turkiye'ye getiren kulup(Ressam Namik Ismail)

Ilk maraton musabakasini kazanan sporcu Besiktasli "Maratoncu Ibrahim" dir

Ilk "Atis Poligonunu" kuran kulup

Okullarda "Beden Terbiyesi" dersleri veren kulup

Turkiye'nin en zengin tesislerine sahip kulubu

Turkiyede Gokdeleni olan tek kulup

Turkiyede her bransta "Spor Okullari" acan tek kulup

Altyapisindan futbolcu yetistiren tek kulup

Turkiye Liginde Namaglup Sampiyon olan tek takim

Üc buyukler arasinda en fazla kupayi elinde bulunduran kulup

Üst uste 56 mac yenilmeyen "Yenilmez Armada"

Üst uste en fazla arka arkaya galip gelen takim(18 Kez)
Iki senede sadece 1 yenilgi alan tek takim

Resmi Bir macta 10 gol atan tek kulup
Fenerbahce'yi ve Galatasaray'i Dunya uzerinde en cok yenen kulup
Inonu stadinda 10 sene hicbir Anadolu takimina yenilmeyen tek takim

Daha ne olsu GURUR DUYALIM arkadaşlar
 
KURULUŞ
1902 sonbaharında Beşiktaş Serencebey Mahallesi'nde, o zamanın Medine Muhafızı olan Osman Paşa'nın konağının bahçesinde, 22 kişilik genç grup, haftanın bazı günlerinde toplanıp jimnastik hareketleri yapmaktaydı. Başta Osman Paşa'nın oğulları Mehmet Şamil ve Hüseyin Bereket ile mahellenin gençlerinden Ahmet Fetgeri, Mehmet Ali Fetgeri, Nazımnazif, Cemil Feti ve Şevket Beyler’in aralarında bulunduğu gençlerin ilk ilgilendikleri spor branşları, özellikle barfiks, paralel, güreş, halter, aletli ve aletsiz jimnastikti. O sıralarda siyasi hareketler dolayısıyla her türlü toplanmadan ürkerek hafiyeler dolaştıran 2. Abdülhamit'in adamları Serencebey'deki bu toplanmaları haber alınca, spor yapan gençler bir baskınla karakola götürüldü. Bu sporcu gençlerin bir kısmının saray erkanına yakın olması, ayrıca o dönemlerde kötü gözle bakılan futbol oynamadıkları ve sadece beden hareketleri yaptıklarını belirtmeleriyle gergin durum yumuşadı. Hatta saray çevresinden Şeyhzade Abdülhalim bu sporcuları destekledi ve sık sık antrenmanları seyretmeye başladı. Ünlü boksör ve güreşçi Kenan Bey de antrenmanlara gelerek güreş ve boks hareketleri göstermeye başladı.
1903 Mart'ında ise özel bir izinle Bereket Jimnastik Kulübü kuruldu. 1908'de Meşrutiyet'in ilanıyla sportif hareketler biraz daha serbestlik kazandı. 31 Mart 1909'daki siyasi olaylardan sonra Edirne'de bulunan Fuat Balkan ve Mazhar Kazancı, Hareket Ordusu ile İstanbul'a geldi. Siyasi olaylar yatıştıktan sonra iyi bir eskrim hocası olan Fuat Balkan ile başta güreş ve halter sporlarını yapan Mazhar Kazancı, Serencebey'de jimnastik yapan gençleri bularak birlikte spor yapma fikrini kabul ettirdi. Fuat Balkan, Ihlamur'daki evinin altındaki yeri, kulüp merkezi yaptı ve Bereket Jimnastik Kulübü'nün adı Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü olarak değiştirildi. Böylece jimnastik, güreş, boks, eskrim ve atletizmin ön planda tutulduğu güçlü bir spor kulübü meydana geldi. Fuat Bey'in arkadaşları Refik ve Şerafettin Beyler de iyi birer eskrimciydi.

Bu arada Beyoğlu Mutasarrıfı Muhittin Bey'in teşvikiyle Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü, 13 Ocak 1910 tarihinde tescil edilen ilk Türk spor kulübü oldu. Semtin gençlerinin bu spor kulübüne ilgisi büyüdü ve spor yapan üyelerin sayısı bir anda 150'ye yükseldi. Kulübün merkezi de Ihlamur'dan Akaretler'de 49 numaralı binaya taşındı. Bir süre sonra bu bina da küçük gelince, yine Akaretler'de 84 numaralı binaya geçildi. Bu binanın arkasındaki bahçe de bir spor sahası haline getirildi.

İlk Renklerİmİz Ve Rozetİmİz
Yıllardır Beşiktaş’ın ilk renklerinin kırmızı-beyaz olduğu, Balkan Savaşı'nın kaybedilmesinin ardından siyah-beyaz olarak değiştirildiği söylenir. Beşiktaş tarihi ile ilgili bir çok kaynak böyle yazmaktadır. Ancak 100. yıl belgeselinin hazırlanması sırasında yapılan ayrıntılı araştırmalarda, kırmızı rengin kullanılmadığı, renklerimizin her zaman siyah-beyaz olduğu yönündeki belgeler ağırlık göstermiştir. Beşiktaş 100. Yıl Belgeseli yapımcısı Tuğrul Yenidoğan, yaptığı araştırmalar sonucunda bu tartışmalara noktayı koymuştur:

Osman Paşa Konağı’nda başlangıçta ferdi sporlar yapıldığından herhangi bir forma rengine gereksinim duyulmadı. Ancak sporcuların sayısı her geçen gün yeni katılımlarla artmaya devam edince, eğitimini Fransız mektebinde tamamlamış Mehmet Şamil Bey kurucular heyetini topladı. Okul günlerinde kullandığı, okulunun renklerini taşıyan rozeti yakasından çıkardı ve gösterdi: “Bizler de tıpkı bu rozet gibi bir rozet yaptırmalı ve Kulübümüz’de spora devam eden her azayı bu rozeti taşımaya mecbur tutmalıyız” dedi. Toplantıya katılanlar Mehmet Şamil Bey’in teklifini heyecanla kabul ettiler. Toplantının sonunda rozette yer alacak kulüp renkleri de kararlaştırıldı. Tabiatın bütünüyle birbirine zıt iki ana rengi kulüp renkleri olarak seçildi: Siyah ve Beyaz...
Beşiktaş’ın ilk rozetinin yapıldığı tarih, Fransız mektebindeki rozetlerden esinlenerek miladi yıl olarak “1906” yazıldı. Üstte Arap harfleriyle “Beşiktaş” yazarken, sağda “J”, solda “K” harfleri yer aldı. Rozetin arka yüzünde “Konstantinopolis”te yapıldığı yazılıdır ve iç tarafında rozeti yapan ustanın mührü yer almaktadır. Rozetteki armada yer alan yıldızın 6 köşeli olduğu dikkat çekmektedir. 2. Meşrutiyet’e kadar (1908) bu 6 köşeli yıldız kullanılmıştır. Bu rozet, İskender Yakak tarafından Onursal Başkanımız Süleyman Seba’ya hediye edilmiştir.

Kara Kartallar Efsanesİ
Son iki sezonun şampiyonu Beşiktaş, 1940-41 sezonuna gençleştirilmiş ve yenilenmiş kadrosuyla girer. Haftalar ilerledikçe puan farkını açan Beşiktaş, ligde liderliğini sürdürmektedir. Bitime 5 hafta kala rakip Süleymaniye’dir. 19 Ocak 1941 Pazar günü Semih Duransoy’un hakemliğini yaptığı Şeref Stadı’ndaki maça Beşiktaş şu kadro ile çıkar: Faruk, Yavuz, İbrahim, Rıfat, Halil, Hüseyin, Şakir, Hakkı, Şükrü, Şeref, Eşref. O sezon bütün maçlarda olduğu gibi, Takımımız yine muhteşem bir oyun ortaya koyar. Maçın ikinci yarısının ortalarıdır. Beşiktaş takımı farklı önde olmasına rağmen rakip kaleye bitmek tükenmek bilmeyen hücumlar gerçekleştirmektedir. İşte o sıralarda Beşiktaş’ın akın yönü olan Şeref Stadı’nın Atatürk panosu bulunan tarafındaki tribününden bir ses yükselir: “Haydi Kara Kartallar. Hücum edin Kara Kartallar”... Şeref Stadı’nı dolduran binlerce taraftar ve maçı takip eden gazeteciler, çınlayan sesle donup kalmıştır. Son derece isabetli bir benzetmedir o anda yapılan. O sezon rakiplerini ezip geçen Beşiktaşlı futbolcuları “Kara Kartal”dan, oynadıkları futbolu “Kara Kartal gibi hücum etmek”ten başka bir şekilde tarif etmek mümkün değildir. Tribünlerden gelen sesin sahibi Mehmet Galin isimli bir balıkçıdır.

Voleci Şeref lakabıyla maruf Şeref Görkey’in voleyle attığı 3 muhteşem gol ve kaptan Hakkı’nın, Şakir’in ve Şükrü’nün birer golüyle sahadan 6-0 galip ayrılırlar.

Bu maçın ardından, Beşiktaş’ın sembolü “Kara Kartallar” olmuştur.

BeŞİktaŞ Ve Futbol
Kulübün faaliyetlerini hızlandırdığı ilk dönemde futbol gölgede kalmışsa da, 1910’ların sonundan itibaren kulüpteki atlet ve jimnastikçiler futbola daha fazla ilgi duyup, kendi aralarında maçlar yapmaya başladılar. O yıllarda gençliğin ilgisi futbola kaymak üzereydi ve Beşiktaş Kulübü’nün az ilerisinde Valideçeşme ve Basiret gibi iki güçlü futbol takımı kurulmuştu. 1911 Ağustos’unda Valideçeşme futbol takımının başkanı ve kurucusu olan Ahmet Şerafettin Bey (Şeref Bey) futbolcularıyla Beşiktaş Kulübü’ne katıldı. Beşiktaşlı gençlerin kurduğu futbol takımlarını tek bir çatı altında toplamayı amaç edinen Şeref Bey’in girişimleri sonucu, Basiret Kulübü de Beşiktaş’a katıldı. Bu şekilde Futbol Şubesi, resmi olarak Kulüp’te faaliyete başladı.

Resul, Rıdvan, Behzat, Doktor Sabri, Şair Kazım, Sadi (Baltalimanı), Doktor Mehmet, Asım, Şeref, Doktor Ali ve Fahri’den oluşan ilk futbol takımının malzemelerinin masraflarını da İpekçi İhsan isimli bir sporsever karşıladı. Birinci takımın yanı sıra ikinci, üçüncü, dördüncü takımlarını da kuran futbol şubesi, Kulübümüz’ün Akaretler’deki bahçesinde futbol idmanlarını hızlandırdı. Böylece futbol Beşiktaş’ta bir anda 1 numaralı spor olmaya başladı. Ancak Balkan Savaşı’nın ardından Dünya Savaşı’nın da başlamasıyla Beşiktaş’ın sporcuları cephelere koştu ve spor faaliyetleri yok denecek duruma geldi.

En BÜyÜk Bjk'lİ AtatÜrk
Ulu Önderimiz Atatürk, Kulübümüz’ün kurulmasından büyük mutluluk duymuş ve kurtuluşu sağlayacak ilk gizli teşkilatlanmayı Beşiktaşlı sporculara vermiştir.

Mustafa Kemal Atatürk, Erkan-ı Harbiye’nin 3. sınıfına gelmişti. Bazen sabahlara kadar uyumuyor, hürriyet ve istibdadı düşünüyordu. Bu arada mektebini bitirdikten sonra kurmayı düşündüğü Vatan ve Hürriyet Cemiyeti yavaş yavaş kafasında şekilleniyor, mezun olacak arkadaşlarını bu doğrultuda hazırlıyordu. İşte tam bu günlerde bir haber aldı. Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü (1903) kurulmuştu. Subay ve Saray’a yakın kişilerden oluşan bu kuruluş, Mustafa Kemal’in ilgisini iyice çekti. Nasıl olmuştu da Yıldız Sarayı’na 100 metre mesafedeki Osman Paşa Konağı’nda gençler biraraya gelmiş; Saray hafiyelerinin gözlerinin önünde sportif faaliyetlerine girişmişlerdi? Mustafa Kemal’i o günlerde sportif çalışmalardan çok, Saray’a karşı oluşturdukları fikirler ilgilendiriyordu. Mustafa Kemal, kurucularının Zabit, yaptıkları sporların güreş, eskrim, gülle, aletli jimnastik, boks, halter, barfiks olmasından dolayı da Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü ile ilgilenmişti. Fakat O’nu daha çok ilgilendiren, bu gençlerin istibdadı yenerek biraraya gelmeleriydi. Atatürk’ün bu şekilde Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü’ne bağlılığı arttı.

Öyle ki, Mustafa Kemal Atatürk, katıldığı bir İttihati Terakki toplantısında şu tenkitlerde bulunuyordu: “Beşiktaş Osmanlı Terbiye-i Bedeniye kadar olamadınız. Programınız ve lideriniz yok.”

1914 ile 1920 yılları arasında Akaretler/Spor Caddesi'nde Beşiktaş Jimnastik Kulübü'ne komşu olan Atatürk, görevi gereği sık sık İstanbul dışına çıktığı günlerde, birlikte oturduğu annesiyle kız kardeşinin Siyah-Beyazlı sporcu ve idarecilere emanet ederdi. Taraftarlar arasında asker kökenli olmanın getirdiği sevgi ve saygıyla pekişen bağlılık, Ulu Önder'in kurtuluşu sağlayacak ilk gizli teşkilatlanmayı Beşiktaşlı sporculara verdiği belgelerle sabittir.

Atatürk’ün Akaretler Yokuşu üzerinde oturduğu 76 nolu binanın dış kapısı yanındaki Mermer Kitabe'de şu satırlar yer almaktadır: "Atatürk, 1.Dünya Savaşı'ndan düşmana karşı İstanbul'u koruyup kurtaran, Çanakkale Müdafihi Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal Paşa iken bu evde kiracı olarak kalmıştır."

Mustafa Kemal Atatürk; Yıldırım Orduları Grup Kumandanlığı görevine başlamadan önce 1916'nın ilk günlerinde Akaretler'deki evinin arka kapısından Beşiktaş Jimnastik Kulübü idman sahasına inmiş (şimdiki Plazalar'ın bulunduğu alan), Ahmet Fetgeri ile Fuat Balkan Beyler'i yanına çağırıp, kendileriyle şu konuşmayı yapmıştır: "Efendiler; sizlerin ve sporcularınızın ciddi çalışmalarını, çeviklik ve maharetlerini uzun zamandan beri büyük bir zevkle, dikkatle izliyorum. Spordan yoksun bir gençlik nasıl ki vatan müdafası sırasında etkili olamıyorsa, insan denen varlığın kafa yapısı da ne derece tekamül ederse etsin, bedeni ikişafı noksan ve yetersiz olursa o vücut o kafayı ileriye götüremez, taşıyamaz. Bugün bünyenizde toplayıp, ilmi metodlarla yetiştirmeye çalıştığınız bu gençler, tam anlamda bedenen ve fikren geliştikleri zaman vatan müdafaasında ilmi sahalarda olduğu gibi spor alanlarında da Avrupalı hasımlarına Türk'ün ölmez gücünü ispat edeceklerdir. Sizi candan kutlar, başarılarınızı her zaman duymak isterim."

BaŞkanlarimiz Ve Teknİk DİrektÖrlerİmİz
TARİH SIRASINA GÖRE B.J.K. BAŞKANLARI
1903-1908 Mehmet Şamil
1908-1911 Şükrü Paşa
1911-1918 Fuat Paşa
1918-1923 Fuat Balkan
1923-1924 Salih Bey
1924-1926 Ahmet Fetgeri Aşeni
1926-1928 Fuat Balkan
1928-1930 Ahmet Fetgeri Aşeni
1930-1932 Emin Şükrü Kunt
1932-1935 A. Ziya Karamürsel
1935-1938 Fuat Balkan
1938-1939 A. Ziya Karamürsel
1939-1941 Yusuf Ziya Erdem
1941-1942 A. Ziya Karamürsel
1942-1950 A. Ziya Kozanoğlu
1950 Ekrem Amaç
1950-1952 Salih Fuat Keçeci
1952-1955 Abdullah Ziya Kozanoğlu
1955-1956 Tahir Söğütlü
1956-1957 Danyal Akbel
1957- Ferhat Nasır
1957-1958 Nuri Togay
1958 Enver Kaya
1959-1960 Nuri Togay
1960-1963 Hakkı Yeten
1963-1964 Selahattin Akel
1964-1966 Hakkı Yeten
1966-1967 Hasan Salman (17.06.1966-11.02.1967)
1967-1968 Hakkı Yeten
1968-1969 Talat Asal
1969-1970 Rüştü Erkuş (08.12.1969-26.01.1970)
1970 Nuri Togay (10.02.1970-29.03.1970)
1970-1971 Agasi Şen
1971-1972 Himmet Ünlü
1972-1973 Şekip Okçuoğlu (21.06.1972-13.01.1973)
1973-1977 Mehmet Üstünkaya
1977-1979 Gazi Akınal
1979 Hüseyin Cevahir (11.04.1979-20.05.1979)
1979–1980 Gazi Akınal (21.05.1979-27.09.1980)
1980-1981 Rıza Kumruoğlu (30.09.1980-28.03.1981)
1981-1984 Mehmet Üstünkaya
1984-2000 Süleyman Seba
2000-2004 Serdar Bilgili
2004 Yıldırım Demirören
TEKNİK DİREKTÖRLER
Tarih
Teknik Direktör
Uyruk

1911-1925
Şeref Bey
Türk

1925-1935
Zinger
Macar

1935-1944
Refik Osman Top
Türk

1944-1946
Charles Howard
İngiliz

1946-1948
Refik Osman Top
Türk

1948-1949
Guiseppe Meazza
İtalyan

1949
Hakkı Yeten
Türk

1949-1950
Eric Keen
İngiliz

1950-1951
Hakkı Yeten
Türk

1951-1952
Alfred Cable
İngiliz

1952-1953
Sadri Usuoğlu
Türk

1953-1954
Sandro Puppo
İtalyan

1955-1956
Cihat Arman
Türk

1957
Eşref Bilgiç
Türk

1956-1957
Jozef Meszaros
Macar

1957-1958
Leandro Remondini *
İtalyan

1959
Hüseyin Saygun
Türk

1959-1960
Andras Kutik*
Macar

1960-1961
Sanrdro Puppo
İtalyan

1961
Şeref Görkey
Türk

1961-1962
Andras Kutik
Macar

1962-1963
Ljubisa Spayiç
Yugoslav

1963-1964
Ernst Melchior
Avusturya

1964-1967
Ljubisa Spayiç*
Yugoslav

1967-1968
Jane Janevski
Yugoslav

1968-1969
Krum Milev
Bulgar

1969-1970
Milovan Çiriç
Yugoslav

1970-1971
Dumitru Teoderescu
Romen

1971-1972
Gündüz Kılıç
Türk

1972-1973
Abdullah Gegiç
Türk

1973-1974
Metin Türel
Türk

1974-1975
Horst Buhtz
Alman

1975-1976
Gündüz Tekin Onay
Türk

1977
İsmet Arıkan
Türk

1977-1978
Milos Milutunoviç
Yugoslav

1978-1979
Doğan Andaç
Türk

1979-1980
Serpil Hamdi Tüzün
Türk

1980-1981
Metin Türel
Türk

1980-1983
Dorde Miliç*
Yugoslav

1983-1984
Ziya Taner
Türk

1984-1986
Branko Strankoviç
Yugoslav

1986-1987
Miloş Milutinoviç
Yugoslav

1987-1993
Gordon Milne*
İngiliz

1993-1996
Cristoph Daum*
Alman

1996-1997
Rasim Kara
Türk

1997-1999
J. Benjamin Toshack
Galler

1998-1999
Karl Heinz Feldkamp
Alman

1999-2000
Hans Peter Briegel
Alman

2000-2001
Nevio Scala
İtalyan

2001-2002
Cristoph Daum
Alman

2002-2004
Mircea Lucescu*
Rumen

2004-2005
Vicente Del Bosque
İspanyol

2005-...
Rıza Çalımbay
Türk

2005-2006
Tigana
Fransız

Unutulmaz Futbolcular
YERLİ FUTBOLCULAR

HAKKI YETEN
11.01.2005 12:58


ŞEREF GÖRKEY
11.01.2005 12:57


ŞÜKRÜ GÜLESİN
11.01.2005 12:57


VEDİİ TOSUNCUK
11.01.2005 12:57


HÜSEYİN SAYGUN
11.01.2005 12:56


HÜSNÜ SAVMAN
11.01.2005 12:56


ŞEVKET YORULMAZ
11.01.2005 12:55


FARUK SAĞNAK
11.01.2005 12:55


BÜLENT AZİZ ESEL
11.01.2005 12:54


KEMAL GÜLÇELİK
11.01.2005 12:54


RECEP ADANIR
11.01.2005 12:53



NAZMİ BİLGE
11.01.2005 12:53


ALİ İHSAN KARAYİĞİT
11.01.2005 12:51


FARUK KARADOĞAN
11.01.2005 12:50



GÜVEN ÖNÜT
11.01.2005 12:04


RASİM KARA
11.01.2005 12:03


ZEKERİYA ALP
11.01.2005 12:03


KAYA KÖSTEPEN
11.01.2005 12:02


NECMİ MUTLU
11.01.2005 12:02


SABRİ DİNO
11.01.2005 12:01


BİROL PEKEL
11.01.2005 11:59


ŞENOL BİROL
11.01.2005 11:58


AHMET ÖZACAR
11.01.2005 11:58


SANLI SARIALİOĞLU
11.01.2005 11:57


YUSUF TUNAOĞLU
11.01.2005 11:56


MEHMET EKŞİ
11.01.2005 11:56


NECDET ERGÜN
11.01.2005 11:55


SAMET AYBABA
11.01.2005 11:54


ZİYA DOĞAN
11.01.2005 11:54


RIZA ÇALIMBAY
11.01.2005 11:53


RECEP ÇETİN
11.01.2005 11:53


KADİR AKBULUT
11.01.2005 11:52


ULVİ GÜVENEROĞLU
11.01.2005 11:52


GÖKHAN KESKİN
11.01.2005 11:51


METİN TEKİN
11.01.2005 11:50


FEYYAZ UÇAR
11.01.2005 11:49


ALİ GÜLTİKEN
11.01.2005 11:21


MEHMET ÖZDİLEK
11.01.2005 11:20


ERTUĞRUL SAĞLAM
11.01.2005 11:20


NİHAT KAHVECİ
11.01.2005 11:19

YABANCILAR

Zlatan Arnavutoviç
11.01.2005 13:03


Sava Paunoviç
11.01.2005 13:02


Joe Erwin Kuzman
11.01.2005 13:02


Cevdet Şekerbegoviç
11.01.2005 13:02


Mirsad Kovaçeviç
11.01.2005 13:02

Leslie Ferdinand
11.01.2005 13:01


Stefan Kuntz
11.01.2005 13:01


Fani Madida
11.01.2005 13:00


Daniel Amokachi
11.01.2005 13:00

Pascal Nouma
11.01.2005 13:00
 
Beşiktaşın Kuruluşu
1902 sonbaharında Beşiktaş Serencebey Mahallesi'nde, o zamanın Medine Muhafızı olan Osman Paşa'nın konağının bahçesinde, 22 kişilik genç grup, haftanın bazı günlerinde toplanıp jimnastik hareketleri yapmaktaydı. Başta Osman Paşa'nın oğulları Mehmet Şamil ve Hüseyin Bereket ile mahellenin gençlerinden Ahmet Fetgeri, Mehmet Ali Fetgeri, Nazımnazif, Cemil Feti ve Şevket Beyler’in aralarında bulunduğu gençlerin ilk ilgilendikleri spor branşları, özellikle barfiks, paralel, güreş, halter, aletli ve aletsiz jimnastikti. O sıralarda siyasi hareketler dolayısıyla her türlü toplanmadan ürkerek hafiyeler dolaştıran 2. Abdülhamit'in adamları Serencebey'deki bu toplanmaları haber alınca, spor yapan gençler bir baskınla karakola götürüldü. Bu sporcu gençlerin bir kısmının saray erkanına yakın olması, ayrıca o dönemlerde kötü gözle bakılan futbol oynamadıkları ve sadece beden hareketleri yaptıklarını belirtmeleriyle gergin durum yumuşadı. Hatta saray çevresinden Şeyhzade Abdülhalim bu sporcuları destekledi ve sık sık antrenmanları seyretmeye başladı. Ünlü boksör ve güreşçi Kenan Bey de antrenmanlara gelerek güreş ve boks hareketleri göstermeye başladı.
1903 Mart'ında ise özel bir izinle Bereket Jimnastik Kulübü kuruldu. 1908'de Meşrutiyet'in ilanıyla sportif hareketler biraz daha serbestlik kazandı. 31 Mart 1909'daki siyasi olaylardan sonra Edirne'de bulunan Fuat Balkan ve Mazhar Kazancı, Hareket Ordusu ile İstanbul'a geldi. Siyasi olaylar yatıştıktan sonra iyi bir eskrim hocası olan Fuat Balkan ile başta güreş ve halter sporlarını yapan Mazhar Kazancı, Serencebey'de jimnastik yapan gençleri bularak birlikte spor yapma fikrini kabul ettirdi. Fuat Balkan, Ihlamur'daki evinin altındaki yeri, kulüp merkezi yaptı ve Bereket Jimnastik Kulübü'nün adı Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü olarak değiştirildi. Böylece jimnastik, güreş, boks, eskrim ve atletizmin ön planda tutulduğu güçlü bir spor kulübü meydana geldi. Fuat Bey'in arkadaşları Refik ve Şerafettin Beyler de iyi birer eskrimciydi.

Bu arada Beyoğlu Mutasarrıfı Muhittin Bey'in teşvikiyle Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü, 13 Ocak 1910 tarihinde tescil edilen ilk Türk spor kulübü oldu. Semtin gençlerinin bu spor kulübüne ilgisi büyüdü ve spor yapan üyelerin sayısı bir anda 150'ye yükseldi. Kulübün merkezi de Ihlamur'dan Akaretler'de 49 numaralı binaya taşındı. Bir süre sonra bu bina da küçük gelince, yine Akaretler'de 84 numaralı binaya geçildi. Bu binanın arkasındaki bahçe de bir spor sahası haline getirildi.
kaynak: http://www.bjk.com.tr/tr/haberler.php?xl=tarihce&l=h&h_no=3298

Arabacılar lakabı: Arabacılar Takımı Değil, Arabalılar Takımı

Ahmet Fetgeri Bey'in agzindan :

"Her bir devrin ileri gelenlerinin çocuklari olan pasazadeler, idman mahalli olan Osman Pasa Konagi'na gidip gelirken Dolmabahçe Saray arabalarindan istifade etmeye baslamislardi. Her hareketin goze battigi ve dedikodu mevzugu oldugu o günlerde yapilan bu seyahatler, halkin arkadaslarimiza "Saray arabalariyla gezen gençler", "Saray arabalilar" ve "ARABALILAR" seklinde isimler takmalarina sebep olmustur. O zamanlar samimi ve sicak bir ifadenin mahsulü olan bu tabirler, her halde zaman geçtikçe rakip taraftarlarca istismar edilerek "ARABACILAR" olarak degismis olacak..."

Kaynak: http://www.forzabesiktas.com/arabaci.php


Kuruluş belgesi:
kurulus_belgesi.jpg
 
Arkadaşlar Beşiktaş'ın tarihi,başarıları ws.. gibi konuları lütfen bu başlık altından paylaşınız.Ayrıca bu başlık sadece paylaşım amaçlı kullanılacaktır,yani bu başlığa 'ellerine sağlık,çok güzel çalışma..ws.. gibi mesajlar atmayınız.Paylaşım harici attığınız her mesaj weya yorum silinecektir.Beğendiğiniz paylaşımlara Teşekkür Et butonunu kullanarak beğeninizi belirtebilirsiniz.Böylece aradığınız bir konuya daha kolay ve hızlı bir şekilde ulaşabilir ve aynı zamanda kirliliği önlemiş olursunuz.

Saygılarımızla..Spor&Spor Bahisleri Moderatorleri

ژảỸ ژảỸ-Majesties-|ChaMuR|
 
Biz Neden Beşiktaşliyiz ?

Ilk Kurulan Spor Kulubu (1903)

Ilk Tescil Edilen Spor Klubu(1910)

Ilk Spor Tesisi ve Lokali Kuran Kulup(Akaretler-1909)

Ulu onder Ataturk'un ilk ilgilendigi ve ziyaret ettigi kulup(1914)

Balkan, Canakkale ve Istiklal savaslarinda en fazla sehit veren kulup

Ilk Resmi Istanbul ligi Sampiyonu(1924)

En Fazla Resmi Istanbul Ligi sampiyonu(15 Kez)

Ust Uste Bes Yil Istanbul Sampiyonu Olan Tek Kulup(1939-1943)

Istanbul Liglerinde En Fazla Gol Atan Takim(1 Sezonda 90 Gol, 8 Yilda 599 Gol)

Resmi ligde 18 macta 18 galibiyet alan takim

Resmi liglerde en fazla "namaglup sampiyon" olan takim(7 Kez)

Turk Milli Takimi'ni Temsil Hakki Verilen Tek Takim

Ambleminde AYYILDIZ olan tek kulup

Ecnebilere karsi en iyi neticeleri alan kulup

Ilk Eskirim Sampiyonu Kulup

Ilk Atletizm Sampiyonu Kulup

Ilk Gures Sampiyonu Takim

Ilk Voleybol Sampiyonu Takim

En Fazla Centilmenlik Kupasi Aalan Takim(19 Kez)

Ilk Basbakanlik Kupasi

Ilk Federasyon Kupasi

20 Takim Arasinda Yapilan Ilk Turkiye Ligi'nde Sampiyon Olan Takim

Genc Takimlar Futbo Ligi'nde en cok lstanbul ve Turkiye sampiyonu olan kulup(30 Kez)
Otimpiyatlara ilk defa bayan sporcu yollayan kulup (1936-Berlin)

Eskrimde Balkan sampiyonu olan kulup

"19 Mayis Genclik ve Spor Bayrami" fikrini ortaya atip uygulamasini ve kanunlasmasini saglayan kulup

Ulkemizde ilk defa sahnede spor gosterisi ve jimnastik hareketi duzenleyen kulup (1910) (Kadikoy Apollon Sinemasi)

Grekoromen guresi, oncetikle kuluplere, daha sonra da Turkiye'ye yayan kulup

Ilk sualti sportari yapan kulüp

Ilk kitalar arasi seyahat yapan kulup(USA)

i!k boks subesi kuran antronerler yetistiren kulup

Atletizm, eskrim, boks, basketbol, gures ve futbolda Turkiye sampiyonluklan olan kulup

Avrupa takimlarina en fazla oyuncu veren kulup

Turkiye'de dekatlon yarislari yapan ilk kulup

Istanbul'da ilk defa Beynelminel gures turnuvasi yoneten kulup(1910-1911)

Turk Milli Takimi'ni Temsil Hakki Verilen Tek Takim

Sirikla Atlamayi Turkiye'ye getiren kulup(Ressam Namik Ismail)

Ilk maraton musabakasini kazanan sporcu Besiktasli "Maratoncu Ibrahim" dir

Ilk "Atis Poligonunu" kuran kulup

Okullarda "Beden Terbiyesi" dersleri veren kulup

Turkiye'nin en zengin tesislerine sahip kulubu

Turkiyede Gokdeleni olan tek kulup

Turkiyede her bransta "Spor Okullari" acan tek kulup

Altyapisindan futbolcu yetistiren tek kulup

Turkiye Liginde Namaglup Sampiyon olan tek takim

Uc buyukler arasinda en fazla kupayi elinde bulunduran kulup

Ust uste 56 mac yenilmeyen "Yenilmez Armada"

Ust uste en fazla arka arkaya galip gelen takim(18 Kez)
Iki senede sadece 1 yenilgi alan tek takim

Resmi Bir macta 10 gol atan tek kulup
Fenerbahce'yi ve Galatasaray'i Dunya uzerinde en cok yenen kulup
Inonu stadinda 10 sene hicbir Anadolu takimina yenilmeyen tek takim (Taaki Trabzon Maglubiyetine kadar)
 
İNÖNÜ STADI

İnönü Stadı 1947 Yılınd Açıldı

Mimari planları Mimar Vietti Violi , Mimar Şinasi Şahingiray ve Mimar Fazıl Aysu tarafından hazırlanmış olup, II. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü devrinde ve Lütfi Kırdar'ın İstanbul Valiliği ve Beden Terbiyesi Bölge Başkanlığı zamanında yapılmış ve 19 Mayıs 1947 yılında açılmıştır. 1950'li yıllarda stadyumun arka tarafında bulunan gazhane ve havagazı fabrikası daha sonraki yıllarda yıkılarak yeni açık tribünler inşa edilmiştir. İnönü Stadyumu’nun ilk maçı Beşiktaş ile İsveç'in AIK takımı arasında oynanmıştır. Bu stadyumdaki ilk golü de o zamanlar Beşiktaş’ın futbolcusu olan, Onursal Başkanımız Süleyman Seba atmıştır. İlk maç 3-2 AIK' nın galibiyeti ile bitmiştir.

1998 Yılında 49 Yıllığına Kiralandı

8 Şubat 1998 tarihinde Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile BJK Derneği arasında imzalanan sözleşme ile 49 yıllık intifa hakkı verilmiş ve sözleşmenin tapuya tescil tarihi olan 27 Mart 1998 tarihinden itibaren BJK'ya ait olmuştur. BJK İnönü Stadyumu ile ilgili tasarruflarda bulunmaya sadece Beşiktaş Jimnastik Kulübü Derneği’nin yetkili olduğu hukuken tescil edilmiştir.


BJK İnönü Stadı'ndaki Yenileme Çalışmaları (2004)

2003-2004 sezonunun tamamlanmasının ardından hemen başlayan çalışmalarla stadımız, muhteşem bir görünüm kazandı. Zemin indirme projesiyle, tribünler ile saha arasında artık sadece 4 metre uzaklık var. Bu sayede yüzde 50 artışla, toplam koltuk kapasitesi de 32,145’e ulaştı. Kapalıda bulunan basın tribünü, taraftarlardan gelen istek üzerine numaralı kısma alındı. Kapalı trübünün orta bölümündeki localar, tribünlerle saha arasında bulunan tel örgüler kaldırıldı. Stadın giriş ve çıkışlarını rahatlatmak için kapı sayısı da yüzde 100 artırılarak, 36’dan 72’ye çıkartıldı. BJK TV için stat içerisinde bir bölüm yapıldı. Ayrıca, tuvalet ve büfelere yenisi eklenerek, bakımları tamamlandı.




Nasıl Gidilir?
Beşiktaş'dan Taksime giden yolda Dolmabahçe Sarayı’nın tam karşısındadır. Taksim tarafından geliyorsanız Gümüşsuyu caddesinin bitiminde, Beşiktaş İnönü Stadyumu karşınıza çıkacaktır.

Toplu Taşıma
Metro, dolmuş veya otobüsle ulaştığınız Taksim Meydanı veya Beşiktaş'tan 10 dakikalık yürüme mesafesidir. Ayrıca Anadolu yakasından gelenler için Beşiktaş ve Kabataş semtine Üsküdar ve Kadıköy’den her 30 dakikada bir vapur seferleri ve devamlı olarak motor seferleri yapılmaktadır.

Otopark
Otomobilinizi Taksim Beyoğlu Evlendirme Dairesi otoparkına veya Beşiktaş Sinanpaşa Alışveriş Merkezi’nin ücretli otoparkına bırakabilirsiniz.

Diğer Kurallar
-Kapılar normal maç günlerinde maç saatinden 3,5 - 4 saat önce, derbi maçları ve Avrupa kupası maçlarında 6-7 saat öncesinden açılır. Kapılar maç başlama saatine kadar açıktır.
-6 yaşından büyük çocuklar bilete tabidir.
-Tribünlerde büfeler bulunmaktadır.



Birşey daha eklemek istiyorum arkadaşlar bu benim 100,cü mesajım ve hackhell ailesine teşekkür ediyorum herşey için çok güzel bir site, forum ++++ BEŞİKTAŞ'ımıza başarılar diliyorum
 
Beşiktaşin Tarihi Ve Unutulmayanlar

ICED Senin için kuntzla başlayalım

]****************STEFAN KUNTZ*****************


Adı: Stefan Kuntz

Ülke: Almanya

Doğum Tarihi: 30 Ekim 1962

Doğum Yeri: Neunkirchen

Mevki: Forvet

Sezon: 95/96

Maç: 30

Gol: 9

th_25611_StefanKUNTZ_122_467lo.jpg


Bir dönem Beşiktaş'ta da oynamış Alman milli eski futbolcu (santrafor) ve teknik direktör.



1962 yılında doğan ve Alman Ligi Bundesliga'da sırasıyla VfL Bochum, Bayer Uerdingen, FC Kaiserslautern ve Arminia Bielefeld takımlarında oynamıştır. 1983 ve 1999 yılları arasında oynadığı Alman liginde oynadığı toplam 449 maçta attığı 179 golle bu ligde en çok gol atan 6. futbolcu olmuştur. 1991 yılında Almanya'da Kaiserslautern formasıyla yılın futbolcusu seçilmiştir. 1986 ve 1994 yıllarında olmak üzere iki kez Almanya Ligi'nde gol kralı olmuştur.

Alman ligi dışında sadece 1995/1996 sezonunda transfer olduğu Beşiktaş Jimnastik Kulübünde başarıyla oynamıştır.

Milli takımda 1994 Dünya Kupası ve 1996 yılında oynanan Avrupa Kupası Euro 96'da Alman Milli Futbol Takımı kadrosunda bulunmuş ve oynadığı maçlarda başarılı performans göstermiştir. Milli takım forması altında oynadığı 25 maçta 6 gol atmıştır.


Futbol kariyerine sportif direktör olarak devam etmektedir.

Ayrıca Kuntz'un babası Günter Kuntz da 1964-1968 yılları arasında Borussia Neunkirchen takımında futbol oynamıştır.


Yıl-------------Kulüp-----------------Maç-----------Gol



1983-1986-----Vfl Bochum-----------100------------41

1986-1989-----KFC Uerdingen 05-----94-------------32

1989-1995-----Kaiserslautern--------170------------75

1995-1996-----Beşiktaş------------- 30-------------9

1996-1998-----Arminia Bielefeld-------65-------------25

1998-1999-----Vfl Bochum-----------20-------------6


Yönettiği Takımlar


1999-2000: Borussia Neunkirchen

2000-2002: Karsluher SC

2003: SV Waldhof Mannheim

2003-2004: LR Ahlen
th_22332_7300_122_382lo.jpg


Beşiktaş’ta oynadığı tek sezonda 30 lig maçında 9, iki Avrupa Kupası maçında da 2 gol attı. Almanya’da çok sevilen bir futbolcu idi ve onu izlemek için Almanya’dan özel seyirciler Beşiktaş maçlarına geldi.
1996 Avrupa Şampiyonası finallerinde 34 yaşında olmasına rağmen, Almanya’nın Avrupa Şampiyonu olmasında başrolü oynadı. İngiltere’ye attığı gol, unutulmaz goller arasında yer aldı. 1996 Temmuz’unda Arminia Bielefeld’e transfer oldu. Almanya’da 429 lig maçında 173 gol attı, 24 defa A Milli oldu.

th_22399_Kuntz_m_122_482lo.jpg


Almanya’dan Türkiye’ye gelirken bu ayrılık Kaiserslautern’li taraftarlara çok acı gelmiş ve Kuntz’un son maçında yüzlerce Alman ağlamıştı. Neden bu kadar sevildiğini kısa sürede bütün Beşiktaşlılar da anladı. 33 yaşına rağmen takımın en çok koşan, mücadele eden oyuncusu olan Kuntz, kaybetmeye tahammül edemeyen yapısıyla da diğer yabancılardan hemen ayrılıyordu. Beşiktaş’ta geçirdiği sezonun ardından çıktığı Euro-96’da Almanya’nın şampiyon olmasındaki nedenlerden biri de Kuntz’un futboluydu.

th_22468_ac_vs_ksc_b2_122_531lo.jpg


Arif Oğuz'un Kaleminden Kuntz

Stefan Kuntz… Ne söylenebilir ki..Belki de bugüne kadar oynayan en istikrarlı yabancı forvetti. Sevmistim kendisini… Zaten burada sayılan isimlerin çoğu gibi son dakika transferi olmamasına rağmen listeye dahil etmem de o yüzden. Aumann ile birlikte yukardaki belirttiğimiz Mart-Nisan transferlerindendi. Kaiserslautern taraftarlarının muhteşem bir şekilde uğurlamasıyal Beşiktaş’a gelen Alman fubolcuyu ne yazık ki sadece bir sene izleyebildik. Biraz da Euro-96 başarısınında etkisi ile ayrıldı klüpten…
 
**********FANİ MADİDA**********

Fani Madida, (doğum 1966 - Güney Afrika) Beşiktaş Jimnastik Kulübü ve Antalyaspor'un eski orta saha oyuncusu.

th_65738_1masdida_122_479lo.jpg


1992 yılında Kaizer Chiefs takımından Beşiktaş'a transfer oldu. Sağ açık, orta saha, sağ bek ve forvet olmak üzere birçok pozisyonda başarıyla ve istikrarla forma giydi.Beşiktaş’ta 3 sezon forma giyerek tarihe geçti. Madida, Amokachi ve Ronaldo ile birlikte en uzun süre oynayan 3 yabancı futbolcudan biridir. Beşiktaş'te oynadığı 76 lig maçında 16 gol attı. Bu dönemde 1 Lig, 1 Kupa şampiyonluğu yaşadı. Kontratı sürerken 1995 yılında tartışmalı bir şekilde Antalyaspor'a transfer olarak, siyah beyazlı kulüple davalık oldu.

th_62190_fanimadida_122_452lo.jpg




Sezon Kulüp Maç Gol


97/98 Bursaspor 2 0

97/98 Antalyaspor 19 2

96/97 Bursaspor 31 6

95/96 Antalyaspor 32 12

94/95 Besiktas 27 3

93/94 Besiktas 23 4

92/93 Besiktas 25 9

87/88 Kaizer Chiefs 0 0

th_62617_040319FaniMadidaLG_122_576lo.jpg
th_62706_MADIDA125_122_515lo.jpg




Bu da Madida ile ilgili hoş bir enstantane.(Rivayet edilir.Ayrıca alıntıdır.)


afrika u21 uluslar kupası oynanmaktadır...besiktas başlarında gordon milne olmak üzere tüm transfer komitesiyle maçları takip etmektedir...gözleri güney afrika ulusal takımından fani madida'nın üzerindedir...bütün menajerler methiyeler düzmekte kendisini göklere çıkarmaktadırlar...aynı turnuvayı bir çift dikkatli göz de takip etmektedir: ilhan cavcav...cavcav da orada beşiktaş heyetiyle takılmaktadır ama yalnızca gündüzleri, geceleri ise süleyman seba ekolü gereğince bjklılar erkenden otellerine çekilip mışıl mışıl uyurken cavcav o disko senin bu bar benim dolaşmaktadır...bu gezmelerinin birinde bir barda güney afrika futbol federasyonu temsilcilerinden birini görür bir şekilde muhabbeti koyar...ama sohbette asla futboldan bahsetmez un ihracatıyla uğraştığını iş adamı olarak orada bulunduğunu falan söyler...muhabbet ve alkol katsayısı arttıkça temsilci açıldıkça açılır (mealen) "ulan sizin türkler çok saf adamlar beşiktaş diye bir klüp bizim en kazma futbolculardan birini almaya çalışıyor, ülkedeki bütün menajerleri bağladık herkes iyi referans veriyor herifi on kat fazlasıyla satacağız" der...cavcav hiç açık vermez güler fakat gerçekten yetenekli fakat sudan ucuz 3 oyuncunun adını öğrenir...neyse bjk transferi gerçekleştirir türkiye'ye dönülür...kısa bir süre sonra sudan ucuz üç yetenekli afrikalı futbolcu gençlerbirliği takımında oynamak üzere türkiye'ye ayak basar...
(bkz: john leshiba mosheou)
(bkz: andre kona)
(bkz: donald kushe)

th_62392_FaniMadida20040608lg_122_404lo.jpg



Madida ayrıca Durban Stars adlı Güney Afrika takımında coach olarak görev yapmıştır 2004 yılı itibariyle..Ama Durban Stars başkanı coach olarak Madidadan iyi verim alamayınca kendisini 27 Aralık 2004 tarihinde bu görevden almıştır.Ama kulüple bağlarını koparmasını istememiştir ve ona kulüpte pazarlama deparmanında görev teklif etmiştir.Ama Madida'nın kulüple olan sözleşmesi o sezon sonunda biteceğinden Madida'da sezon sonunda kulüpten tamamen ayrılacağını açıklamıştır.

Devamı gelecek arkadaşlar.Elimden geldiğince güzel bir topik hazırlayacağım burada sizlerinde desteğiyle, Beşiktaşımızda yakın zamanda forma giyen ve iz bırakan oyuncularımız ile ilgili.

**********OSVALDO NARTALLO**********


Adı: OSVALDO DARİO NARTALLO (İlker Yasin'in Deyişiyle Nartayyo)

Ülke: Arjantin

Doğum Yeri: Beneral Belgrano, Buenos Aires ,Argentina

Mevki: Forvet

Sezon: 93/94

Maç: 37

Gol: 13


th_19643_nartallo_122_470lo.jpg


Nartallo Beşiktaş ve Türkiye'ye gelen ilk arjantinli futbolcudur.İlginç futbol tarzı ve uzun saçları ile dikkat çekmişti. 1993-1994 sezonunda Beşiktaş'ta oynadı.Beşiktaşta oynadığı süre içerisinde 37 maçta görev aldı.Ve 13 gole imzasını koydu. Sonraki sezon Petrolofisine transfer oldu.

Kariyerinde oynadığı takımlar: San Lorenzo de Almagro, Orlando Pirates,Beşiktaş,Petrolofisi,Granada Fc,Angeles de Puebra,TuresNeza,Quereto.

Futbol yaşantısına Arjantinde başlayan Nartallo burada 3 sezon oynadıktan sonra Güney Afrika'nın Orlando Pirates takımına transfer oldu.Burada 1 sezon oynadıktan sonra Beşiktaşa geldi.Daha sonra da Petrolofisinde buldu kendini.Burda da bir sezon oynadıktan sonra futbol yaşantısını yeniden Güney Amerikada sürdürmek için Kolomibya'nın yolunu tuttu.Kolombiyada da bir sezon oynadıktan sonra Meksika'ya giti.Meksika da 4 sezon geçirdi.Daha sonra yeniden futbola başladığı yere,vatanına yani Arjantine döndü.San Lorenzo takımının formasını giydi.2003 yılında da futbolu burada bıraktı.

Geldiğinde, dedesi İtalyan olduğu için aynı zamanda İtalyan vatandaşı olduğunu ve iki sene sonra Seri-A’da oynayacağını iddia eden Arjantinli forvet, ilk sezonunun ardından bir anda kendini Petrolofisispor’da bulmuştu!
İlginçtir futbol oynarken kendini izleyenleri güldürüyordu. Ama daha da ilginci o sezon Feyyaz’dan sonra Oktay’la beraber takımın en golcü ikinci futbolcusuydu.

Osvaldo Deio Nartallo. İlginç Arjantili..Ne zaman ne yapacağı belli olmazdı. Bir bakarsanız en basit golü kaçırır bir bakarsınız en zorunu başarır. Kempes timsali saçları 1-0 kaybedilen bir GS maçında kaçırdığı daha dogrusu ıskaladığı bir kafa golünden sonra yöneticiler zavallının saçına takmış o maçtan sonra saçını at kuyruk yapıp oynamaya başlamıştı!



Aşağıda ki linkte de Nartallo'nun başka bir fotoğrafını görmeniz mümkün.

http://www.enunabaldosa.com/2006/05/osvaldo-daro-nartallolas-vueltas-de-la.html
 
**************RONNY JOHNSEN**************

th_11571_ronnyjohnsen_122_316lo.jpg


Adı: Ronny Johnsen

Doğum Tarihi: 10 Haziran 1969

Doğum Yeri: Tonsberg,Sandefjord, Norveç

Mevki: Defans/Orta Saha

Sezon: 95/96

Maç: 30

Gol: 2


Ronny Johnsen (d. 10 Haziran 1969 - Tønsberg, Norveç) Norveç'li futbolcu. 1995/1996 sezonunda Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nde forma giymiştir.
Lillestrom forması giyerken, döneminin Norveç için rekor olan bir bonservis ücreti ile 1995 yılınad Beşiktaş'a transfer oldu. Gösterişsiz futbolu ile o sezon kulübün en istikrarlı futbolcularından biri olmasına rağmen Christoph Daum'un yönettiği takım sezonu kötü bir performansla tamamladı ve Johnsen spor yazarları tarafından oldukça eleştrildi.
johnsen_b.jpg


Ancak bu eleştrilere rağmen bir sonraki sezon Premier Lig'in en önemli takımlarından Manchester United'a transfer oldu ve 6 sezon boyunca bu takımda oynadı. 1996'dan 2002'ye kadar bu 6 senede içinde 4 lig şampiyonluğu (1997, 1999, 2000 ve 2001), bir FA Cup (1999 yılında) ve yine 1999 yılında bir kez de UEFA Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu yaşadı.
eurofinal75.jpg
fafinal26.jpg


2002 yılında Birmingham takımı Aston Villa'ya transfer oldu ve iki sezon da bu takımda forma giydi.
johnsen_ronny_20020911_gh_r.jpg

49 kez forma giydiği Aston Villa'dan 2004 yılında Newcastle United'a transfer oldu ancak burada ilerleyen yaşı ve fiziksel durumunun müsait olmaması nedeniyle çok az forma şansı bulabildi.
ronny1.jpg

2005 yılında futbolu bırakmayı planlasa da sonradan kararını değiştirdi ve Norveç ekibi Valeranga ile sözleşme imzaladı.
1146477798971_982.jpg

Defans ve orta sahada görev yapan Johnsen, 61 kez Norveç Milli Futbol Takımı'nın forması giymiştir. 1998 FIFA Dünya Kupası'nda Norveç kadrosunda yer aldı.

KARİYERİ------------------------MAÇ-------GOL

Lyn:1992-1993------------------31-----------7

Lillestrøm:1994-1995------------ 23-----------4

Beşiktaş:1995/1996--------------30-----------2

Manchester United:1996-2002 ---99-----------7

Aston Villa:2002-2004----------- 49-----------1

Newcastle:2004/2005------------3------------0

Vålerenga:2005 -----------------23-----------1

375879.jpeg


“Manchester United gibi bir takıma gelip oynamak için sadece bir şansınız olabilir ve o şansı almalısınız.”

Ronny Johnsen

“Ronny Johnsen için üzgünüm.Bütün kredileri ben alırken her hafta mükemmel oynayan aslında o.Hatta sahanın en kötüsü olduğum zaman bile Norveç basınındaki bütün zaferler benim adıma oluyor.”




Yakın zamanda Cordobayı ve nicelerini yok yere gönderenleri fazla kınamamak lazımmış.çünkü bu kronik bişey galiba.​
 
*************RAİMOND AUMANN************

Adı: Raimond Aumann

Doğum Tarihi: 12 Ekim 1963

Doğum Yeri: Augsburg, Batı Almanya

Mevki: Kaleci

Sezon: 94/95

Maç: 48

Raimond Aumann, Alman Futbolcu.

th_00130_RaimondAumann_122_544lo.jpg


1982-1994 yılları arasında Bundesliga da kaleci olarak oynadı.Ve Bayern Münih forması altında 6 şampiyonluk yaşadı.2 kez de Almanya kupası sevinci yaşadı Bayern Münihte.Daha sonra 1994 yılında Beşiktaşa transfer oldu.Ve Beşiktaşın 1995 yılında lig şampiyonu olmasında büyük yardımı oldu.

Alman milli takımındada 1989 ve 1990 yıllarında 4 kez forma giydi ve İtalya 1990 dünya kupasında da oynadı.1996 yılında da aktif fubol yaşamına son verdi.



Ali Erimin kaleminden Aumann:

Beşiktaş’ın belki de o zamana kadar yaptığı en isimli transferdi. Ancak Beşiktaş’ın aldığı Aumann’la Bayern München’de oynayan Aumann aynı kişiler miydi hala tartışılır...Yediği hatalı gollerle adeta saç baş yolduruyordu. Özellikle Şampiyonlar Ligi Ön Elemesinde Rosenborg’dan yediği golleri Beşiktaşlılar asla unutamadı.

 
konu sabitlendiği için teşekkür ederim mrmicle dewam edelim.




*************MARİJAN MRMİC***************




Adı: Marijan Mrmic

Doğum Yeri: Hırvatistan

Doğum Tarihi: 6 Mayıs 1965

Mevki: Kaleci

Sezon: 96/98

Maç: 82

th_93238_MRMIC1_122_359lo.jpg


Marijan Mrmić (d. 6 Mayıs, 1965) eski Hırvat milli kaleci. 1996 yılında itibaren iki yıl boyunca Beşiktaş'da forma giyen Mrmić şu anda kaleci antrenörlüğü yapmaktadır.
Futbol kariyerine 1983 yılında NK Mladost Suhopolje takımında başladı. 1988 yılında Dinamo Vinkovci'ye transfer oldu. 1993 yılına kadar bu takımda oynadıktan sonra yine Hırvatistan Ligi'nden NK Varteks'e gitti.
1996 yılında Beşiktaş'a transfer olarak ilk kez yurtdışında bir ligde oynadı. Oldukça başarılı geçen iki sezon sonrası Varaždin'e giderek tekrar Hırvatistan Ligi'ne döndü. Aktif futbol hayatı kariyerinin sonlarına doğru Belçika takımı Charleroi'ye transfer olarak, kısa süre bu takımda oynadı.
Marijan Mrmić, 1995 - 1999 yılları arasında Hırvatistan Milli Futbol Takımı'nda forma giydi.


th_93791_mrmic_122_353lo.jpg


1997-Milliyetten Alıntıdır:

BESiKTAS'a gelmis en iyi yabanci kaleci gozuyle bakilan Hirvat Marjan Mrmic, sakatligi nedeniyle oynamadigi maclarda adeta kahroldugunu soyledi. Mrmic, "Ciddi sekilde sakatlandiktan sonra Besiktas'in durumunu dusundum ve birara bunaldim. Cunku takimimiz Sampiyonlar Ligi'ne katilmis, ustelik devlerle oynayacakti. Ligde de Trabzonspor, Galatasaray ile oynayacagiz ve ben de kalede yoktum. Ben kesinlikle kendimi ovmuyorum. Ancak boylesine zor maclarda arkadaslarimi yalniz birakmak beni kahretti" dedi. Fevzi'yi oven Hirvat file bekcisi Besiktas'tan ayrilmayi dusunmedigini ve kaleye gecmek icin sabirsizlandigini soyledi

th_93821_mrm_122_409lo.jpg


Benim şahsi fikrim değeri bilinmemiş oyuncularımızdan bi tanesidir.O gittikten sonra Beşiktaş Cordobayı alana kadar büyük oranda kaleci sıkıntısı çekmiştir.

**********IORDAN LETCHKOV*************



Adı: Iordan Letchkov

Doğum Yeri: Bulgaristan

Doğum Tarihi: 9 Temmuz 1967

Mevki: Orta Saha

Sezon: 97/98

Maç: 21

Gol: 2

th_85076_letchkov_122_457lo.jpg


Yordan Letchkov , eski Bulgar futbolcu.Kariyerine aynı zamanda doğduğu şehrin de takımı olan Silven’de başladı ve daha sonra CSKA Sofya takımına transfer oldu.1992 yılında Hamburg SV takımına transfer edildi.Burada 1996 yılına kadar oynadı.Daha sonra Marsilya ve Beşiktaş ta da forma giydi.
Letchkov, Bulgaristan’ın 4. olduğu 1994 dünya kupasında da Bulgaristan milli takımının formasını giydi.En büyük zaferi New York Giants stadında savunma oynayan Almanya ya karşı çeyrek finalde geldi.Hristo Stoichkov ve Yordan Letchkov’un attığı goller Bulgaristan’ın dünya kupasında yarı finale çıkmasını ve ülke futbol tarihinde ki en büyük başarıya ulaşılmasını sağladı.1994 yılına kadar Bulgarlar Dünya Kupası Finallerinde oynadığı 16 maçın hiçbirini kazanamamıştı.Yordan Letchkov ayrıca 1996 Avrupa Futbol Şampiyonasındada Bulgaristan takımının formasını giydi.



Letchkov 2003 yılında kendi şehri olan Silven’de belediye başkanı olarak seçildi.

Ayrıca 2000 yılında Letchkov uyuşturucu kullandığı için Silven’de hastaneye kaldırıldı.Yüksek dozda uyuşturucunun etkisiyle hastaneye kaldırılan Letchkov elektro şok tedavisiyle hayata döndürüldü.Bu olaydan sonra, bir süre rehabilitasyon merkezinde tedavi gördü.

Letchkov Beşiktaş ta oynarken sözleşme tarihi dolmadan önce kulübü terkettiği için Beşiktaş yönetimi Letchkov aleyhinde 10 milyar liralık tazminat davası açmıştı.Ama dava reddedilmişti.Beşiktaş Letchkov’u Marsilya kulübünden 600 bin mark ödeyerek almıştı.

th_85391_168208_122_463lo.jpg
th_85521_180023_122_597lo.jpg


SEZON-----------TAKIM

1985/1991-------Silven

1991/1992-------CSKA Sofya

1992/1996-------Hamburg

1996/1997-------Marsilya

1997/1998-------Beşiktaş

1998/2001-------Silven

2001/2002-------CSKA Sofya


Aşağıda ki resimde Letchkov 94 dünya kupası çeyrek finalinde Almanya ya attığı gol esnasında.

th_85591_EMP_LETCHKOV_GOAL_98700_122_595lo.jpg
 


**************EYJOLFUR SVERRİSSON************


Adı: Eyjolfur Sverrisson

Doğum Yeri: İzlanda

Doğum Tarihi: 3 Ağustos 1968

Mevki: Orta Saha

Sezon: 94/95

Maç: 50

Gol: 10

th_12673_SVERISSON_122_585lo.jpg


Eyjolfur Gjafar Sverrisson, eski İzlandalı futbolcu ve şu an hala İzlanda Milli Takımının antrenörlüğünü yapıyor.

Sverrisson 1989’dan 1994’e kadar VFB Stuttgard’da forma giydi.Burada 1992 yılında Almanya Lig Şampiyonluğu yaşadı.Sverrisson daha sonra Almanya’da Hertha Berlin takımında oynadı ve 1997 yılında Hertha Berlin’in Bundesliga’ya çıkmasında büyük yardımı dokundu.2001 ve 2002 yılında yine Almanya’da süper kupa sevinci yaşadı.

th_12734_353003_MEDIUMSQUARE_122_512lo.jpg


Sverrisson Türkiye’de de Beşiktaş JK takımında forma giydi ve 1995 yılında Türkiye Ligi Şampiyonluğu yaşadı.

Sverrisson, Bundesliga kariyeri boyunca 250 maça çıktı ve 30 gol kaydetti.Bunun yanında İzlanda Milli Takımında da forma giydi.

2005 Ekiminde de İzlanda Milli Takımında antrenörlük yapmak üzere göreve başladı ve halen bu görevini yerine getiriyor.

th_12951_eyjolfur_sverrisson_122_425lo.jpg
th_12994_U21_2004_0001_122_313lo.JPG


Tüm futbol yaşamı boyunca sadece 4 takımda forma giymiş İzlandalı orta saha oyuncusu ülkesinin Tindastoll takımında yetişti, 1989'da Stuttgart'a transfer oldu. Christoph Daum, eski takımından tanıdığı oyuncuyu 1994'te Beşiktaş'a aldırdı. Türkiye'de tek sezon oynayıp Hertha Berlin'e transfer oldu. 8 sene de burada oynadıktan sonra defans oyuncusu olarak futbolu bıraktı...

Beşiktaş’ta oynadığı zaman Kayserispora 30 metreden attığı gol hala unutulmamıştır.


th_13036_t21895_122_370lo.jpg


Resimde Sverrisson ile Deschamps top mücadelesi verirken.
 


**************ZLATKO YANKOV*************



Adı: Zlatko Yankov

Ülke: Bulgaristan

Doğum Tarihi: 7 Haziran 1966

Mevki: Orta Saha

Sezon: 96/98

Maç: 89

Gol: 4

th_96464_IANKOV_122_516lo.jpg



Zlatko Yankov, Bulgaristan’lı eski orta saha oyuncusu.

1989-1999 yılları arasında Bulgaristan Milli Takımında 79 maça çıktı ve 4 gol kaydetti.1994 ve 1998 Dünya Kupalarında 8 maç oynadı.Ve 1996 Avrupa Kupası Şampiyonasında da Bulgaristan’ın formasını giydi.



1996-1998 yılları arasında Türkiye’de Beşiktaş forması giydi.Ve bu iki sezonda Beşiktaş’ta başarılı işlere imza attı ve üst düzey bir oyun sergiledi.Diğer vatandaşı Letchkov’un aksine Yankov Beşiktaş’ta başarılı günler geçirdi.


Türkiye’de Beşiktaş dışında Adanaspor,Vanspor ve Gençlerbirliği takımlarının da formasını giydi.


Oynadığı Takımlar

• PFC Levski Sofia
• Real Valladolid
• Levski Sofia
• KFC Uerdingen
• Beşiktaş
• Naftex Burgas
• Adanaspor
• Lokomotiv Sofia
• Vanspor
• Genclerbirligi
• Chernomorets Burgas
• Naftex Burgas





************ALAN WALSH***************


Adı: Alan Walsh

Doğum Tarihi: 9 Aralık 1956

Doğum Yeri: Darlington, İngiltere

Mevki: Orta Saha

Sezon: 89/91

Maç: 78

Gol: 18

th_00594_walsh_b_2_122_526lo.jpg



Alan Walsh, (doğum 1956 - İngiltere) Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nde 1990'ların başında forma giymiş İngiliz sol kanat oyuncusu.
1989-1990 sezonu başında Beşiktaş'ın İngiliz teknik direktörü Gordon Milne tarafından İngiltere'den transfer edilen Robert McDonald ve Ian Wilson'la beraber üç futbolcudan biri. McDonald sadece 1 kez Avrupa Kupası maçı oynadıktan sonra İngiltere'ye dönerken Wilson'la beraber 2 sezon Beşiktaş'ta forma giydi.
Alan Walsh Hordon Colly takımında yetişti. 1989 yılında Beşiktaş'a transfer olmadan önce Middlesbrough, Darlington ve Bristol City takımlarında oynadı. Oynadığı 2 sezonda 2 Lig şampiyonluğu ve 1 Türkiye Kupası şampiyonluğu yaşadı. Özellikle forvet oyuncuları Feyyaz Uçar ve Ali Gültiken'e yaptığı asistler ve isabetli ortaları ile takımın en yararlı oyuncularından biri oldu. Türkiye Ligi'nde iki sezonda oynadığı 45 maçta 13 gol attı. 1991 yılında İngiltere'ye döndü.
Ülkesine döndükten sonra Huddersfield, Shrewsbury Town ve Cardiff City takımlarında kısa süreli oynadıktan sonra futbola veda etti.

th_00666_0,,10327~91991,00_122_339lo.jpg


09 aralik 1956'da Darlington'da dogan ve 1976 yilinda Middlesbrough kulübünde futbola baslayan Walsh, 1978 yilinda transfer oldugu Darlington'da 6 yilda 251 maçta görev yaptiktan sonra 1984 yilinda Bristol city takimina transfer oldu. Bristol city kulübünün İngiliz 4. liginde kötü günler geçirdigi sirada, antrenör Terry Cooper tarafindan 18.000 sterlin karsiligi transfer edilen Walsh'un frikikten attigi goller bir efsane olarak hala konusulmaktadir. kulüp yakin dönem tarihinin dönüm noktasi olarak anilir bu transfer.

Walshie Shuffle olarak adlandirilan sol ayakla attigi sutlar büyük çogunlukla hedefi bulan Walsh, 1989 yilina kadar Bristol City takiminda forma giydi ve bu takimin efsanevi futbolculari arasina girdi. Bristol City de oynadigi 5 yil içerisinde 218 maçta 99 gol kaydetti Gordon Milne'nin teknik direktörlügü sirasinda 1989 yilinda, yabanci oyuncularin katkisindan çok sikinti yasayan takimimizin sol kanat sorununa çözüm olarak Besiktasimiza katildi. ilk geldiginde yasi dolayisi ile "Süleyman Seba'nin asker arkadasi" diye çok elestiri almisti. ama, sahadaki performansi ve profesyonelligi ile bu tanimlamayi yapanlari utandirdi.

Sol kanatta hizli bir oyuncu olmamasina karsin, adrese teslim ortalari ile rakiplerin korkulu rüyasiydi. Orta sahadan yaptigi ortalarla Metin-Ali-Feyyaz'a attirdigi kafa golleri, auta çikan toplara yetisip düzeltmeden yaptigi ortalarla gol kazandirmasi unutulmazdi. O dönemde futbol istatistikleri bugünkü gibi gelismemis ve yalnizca golden ibaret oldugu için bilemeyecegiz ama, tüm besiktaslilar için "asist krali" idi o.

1990 - 1991 sezonu sonunda takimimizdan ayrildiktan sonra yeniden İngiltere'ye dönen Walsh, yasi ile ilgili spekülasyonlara inat, 1995-1996 sezonu sonuna kadar İngiltere'de futbol oynamayi sürdürdü. Futbolu biraktiktan sonra 4 yil Bristol Rovers takiminda "community officer" olarak görev yapti. Ardindan antrenörlüge baslamis olup halen, özdeslestigi Bristol City takiminin alt yapisinda yardimci alt yapi direktörü olarak görev yapmaktadir.

İlginçtir, Besiktas'ta daha çok asistleri ile dikkat çeken Walsh, İngiltere'de golcü bir futbolcu olarak taninmaktadir. İngiltere'deki kariyeri boyunca toplam 487 maçta forma giyen Walsh (bunlarin 471'inde ilk 11'de sahaya çikmistir), 164 gol kaydetmistir.

İste, Bristol City takiminin resmi internet sitesinde kendisi ile yapilan bir röportajda "seni futbol oynarken seyredemeyen sporseverlere kendini nasil tanitirsin ?" sorusuna verdigi cevap: "benim güçlü yanim sol ayagim ve güçlü yapimdi. oldukça güçlü ve dirençli bir fizigim vardi. yavas degildim, ancak kosu stilim nedeni ile yavas ve hantal görünüyordum. kosarken kisa ve sirali hareketler ile mücadele ediyordum kafa toplarinda pek etkili degildim ancak gol vuruslarinda etkiliydim. Gol atmaktan hep hoslandim. Sol açik olarak veya orta sahanin solunda oynadigim zaman hedefim hemen ceza sahasina girmek ve gol atmak oldu ve bu görevden hep hoslandim.


Arif Oğuz’un Kaleminden Walsh:

Walsh Süleyman Seba’nın asker arkadaşı yakıştırmalarına nail olsa da yaptığı asistlerle Metin-Ali-Feyyaz’ın MAF timi olup, adlarına şarkılar düzenlemesinde başrol oynayan oyuncu idi
 


************JAMAL SELLAMİ************

Adı: Jamal Sellami

Ülke: Fas

Doğum Yeri: Casablanca, Fas

Doğum Yeri: 6 Ekim 1970

Mevki: Orta Saha

Sezon: 99/00

Maç: 16

Gol: 0

th_35612_027_jamalsellami_122_393lo.jpg



Jamal Sellami, eski Faslı futbolcu.

Birçok kulüpte top oynadı.Aralarında RJ Casablanca ve Türkiyeden de Beşiktaş JK olmak üzere.Türkiye’de Beşiktaş dışında Göztepe de futbol oynamıştır.

Fas milli takımında da top oynadı ve 1998 Fransa Dünya Kupasında Fas milli takımına dahildi.

th_35668_344652_122_559lo.jpg


Sellami Beşiktaştan ayrılıp Göztepe’ye gittiği zaman alacak meselesi yüzünden Beşiktaş Kulübü ile FİFA lık olmuştur.Sellami Beşiktaş taki alacaklarını alamadan Göztepe ye gitmiş ama Beşiktaş bu transferden hiçbir şekilde bonservis ücreti alamamıştır.Beşiktaş’ta alamadığı bonservis bedeline karşılık Sellami’nin Beşiktaş taki alacaklarından vazgeçmesini istemiştir.Sellami de bu teklifi kabul etmeyince FİFA lık olmuşlardır.



16 Temmuz 1998, Hürriyetten Alıntıdır:


Sellami'ye büyük ilgi
Beşiktaşlı futbolcular yeni transfer Jamal Sellami'yi bir an olsun yalnız bırakmıyorlar. Dünkü antrenmanda oldukça iyi bir performans sergileyen Faslı futbolcu, Toshack'ın gözüne girerken, arkadaşlarının da takdirini topladı.

th_35323_fut_sellami_122_568lo.jpg
th_35325_JamalSellami_122_307lo.jpg





*************CHRİSTOPHER OHEN*************

Adı: Christopher Ohen

Doğum Yeri: Nijerya

Doğum Tarihi: 14 Ekim 1970
th_59255_christopherohenhen_122_464lo.jpg


Mevki: Forvet

Sezon: 98/99

Maç: 13

Gol: 7


Nijerya’lı futbolcu.Bir dönem Beşiktaş’ın da formasını giymiştir.

Compostela gibi bir takimda oynayip ispanya 1.liginde 17 gol atmistir. Beşiktasa sakatlandiktan sonra gelmiş bunun sonucunda acimasiz eleştirilere magruz kalmiştir.Yavaş olmasına rağmen cok isabetli kafa vuran ve bitirici ozelliklere sahip bir oyuncudur .Donemin top toplayici cocuklarindan birinin efsanesine gore , calimladigi savunma oyuncularina cimleri yoldurturmuş .Bir donem Nijerya milli takimininda onemli oyuncularindandi...



Beşiktaşa yaptığı en büyük katkı şüphesiz ki İzmirde oynanan Beşiktaş-Trabzonspor maçında Beşiktaşı 2-1 öne geçirerek ligde beşiktaşın 2. olmasını sağlamak ve şampiyonlar ligine gitmesine hak kazandırması olmuştu

Sezon------- Takim---------------Mac-------Gol

1992-93-----Compostela----------23---------- 7

1993-94-----Compostela----------34----------13

1994-95-----Compostela----------30----------14

1995-96 ----Compostela-----------34----------11

1996-97-----Compostela-----------33----------17

1997-98-----Compostela-----------19----------6

1998-99-------Besiktas------------13---------7

1999-00------no club

2000-01------Compostela----------17----------2






Hürriyet’ten alıntıdır / 9 Kasım 1998


Beşiktaş'ın Nijeryalı futbolcusu Christopher Ohen, ‘‘Beşiktaş'tan aldığım paranın hakkını vermeye çalışıyorum. Gollerim de bunun göstergesi’’ dedi.

Uyum sağlayamadı

Beşiktaş'ta bir süredir, bekleneni veremediği gerekçesiyle eleştirilen Christopher Ohen sert çıktı. ‘‘İstenmezsem giderim’’ diyen Ohen, çok ağır eleştiriler aldığını, ancak bu eleştirileri haketmediğini söyledi. Ohen, henüz Türkiye ve Beşiktaş'a tam uyum sağlayamadığını da belirtti.

Paramı hakederim

‘‘Ben Beşiktaş'a futbol oynamak için geldim’’ diyen Ohen şöyle devam etti: ‘‘Şu anda gitsem İspanya'da oynarım, beni isteyen takımlar var. Eski hocam Toshack, Beşiktaş'a gelmemi çok istemişti. Beşiktaş'tan aldığım parayı haketmek istiyorum. Attığım goller de bunun göstergesi.’’

Valerenga maçı

Siyah beyazlı takıma ve Türkiye'ye henüz tam uyum sağlayamadığını da belirten Ohen Valerenga maçına da değinerek sözlerini şöyle noktaladı: ‘‘Valerenga ile oynadığımız 3-3'lük maç beni herkesten çok üzdü. Biz iyi bir takımız ama istediğimiz havayı yakalayamadık. Bize biraz sabır gösterilmeli.’’


Christopher Ohen…John Benjamin Toschak’ın hediyesi olan Niyerjalı! Durarak oynuyordu ama çerceveyi iyi buluyordu…Yine de siradandi..
 


**************ARİLD STAVRUM**************


Adı: Arild Stavrum

Doğum Yeri: Kristiansund, Norveç

Doğum Tarihi: 16 Nisan 1972

Mevki: Forvet

Sezon: 01/02

Maç: 18

Gol: 5

th_90685_stavrum_arild_122_405lo.jpg


Arild Stavrum, eski Norveç’li futbolcu.Şu anda Norveç’in Molde FK kulübünün teknik direktörü. Futbolculuk kariyeri boyunca forma giydi takımlar arasında Brann, Stabæk, Helsingborg, Aberdeen ve Besiktas yer alıyor.

Norveç milli takımınında 2 kez formasını giydi ve bunlardan birisi İsrail ile oynadıkları hazırlık maçıydı.





Sezon--------Kulüp-------------- Maç-------Gol

??/90--------Clausenengen-------????--------???

91/93--------Brann FK-----------25----------3

94/96--------Molde FK-----------73-----------45

1997---------Stabaek----------- 26-----------7

98/99--------Helsnigborg-------- 52-----------29

99/01--------Aberdeen---------- 54-----------26

01/02--------Beşiktaş------------18------------5

03/04--------Molde FK-----------27------------1

th_91241_Molde_arildstavrum_lite_122_314lo.jpg


29 yasindaki Arild Stavrum Kritiansund, Norvec’te dogmus. Futbol oynamaya 7 yasindayken, Ole Gunnar Solskjaer, Oyvind Leonhardsen, Trond Andersen gibi Ingiliz liginde oynayan dunyaca unlu Norvec’li futbolcularin yetistigi Clausenengen takiminda baslamis. 19 yasina kadar bu takimda oynadiktan sonra bir baska Norvec kulubu olan Brann Bergen’e transfer olmus. 1993’te transfer oldugu Molde takimiyla Norvec Kupasi’ni kazanarak ilk buyuk basarisini yasayan Stavrum, 1996’da Stabaek takimina, 1998’deyse Isvec takimi Helsingborg’a transfer olmus. Burada gecirdigi iki basarili yilda kazanilan bir Isvec Kupasi(98), bir lig sampiyonlugu(99) ve iki gol kralliginin ardindan 1999’da Danimarka’nin Alex Ferguson’u diye soz ettigi Ebbe Skovdahl’in takimi Aberdeen’e transfer olmus. O yil ligi 12 golle kapayan Stavrum sanssiz basladigi 2000-2001 sezonunda ise gol kralliginda Henrik Larsson’un ardindan 17 golle ikinci sirada yer almis. Temmuz 2001’de ise Aberdeen taraftarlari bir sabah gazeteyi actiklarinda Satvrum’un Besiktas formasiyla ceklimis resmini gorduklerinde bir hayli sasirmislar.

Son derece garip bir transferdi gercekten. Besiktas teknik direkteru Christoph Daum hayatinda ilk kez hic seyretmeden bir futbolcu transfer ettigini soylemisti. Ote yandan Stavrum da Daum’un karar vermesinde onemli bir etken oldugunu belirtmis, Almanya ve Norvec’ten gelen tekliflere ragmen Daum’un yonetiminde basarili olacagina inandigindan Besiktas’i sectigini soylemisti.

Siyaset bilimi dalinda hic ogretmenlik yapmamis olsa da bir diploma sahibi olan Satvrum, sanat galerilerinin kalitesinden dolayi bir sure Danimarka’da yasamis. Kendisi Amerikan disavurumcularindan Jasper Johns’u ozellikle tutuyor. Soyledigimiz gibi, okumayi, muzik dinlemeyi, Internet’i, cagdas sanat galerilerini ve muzeleri cok seviyor Satvrum. Bir baska hobisi de gazetelere yazi yazmak. Zaten Besiktas taraftarlariyla yaptigi on-line soyleside ileride gazeteci ya da yazar olabilecegini, hatta belki Turkiye hakkinda bir kitap yazabilecegini soyluyor. Kendisi hakkindaki web sitesinde futbolu biraktiktan sonraki planinin Pulitzer odulunu kazanmak oldugu soyleniyor. Futbol dunyasindaki favorileri ise Gabriel Batistuta ve Gary Lineker.

DENİZ ARSLAN



Kartal'a yeni golcü

Beşiktaş, Aberdeen'in santforu Arild Stavrum'u İstanbul'a getirdi
Kulüp Başkanı Serdar Bilgili ve yönetici İbrahim Altınsay, Norveçli golcü ile toplam 800 bin dolar karşılığında anlaşma sağladı. Dün akşam 1 yıllık sözleşme imzalayan Stavrum bugün de basın önünde imza atacak.

01/07/2001 HÜRRİYET



Arild Stavrum’un Ağzından Türk Futbolu


Peki bu Dünya Kupası'nda kimi destekleyeceğim? Çocukluğumdan beri Arjantin'i desteklerim. Futbola dair ilk çocukluk anılarımdan biri '78 finalini seyrederken Arjantin'in Hollanda'yı yenip kupayı kazandığı maçta babamın üstüne kusmamdı. Babamın Güney Amerika'nın mavi beyaz çizgili takımına olan bu sevgime sempatiyle bakıp bakmadığını ise bilmiyorum. Bu yıl ise alternatif bir favori takımım var; tabii ki Türkiye. Bir yıldır bu ülkede bulunuyorum ve İstanbul gibi dev bir metropolde yaşamanın tüm yönlerini seviyorum. Bir futbolcu olarak Türk futbol tarzının da büyük bir hayranı olduğumu da belirteyim. Söylemekten çok memnunum ki bu tarz, Norveç'in '90'lar boyunca oynadığı "lütfen sıkıntıdan ölmeden önce kapatın şu televizyonu" tarzından kat kat üstün. Türkiye'de aslolan oyuncuların teknik vasıfları, topu ne kadar uzağa vurabilecekleri değil.
Bence Türk futbolu son üç dört yılda bir devrim yaşadı. Beşiktaş'ın bir oyuncusu olarak, biraz garip de olsa şunu belirtmeliyim ki bu ülkede oynanan futbolu farketmeme Galatasaray vesile oldu. Arsenal ile oynadıkları UEFA Kupası finalini seyrederken bunun Londralılar için kolay bir maç olacağını düşünüyordum. Ama hayır. Türkler çok parlak bir futbol oynadı. Sanırım Türklerin kebaptan başka sunabilecekleri birşeyler daha olduğunu anlayan sadece ben değildim. Daha sonra Avusturya'ya karşı oynanan play-off maçlarını seyrettim. Böylesine önemli bir maçta bu kadar üstün olan başka bir takım görmemiştim. Avusturya hiçbir zaman gözardı edilebilir bir futbol ülkesi sayılamaz, ama asla unutamayacakları bir futbol dersi aldılar. İnanıyorum ki Türkiye'nin o gün kazanmak için sekiz gole ihtiyacı olsaydı, sekiz tane atarlardı. Bu yüzden Dünya Kupası'ndaki şansınızı düşündükçe sizin adınıza heyecanlanıyorum. Eğer Türkiye orada da aynı tutku ve yoğunlukta oynarsa ne kadar ilerleyebileceğini kestirmek mümkün değil. '98 yarı finalindeki Hırvatistan'ı ya da '92 Avrupa Kupası'nı kazanan Danimarka'yı hatırlıyor musunuz? Türkiye dünya futbolunda yeni bir altüst oluşun müsebbibi olabilir mi?
Takımın kalitesi ortada. Gününde olduğunda Türkiye, favori olan Arjantin ve Fransa'da dahil olmak üzere tüm takımları yenebilir. Esas sorun Dünya Kupası tecrübeleri olmamasının oyunlarını ne kadar etkileyeceği. Neredeyse 50 yıldan sonra, ilk kez dünyanın en büyük futbol olayında mücadele edecek olmanızdan dolayı, aslında ne kadar deneyimli olsalar da oyuncuların bu boyutta bir turnuvaya ne şekilde adapte olacağını kestirmek zordur; hele bu turnuva başka bir saat diliminde, binlerce mil uzakta yapılıyorsa ve menüde de suşi varsa. Diğer takımlarda aynı sorunlarla karşılacaktır, ama Almanya, Fransa, Arjantin, Brezilya, İtalya ve İngiltere bunu daha önce defalarca yaşadılar. Daha önce katılmış olmak böyle konuşabilmeme imkân veriyor. Yine de, tıpkı bunun gibi, kimse deneyimsiz Norveç körling takımının da Salt Lake City Olimpiyatları'nda altın madalya kazanmasını beklemiyordu. Görüyor musunuz kendimizi neyle avutuyoruz. Körling!..
Ben seyredebildiğim kadar çok maç seyredeceğim ve emin olun Türk takımını da yakından izleyeceğim. Son olarak bu fırsattan yararlanarak Türk milli takımına ve Kore ve Japonya'ya gidecek veya benim gibi evlerinde oturup televizyondan maçları seyredecek taraftarlarına en iyi dileklerimi sunmak isterim. Sonucu ne olursa olsun, Dünya Kupası Türk futbolu için büyük bir basamak oluşturacak ve oyuncular bu en sert rekabet seviyesinde oynayarak pek çok şey öğrenecekler. Ama Türk takımı ne kadar iyi? Sanırım bekleyip görmeliyiz. Ve kimbilir, belki Norveç ve Türkiye 2004 Avrupa Kupası'na birlikte katılırlar. Ne dersiniz finalde karşılaşır mıyız?

Stavrum - 2002






************DİMİTRİ KHLESTOV*************

Adı: Dimitri Khlestov

Doğum Yeri: Rusya

Doğum Tarihi: 1971

Mevki: Defans

Sezon: 00/02

th_44645_016_dimitrykhlestov_122_382lo.jpg


Dimitri Khlestov, Rus futbolcu.2000-2002 yılları arasında Beşiktaş JK de forma giymiştir.Beşiktaş’a Rusya’nın Spartak Moskova takımından gelmiştir.Ve Türkiye’ye gelerek ilk defa kendi ülkesi dışında bi takımın formasını giyme şansı bulmuştur.

Kariyeri boyunca Rusya Milli takımının da formasını giymiştir birçok kez.

th_44720_7398_122_362lo.jpg
th_44756_55761_122_356lo.jpg



Khlestov da imzayı attı
th_44858_02spo_122_330lo.jpg

Zürih kampında, Başkan Serdar Bilgili ve yönetici Ahmet Hamoğlu'nun sözleşme imzaladığı Spartak Moskova takımının 29 yaşındaki savunma oyuncusu 3.5 milyon dolara maloldu.

İstenirse bir yıl daha

Beşiktaş Kulübü Başkanı Serdar Bilgili ve Asbaşkan Ahmet Hamoğlu, dün Rus Milli Takımı ve Spartak Moskova'nın yıldız fubolcusu Dimitri Khlestov ile Zürih kampında iki yıllık sözleşme imzaladı. Sözleşmede, üçüncü yıl da opsiyonlu olarak belirlendi. İki taraf da isterse Khlestov üçüncü yıl da Beşiktaş'ta kalacak.
İlk kez yurtdışında

Futbol yaşamında ilk kez yurtdışı transferi heyecanı yaşadığını belirten 29 yaşındaki Khlestov'un maliyetinin toplam 3.5 milyon dolar (yaklaşık 2 trilyon 200 milyar lira) olduğu öğrenildi. Beşiktaş'a başarılı olmak için geldiğini ve futbol yaşamında kariyerinin oldukça yüksek olduğunu ifade eden Rus futbolcu savunmanın her yerinde oynadığını belirtti.
Talibi Çoktu
Khlestov'un transfer edildiği Spartak Moskova Kulübü İkinci Başkanı Esevlanko Elyreyori, yıldız futbolcuya Avrupa'dan bir çok takımın transfer teklifinde bulunduğunu fakat Serdar Bilgili'nin cazip şartlarını kabul ettiklerini bildirerek Beşiktaş'la kardeş kulüp olacaklarını söyledi.
 


**********MİROSLAV KARHAN*************

Adı: Miroslav Karhan

Doğum Yeri: Trnava, Slovakya

Doğum Tarihi: 21 Haziran 1976

Mevki: Orta Saha

Sezon: 00/01

Maç: 25

Gol: 2

th_59194_002_miroslavkarhan_122_536lo.jpg



Miroslav Karhan ( 21 Haziran 1976 - Trnava, Slovakya) Slovakya'lı futbolcu. 2000-2001 sezonunda Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nde forma giymiştir.
Profesyonel olarak futbola 1994 yılında Slovakya takımı Spartak Trnava'da başlamıştır. 1999 yılında La Liga ekibi Real Betis'e transfer olarak ilk kez yurtdışında bir lige transfer olmuştur. 2000 yılında yönetimi değişen ve tamamen kadrosunu yenileyen Beşiktaş'a transfer olmuştur. Bir sonraki sezon Bundesliga'nın VfL Wolfsburg takımına transfer olmuştur ve halen aynı takımda forma giymektedir.Karhan 2005 Aralık itibariyle Bundesliga’da 142 maça çıkmış ve 8 gol kaydetmiştir
th_59549_karhan02_122_482lo.jpg


Karhan, 73 kez Slovakya Milli Futbol Takımı formasını giymiş ve 7 gol atmıştır.Halen Slovakya milli takımının kaptanıdır.



• 1994/95 - Spartak Trnava (32/2)
• 1995/96 - Spartak Trnava (32/6)
• 1996/97 - Spartak Trnava (26/6)
• 1997/98 - Spartak Trnava (27/2)
• 1998/99 - Spartak Trnava (28/5)
• 1999/00 - Real Betis (33/2)
• 2000/01 - Besiktas JK (25/2)
• 2001/02 - VfL Wolfsburg (33/3)
• 2002/03 - VfL Wolfsburg (32/0)
• 2003/04 - VfL Wolfsburg (32/4)
• 2004/05 - VfL Wolfsburg (34/1)
• 2005/06 - VfL Wolfsburg (30/1)






Karhan Beşiktaş'ta

Beşiktaş Başkanı, Real Betis'in Slovak orta saha oyuncusu ile anlaştı
Hollandalı golcü Hooijdonk'un transferini kesinleştiren Serdar Bilgili, dün de Miroslav Karhan'ın işini bitirdi. Karhan, önümüzdeki hafta başında İstanbul'a gelerek, sözleşme imzalayacak. Bilgili bugün de, Rus Koftun ve Titow için Spartak Moskova yöneticileriyle görüşecek.

BEŞİKTAŞ, sürpriz bir transfer daha gerçekleştirerek, İspanya'nın Real Betis Kulübü'nde forma giyen Slovak orta saha oyuncusu Miroslav Karhan'la anlaştı. Transfer çalışmaları için bir süredir Hollanda’da bulunan Başkan Serdar Bilgili ile yönetici İbrahim Altınsay, dün İspanya'ya geçerek, Karhan'ın transferi için Real Betisli yöneticilerle masaya oturdu.

Bilgili ve Altınsay, uzun süren bir pazarlık sonucunda İspanyol kulübüyle anlaşmaya vardı. Daha sonra görüştükleri Miroslav Kar-han'ı da ikna eden siyah beyazlılar, pazartesi veya salı günü bu futbolcu İstanbul'a getirerek, sözleşme imzalayacaklar. 28 kez Slovakya Milli Takımı formasını giyen 24 yaşındaki Karhan'ın toplam maliyetinin 5 milyon dolar olduğu öğrenildi.

HÜRRİYET, 17 Haziran 2000





Slovakya'nın en iyisi Karhan
th_59494_karhan01yyy_122_343lo.jpg


Eski Beşiktaşlı Miroslav Karhan ülkesi Slovakya'da 2002 yılının en iyi futbolcusu seçildi. Alman ekibi Wolfsburg'da kaptanlık yapan 25 yaşındaki oyuncu, Slovakya'nın yüksek tirajlı gazetesi Pravda'nın değerlendirmesinde birinci seçilirken, Avusturya Wien forması giyen Janocko ikinci seçildi.

29 Aralık 2002



th_59752_sw_karhan_122_470lo.jpg



Severdim bu adamı.Sade,gösterişsiz ama görevini mükemmel yerine getirirdi.Satılmasına hala aklım ermez.Ama galiba o zamanın şartları Karhanın satılmasında büyük rol oynamıştır.Yani duygusal şartlar!!!
 


*************IKE SHORUNMU***************

Adı: Ike Shorunmu

Doğum Yeri: Lagos , Nijerya

Doğum Tarihi: 16 Ekim 1967

Mevki: Kaleci

Sezon: 99/01

Maç: 33


th_48871_001shorunmu_122_413lo.jpg


Ike Shorunmu. Nijeryalı kaleci.Aynı zamanda Nijerya milli takımının da birinci kalecisi ve 2002 dünya kupasında forma giydi.

th_49082__1998152_shorunmu150_122_551lo.jpg


Shorunmu 1992 yılında Nijerya teknik direktörü Clemens Westerhoff tarafından Ni,jerya Milli Takımına çağrıldı.Birkaç yıl sonra da İsviçre’ye gitti ve orada sivrildi.1999 yılında da 2.400.000 $ karşılığında Beşiktaş’a geldi.Ama Beşiktaş yönetimi,Shorunmu’yu milli takımda fazlasıyla zaman geçirip Beşiktaş’ı ihmal etmesi yüzünden, takımdan gönderdi.Shorunmu daha sonra yeniden İsviçre’de ve Türkiye’de başka takımlarda forma giydi.

th_49204_Ike_Shorunmu_122_428lo.jpg


Kariyeri

• 1990 Stationery Stores
• 1991 Stationery Stores
• 1992 Stationery Stores
• 1993 Stationery Stores
• 1994 Concord
• 1994 Shooting Stars FC
• 1995 Shooting Stars FC
• 1995-96 FC Basel
• 1996-97 FC Zürich (31/0)
• 1997-98 FC Zürich (33/0)
• 1998-99 FC Zürich (19/0)
• 1999-00 Besiktas JK (10/0)
• 2000-01 Besiktas JK (23/0)
• 2001-02 FC Luzern (7/0)
• 2002-03 Samsunspor (24/0)
• 2003-04 Samsunspor (23/0)
• 2004-05 Samsunspor (22/0)




Shorunmu da imzaladı
Beşiktaş'ın Nijeryalı kalecisi Ike Shorunmu'nun önceki gece kulüp binasında sözleşme imzaladığı açıklandı. Shorunmu ile her konuda anlaşıldığı ve 2 yıllık sözleşme imzalandığı belirtilirken, futbolcunun Afrika Kupası maçları nedeniyle ülkesinin milli takım kampına gittiği bildirildi.

25 Temmuz 2001 – ZAMAN

th_49973_swe_nga_larsson_but_122_303lo.jpg



Ben Shorunmu'yu hep gülen yüzüyle hatırlayacağım.Hatta 6 gol yedikten sonra bile.:)
 


***********RONALDO GUİARO**************


Adı: Ronaldo Guiaro

Doğum Yeri: Piracicaba, Brezilya

Doğum Tarihi: 18 Şubat 1974

Mevki: Defans

Sezon: 01/05

th_15807_109_122_471lo.jpg



Ronaldo Guiaro, Brezilyalı defans oyuncusu.2001/2005 yılları arasında Beşiktaş JK takımında forma giymiştir.Ağustos 2006 yılı itibariyle Brezilya’nın Santos takımında forma giymektedir.1996 Yaz Olimpiyat Oyunları Futbol turnuvasında Brezilya Milli Futbol Takımında forma giydi ve aynı turnuvada takımıyla birlikte Bronz madalya kazandı.

Beşiktaş’ta oynarken bir defans oyuncusu olarak attığı gollerle dikkati çekmiştir.Bu süreç içerisinde hem Türkiye liginde hem de Avrupa kupalarında bir çok kritik gole imzasını koymuştur.
th_15871_aspo_122_429lo.jpg



Kariyeri


1994/1996- Atletico Mineiro

1996/2001- Benfica

2001/2005- Beşiktaş

2006- Santos FC


Kartal'ın da artık bir Ronaldo'su var
th_15992_ronaldo_122_386lo.jpg


Beşiktaş, prensip anlaşmasına vararak önceki geceyarısı İstanbul'a getirttiği, Brezilyalı futbolcu Guiaro Ronaldo ile iki yıllık sözleşme imzaladı. Portekiz Ligi takımlarından Benfica'dan alınan 27 yaşında ve 1.86 metre boyundaki savunma oyuncusu, imza sonrası üzerinde ismi yazılı 5 numaralı formayla gazetecilere poz verdi.
Ronaldo, Beşiktaş'a şampiyonluk için geldiğini belirterek, "Beşiktaş formasıyla şampiyonluğa erişen ilk Brezilyalı olarak tarihe geçmek istiyorum" dedi. Başarılı futbolcu, Beşiktaş gibi büyük bir takıma geldiği için çok mutlu olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: "Burada bana gösterilen yakınlık ve dostluk beni çok şaşırttı. Türkiye'de insanlar çok sıcak. Tıpkı Brezilya'daki gibi.. Beşiktaş'ın başarısı için elimden geleni yapacağım ve bu yıl taraftarın güvenini boşa çıkarmayacağım.

25 Temmuz 2001 – RADİKAL






Ayrılıkların da Sonu Var, Bir Gün Çıkıp Geleceksin
Sessiz sedasız, görkemsiz bir gelişti onunkisi. Gidişi de öyle oldu. Nevio Scala’lı, Pascal Nouma’lı, Miroslav Karhan’lı, Dmitry Khlestov’lu; fırtına gibi başlanan ama çok sönük bir biçimde bitirilen 2000-01 sezonunun ardından gelmişti ülkemize. Başarısız geçen, 6 maçta 17 gol yenen 2000-01 sezonunun Şampiyonlar Ligi maçlarının ardından kalede ve savunmada değişikler yapılmasının farz olduğuna karar verilmiş, Scala’nın evine dönmesinin ardından göreve getirilen Christoph Daum’un bu anlamdaki tercihlerinden biri olmuştu. Öyle alıştığımız gibi ‘‘geliyor, geldi, imzayı atıyor, bitmesi an meselesi, prensipte anlaşıldı’’ gibi gazete ifadelerinden uzak, sessiz sedasız gelivermişti İstanbul’a. 25 Temmuz 2001 tarihinde onunla ilgili şunlar yazıyordu Milliyet’in spor sayfasında :

RONALDO’DA İŞLEM TAMAM

Beşiktaş yönetimi, Daum’un isteğiyle İstanbul’a getirilen Benfica’nın savunma oyuncularından Ronaldo Guiaro’yu renklerine bağladı. Siyah - Beyazlılar, önceki akşam apar topar getirilen Brezilyalı futbolcu ile bir yılı opsiyonlu üç senelik sözleşme yaptı. Sambacıya 600 bin dolar ödenecek.
Bekar hayatı yaşayan ve çoğunlukla ev işlerine fazla vakit ayırmayan erkeklerin evlerine benziyordu Beşiktaş’ın defansı o günlerde, o evler gibi düzensiz ve dağınıktı. O geldi ve evi düzenleyen hamarat bir kadın gibi bir çırpıda toparlayıverdi ortalığı, işinin ustası olduğu hemen anlaşılıyordu. 2001-02 sezonunun 6. haftasında Ankaragücü deplasmanında attığı gol ve oynadığı oyunla birçok Siyah Beyaz sevdalısına “bana güvenin, ben işimi biliyorum” mesajını verdi. Ama asıl unutulmayacak maçını Kadıköy’de çıkarttı. 2 Aralık 2001’de Şükrü Saracoğlu Stadyumu’nda oynanan Fenerbahçe maçında, defanstan çıkarak attığı 2 golle takımını 2-1 galibiyete taşıdı, hem Daum’u ipten aldı hem de Beşiktaş’ın ligden kopmamasını sağladı. O maçtan sonra Siyah Beyaz’a gönül verenler tarafından “Kadıköy Kartalı” unvanına layık görüldü.
Uzun zamandır böyle bir defans oyuncusuna hasret olan Beşiktaş taraftarının sevgilisi haline gelen Ronaldo, daha sonraları bu performansı o kadar düzenli bir biçimde göstermeye devam etti ki, herkes alıştı onun oyununa. Maç başladığında nasıl oynayacağı, performansının ne olacağı konusunda endişe edilmeyen bir futbolcu vardı artık Beşiktaş’ın kadrosunda. Defansı ileri çıkarışı, rakip ataklarda nerede duracağını çok iyi bilmesi, hava toplarındaki hakimiyeti ve oyun disipliniyle defansın ve 11’in değişmez adamı oluverdi kısa zamanda.
100. yılda takıma katılan vatandaşı Antonio Zago ile defansta çok iyi bir uyum yakalayarak o sezon Beşiktaş’ın ligde şampiyon olmasına çok büyük katkı sağladı. Takım o sezon uzun yıllar sonra Avrupa’da başarılı sonuçlar aldı, UEFA Kupasında 10 maç oynayarak yarı finalin eşiğinden döndü. Ronaldo, sadece rakip atakları durdurmakla kalmadı, 3. turda Dinamo Kiev, 4. turda Slavia Prag maçlarında gole ihtiyaç duyulan dakikalarda ileri çıkarak attığı gollerle Beşiktaş’ın tur geçmesine yardımcı oldu ve ne kadar faydalı bir oyuncu olduğunu bir kere daha kanıtladı.



Ronaldo’nun 2003-2004 sezonunda Şampiyonlar Ligi’nde Sparta Prag’a İstanbul’da attığı gol, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük futbolcularından ve günümüzün en önemli futbol adamlarından Franz Beckenbauer’in “en güzel gol” tarifine tıpatıp uymaktadır. Çünkü, dünya futbol tarihinin en önemli liberolarından olan Beckenbauer, bir tarihte kendisine yöneltilen “en güzel gol hangisidir?” sorusunu “takımın son adamının rakip kale çizgisinden attığı goldür” olarak cevaplamıştı. Ronaldo, 82′nci dakikada 0-0 devam eden Sparta Prag maçında, altıpasta, kale çizgisine neredeyse 30 cm mesafede, Sergen Yalçın’ın ortasına çok iyi yükselip meşin yuvarlağı kafayla filelere göndermiş ve maçın 1-0 kazanılmasını sağlamıştı.



2004-2005 sezonunda Vicente Del Bosque’nin gelişiyle kulübeye mahkum oldu Brezilya’lı oyuncu, çünkü İspanyol teknik adam 4’lü defans kurgusuyla oynamakta ısrar ediyor ve Ronaldo’nun bu sisteme uymadığını düşünüyordu. Takımdan uzaklaştırılıp Konyaspor’a gönderilmeye çalışıldığı günlerde bile beyefendi tavrından uzaklaşmadan yönetim aleyhine hiçbir demeç vermedi basına. Vicente Del Bosque ülkesine dönüp takımın başına Rıza Çalımbay geldiğinde o da Beşiktaş’a geri döndü, formayı sırtına geçirip çıktığı 2’nci yarının ilk maçı olan Malatyaspor karşılaşmasında sanki bütün sezon boyunca takımdan ayrı kalmamışcasına hatasız oynadı. Yine ortalığı toparladı, yine önünde oynadığı Cordoba’ya ve arkasında oynadığı takım arkadaşlarına büyük güven verdi.

Ronaldo Guiaro işte böyle bir futbolcuydu, böyle bir adamdı. O takımın liberosu, son adamıydı. “Profesyonel futbolcu nasıl olur” sorusuna saha içi ve dışındaki davranışlarıyla bin defa doğru cevap verdiği halde “yabancı kontenjanını boşaltmak” gibi yavan bir nedenle gönderildi. Kaprisli değildi, verimsiz değildi, müzmin sakat hiç değildi. Geldiği gibi, sessiz sedasız ayrıldı ülkemizden. Havaalanında yaptığı açıklamalar “anlayana sivrisinek saz” misaliydi.
Ronaldo da geçmişte Stefan Kuntz, Zlatko Iankov, Markus Münch, Federico Giunti gibi isabetli transferlerle aynı kaderi paylaştı. Takıma üst düzey katkı sağlamış olmasına ve yerine daha iyisi bulunmamış olmasına rağmen gönderildi.

Erdem Kurt - 20 Eylül 2005





-Ronaldo Santos'ta-

Aşağıda ki linklerde Ronaldo'nun Fenerbahçe ve Sparta Prag'a attığı goller mevcuttur.

http://www.youtube.com/watch?v=OWKpB6PUbyw
http://www.youtube.com/watch?v=dFpViH5ttI4
 
Geri
Üst