''Atatük'ü sevmiyorum'' diyen bu kadın kim?
- Konbuyu başlatan « ß@Dß®¥ »
- Başlangıç tarihi
- Katılım
- 23 May 2007
- Mesajlar
- 4,439
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Niye işte amaç ortada, provakatörcü ya da değil Atatürk ü sevmiyor, İngiliz mandacısı, Humyni kölesi kendini bilmez (bak hala hanım diyeceğim) hanım.
иιgнт gσиєя
мя.ѕємραтι¢σ
- Katılım
- 14 Tem 2006
- Mesajlar
- 1,777
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
ay sen sevmesende olur sevmiyosam saygı duymuyosan defol git ülkemizden adi insan
єℓ_мαяια¢нι
кємαℓιѕ
Sevmiosan Zaten Saymazsın kiiiii Senin Sevgini Saygını İsteyen Kim ? Defol Git İrana
provakatörcü mü :vur :saskin :clap
manav- manavcı gibi bir şey olmuş ya da kasap kasapçı :durdurun
- Katılım
- 3 Eki 2005
- Mesajlar
- 13,708
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 37
birbirinizle değil konuyla ilgili tartışın!!
« ß@Dß®¥ »
Øяg¥ αηGєℓ
Bu cümleyi tuttum, hemen Msn'ye yazıyorum. Gerçekten de doğru yani :clap
alex_1907
New member
- Katılım
- 4 Ara 2007
- Mesajlar
- 171
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Atatürk’ü nasıl sevsinler ki?
Gazeteci Fatih Altaylı’nın sunduğu televizyon programına katılıp da ‘Atatürk’ü sevmediğini’ söyleyen başörtülü öğrenci, bir anda medyanın boy hedefi oldu.
Büyük’ bir gazete, internet sitesinde ‘İşte alçaklığın geldiği son nokta’ gibi düpedüz hakaret içeren bir spot bile kullandı. Bu genç hanım ‘Atatürk’ü sevmemek suçu’ndan yargılanıp hüküm giyer mi, bilmiyorum. (Burası Türkiye; olur, olur.) Fakat kendisine ‘alçak’ diyenleri mahkemeye verip tazminata mahkum ettirme hakkının olması lazım.
Kuşkusuz bu gibi ‘aykırı’ beyanlar karşısında yapılması gereken ‘vay, nasıl böyle düşünürsün’ diye köpürmek ve ‘medyatik linç’e girişmek değil. Yapılması gereken, tepki gösteren kişinin niye öyle düşündüğünü anlamaya çalışmak. Zaten burada tepki gösteren kişi, yani ‘türbanlı’ öğrenci Nuray Bezirgan, bunun sebebini de açıklamış. ‘İnsanlar bana Atatürkçülük adına zulmediyorlarsa’ demiş, ‘Benden Atatürk’ü sevmemi bekleyemezsiniz’.
Evet, gerçekten de Atatürk’ü nasıl sevebilir ki? Bu ülkedeki muhafazakar Müslümanlar her gün ‘mürteci’ diye aşağılanıyor, devlet kurumları tarafından ‘iç düşman’ ilan ediliyor, ‘kamusal alan’dan mahkeme kararıyla kovuluyorlar ve bütün bunları yapanlar sürekli olarak Atatürk’ü referans gösteriyor. Muhafazakar dindarların haklarını savunan siyasi partilere karşı defalarca darbe yapıldı, şimdi ‘ağır çekim’ bir tane daha yapılıyor, ve demokrasiyi hedef alan tüm bu saldırılar ‘Atatürk ilkeleri’ne dayandırılıyor. Ortalık, ‘Atatürk Türkiyesi’nde dincilere, tarikatçılara yer yok!’ diye ültimatom veren rejim gardiyanlarıyla dolu.
Bu durum karşısında ne hissetmesini bekiyorsunuz ki bu insanların? Kendilerini sürekli ezen ve aşağılayan bir ideolojik akımın idolünü nasıl benimseyebilirler?
Eğer Atatürk’ü tüm yurttaşların saydığı ve sevdiği ulusal bir sembol haline getirmek istiyorsak - ki buna ihtiyacımız var - o zaman yapılması gereken onu bu ideolojik şablondan çıkarmak. ‘CHP ideolojisi’nin tapulu malı değil, tüm toplumun ortak değeri haline getirmek. ABD’de George Washington öyledir mesela. Dar bir ideolojinin değil, tüm ideoloji ve görüşlere serbest rekabet ortamı sağlayan ‘demokrasi’nin kurucusu sayıldığı için herkesçe benimsenmiştir.
Bizde ise Atatürk giderek daha fazla ideolojikleştirildi, toplumun tümünün değil, sadece ‘merkez’inin sembolü haline getirildi. Öyle ya, Atatürk’ten, ‘Kürdünden Ermenisine, kravatlısından şalvarlısına, Nakşibendisinden Nurcusuna dek herkesin atası’ diye söz edildiğini duydunuz mu hiç? Böyle kucaklayıcı bir Atatürk portresi vardı da, toplum mu beğenmedi?
İşin doğrusu şu: Türkiye hala ideolojik bir devletle, bu ideolojiyi benimsemeyen kesimlerin çatışmasını yaşıyor. Bu ideolojik devlet, dünyadaki pek çok benzerinin yaptığı gibi, kendine meşruiyet sağlamak için bir ‘lider kültü’ yaratmış durumda. Bu otoriter sistemi ‘yaşam biçimleri’ ve çıkarları açısından faydalı bulanlar, yahut onun ideolojisini içselleştirmiş olanlar, durumdan memnun. Sistem yüzünden hakları çiğnenenler, yahut hakları çiğnenenlere içleri sızlayanlar ise, demokrasi ve özgürlük istiyor.
Bu otoriter sistemin ve onun yarattığı ‘lider kültü’nün herkes tarafından güle-oynaya benimsenmesini beklemek, tek kelimeyle saflık olur. Bunu zorla elde etmeye kalkmak, ‘Atatürk’ü kanun zoruyla sevdirmek’ ise, saflığın ötesinde despotluktur.
Unutmayın ki sevgi dayatılmaz, kazanılır. Eğer bazı vatandaşlarınız sizi bir türlü sevemiyorsa, suçu sürekli onların ‘ihanetinde’ aramak yerine biraz da kendinize bakmanız, ‘biz ne yaptık bu insanlara’ diye sormanız lazım.
Mustafa Akyol ( -Star-)
Gazeteci Fatih Altaylı’nın sunduğu televizyon programına katılıp da ‘Atatürk’ü sevmediğini’ söyleyen başörtülü öğrenci, bir anda medyanın boy hedefi oldu.
Büyük’ bir gazete, internet sitesinde ‘İşte alçaklığın geldiği son nokta’ gibi düpedüz hakaret içeren bir spot bile kullandı. Bu genç hanım ‘Atatürk’ü sevmemek suçu’ndan yargılanıp hüküm giyer mi, bilmiyorum. (Burası Türkiye; olur, olur.) Fakat kendisine ‘alçak’ diyenleri mahkemeye verip tazminata mahkum ettirme hakkının olması lazım.
Kuşkusuz bu gibi ‘aykırı’ beyanlar karşısında yapılması gereken ‘vay, nasıl böyle düşünürsün’ diye köpürmek ve ‘medyatik linç’e girişmek değil. Yapılması gereken, tepki gösteren kişinin niye öyle düşündüğünü anlamaya çalışmak. Zaten burada tepki gösteren kişi, yani ‘türbanlı’ öğrenci Nuray Bezirgan, bunun sebebini de açıklamış. ‘İnsanlar bana Atatürkçülük adına zulmediyorlarsa’ demiş, ‘Benden Atatürk’ü sevmemi bekleyemezsiniz’.
Evet, gerçekten de Atatürk’ü nasıl sevebilir ki? Bu ülkedeki muhafazakar Müslümanlar her gün ‘mürteci’ diye aşağılanıyor, devlet kurumları tarafından ‘iç düşman’ ilan ediliyor, ‘kamusal alan’dan mahkeme kararıyla kovuluyorlar ve bütün bunları yapanlar sürekli olarak Atatürk’ü referans gösteriyor. Muhafazakar dindarların haklarını savunan siyasi partilere karşı defalarca darbe yapıldı, şimdi ‘ağır çekim’ bir tane daha yapılıyor, ve demokrasiyi hedef alan tüm bu saldırılar ‘Atatürk ilkeleri’ne dayandırılıyor. Ortalık, ‘Atatürk Türkiyesi’nde dincilere, tarikatçılara yer yok!’ diye ültimatom veren rejim gardiyanlarıyla dolu.
Bu durum karşısında ne hissetmesini bekiyorsunuz ki bu insanların? Kendilerini sürekli ezen ve aşağılayan bir ideolojik akımın idolünü nasıl benimseyebilirler?
Eğer Atatürk’ü tüm yurttaşların saydığı ve sevdiği ulusal bir sembol haline getirmek istiyorsak - ki buna ihtiyacımız var - o zaman yapılması gereken onu bu ideolojik şablondan çıkarmak. ‘CHP ideolojisi’nin tapulu malı değil, tüm toplumun ortak değeri haline getirmek. ABD’de George Washington öyledir mesela. Dar bir ideolojinin değil, tüm ideoloji ve görüşlere serbest rekabet ortamı sağlayan ‘demokrasi’nin kurucusu sayıldığı için herkesçe benimsenmiştir.
Bizde ise Atatürk giderek daha fazla ideolojikleştirildi, toplumun tümünün değil, sadece ‘merkez’inin sembolü haline getirildi. Öyle ya, Atatürk’ten, ‘Kürdünden Ermenisine, kravatlısından şalvarlısına, Nakşibendisinden Nurcusuna dek herkesin atası’ diye söz edildiğini duydunuz mu hiç? Böyle kucaklayıcı bir Atatürk portresi vardı da, toplum mu beğenmedi?
İşin doğrusu şu: Türkiye hala ideolojik bir devletle, bu ideolojiyi benimsemeyen kesimlerin çatışmasını yaşıyor. Bu ideolojik devlet, dünyadaki pek çok benzerinin yaptığı gibi, kendine meşruiyet sağlamak için bir ‘lider kültü’ yaratmış durumda. Bu otoriter sistemi ‘yaşam biçimleri’ ve çıkarları açısından faydalı bulanlar, yahut onun ideolojisini içselleştirmiş olanlar, durumdan memnun. Sistem yüzünden hakları çiğnenenler, yahut hakları çiğnenenlere içleri sızlayanlar ise, demokrasi ve özgürlük istiyor.
Bu otoriter sistemin ve onun yarattığı ‘lider kültü’nün herkes tarafından güle-oynaya benimsenmesini beklemek, tek kelimeyle saflık olur. Bunu zorla elde etmeye kalkmak, ‘Atatürk’ü kanun zoruyla sevdirmek’ ise, saflığın ötesinde despotluktur.
Unutmayın ki sevgi dayatılmaz, kazanılır. Eğer bazı vatandaşlarınız sizi bir türlü sevemiyorsa, suçu sürekli onların ‘ihanetinde’ aramak yerine biraz da kendinize bakmanız, ‘biz ne yaptık bu insanlara’ diye sormanız lazım.
Mustafa Akyol ( -Star-)
« ß@Dß®¥ »
Øяg¥ αηGєℓ
Atatürk'e hiçmiş gibi davranıp, küstahça konuşan bi insancık için ''alçak'' kelimesi az bile kalmış, ''şerefsiz'' kelimesi daha uygun olurdu.
gencfbb
New member
sana katılıyorum kardeşim şerefsizz bile az bu insanlara bu dinci basını görüyormusunuz adamlar şeriat devleti için zemin hazırlamaya çalışıyorlar.
- Katılım
- 10 Ara 2005
- Mesajlar
- 7,669
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Ataturk olmayacaktıda Neyzen'in dedigi gibi ananızdan cıkacaktınız ama bilicekmiydiniz babanız kim..
Asıl o zaman gorucektiniz otoriter sistemi..
Savundugunuz Humeyni'mi saglamıs genis ve herkesi kapsayan bir ideolojiyi..Eger oyleyse ya siz savundugunuzu bilmiyorsunuz yada kusura bakmayın ama sizi fena kandırmıslar..
Asıl o zaman gorucektiniz otoriter sistemi..
Savundugunuz Humeyni'mi saglamıs genis ve herkesi kapsayan bir ideolojiyi..Eger oyleyse ya siz savundugunuzu bilmiyorsunuz yada kusura bakmayın ama sizi fena kandırmıslar..
- Katılım
- 28 Haz 2007
- Mesajlar
- 8,232
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 39
konular birleştirildi artık burdan devam edin bu konuyla ilgili baska baslık acılmasın acılanlar buraya tasınır haberiniz olsun
srkngncy
New member
- Katılım
- 15 Kas 2007
- Mesajlar
- 3,767
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
biraz hafif kalmıs söylediklerin ben daha ağırlarını söyleyebilirdim şuan ama neyse :goz: ATAMA uzanan diller kopsun.. onun sayesinde huzur içinde yaşıyoruz seçip seçiliyoruz kimsenin esiri kölesi deiliz.. sana rahat battiysa çekergidersin başka ülkeye kanada vatandaşı olmak için bunca şerefsizliğe kah..liğe gerek yok... ha kanadayı da beğenmediysen çarşaflı ninja turtlesler yok diye çeker gidersin irana iraq a afganistana.. ok ama burası türkiye beyenmiyorsan sevmiyorsan benim ülkemin kurucusuna dil uzatiyorsan nankörlük yapiyorsan s...git