AKP Türkiye’yi borca batırdı

Bir Ülke Gelişmekte Olan Ülkeyse Dış Borcu Mutlaka Artar Gelişene Kadar Diğer Ülkeleri Yakalayana Kadar. Ben Normal Görüyorum Kim Gelirse Gelsin Borç Zaten Artacaktı , Eğer Borç Artmıyorsa Baştaki Başkan İş yapmıyor boş boş oturuyor demektir.. Peki neden borç artsın...

Alt Yapı Yok...
İşsizlik Fazla.( Yalan ) :D nie Yalan ? İsterseniz Türkiyenin Bütün Gazetelerini Alın İlan Sayfasına bakın Yada İnternet Sitelerinde İş İlanlarına Bakınız... Var mıymış işsizlik ? Yok.. :D KAnıtı önünüzde..
Herkez dişine göre yemek arıyor biraz çalışkan olun bulduğunuza şükredin..
Üni yok
Bazı Şeyleri Üretemiyoruz... Çünkü milletimizin kafası türbanı yasaklamaya efenim kızla karıyla oynaşmaya şunu bunu zarar sokmaya kışkırtmaya çalışıyor o yüzden daha çok artar birgün azalacaktır. Ama O günü biz görebilecekmiyiz bilimiyorum...

Bir ülke gelişmekte olan ülkeyse(düşük sermaye sahibi ülke) aldığı borç değil, ona yönelen yatırım artar.Taa ki diğer ülkeleri yakalayana kadar (bkz: Makroekonomi - yakınsama hipotezi) Aldığı borçta artabilir ama bu büyümek için ille de borç alınmalıdır manasına gelmez.hele hele borç almayan başbakan yatıyordur yorumu çok ürkütücü olmuş.Asıl sürekli borç yiyen başbakan yatmaktadır ve işin kolayına kaçmaktadır."Borçla peynir gemisi yürümez."

Borç almadan da, ya devasa borçlar almayı alışkanlık haline getirmeden de büyüme olur.
Nasıl olur: yurtiçindeki yatırımlar artarsa veya ülkeye dışardan direkt yabancı yatırım yapılırsa.Türkiye'ye dışardan yapılan doğrudan yabancı yatırım -bunu sıcak para ile karıştırmayın- diğer gelişmekte olan benzer ülkelerle oranla daha azdır.Bunu maksimum seviyeye getirsek daha çok kişi iş sahibi olur,üretim artar, kişi başına düşen milli gelir(GSMH) artar, devlet daha çok vergi toplar yani kısaca, elimizi suya sabuna dokunmadan ekonomimiz dah iyiye gider.Bir diğer yol olan yurtiçi sermayenin yatırıma dönüştürülmesi de özkaynakların yatırıma dönüşmesi anlamına gelir ki bunun için potansiyel yatırımcıya onları yatırıma teşvik edici koşullar sunulmalıdır.Örneğin bir süreliğine vergi alınmaması,düşük reel faiz oranları,yatırımcıya düşük bedelle verilebilecek krediler vb. kolaylıklar yerli sermayeyi yatırıma yöneltecektir.Bu yönelişte üretimi,istihdamı ve kişi başına düşen milli geliri (GSMH) arttıracak ve ekonomi büyücektir.Bu iki tip büyüme sağlıklıdır,kalıcıdır.

Ancak,
Özelleştirme gelirleri, sıcak para ve dış borçlar temellerinde gerçekleşen bir büyüme sağlıklı olmayacaktır.Neden?

-Özelleştirme gelirleri kısa vadede devlete kazanç sağlasa bile uzun vadede bu gelirlerin tükeneceği de hesaba katıldığında, buna dayanan bir büyüme kısıtlı olacaktır.

-Sıcak paraya gelecek olursak; sermaye sahipleri paralarını geri alacaklar ve ülkelerine götüreceklerdir.Bu yatırımlar yurtdışına çıkana kadar dolar 1 YTL bile olsa uzun vadedeki önemli risk faktörü bunların ülke dışına çıkmasıdır.Kaldı ki; bunlara faiz ödeniyor, yabancı yatırımcılar keyiflerinden değil gelir getirmesi için paralarını Türkiye'ye getiriyorlar.Aldığınızın daha fazlasını vererek (reel faiz ödeyerek) büyüyemezsiniz.

-Dış borçları da uzun vadede ödeyeceğinizi hesaba katarsanız, borçları uzun vadede reel üretime dönüştürmediğiniz ve de bu borçların anaparalarının ve faizlerinin toplamından daha fazla gelir elde edemediğiniz sürece borçla büyümeniz söz konusu değildir.Aksine her geçen gün biraz daha durumu kötüleştirirsiniz.

Şimdi bir diğer noktada şu belirtilmiş; istihdam ile ilgili,
gazetelerde,internette vs. yerlerde iş ilanlarının olması işsizliğin olmadığına kanıttır cümlesi ile bu çıkarımlar ancak ilkokul piyeslerinde söylenebilecek kadar komiktir.Ordaki ilanların amacı şirketlerin ve kurumların istedikleri vasıfta çalışan bulmaktır.Bu durum işgücüne dahil olan bütün insanların o vasıflara sahibi olduğu ve işsizlik olmadığı anlamına GELMEZ.
Farzedelim ki bütün insanlar bütün işleri yapabiliyor olsun(çok saçma oldu ancak varsayım) Bu ilanların sayısının mevcut işsizlerin sayısına eşit veya ilanların sayısının fazla olduğunu düşünmek ABESLE İŞTİGALDİR. TUİK sitesinde açıklanan Eylül 2007 için açıklanan işsizlik oranı 9,3% tür. Ben hiçbir yerde toplam 4 milyondan fazla iş ilanı göremiyorum!!! Ayrıca bu durum şu anlama da gelmez: %9,3 çalışabilecek durumda ancak çalışmak istemiyor. İşsizlik rakamları çoğunlukla iş arayıpta bulamayan insanları içerir.Evinin sıcak köşesinde yatan ekmek elden su gölden tarzında hayat yaşayan veya işinde gücünde iyi para kazanan insanların bu durumu anlayamamaları doğal karşılanabilir.ama nereye kadar? gazetelerde,internette iş ilanları var bu işsizliğin olmadığına kanıttır kısmını doğal karşılamaya çalışmak ancak mantığa ihanet,cehalete hizmettir. Özellikle de herkes daha çok çalışsın, bulduğuna şükretsin anlayışı tipik komünist mantığı ile veyahutta hali vakti yerinde olan birisinin düz mantığı ile açıklanabilir.Kısaca söylemek gerekirse iş bulamayan insan çalışamaz, çalışamayan insan aç kalır, açıkta kalır.Nasıl olurda bu insanlara daha çok çalış veya bulduğuna şükret denilir? bu cümleler gerçekten mantığın sınırları zorluyor


Milletin tercihlerine saygı duymak demokrasinin gereğidir.
Basit bir genelleme ile bütün bir milleti karı kızla oynaşmakla itham etmek veya türban destekçisi/yasakçısı olarak ayırmak olsa olsa millete hakarettir !!!

Olayları lumpen mantığı ile düşünmenin ötesinde bazı (neden-sonuç ilişkisine dayanan) "gerçekler" olduğunu hatırlatma gereği duyduğum için bu kadar uzattım.AKLIN YOLU BİRDİR!
 
Anasol-Mhp dönemin de Merkez bankası dolar rezervi 26 milyar dolar şimdi 65.8 milyar dolar.
Anasol-Mhp dönemin de İMF borçu 22 milyar dolar 7 milyar dolar.
Anasol-Mhp dönemin de asgari ücret 207 YTL şimdi 403 YTL
Anasol-Mhp dönemin de Milli Gelir 181 milyar dolar şimdi 400 milyar dolar. Borç stoklarını söylerken geliri niye söylemiyosunuz.
Anasol-Mhp dönminde ekonomik kriz Banka İmar bankın kasasını boşaltan Uzanların İmar bank zedelerine ödenen 9 milyar dolar var.
Anasol-Mhp döneminde kişi başına milli gelir 2 bin 598 dolar ken şimdi 5 bin 477 dolar çıktı.


Yukardaki yazdıklarımız gerçeklerdir. Gazete yorumları değildiir. Bu millet ANASOL-MHP döniminde bir gece dolar ve repo zengini olanları, birbirlerine Anayasa kitapçıklarını fırlatanları ve hükümet düşürenleri, yürüyemeyen başbakanı, Apoyu yakalıyıp asmaya gücü yetmeyip te sonra da meydanlar da ip atanları bu hükümetin kriz ortamında ki hortumlanan bankalarıı unutmayacak.

Etrafı düşmanlar la dolu ülkemizin dışardan herkesin ipini çekmeye çalıştığı dönemleri İstikrasız yııların ı buradaki genç arkaşlarım bilmez.
 
yazık size walla bide internet karşısında oturuosunuz bilgisayarlarınız war cahilde değilsiniz ama o beyinlerinizi medya ve teşkilatlarıyla o kadar güzel yıkamışlarki hala onları sawunabiliyosunuz onları savunmayı bırak bugün senin rahatça yaşamanı sağlayan atatürk e bile laf söyleyebiliosunuz yazıklar olsun size nediyim ama emin olun bu dewran dönücektir...
 
Arkadaşlar en basitçe..

Bir bakkal ile bir süper marketin cirosu bir olurmu

Büyürsen borcunda büyür gelirin de

Eskiden bakkaldık şimdi s.market olma yolundayız,kim ne söylerse söylesin.

Rakamsız ekonomi tartışmalarının hiçbir inandırıcılığı olmaz.

Bırakın başkalarının türküsünü söylemeyi....

Saygılarımla..
 
ağzı olan konuşuyor bu nedenle hangisi doğru hangisi yanlış bilemiyorum. üzgünüm...
 
:clap:clap:clap:

AKP ye ve yaptıklarına karşı çıkanlar bu borçlardan ne kadar zarar görüyorsa,
AKP yi ve politikalarını destekleyenler de en az onlar kadar zarar görür.

AKP yi destekleyen arkadaşlar da desteklemeyenler kadar bu borcu ödeyeceklerdir.

Bu böyle biline............................
:biggrin:biggrin:biggrin

Olaylara ister dürbünle, ister at gözlüğüyle bakın,
ister korsan gibi tek gözünüzle bakın, neyi nasıl yorumlarsanız,
ne tarafa yontarsanız yontun, eğer bu ülkede yaşamaya
devam ederseniz benimle aynı kaderi paylaşacaksınız.

Ben ise tüm iyimserliğime rağmen bu gidişin
sonunun iyi olacağını sanmıyorum.
:vur:vur:vur
 
doğru tespit

türkiye'yi bu hale getirenleri çabuk unuttunuz galiba !
serbest piyasa deyip serbestçe devleti soyanları, 500 gün isteyip 5000 günümüzü alan demirel'i,
2 anahtar vadedip olan anahtarımızı da alan 94 krizinin mimarı çilleri, kafasına kitap fırlatan sezer ile yeni ekonomi krizi çıkaran ecevit'i , % 100 enflasyonları, uzanları, yahyaları, ne çabuk unuttunuz yahu!

doğruyu yazmış ta banlanmış. acaba kim yaptı "cehape" mi yoksa
 
Çok güzel paylaşım emeğine sağlık.

Ama ayrıca Mahfi Eğilmez'in 26 Şubat 2004 tarihli şu yazısından bir alıntı yapma ihtiyacı hissettim:

''Türkiye'nin toplam borcu diye kullanılan sayı Türkiye'nin toplam borcunu ifade etmiyor. Konuşulan miktar olması gerekenin çok daha altında bir tutar. Çünkü bilinen ve bir araya getirilen sayılar içinde özel kesimin iç borcu ve Hazine'de toplanmış bulunan kamu kesimi borçları dışında kalan kamu kesimi iç borçları yok. Buna karşılık dış borç stoku içinde kamu kesiminin bütün dış borçları yer alıyor.
Dolayısıyla Türkiye'nin toplam borcu dediğimiz sayılar şunlardan oluşuyor:
Hazine'nin iç borcu+Kamu kesiminin dış borcu+özel kesimin dış borcu.
Bu toplamın Türkiye'nin borç stokunu ifade etmediği açık. Çünkü burada Hazine'de toplanmış kamu kesimi iç borcu dışındaki kamu kesiminin iç borcu yer almadığı gibi özel kesimin iç borcu hiç yer almıyor''
başlıkla ne alakası var!!! akp doneminde borç artmadı mı yani???
Sanki ülke çok iyi durumdaydı da yıllardır hiç fakir yok tu sanki hiç borçu yoktu
madem iktidar oluyorsun,madem ülkenin borcu var,düzelteceksin...düzeltemiyorsan iktidarı talep etmeyeceksin...
O rakamların içinde özel sektöründe borcu olduğunu hatırlatmak isterim. Yeniçağ gazetesinin tabanı İşçi partisidir. İşçi partisinin genel başkanın ne kadar karakterli ( ! ) bir insan olduğunu anlatmama gerek yok. o haber yapılırken sadece ve sadece hedef göstermek adına yapılmış ve %100 gerçeklik taşımamaktadır.
DIŞ BORÇ STOKU

Türkiye'nin 2006 yılı sonunda 207.8 milyar dolar olan dış borç stoku yüzde 9 artışla, bu yıl haziran sonu itibariyle 226.4 milyar dolara çıktı. Haziran sonu itibariyle dış borç stokunun 41.0 milyar doları kısa vadeli, 185.3 milyar doları da orta ve uzun vadeli borçlardan oluştu.

Dış borç stokunun 1.7 milyar doları kısa, 70.7 milyar doları da orta ve uzun vadeli olmak üzere toplam 72.4 milyar dolarlık bölümü kamu borçlarından, 36.9 milyar doları kısa vadeli, 101.6 milyar doları orta ve uzun vadeli olmak üzere toplam 138.5 milyar dolarlık bölümü de özel sektör borçlarından oluştu.

Merkez Bankası'nın orta ve uzun vadeli dış borç tutarı ise 13.1 milyar dolar, kısa vadeli dış borç tutarı 2.4 milyar dolar olarak hesaplandı.

Yılbaşından 12 Aralık tarihine kadar yapılan dış borç ödemeleri ise 17 milyar 816.6 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Bu rakamın 10 milyar 779.3 milyon doları Hazine, 651.9 milyon doları Merkez Bankası, 795 milyar doları genel ve katma bütçeli idarelerin dokümantasyon, kitap bedeli, katılma payı, üyelik aidatı şeklindeki ödemeler ve 5 milyar 590.4 milyon doları da IMF'ye ödemeler olarak gerçekleşti. 2006 yılının tamamında 19 milyar 848.5 milyon dolarlık dış borç anapara ve faiz ödemesi yapılmıştı.

]207.8 milyar dolar= 6 adet daha güneydoğu anadolu projesi!!!!
 
her ulus hakettigi yonetim tarafindan yonetilir...demis adamin biri. uzaydan mi geldi bu adamlar da gelip gidip laf sokuyoruz hep suclucak birini ariyoruz:saskin biraz etrafa bakmak lazim mesela almanlara adamlar 50-60 yil once baskentlerine kadar isgal edildiler rusyaya yenildiler dım dızlak teslim kaldilar...simdi? adamlarin 50 yilda geldigi noktaya bakin...neyle aciklicaksiniz durumu? ben size soyliyim durust olucaksiniz ve bizde o kadar cap yok diceksiniz,oyle dillere destan savaslarla olmuyor hersey gerisini getirebilmek de bi o kadar onemli.kizan darilan varsa kendi aciklasin sebebini. ama onerim kizip darilmak yerine ciddi anlamda donup aynaya bakip goruleni kabul edip ciddi ciddi duzeltmek icin ugras vermektir. yani milletlerin de kisiligi var butunluk halinde o yuzden ruzgara karsi tukurmemizin anlami yok. hepimiz laf sokar dururuz sonra gider atv gibi show tv gibi kanllari izler onlarin gazetelerini aliriz sonra da birilerine kalayi basar dururuz. ruzgara karsi tukuren kendi yuzune tukurur. demezler mi adama bu kufur ettiklerine gucu,yetkiyi,somurme calma cirpma satma sansini kim verdi diye:saskin o yuzden gercekci olmak lazim aldatmayalim kendimizi,bundan once milleyetci serefli onurlu dediklerimiz de gelip gecti bu ulkenin basindan noldu? madem ki buna layigiz ya susup kabul edicez ya daha iyilerine layik olmak icin "once kendimizden baslicaz",kimse adama demez al sana herseyin en muhtesemi diye. yani beyler ruzgara tukurmenin bi anlami yok kabul edelim artik.
 
Satilmadik BİŞeyİmİz Kalmadigi Gİbİ - Borcada Baktik Kahretsİnnn Bu %47 Cok pİŞman Olucakkh Ama Cok GeÇÇ Artik ülkenin en çok qelir getiren Ereğli demir çelik fab. da gitti elimizden herşey ABD,RuS,İngiliz,Fransızların artık....
 
E Abİ Adamlar Ne Yapsin Baktilar Ortada Para Yok Cebe İndİrecek Adamlar Bu Yola BaŞvurdu:)
 
Geri
Üst