Bütün konuyu baştan sona okudum. Bütün en iğrenç yorumlardan, kayda değer yorumlara kadar hepsini okudum. Uzun süredir yorum yazmıyorum buralarda. Farkettim ki benim gibi bazı gerçekleri savunan arkadaşlarda, benim gibi cevap vermek yerine artık kısa cevaplar veriyorlar.
Nedenini açıklamaya gerek yok sanırım. Gerçekten benim cevap verdiğim kişilerde, herhangi bir ilerleme yok... Düşündüm at gözlükleri takan ben miyim? Türkiye'nin yüzde bilemem kaçı gerizekalıda ben mi akıllıyım diye düşündüm. Yaptım abi yaptım. Aslında olaya neresinden bakarsam bakayım, aynı şeyleri gördüm. Evet sağlık politikalarına söyleyecek sözüm yok...
Ama ekonomi politikaları sıfır abi. Siz farkedemediniz mi hala. Defalarca yazdım. Kimisi yazmış, dış borcu kim bu kadar eritti. Güldüm kendi kendime. Defalarca sayılarla dökümünü, bizzat TÜİK'ten alıp yayımladım. Akpliler susmuştu o sırada... Tuhaf... Şimdi ekonomi profosörü kesilmişler.
Cebinizdeki paranın %80 i dolar, sıcak para, yabancı sermaye bunu kimse farketmiyor. Abi gidin diyorum, bir bakın şöyle bir o son dönemlerde sayısı ardan devasal AVM'lere malların üzerinde yazıyor ithal mi değil mi diye? Siz kolay sanıyorsunuz bu işleri. Siz ancak cebinizi düşünün. Ekonomi birilerinin eline teslim edilirken, siz nasıl dirayetli bir hükümet bekliyorsunuz.
Kaç kere yazdım anlatamadım. Ekonomi borç batağında ve %80 yabancı parası kullanıyorsun. Bir gün o paralar çekildiğinde ne olacak. İşte o zaman siz görün olacakları. Helal olsun bu kadar ağır koşullarda bir hükümetin ayakta kalması çok zor. Neden mi? Abi her istediğini yapamazsın. Bir bağımsız çıkışında ekonomin sarsılır. Sıcak parayla ekmek alıyorsun. Farkedin artık bunları.
Gülüyorum insanlara... Paradan 6 sıfır atıldı diye bizi kandırıyorlar falan filan. Cepteki para zamanında 20 liraydı şimdi 200 lira. İstediğin kadar kayıt dışı ekonomi oluyor... Bununda farkında değil cemaat. Yazık. Kayıt dışı artınca ne oluyor bir düşünün bakalım. Vergilere yükleniyor devlet. Sonra vergi kaçıran kaçırıyor. Kaçıramayan yoksul eziliyor.
Birileri demiş ki, zenginlerin cebinden para kesildi, o yüzden bağırıyorlar falan filan cart curt. Bırakalım bunu beyim. Türkiye milyar dolarlık adamlar listesine en çok adamı hangi hükümet döneminde soktu ondan haber verin bana. Güldürmeyin beni.
Birileride Osmanlı'dan bahsediyor, 25 Şubat rövanşından söz ediyor. Gülüyorum sizede. Bu ülkede size yaşama şansını yine Atatürk verdi. Fransa'da ki gibi ihtilal yaparken yüz binler doğranmadı bu memlekette. Bir rejimi yıkarken yüz binlerin kafası kesilmedi diye konuşabiliyorsunuz. Size konuşma hakkınıda tanıyan Atatürk. Gelip burada küfreder gibi Osmanlı lafları etme. Ne devir o devir, ne zaman o zaman. MAdem dünyaya İslam bayrağı taşıdık. Adalet bayrağı taşıdık. Neden avrupa Müslüman değil? Tarihte cihat yapmayı haçlı seferlerine eş tutamıyorsan, senin tarihten konuşmaya cesaretin yok demektir. Vakti zamanında bize kan kusturan, emevileri hatırlayamıyorsan. İslam'ı kendin gibi değil arap gibi yaşıyorsan, bence sus fazla konuşma.
Osmanlı tarihini en az tarihçiler kadar iyi bildiğimi idda edebilirim. Sakın tutup Osmanlı tarihini redettiğimi idda etmeyin. Adetinizdir laf cımbızlamak.
Şimdi bana örnekler yazacaksınız, Atatürk bu adamları astı filan diye. Onlarıda yazmadan haberini vereyim. Fransız devrimini okuyun. Ayaklananlarla beraber, düşünenler ve hatta masum insanlar bile öldürüldüler. Fakat Türkiye'de ki devrim böyle faşistçe yapılmamıştır. Ayaklananlar cezalarını bulmuştur...
Size yazacaklarım daha bu kadarla sınırlı değil. Besbelli siz siyaseti yalnızca cebinizdeki paraya göre yapıyorsunuz. Diyorsunuz ki o sırada beklemek bu sırada beklemek şu sırada beklemek nedir bilir misiniz? Belki yaşamadım o günleri ama çok dinledim. Sonra kitaplarını filanda okudum. Tabi yaşamış kadar etkilenmedim ama hiç sebebini araştıran olmadı mı aranızda.
Senelerce bu ülke Sovyet ve Amerikan emperyalizminin ortak çıkarları uğruna koparılmaya çalışılan bir bölge oldu. Sonuç;
Ben size sayayım.
Adnan Menderes ağır sanayi atılımını gerçekleştirmek için amerikadan bulamadığı yardımı sovyetten temin etmeye çalışınca darbe yemedi mi?
Süleyman Demirel aynı şekilde hükümetten düşmedi mi?
Peki Bülent Ecevit daha elektirik kabloları bile amerikadan ithal edilirken kıbrıs çıkarması yüzünden ambargo yiyip büyük bir buhrana girmedi mi ülke?
Daha nicesini yazarım ben size...
Şimdi bu derece ekonomiyi yabancılara teslim etmişken, hele sermaye gurupları satılmışken, ne bekliyorsunuz siz hala tayyipten. Satarken indirmediniz, sattı indirmiyorsunuz, adam daha satacak hala indirmeyecek misiniz yerinden. Siz padişah mı seçiyorsunuz, başbakan mı karar verin. Adam size konuşma imkanı vermiyor, genel kuruldan kovuyor. Derdini açan millete sövüyor. Şimdi kimse bu yazının tamamını okumayacak biliyorum.
Bu ülkede taşınamaz mal alım satımlarını, yabancı uyruklu insanlara açan hükümet kimdir bir araştırın bakalım?
Siz hala konuşun...
Daha neler var böyle. Hepsini yazdım tekrar tekrar yazamıyorum...
Çıkarın gözlüklerinizide gerçekleri biraz okuyun lütfen...
Tayyip başaramicak tabi ki. Kolay mı bir ülkede düzen değiştirmek. Ben ayaklanmaya hazırım o düzeni değiştiriyorsa. Ki benim kafam kesilmeden bu ülkede düzen değişmez... Varsa değiştirmek isteyen, sokaklar boş çıksın değiştirsin bakalım.
Kutuplaşmadan bahseden arkadaş. Bu ülkede bir siyasi parti kurulurken AMERİKAYLA, İNGİLTEREYLE bağlantıya geçerek kuruluyorsa, ve bu parti halkın partisiyizi diyerek iktidar oluyorsa bence orada kutuplaşmanın olmaması hatalıdır. Tam bağımsız bir Türkiye isteyen gençlik elbette bunun karşısında duracaktır.
Şimdide yetmezmiş gibi birde bölüyor, bizi. Ekonomiyi belli belirsiz bağlayıp yarı sömürge olduk, şimdi de bölüyor. Bence tayyip bu ülkeyi yıktıda yeniden kuruyor gibi. Ama o da yemeyecek sanırım.
Ey cemaat-i müslimin halife halife diye yerlere yatıyorsunuz. Az okuyun 4 halifeyi ve emevi-abbasi haligelerini. 4 halife halk tarafından seçildi. Yani demokrasiye onlar herkesten önce geçti fakat takım tayfa hiç okumuyor bunları. Kim okutuyor size tarihi anlamıyorum.
Bu up uzun yazıda bir çok şeye cevap verdim. Daha çok cevap vereceğim soru olduğunu biliyorum. Fakat ben alim değilim. Asla da iddaa etmem.
At gözlüklerinide asla takmam, çünkü ben at gözlüklerini takacak kadar bilgili bir insan değilim. At gözlükleri öğrenmeyi engeller. Zira ben daha hiç bir şey bilmediğimi iddaa ediyorum. Kaldı ki en kesin dediğim şeylere %99 ihtimal yazıyorum. Güzelede güzel demiyorum mesela. Fakat kesin yargılı arkadaşlar, at gözlükleri taktığını çoktan belli etmiş oluyorlar bile...
Onlar aslen çok bildiklerini sandıkları için öğrenme kapasiteleri kapalıdır ve onlar koşulmak için en değerli yaratıklardır. Onlara sadace önündekini takip et demen yeter...
Daha yazacak çok şey var ama şimdilik bu kadar yeter.
Eğer zahmet edipte okuyan olduysa bu yazıyı ona çok çok çok TEŞEKKÜR EDERİM.
Okumayan zaten okumaz...
Hadi kalın sağlıcakla...