Aileye herşey anlatılır mı ?

ewet kardeşim çok anlatmak istiyorum ama beceremiyorum çok tedirginim çok utanıyor ve korkuyorum
senLe açık konuşcam kardeş..30 yaşına geLmişsin hata yapman normaL anLatabiLdim mi..aiLeninde bunu anLıycağına eminim..bizLeri hataLarımızLa kabuL eden bağışLayan Bir ALLAH birde aiLemizdir..ne oLursa oLsun en ufak hatamızı biLe aiLemizLe payLaşmalıyız..onLarın desteği bizLe beraber oLduktan sonra isterse 50 yaşında oLaLım Bizim için her zaman gerekLi destekLeri..birde unutma ki her hastaLığın baş iLacı moraL ve Duadır..Geçmiş oLsun..ALLAH Şifa versin..
 
Erkeğin halinden erkek anlar bence önce durumu babana aç... Elbetteki mantıklı bir yol gösterecek gereken desteği verecektir.... Hayat konusunda senden daha tecrübelidir.... Çok fazla tepki vereceklerinden korkma sonuçta bu senin sağlığın ve ailen de sağlığına kavuşman için her şeyi yapacaklardır.... Sonuçta yaptığın şey baban tarafından bir ihtiyaç olarak algınalabilinir... Rahat ol... İstersen bu konuda psikolojik destek alıp öyle de açıklayabilirsin... Bir de tedavisi yok diye ümidini kaybetme... Tıp dünyası bu bir doktorun çare olamadığına diğeri olabiliyor.... Hastalığın ve tedavileri hakkında detaylı bir araştırma yap bu hastalığa yakalananlar ya da hastalığı atlatanları takip et... Sanırım bunları da internetten bulabilirsin...

Geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum... Ve umarım bundan sonra daha dikkatli olursun... En azından yapacağın kaçamaklarda korunma yolunu seçersin....
 
hocam niye ailene anlatma gereği duyuyorsunki 30 yaşındayım diyorsun ben 19 yaşındayım ve idrar yolu iltihabı geçirdim ve meni kanlı geliyordu.ben 19 yaşında olmama rağmen gittim hastaneye tedavi oldum ilaçlarımı aldım düzenli kullandım atlattım Allah a şükür ailene niye anlatmak zorunda hissediyorsun kendini
 
Erkeğin halinden erkek anlar bence önce durumu babana aç... Elbetteki mantıklı bir yol gösterecek gereken desteği verecektir.... Hayat konusunda senden daha tecrübelidir.... Çok fazla tepki vereceklerinden korkma sonuçta bu senin sağlığın ve ailen de sağlığına kavuşman için her şeyi yapacaklardır.... Sonuçta yaptığın şey baban tarafından bir ihtiyaç olarak algınalabilinir... Rahat ol... İstersen bu konuda psikolojik destek alıp öyle de açıklayabilirsin... Bir de tedavisi yok diye ümidini kaybetme... Tıp dünyası bu bir doktorun çare olamadığına diğeri olabiliyor.... Hastalığın ve tedavileri hakkında detaylı bir araştırma yap bu hastalığa yakalananlar ya da hastalığı atlatanları takip et... Sanırım bunları da internetten bulabilirsin...

Geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum... Ve umarım bundan sonra daha dikkatli olursun... En azından yapacağın kaçamaklarda korunma yolunu seçersin....

Bu hPV virüsü korunarakta geçiyor kardeşim...
 
geçmiş olsun..
yapmışsın bir hata , ailenin sena tepki vermesi normaldir ama onlar senin ailen.
fazla geç kalmadan anlat derim ben.
inşaAllah en yakın zamanda iyileşirsin...
 
çok zor anlatmak cesaret ediyorum sölim diyorum şimdi söyleyecem diyorum ama yapamıyorum...
bakıyorum çok mutlulular mutluluklarını bozmak istemiyorum ..of yaaa
 
rahatsızlığınla ilgili vakit geçirmeden hemen tedaviye başla bence
zaten tedavi sürecinde herşey ortaya çıkar
kuruntularla vakit geçirmek anlamsız
konu sağlık+gelecek olunca aile de seni anlayacaktır yanında olacaktır rahat ol
geçmiş olsun kardeşim
 
saol kardeşim saol çok saol hemde bimiorum yaaaaaaaaaa
 
aileye anlat ama babana anlat bence bayan olsan annene anlat derdim ama baban zaten annene anlatır sen meraketme o konuyu rahatsızlığına gelince hemen tadavi sürecine başlasan iyi edersin int. araştır hastalığın hangi safhada veya düzeyde ona göre doktora da çekinme herşeyi anlat durum nasıl ve neden kaynaklanıyor.
tüm cevapları ver burdakiler doktor değil sana hiç ibr şekilde yardımcı olamazlar.
 
duruma bağlı ... burada paylaşabileceğin bişeyse abiler yardımcı olsun dicem en azından onlar görmüş geçirmiştir... yada pm den danışırsın kardeş inşallah sıkıntını gderirsin
 
Human papilloma virus ya da kısa adı ile HPV enfeksiyonu son zamanlarda toplumda giderek daha fazla duyulmaya başlayan bir enfeksiyon hastalığıdır. Bunun nedeni enfeksiyonun görülme sıklığındaki artışın yanısıra kadınlarımızın yıllık smear kontrollerini daha düzenli yaptırmaları ve bu sayede var olan hastalıkların saptanabilmesdir.

HPV nedir?
HPV insanlarda enfeksiyona neden olan bir tür virüstür. HPV'nin 100 civarında türü vardır. Bunlardan bazıları elde ve ayaklarda siğillere neden olurken, bazıları cinsel bölgede ortaya çıkan genital siğillere ya da başka bir adıyla kondiloma yol açarlar. Bazı türleri ise kadınlarda rahim ağzındaki hücrelerde ileride kansere dönüşebilecek değişimlere neden olabilirler. HPV'nin yaklaşık 20 türü genital enfeksiyonlara neden olmaktadır.

HPV nasıl bulaşır?
HPV cinsel yolla bulaşan hastalıklardan hatta en sık karşılaşılanlardan birisidir. Genital bölgeyi enfekte eden HPV'ler temas yolu ile kolayca yayılırlar. HPV'nin bir kişiden diğerine bulaşması için mutlaka tam bir ilişki olması gerekmez. Enfekte olan cilt bölgelerinin birbiri ile teması ile de hastalık bulaşabilir.

Virüsün kuluçka süresi değişkendir. Bulaşma olduktan sonra bulgular bazen birkaç ay bazen de birkaç yıl sonra ortaya çıkabilir. Hatta bazen virüs yıllarca hiçbir bulgu vermeden vücutta kalabilir.

Aktif genital lezyonların varlığında bulaşıcılık en yüksektir. Siğiller ortaya çıkıp tedavi edildikten sonra yeniden siğil çıkmadan geçen dönem ne kadar uzunsa bulaştırıcılık da o oranda azalmaktadır.

HPV'nin önemi nedir?
HPV kadınlarda ve erkeklerde genital siğillere yol açabilir ancak bundan çok daha önemlisi kadınlarda rahim ağzı kanserine erkeklerde de penis kanserine neden olabilmesidir. Rahim ağzı kanseri tanısı konmuş kadınların %95'inde HPV saptanmaktadır.

HPV Tipleri
HPV tip 6 ve 11 genital siğillere yani kondiloma neden olan HPV tipleridir. Öte yandan HPV tip 16,18, 31,33 ve 35 rahim ağzında hücresel değişikliklere yol açmaktadır. HPV tipleri kansere yol açma potansiyelleri açısından düşük riskli ve yüksek riskli olarak 2 ana gruba ayrılırlar.

HPV ne sıklıkta görülür?
Amerika Birleşik Devletlerinde her yıl 5.5 milyon yeni HPV olgusu ortaya çıktığı ve genel toplumda 20 milyondan fazla insanın bu hastalığı taşıdığı tahmin edilmektedir. Öte yandan cinsel yönden aktif olan kişilerin yaklaşık yarısının yşamlarının herhangi bir döneminde HPV'ye yakalanacakları öngörülmektedir. Hastalığın bu derece sık görülmesine karşılık toplum bilinci henüz oturmuş değildir. ABD'de yapılan bir ankette toplumun %76'sının böyle bir hastalıktan haberdar olmadığı ortaya konmuştur. HPV ve rahim ağzı kanseri arasındaki bağlantının nispeten yakın bir geçmişte ortaya konmuş olması nedeni ile sağlık çalışanları ve doktorlar arasında da HPV tam olarak bilinmemektedir. Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezinin (CDC) 1999 yılında yaptığı bir araştırma sağlık çalışanları ve doktorların önemli bir bölümünün HPV'nin kanser ile olan ilişkisi ve tedavi yöntemleri hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığı gerçeğini gözler önüne sermiştir.

Ülkemizde ise ne yazık ki HPV'nin görülme sıklığı ile ilgili geniş bir araştırma ve istatistik yoktur. Ancak kişisel gözlemlerimiz bu hastalığın ülkemizde de giderek artan sıklıkta karşımıza çıktığı yönündedir.

Bulgular
HPV ile temas ve bulaşma olduktan sonra mutlaka hastalık ortaya çıkmaz. Aslında çoğu kişide HPV vücudun kendi savunma sistemi tarafından etkisiz hale getirilir. Bir başka olasılık da virusu alan kişide uzun süre hiçbir belirti ortaya çıkmamasıdır. Kişi yıllarca hatta bazen ömrü boyunca hiçbir yakınma ortaya çıkmadan yaşayabilir. Ancak bu durum hastalığı yaymasına engel değildir ve ilişkide bulunduğu kişilere hastalığı bulaştırabilir. Bu durum latent ya da sessiz enfeksiyon olarak adlandırılır.

HPV'nin en sık neden olduğu belirti genital bölgede görülen siğillerdir. Ciltten hafif kabarık, yumuşak olan bu siğiler cinsel bölgeyi oluşturan deride, vajina ile makat arasında, anüs etrafında, bacakların iç kısmında, penis ucunda ya da çevresinde görülebilir. Anal ya da oral seks sonrasında ağız içi ve makat içinde de siğiller ortaya çıkabilir. Bazı durumlarda vajina içinde ve rahim ağzı üzerinde de siğiller olabilir.

HPV enfeksiyonaları virüsün türüne bağlı olarak rahim ağzını oluşturan hücrelerde displazi adı verilen bazı değişimlere neden olabilirler. Düşük riskli tipteki virüsler genelde PAP smearda ortaya çıkan CIN ve SIL gibi değişimlere neden olurlarken yüksek riskli tipler uzun dönemde rahim ağzı kanserine neden olabilirler.

Yapılan araştırmalar rahim ağzında HPV'ye bağlı değişim saptanan hastaların %90'ına yakınında 2 yıl içinde belirtilerin ortadan kalktığını ve HPV'nin takip eden smear testlerinde saptanamadığını ortaya koymuştur. Kalıcı enfeksiyon ise serviks yani rahim ağzı kanseri açısından en önemli risk faktörünü oluşturur.

Rahim ağzı kanseri tüm dünyada kadınlarda görülen kanserler arasında 2. sırada yer alır ve öldürücü bir kanserdir. Buna karşın kanser türleri arasında önlenebilir olması açısından ayrı bir öneme sahiptir. Serviks kanserini önlemenin tek ve en basit yolu düzenli aralıklarla yapılan smear testleridir. Smear testinde CIN ya da SIL olarak tanımlanan anormallikler saptandığında biopsi yapılarak tanı kesinleştirilir. Daha sonra hastalığının derecesine göre rahim ağzındaki değişime uğramış bölge LEEP ya da konizasyon adı verilen basit ameliyatlar ile çıkartılır ve daha sonra düzenli kontrollere başlanır. CIN ya da SIL'in ileri evre olması durumunda eğer kişi ailesini tamamlamış ve başka çocuk istemiyorsa ya da 40'lı yaşar civarındaysa rahimin alınması da bir diğer tedavi alternatifidir.

HPV tanısı nasıl konur
Genital siğillerin görülmesi hem erkekte hem de kadında HPV tanısını koydurur. HPV'nin neden olduğu rahim ağzındaki değişimler ise rutin yapılan PAP smear testlerinde saptanır.

PAP smear testleri zaman zaman hatalı sonuç verebilir ancak son yıllarda kullanılmaya başlanan ve bizim de tercih ettğimiz ince yayma tekniğinde hata payı en aza indirilmektedir.

PAP smearda HPV'ye bağlı olduğu düşünülen değişimler saptandığında aynı materyal içinde HPV'ye ait DNA incelemeleri yapılarak HPV varlığı ve hangi tip HPV bulunduğu saptanabilir. Örneğin rahim ağzı kanserlerinin %50'sinde HPV tip 16 saptanmaktadır. DNA tiplemesinde HPV tip 16 bulunduğunda bu kadında ömür boyu çok yakın takipler yapılması yararlı olurken düşük risk grubunda bir tip saptandığında kontrollerin arası daha seyrek planlanabilir.

Erkeklerde ise belirti vermeyen HPV'nin saptanması ne yazik ki mümkün değildir. Erkeklerdeki sessiz enfeksiyonu saptayabilecek bir test yoktur.

HPV kan dolaşımına geçmediğinden ne erkeklerde ne de kadınlarda kanda bu virüsü saptamak mümkün değildir.

Tedavi
HPV'ninkesin bir tedavisi yoktur. Virüs birkez vücuda girdiğinde ömür boyu burada kalır. Bununla birlikte ortaya çıkardığı patolojiler tedavi edilebilir.

Genital siğil varlığında bunlar yakılarak ya da dondurularak tedavi edilirler. Çok büyük boyuttaki siğillerin ise cerrahi olarak çıkartılması gerekebilir. Az sayıdaki küçük siğiller ise bölgesel olarak uygulanan kremler yardımı ile yok edilebilir. Siğillerin tedavi edilmesi bir daha çıkmayacağı anlamına gelmez. Yeniden ortaya çıktıklarında tekrar tedavi edilmeleri gerekir.

Bazı kişilerde siğil ortaya çıkıp tedavi edildikten sonra bir daha ömrü boyunca yeni siğil çıkmaz. Bazı kişilerde ise sık aralıklarla siğiller çıkar. Kişiler arasında bu derece fark olmasının nedeni büyük olasılıkla bağışıklık sistemleri arasındaki farklılıktır.

Smear testinde saptanan ve biopsi ile kesinleşmiş displazi varlığında ise hastalığın şiddeti, hastanın yaşına göre LEEP, konizasyon ya da rahimin alınması gibi tedaviler uygulanabilir. Çoğu zaman hafif displazi varlığında LEEP tedavi için yeterli olmaktadır. LEEP sonrası doğurganlıkta bir değişiklik ortaya çıkmamaktadır.

Korunma
HPV virüsü oral ve anal seks de dahil olmak üzere her türlü cinsel ilişki ve ciltten cilde temas yolu ile de kolaylıkla bulaşabildiğinden cinsel yönden aktif olan kadın ya da erkek herkes HPV enfeksiyonları açısından risk altındadır. Ancak bazı kişilerde risk daha yüksektir. Bunlar:

Yaşamının herhangi bir döneminde birden fazla partneri olanlar.
Partneri daha önceden birden fazla kişiyle ilişkide bulunmuş kişiler
Cinsel yaşantısı erken yaşta başlayanlar
Kendisinde ya da partnerinde halen ya da daha önceden başka türde cinsel yolla bulaşan hastalık öyküsü olanlar
HPV ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklar çoğu zaman bir arada bulunurlar. Bu nedenle başka bir cinsel yolla bulaşan hastalık varlığında beraberinde HPV'de bulunabileceği akıldan çıkartılmamalıdır.

Kondom yani prezervatif AIDS'de dahil olmak üzere diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı tam bir koruma sağlamasına rağmen HPV'ye karşı her zaman böyle bir koruma sağlamaz. Çünkü enfeksiyon prezervatifin kapladığı alan dışında da bulunabilir ve ciltten cilde temas ile bulaşabilir.

Son zamanlarda HPV'ye yönelik aşı geliştirilmesi konusunda oldukça yol alınmıştır. Halen deney aşamasında oln HPV tip 16 aşı ile ilgili çalışmalar oldukça umut vericidir. Ancak günümüzde kullanılabilen bir aşı ne yazik ki şu an için piyasada yoktur.

HPV'den korunmanın en etkili yolu riskli kişiler ile birlikte olmamaktır.

Herhangi bir kadında rahim ağzı hücelerinde değişim saptanması ya da genital siğil olması kanser gelişeceği anlamına gelmez. Aslında genital siğile neden olan HPV türlerinin rahim ağzında değişime ya da kansere neden olması son derece nadirdir. Rahim ağzı kanserlerinin yarısından sorumlu olduğu bilinen HPV tip 16 varlığı bile mutlaka kanser gelişeceği anlamına gelmez. Sadece artmış risk söz konusudur ve yakın takip gereklidir. Rahim ağzı kanseri tanısı konmuş kadınların %95'inin son 5 yıl içinde smear testi yaptırmamış olmaları bu tarama testinin ne derece önemli olduğunu ortaya koymak bakımından çarpıcıdır.

Amerikan Kanser Cemiyetinin 2001 yılında yayınladığı rehbere göre her kadın cinsel yaşantısı başladıktan sonra ilk üç yıl içinde ilk smear testini mutlaka yaptırmalıdır.

HPV enfeksiyonu taşıyan bir kişiyle ilişkide bulunmak da mutlaka o kişide de enfeksiyon ortaya çıkacak anlamına gelmez. Burada kişinin bağışıklık sistemi çok büyük önem taşır. Kişiler arası farklılıklar nedeni ile bazı kişilerde bağışıklık sistemi virüsle mücadele edebilir ve ortadan kaldırabilir. Ancak yapılan araştırmalar aktif enfeksiyonu olan bir kişi ile ilişkiye girenlerin %60'ında ilk 3 ay içinde enfeksiyon bulgularının ortaya çıktığını ortaya koymaktadır.

HPV ve diğer kanser türleri
Özellikle bazı yüksek riskli HPV türleri anüs, penis, vajina ve kadında vulva (dış genital bölge) kanserleri ile ilişkili olabilmektedir. Ancak nadir görülen bu kanserlerin tek nedeni HPV değildir.


Tedavinede geç kalma bence acele et şimdiden geçmiş olsun
 
Konuya göre değişir

Sevgili dostum Boss09, merhabalar.

Öncelikle geçmiş olsun dileklerimi sunarım.

Aile ile herşey paylaşılır mı?

Bu türden bir konu başlığına verilecek bir kaç farklı yaklaşım olabilir.

Ailenin eğitim, öğrenim, ekonomik v.b durumu. Konuları algılama ve eğer konu bir sorun ise o sorunu çözmeye yönelik eğilim va davranış tarzı önemlidir. O nedenle aile ile paylaşmak istediğimiz konunun önemi, içeriği ve konuyu anlatacağımız kişilerin nasıl davranacağı şekli önemlidir.

Bu türden konuları daha önceden ailesiyle paylaşmış insanların fikirleride önemlidir. Damdan düşenin halinden damdan düşen anlar durumu yani.

Kısacası her konu aileyle paylaşılmamalıdır. Kişinin özel hayatında mahremiyet alanları vardır. Bu türden konular daha teknik, daha tıbbi bir müdahale ile çözülebiliyorsa, aileyi mutlak bir şekilde bilgilendirmek zorunluluğu yoktur. Fakat kişi konu her ne olursa olsun manevi açıdan ailesine karşı açıklama zorunluluğu duygusunu paylaşıyorsa yada aile konum itibari ile yeterli olgunluk düzeyinde ise veya kişinin aileye bağımlılık düzeyi her ne ise, maddi ve manevi olabilir. Bu gibi nedenlerle kişi konuyu ailesiyle paylaşabilir.

Yani bazen arkadaşklarımızla, bazen ailemizle bazende sadece profesyonel kişilerle paylaşmamız gereken konular olabilir. Sevgili dostum buna kendini ve aileni bizden daha iyi tanıdığın için sen karar vereceksin.

Benim öncelikli düşüncem konuyu branşında uzman bir tıbbi birimle görüşmen ve ilerleyen zamanda nasıl davranman gerektiğine kendin karar vermen.

Konuya göre değişir.
 
daha hala söylemedim arkadaşlar çok bunaldım valla...
 
Abi senin bu gidişle söyleyeceğin yok. sen iyisi mi bi psikoloğa git o seni biraz rahatlatır ailevi yapına, ve senin ruhsal durumuna göre en uygun şeyi söyleycektir. Burda herkes bişey söyler doğru veya yanlış ama bunlar senşin kafanı karıştırmaktan başka da bi işe yaramaz. 30 yaşında olgun bi insansın bu tür şeylerde kendi kararını verebilmesin. eğer ne yağacağına kara veremiyosan mutlaka bi pskoloğa görünmen şart.
 
Cinsel yolla bulaşan bir hastalık: Genital siğiller

Genital siğiller hem kadında hem de erkekte genital bölgede Human Papilloma Virus (HPV) enfeksiyonu sonucu gelişen karnıbahar görünümünde, bazen tek bir bölgede, bazen birkaç bölgede, bazen topluiğne başı kadar ufak, bazen de 5 cm çapına (ender durumlarda 15-20 cm. çaplı olabilir) erişebilen ağrısız kitlelerdir.

Ülkemizde de giderek artan sıklıkta görülen bu cinsel yolla bulaşan enfeksiyonun hem erkekte hem de kadında, ancak özellikle kadında yaratması muhtemel sağlık sorunları nedeniyle her bireyin bu enfeksiyon hakkında bilgi sahibi olması ve kendisinde ya da eşinde bu enfeksiyondan şüphelendiğinde doktora başvurması gerekir...

HPV nedir?

HPV (Human Papilloma Virus) genital bölgede ve mukozalarda enfeksiyon yapan ve condyloma acuminatum (kondiloma aküminatum ya da kısaca kondilom) adı verilen siğil şeklinde kitlelerin oluşumuna neden olan bir virüstür. Çoğu virüs hastalığında olduğu gibi HPV de bir kez vücuda girdiğinde hücreler içinde yerleşir ve zaman zaman alevlenmelere yolaçar. Bu yüzden HPV enfeksiyonu kesin tedavisi olmayan bir hastalık olarak kabul edilir.

Nasıl bulaşır?

HPV enfeksiyonu cinsel yolla bulaşan hastalıklar grubunda yeralır. Özellikle çok sayıda cinsel eşi olan (veya öncesinde olmuş olan) bireyler ve bu bireylerin eşlerinde yaygındır. Virüsün bulaşması başka bir bireyin enfekte bölgesinin (penis gibi) mukozalara (ağız ve vajina gibi), ya da doğal olarak nemli bölgelere (anüs gibi) temasıyla olur.

Nasıl belirti verir?

HPV bulaştıktan sonra 2-6 aylık bir kuluçka devresini takiben genital bölgede ve/veya anüs etrafında sayıları ve büyüklükleri değişken kondilom (siğil) adlı kitlelerin oluşmasıyla belirti verir. Belirtiler bireysel özelliklerden oldukça etkilenir ve özellikle erkeklerde enfeksiyon tümüyle belirtisiz seyredebilir. Kadında da belirtisiz seyredebilir, ancak "belirtisiz" seyreden bu durumlarda büyüteçle (kolposkopi) yapılan ayrıntılı incelemelerde dış genital bölge, vajina ya da servikste çok ufak çaplı kitleler çoğu kadında saptanır. Özellikle kadınlarda bazı durumlarda vajina-anüs arası bölgeyi, anüsü ya da vajinayı tümüyle dolduran karnıbahar görünümlü dev kitlelere de rastlamak mümkündür. Oral (ağız yoluyla) genital seks uygulamalarında ağız mukozasında da lezyonlar ortaya çıkabilir.

Kadınlarda bazen HPV enfeksiyonunun tek belirtisi jinekolojik muayenede papsmear incelemesinde HPV enfeksiyonuna özgü hücresel anormallikler (koilositoz) bulunmasıdır.

Bulaştırıcılık özellikleri: HPV oldukça bulaşıcı bir virüstür ve genital bölgedeki lezyonların mukozalar ya da genital bölgelerle (cinsel ilişkide olduğu gibi) kısa süreli teması bile bulaşması için yeterlidir. Genital bölge mukozasının vajina yoluyla dış ortama açık olması nedeniyle özellikle erkekten kadına daha kolay bulaşır.

Enfeksiyonun yarattığı sağlık sorunları nelerdir?

Genital bölgede kondilom (siğil) oluşumuna neden olan HPV, hücrelerin içine yerleşerek hücrenin genetik yapısını etkileyebilme özelliğine sahip bir virüstür. HPV'nin çok sayıda alt tipi vardır. Bu alttiplerden bazıları hücrelere olan etkileriyle hücrelerin kendi kendine hızla ve kontrolsüzce çoğalabilen hücrelere dönüşmesine neden olmaktadır. Hücrelerin kontrolsüzce çoğalma özelliği kazanması ise hücrelerin bulunduğu dokuda kanser oluşumu riskini beraberinde getirmektedir. Serviks, vagina ve vulva kanserlerinin gelişiminde HPV'nin bu onkojen (kanser yapıcı) alttiplerinin çok önemli bir rolü olduğu düşünülmektedir. Bu etkiler uzun vadeli etkilerdir ve ancak onkojen etkiye sahip HPV alttipleri tarafından başlatılırlar.

Gebelik açısından HPV enfeksiyonunun önemi daha farklıdır:

Gebelik döneminden önce varolan ya da gebelikte yeni çıkan kondilom kitlelerinin aşırı büyümesi bazen doğum kanalının tıkanmasına neden olur ve vajinal yolla normal doğum imkansız hale gelir.

Diğer bir istenmeyen durum da bebeğin doğum eylemi esnasında doğum kanalından geçerken kanaldaki HPV'yi kapması sonucu meydana gelir. Virüsün bulaşması bebeğinin larinksinde (ses tellerinin bulunduğu organ) papillomlar (ufak kitleler) oluşmasına neden olabilir.

Nasıl tanı konur?

Genital bölgedeki kitlelerin tipik görünümü tanı koymak için yeterlidir. Şüpheli durumlarda kitlelerden biopsi alınarak tanı koymak gerekebilir.

Genital kondilomu olan kadınların komple bir jinekolojik muayeneden geçmeleri ve bazı HPV alttiplerinin onkojen (kanser yapıcı) özelliği nedeniyle papsmear incelemesine tabi tutulmaları uygundur. Şüpheli durumlarda ileri inceleme için kolposkopi (vulva, vajina ve serviksin büyüteçle incelenmesi) ve gerekli durumlarda şüpheli bölgelerden biopsi alınması gerekebilir. Ayrıca günümüzde HPV'nin alttiplerini belirlemek ve etkenin HPV'nin onkojen alttipi olup olmadığını saptamak da mümkündür.

Nasıl tedavi edilir?

HPV enfeksiyonunun tedavisinde temel prensip nüksleri en aza indirmek için kitlelerin mümkün olduğunca temizlenmesidir. Bu amaçla virüslere etkili ilaçlar kullanılarak lokal (bölgesel) tedavi ve büyük lezyonların koterizasyon yoluyla yakılması şeklinde tedavi uygulanır.

Hatırda tutulması gereken nokta tedavinin yanlızca görünen lezyonları ortadan kaldırmakla sınırlı olduğudur. HPV enfeksiyonu kronik seyreder ve kitleler ortadan tümüyle kalksa da hücrelerin içinde gizli bir şekilde yaşamını sürdüren virüsler sayesinde bulaştırıcılık devam eder.

Korunma

HPV cinsel yolla bulaşan bir hastalık olduğundan bu konuda alınan genel önlemlerin alınması HPV enfeksiyonundan korunmada tek yoldur. Ancak HPV'nin bulaştırıcılığı o kadar yüksektir ki, şüpheli ilişkilerde kondom kullanımı bile koruyamayabilmektedir. Cinsel temas esnasında erkek genital bölgesinin prezervatifle korunmayan kısımlarından kadına ya da tam tersi kadından erkeğe bulaşma söz konusu olabilir. Bu yüzden bariz kondilom lezyonları olanlarla ilişkiye girmemek çok önemlidir.
 
Teşekkürler karma biliyorum yazdıklarını ama ...
Aileye ne kadar zor söylemek biliyormusun ...
 
Herşey için teşekkürlr arkadaşlar...Çok iyisiniz....
 
merak ettim söylemebildin mi acaba?
 
Geri
Üst