Sizi kebapçıya götürdük, saatlerce dolmuşta gezdik, yorulduğunuzda en yakın kıraathaneye oturduk çay ısmarladık, pazardan istediğiniz kıyafeti aldık, eyüp sabri tuncer parfümünüzü eksik etmedik, her türlü plastik leğen ve kabınızı temin ettik hatta gün geldi onları mandalla değiştiniz gık demedik, elde çamaşır yıkarken zor oluyor diye plastik eldiven de aldık, arka mahalleden taşıdığınız suya ayda birkaç kez yardım da ettik, odununuzu kömürünüzü aldık size sadece yakması ve temizlemesini bıraktık, yeni yerler görün diye 6 ayda bir taşındık, elinizde pazar torbalarıyla merdiven çıkarken yorulmayın diye hep bodrum katları tuttuk, hatta cildiniz kurumasın diye özellikle rutubetli olanları tercih ettik, seviyoruz ulan dedik inanmadınız ağzınızı burnunuzu kırdık yine de ikna olmadınız...tüm bunların üstüne kalkmışınız bikaç tane kusurumuzu gelip burda ifşa etmişiniz, hiç yakıştıramadım... yazıklar olsun, hepiniz aynısınız !!!