icemen
New member
- Katılım
- 7 Şub 2007
- Mesajlar
- 20,136
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Feyzi İşbaşaran sert bir açıklamayla Ak Parti’den istifa etti: Başkomiserin Başbakanı, ben oğluma gemicik almadım. Baydemir 7 sülalenize düz gitti, hazmettiniz
Trafik konrolünde polisle girdiği tartışma dan sonra kesin ihraç istemiyle Disiplin Kurulu’na sevk edilen Ak Parti Elazığ Milletvekili Feyzi İşbaşaran, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik zehir zemberek açıklamalar yaptı ve partisinden istifa ettiğini bildirdi.
TBMM’de basın toplantısı düzenleyen İşbaşaran özetle şunları söyledi:
KURAN ÜZERİNE YEMİN: Arkadaşlar Müslüman olduklarında biraz fazla iddialılar. Kuran’a elimi koyup yemin ediyorum ki, o gün polisin trafik kontrolünde benim yanımda bulunan eşim Süreyya İşbaşaran’dı. Baldızım Deniz, misafirimiz Çiğdem Tunç hanımefendiydi. Bunu başka yere çekmek isteyenler belden aşağı vurmak isteyenler, eğer Müslümanlarsa inançları varsa hiçbir şeyden çekinmez.
BAŞKALARI SUSTU: Ak Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, Ankara Milletvekili Zekai Özcan da polis tarafından tartaklandı. Kimse çıkıp ne olduğunu söylemedi. Ben çıktım haysiyetimi, şerefimi, namusumu korudum.
MECLİS’TE MYK SUÇ: Sayın Başbakan çok acil MYK’yı Meclis’te topluyor. Bu suçtur. Meclis Başkanı uyarsın. Aldıkları karar geçersiz. Bugüne kadar ne Başbakan, ne İçişleri Bakanı ne de parti yöneticisi aramadı. Yargısız infaz yapıyorlar. Kesin ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edildiğimi televizyondan öğrendim.
OĞLUMA GEMİCİK ALMADIM: Ben hep fikrimi açık açık söyledim. Susmadım. Devletin ormanında kaçak villa yapmadım. Milyon dolarla ifade edilen rüşvetle protokol yapmadım. Özelleştirme mallarını peşkeş çekerken kimseye aracı olmadım. El feneriyle Deniz Feneri’yle hiç kimsenin malını götürmedim. Damadımın yönettiği şirkete radyo ve televizyon da almadım. Oğluma gemicik falan da almadım.
BAŞKOMİSERİN BAŞBAKANI: Osman Baydemir 7 sülalenize dümdüz gitti sayın hükümet, bunu hazmettiniz de benim bir komiserle tartışmamı mı hazmedemediniz? Başkomiserimin Başbakanı demek hazmedemedin ha. Bir milletvekilinin haysiyetini şerefini namusunu koruyamayan Başbakan, başkentin göbeğinde sen bu ülkeyi nasıl korursun ya?
POLİS SERVİS EDİYOR: Şantaj yapmak istiyorlar. Polisin elindeki telefonla çektiği görüntüleri, polis medyaya servis ediyor. Başbakan’ın bilgisi dahilinde.
ÖLÜRSEM SORUMLU: Dünden beri evimin etrafında sivil polisler, adamlar dolaşıp duruyor. Bütün dünyaya, demokratik ülkelere, AB büyükelçilerine sesleniyorum; sesimiz kısıldı, susturuluyoruz, şantaj yapılıyor, ölümle tehdit ediliyoruz. Benim, çoluk çocuğum ve eşimin can güvenliği kalmadı. Başıma herhangi bir şey gelirse, sorumlusu Tayyip Erdoğan’dır.
Çelik deşifresi
İşbaşaran, Ak Parti’de yaşadığı sıkıntılardan da örnekler verdi. Erdoğan’a Adana Milletvekili Ömer Çelik’le yaşadıkları olayı anlattığını ve Çelik’e yazdığı mektubu verdiğini belirten İşbaşaran, “23 Ağustos 2007. Seçilişimizin birinci ayı. Çelik, Başbakan özel kalemine diyor ki, ‘Başbakan’a küfredenler milletvekili oluyor.’ Çelik’e yazdığım mektubu Başbakan’a takdim ettim. ‘Bu arkadaş çok yakınınız. Bunlar oldu. Araştırmanızı istiyorum’ dedim. O günden beri Çelik’in ne elini sıktım ne konuştum” dedi. İşbaşaran mektubu da basına dağıttı.
Trafik konrolünde polisle girdiği tartışma dan sonra kesin ihraç istemiyle Disiplin Kurulu’na sevk edilen Ak Parti Elazığ Milletvekili Feyzi İşbaşaran, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik zehir zemberek açıklamalar yaptı ve partisinden istifa ettiğini bildirdi.
TBMM’de basın toplantısı düzenleyen İşbaşaran özetle şunları söyledi:
KURAN ÜZERİNE YEMİN: Arkadaşlar Müslüman olduklarında biraz fazla iddialılar. Kuran’a elimi koyup yemin ediyorum ki, o gün polisin trafik kontrolünde benim yanımda bulunan eşim Süreyya İşbaşaran’dı. Baldızım Deniz, misafirimiz Çiğdem Tunç hanımefendiydi. Bunu başka yere çekmek isteyenler belden aşağı vurmak isteyenler, eğer Müslümanlarsa inançları varsa hiçbir şeyden çekinmez.
BAŞKALARI SUSTU: Ak Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, Ankara Milletvekili Zekai Özcan da polis tarafından tartaklandı. Kimse çıkıp ne olduğunu söylemedi. Ben çıktım haysiyetimi, şerefimi, namusumu korudum.
MECLİS’TE MYK SUÇ: Sayın Başbakan çok acil MYK’yı Meclis’te topluyor. Bu suçtur. Meclis Başkanı uyarsın. Aldıkları karar geçersiz. Bugüne kadar ne Başbakan, ne İçişleri Bakanı ne de parti yöneticisi aramadı. Yargısız infaz yapıyorlar. Kesin ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edildiğimi televizyondan öğrendim.
OĞLUMA GEMİCİK ALMADIM: Ben hep fikrimi açık açık söyledim. Susmadım. Devletin ormanında kaçak villa yapmadım. Milyon dolarla ifade edilen rüşvetle protokol yapmadım. Özelleştirme mallarını peşkeş çekerken kimseye aracı olmadım. El feneriyle Deniz Feneri’yle hiç kimsenin malını götürmedim. Damadımın yönettiği şirkete radyo ve televizyon da almadım. Oğluma gemicik falan da almadım.
BAŞKOMİSERİN BAŞBAKANI: Osman Baydemir 7 sülalenize dümdüz gitti sayın hükümet, bunu hazmettiniz de benim bir komiserle tartışmamı mı hazmedemediniz? Başkomiserimin Başbakanı demek hazmedemedin ha. Bir milletvekilinin haysiyetini şerefini namusunu koruyamayan Başbakan, başkentin göbeğinde sen bu ülkeyi nasıl korursun ya?
POLİS SERVİS EDİYOR: Şantaj yapmak istiyorlar. Polisin elindeki telefonla çektiği görüntüleri, polis medyaya servis ediyor. Başbakan’ın bilgisi dahilinde.
ÖLÜRSEM SORUMLU: Dünden beri evimin etrafında sivil polisler, adamlar dolaşıp duruyor. Bütün dünyaya, demokratik ülkelere, AB büyükelçilerine sesleniyorum; sesimiz kısıldı, susturuluyoruz, şantaj yapılıyor, ölümle tehdit ediliyoruz. Benim, çoluk çocuğum ve eşimin can güvenliği kalmadı. Başıma herhangi bir şey gelirse, sorumlusu Tayyip Erdoğan’dır.
Çelik deşifresi
İşbaşaran, Ak Parti’de yaşadığı sıkıntılardan da örnekler verdi. Erdoğan’a Adana Milletvekili Ömer Çelik’le yaşadıkları olayı anlattığını ve Çelik’e yazdığı mektubu verdiğini belirten İşbaşaran, “23 Ağustos 2007. Seçilişimizin birinci ayı. Çelik, Başbakan özel kalemine diyor ki, ‘Başbakan’a küfredenler milletvekili oluyor.’ Çelik’e yazdığım mektubu Başbakan’a takdim ettim. ‘Bu arkadaş çok yakınınız. Bunlar oldu. Araştırmanızı istiyorum’ dedim. O günden beri Çelik’in ne elini sıktım ne konuştum” dedi. İşbaşaran mektubu da basına dağıttı.
KAYNAK