Biraz tedirginlik, biraz azap, insanı durgun sulara döndüren bir felsefe, bir bakın dününüzü göreceksiniz.
Sanki insan yaşamında yaptıklarının cezasını günah ve suç olarak görmekte ve dışlamanın en güzel örneğini vererek çilesini çekmektedir. Olgunlukla insanı kamil olma yolunda ilerlemektir sanki. Acının sandalında, yalnızlığın battaniyesine sarınarak ısınmakta ve ayazlarda iliklerine dek üşüyerek titremektedir. Günahlarına ağlayarak günlerini saymaktadır ve yüzlerce gün sonra kendini arınmış hissetmektedir. Evet artık temizdir, günahları bağışlanacaktır, bambaşka bir kimlikle aramızdadır. rahatlığını bakışlarında yürüyüşünde, oturuşunda görebilirsiniz. Ruhsal dinginliğin aydınlığı içinde yaşamaya başlar. Duru bir dereden farksızdır, berraklığında içer suları, Zemzemle yıkanmıştır, arı ve duru kendini bulmuştur. Yürüdüğü yollardaki izler silinmiştir. Hesabını vermiştir kendince, bilinmezlere verilecek cevabı vardır, çekmiştir cezayı, kazanmıştır benliğini, kendini bulmuştur, yıllara bıraktığı kendini, birde aradığı benliğini, işte o an insanları fark eder ve yeni bir doğum günü ile yaşamaya başlar.