
Sevtap Parman, “Eskiden lakabımdan çok rahatsız olurdum” deyip ekledi: Artık kartvizitim gibi oldu. ‘Bayan Popo’ diyen utanmıyor, ben niye utanayım!
MERAKTAN PORNO İZLEDİM
*‘GÜNAH Keçisi’ filminden teklif gelince rol arkadaşım Şahin K.’yı 20’lik oyunculardan biri sandım. Sonra merak edip onun porno filmlerini izledim...
* ŞAHAN bana darılmasın ama ‘Günah Keçisi’; ‘Recep İvedik’ filminden daha düzeyli.
ARSIZLIK YAPAMIYORUM!
* ESKİDEN ‘Bayan Popo’ lafı, cinsellikle ilgili bir vurgu diye beni rahatsız ederdi. Artık kartvizitim gibi oldu. “Aaa Bayan Popo” diyenler utanmıyor, ben niye utanayım... n BEN magazini istemedim. Hülya’ya (Avşar) arsız demek istemiyorum ama ben yapamıyorum.
Yeşilçam’ın ‘Bayan Popo’ lakaplı oyuncusu Sevtap Parman, 15 yıl aradan sonra sinemaya porno yıldızı Şahin K.’nın filmi ‘Günah Keçisi’yle döndü. Parman’a “Neredeydiniz?” diye sorduğumuzda, “Ben hep buradayım, siz nerelerdeydiniz?” diye esprili bir yanıt verdi. Geçimini 1981’de Kadıköy’de eniştesiyle birlikte açtığı Ajda Çanta’dan sağladığını söyleyen Parman’la geri dönüşünü, Yeşilçam yıllarını ve yeni filmini konuştuk...
MATRAK BİR YÖNÜM VARDIR
‘Mum Kokulu Kadınlar’ filminden 15 yıl sonra sinemaya döndünüz. Neden bu kadar ara verdiniz?
Bu filme kadar beni tatmin etmeyen roller geliyordu. Ben dram oyuncusu olduğum için, bu filmin komedi olması hoşuma gitti. Benim normalde de matrak bir tarafım vardır; herkesi güldürürüm, gülmemle meşhurumdur. Dostlarım; Nuri Alço ve Coşkun Göğen’in de kadroda olduğunu öğrenince kabul ettim.
Şahin K.’yı önceden tanıyor muydunuz?
Hayır, Şahin. K’nın kim olduğunu bilmiyordum. Yapımcı bu filmden bahsettiğinde kendisini yeni çıkan, 20’lik 30’luk oyunculardan biri sandım. “Bu bey bir porno yıldızı” dediklerinde çok şaşırdım. Türk olup da porno yıldızı olan birini hiç görmemiştim!
Porno yıldızı olan bir isimle aynı filmde oynamak sizi rahatsız etmedi mi?
Hayır, hiç rahatsız etmedi. Ben profesyonel bir oyuncuyum. Beni hiç ilgilendirmiyor. Aslında bu film bir biyografi... Şahin K.’nın dramını ve porno yıldızı olmasının nedenlerini de anlatıyor. Mesela Şahin K., 19 yaşındaki oğlunu hiç göremiyor.
Peki sonra “Kimmiş bu adam?” diye merak edip porno filmlerini izlediniz mi?
Evet, çok merak ettim, “Bir seyredeyim” dedim ve kendisini sevişiyorken seyrettim. (gülüyor) Ama tabii bu durum beni etkilemedi. Kendisi çok şeker, çok saygılı biri...
‘RECEP İVEDİK’TEN DAHA DÜZEYLİ
Film ‘Recep İvedik’le kıyaslanıyor. Sizce Şahin K., ‘İvedik’e rakip olabilir mi?
Ben bir filmin başka bir filmle mukayese edilmesinden hoşlanmıyorum. Ama konu olarak baktığınız zaman, Şahan bana ne olur darılmasın ama, ‘Günah Keçisi’ çok daha düzeyli ve daha ‘film’ gibi bir film... Bir de Şahan makyajla o hale geliyor, Şahin K’nın kendisi öyle!
Eski Yeşilçam yılları ile şimdiki sinema sektörü arasında ne fark var?
Mesela eskiden sponsorlar yoktu. Hatta o dönem genç kızlar yolumu kesip “Biz de artist olmak istiyoruz, ne yapmamız lazım?” diye sorduklarında, “İyi bir gardırobunuz varsa, yani zenginseniz artist olabilirsiniz” derdim. Ben hep babamın parasıyla geçindim, aldığımı kıyafete verdim. Bir de şimdi teknoloji çok gelişti. Kendimi Hollywood’ta çalışıyor gibi hissettim.
OKAN SAYESİNDE 2010’DA İYİ KAZANDIM
* Ajda Çanta ne zaman açıldı?
1981 yılında eniştemle açtık.
* Yeni değilmiş... Sinemadan para kazanamadığınız için açmadınız yani?
Tabii ki... Yeni manken olduğum yıllarda açmıştık. Model olduğum için çanta ve ayakkabıya çok düşkündüm. “Niye ben bunu kendim yapmayayım?” dedim.
* Ama pek çok kişi mağazanızı bilmiyor...
Ben hiçbir zaman bu mağazadan söz etmek istemedim. Çünkü müşteri çağırıyor gibi olacaktı. Ama geçen yıl Okan Bayülgen’in programına katılmıştım. Okan “Ne yapıyorsunuz, boş mu oturuyorsunuz?” deyince, gücüme gitti. “Ticaretle uğraşıyorum” dedim ve anlattım. Ona teşekkür ediyorum. Sayesinde 2010’da iyi para kazandım.
* Mağazanızdan alışveriş yapan ünlü isimler de var mı?
Çok var. Ajda Pekkan mesela. Ama coğu saklıyor. Mesela bazıları buradan alıyor, sonra “Fransa’dan aldım” diyor. Buna çok üzülüyorum.
‘BAYAN POPO’ BENİM KARTVİZİTİM GİBİ OLDU
Bir oyuncu olarak istediğiniz yerde misiniz?
İzafi bir kavram bu; neye, kime göre? Bir Sevtap Parman var, bütün Türkiye de beni biliyor. Bundan daha güzel ne olabilir ki? Diyarbakır’da orak yapan kadın da beni tanıyor, İstanbul’un elitleri de...
ARSIZLIK YAPAMADIM
İsminiz var ama ortada yoksunuz değil mi?
Aynen öyle... İsmim büyük, kazancım küçük... Hey, ben buradayım, siz neredesiniz? Gittiğim her yerde insanlar “Neredesiniz, sizi çok özledik?” diyor. Ama yapımcılar uyuyor. Uyansın artık o yönetmen ve yapımcılar!
Sizin ünlü olduğunuz yıllarda en önemli rakiplerinizden biri de Hülya Avşar’dı. Avşar hâlâ popüler ve çok kazanan isimlerden biri... “Benim ondan neyim eksik ki?” diyor musunuz?
Bu mesleğe emek veren herkese saygım sonsuz. Ben hepsini çok severim, kimseyle küs filan değilim. Ama ben Hülya kadar magazin gündeminde olmak istemedim. Ama galiba o doğrusunu yaptı. Hülya’ya arsız demek istemiyorum ama ben arsızlık yapamıyorum. Birine telefon açıp “Ben Paris’e uçuyorum, gelin beni çekin” diyemiyorum. Böyle yapanlar kazançlı çıktılar.
Şimdi bunun pişmanlığını duyuyor musunuz?
Evet, çünkü sinir oluyorum. Onların benden bir fazlalılığı var mı sizce?
‘Bayan Popo’ olarak anılmaktan rahatsız mısınız?
Bu mesleğe ilk başladığımda cinsellikle ilgili bir organ gibi gözüktüğü için rahatsız oldum. Fakat sonra aldırmamaya başladım. 60-70 yaşındakiler, “Aa ‘Bayan popo’ geçiyor” diyor. Onlar utanmıyorsa, ben niye utanayım? Ünlü bir menajer bana “Sen iki ismi birden meşhur ettin. İnsanlar bir ismi meşhur etmek için neler yapıyor!” dedi. Ondan sonra kendimle gurur duydum. O lakap benim kartvizitim gibi oldu.
Poponuzu korumak için özel şeyler yapıyor musunuz?
Yazın çok yüzüyorum. Bisiklete biniyorum. Genlerle de çok alakalı aslında...
ANNEM BENİ ARTİST YAPMAK İSTİYORDU
Babam yüksek mimar, ressam ve karikatürist. Annem sanata âşık bir kadın. Çok da güzel bir kadın. Zamanında artist olmayı çok istemiş fakat paşa dedem izin vermemiş. Annem de demiş ki; “Benim mutlaka kızım olacak ve onu artist yapacağım.” 6 yaşında beni baleye verdi. Hayatım boyunca da destekledi.
1981’de Vizon dergisi güzeli seçildim. Heykeltıraş bir akrabamız bir gün dergiyle eve gelip anneme, “Bu Sevtap çok güzel, bunu yarışmaya sokalım” demişti. Yarışmanın ardından manken oldum. 1986’da Tarık Akan’la oynadığım ‘Paramparça’ adlı filmle sinemaya geçtim.
Arkadaş çevremde ve okuduğum okullarda hep güzelliğim ön planda olduğu için, şöhret olmak beni hiç etkilemedi. Hiç anlamadım bile. Arkadaşlarım bana yıllar sonra, “Sen ünlü olmasaydın biz çok şaşırırdık” dediler.
